crumble - Türkisch Englisch Wörterbuch

crumble

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau

Bedeutungen von dem Begriff "crumble" im Türkisch Englisch Wörterbuch : 19 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
Common Usage
crumble v. ufalamak
Add the crumbled bread into the mixture.
Ufalanmış ekmeği karışıma ekleyin.

More Sentences
General
crumble v. parçalamak
Where did you crumble them?
Onları nerede parçaladınız?

More Sentences
crumble v. çökmek
The airline market is an example of how national egoism is crumbling.
Havayolu piyasası, ulusal egoizmin nasıl çöktüğünün bir örneğidir.

More Sentences
crumble v. ufalamak
Why are you crumbling this bread?
Neden bu ekmeği ufalıyorsun?

More Sentences
crumble v. parçalanmak
The country started to crumble with WW II.
Ülke İkinci Dünya Savaşı'yla birlikte parçalanmaya başladı.

More Sentences
crumble v. parçalanmak
The old stone wall was crumbling away at its corners.
Eski taş duvar köşelerinden parçalanıyordu.

More Sentences
Gastronomy
crumble n. kırıntı turta
Her favourite dessert is blackberry crumble.
En sevdiği tatlı böğürtlenli kırıntı turta.

More Sentences
General
crumble v. düşmek
crumble v. yıkılmak
crumble v. ufalanmak
crumble v. dökülmek
crumble v. harap olmak
crumble v. ovalamak
crumble v. dağılmak
crumble v. unufak olmak
crumble v. (ekmek vb.) ufaltmak
crumble v. kırıntı halini almak
Technical
crumble n. ufalantı
Gastronomy
crumble n. üzeri tart hamuru karışımı ile kapatılan bir meyve tatlısı

Bedeutungen, die der Begriff "crumble" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 24 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
General
crumble [dialect] n. kırıntı
crumble [dialect] n. zerre
crumble st finely v. un ufak etmek
crumble away v. ufalanmak
Phrasals
crumble away v. küçük parçalara ayrılmak
crumble up v. küçük parçalara ayrılmak
crumble something up v. küçük parçalara ayrılmak
crumble up v. un ufak olmak
crumble something up v. un ufak etmek
crumble away v. un ufak olmak
crumble into (something) v. parça parça dökülmek
crumble into (something) v. ufalanmak
crumble into (something) v. dağılmak
crumble into (something) v. dökülmek
crumble something up (into something) v. bir şeyi (bir şeyin içine) ufalamak
crumble into v. parça parça dökülmek
crumble into v. ufalanmak
crumble into v. dağılmak
crumble into v. dökülmek
crumble up v. ufalamak
crumble up v. un ufak etmek
Idioms
crumble away v. küçük parçalara ayrılmak
crumble away v. parça parça olmak
Gastronomy
apple crumble n. kırıntılı elma tatlısı