genç kadın - Türkisch Englisch Wörterbuch
Verlauf

genç kadın



Bedeutungen von dem Begriff "genç kadın" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 24 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
genç kadın judy n.
genç kadın lass n.
genç kadın young woman n.
genç kadın young lady n.
genç kadın chicklet n.
genç kadın charver n.
genç kadın tid n.
genç kadın chica n.
genç kadın quean [scotland] n.
genç kadın minikin [obsolete] n.
genç kadın muchacha n.
genç kadın chokri [india] n.
genç kadın heifer n.
genç kadın polony n.
genç kadın fille n.
genç kadın srta. (senhorita) abrev.
genç kadın srta. (senorita) abrev.
Colloquial
genç kadın pussycat n.
Archaic
genç kadın tit n.
genç kadın moppet n.
genç kadın dell n.
Slang
genç kadın tootsie n.
genç kadın goose [south africa] n.
British Slang
genç kadın mawther n.

Bedeutungen, die der Begriff "genç kadın" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 94 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
genç evlenmemiş kadın demoiselle n.
genç kıza eşlik eden yaşlı kadın chaperon n.
parası veya toplumdaki konumu nedeniyle yaşlı bir adamla evlendirilen genç kadın trophy wife n.
genç kıza eşlik eden kadın duenna n.
zayıf, ince insan (özellikle genç kadın) waif n.
aptal ve düşüncesiz genç kadın taupie n.
romantik ilişkide bulunulan genç kadın lady friend n.
romantik ilgi duyulan genç kadın lady friend n.
(yaşlı bir kadın) genç kıza refakat etme chaperonage n.
evlenmemiş genç kadın jeune fille n.
evlenmemiş genç kadın lass n.
evlenmemiş genç kadın lassie n.
evlenmemiş genç kadın young girl n.
sığır veya koyun çiftliğinde çalışan genç deneyimsiz kadın işçi jillaroo n.
wicca inancına ait tasvirlerde yaşlı kadın ve anne figürlerine eşlik eden, kız veya genç kadını simgeleyen tanrıça maiden n.
(kötüleme anlamında) genç kadın biddie n.
(kötüleme anlamında) genç kadın biddy n.
güzel genç kadın whiting-mop n.
süslü üniformalarla resmi geçitlerde veya müsabakalarda çeşitli düzenlerde yürüyüş yapan genç kadın takımları marching girl [australia/new zealand] n.
alçakgönüllü genç kadın blushet [obsolete] n.
1 mayıs gibi mayıs ayı festivallerini yönetmesi için seçilen kız veya genç kadın may lady [obsolete] n.
1 mayıs gibi mayıs ayı festivallerini yönetmesi için seçilen kız veya genç kadın may queen n.
güzel genç kadın bonny [scotland] n.
(japonya'da) evlenmemiş genç kadın mousme n.
genç bekar kadın girl n.
olağanüstü başarılı genç kadın girl wonder n.
evlenmemiş genç kadın dame [scotland] n.
genç bekar kadın dame [scotland] n.
sosyetede yeni genç kadın ingenue n.
genç ve masum kadın rolü ingenue n.
düzenli olarak partileyen çapkın genç kadın good-time girl n.
ahlaksız genç kadın flapper [obsolete] n.
çekici ve flörtöz genç kadın sheba n.
(1920'lerde) özgür düşünen genç kadın flapper n.
genç kadın olmak connive v.
sosyeteye yeni giren genç kadın ile ilgili ingenue adj.
genç ve bekar kadın srta. (senhorita) abrev.
genç ve bekar kadın srta. (senorita) abrev.
Colloquial
genç ve deneyimsiz kadın haber sunucusu anchorette n.
arkadaşlık ettiği genç erkeklere bol para ve hediye veren yaşlı ve zengin kadın sugar mama n.
(japonya'da) tasarım kıyafet ve aksesuarlar satın alıp son teknoloji cihazları kullanan aşırı sosyal genç kız veya genç kadın kogal n.
genç kadın popçu popette n.
pop müzik hayranı genç kadın popette n.
enerjik ve neşeli genç kadın filly n.
Idioms
ince uzun kadın/genç kız long-tall-sally n.
uzun boylu kadın/genç kız long-tall-sally n.
1940'lı ve 50'li yıllarda pop müzik (özellikle frank sinatra) hayranı genç kadın bobby soxer n.
genç kız gibi giyinmek (yaşlı kadın) be mutton dressed as lamb v.
genç işi giyinmek (yaşlı kadın) be mutton dressed as lamb v.
genç kızlara özenip onlar gibi giyinmek (yaşlı kadın) be mutton dressed as lamb v.
genç kız gibi giyinmek (yaşlı kadın) be mutton dressed (up) as lamb [uk] v.
genç işi giyinmek (yaşlı kadın) be mutton dressed (up) as lamb [uk] v.
genç kızlara özenip onlar gibi giyinmek (yaşlı kadın) be mutton dressed (up) as lamb [uk] v.
geleneksel avrupa kıyafetleriyle barda bira servisi/garsonluk yapan genç kadın gibi/görüntüsünde wenchy adj.
geleneksel avrupa kıyafetleriyle barda bira servisi/garsonluk yapan genç kadın gibi/görüntüsünde whenchy adj.
Industry
beden işçisi genç kadın workgirl n.
Literature
başı dertte olan genç kadın damsel in distress n.
History
(1920'lerde) geleneklere meydan okuyan genç bir kadın olma flapperhood n.
yaşlı bir adamın genç bir kadın ile birlikte yatarak gençleşeceği inanışı shunamitism n.
(1920'lerde) özgür düşünen genç kadın flapper n.
Boxing
müsabaka dövüşlerinde sıradaki raunt numarasının yazılı olduğu kartları göstermekle görevli genç kadın ring girl n.
Art
(antik yunan sanatında) giysili genç kadın heykeli kore n.
Cinema
genç ve masum kadın rolü oynayan oyuncu ingenue n.
Mythology
(yunan mitolojisinde) bilimi, edebiyatı ve sanatı simgeleyen, dokuz güzel genç kadın ile somutlaştırılan tanrıçalar the nine n.
(yunan mitolojisinde) bilimi, edebiyatı ve sanatı simgeleyen, dokuz güzel genç kadın ile somutlaştırılan tanrıçalar the nine muses n.
atena tarafından bir örümceğe dönüştürülen genç bir kadın arachne n.
Archaic
şerefine içilen genç ve güzel kadın toast n.
genç kıza eşlik eden yaşlı kadın chaperone n.
çekici genç kadın bonilasse n.
önem verilmeyen genç kadın chit n.
toy olarak görülen genç kadın chit n.
genç bir kimseden sorumlu kadın gouvernante n.
genç bir kimseden sorumlu kadın governante n.
Slang
gündelik spor kıyafetler giyen, işçi sınıfından genç kadın nedette n.
önüne gelenle düşüp kalkan genç kadın bed bunny n.
cinsel isteği fazla olup sık sık ilişkide bulunan genç kadın bed bunny n.
yatmaktan çekinmeyen genç kadın bed bunny n.
cinsel ilişki konusunda rahat genç kadın bed bunny n.
kayak meraklısı genç ve güzel kadın snow bunny n.
genç kız gibi giyinmiş yaşlı kadın (olumsuz anlamda) mutton dressed as lamb n.
genç erkek avcısı (orta yaş üzeri) kadın cougar n.
genç adamların peşinde koşan kadın cougar n.
medyanın ilgi odağı olan genç ve güzel kadın it-girl n.
medyanın ilgi odağı olan genç ve güzel kadın it girl n.
seksüel anlamda genç erkekleri çeken orta yaşlı kadın milf n.
(genç kadın) piliç bit n.
ilişki istemeyen genç bekar kadın dried-fish woman n.
cazibeli genç kadın dish n.
genç ve hafifmeşrep kadın poule n.
genç adamların peşinde koşan bir kadın olmak be a cougar v.
genç erkek avcısı (orta yaş üzeri) kadın olmak be a cougar v.
artık genç olmayan (kadın) no chicken anymore expr.
British Slang
pahalı zevkleri olan, gösterişli olma çabası içerisinde, özentili bir şekilde yaşayan eğitimsiz genç kadın (küçümseyici ifade) chavette n.
Modern Slang
akıllı, eğlenceli, bağımsız, sevilen genç kadın abbigail n.