göçmen - Türkisch Englisch Wörterbuch
Verlauf

göçmen



Bedeutungen von dem Begriff "göçmen" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 34 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
Common Usage
göçmen immigrant adj.
göçmen migrant adj.
General
göçmen emigrant n.
göçmen transmigrant n.
göçmen entryman n.
göçmen emigre n.
göçmen settler n.
göçmen emigree n.
göçmen visitant n.
göçmen migrant n.
göçmen immigrant n.
göçmen transmigrator n.
göçmen blow-in [uk] n.
göçmen migratory n.
göçmen mover n.
göçmen mover n.
göçmen dislocated civilian n.
göçmen incomer n.
göçmen migratory adj.
göçmen of passage adj.
göçmen incoming [uk] adj.
Idioms
göçmen off the boat adj.
Trade/Economic
göçmen immigrant n.
göçmen migrant n.
göçmen expatriate adj.
Law
göçmen immigrant n.
Politics
göçmen émigré n.
göçmen immigrant n.
göçmen migrant n.
göçmen emigrant n.
Social Sciences
göçmen emigrator [rare] n.
Slang
göçmen fob n.
göçmen jemmy [australia] n.
göçmen fresh off the boat expr.

Bedeutungen, die der Begriff "göçmen" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 197 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
göçmen işçi migrant labor n.
göçmen nüfus immigrant population n.
göçmen işçi boomer n.
göçmen kuş migratory bird n.
bir ülkeden diğerine geçen göçmen transmigrant n.
göçmen politikası migrant policy n.
göçmen kaçakçılığı migrant smuggling n.
göçmen kuş bird of passage n.
siyasi göçmen émigré n.
göçmen tarım işçileri migrant agricultural laborers n.
göçmen kuşların uçuş rotası flyway n.
göçmen olmayan nonimmigrant n.
abd'deki japon göçmen issei n.
göçmen kuşlar migratory birds n.
göçmen işçi migrant worker n.
göçmen işçi immigrant worker n.
göçmen kuş a migratory bird n.
göçmen kişi wanderer n.
göçmen kişi roamer n.
göçmen kişi rover n.
göçmen (kuş) passager (fr) n.
göçmen gişesi immigration booth n.
göçmen şarkısı immigrant song n.
göçmen olmayan non-immigrant n.
(göçmen kuşların) göç yolu migration route n.
(göçmen kuşların) göç yolu flyway n.
tahmini göçmen sayısı estimated number of immigrants n.
göçmen olmayan kimse nonmigrant n.
yeni göçmen newcomer n.
geri dönen göçmen remigrant n.
tekneyle göçmen kaçakçılığı boatlift n.
göçmen işçi hobo n.
göçmen grubu immigration n.
bir dizi göçmen immigration n.
göçmen kuş migrator n.
(özellikle italyan asıllı) niteliksiz göçmen işçilerin işini sözleşme altında güvenceye alan kimse padrone n.
yakınlarda gelmiş göçmen pilgrim n.
iç göçmen inmigrant n.
iç göçmen in-migrant n.
çin'den amerika gibi ülkelere göçmen kaçıran kimse snakehead n.
göçmen işçi stiff n.
yeni göçmen sucker n.
göçmen olarak getirmek immigrate v.
göçmen olmayan nonmigratory adj.
göçmen alan migrant-receiving adj.
göçmen karşıtı anti-immigrant adj.
göçmen olmayan nonmigrant adj.
göçmen işçilerle ilgili migratory adj.
göçmen işçilere ait migratory adj.
Phrasals
göçmen olarak gelmek come over v.
göçmen olarak seyahat etmek go out v.
Colloquial
doğu avrupa kökenli göçmen bohunk n.
göçmen kişi bird of passage n.
göçmen kuş bird of passage n.
meksikalı göçmen wetback n.
zimbabwe'den olan beyaz göçmen whenwe [south africa] n.
yeni göçmen greenhorn n.
Idioms
göçmen kişi a bird of passage n.
Trade/Economic
göçmen havaleleri immigrant remittances n.
göçmen işçi migrant worker n.
göçmen bürosu emigration office n.
göçmen işçi döviz havaleleri immigrant remittances n.
göçmen işçi migrant worker n.
göçmen işçi emigrant worker n.
yasal göçmen legal immigrant n.
abd'ye göçmen getirenlerin adam başına verdiği vergi head money n.
Law
hakim sınır dışı edilmesini emrettikten sonra abd'de kalan kaçak göçmen alien absconder n.
düzensiz göçmen irregular migrant n.
göçmen kaçakçılığı ve insan ticareti migrant smuggling and human trafficking n.
göçmen belgesi immigrant certificate n.
göçmen işçi migrant worker n.
göçmen kaçakçılığı smuggling of migrants n.
yasadışı göçmen illegal migrant n.
göçmen toplama tesisi detention centre n.
kaçak göçmen irregular migrant n.
Politics
ekonomik göçmen economic migrant n.
göçmen hakları grupları immigrant rights groups n.
göçmen akını the flow of migrants n.
göçmen evleri immigrant houses n.
göçmen işçiler migrant workers n.
göçmen kaçakçılığı migrant smuggling n.
göçmen işçilerin ve aile üyelerinin haklarının korunması komitesi committee on the protection of the rights of all migrant workers and members of their families n.
göçmen konutları immigrant houses n.
göçmen formu immigration form n.
göçü ve göçmen girişini engelleyerek yerel halkın etkilenmesini engelleme temeline dayanan siyasal akım nativism n.
göçmen kadınlar immigrant women n.
göçmen seli the flood of migrants n.
göçmen departmanı immigrant department n.
göçmen dayanışma ağı migrant solidarity network n.
göçmen bürosu memuru immigration officer n.
göçmen hakları immigrant rights n.
göçmen akını rush of immigrants n.
göçmen bürosu immigration office n.
göçmen irtibat görevlisi immigration liaison officer n.
göçmen irtibat bürosu immigration liaison office n.
göçmen yanlısı pro-migrant n.
göçmen statüsü immigrant status n.
göçmen işçi immigrant worker n.
göçmen işçilerin hukuki statüsüne dair avrupa sözleşmesi european convention on the legal status of migrant workers n.
göçmen akını influx of immigrants n.
göçmen aile migrant family n.
göçmen akımı the flow of migrants n.
göçmen kaçakçılığı smuggling of migrants n.
göçmen vizesi imigration visa n.
hükümet desteği olmadan geçimini sağlayamayacak durumda olan göçmen public charge n.
kaçak göçmen illegal immigrant n.
özel göçmen temyiz komisyonu special immigration appeals commission n.
yatırımcı göçmen investor immigrant n.
yasadışı göçmen illegal immigrant n.
abd'ye çocukken getirilen ve devlet tarafından bazı haklar verilen çocuk kaçak göçmen dreamer n.
abd'de 19. yüzyılda yeni göçmen ve katoliklere karşı bir partinin ilkesi know-nothingism n.
henüz vatandaşlık almamış olup oturma izni olan göçmen landed immigrant [canada] n.
yerleşik göçmen landed immigrant [canada] n.
israil'deki göçmen çiftçilerin derneğine üye olan kimse halutz n.
gözaltında tutulan göçmen immigration detainee n.
göçmen alan immigrant-receiving adj.
yasalarca göçmen olan landed [canada] adj.
Institutes
iltica ve göçmen dairesi integrated casework directorate n.
Industry
niteliksiz göçmen işçi greener n.
Tourism
kalıcı göçmen permanent immigrant n.
Biology
göçmen hücre migrating cell n.
göçmen hücrelerin kenarlarındaki ince uzantılar filopodia n.
Marine Biology
nehirlerde üreyen göçmen bir avrupa balığı lampern n.
nehirlerde üreyen göçmen bir avrupa balığı river lamprey n.
çenesiz emici ağza sahip, diğer balıklarla parazit ilişki kuran, göçmen ya da tatlı suda yaşayan bir balık lamprel (petromyzon marinus) n.
çenesiz emici ağza sahip, diğer balıklarla parazit ilişki kuran, göçmen ya da tatlı suda yaşayan bir balık lampron n.
göçmen tür fugitive species n.
göçmen balık migratory fish n.
göçmen balıklar diadromous n.
uzak göçmen balıklar highly migratory species n.
büyük gümüşi bir göçmen alabalık steelhead trout n.
abd'ye özgü koyu yeşil-gri renkli küçük ve göçmen bir levrek balığı white bass (morone americana) n.
göçmen (balık) anadromous adj.
Astronomy
göçmen gezegen rogue planet n.
Zoology
afrika göçmen çekirgesi african migratory locust n.
asya'da bulunan genellikle kafes kuşu olarak beslenen göçmen kuşlar avadavat n.
bir göçmen sahil kuşu limicolae n.
göçmen albatros diomedea exulans n.
göçmen güvercin passenger pigeon n.
göçmen kuş limicoline bird n.
göçmen güvercin wild pigeon n.
göçmen güvercin ectopistes migratorius n.
göçmen kuş bird of passage n.
göçmen çekirge migratory grasshopper n.
göçmen sahil kuşu migratory shorebird n.
Botanic
göçmen hardalı ball mustard (neslia paniculata) n.
göçmen hardalı yellowweed n.
Breeding
afrika'nın güneyinde göçmen çoban trekboer n.
türk soyundan geldiği varsayılan kuzey sibirya yerlisi göçmen bir moğol kabilesi yakow n.
Social Sciences
dijital göçmen digital immigrant n.
Linguistics
göçmen dili immigrant language n.
History
hollanda'nın sonradan ingiltere egemenliğine geçen, merkezi bugünkü cape town olan güney afrika'daki ilk göçmen kolonisi cape colony n.
hollanda'nın sonradan ingiltere egemenliğine geçen, merkezi bugünkü cape town olan güney afrika'daki ilk göçmen kolonisi cape of good hope province [obsolete] n.
hollanda'nın sonradan ingiltere egemenliğine geçen, merkezi bugünkü cape town olan güney afrika'daki ilk göçmen kolonisi cape province n.
(18. ve 19. yüzyıllarda) ödünç işçi olarak avrupa'dan amerika'ya giden göçmen redemptioner n.
Geography
göçmen nüfus immigrant population n.
Meteorology
göçmen siklon migratory cyclone n.
Archaic
yeni ingiliz göçmen new chum [aus&nz] n.
Ornithology
asya'ya özgü genellikle kafes kuşu olarak beslenen bir göçmen kuş tiger finch n.
asya'ya özgü genellikle kafes kuşu olarak beslenen bir göçmen kuş amadavat n.
asya'ya özgü genellikle kafes kuşu olarak beslenen bir göçmen kuş strawberry finch n.
asya'da bulunan genellikle kafes kuşu olarak beslenen göçmen bir kuş amadavat (estrilda amandava) n.
asya'da bulunan genellikle kafes kuşu olarak beslenen göçmen bir kuş red avadavat n.
asya'da bulunan genellikle kafes kuşu olarak beslenen göçmen bir kuş red munia n.
avustralya'nın hafif tuzlu bataklıklarında yaşayan uzun bacaklı üç parmaklı bir göçmen kuş australian stilt (himantopus leucocephalus) n.
avustralya'nın hafif tuzlu bataklıklarında yaşayan uzun bacaklı üç parmaklı bir göçmen kuş stilt n.
iç göletler, bataklıklar veya hafif tuzlu lagünlerde yaşayan uzun bacaklı üç parmaklı siyah beyaz bir göçmen kuş longlegs n.
iç göletler, bataklıklar veya hafif tuzlu lagünlerde yaşayan uzun bacaklı üç parmaklı siyah beyaz bir göçmen kuş long-legs n.
iç göletler, bataklıklar veya hafif tuzlu lagünlerde yaşayan uzun bacaklı üç parmaklı siyah beyaz bir göçmen kuş stilt plover n.
iç göletler, bataklıklar veya hafif tuzlu lagünlerde yaşayan uzun bacaklı üç parmaklı siyah beyaz bir göçmen kuş stiltbird n.
göçmen kuş visitant n.
göçmen kuş visitor n.
göçmen ardıç migratory thrush n.
metalik yeşil ve altın rengi tüyleri bulunan, pasifik okyanusu'na özgü göçmen bir kuş pipiwharauroa [new zealand] n.
metalik yeşil ve altın rengi tüyleri bulunan, pasifik okyanusu'na özgü göçmen bir kuş shining cuckoo n.
göçmen kuşlar sand birds n.
göçmen kuşlar shore birds n.
Entomology
göçmen çekirgelerin yaşadığı safhalardan biri transeuntes n.
göçmen çekirgelerin yaşadığı safhalardan biri transiens n.
güney avustralya'da yaşayan çok zararlı büyük bir göçmen çekirge australian plague locust (chortoicetes terminifera) n.
yeni dünya'ya özgü göçmen çekirgelerini ve amerika'ya özgü çekirgeleri içeren bir cins melanoplus n.
yeni dünya'ya özgü göçmen çekirgelerini ve amerika'ya özgü çekirgeleri içeren bir cins genus melanoplus n.
afrika göçmen çekirgesi migratory locust (locusta migratoria) n.
turuncu ve siyah kanatları olan büyük bir göçmen kelebek milkweed (danaus plexippus) n.
afrika göçmen çekirgesini içeren bir kısa antenli çekirge cinsi locusta n.
afrika göçmen çekirgesi locusta migratoria n.
Slang
avustralya'da doğu avrupa ve akdeniz'den göçmen gelen insanlar için kullanılan aşağılayıcı söz wog n.
kaçak muamelesi gören göçmen refugitive n.
meksika abd sınırından kaçak göçmen geçiren haydut coyote n.
zenci/siyahi/göçmen karşıtı lily-white n.
tecrübesiz göçmen işçi johnny n.
afrika kolonilerindeki evinden nostaljik bir şekilde bahseden eski bir ingiliz yerleşimci veya göçmen whenwe n.
göçmen ingilizcesi foblish n.
1930'larda ve 1940'larda abd'de göçmen çiftlik işçisi okie n.
Star Wars
göçmen tüccarlar'ın loncası bilgisayar laboratuvarı migrant merchants' guild computer lab n.
göçmen tüccarlar'ın loncası merkezi migrant merchants' guild headquarters n.
göçmen tüccarlar'ın loncası deposu migrant merchants' guild warehouse n.