görülebilir - Turkish English Dictionary
History

görülebilir



Meanings of "görülebilir" in English Turkish Dictionary : 19 result(s)

Turkish English
General
görülebilir distinguished adj.
görülebilir distinguishable adj.
görülebilir discernible adj.
görülebilir visible adj.
görülebilir discernable adj.
görülebilir aspectable adj.
görülebilir eyeable adj.
görülebilir viewable adj.
görülebilir disting adj.
Phrases
görülebilir can be seen expr.
Law
görülebilir triable adj.
Technical
görülebilir apparent adj.
Telecom
görülebilir visible adj.
Medical
görülebilir seeable adj.
görülebilir visual adj.
görülebilir noticeable adj.
görülebilir visible adj.
Geology
görülebilir phanerite adj.
Archaic
görülebilir visive adj.

Meanings of "görülebilir" with other terms in English Turkish Dictionary : 50 result(s)

Turkish English
General
görülebilir sonuç visible result n.
mazur görülebilir kusur excusable default n.
görülebilir olma visualness n.
yerini belirlemek (özellikle de uzaktan veya zor görülebilir olanları) spot v.
gözle görülebilir visible adj.
hoş görülebilir permissible adj.
mazur görülebilir justifiable adj.
mazur görülebilir excusable adj.
mazur görülebilir pardonable adj.
önceden görülebilir foreseeable adj.
mazur görülebilir venial adj.
mazur görülebilir veniable adj.
hoş görülebilir o.k. adj.
mazur görülebilir ignoscible [obsolete] adj.
herkes tarafından görülebilir open adj.
vicdanen hoş görülebilir conscionable adj.
hoş görülebilir dispensable [obsolete] adj.
mazur görülebilir dispensable [obsolete] adj.
hoş görülebilir dismissible adj.
hoş görülebilir possible adj.
gözle görülebilir seeable adj.
hoş görülebilir sufferable [obsolete] adj.
görülebilir olarak distinguishably adv.
görülebilir bir şekilde discernibly adv.
görülebilir şekilde observably adv.
Colloquial
hoş görülebilir olmamak be on v.
Law
mazur görülebilir ihmal excusable neglect n.
mazur görülebilir kusur excusable neglect n.
açık ve görülebilir alan doktrini plain view doctrine n.
davası görülebilir olma triableness n.
eski ilçe mahkemesinde şerif huzurunda davası görülebilir mahkeme emirleri vicontiel writs n.
davası görülebilir triable adj.
mazur görülebilir dispensable adj.
haklı görülebilir justifiable adj.
mazur görülebilir excusable adj.
davası görülebilir actionable adj.
Technical
en alçak görülebilir düzey invert level n.
görülebilir saha visible area n.
çıplak gözle görülebilir macroscopical n.
çıplak gözle görülebilir visible to the naked eye adj.
Medical
görülebilir hücre visual cell n.
röntgende görülebilir x-ray detectable adj.
Physics
yaydığı ışık gözle görülebilir frekans aralığında bulunan cisimler ile ilişkili optical adj.
yaydığı ışık gözle görülebilir frekans aralığında bulunan cisimlere ait optical adj.
Astronomy
görülebilir ikili visual binary n.
Environment
görülebilir kirleticiler visible pollutants n.
görülebilir kirleticilerin yayınımı emission of visible pollutants n.
Geography
görülebilir alan viewshed n.
Photography
görülebilir hale getirilebilen (gizli görüntü) developable adj.
Archaic
gözle görülebilir şey visibility n.