duck - Turkish English Dictionary
History

duck

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


Meanings of "duck" in Turkish English Dictionary : 66 result(s)

English Turkish
Common Usage
duck n. ördek
General
duck n. sevgili
duck n. dişi ördek
duck n. acayip tip
duck n. suda işleyebilen kamyon
duck n. eğilme
duck n. badi
duck n. sakat tip
duck n. ördek
duck n. vakvak
duck n. branda bezi
duck n. yelken bezi
duck n. sakat kişi
duck n. engellilik yüzünden düzgün hareket edemeyen kimse
duck n. kaya üstüne misket konarak oynanan bir oyun
duck n. duck oyununu oynayan kimse
duck n. misket
duck n. baş veya vücudun aniden eğilmesi
duck n. daldırma
duck n. hızlı dalış
duck n. suya dalma
duck v. eğilmek
duck v. sıvışmak
duck v. suya daldırmak
duck v. kaytarmak
duck v. suya dalmak
duck v. başını suya sokup çıkarmak
duck v. başını eğerek savuşturmak
duck v. daldırıp çıkarmak
duck v. batmak
duck v. sinmek
duck v. dalmak
duck v. başını çabucak eğip kaldırmak
duck v. kısık sesle çalmak
duck v. sesi kısmak
duck v. suya sokmak
duck v. yere eğilmek
duck v. suda yüzen elmayı dişleriyle kapmaya çalışmak
Colloquial
duck n. yatak lazımlığı (erkek)
duck n. sürgü (erkekler için çiş kabı)
duck n. bilet
duck n. kişi
duck n. birey
duck v. geçiştirmek
duck v. kaçmak
duck v. kaçınmak
duck v. vergi indirimine gitmek
duck v. kesintiye/indirime gitmek
Technical
duck n. dok
Textile
duck n. branda bezi
duck n. duck kumaştan yapılmış hafif giysiler
duck n. duck kumaştan pantolon
duck n. genellikle pamuktan yapılan dayanıklı ve sık dokunmuş bir kumaş
Automotive
duck n. branda bezi
Gastronomy
duck n. ördek eti
Geography
duck n. north carolina eyaletinde yerleşim yeri
Military
duck n. hava önlemesinde 'ilerde sorun var' anlamında kod
duck n. pervaneli ve su geçirmez gövdeli bir tür kamyon
Sport
duck n. vurucunun puan alamaması
duck n. oyuncunun sıfır puan alması
Card
duck v. (briçte) elinde daha yüksek kart varken daha düşük kartı oynamak
Slang
duck n. mahkumlara memur arkadaşları hakkında bilgiler veren ispiyoncu ceza evi memuru
duck n. kendine özgü zihinsel veya fiziksel özelliklere sahip kimse
duck n. şahsına münhasır kimse
duck n. çiş kabı
British Slang
duck interj. ahbap

Meanings of "duck" with other terms in English Turkish Dictionary : 486 result(s)

English Turkish
General
ugly duck n. çirkin ördek
duck soup n. kolay iş
ruddy duck n. kara başlı dikkuyruk
bombay duck n. çiroz
mandarin duck n. çinördeği
tufted duck n. tepeli patka
ferruginous duck n. pasbaş
lake duck n. göl ördeği
wild duck n. yaban ördeği
canvasback duck n. yabani ördek
lame duck n. sakat
ferruginous duck n. pasbaş patka
wood duck n. ördek
musk duck n. misk ördeği
decoy duck n. çığırtkan kuş
long-tailed duck n. telkuyruk
duck-bill n. ördek gagası
duck-bill n. dakbil
white-headed duck n. dikkuyruk
white-headed duck n. domuzburunlu patka
rubber duck n. oyuncak ördek
rubber duck n. plastik ördek
rubber duck n. lastik ördek
duck season n. ördek sezonu
duck egg blue n. cam göbeği rengi
duck egg blue n. cam göbeği
duck egg blue n. cam göbeği mavisi
duck hunting n. ördek avı
duck hunt n. ördek avı
duck duck goose n. yağ satarım, bal satarım oyunu
diving duck n. dalgıç ördek
duck bill n. ördek gagası
duck feather n. ördek tüyü
lame duck n. görev dönemi sonuna yaklaşan seçilmiş kişi
duck nest n. ördek yuvası
male duck n. suna
little duck n. ördekçik
giant duck n. dev ördek
duck [uk] n. çekici şey
duck [uk] n. çekici kimse
duck [uk] n. sıfır puan
duck boot n. sağlam ve suya dayanıklı bir bot çeşidi
duck down n. ördek tüyü
pheasant duck n. kılkuyruk
pheasant duck n. büyük tarakdiş
duck out of v. kaytarmak
duck the head v. şaşırtmak
duck one's head v. başını öne eğmek
duck one's head v. başını eğmek
duck-tape one's mouth v. ağzını bantlamak
duck and weave v. aşağı yukarı eğilip kalkarak hareket etmek
duck-legged adj. (insan, hayvan) kısa bacaklı
like a dying duck adv. şaşkın şaşkın
duck [uk] exclam. canım
duck [uk] exclam. sevgilim
Phrasals
duck into v. bir yere dalmak
duck under v. (bir şeyin)altına gizlenmek/tünemek
duck down v. (öne doğru) hızla eğilmek
duck out (of something) v. (bir şeyden) kaçmak
duck out (of something) v. (bir şeyi) başından savmak
duck out (of something) v. (bir şeyden) kurtulmak/sıvışmak
duck out (of something) v. (bir şeyden) kaytarmak
Phrases
if it looks like a duck and walks like a duck, it is a duck expr. görünen köy kılavuz istemez
if it looks like a duck and walks like a duck, it is a duck expr. aşikar
if it looks like a duck and walks like a duck, it is a duck expr. her şey ortada
Proverb
it looks like a duck and swims like a duck, then it is a duck görünen köy kılavuz istemez
Colloquial
a dead duck n. başarılı olamamış/olamayacak tasarı
a dead duck n. işe yaramaz değersiz kimse
a dead duck n. ölü doğmuş (plan/proje)
duck lip n. ördek dudağı
a dead duck n. umutsuz vaka
duck test n. bir durumu anlamak için onu gözlemleyerek test etme
duck test n. çıkarım yaparak bir durumu anlamaya çalışma
duck test n. mantıksal/sezgisel çıkarım yoluyla test etme
duck test n. somut kanıt olmadığı durumlarda akıl yürüterek anlama
duck-squeezer n. çevreyle kafayı bozmuş
duck-squeezer n. heyecanlı/ateşli çevreci
duck-squeezer n. çevre manyağı
lucky duck n. çok şanslı kimse
lucky duck n. şansı açık kimse
mud duck n. çirkin/tipsiz kadın
mud duck n. gudubet kadın
mud duck n. çirkin/suratsız/gudubet kimse
strange duck n. tuhaf tip
strange duck n. garip biri
strange duck n. sıra dışı/tuhaf/acayip kişi
strange duck n. şahsına münhasır kişi
strange duck n. kendine has/mahsus/özgü kişi
duck and cover v. eğilip siper almak
duck and cover v. çömelip/eğilip saklanmak
duck and cover v. yan çizmek
duck and cover v. kaytarmak
duck and cover v. cevap vermekten kaçmak
duck and cover v. bir şeyden kaçınmak
duck and cover v. sorumluluktan kaçmak
duck and cover v. geçiştirmek
duck and cover v. saklanmak
duck and cover v. yere yatmak (çatışmadan korunmak için)
duck and cover v. konudan sıyrılmak
duck and cover v. konuyu/problemi geçiştirmek
duck and cover v. kaçamak cevap vermek
duck and cover v. paçayı kurtarmak/sıyırmak
duck and cover v. savuşturmak
duck and cover v. yakayı sıyırmak/kurtarmak
duck and cover v. cevap vermekten kaçınmak
duck shove [australia/new zealand] v. sorumluluktan kaçmak
lord love a duck! expr. aman tanrım!
easy as duck soup expr. çok kolay
duck away expr. defol git
duck and cover expr. eğil ve siper al (kendini koru/kolla)
and quacks like a duck it is a duck expr. öyleyse/öyle diyorlarsa öyledir
duck away expr. uza
ay up me duck [dated] [uk] expr. bir selam verme ifadesi
ay up me duck [dated] [uk] expr. selam
god love a duck! expr. tanrı/allah aşkına!
god love a duck! expr. aman ya rabbi!
god love a duck! expr. aman tanrım!
Idioms
dead duck n. umutsuz vaka
a dead duck n. umutsuz vaka
dead duck n. ümitsiz vaka
a dead duck n. ümitsiz vaka
dead duck n. hapı yutacak olan
a dead duck n. hayal kırıklığı
dead duck n. ayvayı yiyecek olan
a dead duck n. fiyasko
a dead duck n. ayvayı yiyecek olan
a dead duck n. hapı yutacak olan
sitting duck n. kolay hedef
milking a duck n. iğneyle kuyu kazma
a lame duck n. görev döneminin sonuna yaklaşmış gibi davranan siyasetçi/hükumet
a lame duck n. güçsüz siyasetçi/hükumet
a lame duck n. kör topal ilerleyen kimse/şey
a lame duck n. sakat kimse/şey
a lame duck n. desteğe ihtiyacı olan kimse şey
a lame duck n. zayıf kimse/şey
a sitting duck n. saldırıya açık kimse
a sitting duck n. savunmasız kimse
a sitting duck n. kolay hedef
a sitting duck/target n. saldırıya açık kimse/şey
a sitting duck/target n. savunmasız kimse/şey
a sitting duck/target n. kolay hedef
a sitting duck/target n. kolay lokma
dead duck n. başarısızlığa mahkum proje
break one's duck v. (bir maçta) ilk sayısını yapmak
break one's duck v. (bir maçta) iyi bir açılış yapmak
break one's duck v. sayı yapmaya başlamak
break one's duck v. şeytanın bacağını kırmak
crack one's duck v. (bir maçta) ilk sayısını yapmak
crack one's duck v. (bir maçta) iyi bir açılış yapmak
crack one's duck v. sayı yapmaya başlamak
crack one's duck v. şeytanın bacağını kırmak
duck the issue v. boğuntuya getirmek
duck out v. ortadan kaybolmak
duck the issue v. sorunlardan kaçmak
break one's duck v. şeytanın bacağını kırmak
duck out v. toz olmak
duck out v. (sorumluluktan vb) kaçınmak
take to something like a duck to water v. (bir şeyi yapmayı) kolayca öğrenmek
duck out of v. (sorumluluktan vb) kaçınmak
duck and cover v. sıvışmak
duck and cover v. yan çizmek
duck and cover v. geçiştirmek
duck and cover v. saldırıdan kaçmak için eğilip siper almak
milk a duck v. iğneyle kuyu kazmak
duck and dive v. zekasıyla/beceriklilikle sıyrılmak
duck and dive v. zekasıyla/beceriklilikle çözmek
duck and dive v. zekasıyla/beceriklilikle atlatmak
duck and dive v. zekasıyla/beceriklilikle üstesinden gelmek
duck and dive v. zekasıyla/beceriklilikle savuşturmak
duck and dive v. ustalıkla savuşturmak
duck and dive v. ustalıkla başından savmak
duck and dive v. ustalıkla sıyrılmak/sıvışmak
duck and dive v. ustalıkla kurtulmak
duck and dive v. ustalıkla baş etmek/başa çıkmak
be a dead duck v. umutsuz vaka olmak
be a dead duck v. işe yaramaz/değersiz olmak
be a dead duck v. ölü doğmuş olmak
be a dead duck v. hayal kırıklığı olmak
be a dead duck v. fiyasko olmak
be a dead duck v. başı dertte/belada olmak
be a dead duck v. başı derde/belaya girmek
be a dead duck v. ayvayı yiyecek olmak
be a dead duck v. hapı yutacak olmak
be a dead duck v. ayvayı yemek
be a dead duck v. hapı yutmak
break your duck v. (bir maçta) ilk sayısını yapmak
break your duck v. sayı yapmaya başlamak
break your duck v. şeytanın bacağını kırmak
break your duck v. (krikette) ilk sayısını kazanmak/başarılı hamlesini yapmak
take to it like a duck to water v. özel bir yatkınlığı olmak
take to it like a duck to water v. kolayca yapmak/öğrenmek
take to it like a duck to water v. bir şeyi deneyip sevmek
take to it like a duck to water v. zorlanmadan yapmak
knee-high to a duck adj. çok genç
knee-high to a duck adj. bacak kadar
knee-high to a duck adj. küçücük
knee-high to a duck adj. minicik
knee-high to a duck adj. minnacık
knee-high to a duck adj. ufacık
(as) easy as duck soup adj. çok temel
(as) easy as duck soup adj. çok basit
(as) easy as duck soup adj. işten bile değil
(as) easy as duck soup adj. çocuk oyuncağı
(as) easy as duck soup adj. çantada keklik
all duck or no dinner expr. ya batarız ya çıkarız
all duck or no dinner expr. ya hep ya hiç
happy as a duck in arizona expr. aşırı mutsuz
as happy as a duck in arizona expr. aşırı mutsuz
duck soup expr. çok kolay
duck soup expr. çocuk oyuncağı
as easy as duck soup expr. çok kolay
easy as duck soup expr. çocuk oyuncağı
as happy as a duck in arizona expr. çok üzgün
as happy as a duck in arizona expr. çok moralsiz
happy as a duck in arizona expr. çok üzgün
happy as a duck in arizona expr. çok moralsiz
as a duck takes to water expr. hiç güçlük çekmeden
it looks like a duck and swims like a duck, then it is a duck expr. göründüğü gibi
as easy as duck soup expr. işten bile değil
like a sitting duck expr. kabak gibi
it looks like a duck and swims like a duck, then it is a duck expr. neyse o
as a duck takes to water expr. kolaylıkla
as a duck takes to water expr. tereyağından kıl çeker gibi
as a duck takes to water expr. (çok) doğal olarak
like a dying duck in a thunderstorm [obsolete] expr. umutsuz
like a dying duck in a thunderstorm [obsolete] expr. pes etmiş
like a dying duck in a thunderstorm [obsolete] expr. üzgün
like a dying duck in a thunderstorm [obsolete] expr. karadeniz'de gemileri batmış
like a dying duck in a thunderstorm [obsolete] expr. dünya başına yıkılmış
all duck or no dinner expr. ya herrü ya merrü
like duck soup expr. çocuk oyuncağı
like duck soup expr. çok kolay
like duck soup expr. kolayca
like a duck to water expr. doğal olarak
like a duck to water expr. doğal bir biçimde
like a duck to water expr. kendiliğinden
like a duck to water expr. hızla ve kolayca
like a duck to water expr. hiç zorlanmadan
like a duck to water expr. doğuştan biliyormuş gibi
Speaking
duck or grouse expr. başınızı eğin/kafanıza dikkat edin
If it looks like a duck walks like a duck expr. öyleyse/öyle diyorlarsa öyledir
Trade/Economic
lame duck n. borsada yükümlülüklerini yerine getirmeyen kişiye verilen ad
lame duck n. yardımsız iş göremeyen beceriksiz üretici
Law
lame duck n. taahhüdünü yerine getirmeyen görevli
Politics
lame duck n. abd'de yeni dönem tekrar seçilmemiş fakat kısa bir süre daha çalışan senato veya kongre üyesi
lame duck n. topal ördek
Technical
mount kit duck n. montaj kiti oluklu panel
Dyeing
duck green n. koyu mavimsi bir yeşil tonu
Marine
raven's duck n. yüksek kalitede yelken bezi
salter’s duck n. dalgadan enerji üretme sistemi
Gastronomy
duck grill n. ördek ızgara
wild duck with orange n. portakallı yabani ördek
wild-duck n. yaban ördeği
wild duck n. yabani kaz
bombay duck n. bombay ördek balığı
duck pate n. ördek karaciğerinden yapılan bir macun
duck sauce n. yoğun, tatlı ve keskin bir çin çeşnisi
peking duck n. çin'e özgü bir ördek yemeği
wild duck n. yabani ördek
Marine Biology
cornish duck n. sardalya
duck–billed cat (polyodon spathula) n. kaşık ağızlı mersin balığı
long-tailed duck (clangula hyemalis) n. kılkuyruk
long-tailed duck (clangula hyemalis) n. uzunkuyruk
long-tailed duck (clangula hyemalis) n. kutup dalıcı ördeği
long-tailed duck (clangula hyemalis) n. kutup altıngözü
long-tailed duck (clangula hyemalis) n. yalı ördeği
bombay duck n. bombay ördek balığı
Zoology
raft duck n. karabaş patka
flock duck n. karabaş patka
raft duck n. bir tür deniz ördeği
flock duck n. bir tür deniz ördeği
summer duck n. ak gerdanlı kılkuyruk
duck hawk n. bayağı doğan
summer duck n. beyaz yanaklı kılkuyruk
sea duck n. deniz ördeği
duck-billed platypus n. gagalı memeli
duck hawk n. gezginci doğan
duck hawk n. güvercin doğanı
duck hawk n. gök doğan
duck hawk n. gökdoğan
wood duck n. karolin ördeği
summer duck n. karolin ördeği
muscovy duck n. moskof ördeği
musk duck n. moskof ördeği
orpington duck n. orpington ördeği
duck-billed platypus n. ornitorenk
fresh-water duck n. tatlısu ördeği
tufted duck n. tepeli patka
marbled duck n. yağ ördeği
duck–billed dinosaur n. hadrozor
king duck (somateria spectabilis) n. kral ördek
king duck (somateria spectabilis) n. amerika ve avrasya'nın arktik bölgelerinde yaşayan büyük bir ördek
rock duck n. alacalı ördek
duck–billed platypus (ornithorhynchus anatinus) n. platipus
duck mole n. ornitorenk
duck mole n. gagalı memeli
duck mole n. platipus
sleepy duck n. kara başlı dikkuyruk
stock duck n. yeşilbaş
duck-billed adj. ördek gagalı
Botanic
duck potato n. yenilebilir yumruları olan bir bitki
Agriculture
duck-bill weir n. ördek gagalı savak
Breeding
nova scotia duck tolling retriever n. kanada'ya özgü bir av köpeği
duck egg n. ördek yumurtası
peking roast duck n. pekin ördeği
peking duck n. pekin ördeği
Environment
duck pond n. ördek havuzu
Geography
duck hill n. mississippi eyaletinde yerleşim yeri
Hunting
duck blind n. basit avcı kulübesi
duck blind n. Bağ ve bostanlarda yapılan küçük ve basit ve çer çöpten yapılmış kulübe
duck blind n. gümele
duck blind n. güme
duck hunter n. ördek avcısı
duck shot n. ördek avında kullanılan bir tür saçma
Sport
golden duck n. krikette ilk atışta sıfır puanla elenen/oyun dışı kalan oyuncu
Ornithology
teal duck n. çamur ördeği
teal duck n. çamurcun
mandarin duck (aix galericulata) n. mandarin ördeği
wood duck n. ak gerdanlı kılkuyruk
wood duck n. beyaz yanaklı kılkuyruk
carolina duck n. ak gerdanlı kılkuyruk
carolina duck n. beyaz yanaklı kılkuyruk
canvasback duck (aythya valisineria) n. yaban ördeği
canvasback duck (aythya valisineria) n. kahverengi baş ve boyunlu, erkeklerinin sırtı beyazımsı olan kuzey amerika ördeği
red duck (aythyra nyroca) n. pasbaş patka
red duck (aythyra nyroca) n. avrupa'ya özgü bir tür kırmızımsı kahverengi ördek
ferruginous duck n. pasbaş patka
ferruginous duck n. avrupa'ya özgü bir tür kırmızımsı kahverengi ördek
labrador duck (camtolaimus labradorius) n. eskiden new england sahillerinde yaygın olup, şimdilerde soyunun tükenmiş olduğu tahmin edilen bir deniz ördeği
torrent duck n. kolombiya'dan şili'ye uzanan and dağlarındaki nehirlerde yaşayan merganetta cinsi ördeklere verilen ad
tree duck n. ıslıkçı ördek
tree duck n. uzun boyunlu ağaçsıl bir ördek cinsi
whistling-duck n. ıslıkçı ördek
whistling-duck n. uzun boyunlu ağaçsıl bir ördek cinsi
troop duck (aythya marila nearctica) n. büyük deniz ördeği
troop duck (aythya marila nearctica) n. kuzey amerika'da bulunan, küçük deniz ördeğine benzemekle beraber az daha büyük olan bir ördek
greater scaup duck n. büyük deniz ördeği
greater scaup duck n. kuzey amerika'da bulunan, küçük deniz ördeğine benzemekle beraber az daha büyük olan bir ördek
scaup duck n. kuzey amerika'da bulunan, küçük deniz ördeğine benzemekle beraber az daha büyük olan bir ördek
tufted duck n. büyük dağ bülbülü
ring-necked duck (aythya collaris) n. büyük dağ bülbülü
pin-tailed duck n. kılkuyruk ördeği
pin-tailed duck n. avrupa, asya ve kuzey amerika'da bulunan bir nehir ördeği
black duck (anas rubripes) n. amerika kara ördeği
black duck (anas rubripes) n. abd'nin kuzeydoğusunda ve kanada'da bulunan koyu renkli bir ördek
eider duck n. pufla kazı
eider duck n. pufla ördeği
lesser scaup duck n. küçük dalgıç ördek
lesser scaup duck (aythya affinis) n. küçük dalgıç ördek
lesser scaup duck (aythya affinis) n. küçük deniz ördeği
lesser scaup duck (aythya affinis) n. morbaş patka
lake duck (aythya affinis) n. küçük dalgıç ördek
lake duck (aythya affinis) n. küçük deniz ördeği
lake duck (aythya affinis) n. morbaş patka
black duck (anas rubripes) n. kara ördek
black duck (anas rubripes) n. esmer ördek
black duck n. oidemia ve melanitta cinsini oluşturan çeşitli deniz ördeklerine verilen ad
velvet duck (melanitta fusca) n. kadife deniz ördeği
velvet duck (melanitta fusca) n. beyaz bantlı ördek
velvet duck (melanitta deglandi) n. ak kanatlı kara ördek
black duck (aythya collaris) n. halkalı patka
black duck (aythya collaris) n. boynuhalkalı ördek
black duck (anas superciliosa) n. avustralya, yeni zelanda ve polinezya'da yaşayan kahverengimsi bir ördek
scaup duck (aythya affinis) n. küçük dalgıç ördek
scaup duck (aythya affinis) n. küçük deniz ördeği
scaup duck (aythya affinis) n. morbaş patka
ruddy duck (oxyura jamaicensis rubida) n. kara başlı dikkuyruk
vicissy duck n. batı hindistan'a özgü bir ördek
weasel duck n. dişi sütlabi
weasel duck n. genç erkek sütlabi
winter duck n. kılkuyruk
winter duck n. telkuyruk
spirit duck n. ak yanaklı ördek
spirit duck n. kuzey amerika'ya özgü, altıngöze çok benzer küçük bir dalgıç ördek
spirit duck n. altıngöz
spirit duck n. kuzey avrupa, asya ve amerika'da görülen denizel ördek
wheat duck n. amerikan yaban ördeği
whew duck n. fiyu
blue duck (hymenolaimus malacorhynchos) n. yeni zelanda'ya özgü gri-mavi tüylere sahip bir dağ ördeği
whistle duck n. altıngöz
wood duck n. başlıklı ördek
wood duck (chenonetta jubata) n. avustralya'ya özgü boynunun arka kısmında uzun koyu kahverengi tüyleri olan bir kaz
blue duck n. mavi ördek
harlequin duck (histrionicus histrionicus) n. alaca ördek
fish duck n. büyük sorgucu ve uzun kıvrık gagası olan bir balıkçıl dalgıç ördek
buffel duck n. küçük bir ördek türü
musk duck (biziura lobata) n. avustralya'ya özgü, üreme mevsiminde misk kokusu salgılayan bir ördek
ring-necked duck n. büyük dağ bülbülü
ring-necked duck n. halka gagalı dalgıç ördeği
ring-necked duck n. halkalı patka
ring-necked duck n. boynuhalkalı ördek
ring-necked duck n. kuzey ve orta amerika'ya özgü olup gagasının üzerinde açık renkli halka bulunan bir ördek
gray duck n. gri tüylü ördek
gray duck n. boz ördek
gray duck n. dişi yabanördeği
gray duck n. kılkuyruk
gray duck n. avrupa, asya ve kuzey amerika'da yaşayan bir nehir ördeği
gray duck n. kara başlı dikkuyruk
gray duck n. avustralya, yeni zelanda ve polinezya'da yaşayan kahverengimsi bir ördek
grey duck n. pasifik siyah ördeği
river duck n. anas, spatula ve ilgili cinslerden olan ayakları perdesiz ördek
ruddy duck n. kızıl ördek
ruddy duck n. geniş bir gagası, sert keskin tüyleri ve sivri kuyruğu olan bir amerikan ördeği
greater scaup duck (aythya marila nearctica) n. karabaş patkanın bir alt türü
lake duck (anas platyrhynchos) n. yeşilbaş
black duck (oidemia nigra) n. bayağı kara ördek
ruddy duck (oxyura jamaicensis rubida) n. amerika dikkuyruk ördeği
gorse duck n. bıldırcın kılavuzu
gorse duck n. avrupa ve afrika'nın tahıl tarlalarına ve çayırlarına özgü kısa gagalı kahverengimsi sarı tüylü bir kuş
paradise duck n. yeni zelanda'ya özgü parlak renkli büyük bir ördek
paradise duck n. yeni zelanda sunası
paradise duck n. yeni zelanda'ya özgü büyük bir ördek
fen duck n. kaşıkgaga
fen duck n. yabani bir ördek türü
ferruginous duck n. pasbaş patka
pekin duck n. pekin ördeği
dabbling duck n. dalıcı ördek
field duck n. mezgeldek
field duck n. güney avrupa'ya özgü küçük bir toy kuşu
fish duck n. büyük tarakdiş
squam duck n. pufla kazı
squawk duck n. gözlerinin önünde ve arkasında kahverengimsi benekler bulunan bir ördek
squawk duck n. göz bölgesinde kahverengimsi benekler olan bir ördek
surf duck n. sörfçü kara ördek
Entomology
duck ant n. jamaika'ya özgü, ağaçlarda büyük yuvalar yapan bir beyaz karınca
Slang
duck butt n. inek/dana yalamış gibi saç
duck butt n. kısa boylu
duck butt n. bücür
duck butt n. cüce
duck butt n. bodur
duck butt n. bıdık
duck butt n. az gelişmiş
duck butt n. bızdık
duck butt n. götten/kıçtan bacak
duck butt n. götten/kıçtan bacaklı
duck butt n. götü/kıçı yere yakın
duck butt n. yarım porsiyon
duck-butt n. koca götlü/kıçlı
duck-butt n. damperli
duck-butt n. kısa boylu
duck-butt n. bücür
duck-butt n. cüce
duck-butt n. bodur
duck-butt n. bıdık
duck-butt n. az gelişmiş
duck-butt n. bızdık
duck-butt n. götten/kıçtan bacak
duck-butt n. götten/kıçtan bacaklı
duck-butt n. götü/kıçı yere yakın
duck-butt n. yarım porsiyon
odd duck n. cins
duck soup n. çok kolay iş
queer duck n. çok tuhaf olduğundan gruptan dışlanan tip
slam duck n. cahil tip
duck soup n. çocuk oyuncağı
queer duck n. dışlanan insan
queer duck n. garip insan
slam duck n. kültürsüz hödük
queer duck n. tuhaf tip
duck butt n. ördek kuyruğuna benzer saç şekli
duck butt n. saçların geriye doğru yapıştırıldığı saç şekli
duck butt n. ördek götü
duck butt n. bücürük
duck butt n. götten bacak
duck butt n. yerdenbitme
duck-butt n. koca popo
duck-butt n. büyük göt
duck-butt n. koca götlü bücür
duck-butt n. ördek götlü bücür
duck face n. dudakları büzüp hafif ileri çıkararak oluşturulan yüz ifadesi
be duck soup v. çok kolay olmak
be duck soup v. çocuk oyuncağı olmak
be duck soup v. çok basit olmak
could eat the arse out of a low-flying duck [australia] v. kurt gibi aç olmak
could eat the arse out of a low-flying duck [australia] v. her şeyi yiyebilecek kadar (aç olmak)
could eat the crotch out of a low-flying duck v. kurt gibi aç olmak
could eat the crotch out of a low-flying duck v. her şeyi yiyebilecek kadar (aç olmak)
could eat the crutch out of a low-flying duck v. kurt gibi aç olmak
could eat the crutch out of a low-flying duck v. her şeyi yiyebilecek kadar (aç olmak)
odd duck expr. tuhaf
British Slang
fuck a duck ! expr. hadi be!
fuck a duck ! expr. hadi canım!
who gives a duck expr. kim sikler
who gives a duck expr. kimin umurunda
fuck a duck! expr. yapma be!
Modern Slang
a duck expr. ortaçağ'da bir kişinin cadı/büyücü olup olmadığını anlamak için kullanılan suda yaşayan kuş (kişi kuşla aynı kilodaysa o kişinin cadı/büyücü olduğuna karar verilirdi)