|
Kategorie |
Türkisch |
Englisch |
|
Common Usage |
|
1 |
Common Usage |
tamamen ödemek |
pay up v.
|
|
General |
|
2 |
General |
hareketin tamamen durması |
deadlock n.
|
|
3 |
General |
tamamen yakılmış kurban |
holocaust n.
|
|
4 |
General |
tamamen doyurma |
sating n.
|
|
5 |
General |
tamamen ayırma |
complete isolation n.
|
|
6 |
General |
bir yazıda anlatılmak istenen konuyu tamamen karşılayan ifade |
thesis statement n.
|
|
7 |
General |
eski isim hallerinden kısmen ya da tamamen çıkmış fiiller |
nounal n.
|
|
8 |
General |
görünümünü tamamen değiştirme |
makeover n.
|
|
9 |
General |
sorumluluğu tamamen kendisinde olma |
sole discretion n.
|
|
10 |
General |
tamamen yıkılma |
ruination n.
|
|
11 |
General |
tamamen bağlı olma |
total dependency n.
|
|
12 |
General |
tamamen yasaklama |
complete ban n.
|
|
13 |
General |
tamamen yeni başlayan |
absolute beginner n.
|
|
14 |
General |
-i tamamen tiye alan |
a complete and utter pisstake of n.
|
|
15 |
General |
gerçeği anlamış kişi/tamamen aydınlanmış birey |
fully realized person n.
|
|
16 |
General |
-in tamamen/büsbütün/tam anlamıyla sıkıcılığı |
the sheer boredom of n.
|
|
17 |
General |
tamamen şans işi |
lucky dip n.
|
|
18 |
General |
tamamen pasifleştirme |
depassivation n.
|
|
19 |
General |
kurşun çekirdeğin etrafında tamamen bakır kaplama olan mermi |
full metal jacket n.
|
|
20 |
General |
alkolden tamamen uzak duran kimse |
rechabite n.
|
|
21 |
General |
fikirleri tamamen kavramsal olan, gerçek olmayan kimse |
notionist n.
|
|
22 |
General |
bir şeyi tamamen yeni versiyonu ile değiştirme |
reinvention n.
|
|
23 |
General |
tamamen tesadüf |
sheer coincidence n.
|
|
24 |
General |
tamamen içerme |
encompassment n.
|
|
25 |
General |
tamamen yakma |
exustion n.
|
|
26 |
General |
özellikle şahinlerin göğsünde bulunan tamamen uzamış tüyler |
mail [obsolete] n.
|
|
27 |
General |
deoksiribonükleik asit ve temel proteinlerden meydana geldiği düşünülen ve tamamen farklılaşmış bir kromozomun ipliğini saran hafif renkli bir dış tabaka |
matrix n.
|
|
28 |
General |
geçmişi veya herhangi bir şeye dayalı olmayıp tamamen yeni yapılmış şey |
whole cloth n.
|
|
29 |
General |
bir şeye kendini tamamen adamış kimse |
whole-hogger [us] n.
|
|
30 |
General |
tamamen anlama |
hold n.
|
|
31 |
General |
tamamen gelişmiş bir bölgeye sahip eyalet |
build-out n.
|
|
32 |
General |
tamamen gelişmiş bir bölgeye sahip eyalet |
buildout n.
|
|
33 |
General |
alevlerin tamamen yok ettiği adak |
holocaust n.
|
|
34 |
General |
tamamen sahibi tarafından elle yazılmış vasiyet |
holographic testament n.
|
|
35 |
General |
hedefine ulaşmada tamamen başarılı olan şey |
home run n.
|
|
36 |
General |
dini yaşama kendini adayıp kısmen veya tamamen inzivada yaşayan insan topluluğu |
monastery n.
|
|
37 |
General |
tamamen yok olma |
oblivion n.
|
|
38 |
General |
engellerin tamamen kaldırılması |
obstacle clearing n.
|
|
39 |
General |
engellerin tamamen etkisiz hale getirilmesi |
obstacle clearing n.
|
|
40 |
General |
tutumun tamamen tersine çevrilmesi |
right-about n.
|
|
41 |
General |
bakış açısının tamamen tersine çevrilmesi |
right-about n.
|
|
42 |
General |
politikanın tamamen tersine çevrilmesi |
right-about n.
|
|
43 |
General |
tamamen kaplayan şey |
overcover n.
|
|
44 |
General |
sikkenin izleri tamamen silinememiş olan orijinal tarihinin üzerine konulan yeni tarih |
overdate n.
|
|
45 |
General |
izleri tamamen silinememiş olan orijinal tarihinin üzerine yeni tarihi basılan sikke |
overdate n.
|
|
46 |
General |
insanlara kendilerinden tamamen farklı durum veya bakış açılarını deneyimlemeyi öğreterek kişilerarası farkındalığı artırmayı amaçlayan bir yöntem |
consciousness-raising n.
|
|
47 |
General |
kısıtlamaların tamamen veya kısmen ortadan kaldırılması sonucu oluşan serbest davranış |
disinhibition n.
|
|
48 |
General |
cesareti tamamen yitirme |
dismayedness n.
|
|
49 |
General |
belirli bir konuda tamamen anlaşmaya varanlar |
dittoheads n.
|
|
50 |
General |
tamamen yanıp kül olma |
concremation n.
|
|
51 |
General |
tamamen örten şey |
coverall n.
|
|
52 |
General |
tamamen kuruma |
dryout n.
|
|
53 |
General |
tamamen aynı unsurlar |
parallel n.
|
|
54 |
General |
(benzin deposu) tamamen doldurma |
fill-up n.
|
|
55 |
General |
(benzin deposu) tamamen doldurma |
fill-up n.
|
|
56 |
General |
erek dilin kaynak dil üzerindeki politik, ideolojik ve ekonomik etkisini hiçe sayıp, tamamen kaynak dil odaklı yapılan çeviri |
translatese n.
|
|
57 |
General |
tamamen geçmişe ait olma |
preteriteness n.
|
|
58 |
General |
tamamen yok oluş |
slaughter n.
|
|
59 |
General |
baskın güce tamamen boyun eğmiş kimse |
slave n.
|
|
60 |
General |
bir şeyi tamamen ıslatıp temizleyen sıvı miktarı |
soakage n.
|
|
61 |
General |
bir borcu tamamen ödemek |
pay off v.
|
|
62 |
General |
tamamen değiştirmek |
transmute v.
|
|
63 |
General |
tamamen yanıp kendi kendine sönmek |
burn out v.
|
|
64 |
General |
tamamen durmak |
come to a dead stop v.
|
|
65 |
General |
tamamen ödemek |
pay scot and lot v.
|
|
66 |
General |
saldırıyı tamamen püskürtmek |
beat off the attack v.
|
|
67 |
General |
tamamen mahrum etmek |
denudate v.
|
|
68 |
General |
tamamen aynı görüşte olmak |
be solidly for v.
|
|
69 |
General |
tamamen bitirmek |
go through with v.
|
|
70 |
General |
tamamen yanmak |
burn up v.
|
|
71 |
General |
tamamen başarısız olmak |
get nowhere v.
|
|
72 |
General |
tamamen kurumak |
dry out v.
|
|
73 |
General |
tamamen ikna etmek |
sweep someone off one's feet v.
|
|
74 |
General |
tamamen yazmak |
write up v.
|
|
75 |
General |
tamamen içine geçmek |
interpenetrate v.
|
|
76 |
General |
tamamen bitirmek |
finish up v.
|
|
77 |
General |
(hastalık) tamamen gelişmek |
become full blown v.
|
|
78 |
General |
hükümsüz kılmak (tamamen/kısmen) |
vitiate v.
|
|
79 |
General |
tamamen aynı fikirde olmak |
see eye to eye v.
|
|
80 |
General |
tamamen yok etmek |
wipe off the map v.
|
|
81 |
General |
tamamen ödemek |
pay in full v.
|
|
82 |
General |
tamamen yerleşmek |
settle permanently in (a country) v.
|
|
83 |
General |
tamamen ödemek |
pay off v.
|
|
84 |
General |
tamamen değiştirmek |
transmute into v.
|
|
85 |
General |
birbirinin tamamen zıttı olmak |
be poles apart v.
|
|
86 |
General |
tamamen yok olmak |
die out v.
|
|
87 |
General |
tamamen ödemek |
pay down v.
|
|
88 |
General |
(borcunu) tamamen ödemek |
pay off v.
|
|
89 |
General |
tamamen memnun bırakmak |
give full satisfaction v.
|
|
90 |
General |
tamamen ayık olmak |
sober as a judge v.
|
|
91 |
General |
tamamen çözmek |
solve completely v.
|
|
92 |
General |
bir manevrayı tamamen iptal etmek |
knock it off v.
|
|
93 |
General |
yaptıklarının tamamen bilincinde olmak |
be fully aware of one's actions v.
|
|
94 |
General |
tamamen değiştirmek |
restructure v.
|
|
95 |
General |
tamamen değiştirmek |
change completely v.
|
|
96 |
General |
tamamen sarmak (alevler vb) |
engulf v.
|
|
97 |
General |
tamamen ıslanmak |
soak through v.
|
|
98 |
General |
tamamen ıslatmak |
sop v.
|
|
99 |
General |
tamamen ıslanmak |
sop v.
|
|
100 |
General |
tamamen ıslatmak |
soak through v.
|
|
101 |
General |
tamamen ters düşmek |
contrast sharply with v.
|
|
102 |
General |
tamamen farkında olmak |
appreciate v.
|
|
103 |
General |
(arı/karınca kolonisi) kovan veya yuvayı tamamen terk etmek |
abscond v.
|
|
104 |
General |
kendini tamamen vermek |
abandon v.
|
|
105 |
General |
tamamen alt etmek |
laipse v.
|
|
106 |
General |
tamamen yenmek |
smite hip and thigh v.
|
|
107 |
General |
tamamen kırmak |
to-break v.
|
|
108 |
General |
(olumsuz anlamda) tamamen değişmek |
transmogrify v.
|
|
109 |
General |
tamamen anlamak |
embrace v.
|
|
110 |
General |
çevresini tamamen dolaşmak |
encompass [obsolete] v.
|
|
111 |
General |
tamamen açık olmak |
yaw v.
|
|
112 |
General |
tamamen teslim olmak |
let [obsolete] v.
|
|
113 |
General |
tamamen boşlamak |
hang v.
|
|
114 |
General |
tamamen geçmek |
blanket v.
|
|
115 |
General |
tamamen bitirmek |
mate [obsolete] v.
|
|
116 |
General |
(hafızadan) tamamen silmek |
wipe v.
|
|
117 |
General |
tamamen tüketmek |
whack [uk] v.
|
|
118 |
General |
tamamen bitirmek |
whack [uk] v.
|
|
119 |
General |
tamamen yenmek |
wop v.
|
|
120 |
General |
tamamen mağlup etmek |
wop v.
|
|
121 |
General |
tamamen bozguna uğratmak |
wop v.
|
|
122 |
General |
tamamen saklamak |
blot v.
|
|
123 |
General |
tamamen içine alan bir maddeye batırmak |
merge [obsolete] v.
|
|
124 |
General |
tamamen saran bir maddenin içinde kaybolmak |
merge [obsolete] v.
|
|
125 |
General |
tamamen açığa vurmak |
wreak v.
|
|
126 |
General |
tamamen dışa vurmak |
wreak v.
|
|
127 |
General |
tamamen serbest bırakmak |
wreak v.
|
|
128 |
General |
(bir şeye) tamamen kendini adamak |
breathe v.
|
|
129 |
General |
(eskiden new england ve galler'de nişanlı çiftlere özgü bir gelenek) tamamen giyinik olarak aynı yatakta uyumak |
bundle v.
|
|
130 |
General |
hafızadan tamamen çıkarmak |
obliterate v.
|
|
131 |
General |
akıldan tamamen çıkarmak |
obliterate v.
|
|
132 |
General |
galip gelip tamamen gözden düşürmek |
destroy v.
|
|
133 |
General |
tamamen kaplamak |
overcover v.
|
|
134 |
General |
tamamen bastırmak |
overquell v.
|
|
135 |
General |
zihni tamamen meşgul etmek |
devour v.
|
|
136 |
General |
zihni tamamen işgal etmek |
devour v.
|
|
137 |
General |
tamamen işgal etmek |
dissolve v.
|
|
138 |
General |
tamamen yakmak |
adure v.
|
|
139 |
General |
suyunu tamamen çekmek |
drain v.
|
|
140 |
General |
tamamen örtmek |
cover up v.
|
|
141 |
General |
(gölü, bataklığı) tamamen kurutmak |
drain v.
|
|
142 |
General |
tamamen yanmış olmak |
incinerate v.
|
|
143 |
General |
tamamen yanmak |
incinerate v.
|
|
144 |
General |
tamamen dolmak |
pack v.
|
|
145 |
General |
borcunu tamamen ödemek |
pony v.
|
|
146 |
General |
tamamen işgal etmek |
involve v.
|
|
147 |
General |
tamamen öğütmek |
contriturate v.
|
|
148 |
General |
tamamen toz haline getirmek |
contriturate v.
|
|
149 |
General |
tamamen hakim olmak |
control v.
|
|
150 |
General |
tamamen söndürmek |
outquench v.
|
|
151 |
General |
(ipliği) tamamen döndürmek |
outspin v.
|
|
152 |
General |
tamamen anlatmak |
outtell v.
|
|
153 |
General |
tamamen tüketmek |
outweary v.
|
|
154 |
General |
tamamen kalifiye hale getirmek |
perfect v.
|
|
155 |
General |
(kumaşı) tamamen açmak |
scutch v.
|
|
156 |
General |
tamamen kavramak |
seize v.
|
|
157 |
General |
(birinin zihnini) tamamen ele geçirmek ince bir şeyle bağlamak |
seize v.
|
|
158 |
General |
tamamen tatmin etmemek |
short v.
|
|
159 |
General |
tamamen penetre etmek |
sink v.
|
|
160 |
General |
tamamen itibarsızlaştırmak |
slaughter v.
|
|
161 |
General |
tamamen harap etmek |
smash up v.
|
|
162 |
General |
tamamen yok etmek |
spike v.
|
|
163 |
General |
tamamen doldurmak |
stive v.
|
|
164 |
General |
tamamen doldurmak |
supply v.
|
|
165 |
General |
tamamen yünlü |
all wool adj.
|
|
166 |
General |
tamamen anlaşılmaz |
utterly inconceivable adj.
|
|
167 |
General |
tamamen yasal |
perfectly legal adj.
|
|
168 |
General |
tamamen silinmiş |
obliterated adj.
|
|
169 |
General |
birbirine tamamen benzeyen |
twin adj.
|
|
170 |
General |
tamamen saçmalık |
full of shit adj.
|
|
171 |
General |
tamamen çıplak |
buck naked adj.
|
|
172 |
General |
tamamen açılmış |
full blown adj.
|
|
173 |
General |
zarar görmekten veya yaralanmaktan tamamen korunmuş |
invulnerable adj.
|
|
174 |
General |
tamamen farklı |
disparate adj.
|
|
175 |
General |
tamamen büyümüş |
full grown adj.
|
|
176 |
General |
tamamen sağır |
deaf as a post adj.
|
|
177 |
General |
tamamen tüylenmiş |
fully fledged adj.
|
|
178 |
General |
tamamen ödenmiş |
fully paid adj.
|
|
179 |
General |
tamamen yıkanıp temizlenmiş |
abluted adj.
|
|
180 |
General |
tamamen ortadan kaldırılmış |
wiped out adj.
|
|
181 |
General |
tamamen çıplak |
entirely naked adj.
|
|
182 |
General |
tamamen çıplak |
completely naked adj.
|
|
183 |
General |
tamamen kapatılmış (borç) |
paid off adj.
|
|
184 |
General |
tamamen ödenmiş |
paid off adj.
|
|
185 |
General |
tamamen dolu |
fully loaded adj.
|
|
186 |
General |
tamamen doldurulmuş |
fully loaded adj.
|
|
187 |
General |
tamamen yüklü |
fully loaded adj.
|
|
188 |
General |
tamamen bozulmuş |
shot to hell adj.
|
|
189 |
General |
tamamen bozulmuş |
shot to pieces adj.
|
|
190 |
General |
tamamen yeni |
completely new adj.
|
|
191 |
General |
tamamen yünlü |
all-wool adj.
|
|
192 |
General |
tamamen çıplak |
buck-naked adj.
|
|
193 |
General |
tamamen belirgin |
crystal-clear adj.
|
|
194 |
General |
tamamen açık (belirgin) |
crystal-clear adj.
|
|
195 |
General |
tamamen açmış |
full-blown adj.
|
|
196 |
General |
-e tamamen karşı |
dead set against adj.
|
|
197 |
General |
-e tamamen dalmış |
lost in adj.
|
|
198 |
General |
tamamen hakedilmiş |
well-deserved adj.
|
|
199 |
General |
tamamen uyanık |
wide-awake adj.
|
|
200 |
General |
tamamen farklı |
contrary adj.
|
|
201 |
General |
tamamen uyanık |
wide awake adj.
|
|
202 |
General |
tamamen kör |
stone-blind adj.
|
|
203 |
General |
tamamen kör |
completely blind adj.
|
|
204 |
General |
tamamen öğütülmüş |
whole ground adj.
|
|
205 |
General |
tamamen yapılmış |
perfected adj.
|
|
206 |
General |
tamamen yerine getirilmiş |
perfected adj.
|
|
207 |
General |
tamamen olgun |
fully matured adj.
|
|
208 |
General |
tamamen bağımsız |
entirely independent adj.
|
|
209 |
General |
tamamen yanmış |
burnt down adj.
|
|
210 |
General |
tamamen giyinik |
fully dressed adj.
|
|
211 |
General |
tamamen çıplak |
in the altogether adj.
|
|
212 |
General |
biyolojik olarak tamamen bozunabilen/gübreleşebilen |
compostable adj.
|
|
213 |
General |
biyolojik olarak tamamen bozunabilen/gübreleşebilen |
biodegradable adj.
|
|
214 |
General |
tamamen yanlış |
completely wrong adj.
|
|
215 |
General |
tamamen karşıt |
diametrical adj.
|
|
216 |
General |
tamamen feshedici |
diriment adj.
|
|
217 |
General |
tam/tamamen camlı |
fully glazed adj.
|
|
218 |
General |
tamamen ingilizce kullanan |
all-english adj.
|
|
219 |
General |
tamamen yanlış |
totally false adj.
|
|
220 |
General |
tamamen uygunsuz |
totally inappropriate adj.
|
|
221 |
General |
tamamen yeni |
entirely new adj.
|
|
222 |
General |
tamamen rahatlamış |
completely at ease adj.
|
|
223 |
General |
tamamen kusursuz |
just perfect adj.
|
|
224 |
General |
tamamen aynı mahiyette olan |
tautoousian adj.
|
|
225 |
General |
tamamen açık |
agape adj.
|
|
226 |
General |
tamamen simetrik |
totally symmetric adj.
|
|
227 |
General |
tamamen temiz |
ultraclean adj.
|
|
228 |
General |
tamamen gizli |
ultrasecret adj.
|
|
229 |
General |
tamamen farklı |
unconsolidated adj.
|
|
230 |
General |
tamamen dolu |
awash adj.
|
|
231 |
General |
tamamen faydalanılmayan (makine veya tesis) |
underemployed adj.
|
|
232 |
General |
tamamen dürüst olmayan |
underhonest adj.
|
|
233 |
General |
tamamen yerine getirilmemiş |
unperfected adj.
|
|
234 |
General |
tamamen yoksun |
bankrupt adj.
|
|
235 |
General |
tamamen muhtaç |
bankrupt adj.
|
|
236 |
General |
tamamen açılmış |
wide adj.
|
|
237 |
General |
tamamen idealist |
visionary adj.
|
|
238 |
General |
tamamen kurgusal |
visionary adj.
|
|
239 |
General |
sağlığına tamamen kavuşmuş |
better adj.
|
|
240 |
General |
(hayvan) tamamen gelişmiş |
big adj.
|
|
241 |
General |
ışığı tamamen absorbe eden |
black adj.
|
|
242 |
General |
tamamen kendini adamış (kimse) |
whole-hog adj.
|
|
243 |
General |
farklı iki kültürün alışkanlıklarının ve değerlerinin kaynaşması ve her ikisinin de tamamen asimile olmaması ile karakterize edilen |
marginal adj.
|
|
244 |
General |
tamamen açılmış (göz) |
wide adj.
|
|
245 |
General |
tamamen soyut |
quodlibetic adj.
|
|
246 |
General |
tamamen gelişmiş |
blow adj.
|
|
247 |
General |
tamamen fiziksel değişim içeren bir süreçten kaynaklanan |
mechanical adj.
|
|
248 |
General |
tamamen fiziksel değişim içeren bir süreç sonucu oluşan |
mechanical adj.
|
|
249 |
General |
tamamen fiziksel değişim içeren bir süreç ile ilişkili |
mechanical adj.
|
|
250 |
General |
tamamen doğru olan |
word-perfect adj.
|
|
251 |
General |
tamamen itaatkar |
wormlike adj.
|
|
252 |
General |
tamamen itaatkar |
wormy adj.
|
|
253 |
General |
tamamen bastırılmış |
broken adj.
|
|
254 |
General |
tamamen saf |
hyperpure adj.
|
|
255 |
General |
kendini tamamen kaptırmış |
gaga adj.
|
|
256 |
General |
tamamen kurumuş (ağaç ürünü) |
gizzen [scotland] adj.
|
|
257 |
General |
tamamen kurumuş (ağaç ürünü) |
gizzened [scotland] adj.
|
|
258 |
General |
tamamen yok edilebilir |
obliterable adj.
|
|
259 |
General |
tamamen imha edilebilir |
obliterable adj.
|
|
260 |
General |
aklın tamamen ötesinde |
obscene adj.
|
|
261 |
General |
tamamen doğru |
right-on adj.
|
|
262 |
General |
ağzı tamamen açık |
ringent adj.
|
|
263 |
General |
tamamen kullanıma hazır |
fully operational adj.
|
|
264 |
General |
tamamen yeni |
grassroot adj.
|
|
265 |
General |
tamamen yeni |
grassroots adj.
|
|
266 |
General |
tamamen işlenmemiş |
green adj.
|
|
267 |
General |
(at) belirli bir işlev için tamamen olgunlaşmamış |
green adj.
|
|
268 |
General |
tamamen aynı |
identikit adj.
|
|
269 |
General |
tamamen aynısı |
numerically identical adj.
|
|
270 |
General |
tamamen aynısı |
quantitatively identical adj.
|
|
271 |
General |
izleri tamamen silinememiş olan orijinal tarihinin üzerine yeni tarihi basılan (sikke) |
overdated adj.
|
|
272 |
General |
(koleksiyon pulu) tamamen uydurma ve herhangi bir ülkeye ait olmayan |
illegal adj.
|
|
273 |
General |
tamamen zıt |
diametral [obsolete] adj.
|
|
274 |
General |
tamamen karşıt |
diametral [obsolete] adj.
|
|
275 |
General |
tamamen zıt |
diametric adj.
|
|
276 |
General |
tamamen karşıt |
diametric adj.
|
|
277 |
General |
tamamen birbirine geçmiş |
interlinking adj.
|
|
278 |
General |
tamamen harcanmış |
gone adj.
|
|
279 |
General |
tamamen engellenmiş |
close-barred adj.
|
|
280 |
General |
tamamen mantıklı |
close adj.
|
|
281 |
General |
tamamen renklendirilmiş |
double-dyed adj.
|
|
282 |
General |
tamamen kurumuş |
dried-out adj.
|
|
283 |
General |
tamamen kabul edilebilir olmayan |
incorrect adj.
|
|
284 |
General |
tamamen gelişmiş |
in-depth adj.
|
|
285 |
General |
tamamen gelişmiş |
culminant adj.
|
|
286 |
General |
tamamen ruhsal |
platonic adj.
|
|
287 |
General |
tamamen emilmiş |
saturated adj.
|
|
288 |
General |
tamamen sıra dışı |
flakey adj.
|
|
289 |
General |
tamamen tanınan bir sınıfa ait |
ordinary adj.
|
|
290 |
General |
bir kuruluşun standart, kural veya taleplerine tamamen uyan |
organization adj.
|
|
291 |
General |
bir kuruluşun standart, kural veya taleplerine tamamen uyan |
organisation adj.
|
|
292 |
General |
tamamen harici |
outward adj.
|
|
293 |
General |
(yemek) tamamen pişmiş |
pukka adj.
|
|
294 |
General |
tamamen aynı |
self-same adj.
|
|
295 |
General |
tamamen gölgede olan |
shadeful adj.
|
|
296 |
General |
tamamen kapatılmış |
smothered adj.
|
|
297 |
General |
tamamen kapalı |
smothered adj.
|
|
298 |
General |
tamamen denk düşen |
square adj.
|
|
299 |
General |
tamamen kör |
stock-blind adj.
|
|
300 |
General |
tamamen uyuşturmayan |
subnarcotic adj.
|
|
301 |
General |
tamamen profesyonel olmayan |
subprofessional adj.
|
|
302 |
General |
tamamen doyurulmamış |
subsaturated adj.
|
|
303 |
General |
kısmen ya da tamamen |
partially or wholly adv.
|
|
304 |
General |
mümkün olduğunca tamamen |
as fully as possible adv.
|
|
305 |
General |
tamamen uzanmış vaziyette |
at full stretch adv.
|
|
306 |
General |
tamamen kendi takdirinde |
at one’s sole discretion adv.
|
|
307 |
General |
tamamen farklı olarak |
disparately adv.
|
|
308 |
General |
tamamen mahrem olarak |
in absolute privacy adv.
|
|
309 |
General |
tamamen aralarında kalmak üzere |
in absolute privacy adv.
|
|
310 |
General |
kısmen veya tamamen |
partly or wholly adv.
|
|
311 |
General |
tamamen aksine |
quite the contrary adv.
|
|
312 |
General |
tamamen doğru |
just so adv.
|
|
313 |
General |
kısmen veya tamamen |
in whole or in part adv.
|
|
314 |
General |
tamamen doğru |
bang on adv.
|
|
315 |
General |
neredeyse tamamen |
almost wholly adv.
|
|
316 |
General |
tamamen giyinik halde |
all standing adv.
|
|
317 |
General |
tamamen benzer şekilde |
homogeneously adv.
|
|
318 |
General |
tamamen yok olarak |
off adv.
|
|
319 |
General |
tamamen örtüşerek |
on all fours adv.
|
|
320 |
General |
tamamen kavrayarak |
inly adv.
|
|
321 |
General |
tamamen saçma |
yo-ho-ho interj.
|
|
322 |
General |
tamamen doğru |
bang on interj.
|
|
323 |
General |
tüm, tamamen anlamları veren ön ek |
toti- pref.
|
|
324 |
General |
tamamen anlamı veren ön ek |
hol- pref.
|
|
325 |
General |
tamamen anlamı veren ön ek |
holo- pref.
|
|
326 |
General |
(belirli bir tür veya sınıfın) tamamen içinde yer almayan anlamına gelen bir ön ek |
demi- pref.
|
|
327 |
General |
tamamen anlamı veren ön ek |
per- pref.
|
|
328 |
General |
tamamen anlamı veren ön ek |
dis- pref.
|
|
329 |
General |
tamamen zıt |
poles asunder expr.
|
|
Phrasals |
|
330 |
Phrasals |
tamamen tüketmek |
eat out v.
|
|
331 |
Phrasals |
tamamen ortadan kaldırmak |
rub out v.
|
|
332 |
Phrasals |
tamamen yok etmek |
crush out v.
|
|
333 |
Phrasals |
tamamen söküp ayırmak |
shell out v.
|
|
334 |
Phrasals |
aklından tamamen çıkmak |
blank on (something) v.
|
|
335 |
Phrasals |
aklından tamamen çıkmak |
blank on v.
|
|
336 |
Phrasals |
tamamen okumak |
read over v.
|
|
337 |
Phrasals |
tamamen yok olmak |
leak away v.
|
|
338 |
Phrasals |
(bir şeyi bir yerden) tamamen çıkarmak/silmek/yok etmek |
obliterate someone or something from something v.
|
|
339 |
Phrasals |
tamamen/çırılçıplak soyunmak |
strip down to (something) v.
|
|
340 |
Phrasals |
tamamen/çırılçıplak soymak |
strip down to (something) v.
|
|
341 |
Phrasals |
birini tamamen soymak |
strip someone or something down to something v.
|
|
342 |
Phrasals |
birini tamamen/çırılçıplak soymak |
strip someone or something down to something v.
|
|
343 |
Phrasals |
birini tamamen soymak |
strip someone or something down v.
|
|
344 |
Phrasals |
birini tamamen/çırılçıplak soymak |
strip someone or something down v.
|
|
345 |
Phrasals |
yüzeyini tamamen ıslatmak |
wet someone or something down v.
|
|
346 |
Phrasals |
tamamen ıslatmak |
drench in v.
|
|
347 |
Phrasals |
birini/bir şeyi tamamen ıslatmak/sırılsıklam etmek |
drench someone or something in something v.
|
|
348 |
Phrasals |
birini/bir şeyi tamamen ıslatmak/sırılsıklam etmek |
drench someone or something with something v.
|
|
349 |
Phrasals |
sınırlı bir alanın yüzeyini tamamen kaplamak |
fill in v.
|
|
350 |
Phrasals |
tamamen kıvırcık olmak |
frizz up v.
|
|
351 |
Phrasals |
tamamen kıvırcık hale getirmek |
frizz up v.
|
|
352 |
Phrasals |
(birini/bir şeyi birinden/bir şeyden) tamamen tecrit etmek |
seal (someone or something) off from (someone or something) v.
|
|
353 |
Phrasals |
(birini bir şeyi birinden/bir şeyden) tamamen izole etmek |
seal (someone or something) off from (someone or something) v.
|
|
354 |
Phrasals |
(birini/bir şeyi birinden/bir şeyden) tamamen yalıtmak |
seal (someone or something) off from (someone or something) v.
|
|
355 |
Phrasals |
bir şeye tamamen yayılmak/nüfuz etmek |
diffuse through something v.
|
|
356 |
Phrasals |
kötü düşünceleri kafasından tamamen atmak/çıkarmak |
purge away v.
|
|
357 |
Phrasals |
tamamen kaldırmak (bir şeyi) |
zero out v.
|
|
358 |
Phrasals |
birinin bir şeye dikkatini tamamen vermesini sağlamak |
immerse (someone) in (something) v.
|
|
359 |
Phrasals |
birini/bir şeyi bir sıvıyla tamamen ıslatmak |
saturate someone or something with something v.
|
|
360 |
Phrasals |
birini/bir şeyi tamamen bir şey içinde bırakmak |
saturate someone or something with something v.
|
|
361 |
Phrasals |
tamamen soymak |
strip to (something) v.
|
|
362 |
Phrasals |
tamamen soyunmak |
strip to something v.
|
|
363 |
Phrasals |
tamamen temizlemek/silmek |
wipe out v.
|
|
364 |
Phrasals |
bir şeyi tamamen birine/bir şeye devretmek |
vest something in someone or something v.
|
|
365 |
Phrasals |
-i tamamen birine vermek |
vest in v.
|
|
366 |
Phrasals |
(bir şey) tamamen ıslanmak |
splatter up (something) v.
|
|
367 |
Phrasals |
(bir şeyi) tamamen ıslatmak |
splatter up (something) v.
|
|
368 |
Phrasals |
tamamen/düzgünce karıştırmak |
whip through v.
|
|
369 |
Phrasals |
içine tamamen karıştırmak/yedirmek |
whip through v.
|
|
370 |
Phrasals |
tamamen yayılmak |
lance through v.
|
|
371 |
Phrasals |
tamamen ezmek |
mash up v.
|
|
372 |
Phrasals |
bir şeyin içindekileri tüketip tamamen boşaltmak |
deplete something of something v.
|
|
373 |
Phrasals |
tamamen kararmak |
blacken out v.
|
|
374 |
Phrasals |
hiçbir iz bırakmadan tamamen yok etmek |
wipe off v.
|
|
375 |
Phrasals |
(kendini) tamamen (bir şeye) vermek |
absorb (oneself) in (something) v.
|
|
376 |
Phrasals |
tamamen dahil olmak |
wrap up v.
|
|
377 |
Phrasals |
tamamen konsantre olmak |
bear down v.
|
|
378 |
Phrasals |
(bir şeye) tamamen konsantre olmak |
bear down on (something) v.
|
|
379 |
Phrasals |
tamamen tüketmek |
burn through v.
|
|
380 |
Phrasals |
tamamen tüketmek |
burn up v.
|
|
381 |
Phrasals |
birini/bir şeyi tamamen satın almak |
buy someone or something out v.
|
|
382 |
Phrasals |
(bölgeyi) tamamen kalkındırmak |
build out v.
|
|
383 |
Phrasals |
(birine/bir şeye) tamamen karşı olmak/çıkmak |
come down on (someone or something) v.
|
|
384 |
Phrasals |
(birinin/bir şeyin) tamamen karşısında olmak |
come down on (someone or something) v.
|
|
385 |
Phrasals |
(bir şeyden) tamamen farklı olmak |
contrast to (something) v.
|
|
386 |
Phrasals |
(bir şeye) tamamen zıt olmak |
contrast to (something) v.
|
|
387 |
Phrasals |
-in içindekileri tüketip tamamen boşaltmak |
deplete of v.
|
|
388 |
Phrasals |
(bir şeyi) tamamen sarmak |
engulf in (something) v.
|
|
389 |
Phrasals |
tamamen dolmak |
chock up v.
|
|
390 |
Phrasals |
tamamen yok etmek |
rub out v.
|
|
391 |
Phrasals |
tamamen paslanmak |
rust up v.
|
|
392 |
Phrasals |
tamamen aşınmak |
rust up v.
|
|
393 |
Phrasals |
tamamen oksitlenmek |
rust up v.
|
|
394 |
Phrasals |
tamamen ısıtmak |
heat through v.
|
|
395 |
Phrasals |
(birini/bir şeyi bir şeyden/bir yerden) tamamen çıkarmak |
obliterate (someone or something) from (something or some place) v.
|
|
396 |
Phrasals |
(birini/bir şeyi bir şeyden/bir yerden) tamamen silmek/yok etmek |
obliterate (someone or something) from (something or some place) v.
|
|
397 |
Phrasals |
-den tamamen çıkarmak |
obliterate from v.
|
|
398 |
Phrasals |
'-den tamamen silmek/yok etmek |
obliterate from v.
|
|
399 |
Phrasals |
ile tamamen ıslatmak |
saturate with v.
|
|
400 |
Phrasals |
-den tamamen tecrit etmek |
seal off from v.
|
|
401 |
Phrasals |
-den tamamen izole etmek |
seal off from v.
|
|
402 |
Phrasals |
-den tamamen yalıtmak |
seal off from v.
|
|
403 |
Phrasals |
(birini/bir şeyi) tamamen ıslatmak |
soak (someone or something) through v.
|
|
404 |
Phrasals |
(birini/bir şeyi bir şeyle) tamamen ıslatmak |
soak (someone or something) with (something) v.
|
|
405 |
Phrasals |
(bir şeyi) tamamen değiştirmek |
turn (something) upside down v.
|
|
406 |
Phrasals |
üstünü tamamen örtmek |
cover over v.
|
|
Phrases |
|
407 |
Phrases |
tamamen farklı bir durum/olay |
something else entirely v.
|
|
408 |
Phrases |
tamamen başka bir şey |
something else entirely v.
|
|
409 |
Phrases |
tamamen ezberlemek |
have something down v.
|
|
410 |
Phrases |
sanki tamamen (bir şeymiş) gibi |
for all the world as if (someone or something) expr.
|
|
411 |
Phrases |
sanki tamamen (bir şeymiş) gibi |
for all the world as if/though... expr.
|
|
412 |
Phrases |
sanki tamamen (bir şeymiş) gibi |
for all the world like somebody/something expr.
|
|
413 |
Phrases |
işin gerçeği ise bundan tamamen farklı/bunun tamamen tersi |
nothing could be further from my mind, thoughts, the truth expr.
|
|
414 |
Phrases |
tamamen şans eseri |
by sheer luck expr.
|
|
415 |
Phrases |
tamamen kendi takdirinize kalmış |
it's totally is up to your discretion expr.
|
|
416 |
Phrases |
tamamen kendi takdirine bağlı olarak |
at its sole discretion expr.
|
|
417 |
Phrases |
tamamen kendi takdirinize kalmış |
it's totally at your discretion expr.
|
|
418 |
Phrases |
tamamen yalan |
there's not a scintilla of truth in it expr.
|
|
419 |
Phrases |
tamamen yanlış değil |
not far off expr.
|
|
420 |
Phrases |
tamamen yanlış değil |
not far off expr.
|
|
421 |
Phrases |
tamamen yanlış değil |
not far out expr.
|
|
422 |
Phrases |
tamamen yanlış değil |
not far wrong expr.
|
|
423 |
Phrases |
seni/sizi tamamen hezimete uğrattık |
all your base are belong to us expr.
|
|
424 |
Phrases |
seni/sizi tamamen hezimete uğrattık |
all your base are belong to us expr.
|
|
425 |
Phrases |
seni/sizi tamamen hezimete uğrattık |
ba abrev.
|
|
Proverb |
|
426 |
Proverb |
tamamen çözülmeden problemi ortadan kalkmış sayma |
never halloo before you are out of the woods
|
|
427 |
Proverb |
tamamen çözülmeden problemi ortadan kalkmış sayma |
never halloo until you are out of the woods
|
|
428 |
Proverb |
tamamen çözülmeden problemi ortadan kalkmış sayma |
never whistle till you are out of the woods
|
|
429 |
Proverb |
tamamen çözülmeden problemi ortadan kalkmış sayma |
never whistle until you are out of the woods
|
|
Colloquial |
|
430 |
Colloquial |
bir durumun tamamen arkasında olma |
ten toes down n.
|
|
431 |
Colloquial |
tamamen tesadüf |
complete coincidence n.
|
|
432 |
Colloquial |
tamamen çıplak görüntüler |
frontal nudity n.
|
|
433 |
Colloquial |
ya tamamen başarıyla ya da tamamen başarısızlıkla sonuçlanacak durum |
all or nothing n.
|
|
434 |
Colloquial |
ya tamamen başarıyla ya da tamamen başarısızlıkla sonuçlanacak durum |
all or nothing n.
|
|
435 |
Colloquial |
satın alınan bir işletmenin parasını (tamamen veya bir kısım) çıkarması/amorti etmesi |
earn-out n.
|
|
436 |
Colloquial |
bir zamanlar ünlü olup sonrasında tamamen unutulmuş kimse |
ozymandias n.
|
|
437 |
Colloquial |
tamamen anlamak |
get into one's head v.
|
|
438 |
Colloquial |
tamamen iyileşmek |
make a full recovery v.
|
|
439 |
Colloquial |
tamamen unutulmak |
be over and done with v.
|
|
440 |
Colloquial |
tamamen bitmek |
be over and done with v.
|
|
441 |
Colloquial |
tamamen sona ermek |
be over and done with v.
|
|
442 |
Colloquial |
bir alanı/salonu tamamen doldurmak |
pack them in v.
|
|
443 |
Colloquial |
bir alanı/salonu tamamen doldurmak |
pack them in v.
|
|
444 |
Colloquial |
bir alanı/salonu tamamen doldurmak |
pack the house v.
|
|
445 |
Colloquial |
bir şeyi tamamen reddetmek |
want none of it v.
|
|
446 |
Colloquial |
bir şeyi tamamen reddetmek |
want none of that v.
|
|
447 |
Colloquial |
(birini) tamamen geride bırakmak |
knock the starch out of (one) v.
|
|
448 |
Colloquial |
bir şeyi tamamen sömürmek |
milk it dry v.
|
|
449 |
Colloquial |
bir şeyi tamamen bitirmek/tüketmek |
milk it dry v.
|
|
450 |
Colloquial |
bir şeyi tamamen sömürmek |
milk something dry v.
|
|
451 |
Colloquial |
bir şeyi tamamen bitirmek/tüketmek |
milk something dry v.
|
|
452 |
Colloquial |
tamamen kendisiyle ilgilenmek |
be all about (someone, something, or oneself) v.
|
|
453 |
Colloquial |
'-in tamamen farkında olmak |
be well aware that... v.
|
|
454 |
Colloquial |
'-den tamamen haberi olmak |
be well aware that... v.
|
|
455 |
Colloquial |
'-den tamamen haberdar olmak |
be well aware that... v.
|
|
456 |
Colloquial |
tamamen yenmek |
whoop v.
|
|
457 |
Colloquial |
tamamen mağlup etmek |
whoop v.
|
|
458 |
Colloquial |
tamamen bozguna uğratmak |
whoop v.
|
|
459 |
Colloquial |
tamamen delirmek |
be barking mad v.
|
|
460 |
Colloquial |
tamamen delirmek |
be barking [uk] v.
|
|
461 |
Colloquial |
parası, yiyeceği, kaynakları tükenmek/tamamen bitmek |
be cleaned out v.
|
|
462 |
Colloquial |
tamamen (bir şey olmak) |
be so much/many (something) v.
|
|
463 |
Colloquial |
tamamen bir şey olmak |
be so much/many something v.
|
|
464 |
Colloquial |
tamamen çözümlenmek |
cinch v.
|
|
465 |
Colloquial |
tamamen katılmak |
couldn't agree more v.
|
|
466 |
Colloquial |
tamamen aynı fikirde olmak/hemfikir olmak |
couldn't agree more v.
|
|
467 |
Colloquial |
tamamen aynı görüşte olmak |
couldn't agree more v.
|
|
468 |
Colloquial |
tamamen aynı görüşü/fikri paylaşmak |
couldn't agree more v.
|
|
469 |
Colloquial |
satın alınan bir işletmenin parasını (tamamen veya bir kısım) çıkarmak/amorti etmek |
earn out v.
|
|
470 |
Colloquial |
tamamen aşina hale gelmek |
gen up [uk] v.
|
|
471 |
Colloquial |
(stok, mal) tamamen tüketmek |
clean out v.
|
|
472 |
Colloquial |
tamamen başka |
nother [dialect] adj.
|
|
473 |
Colloquial |
tamamen çıplak |
wearing (one's) birthday suit adj.
|
|
474 |
Colloquial |
tamamen çıplak |
in your birthday suit adj.
|
|
475 |
Colloquial |
tamamen çıplak |
wearing your birthday suit adj.
|
|
476 |
Colloquial |
tamamen ıvır zıvır |
no-brow adj.
|
|
477 |
Colloquial |
tamamen odaklanmış |
all adj.
|
|
478 |
Colloquial |
tamamen ayık |
stone-cold sober adj.
|
|
479 |
Colloquial |
tamamen çıplak |
bare-assed adj.
|
|
480 |
Colloquial |
tamamen ayık |
stone sober adj.
|
|
481 |
Colloquial |
tamamen gereksiz |
totally unnecessary adj.
|
|
482 |
Colloquial |
tamamen kör |
stone blind adj.
|
|
483 |
Colloquial |
tamamen ayık |
cold sober adj.
|
|
484 |
Colloquial |
tamamen uyuşturulmuş |
drugged up to the eyeballs adj.
|
|
485 |
Colloquial |
tamamen çürümüş |
far gone adj.
|
|
486 |
Colloquial |
tamamen bozulmuş |
far gone adj.
|
|
487 |
Colloquial |
tamamen gitmiş |
far gone adj.
|
|
488 |
Colloquial |
tamamen sarhoş |
mickey finished [dated] adj.
|
|
489 |
Colloquial |
tamamen dolu |
full to the gills adj.
|
|
490 |
Colloquial |
tamamen bozulmuş |
gone moggy [south africa] adj.
|
|
491 |
Colloquial |
tamamen saçmalık |
full of hops adj.
|
|
492 |
Colloquial |
tamamen kullanılmamış |
unmilked adj.
|
|
493 |
Colloquial |
tamamen tükenmiş |
tapped out adj.
|
|
494 |
Colloquial |
tamamen bitmiş |
over with adj.
|
|
495 |
Colloquial |
tamamen doğru |
all right adj.
|
|
496 |
Colloquial |
tamamen hazır |
all set adj.
|
|
497 |
Colloquial |
(bir şey yapmak için) her şey/tamamen hazır |
(all) set adj.
|
|
498 |
Colloquial |
tamamen ıslak/ıslanmış |
all wet adj.
|
|
499 |
Colloquial |
tamamen bitmiş |
over with adj.
|
|
500 |
Colloquial |
tamamen doğru |
all right adj.
|
|