History

koyulmak

Meanings of "koyulmak" in English Turkish Dictionary : 31 result(s)

	Category	Turkish	English
General
1	General	koyulmak	set v.
2	General	koyulmak	start v.
3	General	koyulmak	set out v.
4	General	koyulmak	set oneself to do something v.
5	General	koyulmak	settle down to v.
6	General	koyulmak	attack v.
7	General	koyulmak	pitch into something v.
8	General	koyulmak	set to v.
9	General	koyulmak	put v.
10	General	koyulmak	set about v.
11	General	koyulmak	sit down v.
12	General	koyulmak	hop to it v.
13	General	koyulmak	be placed v.
14	General	koyulmak	launch out v.
15	General	koyulmak	start in v.
16	General	koyulmak	hit v.
17	General	koyulmak	start off v.
18	General	koyulmak	buckle down to something v.
19	General	koyulmak	thicken v.
20	General	koyulmak	begin v.
21	General	koyulmak	darken v.
22	General	koyulmak	head for v.
23	General	koyulmak	start out v.
24	General	koyulmak	approach v.
25	General	koyulmak	address oneself to v.
26	General	koyulmak	be put v.
27	General	koyulmak	tackle v.
28	General	koyulmak	go v.
29	General	koyulmak	set out to v.
30	General	koyulmak	overcast v.
Phrasals
31	Phrasals	koyulmak	set on v.

Meanings of "koyulmak" with other terms in English Turkish Dictionary : 162 result(s)

	Category	Turkish	English
General
1	General	yola koyulmak	start off v.
2	General	ciddi olarak işe koyulmak	get down to work v.
3	General	yola koyulmak	set off v.
4	General	koyulmak (bir şeyi yapmaya)	start to v.
5	General	işe koyulmak	set to work v.
6	General	yola koyulmak	start out v.
7	General	işe koyulmak	knuckle down v.
8	General	yola koyulmak	start v.
9	General	yola koyulmak	strike out v.
10	General	yola koyulmak	launch forth v.
11	General	yola koyulmak	trot off v.
12	General	yola koyulmak	take one's way v.
13	General	yola koyulmak	wend one's way v.
14	General	yola koyulmak	set off (on a journey) v.
15	General	yola koyulmak	trot along v.
16	General	yola koyulmak	set forth v.
17	General	yola koyulmak	cut along v.
18	General	yola koyulmak	start (out) v.
19	General	-e koyulmak	fall to v.
20	General	işe koyulmak	get to work (on) v.
21	General	arşive koyulmak	be archived v.
22	General	yola koyulmak	make v.
23	General	işe koyulmak	hop v.
24	General	işe koyulmak	yoke (to) [scotland] v.
25	General	-e koyulmak	rine [dialect] [uk] v.
26	General	yola koyulmak	hit v.
27	General	işe koyulmak	fang [obsolete] v.
28	General	çabucak işe koyulmak	dive v.
29	General	yola koyulmak	pull v.
30	General	yola koyulmak	put v.
31	General	rotasına koyulmak	put v.
32	General	işe koyulmak	sow v.
33	General	işe koyulmak	set v.
Phrasals
34	Phrasals	yola koyulmak	strike for v.
35	Phrasals	bir şeyi bulmak için aramaya koyulmak	feel after v.
36	Phrasals	işe koyulmak	lay about v.
37	Phrasals	yola koyulmak	set forward v.
38	Phrasals	tüm gücüyle/canla başla koyulmak/başlamak	buckle down v.
39	Phrasals	var gücüyle girişmek/koyulmak	buckle down v.
40	Phrasals	bir yerden yola çıkmak/koyulmak	start off from some place v.
41	Phrasals	bir işe koyulmak	set about v.
42	Phrasals	işe koyulmak	lead off v.
43	Phrasals	işe koyulmak	go ahead v.
44	Phrasals	yola koyulmak	set off (for something) v.
45	Phrasals	yola koyulmak	head out v.
46	Phrasals	bir işe koyulmak	hunker down v.
47	Phrasals	işe koyulmak	hunker down v.
48	Phrasals	yola koyulmak	launch forth on (something) v.
49	Phrasals	yola koyulmak	launch forth upon (something) [old-fashioned] v.
50	Phrasals	yola koyulmak	get off v.
51	Phrasals	bir yere koyulmak	go in v.
52	Phrasals	bir şeyin altına koyulmak	go under v.
53	Phrasals	yola koyulmak	strike off v.
54	Phrasals	işe koyulmak	lay to v.
55	Phrasals	yola koyulmak	set off on (something) v.
56	Phrasals	çabucak yola koyulmak	jump off v.
57	Phrasals	yola koyulmak	take out v.
58	Phrasals	işe koyulmak	turn to v.
59	Phrasals	orta yere koyulmak	lay about v.
60	Phrasals	gelişigüzel koyulmak	lay about v.
61	Phrasals	rastgele koyulmak	lay about v.
62	Phrasals	özensizce koyulmak	lay about v.
63	Phrasals	dikkatsizce koyulmak	lay about v.
64	Phrasals	hemen yola koyulmak	waltz off v.
65	Phrasals	öylece açığa koyulmak	lay about v.
66	Phrasals	yola koyulmak	tootle along v.
67	Phrasals	(bir işe) koyulmak	knuckle down (to something) v.
68	Phrasals	(işe) koyulmak	hop into v.
69	Phrasals	(işe) koyulmak	fall to (something) v.
70	Phrasals	ciddiyetle (bir şeyi yapmaya) koyulmak	get down to (doing something) v.
71	Phrasals	(bir şeye doğru) yola çıkmak/koyulmak	head out (for something) v.
72	Phrasals	(bir yere) doğru yola çıkmak/koyulmak	hit out for (some place) v.
73	Phrasals	işe koyulmak	hunker down to v.
74	Phrasals	(bir şeyi yapmaya) koyulmak	knuckle down to (do) (something) v.
75	Phrasals	canla başla (bir işi yapmaya) koyulmak/girişmek/odaklanmak	knuckle down to (do) (something) v.
76	Phrasals	kararlı bir şekilde (bir işi yapmaya) koyulmak/girişmek	knuckle down to (do) (something) v.
77	Phrasals	(bir işe) koyulmak	light into (something) v.
78	Phrasals	(bir şeyin) üzerine koyulmak	rest on (something) v.
79	Phrasals	(bir şeyin) üzerine koyulmak	rest upon (something) v.
80	Phrasals	(bir yere doğru) yola çıkmak/koyulmak	set off (for some place) v.
81	Phrasals	(bir yere gitmek için) yola çıkmak/koyulmak	set off (for some place) v.
82	Phrasals	(bir yere doğru) yola çıkmak/koyulmak	set out (for some place) v.
83	Phrasals	(bir yere gitmek için) yola çıkmak/koyulmak	set out (for some place) v.
84	Phrasals	(bir şey yapmaya) koyulmak	set out to (do something) v.
Colloquial
85	Colloquial	işe koyulmak	boogie v.
86	Colloquial	işe koyulmak/girişmek	get busy v.
87	Colloquial	gevezeliği bırakıp işe koyulmak	cut the cackle v.
88	Colloquial	işe koyulmak	boogie v.
89	Colloquial	susup işe koyulmak	cut the cackle v.
90	Colloquial	kapının önüne koyulmak	get turfed [uk] v.
91	Colloquial	canla başla işe koyulmak	get weaving v.
92	Colloquial	(bir şeyi yapmaya) girişmek/kalkışmak/koyulmak	have at (something) v.
93	Colloquial	(işe, yolculuğa) koyulmak	be/get off (on something) v.
94	Colloquial	kapının önüne koyulmak	get turfed out v.
95	Colloquial	işe koyulmak	g'head v.
96	Colloquial	yola çıkmak/koyulmak	git along [us] v.
97	Colloquial	hızlıca yola koyulmak	peg it v.
98	Colloquial	yapmaya koyulmak	set out to do v.
99	Colloquial	(bir şey yapmaya) koyulmak	set to work (doing something) v.
100	Colloquial	(birisi) yola koyulmak zorunda	(one) has to push off expr.
101	Colloquial	(birisi) yola koyulmak zorunda	(one) has to run along expr.
Idioms
102	Idioms	kapının önüne koyulmak üzere olmak	be for the chop v.
103	Idioms	işine koyulmak	go about your work v.
104	Idioms	işine koyulmak	set about your work v.
105	Idioms	aynı kefeye koymak (koyulmak)	tar somebody with the same brush v.
106	Idioms	aynı kefeye koymak (koyulmak)	paint somebody with the same brush v.
107	Idioms	bir işe koyulmak	hunker down to something v.
108	Idioms	işe koyulmak	get the show on the road v.
109	Idioms	işe koyulmak	go about v.
110	Idioms	işe koyulmak	embark v.
111	Idioms	işe koyulmak	get rolling v.
112	Idioms	işe koyulmak	get off the ground v.
113	Idioms	işe koyulmak	take off the gloves v.
114	Idioms	işe koyulmak	knuckle down to v.
115	Idioms	işe koyulmak	pull one's socks up v.
116	Idioms	işe yeniden koyulmak	be back in the saddle v.
117	Idioms	işe koyulmak	get down to the job v.
118	Idioms	kendi başına yola koyulmak/işe kalkışmak	strike out on one's own v.
119	Idioms	kendi başına yola koyulmak/işe kalkışmak	set out on one's own v.
120	Idioms	yola koyulmak	hit the pavement v.
121	Idioms	yola koyulmak	wend one's way v.
122	Idioms	yola koyulmak	hit the bricks v.
123	Idioms	işe koyulmak	get the lead out of one's feet v.
124	Idioms	kapının önüne koyulmak	get the bum's rush v.
125	Idioms	kapının önüne koyulmak	get kicked to the curb v.
126	Idioms	işine koyulmak	go/set about your work v.
127	Idioms	katafalka koyulmak	lie in state v.
128	Idioms	hemen işe koyulmak	storm out of the traps v.
129	Idioms	kapının önüne koyulmak	be kicked to the curb v.
130	Idioms	yola koyulmak	be off to the races v.
131	Idioms	kapının önüne koyulmak	be out on (one's) ear v.
132	Idioms	kapının önüne koyulmak	be out on your ear v.
133	Idioms	yoluna koyulmak	be put to rights v.
134	Idioms	yoluna koyulmak	be set to rights v.
135	Idioms	işe koyulmak	get (oneself) in gear v.
136	Idioms	yola koyulmak	get on horse v.
137	Idioms	işe koyulmak	go/set to work v.
138	Idioms	(biri/bir şey üzerinde) işe koyulmak	go to work (on someone or something) v.
139	Idioms	(biri/bir şey üzerinde) işe koyulmak	set to work (on someone or something) v.
140	Idioms	(bir şey üzerinde) işe koyulmak	go/set to work (on something) v.
141	Idioms	işe koyulmak	pull up (one's) socks v.
142	Idioms	işe koyulmak	pull your socks up [uk] v.
143	Idioms	-e koyulmak	set your hand to v.
144	Idioms	-e koyulmak	put your hand to v.
145	Idioms	işe koyulmak	step to it v.
146	Idioms	kendi başına yola koyulmak/işe kalkışmak	strike out on own v.
147	Idioms	yola koyulmak	take to the road v.
148	Idioms	yola koyulmak	wend your way v.
149	Idioms	kapının önüne koyulmak üzere	on the chopping block adv.
150	Idioms	(birisi) yola koyulmak zorunda	(one) has got to be shoving off expr.
151	Idioms	(birisi) yola koyulmak zorunda	(one) has got to push off expr.
152	Idioms	(birisi) yola koyulmak zorunda	(one) has got to shove off expr.
Marine
153	Marine	işe koyulmak	set sail v.
154	Marine	yönünü belirleyip yola koyulmak	shape a course v.
Tobacco
155	Tobacco	fıçılara koyulmak üzere tütün yapraklarını ekspere veren kimse	hander n.
Slang
156	Slang	yola koyulmak	get on one's horse v.
157	Slang	yola koyulmak	hit the road v.
158	Slang	yola koyulmak	smack the road v.
159	Slang	işe koyulmak	get it on v.
160	Slang	hemen/hızla yola koyulmak	zoom v.
161	Slang	hemen/hızla yola koyulmak	zoom off v.
162	Slang	işe koyulmak	hit the deck v.