ileri doğru - Türkisch Englisch Wörterbuch
Verlauf

ileri doğru



Bedeutungen von dem Begriff "ileri doğru" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 4 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
ileri doğru forwards adv.
ileri doğru forward adv.
ileri doğru gruf [obsolete] adv.
ileri doğru forwardly adv.

Bedeutungen, die der Begriff "ileri doğru" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 65 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
ileri doğru uzanan dar kara parçası panhandle n.
ileri doğru izleme forward trace n.
atın ön ayaklarını yerden kaldırırarak eşit biçimde kendine toplaması ve yere değmeden ileri doğru sıçraması courbette n.
sağ kolunu yukarı kaldırıp elini ileri doğru uzatarak verilen selam sieg heil n.
(eskrimde olduğu gibi) ileri doğru ani hamle lunger n.
ileri doğru ani sıçrayış lunger n.
golf sopasını ileri ve aşağı doğru sallama downswing n.
ileri doğru uzanma pull n.
ileri doğru uzatma protension n.
ileri doğru sürmek propel v.
ileri doğru zıplamak jump forward v.
birisini ileri doğru hareket etmesi için cesaretlendirmek urge someone forward v.
ileri doğru zıplamak leap forward v.
(ani bir güçle) ileri doğru itmek uncork v.
ileri ve yukarı doğru mücadele etmek ert [dialect] [uk] v.
ileri doğru sürmek paddle v.
ileri doğru itmek paddle v.
ileri doğru uzatmak protend v.
doğru karar verebilme becerisi ve sağduyudan ileri gelen commonsensible adj.
Phrasals
ileri doğru atlamak spring at v.
birisini ileri doğru hareket etmesi için cesaretlendirmek push on v.
ileri doğru hareket etmek lurch forward v.
ileri doğru hareket etmek move forward v.
ileri doğru hareket etmek pitch forward v.
ileri doğru sıçramak leap forward v.
(amerikan futbolunda ileri pas atmak için zaman kazanmak amacıyla) hücum yönünün tersine doğru gitmek fade back v.
(bir şeyin) üzerinde ileri doğru sürmek set forth on (something) v.
ileri doğru hareket etmek go forward v.
(bir şeyi) ileri veya geriye doğru bir şeyin/yerin içerisine ilerletmek head into (something) v.
ileri doğru gitmek nose in v.
ileri doğru gitmek nose into v.
-in üzerinde ileri doğru sürmek set forth on v.
ileri doğru hareket etmesi için cesaretlendirmek urge forward v.
Colloquial
hafifçe çömelmiş durumdayken ileri doğru yapılan hoplama/zıplama bunny hop n.
araba giderken ani bir fren yaparak arabayı/içindekileri ileri doğru sarsma bunny hop n.
hafifçe çömelmiş durumdayken ileri doğru yapılan hoplamak/zıplamak bunny hop v.
araba giderken ani bir fren yaparak arabayı/içindekileri ileri doğru sarsmak bunny hop v.
geri çekilip ileri doğru bir hamle yapmak haul off and (do something) v.
geri çekilip ileri doğru bir hamle yapmak haul off and do v.
Trade/Economic
ileri doğru bütünleşme forward integration n.
Technical
ileri doğru kanal forward channel n.
ileri doğru sürmek propel v.
Computer
ileri doğru kanal forward channel n.
Mechanic
sıvı veya gaz dolu bir ortamda dönen bir cismin ileri doğru hareketine dik olan kuvvet magnus effect n.
Marine
gemilerde baş üstünden ileri doğru uzatılan küçük güverte beakhead n.
ileri doğru hareket headway n.
ileri doğru gitmek run in with v.
(rüzgar) ileri doğru esmek draw ahead v.
Psychology
ileri doğru geri alım stratejisi forward retrieval strategy n.
Logic
matematiğin sonsuz kümelerin özelliklerini net şekilde kavrayamayacağı ve yalnızca kanıtlanabilir önermelerin doğru olarak ileri sürülebileceği teorisi intuitionalism n.
yalnızca kanıtlanabilir önermelerin doğru olarak ileri sürülebileceği görüşüyle mantık ve matematiğin yeniden şekillendirilmesi intuitionalism n.
matematiğin sonsuz kümelerin özelliklerini net şekilde kavrayamayacağı ve yalnızca kanıtlanabilir önermelerin doğru olarak ileri sürülebileceği teorisi intuitionism n.
yalnızca kanıtlanabilir önermelerin doğru olarak ileri sürülebileceği görüşüyle mantık ve matematiğin yeniden şekillendirilmesi intuitionism n.
Biology
(ıstakoz benzeri) kabukluların gözlerinin arasından ileri doğru uzanan çıkıntı rostrum n.
Military
yerine getirme (geri tepmeden sonra atış konumuna dönen bir silahın ileri doğru hareketi) counterrecoil n.
(askeri birlik) ileri doğru yan yan yürümek incline v.
Sport
(binicilik) aynı anda ileri doğru çapraz hareket eden ön ve arka ayak ikilisi diagonal n.
(bilardoda) beyaz topa hedef topun arkasından yuvarlanacağı şekilde ileri doğru verilen falso follow n.
(jimnastik) ileri doğru yuvarlanma roly-poly n.
Football
(amerikan futbolunda) kenar çizgisine koşan savunma oyuncusuna ileri doğru atılan kısa pas flare pass n.
Art
dans partnerine doğru ileri ve geri hareket etmek balance v.
Music
çan ileri geri sallandıkça çan ipinin yukarı doğru hareketi backstroke n.
(öne veya ileri doğru) dört koşar adımdan oluşan halk dansı sekansı double n.
Archaic
ileri doğru zıplamak overleap v.
doğrudan ileri doğru giden outright adj.