kaçak - Türkisch Englisch Wörterbuch
Verlauf

kaçak



Bedeutungen von dem Begriff "kaçak" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 52 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
Common Usage
kaçak runaway n.
kaçak leakage n.
kaçak fugitive n.
kaçak illegal adj.
General
kaçak absconder n.
kaçak fugitive n.
kaçak contraband n.
kaçak runner n.
kaçak escapee n.
kaçak run n.
kaçak escape n.
kaçak deserter n.
kaçak leak n.
kaçak lamster n.
kaçak transfuge [obsolete] n.
kaçak breakaway n.
kaçak fleer n.
kaçak fleme n.
kaçak loose n.
kaçak truant adj.
kaçak recreant adj.
kaçak furtive adj.
kaçak embezzled adj.
kaçak on the lam adj.
kaçak at large adj.
kaçak bootleg adj.
kaçak banned adj.
kaçak unregulated adj.
kaçak bootleg adj.
kaçak run adj.
kaçak sly adj.
Colloquial
kaçak on the loose expr.
kaçak on the run expr.
Trade/Economic
kaçak smuggled adj.
Law
kaçak fugitive n.
kaçak absconder n.
kaçak contraband n.
Technical
kaçak blow-by n.
kaçak leak n.
kaçak fault n.
kaçak leakage n.
Electric
kaçak leak n.
Chemistry
kaçak stray n.
Geography
kaçak blow-out n.
Geology
kaçak blowout n.
kaçak blow-out n.
Military
kaçak escapee n.
kaçak deserter n.
kaçak fugitive n.
Latin
kaçak fugitivus n.
Slang
kaçak lamister n.
kaçak hot n.

Bedeutungen, die der Begriff "kaçak" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 402 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
Common Usage
kaçak yapmak ooze v.
General
kaçak mal smuggled goods n.
kaçak çalışma illicit work n.
kaçak avcı poacher n.
kaçak işçilik illicit work n.
kaçak ticaret illicit trade n.
saklanarak kaçak yolculuk yapan kimse stowaway n.
kaçak elektrik kullanımı illegal use of electricity n.
kaçak avlanan kimse poacher n.
kaçak kimse renegade n.
kaçak kesim unlicensed butchering n.
kaçak akım fault current n.
kaçak su leaking water n.
kaçak elektrik illegal electricity n.
kaçak köleler fugitive slavers n.
kaçak elektrik kullanımı illegal electricity usage n.
kaçak kocalar runaway husbands n.
kaçak viski poteen n.
kaçak elektrik kullanma illegal electricity consumption n.
kaçak taksi minicab n.
kaçak yabancılar illegal aliens n.
kaçak yapılaşma shanty settlement n.
kaçak inşaat unlicensed construction n.
manyetik kaçak faktörü magnetic leakage factor n.
kaçak elektrik kullanma illegal electricity usage n.
kap kaçak pots and pans n.
kaçak göçmenler illegal aliens n.
kaçak avcılık poaching n.
kaçak yolcu stowaway n.
kaçak seyirci gate crasher n.
kaçak yapı unlicensed construction n.
kaçak çay smuggled tea n.
kaçak akı stray flux n.
kaçak avcı unauthorized hunter n.
kaçak yapılanma illegal housing n.
kaçak yapılaşma illegal housing n.
kaçak mal contraband n.
kaçak anonsu all-points bulletin n.
kaçak kuyusu ponor n.
uçağa kaçak binen yolcu stowaway n.
gemiye kaçak binen yolcu stowaway n.
kaçak yollarla yurda sokulan sigara smuggled cigarettes n.
kaçak yollarla yurda sokulan sigara bootlegged cigarettes n.
biletsiz kaçak yolcu stowaway n.
kaçak asker awol n.
kaçak asker absent without leave n.
kaçak zanlı fugitive suspect n.
kaçak zanlı suspect at large n.
kaçak avlanma poaching n.
kaçak köleler runaway slaves n.
(eskiden ingiltere'de) yüzünü siyaha boyayarak avlanan kaçak avcı black n.
kaçak birini yakalamak için düzenlenen organize arama manhunt n.
medeniyetten uzak bir yerde yaşayıp avcılık yaparak hayatta kalan ve genelde kaçak olan kimse marooner n.
(17. ve 18. yüzyıllarda batı hint adaları ve guyana'da) kaçak siyahi köle marron n.
jamaika'nın dağları'nda, guyana'da ve özellikle surinam'da yaşayan ve kaçak siyahi bir kölenin soyundan gelen kimse marron n.
kaçak bar blind tiger [dialect] n.
kaçak içki blackade [dialect] n.
kaçak viski üreticisi blockader [dialect] n.
kaçak viski satıcısı blockader [dialect] n.
kaçak içki üretme blockading [dialect] n.
kaçak taksi sürme minicabbing [uk] n.
kaçak içki bootleg n.
kaçak viski bootleg n.
kaçak bar olarak kullanılan kulübe bothan [scotland] n.
kap kaçak olarak kullanılan genellikle metalden mutfak eşyaları holloware n.
kap kaçak olarak kullanılan genellikle metalden mutfak eşyaları hollowware n.
kaçak kimse renegado n.
kaçak kimse renegat n.
çalılıkta yaşayan kaçak mahkum bushranger [australia] n.
kaçak mahkum hayatı bushranging n.
(kaçak içki sevkiyatında kullanılan) bot rumrunner n.
kaçak kimse runagate n.
kaçak at runaway n.
kaçak köle cimarron n.
kaçak köle cimmaron n.
kaçak köle cimaroon n.
bir ülkede kaçak yaşayan kimse illegal n.
ülkede kaçak yaşayan casus illegal n.
kaçak mal taşımacılığı owling n.
(özellikle kaçak getirilmiş gibi yapılan ucuz ve gösterişli mallar satan) seyyar satıcı dudder [dated] [uk] n.
kaçak viski crooked whisky n.
kaçak kimse fleeter [obsolete] n.
kaçak seyirci gate-crasher n.
savaşta elde edilen kaçak mallara el koyma veya satın alma hakkı preemption n.
gümrüğe tabi malları veya kaçak eşyaları inceleyen gümrük memuru searcher n.
kaçak içki içen kimse shebeener n.
kaçak içki satan mekan işletmecisi shebeener n.
kaçak içki shinny n.
kaçak köleyi yakalayıp sahibine getirmeye çalışan kimse slave catcher n.
kaçak içki sly grog [dated] [australia] n.
kaçak güreşme pussyfooting n.
kaçak avlanmak poach v.
kaçak hat çekmek tap v.
kaçak yapmak ooze out v.
kaçak yolculuk yapmak stow away v.
kaçak yapmak leak v.
kaçak elektrik kullanmak use electricity illegally v.
kaçak yapmak get out of v.
kaçak yolcu olarak saklanmak stow away v.
kaçak yolcu olarak saklanmak stow in v.
kaçak yolcu olarak saklanmak stow on v.
başkasının arazisinde kaçak avlanmak poach v.
turist vizesiyle kaçak çalışmak work illegally on a tourist visa v.
kaçak dövüşmek fight shy v.
(araziyi veya avı) ağlı kaçak avcılara karşı korumak için engel yerleştirmek bush v.
kaçak avlanmak potch [dialect] [uk] v.
kaçak avlanmak pouch [dialect] [uk] v.
kaçak yapmak screeve [dialect] [uk] v.
kaçak getirmek shuffle v.
kaçak yapmak sicker v.
kaçak yapmak sigger v.
kaçak yapmak sip v.
kaçak yapmak sipe v.
kaçak yapmış leaked adj.
kaçak olmayan clean adj.
kaçak olmayan noncontraband adj.
kaçak avlanma karşıtı anti-poaching adj.
kaçak avlanmaya karşı anti-poaching adj.
kaçak avlanmayı engelleyici anti-poaching adj.
kaçak olan hot adj.
kaçak çalışan gypsy adj.
kaçak satılan sly adj.
kaçak güreşen pussyfooting adj.
kaçak bir şekilde fugitively adv.
Phrasals
bir şeyden kaçak yapmak ooze from v.
kaçak taşımak smuggle in v.
kaçak sokmak smuggle in v.
kaçak getirmek smuggle in v.
kaçak mal/insan taşımak smuggle in v.
(birini/bir şeyi bir yere) kaçak sokmak smuggle (someone or something) into (some place) v.
(birini/bir şeyi bir yere) kaçak getirmek smuggle (someone or something) into (some place) v.
(bir şeyin arasından/bir şeyden) kaçak yapmak (sıvı) bubble up (through something) v.
(sıvı) kaçak yapmak bubble up v.
(bir yerden/sınırdan) kaçak (insan/mal) geçirmek smuggle (someone or something) across v.
(birini/bir şeyi) kaçak olarak geçirmek smuggle (someone or something) across v.
(birini/bir şeyi bir yerden) kaçak olarak çıkarmak smuggle (someone or something) out (of some place) v.
(bir yerden/sınırdan) kaçak (insan/mal) geçirmek smuggle (someone or something) past (someone or something) v.
(birini/bir şeyi) kaçak olarak geçirmek smuggle (someone or something) past (someone or something) v.
(bir yerden/sınırdan) kaçak (insan/mal) geçirmek smuggle (someone or something) through (something or some place) v.
(birini/bir şeyi) kaçak olarak geçirmek smuggle (someone or something) through (something or some place) v.
(bir yerden/sınırdan) kaçak (insan/mal) geçirmek smuggle across v.
kaçak olarak geçirmek smuggle across v.
bir yere kaçak sokmak smuggle into some place v.
bir yere kaçak getirmek smuggle into some place v.
kaçak geçirmek/taşımak smuggle past v.
kaçak olarak/gizlice geçirmek smuggle past v.
kaçak geçirmek/taşımak smuggle through v.
kaçak olarak/gizlice geçirmek smuggle through v.
Colloquial
kaçak içki satılan bar veya meyhane booze can n.
kaçak içki jake n.
kaçak içki moonlight n.
yasa dışı/ev yapımı/kaçak içki ticareti yapmak moonlight n.
kaçak içki white lightning n.
partiye kaçak katılan kimse crasher n.
kaçak mal taşıyıp tutuklanma tehlikesi olan hot adj.
kaçak içkiyle sarhoş olmuş moonlit adj.
kaçak alkolün etkisinde moonlit adj.
bir kaçak/suçlu olarak barınamayacağın yer too hot to hold you expr.
Idioms
kap kaçak pots and pans n.
kaçak olmak be on the run v.
kaçak güreşmek play unfair v.
kaçak güreşmek go all round the houses v.
kaçak güreşmek hide one's main objective v.
kaçak güreşmek not play it by the book v.
partiye kaçak katılmak crash the party v.
kaçak yollarla off the back of a lorry expr.
kaçak yollarla off the back of a truck expr.
Trade/Economic
gemi ya da uçakta kaçak yolcu stowaway n.
kaçak mallar contraband goods n.
kaçak mal contraband n.
kaçak yapılaşma illegal housing n.
kaçak işçi çalıştırma illegal employment n.
kaçak işçi çalıştırma illicit employment n.
kaçak mallar smuggled goods n.
kaçak işçiler clandestine workers n.
kaçak işçilik informal employment n.
kaçak çalışma informal employment n.
kaçak eşya contraband n.
ülkeye sokulan kaçak eşya contraband n.
kaçak taşıt runner n.
kaçak çalışmak work illicitly v.
kaçak çalışmak work informally v.
kaçak satılan black-market adj.
Law
hakim sınır dışı edilmesini emrettikten sonra abd'de kalan kaçak göçmen alien absconder n.
federal kaçak federal fugitive n.
kaçak mal contraband n.
kaçak kesim illegal cut n.
kaçak firari escaped fugitive n.
kaçak içki bootleg n.
kaçak eşya smuggled goods n.
kaçak içki moonshine n.
kaçak içki corn liquor n.
kaçak avcılık poaching n.
kaçak benzin smuggled fuel n.
kaçak kullanım illegal use n.
kaçak benzin smuggled gasoline n.
kaçak elektrik kullanımı electricity theft n.
kaçak eşya contraband n.
kaçak akaryakıt smuggled fuel n.
mutlak kaçak absolute contraband n.
ülkeye sokulan kaçak eşya contraband n.
eskiden ingiltere'de yüzünü siyaha boyayarak avlanan bir kaçak avcı grubuna karşı çıkarılmış bir yasa black act n.
(amerikan devrimi'nden önce) britanya kraliyet memurlarına herhangi bir binada kaçak malları arama yetkisi veren mahkeme emri writ of assistance n.
kaçak mal ticareti contrabandism n.
kaçak göçmen irregular migrant n.
(kaçak mal) el koyulmuş infectious adj.
(kaçak mal) ceza yemiş infectious adj.
Politics
kaçak köle kanunu fugitive slave act n.
kaçak göçmenler undocumented migrants n.
kaçak yapılaşma shanty settlements n.
kaçak işçi illegal worker n.
kaçak göçmen illegal immigrant n.
kaçak yolcu stowaway n.
kaçak köle yasası fugitive slave act n.
kaçak göçmenler illegal immigrants n.
kaçak işçi clandestine worker n.
abd'ye çocukken getirilen ve devlet tarafından bazı haklar verilen çocuk kaçak göçmen dreamer n.
abd'de kaçak göçmenlerin ülkeye girişini önleyen kolluk kuvveti united states border patrol n.
abd'de kaçak göçmenlerin ülkeye girişini önleyen kolluk kuvveti us border patrol n.
sovyet bloğu ülkelerindeki kaçak yayınlar samizdat n.
Technical
kaçak akım rölesi residual current device n.
kaçak akım rölesi rcd (residual current device) n.
akı kaçak muayenesi flux leakage testing n.
boğaz kaçak kondenseri gland leak-off condenser n.
boğaz kaçak kaybı gland leakage loss n.
dikişsiz ve kaynaklı ferromanyetik çelik tüplerin otomatik tam çevre manyetik transdüser akı kaçak muayenesi automatic full peripheral magnetic transducer flux leakage testing of seamless and welded ferromagnetic steel tubes n.
doğrultucu kaçak akımı rectifier leakage current n.
gaz kaçak dedektörü gas leak detector n.
glend kaçak kaybı gland leakage loss n.
kaçak su soğutucusu leakage water cooler n.
kaçak akım kumandalı şalter residual current circuit breaker n.
kaçak akım stray current n.
kaçak testi leakage test n.
kaçak buhar seepage steam n.
kaçak hızı rate of leak n.
kaçak akım röleli şalter residual current circuit breaker n.
kaçak akı stray flux n.
kaçak buhar kondenseri leakage steam condenser n.
kaçak buhar leakage steam n.
kaçak dedektörü leak detector n.
kaçak su arıtması leakage water treatment n.
kaçak su deşarjı leakage water discharge n.
kaçak buhar debisi leaking steam flow n.
kaçak korunması leakage protection n.
kaçak su kapanı leakage water trap n.
kaçak akım kumandalı devre kesici residual current operated circuit-breaker n.
kaçak tespiti deneyi leakage test n.
kaçak yolu leakage path n.
kaçak mıknatıs alanı stray magnetic field n.
kaçak su leaking water n.
kaçak kontrolü leak check n.
kap kaçak pots and pans n.
kaçak akım rölesi residual current device n.
kaçak ışıma leakage radiation n.
kaçak toz emisyonu fugitive dust emission n.
kaçak akım tahrikli devre kesici residual current operated circuit-breaker n.
kaçak deneyi leakage test n.
kaçak akım cihazı residual current device n.
kaçak buhar debisi leakage steam flow n.
kaçak (su) seep n.
kaçak akım leakage current n.
kaçak bulucu escape detector n.
kaçak radyasyon leakage radiation n.
kaçak akım yenimi stray-current corrosion n.
kaçak yağ tankı leak oil tank n.
kaçak yağ pompası leak oil pump n.
kaçak buhar kondenseri vent con-denser n.
kaçak su dönüşü leakage water return n.
kaçak yolu mesafesi creepage distance n.
kaçak monitörü race gard n.
kaçak buhar hattı leak-off steam line n.
kaçak doruk escape peak n.
kaçak yağ hattı leak oil pipe n.
kaçak monitörü leak sensor n.
kaçak kontrolü leak test n.
kaçak nötron leakage neutron n.
kaçak dedektörleri leak detectors n.
kaçak buhar hattı leak-off steam pipe n.
kaçak monitörü kiti overrev sensor kit n.
kademeler arası kaçak kayıp interstage leakage loss n.
kaçak direnci bleeder resistor n.
kaçak su leak water n.
kaçak yolu creepage n.
kaçak göstergesi leakage indicator n.
kaçak su leakage water n.
kaçak su borusu leakage water pipe n.
kap kaçak tinware n.
kaçak radyasyon stray radiation n.
kaçak mesafesi creepage distance n.
kaçak reaktans leakage reactance n.
kaçak buhar kumanda valfi leakage steam control valve n.
kaçak radyasyon leakage radiation fix n.
kaçak yağ leak oil n.
kaçak gaz akımı leakage gas flow n.
kayıp kaçak (suda) seepage loss n.
korumalı/korunaklı kaçak mesafesi protected creepage distance n.
manyetik kaçak akı magnetic leakage flux n.
mil kaçak buharı spindle leakage steam n.
sızdırmazlık kaçak buharı gland leakage steam n.
sızdırmazlık kaçak buharı sealing leakage steam n.
kaçak miktarı slip n.
gaz rotorunda kaçak slip n.
Computer
kaçak akı leakage flux n.
kaçak akım leakage current n.
hafızada kaçak memory leak n.
Informatics
kaçak sığa stray capacitance n.
Telecom
kaçak erişim piggyback access n.
Electric
doğrultucu kaçak akımı rectifier leakage current n.
elektrik kaçağı/kaçak akım stray voltage n.
kaçak elektrik bağlantısı illegal electric connection n.
kaçak akım rölesi residual current relay n.
kaçak akım residual current n.
kaçak akım koruma şalteri residual current circuit breaker n.
kaçak akı leakage flux n.
kaçak akım residual current n.
kaçak kapasite stray capacitance n.
kaçak akım rölesi residual current circuit breaker n.
kaçak akım leakage current n.
kaçak akım rölesi residual-current device n.
kaçak akım kesicisi earth fault breaker n.
kaçak göstergesi leakage indicator n.
kaçak reaktans leakage reactance n.
kaçak akımla çalışan residual current-operated n.
kaçak akım fault current n.
kaçak akımı leakage current n.
Automotive
buji kaçak akım engelleri spark plug leakage current barriers n.
evap kaçak belirleme pompası evap leak detection pump n.
kaçak akım engelleri insulator ribs n.
kaçak yapma blow-by n.
kırmızı boyalı kaçak belirleme solüsyonu red dye trace solution n.
kompresyon kaçak testi leak down test n.
Petrol
kaçak emisyonu fugitive emission n.
Medical
endovasküler greftlerde meydana gelen kaçak endoleak n.
kaçak ağrı breakthrough pain n.
üriner kaçak urinary leaking n.
Food Engineering
kaçak viski potheen [rare] n.
kaçak viski potteen n.
Gastronomy
(irlanda'da) kaçak viski shebean n.
(irlanda'da) kaçak viski shebeen n.
Physics
ısıl kaçak katsayısı thermal leakage factor n.
kaçak detektörü leak detector n.
kaçak dedektörü leak detector n.
manyetik kaçak faktörü magnetic leakage factor n.
Astronomy
kaçak yıldız runaway star n.
kaçak kara delik runaway black hole n.
Literature
sovyet bloğu ülkelerinde yazılmış kaçak yayınlar ve bu yayınların illegal yollarla dağıtılması samizdat n.
History
(17. ve 18. yüzyıllarda batı hint adaları ve guyana'da) kaçak siyahi köle maroon n.
jamaika'nın dağları'nda, guyana'da ve özellikle surinam'da yaşayan ve kaçak siyahi bir kölenin soyundan gelen kimse maroon n.
kaçak mahkum bolter n.
Environment
altyapı sistemi kayıp-kaçak endeksi (ili) infrastructure leakage index n.
kaçak bağlantılar illegal connections n.
kaçak avcılık illegal poaching n.
kaçak emisyon fugitive emission n.
kaçak oranı leakage rate n.
kaçak önleyici blow-out preventer n.
kaçak tespit çalışmaları leak detection studies n.
kayıp-kaçak leakage n.
Meteorology
kaçak toz fugitive dust n.
Geology
kaçak önleyici blow-out preventer n.
kaçak kuyusu katavothre n.
Military
kaçak harp malzemesi contraband of war n.
kaçak madde sensitive item n.
kaçak veya uygulanan ambargoyu ihlal edecek herhangi bir nitelik taşımaması cleared vessel n.
Hunting
kaçak avcılığa karşı olan antipoaching adj.
kaçak avcılıkla mücadeleye yönelik antipoaching adj.
Archaic
kaçak ticaret free trade n.
Slang
abd sınır polisince özellikle meksikalı, genel olarak kaçak göçmenlere verilen aşağılayıcı ad tonk n.
abd sınırından kaçak olarak giren meksikalıları aşağılamak için söylenen söz wetback n.
cezaevine kaçak mal sokan kimse mule n.
ev yapımı kaçak içki spud juice n.
ev yapımı kaçak içki shine n.
hapishaneye kaçak mal sokan tip runner n.
kaçak malın cezaevine geldiği kanal pipeline n.
kaçak muamelesi gören göçmen refugitive n.
kaçak mal hot n.
kıçına kaçak mal saklayan keester bunny n.
meksika abd sınırından kaçak göçmen geçiren haydut coyote n.
(kaçak) alkol/içki almak için yapılan günübirlik seyahat booze cruise n.
dibinde fermente mısır olan silodan elde edilen kaçak içki silo drippings n.
kaçak içki mountain dew [obsolete] n.
kaçak içki (mountain) dew n.
kaçak kumarhane creep joint n.
kaçak madde/mal hoska [dated] n.
kaçak madde/mal mahoska [dated] n.
kaçak içki who shot john n.
kaçak viski kong n.
kaçak mal merchandise n.
kaçak eşya merchandise n.
kaçak uyuşturucu merchandise n.
kaçak içki popskull n.
kaçak içki hooch n.
kaçak içki hootch n.
kaçak alkol panther piss n.
cezaevine kaçak mal sokmak tuck v.
kıçına kaçak mal saklamak keester v.
kaçak yapım sert alkol/içki king kong [dated] v.
kaçak ve sert alkol/içki king kong [dated] v.
kaçak (içki) popskull adj.
kaçak yaşayan on the dodge expr.
British Slang
ek/kaçak iş foreigner n.
kaçak çalışan on the hobble expr.
Star Wars
chiss kaçak avcıları üssü chiss poachers' base n.