glory - Türkisch Englisch Wörterbuch
Verlauf

glory

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


Bedeutungen von dem Begriff "glory" im Türkisch Englisch Wörterbuch : 51 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
Common Usage
glory n. görkem
glory n. şan
General
glory n. şan
glory n. ayla
glory n. medih
glory n. şöhret
glory n. hale
glory n. şaşaa
glory n. medarı iftihar
glory n. şeref
glory n. övünme
glory n. sena
glory n. celal
glory n. övgü
glory n. ün
glory n. nur
glory n. cennet
glory n. şan ve şeref
glory n. haşmet
glory n. ihtişam
glory n. mutluluk
glory n. güzel görünüş
glory n. güzellik
glory n. ışık halkası
glory n. izzet-i nefis
glory n. sonsuzluk
glory n. ebediyet
glory n. yumuşak parlaklık
glory n. brocken spektrumunun baş kısmı
glory n. brocken spektrumunu çevreleyen renkli ışık halkaları
glory n. görkem
glory n. galibiyet
glory n. başarı
glory v. övünmek
glory v. sevinmek
glory v. -e çok sevinmek
glory v. mest olmak
glory v. aşırı zevk almak
glory interj. vay canına
glory interj. haydaa
glory interj. aman tanrım
Optics
glory n. su damlacıklarının yarattığı ışık olayı
Religious
glory n. şükretme
glory n. dua
glory n. ibadet
glory n. cennetin mutluluğu ve ihtişamı
glory n. cennetteki sonsuz yaşam
glory n. şekinah
Geography
glory n. georgia eyaletinde şehir
Archaic
glory v. parlamak
glory v. yüceltmek

Bedeutungen, die der Begriff "glory" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 179 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
General
old glory n. abd'nin bayrağı
giving glory to god n. hamd
old glory n. amerikan bayrağı
old glory n. abd bayrağı
glory of n. bir insanın geçmişte yaşadığı parlak günler
glory days n. zafer günleri
blaze of glory n. zafer parıltısı
crowning glory n. (bir şeyin) en güzel şeyi
hand of glory n. asılmış bir adamın kurutularak büyü amacıyla kullanılan eli
morning glory n. etkileyici başlayıp etkisini hızla yitiren kimse veya şey
glory in v. gurur duymak
glory (in) v. gururlanmak
glory in something v. zevkini çıkarmak
send to glory v. öldürmek
send someone to his/her glory v. birini öldürmek
go to one's glory v. ölmek
glory in v. ile çok övünmek
be in one's glory v. kendinden çok hoşnut olmak
die with glory v. şanlı bir şekilde ölmek
glory [obsolete] v. böbürlenmek
in glory adv. ahiret sadetine mazhar
Phrases
one's former glory n. eski ihtişamı
no guts no glory expr. cesaret yok ise, zafer de yok
fly high to glory expr. zafere yüksekten uç
Proverb
no guts no glory başarı cesaret gerektirir
Colloquial
glory hunter n. başarılı/lider takımı tutan kimse
glory box n. çeyiz sandığı
glory be expr. şan olsun!
glory be! expr. yaşasın!
Idioms
the glory days of something n. bir şeyin parlak günleri
the glory days of something n. bir şeyin altın çağı
the glory days of something n. bir şeyin debdebeli zamanları
glory hound n. ün peşinde koşan tip
crowning glory n. en büyük başarı
crowning glory n. en büyük zafer
crowning glory n. en parlak başarı
crowning glory n. hepsini geriden bırakan başarı
crowning glory n. baş tacı
crowning glory n. incisi
crowning glory n. en güzeli
crowning glory n. en etkileyici nesne
crowning glory n. saç
crown of glory n. en büyük başarı
crown of glory n. en büyük zafer
crown of glory n. en parlak başarı
crown of glory n. hepsini geriden bırakan başarı
crown of glory n. saç
crown of glory n. (kadın) saçı
be in all somebody's glory v. bayram yapmak
be in all somebody's glory v. çok mutlu/başarılı/güzel olmak
be in one's glory v. çok mutlu ve iyi hissetmek
be in all somebody's glory v. gün doğmak
send (one) to glory v. (birini) öbür tarafa göndermek
send (one) to glory v. (birini) cennete yollamak
send (one) to glory v. (birini) öldürmek
send (one) to glory v. şan şöhret kazandırmak
send (one) to glory v. ün kazandırmak
send (one) to glory v. göklere çıkarmak
send (one) to glory v. gurur kazandırmak
send (one) to glory v. zafer kazandırmak
send (one) to glory v. (bazı) yarım kalmış işleri tamamlamak
send (one) to glory v. (birkaç) yarım kalmış işi tamamlamak
send (one) to glory v. (bazı) eksik kalmış şeyleri tamamlamak
send (one) to glory v. (birkaç) eksik kalmış şeyi tamamlamak
send (one) to glory v. (bazı) göze batan işleri halletmek
send (one) to glory v. (birkaç) göze batan işi halletmek
send (one) to glory v. (bazı) küçük ayrıntılarla ilgilenmek
send (one) to glory v. (birkaç) küçük ayrıntıyla ilgilenmek
bathe in reflected glory v. ünlü birinin yakını olduğu için tanınır olmak
bathe in reflected glory v. birinin ününden yararlanmak
bask in reflected glory v. ünlü birinin yakını olduğu için tanınır olmak
bask in reflected glory v. birinin ününden yararlanmak
bathe in reflected glory v. ünlü/başarılı birinin yakını olduğu için tanınır olmak
bathe in reflected glory v. birinin ününden/başarısından yararlanmak
bask in reflected glory v. ünlü/başarılı birinin yakını olduğu için tanınır olmak
bask in reflected glory v. birinin ününden/başarısından yararlanmak
go to glory v. ölmek
go to glory v. telef olmak
go to glory v. yok olmak
go to glory v. ortadan kalkmak
go to glory v. yok edilmek
send someone to glory v. birini öldürmek
send someone to glory v. birini hakkın rahmetine kavuşturmak
send someone to glory v. öbür dünyaya göndermek
send someone to glory v. birinin cenaze/defin işlemlerini yürütmek/yerine getirmek
in a blaze of glory adv. zafer parıltıları içinde
in a blaze of glory adv. ihtişamla
in a blaze of glory adv. tüm görkemi/ihtişamıyla
in (one's) glory expr. çok mutlu
in (one's) glory expr. çok mutlu/sevinçli bir anında
in all (someone's or something's) glory expr. bütün güzelliğiyle
in all (someone's or something's) glory expr. tüm ihtişamıyla
in all (someone's or something's) glory expr. tüm görkemiyle
in one's glory expr. çok mutlu
in one's glory expr. çok mutlu/sevinçli bir anında
in your glory expr. çok mutlu
in your glory expr. çok mutlu/sevinçli bir anında
Politics
order of glory n. (sovyet birliğinde) şeref nişanı
Industry
glory hole n. cam yumuşatma fırını
Technical
glory hole n. ateş deliği
glory spillway n. glori dolusavak
fat-crested morning glory spillway n. geniş kretli morning glori dolusavak
Computer
wings of glory installation n. wings of glory yüklemesi
Dyeing
autumn glory n. koyu kırmızımsı turuncu bir renk tonu
Marine
glory hole n. gemilerde güverteler arasında depo olarak kullanılan alan
glory hole n. gemi ateşçi kamarası
glory hole n. gemide yük kaldırma aletleri için kullanılan kilitli dolap veya kapalı alan
Petrol
glory hole n. petrol kuyusu teçhizatını buzdağlarına karşı korumak için denizin dibinde yapılan keşif
Mining
glory hole n. yeraltı geçidinde yapılan açık ocak kazısı
glory hole n. maden kuyusunda cevher yüzeye çıkana kadar açılan delik
Optics
morning glory anomaly n. gündüz sefası anomalisi
Gastronomy
knickerbocker glory n. dondurma, marmelat, krema ve meyve katmanlarından oluşan zengin bir şekerleme
Zoology
kentish glory n. kuzey ve orta avrupa'ya özgü bir güve
Botanic
beach morning glory n. florida ile teksas arasındaki kum tepelerinde yetişen bir tür gündüzsefası
red morning-glory (ipomoea coccinea) n. doğu abd'ye özgü, kırmızı çiçekleri olan tek yıllık bir bitki
morning glory bush n. gündüzsefası cinsi çalımsı bir bitki
wild morning-glory n. boru çiçeği
morning glory family n. boru çiçeği familyası
wild morning glory n. çadırçiçeği
morning glory n. çadırçiçeği
wild morning glory n. çit sarmaşığı
morning glory n. gündüzsefası
wild morning-glory n. hamıza
morning glory n. ipomoea purpurea
morning glory n. kahkahaçiçeği
wild morning-glory n. kahkahaçiçeği
wild morning-glory n. kahkaha çiçeği
wild morning-glory n. tarla sarmaşığı
morning glory n. tarla sarmaşığı
wild morning-glory n. yabani yulaf
yellow morning glory n. kahkahaçiçeğigiller familyasından bir sarmaşık
glory fern (adiantum tenerum farleyense) n. bir tür baldırıkara bitkisi
japanese morning glory (ipomoea nil) n. kahkaha çiçeği
japanese morning glory (ipomoea nil) n. gündüzsefası
beach morning glory (ipomoea pes-caprae) n. florida ile teksas arasındaki kıyılardaki kum tepeciklerinde yetişen çok yıllık bir bitki
wild morning glory (convolvulus arvensis) n. çit sarmaşığı
wild morning glory (convolvulus arvensis) n. kaplumbağaotu
wild morning glory (convolvulus arvensis) n. kuzusarmaşığı
star-glory n. yıldız çadırı
star-glory n. servi sarmaşığı
morning-glory n. gündüzsefası veya ilgili cinslerden olan mavi, pembe veya beyaz çiçekleri öğleden sonra kapanan çeşitli tropikal bitkilere verilen ad
morning-glory family n. boru çiçeği familyası
morning-glory family n. sarmaşıkgiller familyası
glory lily n. ateş lalesi
glory pea n. clianthus cinsi, parlak kırmızı çiçekli bir bitki
glory tree n. kısmet ağacı
glory-of-the-snow n. fethiye moryıldızı
glory-of-the-snow n. bozdağ sümbülü
imperial japanese morning glory (ipomoea imperialis) n. ipomoea nil çiçeğinden melezlenen bir bitki
common morning glory n. gündüz sefası
common morning glory n. orta amerika'ya özgü, mavi çiçekli tırmanıcı bir ot
common morning glory n. kahkaha çiçeği
common morning glory n. boru şeklinde mavi, mor, pembe veya beyaz çiçekleri bulunan tek yıllık pantropik tırmanıcı bir ot
common morning glory n. tropikal bölgelere özgü huni şeklinde mavi, mor, pembe veya beyaz çiçekleri olan tırmanıcı bir bitki
common morning glory n. orta amerika'ya özgü mavi çiçekleri olan bir veya çok yıllık tırmanıcı bir ot
wild morning glory n. kuzu sarmaşığı
wild morning glory n. çit sarmaşığı
wild morning glory n. kahkaha çiçeği
wild morning-glory n. kaplumbağa otu
wild morning-glory n. avrupa'ya özgü olup kuzey amerika'da da yetişen, beyaz veya pembe çiçekli çok yıllık tırmanıcı bir bitki
morning glory adj. boru çiçeği familyasına ait veya ilgili
morning glory adj. sarmaşıkgiller familyasına ait veya ilgili
morning-glory adj. boru çiçeği familyasına ait veya ilgili
morning-glory adj. sarmaşıkgiller familyasına ait veya ilgili
Religious
riches and glory n. zenginlik ve ihtişam
Geography
aurora glory n. kuzey ışıklarının etrafında beliren ışık çemberi
Meteorology
morning glory n. silindir şeklindeki hareketli bulut
Ornithology
morning glory n. başlıklı ördek
Slang
glory hole n. (özellikle tuvalet/banyo vb) dikiz deliği
glory hole n. (özellikle tuvalet/banyo vb) dikizleme deliği
morning glory n. (argo) sabah antrenmanlarında iyi performans sergileyip yarışlarda kötü koşan at
glory hole n. askeri siper
glory hole n. (deniz kuvvetlerinde) pis yer
glory hole n. (yolcu gemilerinde) kamarotların dağınık veya kirli bıraktığı yer
glory hole n. (kömürlü vapurlarda) kazan dairesi
British Slang
glory hole n. küçük kiler
morning glory n. sabah ereksiyonu
glory hole n. (genellikle oral seks amacıyla) bitişik iki odayı ayıran duvarın delinerek oluşturulduğu delik
Star Wars
glory-class dark trooper n. ihtişam-sınıfı kara asker