determinate - Turkish English Dictionary
History

determinate

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


Meanings of "determinate" in Turkish English Dictionary : 22 result(s)

English Turkish
General
determinate v. kesin olarak çözmek
determinate v. aslını öğrenmek
determinate v. (bir şeyin) kimliğini saptamak
determinate v. tanımlamak
determinate adj. kati
determinate adj. sınırlı
determinate adj. belirli
determinate adj. muayyen
determinate adj. mahdut
determinate adj. hudutlu
determinate adj. kesin
determinate adj. belli
determinate adj. kesin olarak karar verilmiş
determinate adj. otorite tarafından kararlaştırılmış
determinate adj. değişmez
determinate adj. keyfi
Technical
determinate adj. sabit bir sayıya sahip olan
Logic
determinate n. daha genel bir niteliği belirten mantıksal karakter
Biology
determinate adj. (embriyolojide) sınırlı şekilde çatlayan
Botanic
determinate adj. bir çiçekte sona erip en üstteki veya ortadaki çiçekten başlayarak seri şekilde serpilen
determinate adj. sapın ucunda süresiz olarak devam etmeyen
Ottoman Turkish
determinate adj. mukarrer

Meanings of "determinate" with other terms in English Turkish Dictionary : 23 result(s)

English Turkish
General
determinate fault n. kalıcı aksama
determinate [obsolete] v. sınırlarını belirlemek
determinate [obsolete] v. sonlandırmak
determinate [obsolete] v. (bir konuda) karar vermek
determinate [obsolete] v. (meseleyi) kararlaştırmak
determinate [obsolete] v. (bir şeyin) gidişatını belirlemek
determinate [obsolete] v. (bir şeyin) bitişini belirlemek
Trade/Economic
determinate life n. belirli ömür
Law
determinate obligation n. dolaylı borç
determinate obligation n. konusu belirlenmiş olan borç
determinate obligation n. sınırlı borç
Technical
determinate error n. belli hata
statically determinate truss n. izostatik makas
statically determinate adj. izostatik
statically determinate adj. statikçe belirli
Computer
determinate fault n. kalıcı aksama
Math
determinate problem n. sınırlı sayıda çözümü bulunan problem
determinate quantities n. değer veya çözüm sayısı sonlu olan büyüklükler
Biology
determinate growth n. sınırlı büyüme
determinate evolution n. doğal seçilim veya diğer dış etkenlerden bağımsız evrimsel eğilimlerle sonuçlanan varyasyon
Botanic
determinate inflorescence n. merkezden dışa doğru çiçeklenme
determinate inflorescence n. sapın uç tomurcuğundan başladığı için sınırlı şekilde büyüyen çiçeklenme
Linguistics
determinate knowledge n. temel bilgi