| English | Turkish | |
|---|---|---|
| General | ||
| General | denude n. | açılma |
| General | denude v. | çıplak bırakmak |
| General | denude v. | aşındırmak |
| General | denude v. | çıplaklaştırmak |
| General | denude v. | açmak |
| General | denude v. | soymak |
| General | denude v. | çıplak hale getirmek |
| General | denude v. | erozyona uğratmak |
| General | denude v. | mahrum bırakmak |
| General | denude v. | kullanışsız hale getirmek |
| General | denude v. | zayıflatmak |
| Technical | ||
| Technical | denude v. | aşındırmak |
| Technical | denude v. | aşındırmayla çıplak bırakmak |
| Technical | denude v. | çıplak bırakmak |
| Technical | denude v. | soymak |
| Environment | ||
| Environment | denude v. | (ağaç keserek veya yangın yolu ile) ormanı tahrip etmek |
| Environment | denude v. | orman arazisini ağaçsız bırakmak |
| English | Turkish | |||
|---|---|---|---|---|
| Phrasals | ||||
| Phrasals | denude someone or something of something v. | birini/bir şeyi bir şeyden kurtarmak | ||
| Phrasals | denude someone or something of something v. | birinin/bir şeyin üstünden bir şeyi çıkarmak | ||
| Phrasals | denude someone or something of something v. | birinin/bir şeyin üstünden bir şeyi soymak | ||
| Phrasals | denude someone or something of something v. | birinin/bir şeyin bir şeyini soymak | ||
| Phrasals | denude of v. | -den kurtarmak | ||
| Phrasals | denude of v. | üstünden (bir şeyi) çıkarmak | ||
| Phrasals | denude of v. | üstünden (bir şeyi) soymak | ||
| Phrasals | denude of v. | -in (bir şeyini) soymak | ||
