creep - Turkish English Dictionary
History

creep

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


Meanings of "creep" in Turkish English Dictionary : 55 result(s)

English Turkish
Common Usage
creep v. sürünmek
General
creep n. sızıntı
creep n. sığınak
creep n. ürperme
creep n. evet efendimci
creep n. ürperti
creep n. yayılma
creep n. yuva
creep n. toprak kayması
creep n. yaltakçı
creep n. akma
creep n. kayma
creep n. emekleme
creep n. krip
creep n. sürünme
creep n. sünme
creep n. kopmadan uzama
creep n. garip tip
creep n. tuhaf (kimse)
creep n. alçak
creep n. sevilmeyen tip
creep v. sessizce hareket etmek
creep v. sünmek
creep v. sokulmak
creep v. sızmak
creep v. sürünerek ilerlemek
creep v. emeklemek
creep v. ürpermek
creep v. sürünmek
creep v. sarılarak büyümek
creep v. sarılmak
creep v. (sarmaşık vb) sarılmak
creep v. kaymak
Irregular Verb
creep v. crept - crept
Technical
creep n. sürünme
Mechanic
creep n. plastiğin akması
creep n. sürünme
Construction
creep n. sünme
creep n. sürünme
Automotive
creep v. sünmek
Aeronautic
creep n. krip
Botanic
creep v. sarılarak büyümek
Hunting
creep n. tetik sürümesi
Slang
creep n. sapık
creep n. takipçi sapık
creep n. birinin özel hayatını gözetleyen, araştıran, takip eden sapık
creep n. sinsi sapık
creep n. musallat olan sapık
creep v. bir kişinin etrafında kötü niyetle dolaşmak
British Slang
creep n. adi
creep n. ciğeri beş para etmez tip
creep adj. pislik
creep adj. şerefsiz
creep interj. adi şerefsiz
creep interj. aşağılık herif

Meanings of "creep" with other terms in English Turkish Dictionary : 293 result(s)

English Turkish
General
soil creep n. yer kayması
creep curve n. sünme eğrisi
creep trench n. sığ hendek
creep away v. süzülmek
make one's flesh creep v. tüylerini ürpertmek
make one's flesh creep v. birinin tüylerini ürpertmek
creep up on v. -e hissettirmeden yaklaşmak
Phrasals
creep into something v. bir yere sürünerek girmek
creep out of some place furtively v. bir yerden sinsice çıkmak
creep up on v. çaktırmadan yanaşmak
creep out (of something) v. gizlice çıkmak/sıvışmak
creep up on v. hissettirmeden yakınlaşmak
creep away v. gizlice sıvışmak
creep in v. gölge gibi süzülmek
creep back into v. geri sürünmek/çekilmek
creep up on v. farkına varmadan gelmek
creep away v. gizlice kaçmak
creep in (to something) v. gizlice girmek/sızmak
creep up on v. farkına varmadan yaklaşmak
creep in v. gölge gibi içeri süzülmek
creep up on v. sessizce yaklaşmak
creep out v. sıvışmak
creep up on v. sezdirmeden sokulmak
creep out on v. sürekli aynı şeyi yapmak
creep up on v. sürünerek yaklaşmak
creep up v. yavaş yavaş karanlık çökmek
creep along (something) v. yavaşça bir şeyin üzerinde/yanında hareket etmek/sürünmek
creep in v. yavaşça içeri süzülmek
creep over v. (karanlık/toz bulutu vb) çökmek
creep along (something) v. yavaşça sürünmek
creep by v. (zaman) geçmek
creep in v. yavaşça içeri girmek
creep across something v. sürünerek ilerlemek
creep across something v. sessizce hareket etmek
creep across something v. yavaşça sokulmak
creep across something v. gizli gizli hareket etmek
creep across something v. dikkat çekmeden ilerlemek
creep across something v. çaktırmadan ilerlemek
creep across something v. (ışık, sis) yavaşça yayılmak
creep across something v. (ışık, sis) yavaşça kaplamak
creep across something v. (ışık, sis) bürümek
creep over someone or something v. sürünerek ilerlemek
creep over someone or something v. sessizce hareket etmek
creep over someone or something v. yavaşça sokulmak
creep over someone or something v. gizli gizli hareket etmek
creep over someone or something v. dikkat çekmeden ilerlemek
creep over someone or something v. çaktırmadan ilerlemek
creep over someone or something v. (ışık, sis) yavaşça yayılmak
creep over someone or something v. (ışık, sis) yavaşça kaplamak
creep over someone or something v. (ışık, sis) bürümek
creep under something v. bir şeyin altından sürünerek ilerlemek
creep under something v. sessizce hareket etmek
creep under something v. yavaşça sokulmak
creep under something v. gizli gizli hareket etmek
creep under something v. dikkat çekmeden ilerlemek
creep under something v. çaktırmadan ilerlemek
creep across (something) v. sürünerek ilerlemek
creep across (something) v. sessizce hareket etmek
creep across (something) v. yavaşça sokulmak
creep across (something) v. gizli gizli hareket etme
creep across (something) v. dikkat çekmeden ilerleme
creep across (something) v. çaktırmadan ilerleme
creep across something v. sürünerek ilerlemek
creep across something v. sessizce hareket etmek
creep across something v. yavaşça sokulmak
creep across something v. gizli gizli hareket etme
creep across something v. dikkat çekmeden ilerleme
creep across something v. çaktırmadan ilerleme
creep across something v. (ışık, sis) yavaşça yayılmak
creep across something v. (ışık, sis) yavaşça kaplamak
creep across something v. bürümek
creep across v. yavaşça kaplamak
creep across v. bürümek
creep across v. sessizce hareket etmek
creep across v. çaktırmadan ilerlemek
creep across v. yavaşça yayılmak
creep across v. yavaşça sokulmak
creep across v. gizli gizli hareket etmek
creep across v. dikkat çekmeden ilerlemek
creep along v. yavaşça sürünmek
creep along v. üzerinde/yanında yavaşça hareket etmek/sürünmek
creep along v. boyunca yavaşça sürünmek/hareket etmek
creep into v. -e sinsice girmek
creep into v. '-e çaktırmadan/gizlice girmek
creep into v. yavaşça içeri süzülmek
creep under v. altından sürünerek ilerlemek
creep under v. sessizce hareket etmek
creep under v. yavaşça sokulmak
creep under v. gizli gizli hareket etmek
creep under v. dikkat çekmeden ilerlemek
creep under v. çaktırmadan ilerlemek
creep up v. çaktırmadan yanaşmak
creep up v. hissettirmeden yakınlaşmak
creep up v. sessizce yaklaşmak
creep up v. sezdirmeden sokulmak
creep up v. sinsice yaklaşmak
creep up v. yavaşça sokulmak
creep up v. sinsice sokulmak
creep up v. yavaş yavaş/hissettirmeden üstüne çökmek
creep up on (someone or something) v. (birine/bir şeye) çaktırmadan yanaşmak
creep up on (someone or something) v. (birine/bir şeye) hissettirmeden yakınlaşmak
creep up on (someone or something) v. (birine/bir şeye) sessizce yaklaşmak
creep up on (someone or something) v. (birine/bir şeye) sezdirmeden sokulmak
creep up on (someone or something) v. (birine/bir şeye) sinsice yaklaşmak
creep up on (someone or something) v. (birine/bir şeye) yavaşça sokulmak
creep up on (someone or something) v. (birine/bir şeye) sinsice sokulmak
creep up on (someone or something) v. (birinin/bir şeyin) yavaş yavaş/hissettirmeden üstüne çökmek
Colloquial
weight creep n. kilo verememe
creep dive n. leş
creep dive n. leş mekan
creep dive n. boktan mekan
creep dive n. izbe mekan
make someone's flesh creep v. birini korkutmak
make someone's flesh creep v. kanını dondurmak
make someone's flesh creep v. tüylerini ürpertmek
Idioms
make one's flesh creep v. tüylerini ürpertmek
make somebody's flesh crawl/creep v. tüylerini ürpertmek
make somebody's flesh crawl/creep v. tüylerini diken diken etmek
make somebody's flesh creep v. tüylerini ürpertmek
make somebody's flesh creep v. tüylerini diken diken etmek
make your flesh creep v. tüylerini ürpertmek
make your flesh creep v. tüylerini diken diken etmek
make your flesh creep v. korkutmak
make your flesh creep v. dehşete düşürmek
Speaking
he's a creep expr. o bir pislik
it makes my flesh creep expr. tüylerimi ürpertiyor
Trade/Economic
bracket creep n. enflasyonun etkisi ile yükümlülerin gelir vergisi açısından daha yüksek gelir dilimlerine girmeleri
bracket creep n. gelir dilimleri ilerlemesi
bracket creep n. gelir dilimleri sürünmesi
function creep n. proje kapsamının kontrol edilemeyecek ölçüde büyüyüp genişlemesi
feature creep n. proje kapsamının kontrol edilemeyecek ölçüde büyüyüp genişlemesi
focus creep n. proje kapsamının kontrol edilemeyecek ölçüde büyüyüp genişlemesi
scope creep n. proje kapsamının kontrol edilemeyecek ölçüde büyüyüp genişlemesi
requirement creep n. proje kapsamının kontrol edilemeyecek ölçüde büyüyüp genişlemesi
Politics
mission creep n. görev genişlemesi
mission creep n. görev sapması
mission creep n. görevin asıl amacından sapması
Technical
creep test n. akma deneyi
creep ratio n. akma oranı
creep rate n. akma oranı
andrade creep law n. andrade sürünme yasası
viscoelastic creep n. ağdalı esnek sürünme
creep length n. akma boyu
creep line n. akma çizgisi
line of creep n. akma çizgisi
creep deformation n. akma deformasyonu
creep line n. akma hattı
line of creep n. akma hattı
rate of creep n. akma hızı
creep test n. akma testi
creep in compression n. basınç altında sünme
determination of compressive creep n. basınç altında sünme tayini
primary creep n. birincil sürünme
tensile creep test n. çekme sünmesi deneyi
scribe-creep n. çizme-sürünme
tensile creep deformation n. çekme sünme şekil bozukluğu
tensile creep n. çekme akması
weighted creep ratio n. dengeli krip oranı
weighted creep value n. dengeli krip değeri
steady-rate creep n. değişmez hızlı sürünme
dynamic creep n. devingen sürünme
vertical creep n. düşey akma
low-temperature creep n. düşük sıcaklık sürünmesi
talus creep n. etek yığışımı
isochronous creep curves n. eş süreli sürünme eğrileri
flexural creep stiffness n. eğilme-sünme rijitliği
tension creep testing machine n. gerilme sürünmesi deney makinesi
accelerated creep test n. hızlandırılmış sürünme deneyi
secondary creep n. ikincil sürünme
creep factor under wet conditions n. ıslak şartlar altında sünme faktörü
creep speed n. kaplumbağa hızı
limiting creep stress n. kısıtlayıcı sürünme gerilimi
non-interrupted creep test n. kesintisiz büzülme deneyi
tensile creep test perpendicular to the weld n. kaynağa dik yönde yapılan çekme sünmesi deneyi
rate of creep n. krip hızı
creep pressure n. krip basıncı
logarithmic creep n. logaritmik sürünme
nabarro-herring diffusion creep n. nabarro-herring yayınımlı sürünmesi
nabarro-herring creep mechanism n. nabarro-herring sürünme işleyimi
nabarro-herring creep n. nabarro-herring sürünmesi
creep strength n. metallerin direnme gücü
creep line n. sızıntı yolu
compressive creep n. sıkıştırma sünmesi
creep stress n. sürünme gerilimi
creep rate n. sürünme hızı
determination of creep ratio n. sünme oranın tayını
creep property n. sürünme özelliği
creep rupture test n. sürünme kopması deneyi
creep failure n. sürünme işgörmezliği
creep limit n. sürünme kısıtı
creep life n. sürünme ömrü
creep-resisting steel n. sürünme dirençli çelik
creep resistant alloys n. sürünme dirençli alaşımlar
creep strength n. sürünme dayanımı
creep strength n. sürünme mukavemeti
creep curve n. sünme eğrisi
creep strength n. sürünme dayanımı
creep testing n. sürünme denemesi
creep test machine n. sürünme test cihazı
creep crack n. sünme çatlağı
determination of creep behavior n. sünme özelliğinin tayini
creep phenomenon n. sürünme olgusu
determination of creep ratio n. sünme oranın tayini
creep resistance n. sürünme direnci
creep test n. sünme deneyi
creep strain n. sürünme gerinimi
creep tests n. sürünme deneyleri
creep curve n. sürünme eğrisi
creep resistant steels n. sürünme dirençli çelikler
creep deformation n. sürünme bozunumu
creep mechanisms n. sürünme oluşbiçimleri
creep-resisting steel n. sürünme dayanımlı çelik
creep factors n. sünme faktörleri
creep rupture strength n. sürünme kopması dayancı
creep strength n. sürünme dayancı
creep resisting steel n. sürünme dayanımlı çelik
creep modulus n. sürünme çarpanı
creep pressure n. sünme basıncı
creep ratio n. sünme oranı
creep mechanisms n. sürünme mekanizmaları
creep recovery n. sürünme toparlanması
creep rupture n. sürünme kopması
creep rate diagram n. sürünme hızı çizelgesi
creep resistant stainless steels n. sürünme dirençli paslanmaz çelikler
creep behaviour n. sürünme davranımı
creep line n. sünme çizgisi
logarithmic creep n. tersüstel sürünme
tertiary creep n. üçüncül sürünme
steady-state creep n. yatışkın durum sürünmesi
creep flow n. yavaş akış
diffusional creep n. yayınımlı sürünme
diffusion creep n. yayınımlı sürünme
soil creep n. zemin sünmesi
creep-resistant adj. sürünme dirençli
creep-resisting adj. sürünme dayanımlı
creep-resisting adj. sürünme dirençli
Mechanic
creep strength n. plastik akma dayanıklığı
Construction
basic creep n. basit sünme
creep in compression n. basınç altında sünme
creep strain under compression n. basınç altında sünme
creep strains under compression n. basınç altında sünme
creep of concrete in compression n. betonun basınç altında sünme tayini
concrete creep n. betonun akması
creep test apparatus n. büzülme ve sünme test cihazı
isochronous creep curves n. eş zamanlı sünme eğrileri
drying creep n. kuruma sünmesi
creep buckling n. sünme burkulması
creep stiffness n. sünme rijitliği
basic creep n. temel sünme
Automotive
boost creep n. aşırı basınç artışı
Railway
rail creep n. ray sürünmesi
anti-creep device n. şöminman takozu
Aeronautic
creep buckling n. aşınma bükülmesi
drag creep n. engelleme kuvvetinde artma
creep strength n. krip dayanımı
creep limit n. krip sınırı
creep at elevated temperature n. yüksek sıcaklıkta krip
creep at elevated temperature n. yüksek sıcaklıkta deformasyon
Physics
vacancy creep n. atom boşluklu sürünme
Marine Biology
technological creep n. teknolojik ilerleme
Environment
steady creep n. düzenli sürüklenme
creep of snow cover n. kar örtüsü sürüklenmesi
creep type landslide n. sürüklenme heyelanı
talus creep n. yığıntı sürüklenmesi
soil creep n. zemin sürüklenmesi
season creep n. mevsimlerin süresinde görülen zamana yayılmış değişim
Meteorology
snow creep n. kar yürümesi
Geology
creep mechanism n. akma mekanizması
glacier creep n. buz kayması
primary creep n. birincil akma
Slang
creep joint n. kerhane
creep joint n. genelev
creep joint n. sürekli mekan değiştiren kumarhane
creep joint n. leş
creep joint n. leş mekan
creep joint n. boktan mekan
creep joint n. izbe mekan
creep dive n. dejenere/kötü insanlarla dolu mekan
creep dive n. keşhane
creep dive n. izbe yer
creep joint n. randevu evi
creep joint n. fuhuş yeri
creep joint n. yasa dışı kumarhane
creep joint n. kaçak kumarhane
creep joint n. garip/tuhaf tiplerin mekanı
creep joint n. pislik yuvası
creep out v. birisini huzursuz etmek
creep out v. rahatsız etmek
creep out v. irite etmek
creep out v. birisini germek
creep out v. birisinin tüylerini ürpertmek
creep on (someone or something) v. (birini/bir şeyi) sapık gibi gözetlemek/takip etmek
creep on (someone or something) v. birinin özel hayatını sinsice/gizlice gözetlemek, araştırmak