abuse - Türkisch Englisch Wörterbuch
Verlauf

abuse

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


Bedeutungen von dem Begriff "abuse" im Türkisch Englisch Wörterbuch : 69 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
Common Usage
abuse n. suistimal
abuse n. taciz
abuse n. kötüye kullanma
abuse v. suistimal etmek
abuse v. kötüye kullanmak
abuse n. istismar
General
abuse n. dövme
abuse n. hakkı kötüye kullanma
abuse n. kötüleme
abuse n. cinsel taciz
abuse n. görevi kötüye kullanma
abuse n. kötüye kullanma
abuse n. aşırı kullanım
abuse n. acı çektirme
abuse n. kötü davranma
abuse n. doğru olmayan bir şekilde kullanma
abuse n. fesat
abuse n. zarar
abuse n. gereği gibi kullanmama
abuse n. küfür
abuse n. hile
abuse n. sövme
abuse n. hakaret
abuse n. kötü muamele
abuse n. dayak
abuse n. kötü davranış
abuse n. zulmetme
abuse n. zulüm
abuse n. tecavüz
abuse n. cinsel taciz
abuse v. istismar etmek
abuse v. cinsel tacizde bulunmak
abuse v. kötü emellerine alet etmek
abuse v. kötü davranmak
abuse v. kötüye kullanmak (yetkiyi/görevi)
abuse v. küfretmek
abuse v. gereği gibi kullanmamak
abuse v. hakaret etmek
abuse v. incitmek
abuse v. acı çektirmek
abuse v. dövmek
abuse v. küfür etmek
abuse v. doğru olmayan bir şekilde kullanmak
abuse v. taciz etmek
abuse v. çirkin sözler söylemek
abuse v. giydirmek
abuse v. kirli emellerine alet etmek
abuse v. aşırı kullanmak
abuse v. aşırı tüketmek
abuse v. aldatmak
abuse v. kandırmak
abuse v. sövmek
abuse v. hakaret etmek
Trade/Economic
abuse n. kötüye kullanma
abuse n. suistimal
abuse v. kötüye kullanmak
abuse v. suistimal etmek
Law
abuse n. ırza geçme
abuse n. istismar
abuse n. kötüye kullanma
abuse n. kötüye kullanma
abuse n. suistimal
abuse v. iğfal etmek (kadını)
abuse v. ırza geçmek
abuse v. kötüye kullanmak
abuse v. suistimal etmek
Politics
abuse n. istismar etme
abuse n. kötü muamelede bulunma
abuse v. ihlal etmek

Bedeutungen, die der Begriff "abuse" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 208 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
General
sexual abuse n. cinsel istismarcılık
drug abuse n. ilacın kötüye kullanımı
sexual abuse n. cinsel taciz
child abuse n. çocuk suistimali
child abuse syndrome n. çocuk suistimali sendromu
abuse of rights n. hakların suistimali
emotional abuse n. duygu sömürüsü
abuse of rights n. hakkın kötüye kullanılması
verbal abuse n. sözle sataşma
spousal abuse n. eş suistimali
campaign of abuse n. iftira kampanyası
abuse of administrative power n. idari yetkinin kötüye kullanılması
substance abuse n. madde kötüye kullanımı
sexual abuse victims n. cinsel istismar kurbanları
child abuse n. çocuğa kötü muamele
child sexual abuse n. çocuk cinsel istismarı
volatile substance abuse n. uçucu maddelerin kötüye kullanımı
abuse of religion n. din sömürüsü
self abuse n. suistimal
spousal abuse n. eşlerin birbirine kötü davranması
abuse of trust n. güven suistimali
abuse of trust n. güvenin kötüye kullanılması
self-abuse n. mastürbasyon
self-abuse n. bir kimsenin kendi kabiliyetlerinin kasti olarak yanlış kullanması
spouse abuse n. eş dayağı
spousal abuse n. eş dayağı
spousal abuse n. eş şiddeti
spousal abuse n. eş zulmü
spouse abuse n. eş zulmü
spouse abuse n. eş şiddeti
abuse of a dominant position n. hakim durumun suistimali
self-abuse n. kendini aşağılama
self-abuse n. istimna
elderly abuse n. yaşlı istismarı
alarming degree of personal abuse n. ürkütücü boyutta kişisel taciz
alarming degree of personal abuse n. ürkütücü boyuta varan kişisel taciz
abuse of faith n. inancın kötüye kullanılması
abuse of faith n. inancı kötüye kullanma
mind abuse n. beyin yıkama/zorla ikna etme
verbal abuse n. sözlü taciz
drug abuse n. madde bağımlılığı
domestic abuse n. aile içi şiddet
spousal abuse n. aile içi şiddet
abuse [obsolete] n. aldatma
abuse [obsolete] n. kandırma
abuse [obsolete] n. hile
chemical abuse n. madde bağımlılığı
chemical abuse n. kimyasal maddelerin kötü amaçlı kullanımı
abuse load n. suistimalle yapılan yük
sexual abuse n. cinsel istismar
drug of abuse n. keyif verici etkileri için alınan ilaç
self-abuse [obsolete] n. kendini kandırma
self-abuse [obsolete] n. kendini aldatma
self-abuse n. kendini ayıplama
self-abuse n. kendini suçlama
self-abuse n. kendine sitem etme
hurl abuse at somebody v. küfürü basmak
abuse oneself v. mastürbasyon yapmak
wife abuse v. kadına işkence yapmak
abuse the trust v. güveni sarsmak
abuse someone's trust v. güvenini sarsmak
abuse one's power v. yetkilerini kötüye kullanmak
abuse the account v. hesabı suistimal etmek
suffer from sexual abuse v. cinsel istismara uğramak
abuse one's trust v. güvenini kötüye kullanmak
abuse the goodwill v. iyi niyeti suistimal etmek
Phrases
abuse/misuse does not remove use expr. bir şey suistimal edilebilir/edildi diye onu kullanmamazlık edemeyiz
abuse/misuse does not remove use expr. kötüye kullanma hiç kullanılmamasını gerektirmez
Idioms
abuse of privileges n. imtiyazların suiistimali
abuse of privileges n. ayrıcalıkların kötüye kullanılması
be wide open to abuse v. suistimale/suistimal edilmeye çok açık olmak
Trade/Economic
abuse of confidence n. emniyeti suistimal
abuse of confidence n. güveni kötüye kullanma
brand abuse n. kötü amaçlı marka kullanımı
brand abuse n. marka suistimali
market abuse n. piyasa bozucu fiiller
market abuse directive n. piyasa bozucu eylemler direktifi
market abuse directive n. piyasanın kötüye kullanılması direktifi
market abuse n. piyasa bozucu eylemler
market abuse n. piyasanın kötüye kullanılması
Law
domestic abuse, stalking and honour based violence n. aile içi istismar, takiple taciz ve namus gerekçesiyle şiddet
child and woman abuse studies unit n. çocuk ve kadın tacizi araştırmaları birimi
child sexual abuse n. çocuk tacizi
child abuse n. çocuk istismarı
sexual exploitation and abuse n. cinsel sömürü ve suistimal
childhood abuse n. çocuklukta uğranılan suistimal
child abuse n. çocuk istismarı
childhood abuse n. çocuklukta uğranılan taciz
childhood abuse n. çocuklukta istismar
abuse of children n. çocuk istismarı
sexual abuse n. cinsel istismar
sexual abuse of children n. çocukların cinsel istismarı
abuse of procedure n. dava hakkının kötüye kullanılması
abuse of process n. dava hakkının kötüye kullanılması
abuse of the right of petition n. dilekçe hakkının kötüye kullanılması
abuse of confidence n. emniyetli suistimal
abuse of power n. emniyeti suistimal
abuse of confidence n. emniyeti suistimal
carnal abuse n. gayrireşit birinin ırzına geçme
dating abuse n. flört şiddeti
physical abuse n. fiziksel istismar
abuse of distress n. haczedilen hayvanın veya taşınır malın kötüye kullanımı
abuse of confidence n. güvenin kötüye kullanılması
abuse of confidence n. güveni sarsma
abuse of office n. görevin kötüye kullanılması
abuse of authority n. görevin kötüye kullanılması
abuse of confidence n. güveni kötüye kullanma
abuse of a right n. hak suistimali
abuse of right n. hakkın suistimali
abuse of distress n. hapis hakkının kötüye kullanılması
abuse of animals n. hayvanlara acı çektirme
abuse of right n. hakkın kötüye kullanılması
abuse of right n. hakkın kötüye kullanılması
abuse of a right n. hakkın kötüye kullanılması
abuse of animals n. hayvanlara eza verme
carnal abuse n. ırza tasaddi
carnal abuse n. ırza geçmeye teşebbüs
abuse of confidence n. itimadı suistimal
abuse of administrative power n. idari yetkinin kötüye kullanılması
substance abuse n. madde bağımlılığı
abuse of female child n. küçük kız çocuğunun ırzına geçme
fatal abuse n. ölümcül istismar
police abuse n. polis istismarı
victim of police abuse n. polis istismarı kurbanı
carnal abuse n. reşit olmayan bir kızla cinsel ilişkide bulunma
abuse of discretion n. takdir hakkının kötüye kullanılması
anti-drug abuse act n. uyuşturucunun kötüye kullanımının önlenmesi yasası
anti-drug abuse act n. uyuşturucu i̇stismarına karşıtlık yasası
volatile substance abuse n. uçucu madde kullanımı
abuse of process n. usulün suistimal edilmesi
abuse of process n. yolsuz dava
adult abuse n. yetişkinlerin istismarı
abuse of adults n. yetişkinlerin istismarı
abuse of procedure n. yolsuz dava
child-abuse register n. (ingiltere'de) çocuk istismar sicili
child sexual abuse material (csam) n. çocuk cinsel istismar materyali
sexually abuse someone v. cinsel istismarda bulunmak
Politics
child abuse n. çocukların istismar edilmesi
abuse of religion n. din istismarı
abuse of right n. hak ihlali
abuse of dominant position n. hakim durumun kötüye kullanılması
racist abuse n. ırkçı taciz
human rights abuse/violation n. insan hakları ihlalleri
racist abuse n. ırkçı tahkir
racist abuse n. ırkçı hakaret
human rights abuse n. insan hakları ihlali
racial abuse n. ırk istismarı
the cooperation group to combat drug abuse and illicit trafficking in drug n. uyuşturucu madde kullanımı ve kaçakçılığıyla mücadele işbirliği grubu
Computer
information system abuse n. bilgisayarın kötüye kullanımı
computer abuse n. bilgisayarın kötüye kullanımı
abuse of internet n. internetin kötü amaçlı/amaç dışı kullanımı
abuse of internet n. interneti gerekli gereksiz (fazlaca) kullanma (durumu)
report abuse expr. kötü kullanım bildir
report abuse expr. suistimal bildir
Informatics
information system abuse n. bilgi sisteminin kötüye kullanımı
Telecom
information system abuse n. bilgi sisteminin kötüye kullanımı
abuse of dominant position n. hakim durumun kötüye kullanılması
Medical
alcoholic abuse n. alkol suistimali
alcoholism abuse n. alkol suistimali
alcohol abuse n. alkol suistimali
alcohol or sedative drug abuse n. alkol veya sedatif ilaç alımı
child abuse n. çocuk istismarı
drug abuse n. ilacın kötüye kullanımı
drug abuse n. ilaç suistimali
abuse liability of drugs n. ilacın kötüye kullanılma (alışkanlık yaratma) olasılığı/yatkınlığı
volatile substance abuse by inhalation n. inhalasyon yolu ile uçucu madde kullanımı
marijuana abuse n. marihuana bağımlılığı
drug abuse n. madde suistimali
risk of prescription drug abuse n. reçetelendirilmiş ilacın kötüye kullanım riski
psychoactive substance abuse disorders n. psikoaktif madde kullanım bozuklukları
steroid abuse n. steroidlerin kötüye kullanımı
steroid abuse n. steroidlerin amaç dışı kullanımı
solvent abuse n. bilinçli olarak çözücü soluma durumu
Psychology
alcoholic abuse n. alkol istismarı
alcoholic abuse n. alkol kullanımı/bağımlılığı
alcoholism abuse n. alkol istismarı
alcoholism abuse n. alkol kullanımı/bağımlılığı
alcohol abuse n. alkol istismarı
alcohol abuse n. alkol kullanımı/bağımlılığı
sexual abuse n. cinsel istismar
child abuse n. çocuğa kötü muamele edilmesi
child abuse n. çocuk istismarı
emotional abuse n. duygusal istismar
spousal abuse n. eş istismarı
spousal physical abuse n. fiziksel eş şiddeti
physical abuse n. fiziksel şiddet
child abuse syndrome n. hırpalanmış çocuk sendromu
cannabis abuse n. kanabis bağımlılığı
substance abuse n. madde kötüye kullanım bozukluğu
substance abuse n. madde istismarı
marijuana abuse n. marihuana bağımlılığı
partner abuse n. partner istismarı
satanic abuse n. satanik istismar
drunkenness and drug abuse n. sarhoşluk ve uyuşturucu bağımlılığı
psychological abuse n. psikolojik istismar
sadistic abuse n. sadistik istismar
cycle of abuse n. suistimal döngüsü
social abuse n. sosyal istismar
ritual abuse n. törensel istismar
mental abuse n. zihinsel taciz
solvent abuse n. intoksikatif uçucu maddelerin dumanını solumaya olan bağımlılık
abuse-liable adj. istismara elverişli
Social Sciences
domestic abuse n. aile içi istismar
Military
vehicle abuse n. aracın tahrip olması
vehicle abuse n. araçların hatalı kullanımı
vehicle abuse n. yanlış bakım malzemesi
Modern Slang
ambient abuse n. birinin kendinden şüphe etmesini sağlamaya çalışma
ambient abuse n. karşıdaki insana çeşitli oyunlar oynayarak zamanla kendisinden şüphe etmesini sağlamasına yönelik olan bir psikolojik işkence/manipülasyon yöntemi