History

öne sürmek

Meanings of "öne sürmek" in English Turkish Dictionary : 28 result(s)

	Category	Turkish	English
Common Usage
1	Common Usage	öne sürmek	assert v.
General
2	General	öne sürmek	aver v.
3	General	öne sürmek	hold forth v.
4	General	öne sürmek	put forward v.
5	General	öne sürmek	propound v.
6	General	öne sürmek	submit v.
7	General	öne sürmek	enounce v.
8	General	öne sürmek	raise v.
9	General	öne sürmek	bring forward v.
10	General	öne sürmek	introduce v.
11	General	öne sürmek	set forth v.
12	General	öne sürmek	suggest v.
13	General	öne sürmek	come up with v.
14	General	öne sürmek	argue v.
15	General	öne sürmek	exert v.
16	General	öne sürmek	postulate v.
17	General	öne sürmek	allow [dialect] v.
18	General	öne sürmek	erect v.
19	General	öne sürmek	claim v.
20	General	öne sürmek	infuse v.
21	General	öne sürmek	pose v.
22	General	öne sürmek	start v.
23	General	öne sürmek	suborn v.
Phrasals
24	Phrasals	öne sürmek	put forth v.
25	Phrasals	öne sürmek	draw forth v.
Colloquial
26	Colloquial	öne sürmek	have it v.
Idioms
27	Idioms	öne sürmek	put something forward v.
Archaic
28	Archaic	öne sürmek	porrect v.

Meanings of "öne sürmek" with other terms in English Turkish Dictionary : 47 result(s)

	Category	Turkish	English
Common Usage
1	Common Usage	bir iddia öne sürmek	raise a claim v.
2	Common Usage	bir iddia öne sürmek	assert a claim v.
General
3	General	bir iddia öne sürmek	assert a claim v.
4	General	öne sürmek (bir fikri)	moot v.
5	General	daha önceden yapılan birşeyi temcit pilavı gibi ısıtıp ısıtıp öne sürmek	wheel out v.
6	General	koşul öne sürmek	attach a condition v.
7	General	koşul öne sürmek	impose a condition v.
8	General	koşul öne sürmek	lay down a condition v.
9	General	koşul öne sürmek	set out a condition v.
10	General	sebep öne sürmek	put forward a reason v.
11	General	sebep öne sürmek	bring forward a reason v.
12	General	sebep öne sürmek	set forth a reason v.
13	General	sebep öne sürmek	submit a reason v.
14	General	sebep öne sürmek	come up with a reason v.
15	General	hipotez öne sürmek	hypothesize about v.
16	General	hipotez öne sürmek	hypothetize v.
17	General	hipotez öne sürmek	hypothetise v.
18	General	gerekçe olarak öne sürmek	obtend v.
19	General	bir şeyin aksi görüş olarak öne sürmek	obtend v.
20	General	fikrini dik kafalı şekilde öne sürmek	opinionate v.
21	General	doğru olduğunu öne sürmek	insist v.
22	General	model olarak öne sürmek	paradigmatize [obsolete] v.
23	General	model olarak öne sürmek	paradigmatise [obsolete] v.
24	General	(bahane olarak) fakirliği öne sürmek	poormouth v.
25	General	iddiaya cevaben öne sürmek	counter v.
26	General	önceden öne sürmek	preaver v.
27	General	bir şeyi koşul olarak öne sürmek	premise v.
28	General	koşul olarak öne sürmek	premiss v.
29	General	(iddiayı) ciddiyetle öne sürmek	press v.
30	General	çaktırmadan öne sürmek	subintroduce v.
31	General	(taksonomi kelimesinin) eş anlamlı olduğunu öne sürmek	synonymize v.
Phrasals
32	Phrasals	(bir şey/mesele) öne sürmek	strike on (something) v.
33	Phrasals	(bir şeyi) öne/ileri sürmek	strike upon (something) v.
34	Phrasals	temcit pilavı gibi ısıtıp ısıtıp öne sürmek	warm over v.
35	Phrasals	bir şeyi temcit pilavı gibi ısıtıp ısıtıp öne sürmek	warm something over v.
36	Phrasals	(bir şey) hakkında hipotez öne sürmek	hypothesize about (something) v.
37	Phrasals	(bir şey) hakkında hipotez öne sürmek	hypothesize on (something) v.
38	Phrasals	(birini bir pozisyon, iş) için sunmak/öne sürmek	put (one) up for (something) v.
Idioms
39	Idioms	güvenilirliği/önemi olmayan bir şey öne sürmek	grab at a straw v.
40	Idioms	güvenilirliği/önemi olmayan bir şey öne sürmek	grab at straws v.
Law
41	Law	önceki kararın bir diğer davada uygulanamazlığını öne sürmek	distinguish v.
Logic
42	Logic	aksini öne sürmek	deny v.
Linguistics
43	Linguistics	(taksonomi kelimesinin) eş anlamlı olduğunu öne sürmek	synonymise v.
Military
44	Military	(silahlarını) saldırıda öne sürmek	throw v.
Archaic
45	Archaic	itiraz olarak öne sürmek	object v.
46	Archaic	olumsuz sebep olarak öne sürmek	object v.
47	Archaic	koşul olarak öne sürmek	premit [obsolete] v.