History

bol

Meanings of "bol" in Turkish English Dictionary : 2 result(s)

	Category	English	Turkish
Automotive
1	Automotive	bol n.	bolivya'nın uluslararası plaka kodu
Medical
2	Medical	bol n.	bol

Meanings of "bol" in English Turkish Dictionary : 87 result(s)

	Category	Turkish	English
Common Usage
1	Common Usage	bol	wide adj.
2	Common Usage	bol	ample adj.
3	Common Usage	bol	abundant adj.
4	Common Usage	bol	loose adj.
5	Common Usage	bol	plenty adj.
General
6	General	bol	laus n.
7	General	bol	overrun n.
8	General	bol	overspill n.
9	General	bol	abundance n.
10	General	bol	wide adj.
11	General	bol	fecund adj.
12	General	bol	lavish adj.
13	General	bol	lush adj.
14	General	bol	generous adj.
15	General	bol	handsome adj.
16	General	bol	plenty of adj.
17	General	bol	wealthy adj.
18	General	bol	liberal adj.
19	General	bol	large adj.
20	General	bol	full adj.
21	General	bol	voluminous adj.
22	General	bol	luxuriant adj.
23	General	bol	rank adj.
24	General	bol	riotous adj.
25	General	bol	plentiful adj.
26	General	bol	hearty adj.
27	General	bol	profuse adj.
28	General	bol	unstinted adj.
29	General	bol	abounding adj.
30	General	bol	prodigal adj.
31	General	bol	flush adj.
32	General	bol	unstinting adj.
33	General	bol	claret cup adj.
34	General	bol	plenteous adj.
35	General	bol	exuberant adj.
36	General	bol	spacious adj.
37	General	bol	rife adj.
38	General	bol	abundant adj.
39	General	bol	unsparing adj.
40	General	bol	superabundant adj.
41	General	bol	effusive adj.
42	General	bol	ample adj.
43	General	bol	loose adj.
44	General	bol	bounteous adj.
45	General	bol	bountiful adj.
46	General	bol	hefty adj.
47	General	bol	baggy adj.
48	General	bol	copious adj.
49	General	bol	affluent adj.
50	General	bol	opulent adj.
51	General	bol	rich adj.
52	General	bol	redundant adj.
53	General	bol	nimious adj.
54	General	bol	easy adj.
55	General	bol	unfirm adj.
56	General	bol	large adj.
57	General	bol	largifical adj.
58	General	bol	wyd (wide) adj.
59	General	bol	fair adj.
60	General	bol	mockle adj.
61	General	bol	galore adj.
62	General	bol	loosish adj.
63	General	bol	lowse adj.
64	General	bol	lucky [scotland] adj.
65	General	bol	overrank adj.
66	General	bol	rosselly adj.
67	General	bol	routh [scotland] adj.
68	General	bol	routhie [scotland] adj.
69	General	bol	in adj.
70	General	bol	golore [obsolete] adj.
71	General	bol	feracious adj.
72	General	bol	cornucopian adj.
73	General	bol	discinct adj.
74	General	bol	plenitudinary adj.
75	General	bol	plentevous adj.
76	General	bol	plump adj.
77	General	bol	room [obsolete] adj.
78	General	bol	roomy adj.
79	General	bol	showerful adj.
80	General	bol	soncy adj.
81	General	bol	galore adv.
Phrases
82	Phrases	bol	to burn adv.
Trade/Economic
83	Trade/Economic	bol	rich adj.
84	Trade/Economic	bol	affluent adj.
Tourism
85	Tourism	bol	affluent adj.
Medical
86	Medical	bol	bol n.
Archaic
87	Archaic	bol	uberous adj.

Meanings of "bol" with other terms in English Turkish Dictionary : 500 result(s)

	Category	Turkish	English
Common Usage
1	Common Usage	bol bol	abundantly adv.
2	Common Usage	bol bol	plenty adv.
General
3	General	bol kalori	large calorie n.
4	General	bol gömlek	slop n.
5	General	bol teyel	tailor's tack n.
6	General	bol (para)	pot n.
7	General	büyük, pahalı bol resimli kitap	a coffee table book n.
8	General	bol teyel	tailor's tack n.
9	General	ağaçları bol olan yer	woodland n.
10	General	bol paça	a wide trouser leg n.
11	General	alışılandan çok daha bol	bumper n.
12	General	bol yer	leeway n.
13	General	bol şans	good luck n.
14	General	uzun ve bol kemerli palto	ulster n.
15	General	büzgülü bol gömlek	smock n.
16	General	bol pantolon	loose trousers n.
17	General	bol bulunma	commonness n.
18	General	bol mini elbise	sack n.
19	General	bol kaynaklar	ample resource n.
20	General	bol kaynaklar	ample resources n.
21	General	bol miktar su	plenty of water n.
22	General	bol su	plenty of water n.
23	General	bol miktarda su	plenty of water n.
24	General	bol zaman	plenty of time n.
25	General	ingilizlerin eskiden hindistan'a gitmek üzere yaptıkları ve yola dayanıklı olması için şerbetçiotunu bol kullandıkları bira	india pale ale n.
26	General	bol su ile yıkama	sluicing n.
27	General	bol/dökümlü pantolon	baggy pants n.
28	General	bol/dökümlü şort	baggy shorts n.
29	General	bol zaman	ample time n.
30	General	bol kot pantolon	baggy jeans n.
31	General	bol miktarda veri	a wealth of data n.
32	General	bol/gür saçlı peruk	buzzwig n.
33	General	bol/gür saçlı peruk takan kimse	buzzwig n.
34	General	bol hareketlilik	actuosity n.
35	General	bol olma	teemingness n.
36	General	bol içki içilen gürültülü partiye katılan kimse	celebrant n.
37	General	bir şeyin bol bulunduğu yer	central n.
38	General	bol keyif	laldie n.
39	General	bol keyif	laldy n.
40	General	bol miktarda tedarik	argosy n.
41	General	uzun ve bol, kemerli paltonun hafif versiyonu	ulsterette n.
42	General	yünden yapılmış bol bir palto	bal n.
43	General	bol elbise	sack n.
44	General	hindistan'a özgü bol bir ceket	banian n.
45	General	hindistan'a özgü bol bir ceket	banyan n.
46	General	hindistan'da yaygın olarak giyilen bol ve yakasız bir gömlek	kurta n.
47	General	eskiden arap ve orta doğu ülkelerindeki erkeklerce giyilen bol bir giysi	vest n.
48	General	gebelik süresince giyilen genellikle bol ve ihtiyaca göre ayarlanabilir olan giysi	maternity n.
49	General	16. ve 17. yüzyıllarda giyilmiş bol bir üst giyeceği	mandil n.
50	General	kadınlar ve çocuklar tarafından giyilen denizci yakalı bol bluz	middie n.
51	General	bol miktarda iyilik veya destek içeren şey	milk n.
52	General	orta çağ avrupasında duvar halılarında kullanılan bol ve küçük çiçekli arka plan	millefleur n.
53	General	bol miktar	boocoo [dialect] [us] n.
54	General	bol miktar	bookoo [dialect] n.
55	General	kıyafette bol şekilde sarkan şey	fall n.
56	General	manastırdaki keşişlerce giyilen uzun ve bol giysi	monastic habit n.
57	General	ingiliz işçilerin giydiği önlüğe benzer bol bir giysi	gaberdine n.
58	General	on altı ve on yedinci yüzyıllarda giyilen bol külot pantolon	galligaskins n.
59	General	çok bol pantolon	galligaskins n.
60	General	sihlere ait uzun ve bol gömlekten oluşan geleneksel kıyafet	chola n.
61	General	uzun kollu ve yandan yırtmaçlı, bol ve kemersiz bir ortaçağ kıyafeti	dalmatica n.
62	General	bol ve zahmetsiz şekilde giyinme	deshabille n.
63	General	omuzdan sarkan ve genellikle parlak renkli olan bol bir hawaii giysisi	mumu n.
64	General	aşırı bol olma	opulency n.
65	General	17. yüzyılda yaygın olarak botun üzerine giyilen bol ve süslü parça	ruff n.
66	General	17. yüzyılda yaygın olarak botun üzerine giyilen bol ve süslü parça	ruffle n.
67	General	bol bira içilen kilise festivali	church-ale n.
68	General	kadınların giydiği bol ev elbisesi	dishabille n.
69	General	aşırı bol miktar	battalions n.
70	General	aşırı bol miktar	waggonload n.
71	General	bol giysi	cover-up n.
72	General	(kostüm olarak giyilen) uzun, bol ve kapüşonlu pelerin	domino n.
73	General	(yazar) bol ironi kullanan kimse	ironist n.
74	General	kıyafetin bol kısmı	scruff n.
75	General	bol miktar	sea n.
76	General	uyluklara veya daha da aşağıya kadar uzanan bol giysi	shirt n.
77	General	bol miktar	siege n.
78	General	bol miktarda tuz içermeyen su	fresh water n.
79	General	bol miktar	skinful n.
80	General	genellikle bel kısmında pli bulunan ve hafif bol kesimli olan gündelik pantolon	slack n.
81	General	hafif bol pantolon üzerine ceket veya spor gömlekten oluşan rahat takım elbise	slack suit n.
82	General	bol kadın giysisi	slammerkin n.
83	General	bol kadın giysisi	slammakin n.
84	General	bol miktar	slather n.
85	General	(bol miktarda) salya	slather n.
86	General	bol iş kıyafeti	slop n.
87	General	bol pantolon	slop [dialect] n.
88	General	bol kadın kazağı	sloppy joe n.
89	General	bol miktarda suyun geçtiği kanal	sluiceway n.
90	General	bol su ile ıslatma	sluicing n.
91	General	bol içki içilen uzun süre	soak n.
92	General	güneşin bol olduğu yer	sunland n.
93	General	bol miktarda akıp gitme	superflux n.
94	General	bol olmak	teem v.
95	General	bol olmak	be teemed v.
96	General	bol olmak	grow on trees v.
97	General	bol miktarda bulunmak	be awash with v.
98	General	bol suyla yıkamak	scour v.
99	General	bol bol içmek	swill v.
100	General	bol olmak (bir yerde)	abound in v.
101	General	bol olmak	abound v.
102	General	bol suda yıkamak	sluice v.
103	General	bol suyla yıkamak	swill v.
104	General	bol olmak (bir yerde)	abound with v.
105	General	bol bulunmak	superabound v.
106	General	bol bol harcamak	lavish v.
107	General	bol miktarda sahip olmak (bir şeye)	swim v.
108	General	bol suyla yıkamak	sluice v.
109	General	çok bol olmak	overflow v.
110	General	birine bol bol hediye vermek	lavish gifts on someone v.
111	General	bol miktarda bulunmak	abound v.
112	General	bol gelmek	be loose v.
113	General	bol gelmek	be baggy on someone v.
114	General	bol gelmek	be baggy for someone v.
115	General	bol gelmek	be oversized v.
116	General	bol su ile temizlemek	flush v.
117	General	bol gelmek	be loose-fitting v.
118	General	bol gelmek	be ill-fitting v.
119	General	bol suyla çalkalamak	swill v.
120	General	bol bol bulunmak	abound in v.
121	General	bol bulunmak	abound in v.
122	General	bol yağda kızartmak	french-fry v.
123	General	bol bol yüzmek	swim a lot v.
124	General	bol bol dinlenmek	get plenty of rest v.
125	General	(bir şeyden) bol bulunmak	be abundant in v.
126	General	bol suyla yıkamak	wash with plenty of water v.
127	General	bol su ile yıkamak	wash with plenty of water v.
128	General	bol su içmek	stay hydrated v.
129	General	bol su içmek	drink plenty of water v.
130	General	bol bol toplamak	rake (up) v.
131	General	bol bol yağdırmak	rain down v.
132	General	bol olmak	bag v.
133	General	bol bulunmak	exuberate v.
134	General	bol miktarda oluşturup yaymak	generate v.
135	General	bol bol yemek	grub out v.
136	General	bol miktarda yaymak	ooze v.
137	General	bol miktarda üretmek	pour (forth) v.
138	General	bol miktarda üretmek	pour (out) v.
139	General	bol bol dağıtmak	flood v.
140	General	bol miktarda vermek	frequent [obsolete] v.
141	General	bol miktarda dökülmek	slush around v.
142	General	bol olmak	snew v.
143	General	bol olmak	sny [dialect] [uk] v.
144	General	bol kepçeden yemek	stoke v.
145	General	bol bol	superabundant adj.
146	General	dolu (bol)	abundant adj.
147	General	bol suyla yıkanmış	scoured adj.
148	General	dolu (bol miktarda)	abundant in adj.
149	General	bol olmayan	spare adj.
150	General	suyu bol	watery adj.
151	General	bol bol	without stint adj.
152	General	meyvesi bol	fruitful adj.
153	General	bol paralı	remunerative adj.
154	General	çok bol	superabundant adj.
155	General	bol (çok)	copious adj.
156	General	bol bol	plentiful adj.
157	General	çok bol	prodigal adj.
158	General	bol bol	spacious adj.
159	General	bol miktarda	plenty of adj.
160	General	aşırı bol	superabundant adj.
161	General	bol yapılmış	loosely made adj.
162	General	tavşanı bol olan yer	warren adj.
163	General	bol bol	superfluous adj.
164	General	bol bol	rich adj.
165	General	bol (giysi)	full adj.
166	General	bol bol yetecek kadar	ample adj.
167	General	bol suyla yıkanmış	sluiced adj.
168	General	bol verilmiş	showered adj.
169	General	(pek) bol	plenty adj.
170	General	ölçülemeyecek kadar bol	profuse adj.
171	General	bol sayıda	whole slew (of) adj.
172	General	bol miktarda	whole slew (of) adj.
173	General	eli bol	generous adj.
174	General	gönlü bol	generous-hearted adj.
175	General	bol güneşli	sun-drenched adj.
176	General	bol güneş alan	sun-drenched adj.
177	General	bol güneş gören	sun-drenched adj.
178	General	aşırı bol	overabundant adj.
179	General	devamlı müşterisi bol/çok	well-patronized adj.
180	General	parası bol	rich adj.
181	General	bol miktarda	a plethora of adj.
182	General	bol yağda kızartılmış	deep fried adj.
183	General	bol adrenalinli	adrenaline-filled adj.
184	General	aşırı (bol) elektrik ihtiyacı olan/tüketen	energy-hungry adj.
185	General	bol miktarda	a wealth of adj.
186	General	kasası dolu; bol nakti olan	cash-rich adj.
187	General	bol tahıllı	multigrain adj.
188	General	bol paralı	remuneratory adj.
189	General	bol miktarda sinir içeren (et)	nervous [obsolete] adj.
190	General	bol miktarda	aplenty adj.
191	General	uzun ve bol, kemerli palto giymiş	ulstered adj.
192	General	bol verilmemiş	unshowered adj.
193	General	bol miktarda akan	largifluous adj.
194	General	zambağı bol olan	lilied adj.
195	General	bluz gibi bol yapılmış	bloused adj.
196	General	bol süt veren	milky adj.
197	General	bol kepekli	branny adj.
198	General	bol miktarda çalı çırpı bulunan	brushed adj.
199	General	bol gelen	loose-fitting adj.
200	General	bereketli toprağı bol olan	gleby [obsolete] adj.
201	General	bol papatyalı	gowany [scotland] adj.
202	General	eli bol	heavy-handed [dialect] adj.
203	General	çok bol	overflowing adj.
204	General	aşırı bol	overflowing adj.
205	General	aşırı bol	overflush adj.
206	General	çok bol	overrich adj.
207	General	evveliyatta bol bulunan	once-abundant adj.
208	General	evvelce bol bulunan	once-abundant adj.
209	General	önceden bol bulunan	once-abundant adj.
210	General	hasadı bol olan	good adj.
211	General	bol tekrar ve gereksiz sözcük içeren	circumlocutionary adj.
212	General	bol (giysi)	loose adj.
213	General	bol tıklamalı	clicky adj.
214	General	özsuyu bol olan	sapful adj.
215	General	bol giyinen	discinct adj.
216	General	bol giyinmiş	discinct adj.
217	General	bol giyilen	flyaway adj.
218	General	eli bol	plenteous [obsolete] adj.
219	General	bol manzaralı	sceneful adj.
220	General	bol katılımlı (toplantı)	frequent [obsolete] adj.
221	General	avı bol	preyful [obsolete] adj.
222	General	bol ayakkabı giyen	slipshod adj.
223	General	bol terlik giyen	slipshod adj.
224	General	gönlü bol olmayan	small adj.
225	General	kaynak suları bol olan (yer)	springy adj.
226	General	pınarları bol olan (yer)	springy adj.
227	General	bol su kaynaklı	streamful adj.
228	General	bol miktarda	abundant adj.
229	General	bol bol	galore adj.
230	General	bol kesim	oversized adj.
231	General	özsuyu bol	sappy adj.
232	General	bol bol	generously adv.
233	General	bol bol	luxuriantly adv.
234	General	bol bir şekilde	lavishly adv.
235	General	bol bol	profusely adv.
236	General	bol bol	amply adv.
237	General	bol bol	aplenty adv.
238	General	bol bol	richly adv.
239	General	bol bol	large adv.
240	General	bol miktarda	copiously adv.
241	General	bol bol	effusively adv.
242	General	çok bol	plenty adv.
243	General	bol bol	in armfuls adv.
244	General	bol olarak	exuberantly adv.
245	General	bol miktarda	abundantly adv.
246	General	bol bol yetecek kadar	amply adv.
247	General	bol bol	galore adv.
248	General	bol bol	in abundance adv.
249	General	bol bol	bountifully adv.
250	General	bol bol	largely adv.
251	General	bol bir şekilde (giysi)	baggily adv.
252	General	bol bol	resourcefully adv.
253	General	bol bol	voluminously adv.
254	General	bol miktarda	liberally adv.
255	General	bol bol	extravagantly adv.
256	General	bol miktarda	boocoo [dialect] [us] adv.
257	General	bol miktarda	bookoo [dialect] adv.
258	General	bol bol	loads adv.
259	General	bol bol	by the eye adv.
260	General	bol bol	fatly adv.
261	General	bol bol	room [obsolete] adv.
262	General	bol miktarda	freely adv.
263	General	bol bol	superabundantly adv.
264	General	bol miktarda	superabundantly adv.
265	General	bol sarfeden	lavish of prep.
266	General	bol şanslar!	all the best! interj.
267	General	bol şanslar!	good luck interj.
268	General	bol şanslar!	good luck! interj.
269	General	bol bol	in store expr.
Phrasals
270	Phrasals	bol keseden harcamak	ladle out v.
271	Phrasals	bol miktarda yakalamak	gobble up v.
272	Phrasals	bol bulunmak	teem in v.
273	Phrasals	bol bol bulunmak	pullulate with v.
274	Phrasals	bol bulunmak	pullulate with v.
275	Phrasals	bol bol bulunmak	teem in v.
276	Phrasals	-ile dolu/bol olmak	be rich with something v.
277	Phrasals	bir şeyi veya bir yeri bol sıvıyla yıkamak	sluice something down v.
278	Phrasals	bir dikişte/bol sıvıyla/büyük yudumlarla bir şeyi yutmak	swill down with (something) v.
279	Phrasals	bir şeyden bol bol yemek	feast on something v.
280	Phrasals	bir şeyden bol bol yemek	feast upon something v.
281	Phrasals	bol bol akmak	spring forth v.
282	Phrasals	(bir işe) bol miktarda kaynak aktarmak	throw at v.
283	Phrasals	(bir şeyi) bol miktarda sunmak/sağlamak	gorge with (something) v.
284	Phrasals	bir şeye bol miktarda sahip olmak	roll in something v.
285	Phrasals	bol miktarda akıtmak	sluice out v.
286	Phrasals	bol miktarda tahliye etmek	sluice out v.
287	Phrasals	bol miktarda dökmek	sluice out v.
288	Phrasals	bol suyla yıkamak/temizlemek	sluice out v.
289	Phrasals	bir şeyi bol suyla yıkamak/temizlemek	sluice something out v.
290	Phrasals	bir şeyi bol suyla çalkalamak	sluice something out v.
291	Phrasals	bol miktarda (bir şey) yemek/içmek	load up on (something) v.
292	Phrasals	bir şeyi bol olmak	abound in something v.
293	Phrasals	bol bol biri/bir şey olmak	abound with someone or something v.
294	Phrasals	bir şeyi bol su ile temizlemek	flush something out v.
295	Phrasals	(bir şeyi) bol su ile (bir şeyden/yerden) temizlemek	flush (something) out of (some thing or place) v.
296	Phrasals	bol su ile temizlemek	flush out v.
297	Phrasals	(bol su veya bir sıvı) ile temizlemek	flush with (something) v.
298	Phrasals	(birine/bir şeye) bol keseden (bir şey) vermek	lavish (someone or something) with (something) v.
299	Phrasals	(birine/bir şeye) bol keseden (bir şey) vermek	lavish (something) upon (someone or something) v.
300	Phrasals	(birine/bir şeye) bol keseden (bir şey) vermek	lavish (something) on (someone or something) v.
301	Phrasals	'-e bol keseden (bir şey) vermek/sunmak	lavish on v.
302	Phrasals	(birine/bir şeye) bol miktarda (bir şey) sağlamak	stock (someone or something) up with (something) v.
Phrases
303	Phrases	bol miktarda bilgi	a wealth of information n.
304	Phrases	derhal bol su ile durulayınız	rinse immediately with plenty of water expr.
305	Phrases	toprağı bol olsun	rest in peace expr.
306	Phrases	şansın bol/açık olsun	more power to your elbow expr.
Colloquial
307	Colloquial	bol miktarda kargaşanın olduğu başıbozuk ortam	nut house n.
308	Colloquial	bol köpük	thick head n.
309	Colloquial	arkadaşlık ettiği genç erkeklere bol para ve hediye veren yaşlı ve zengin kadın	sugar mama n.
310	Colloquial	bol miktar	barrel n.
311	Colloquial	çok/bol miktarda et yedikten sonra dökülen ter	meat sweats n.
312	Colloquial	bol miktarda	whips of [us/canada] n.
313	Colloquial	bol bol	whips of [us/canada] n.
314	Colloquial	uzun etek, bol/salaş kıyafetler ve rahat ayakkabılar giyen makyajsız tarz	boheme n.
315	Colloquial	bol pantolon/şort	baggies n.
316	Colloquial	gönlü bol kimse	doll n.
317	Colloquial	içkisine (bol) buz koymak	be on the rocks v.
318	Colloquial	çok bol olmak	ten a penny v.
319	Colloquial	bir şeye bol miktarda sahip	strong on adj.
320	Colloquial	bol miktarda (bir şey)	plenty of (something) adj.
321	Colloquial	bol dedikodulu	buzzy adj.
322	Colloquial	bol şanslar!	lots of luck! expr.
323	Colloquial	toprağı bol olsun	r.i.p expr.
324	Colloquial	yeterli/bol vakit var	not in a hurry expr.
325	Colloquial	yeterli/bol vakit var	not in any hurry expr.
326	Colloquial	(maori dilinde) bol şans!	kia ora [new zealand] expr.
327	Colloquial	bol şans	best of luck expr.
328	Colloquial	şansın bol olsun	best of luck expr.
329	Colloquial	(birine) bol şans	the best of luck (to somebody) [old-fashioned] expr.
330	Colloquial	(birine) bol şans	good luck to (someone) expr.
331	Colloquial	(bir şeyde) bol şans	good luck with (something) expr.
332	Colloquial	'-den bol miktarda var	no shortage of expr.
333	Colloquial	bol şans	the best of luck expr.
334	Colloquial	benim vaktim bol/var, beklerim	I can wait exclam.
Idioms
335	Idioms	günahları bol olan	lost soul n.
336	Idioms	bol miktarda ürün	corn in egypt n.
337	Idioms	bol bol/gani gani/mebzul miktarda ürün	corn in egypt n.
338	Idioms	bol miktarda karbonhidratlı yiyecekler yeme	carb-loading n.
339	Idioms	bol zaman	bags of time n.
340	Idioms	bol/birçok iyi seçenek	an embarrassment of riches n.
341	Idioms	bol para	well-lined purse n.
342	Idioms	hızla ve bol bol	thick and fast n.
343	Idioms	lafı bol	firm jaw n.
344	Idioms	bereketli/bol ürün	corn in egypt n.
345	Idioms	büyük, pahalı bol resimli kitap	coffee table book n.
346	Idioms	büyük, pahalı bol resimli kitap	coffee-table book n.
347	Idioms	piyasada bol miktarda bulunan şey	glut on the market n.
348	Idioms	piyasada bol olduğu için pek talep görmeyen şey	glut on the market n.
349	Idioms	(yine de) bol şans	the best of british n.
350	Idioms	zaten bol bulunduğu yere lüzumsuzca tedarik edilen şey	coals to newcastle n.
351	Idioms	bol bol (bir şey) yedirerek/yaptırarak çocuğunu büyütmek/yetiştirmek	bring (one) up on (something) v.
352	Idioms	bol bol (bir şey) yedirerek/yaptırarak çocuğunu büyütmek/yetiştirmek	bring someone up on something v.
353	Idioms	hazırda bol parası/zamanı olmak	have (something) to burn v.
354	Idioms	hazırda bol parası/zamanı olmak	have something to burn v.
355	Idioms	bol miktarda karbonhidratlı yiyecekler yemek	carb-load v.
356	Idioms	bol keseden atmak	spin a yarn v.
357	Idioms	bol keseden sallamak	draw the longbow v.
358	Idioms	bol keseden atmak	scatter promises around v.
359	Idioms	bol keseden atmak	make something up out of whole cloth v.
360	Idioms	bol keseden atmak	talk out (the side of) one’s neck v.
361	Idioms	bol keseden atmak	spin yarn v.
362	Idioms	bol keseden atmak	be spinning yarn v.
363	Idioms	bol keseden atmak	invent something out of whole cloth v.
364	Idioms	bol keseden atmak	be free with v.
365	Idioms	bol bol olmak	grow on trees v.
366	Idioms	piyasada bol miktarda bulunmak	be a glut on the market v.
367	Idioms	piyasada bol miktarda bulunmak	be a drug on the market v.
368	Idioms	-e bol olmak	be rich in something v.
369	Idioms	bir şeye bol miktarda sahip olmak	have something coming out of your ears v.
370	Idioms	kullanımında bol miktarda (bir şey) olmak	have (something) to play with v.
371	Idioms	emrinde/idaresinde bol miktarda (bir şey) olmak	have (something) to play with v.
372	Idioms	elinde bol miktarda (bir şey) olmak	have (something) to play with v.
373	Idioms	bol para/kaynak sarf etmek	dig deep v.
374	Idioms	bol para/kaynak harcamak	dig deep v.
375	Idioms	parası bol aklı yok olmak	have more money than sense v.
376	Idioms	(bir şeyi) bol olmak	be steeped in (something) v.
377	Idioms	bir şeyi bol olmak	be steeped in something v.
378	Idioms	çok bol olmak	be ten a penny v.
379	Idioms	çok bol olmak	be two a penny v.
380	Idioms	bir şeyi bol bol yapmak	do something without stint v.
381	Idioms	hazırda bol parası/zamanı olmak	have to burn v.
382	Idioms	bol keseden atmak	make something of whole cloth v.
383	Idioms	bol keseden atmak	make something up of whole cloth [us] v.
384	Idioms	bol keseden atmak	make up out of whole cloth v.
385	Idioms	bol keseden sallanmış	cut from whole cloth adj.
386	Idioms	bol keseden sallanmış	cut out of whole cloth adj.
387	Idioms	bol keseden sallanmış	made from whole cloth adj.
388	Idioms	eli bol	generous to a fault adj.
389	Idioms	...yönünden bol...yönünden dar/yetersiz	long on something (and short on something else) adj.
390	Idioms	...yönünden bol...yönünden dar/yetersiz	long on one thing and short on another adj.
391	Idioms	bol miktarda (bir şeyi) olan	lousy with adj.
392	Idioms	bol miktarda (bir şeyi) olan	lousy with (something) adj.
393	Idioms	şansın bol olsun	all power to someone's elbow expr.
394	Idioms	şansın bol olsun	more power to someone's elbow expr.
395	Idioms	parası bol	in easy circumstances expr.
396	Idioms	bol miktarda	at large expr.
397	Idioms	bol miktarda	enough (something) to choke caligula's horse expr.
398	Idioms	bol bol	enough (something) to choke caligula's horse expr.
399	Idioms	bol miktarda	enough (something) to cobble dogs with expr.
400	Idioms	bol bol	enough (something) to cobble dogs with expr.
401	Idioms	bol miktarda	enough to choke a horse expr.
402	Idioms	bol bol	enough to choke a horse expr.
403	Idioms	bir şey bol miktarda var	no shortage of something lots of something expr.
404	Idioms	bol miktarda (bir şey)	a wealth of (something) expr.
405	Idioms	bol keseden sallayan	all mouth and trousers expr.
406	Idioms	şansın bol/açık olsun	all power to your elbow [old-fashioned] [uk] expr.
407	Idioms	bol keseden sallayan	all mouth and trousers expr.
408	Idioms	şansın bol/açık olsun	all power to your elbow [old-fashioned] [uk] expr.
409	Idioms	zaten çok bol olan boş zamanında (kinayeli bir ifade)	in my copious free time expr.
Speaking
410	Speaking	bol kazançlı günler dileriz	we wish you a prosperous business expr.
411	Speaking	bir hayli bol/boş yerimiz var	we have plenty of space expr.
412	Speaking	bol şanslar!	break a leg! expr.
413	Speaking	bol kazançlı günler dileriz	we wish you prosperous days expr.
414	Speaking	güneşiniz bol olsun	have a sunny day expr.
415	Speaking	güneşin bol olsun	have a sunny day expr.
416	Speaking	güneşiniz bol olsun	I wish you a sunny day expr.
417	Speaking	güneşin bol olsun	I wish you a sunny day expr.
418	Speaking	laf bol da eylem yok	talk the talk ... walk the walk expr.
419	Speaking	toprağı bol olsun	may he/she rest in peace expr.
420	Speaking	zamanım bol	I got nothing but time expr.
421	Speaking	zamanım bol	I got plenty of time expr.
Chat Usage
422	Chat Usage	bol şans	lol (lots of luck) abrev.
Trade/Economic
423	Trade/Economic	halkın elinde bol olan hisse senetleri	large float n.
424	Trade/Economic	işgücü bol ülke	labor abundant country n.
425	Trade/Economic	işgücü bol ülke	labour abundant country n.
426	Trade/Economic	mal ve hizmetlerin bol ve fiyatlarının nispeten düşük olduğu piyasa	buyers market n.
427	Trade/Economic	mal ve hizmetlerin bol ve fiyatlarının nispeten düşük olduğu piyasa	buyer's market n.
428	Trade/Economic	bol olmak	abound v.
429	Trade/Economic	müşterisi bol olmak	have a large customer base v.
430	Trade/Economic	(para birimi) sirkülasyonu bol	soft adj.
431	Trade/Economic	bol miktarda	on a liberal scale expr.
Media
432	Media	ürün ya da eserin bol miktarda övüldüğü eleştiri	rave review n.
Technical
433	Technical	bol akıtarak temizleme	scouring n.
434	Technical	bol gereç	abundant material n.
435	Technical	çok bol	copious n.
436	Technical	(metalürji) bol miktarda karbon içeren eriyik demir yüzeyinde oluşan grafit	kish n.
437	Technical	bol miktarda pirit içeren kömür	brazil [dialect] [england] n.
438	Technical	yekenin veya dümen başlığının bozulması durumunda dümenin idare edilebilmesi için dümene bağlı bulunan bir çift bol zincir veya ip	rudder chain n.
439	Technical	bol su fışkırtarak temizleme aparatı	flusher n.
Mechanic
440	Mechanic	bol geçme	clearance fit n.
Textile
441	Textile	açık yakalı kısa kollu bol gömlek ya da bluz	campshirt n.
442	Textile	askılı bol düz elbise	chemise n.
443	Textile	bel pensi veya bel kısmı olmayan bol elbise	tent n.
444	Textile	18. yüzyılda kadınların giydiği bol bir elbise	trollopee n.
445	Textile	bol paça pantolon	bell-bottoms n.
446	Textile	bol paça pantolon	flared trousers n.
447	Textile	bol kesimli ve paçalı pantolon	palazzo pant n.
448	Textile	bol paça pantolon	wide leg trouser n.
449	Textile	bol kesimli ve paçalı pantolon	palazzo pants n.
450	Textile	bol elbise	loose-fitting dress n.
451	Textile	bol teyel	tailor’s tacks n.
452	Textile	bol kesim	wide cut n.
453	Textile	büzgülü bol etek	full skirt n.
454	Textile	hafif bol elbise	duster n.
455	Textile	hafif bol elbise toz bezi	garment n.
456	Textile	hafif bol elbisez bezi	garment n.
457	Textile	kaba yünlü kumaştan yapılmış, raglan kollu, bol kesim palto.	balmacaan n.
458	Textile	bol ve diz boyunda parlak desenli mayolar üreten bir marka	jams® n.
459	Textile	özellikle müslüman ülkelerde giyilen uzun, bol kapalı giysi	jellaba n.
460	Textile	özellikle müslüman ülkelerde giyilen uzun, bol kapalı giysi	jellabah n.
461	Textile	özellikle müslüman ülkelerde giyilen uzun, bol kapalı giysi	djellabah n.
462	Textile	müslüman erkek ve kadınların giydiği uzun bol giysi	jibba n.
463	Textile	müslüman erkek ve kadınların giydiği uzun bol giysi	jubbah n.
464	Textile	güney asyalıların giydiği yakasız bol gömlek	khurta n.
465	Textile	eskiden kadınların giydikleri kısa ve bol bir ceket	bedgown [dialect] [uk] n.
466	Textile	erkeklerin kullandığı bol bir ceket türü	jump n.
467	Textile	bol bir ceket türü	vareuse n.
468	Textile	eskiden amerikan yerlilerinin giydiği genellikle yün kumaştan olup kürk veya kuş tüyünden de yapılabilen pelerin veya benzeri bol bir örtü	match-coat n.
469	Textile	bol pelerin	manteau n.
470	Textile	bol manto	manteau n.
471	Textile	bol pelerin	manto n.
472	Textile	bol manto	manto n.
473	Textile	komünist çin'de yaygın olarak giyilen, bol pantolon ve gömleğe benzer, dik yakalı ve düz bir ceketten oluşan basit bir giyim tarzı	mao suit n.
474	Textile	kadınlar ve çocukların giydiği denizci yakalı bol bir bluz	middy n.
475	Textile	bol pelerin	wrappage n.
476	Textile	bol elbise	wrappage n.
477	Textile	meksika ve orta amerika'daki maya kadınlarının giydiği sırmalı bol bluz	huipil n.
478	Textile	dışı kumaşla kaplı olup bol pamukla doldurulmuş botlar	moonboots n.
479	Textile	bol ve kemersiz kadın elbisesi	mother hubbard n.
480	Textile	bilek kısmı bol olan uzun kadın eldiveni	mousquetaire glove n.
481	Textile	arapça konuşulan akdeniz ülkelerinde yoksul halkın giydiği bol bir pelerin veya elbise	galabia n.
482	Textile	arapça konuşulan akdeniz ülkelerinde yoksul halkın giydiği bol bir pelerin veya elbise	galabieh n.
483	Textile	arapça konuşulan akdeniz ülkelerinde yoksul halkın giydiği bol bir pelerin veya elbise	galabeah n.
484	Textile	arapça konuşulan akdeniz ülkelerinde yoksul halkın giydiği bol bir pelerin veya elbise	gallabiya n.
485	Textile	özellikle on yedinci yüzyılda giyilen bol ve geniş pantolon	gallygaskins n.
486	Textile	rahat ve bol tatil kıyafeti	lounger n.
487	Textile	1860'lı yıllarda popüler olan bol bir kadın bluzu	garibaldi n.
488	Textile	hawaiili kadınların giydiği bol ve renkli bir elbise	muu-muu n.
489	Textile	büzgülü bol eteğin kıvrımı	ripple n.
490	Textile	afrika'da giyilen bol ve canlı renkli bir tür gömlek	daishiki n.
491	Textile	omuzdan sarkan ve genellikle parlak renkli olan bol bir hawaii giysisi	muu-muu n.
492	Textile	bol ev kıyafeti	overall [uk] n.
493	Textile	bacakların büyük cepleri bulunan bol bir gündelik pantolon	combat trousers n.
494	Textile	bacakların büyük cepleri bulunan bol bir gündelik pantolon	combats n.
495	Textile	bol kadın ceketi	dressing sack n.
496	Textile	bol kadın ceketi	dressing sacque n.
497	Textile	bol pantolon	pantaloons n.
498	Textile	bol yamalı	much-darned adj.
499	Textile	bol kesimli	loose fit adj.
500	Textile	bol kesim, yüksek yaka, karpuz kol, uzun etek, fırfırlı ve dantelli süs gibi özellikleri olan (kadın giysisi)	grannie adj.