bir - Türkisch Englisch Wörterbuch
Verlauf

bir



Bedeutungen von dem Begriff "bir" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 31 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
Common Usage
bir one n.
General
bir the same n.
bir a n.
bir unit n.
bir one n.
bir 1 n.
bir ane [scottish] n.
bir won [dialect] n.
bir yin [scotland] n.
bir only adj.
bir another adj.
bir some adj.
bir one and the same adj.
bir solitary adj.
bir alone adj.
bir unique adj.
bir united adj.
bir an adj.
bir identical adj.
bir single adj.
bir any adj.
bir ae [scotland] adj.
bir yae [scottish] adj.
bir oon adj.
bir just adv.
bir once conj.
bir uni- pref.
Math
bir unity n.
Biochemistry
bir mono- prep.
bir uni- prep.
Marine Biology
bir mono n.

Bedeutungen, die der Begriff "bir" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 500 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
Common Usage
bir defada alınan miktar batch n.
kötü bir şey olacağını sezme foreboding n.
kutsal bir yeri dini sebeplerle ziyaret eden kimse pilgrim n.
sert bir çekiş/burma wrench n.
yumuşak bir maddeden yapılmış koruyucu şey pad n.
bir yerde oturan/sakin resident n.
(daha basit bir hale) dönüştürmek reduce v.
bir iddia öne sürmek raise a claim v.
bir iddia öne sürmek assert a claim v.
(birini ) (bir yere) çağırmak call in v.
akıcı bir şekilde konuşan fluent adj.
bir kez daha once again adv.
beklenmedik bir şekilde unexpectedly adv.
bir kere once adv.
bir daha once more adv.
dalgın bir biçimde absentmindedly adv.
öfke (büyük bir haksızlıktan/hakaretten kaynaklanan) outrage n.
on bir eleven n.
üç yılda bir olan triennial adj.
General
suyun yüzeyini ancak kıpırdatan çok hafif bir esinti cat's paw n.
bir sürü yalan pack of lies n.
bir yaşında hayvan yavrusu yearling n.
bir nesnenin ağızdan alınması ingestion n.
çaygillerden bir ağaççık türü stream n.
bir bardak su a glass of water n.
yahudilerde bir kişinin sağlığına ya da iyileşmesine kadeh kaldırırken söylenen söz lehayim n.
besleyici maddeler (bir yiyeceğin içindeki) sustenance n.
çin'de bulunan bir sıradağ kuenlun n.
bir kampanyada kullanılan slogan battle cry n.
hindistana özgü bir sevişme sanatı tantric sex n.
hastalık veya diğer acil durumlar nedeniyle gezmenin yabancı bir ülkeden kendi ülkesine getirilmesi repatriation n.
bir cins dikenli koçan teazel n.
açık bir ton (renkte) tint n.
bir dine iman edenlerin tümü the faithful n.
bir ulusa ait olma durumu nationality n.
bir yazının yorumu eisegesis n.
bir norveç şehri kristiansand n.
bir yudum sip n.
bir yılan türü elapid n.
germen alfabesinde bir harf rune n.
bir çeşit venedik altın akçesi ducado n.
bir çift ayakkabı a pair of shoes n.
dikkati bir noktada toplama concentration n.
bir ülkenin standart seviyedeki vatandaşları grassroots n.
bir adet one in number n.
bir taşıtın yolcu veya potansiyel bir yolcunun isteği üzerine durduğu durak request stop n.
bir taşıtın azami yük taşıma kabiliyeti capacity n.
bir içim su eyeful n.
uzun yolculuk (özel bir amaçla yapılan) expedition n.
olaylarla dolu bir hafta a full week n.
iki haftada bir yayımlanan dergi biweekly n.
bir tür kulübe penty n.
bir çemberin kenarı the rim of a circle n.
karıncalanma (vücudun bir yerinde) tingle n.
tatlı bir tür kırmızı biberin tozuyla yapılan baharat paprika n.
vidanın bir tur dönüşü screw n.
bir kurumun canlılığı vitality of an institution n.
kırmızımsı bir renk a reddish tint n.
bir yudum içki slug n.
arpitanca 'nın bir lehçesi savoyard n.
bir rastlantı sonucu vaki olan fortuitousness n.
çedar bir çeşit peynir cheddar n.
ateşte yaşadığı düşünülen bir ruh salamandrine n.
söylenişte bir sesin çıkarılması elision n.
birinin asıl işi dışında yaptığı bir iş avocation n.
bir kitap veya yazıdan seçme excerpting n.
madeni bir paranın resimsiz yüzü tails n.
bir şeyde usta accomplished at n.
sıradan bir şey commonplace n.
gemi, uçak gibi bir araçta çalışanlar crew n.
izlanda bir para birimi eyrir n.
yılda bir kez gerçekleşen etkinlik annual n.
talebin çok yoğun olduğu dönemlerde kimi gemi ve feribot seferlerinde kullanılan bir kontrol doküman sailing ticket n.
bir özbekistan şehri kokand n.
bir sözcüğün altına çizilmiş çizgi underscore n.
bir projeden faydalananların tamamından veya bir kısmından alınan ücret equalisation fee n.
eşya (belirli bir iş için) gear n.
bir şey yapmayı çok isteme the urge to n.
yayan bir veya birkaç kişi tarafından çekilen iki tekerlekli hafif taşıt rickshaw n.
orta ve kuzey ispanya'da bir bölge ve eski bir krallığın adı castile n.
bir tür lahana cole n.
ticari bir kuruluşun sahibi veya yöneticisi operator n.
güney sudan’da yaşayan etnik bir grup tacho n.
bir dük veya düşesin arazisi duchy n.
vaktiyle işe yarayan fakat şimdi dert olan bir şey white elephant n.
eski romada bir alayın onda biri cohort n.
bir tür ince ambalaj kağıdı tissue n.
belirli bir yılın şarap mahsulü vintage n.
bir tür kuş dollarbird n.
vahim bir durum deep trouble n.
halüsinatif meskalin maddesinin çıkarıldığı bir tür kaktüs peyote n.
menkul veya gayrimenkul bir şeyi veya bir malı başkasına ferağ edilememe koşuluyla bir kimseye veya mirasçılarına tesis yoluyla bağışlama entailed interests n.
bir hareketin lideri apostle n.
bir yudum swig n.
daha üst bir sınıfa vb geçme promotion to n.
bir araba içinde seyahat etmek için bir araya gelmiş olan insanlar carpool n.
fevkalade bir hadise quite an event n.
bir kilisenin sorumlu olduğu mahallede oturan sakinlerin tümü parish n.
bir tarafı tercih bias n.
belirli bir nitelik flavor n.
bir yudum su a drink of water n.
saklanmış bir şeyi bulma oyunu treasure hunt n.
bir gezi veya ziyaretin hatırası olarak alınan şeyler souvenir n.
rütbesi orgeneralden yüksek bir general general of the army n.
bir bölgenin onda biri deciare n.
vesika arkasına bir şey yazma endorsing n.
bir kuzey amerika kızılderili kabilesi algonquian n.
bir partinin aday listesi (seçimde) ticket n.
tam bir uyum total harmony n.
çatılmış bir grup (silah) stack n.
bir grup danışman brain trust n.
bir tür akbaba turkey buzzard n.
kuzey kore'de bir bölge kyongsong n.
makale (özellikle din/siyaset konusunda bir) tract n.
gizemli bir hava verme mystification n.
altıda bir one sixth n.
bir bütün halinde toplayan embodier n.
büyük bir miktar peck n.
en güzel dönem (bir kimsenin/bir şeyin) prime n.
cezayir berberilerinin bir kabilesi kabyle n.
birine birdenbire moral veren bir şey a shot in the arm n.
herkesçe bilinen bir sır an open secret n.
yapılan kötülüğü affettirecek bir harekette bulunma expiating n.
bir bütün halinde toplama embodying n.
bir başka noktaya odaklanma dereflection n.
üç ayda bir çıkan dergi quarterly n.
bir yerin yerlisi veya orada yerleşik olan kimse denizen n.
yumuşak bir ipek sarcenet n.
ortak bir atası olan insan topluluğu clan n.
bir suç veya başarısızlığın sorumluluğu blame n.
bina (bir kuruma veya kişiye ait) premises n.
kısaltma (yazılı bir eseri) abridgment n.
bir ülkenin ticari gemilerden oluşan filosu merchant navy n.
kötü niyetli bir şekilde bakma knowing look n.
bir arazi/toprak parçası vb'nin genel görünümü scenery n.
çok iyi bir iş a plum job n.
bir kimsenin el yazısı autograph n.
afrika'da bir krallık jaga n.
güçlü tepki (siyasal/toplumsal bir gelişmeye karşı) backlash n.
ağır ve sıkıcı bir işte çalışan kimse drudge n.
doğru bir cevap a straight answer n.
bir ihtimal off chance n.
bir yudum tot n.
bir şeyin en alası cream of the crop n.
geri püskürtme (askeri bir saldırıyı) repulse n.
mavimsi yeşil değerli bir taş aquamarine n.
radyo, televizyon programının veya bir sanat faaliyetinin maliyetini karşılayan firma sponsor n.
evli bir çiftin ayrı yaşaması legal separation n.
zehirli bir asya yılanı krait n.
bir içimlik miktar drink n.
yaklaşık beş kilometreye eşit bir uzaklık ölçüsü league n.
fransa'da bir şehir dijon n.
bir siu kızılderili dili stoney n.
hastası olan kimse (bir illetin) sufferer n.
bir çeşit iran halısı kirman n.
bir afrika etcili kongoni n.
bir kavanoz dolusu jarful n.
başka bir yöne sürme (taşıtı) swerve n.
aşırı havalı ve kibirli insanlar için kullanılan bir lakap jenkins n.
bir başkasının hakkını çiğneme entrenching on n.
özel izin (kuraldışı bir şeyin yapılması için verilen) dispensation n.
özel bir program special n.
olay (meydana gelen herhangi bir) occurrence n.
mayalanmış deve veya kısrak sütünden yapılan bir içecek koumyss n.
bilgi (belirli bir alandaki) expertise n.
bir grup nöbetçi asker picket n.
tek bir iş yapma (birçok alan veya iş yerine) specialization n.
uçağın bir yana yatması bank n.
belirli bir alanda sahip olunan itibar laureateship n.
bir şeyin sahtesini yapıp orijinal olduğunu ileri süren kimse forger n.
bir erkek şapkası türü kelly n.
zayıf bir ihtimal off chance n.
pis bir gülümseme leer n.
bir tür köpek balığı wobbegong n.
bir dolu yalan pack of lies n.
süre (belirli bir işe ait) stint n.
batı hollandada bir şehir hague n.
toplantı (birini/bir davayı desteklemek için yapılan) rally n.
halk (belirli bir ülkede yaşayan/belirli bir soydan gelen) people n.
şişman ve hantal bir kukla (komedi) punch n.
özellikle belirli bir olayın oluştuğu veya geçtiği yer locale n.
hoş bir iniş çıkış (ses tonunda) lilt n.
hafif bir patlama sesi pop n.
bir şeyin tamamı gamut n.
bir sıvının akışının durdurulması stasis n.
siyasi kargaşaların olduğu bir dönem a period of political unrest n.
bir tutam dash n.
bir danimarka limanı kolding n.
bir tür palto wraprascal n.
papaz efendi (irlanda'da his/your/their ile kullanılan bir unvan) reverence n.
atma (kurşun/top/belirli bir el silah) firing n.
bir vatan haininin servetine el koyma single escheat n.
kilise cemiyetinin bir üyesi parishioner n.
jambon tavuk sosis karides veya istiridyeli bir pirinç yemeği jambalaya n.
hareket ettirildiğinde üzerindeki resimlerin göz yanılmasına sebep olduğu bir silindirden oluşan oyuncak zoetrope n.
dizanteri tedavisinde kullanılan bir bitki flix weed n.
ron hubbard tarafından kurulmuş bir dini felsefe akımı scientology n.
tam bir hafta a full week n.
azıcık bir bilgi smattering n.
alçakça bir davranış baseness n.
nice ve cannes arasında bulunan bir fransız sahil kasabası antibes n.
güneybatı amerika'da özellikle alkali topraklarda hayvanları yemlemek için kullanılan işlenmemiş bir bitki sacaton n.
pirinç'den damıtılmış bir tür çin likörü samshu n.
aynı adı taşıyan bitkinin tohumlarından elde edilen çok değerli bir yağ primrose evening oil n.
bir tür zehirli sumak poison ivy n.
bir genç kızın sosyeteye ilk defa takdimi debut n.
bir kimsenin ilgisini çekecek bir haber tidbit n.
genellikle bir şehir ve kasaba ile kenar semtlerinin birleştiği geniş yayılımlı alan conurbation n.
temel çalışma (bir konu vb) background study n.
bir toplum veya topluluğa özgü düşünce ve sanat eserlerinin bütünü culture n.
sıkıntılı bir devre a thin time n.
tavşana benzer küçük bir hayvan rock hyrax n.
bir anlatının en önemli noktası punch line n.
bir konuya yönelik dersler ve çok yönlü eğitim one point lessons and swiss army instruction n.
polinezya'ya özgü bir biber familyasından bir bitki kava n.
ortaçağ'da kullanılan bir yapı tekniği jettying n.
bir yudum drop n.
bir tür akbaba buzzard n.
sarı veya turuncu çiçekli bir kuzey amerika bitkisi jewelweed n.
yapılmış bir şey act n.
çok kullanılan bir deyim byword n.
sesi kaydedilen bir şarkıcıya eşlik eden kayıt stüdyosunda görevli çalgıcı session man n.
sert bir bakış hard look n.
bir şeyin etrafında döndüğü merkez axis n.
bir belgenin imza yeri dotted line n.
kısa bir süre kalan kimse transient n.
bir yer veya mekandan çıkmak için kullanılan yer ascent n.
duyguları bir başkasına yönlendirme transference n.
sal ya da benzeri bir deniz aracının insan gücü ile suda hareket etmesini sağlayan alet oar n.
başka bir olayın provası prolog to n.
genellikle devletin koruması altına alınan tarihi bir bina ancient monument n.
yabancı bir dilin öğrenilmesi esnasında o dili öğrenen insanların oluşturdukları dil interlanguage n.
bir toplumun tahsil görmüş grubu intelligentsia n.
yeni bir soluk a breath of fresh air n.
bir şeyin terkibine giren madde ingredient n.
hayırsever bir kurum yararına yapılan kullanılmış eşya satışı jumble n.
bir canlı türünde aynı karakteri taşıyan canlıların oluşturduğu alt bölüm race n.
almanya'da yerin altındaki kıymetli madenleri korumakla görevli olduğu sanılan bir cin kobold n.
elektrik telleri (bir aygıttaki) wiring n.
bir önceki dönemden kalma holdover n.
herhangi bir ülkenin egemenliğinde olmayan sular high seas n.
meslekte bir ilerleme aracı steppingstone n.
bir liman veya başka bir merkezin geçiş sağladığı bölge hinterland n.
çölde genellikle bir su birikintisinin etrafında bulunan verimli arazi oasis n.
bir tür sıcak içki toddy n.
bir şeye hayran olan kişi wonderer n.
kendini bir şey zanneden kimse smart aleck n.
suda yaşayan bir tür keseli ve kemirgen hayvan yapok n.
bir durumdan başka duruma getirme conversion n.
bir iple kazığa bağlama (hayvanı) tethering n.
bir kimsenin ikinci sahsiyeti alter ego n.
ufak ve yuvarlak bir tür hamur işi scone n.
kaçırma (bir kimseyi) abduction n.
bir yeri belirli bir faaliyet için ayırma zoning n.
brezilya palmiyesinden elde edilen sağlam bir iplik türü tecum n.
nispeten sakin bir merkez etrafında dönen dairesel fırtına cyclone n.
tek bir şey düşünme single mindedness n.
bir çeşit kurabiye shortbread n.
başka bir dilden alınan sözcük loanword n.
ingiltere tyne nehri kıyısında bir yerleşim yeri jarrow n.
büyük bir projenin en monoton ve sıkıcı bölümü scutwork n.
çökertme (insanların güvenini/inancını sarsarak devleti/bir kurumu) subversion n.
doğru olmayan bir şekilde kullanma abuse n.
bir uzun ve bir kısa heceli ölçü trochaic n.
kanuna benzer bir çalgı zither n.
büyük bir etki a lasting impression n.
bir yunus türü delphinus n.
ana hatlar (bir projedeki) guideline n.
kabul etme (bir gerçeği) acknowledgment n.
karmakarışık bir sürü (şey) welter n.
bir konu hakkındaki resmi rapor white paper n.
emeklilik sigortası gibi işçiye ücreti dışında sağlanan herhangi bir şey fringe benefit n.
alışveriş (bir müşterinin yaptığı) custom n.
bazı çevrelerde hala kullanılan, otobüs anlamında bir sözcük charabanc n.
belirgin bir fark a marked difference n.
tatlı bir çörek friedcake n.
bir miktar a fair amount n.
körü körüne bir deneme a shot in the dark n.
bir parça dollop n.
tayin etme (bir yerden başka bir yere) transfer n.
fazla miktarda glikojen depolanması şeklinde ortaya çıkan metabolik bir hastalık glycogenesis n.
küçük bir olasılık a remote possibility n.
çim (bir alanı kaplayan) sod n.
almanya'da bir kasaba krummhorn n.
bir dağın zirvesi vb gibi harita üzerinde belirlenmiş bir yükseklik spot height n.
bir assolistin ismini en üst kısımda verme top billing n.
çok ince bir tür bürümcük gossamer n.
tatil veya başka herhangi bir organizayonun karşıladıklarına ilaveten müşteri tarafından satın alına optional extra n.
sıcak su ile süt ve şeker karışımı bir içecek cambric tea n.
bir asya'da bambusu whangee n.
bir çeşit dantela knotwork n.
genellikle bir tezgah çevresinde oturulan, hafif yiyecek ve çeşitli içeceklerin satıldığı küçük restoran snack bar n.
sırtı çukur olan herhangi bir şey saddleback n.
çekilme (yüksek bir mevkiden) abdication n.
bir kimse veya kuruma ayrılan meblağ subsidy n.
sivri bir şeyin açtığı delik prick n.
kanun türünden bir çalgı cither n.
zehirli bir deniz yosunu türü dinoflagellate n.
araştırma (bir konuyu) exploration n.
bir kuluçkada çıkan yavrular brood n.
zayıf bir ihtimal a bare chance n.
bir bardak iskoç viskisi scotch n.
budistler tarafından uygulanan bir tür meditasyon samadhi n.
alaylı bir surette konuşan ironist n.
herhangi bir olayın ellinci yıldönümü jubilee n.
bir ümit ışığı a gleam of hope n.
eski yunan şiirinde kısa bir beytin uzun bir beyti takip ettiği manzume şekli epode n.
belirli bir veraset usulüne göre verme entailing n.
onda bir tithe n.
bir yüzey ölçü birimi dessiatine n.
hafif bir patlama pop n.
çekilme (bir yere) seclusion n.
kolay ve iyi maaşlı bir iş sinecure n.
uzak bir ihtimal a remote chance n.
haftanın herhangi bir günü any day of the week n.
kasaplık hayvanın gövdesinden belirli bir şekilde kesilen et parçası cut of meat n.
müşterilerinin bar gibi bir tezgahın önünde oturduğu ufak lokanta snack bar n.
bir uzvun görevini yapmaması disfunction n.
bir tür tatlı kırmızıbiber pimento n.
bir yaşından küçük çocuğu öldürme infanticide n.
yerinde bir söz a pertinent remark n.
küçük bir tavsiye piece of advice n.
şerif bir polis amiri sheriff n.
belirli bir süre için ücretli iş engagement n.
bir köpek hastalığı dirofilaria n.
bir kitapta konuyla ilgili daha geniş açıklama için oluşturulmuş ek kısım excursus n.
bir konuda en usta kimse king n.
belirli bir yere yerleştirme emplacing n.
trafik işaretli göbeklerin içinde ilave şerit bulunan bir kavşak türü hamburger junction n.
bir taşıttaki yük veya yolcuların listesi waybill n.
bir protestan tarikatı üyesi quaker n.
bir memleketin sanayi ve tarımının devlet eliyle yürütülmesi etatism n.
bir tür açık tribün bleachers n.
kare şeklinde dikilmiş derilerden yapılan bir afrika giysisi kaross n.
bir bitkiden çıkan yapraklar growth n.
finlandiya körfezindeki bir adada bulunan rus deniz üssü ve limanı kronstadt n.
bir tür akasya wattle n.
kalabalık içinde herhangi bir olaya müdahale etmeme eğilimi bystander effect n.
malezyalı bir müzik grubu kru n.
bir tür at garron n.
sondan bir önceki last but one n.
belirsiz bir şekil blur n.
bir evin günlük işleri chores n.
bir yaratık darking n.
5 kuruş bir şey a matter of 5 cents n.
etkileyici bir şekilde sivri bir dille yazan kimse epigrammatizer n.
bir organı kesip çıkartma exenterating n.
bir tür susam orris n.
yeniden bir araya gelme reunion n.
hızla çıkarılabilen bir kemer türü quick release n.
bir firmanın merkezinin yer değiştirmesi transfer of the seat of a firm n.
tanınmış bir sanatçının taklitçisi epigone n.
bir maddeden emulsiyon yapma emulsifying n.
insanların bir şey beklemek üzere oluşturduğu sıra queue n.
bir yeminin belirlenmiş biçimi set form of an oath n.
bir şeyi yapamama incapacity for n.
ren kıyısında bir şehir koblenz n.
çok nazik ve ince bir dille yazan euphuist n.
artma (bir şeyin değeri) appreciation n.
ayrıntılı bir şekilde hazırlayan elaborator n.
bir yakımlık kömür coal n.
bir grup grev gözcüsü picket n.
abd'de gizli bir yasadışı grup cosa nostra n.
bir ingiliz rock grubu radio head n.
hızla geçen bir şeyin çıkardığı ses whiz n.
bir cismin durumunun ve yerinin değişmesi departure n.
meyveyle yapılan bir tür dondurma sorbet n.
yemeğin başında veya sonunda yenen bir yemek savory n.
kesik ve tiz bir havlama yip n.
kendini rahat hisseden (bir yerde) at home in n.
izler (bir kimsenin ardında bıraktığı) trail n.
emredilen bir şeye uymama noncompliance with n.
güçlü bir duygunun ortaya çıktığı an a fainting fit n.
kalın bir dilim et steak n.
ani bir parıldama flash n.
mısraları bir kısa bir uzun on ikişer heceli şiir alexandrine n.
faydalanma hakkı (bir şeyden) access to n.
zırh olarak kullanılan pamuklu bir ceket gambeson n.
bir bölgede sadece belirli bir faaliyete izin verme zoning n.
bir bitkinin kış nedeniyle ölmesi winterkill n.
evlenme ilanı (gelecek bir tarihe ait) banns n.
herhangi bir şeyden yoğun yığın cloud n.
çok ufak bir delil a scrap of evidence n.
bir restoranda mevcut yiyecek ve içeceklerin listesi menu n.
bir ressama özgü renkler palette n.
sürtme ile tutuşan eski tür bir kibrit lucifer n.
belirli bir konuya son derece yabancı olan insan topluluğu (bihaber kitle) uninitiate n.
bir kayalığın dik yüzü cliff n.
bir tür doğan harrier n.
anlama (bir şeyin değerini/önemini/gerekliliğini) appreciation n.
bir damlacık soupcon n.
belli bir alanda ustalaşmış teknisyen techie n.
zihinsel potansiyeli ve lisan becerilerini en üst düzeyde kullanmayı öğreten bir eğitim neuro linguistic programming n.
ani ve kısa süren bir rüzgar flurry n.
belirli bir cins mal line n.
üçte bir third n.
çıkarılabilen yakası olan bir palto modeli inverness n.
bir kağıt boyutu demy n.
yerfıstığıyla yapılan bir şekerleme peanut brittle n.
bir hindistan ırkı dakotas n.
havanın belli bir yere doğru yer değiştirmesi current n.
yaz üçgenindeki parlak bir yıldız deneb n.
sağlığa uygun bir duruma getirme sanitation n.
dinleyiciler önünde belirli bir konuyu tartışmak için seçilen tartışmacı grubu panel n.
kesilmiş bir uzvun bedende kalan bölümü stump n.
bir işin beyni mastermind n.
tımarhane gibi bir yer bedlam n.
güneşli bir yere seyahat etme arzusu sunlust n.
yeni bir eve taşınmanın kutlanışı housewarming n.
bir araya gelme aggregation n.
gösterme (bir duygu veya niteliği) exhibition n.
güç bir mücadele uphill struggle n.
bir arnavutluk yerleşim birimi koplik n.
yıkma (insanların güvenini/inancını sarsarak devleti/bir kurumu) subversion n.
bir parça element n.
bir tür şeftali nectarine n.
kızılcık benzeri bir meyve cranberry n.
uzun ve zorlu bir yolculuk trek n.
darmadağın bir yer shambles n.
sapa bir sokak an off street n.
kanamayı durdurmaya yarayan bir tür sargı tourniquet n.
on, on bir ve on ikinci sınıfların karşılığı olan okul, lise senior high school n.
bir nisan all fools' day n.
erkin bir hükümdarın elinde değil de halkın elinde bulunduğu yönetim biçimi republic n.
belli bir zümre galere n.
dil (bir gruba özgü) idiom n.
herhangi bir yazı paper n.
biriyle bir tartışmaya dahil olma jousting n.
kesik ve acı bir havlama yelp n.
belirli bir topluluğa özgü hastalık endemic n.
bir hayli a fair sum n.
yabancı bir dilden alınan sözcük borrowing n.
bant (plaktaki belirli bir) track n.
büyük bir kısmı yok olma decimation n.
resimler (ressamın yapıp bir araya getirdiği) portfolio n.
bir bilim kurumunun üyesi fellow n.
üç günde bir olan nöbet tertian n.
keskin bir tat tang n.
herhangi bir alanda en büyük ödül blue ribbon n.
bir sistemi oluşturan işaretler notation n.
bir seçim bölgesindeki seçmenler constituency n.
büyük bir kısmını yok etme decimation n.
doğal bir gelişme outgrowth n.
amerikalı siyahilerin yarattığı bir ilahi türü spiritual n.
sayfa kenarlarındaki girintilerde harf etiketi bulunan bir indeks türü thumb index n.
bir yargıcın nüfuz bölgesi magistracy n.
on üçte bir thirteenth n.
kuzey amerika yerlilerine özgü geleneksel bir festival potlatch n.
bir memleketin doğusunda oturan kimse easternmost n.
hafif bir kişneme whinny n.
monoton bir melodi eşliğinde söylenen sözler chant n.
bir alçak basınç alanına dönerek ve içe doğru hareket eden rüzgarlı alan cyclone n.
bulunduğu veya olduğu yer (bir kimsenin/bir şeyin) whereabouts n.
ağır bir vuruşun çıkardığı ses thump n.
eski bir güney afrika şehri transvaal n.
çapraşık bir hal alma ensnarling n.
kazık bir yer gyp joint n.
bir yolcunun seferler arasında aktarma yapabilmesi için gereken asgari süre minimum connecting time n.
bir kimsenin tahsilini görüp yetiştiği okul alma mater n.
kıtaya yakın büyüklükte bir yer subcontinent n.
bir şeyin değerlendirilmesinde kabul edilen en yüksek seviye veya fiyat cap n.
bir günahı bağışlatmak için papazın önerdiği kefaret penance n.
özel bir tren (normal tarifede bulunmayan) special n.
bir deliğin etrafına madeni bilezik geçirme eyeletting n.
kendini bir şey sanan smart al·eck n.
belirli bir alandaki bilgi expertise n.
bir altyazı türü closed caption n.
bir vadinin başında veya dağın yukarı kısımlarında derin, kase biçimli çukurluk cirque n.
bir sanat eserine veya edebi bir esere temel olan ana ilke data n.
ötüşü kedi miyavlamasına benzeyen bir tür amerikan ötücü kuş catbird n.
belirli bir çizgi takip etmeme excursiveness n.
kaplumbağa kabuğu veya bunu andıran bir madde tortoiseshell n.
pavyon (parkta bulunan ve büyük bir kameriyeye benzeyen) kiosk n.
bir yönetim altında bulunan aynı türden bir grup ticari kuruluş syndicate n.
olağanüstü bir örnek extreme case n.
büfe (bir mobilya) sideboard n.
bir sözcüğün veya söz grubunun kısaltılmış şekli abbreviation n.
bir tarafa doğru hareket etme lateroduction n.
bir çeşit bira ale n.
bir adımda alınan yol pace n.
bir toprak parçası veya alanı area n.
konforsuz ve dünyevi zevklerden yoksun bir yaşam austerity n.
belirli bir süre çalışan kişi part timer n.
sardoniks (değerli bir taş) sardonyx n.
meç (bir tür kılıç) epee n.
iddia edilen şeyle alakası olmayan bir sonuç çıkarılmasından doğan hata ignoratio elenchi n.
bir yerin eşrafından olan biri a pillar of society n.
kendine bir şey yapma izni verme indulgence n.
herhangi bir görevi masa başında yapıp değerlendirmeye tabi tutan kişi desk officer n.
daha güçlü başka bir devletçe kontrol edilip korunan devlet protectorate n.
bir rus anarşist kropotkin n.
bir fırın ekmek batch n.
kuran´dan bir ayet a verse from the koran n.
bağışlama (birine bir şeyi) settlement n.
bir akarsuyun kıvrımları olan kesimi meander n.
bir durumdan başka bir duruma geçiverme swing n.
yalnız bir ucu açık oyuk yer caecum n.
bir kimsenin mezun olduğu okul alma mater n.
kısa fakat önemli bir haber flash n.
sarı renkli bir bira lager n.