forward to - Turkish English Dictionary
History

forward to

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


Meanings of "forward to" in Turkish English Dictionary : 3 result(s)

English Turkish
General
forward to v. göndermek
Computer
forward to n. iletilen kişi
forward to expr. ileri

Meanings of "forward to" with other terms in English Turkish Dictionary : 67 result(s)

English Turkish
Common Usage
look forward to v. iple çekmek
General
put something forward to v. randevu saatini ileri almak
forward to the court system v. adliyeye sevk etmek
put something forward to v. toplantı saatini ileri almak
look forward to v. sabırsızlıkla beklemek
look forward to v. can atmak
put something forward to v. toplantı tarihini ileri almak
put something forward to v. ertelemek
look forward to v. beklemek
put something forward to v. randevu tarihini ileri almak
forward to the courthouse v. adliyeye sevk etmek
look forward to v. dört gözle beklemek
move forward to the exit v. çıkışa doğru ilerlemek
look forward to doing v. yapmayı dört gözle beklemek
look forward to (doing something) v. (bir şeyi) iple çekmek
look forward to working v. çalışmayı iple çekmek
look forward to working v. çalışmayı dört gözle beklemek
look forward to his/her coming/arrival v. gelişini dört gözle beklemek
look forward to taking someone to bed v. birini yatağa götürmek için can atmak
look forward to v. istekle beklemek
look forward to seeing v. görmek icin sabırsızlanmak
look forward to v. iştiyakle beklemek
look forward to v. 4 gözle beklemek
Phrasals
look forward to v. beklemek
look forward to v. dört gözle beklemek
look forward to v. gerçekleşmesini istemek
look forward to v. sabırsızlanmak
look forward to v. sabırsızlıkla beklemek
look forward to v. ummak
forward something (from some place) (to someone or some place) v. bir şeyi (bir yerden birine/bir şeye) yollamak
forward something (from some place) (to someone or some place) v. bir şeyi (bir yerden birine/bir şeye) iletmek
forward something (from some place) (to someone or some place) v. bir şeyi (bir yerden birine/bir şeye) yönlendirmek
forward something (from some place) (to someone or some place) v. bir şeyi (bir yerden birine/bir şeye) sevk etmek
look forward to (something) v. (bir şeyi) iple çekmek
look forward to (something) v. (bir şeye) can atmak
look forward to (something) v. (bir şeyi) sabırsızlıkla beklemek
look forward to (something) v. (bir şeyi) dört gözle beklemek
look forward to (something) v. (bir şey) için sabırsızlanmak
look forward to (something) v. (bir şeyi) beklemek
look forward to (something) v. (bir şeye) hazır olmak
look forward to (something) v. (bir şey) için plan yapmak/hazırlanmak
look forward to (something) v. (bir şeyi) hesaba katmak
Phrases
I look forward to hearing from you expr. cevabınızı dört gözle bekliyorum
I look forward to your reply expr. cevabınızı sabırsızlıkla bekliyorum
I look forward to hearing from you expr. cevabınızı sabırsızlıkla bekliyorum
I look forward to your reply expr. cevabınızı dört gözle bekliyorum
Idioms
look forward to v. dört gözle beklemek
not to be backward in coming forward v. gözünü daldan budaktan esirgememek
not to be backward in coming forward v. gözünü daldan budaktan sakınmamak
Speaking
I am looking forward to hearing from you (soon) expr. cevabınızı dört gözle bekliyorum
looking forward to hearing from you expr. cevabını bekliyorum
I am looking forward to hearing from you (soon) expr. cevabınızı bekliyorum
we are looking forward to hearing from you expr. cevabınızı dört gözle bekliyoruz
I look forward to hearing from you soon expr. en kısa zamanda sizden haber bekliyorum
looking forward to seeing you expr. seni görmek için sabırsızlanıyorum
Trade/Economic
loss to be carried forward n. cari yıla aktarılacak zarar
profit to be carried forward n. sonraki yıla aktarılacak kar
goods purchased forward to be received n. alınacak vadeli satın alınan mallar
currencies purchased forward to be received n. alınacak vadeli alınan dövizler
goods sold forward to deliver n. sevkedilecek vadeli satılan mallar
carry forward to credit v. alacağa kaydetmek
pass forward to new account v. yeni hesaba nakletmek
carry forward to new account v. yeni hesaba nakletmek
carry forward to your debit expr. borcunuza kaydediniz
Law
balance to be brought forward n. nakliyekun
balance to be brought forward n. yeni bakiye
Computer
apply to this section forward expr. bu bölümden sonrasına uygula