History

make good

Meanings of "make good" in Turkish English Dictionary : 20 result(s)

	Category	English	Turkish
General
1	General	make good v.	ödemek (zararı)
2	General	make good v.	başarılı olmak
3	General	make good v.	yerine getirmek
4	General	make good v.	iyileştirmek
5	General	make good v.	tazmin etmek
6	General	make good v.	telafi etmek
7	General	make good v.	tamir etmek
8	General	make good v.	bir hatayı düzeltmek
Colloquial
9	Colloquial	make good v.	güzelleştirmek
10	Colloquial	make good v.	iyileştirmek
Idioms
11	Idioms	make good v.	düzenli yaşamaya başlamak
12	Idioms	make good v.	gidermek
13	Idioms	make good v.	ispatlamak
14	Idioms	make good v.	ödemek
15	Idioms	make good v.	kanıtlamak
16	Idioms	make good v.	kendini kurtarmak
17	Idioms	make good v.	telafi etmek
18	Idioms	make good v.	temizlemek
19	Idioms	make good v.	(yaşamını) düzene sokmak
20	Idioms	make good v.	(vaat vb) yerine getirmek

Meanings of "make good" with other terms in English Turkish Dictionary : 101 result(s)

	Category	English	Turkish
General
1	General	make good one's charge v.	iddiasını kanıtlamak
2	General	make good one's escape v.	kaçmayı başarmak
3	General	make good use of v.	iyi kullanmak
4	General	make something good v.	telafi etmek
5	General	make something good v.	ödemek (zararını)
6	General	make something good v.	yerine getirmek
7	General	make good time v.	yolu hızla katetmek
8	General	make a good impression on someone v.	iyi bir izlenim bırakmak
9	General	make good on v.	yerine getirmek (sözü)
10	General	make good a damage v.	zararı gidermek
11	General	make good losses v.	zararı gidermek
12	General	make good a loss v.	zararı gidermek
13	General	make good damages v.	zararı gidermek
14	General	make good (a loss) v.	zararını tazmin etmek
15	General	make good use of something v.	bir şeyi iyi kullanmak
16	General	make good use of something v.	bir şeyi heba etmemek
17	General	make good use of money v.	parayı değerlendirmek
18	General	make a good impression v.	iyi izlenim uyandırmak
19	General	make a good impression v.	beğenilecek şekilde davranmak
20	General	make a good impression v.	iyi izlenim vermek
21	General	make a good thing of v.	yararlanmak
22	General	make a good thing of v.	kar çıkarmak
23	General	make a good thing of v.	istifade etmek
24	General	give/make a good talk/speech v.	güzel bir konuşma yapmak
25	General	make a good father v.	iyi babalık etmek
26	General	make a good father v.	iyi babalık yapmak
27	General	make a good husband v.	iyi bir koca olmak
28	General	make a good husband v.	kocalık vazifesini/görevini yapmak
29	General	make a good life for oneself v.	kendine iyi/güzel bir hayat kurmak
30	General	make a good start v.	iyi bir başlangıç yapmak
31	General	make someone feel good v.	birini iyi hissettirmek
Phrases
32	Phrases	smooth seas do not make good sailors expr.	dalgasız denizde usta denizci yetişmez
33	Phrases	smooth seas don't make good sailors expr.	dalgasız denizde usta denizci yetişmez
Proverb
34	Proverb	good fences make good neighbors	saygı komşuluğu ayakta tutar
35	Proverb	a ragged colt may make a good horse	görüntüye/mevcut duruma aldanma
36	Proverb	a ragged colt may make a good horse	çirkin bir ördek yavrusu güzel bir kuğuya dönüşebilir
37	Proverb	a ragged colt may make a good horse	çirkin bir ördek yavrusu aslında güzel bir kuğu olabilir
Idioms
38	Idioms	make a good fist of something v.	bir şeyi iyi yapmak
39	Idioms	make it good v.	başarmak
40	Idioms	make something good v.	bir şeyi rayına oturtmak
41	Idioms	make a good fist of doing something v.	bir şeyi iyi yapmak
42	Idioms	make it good v.	başarılı olmak
43	Idioms	make a good fist of doing something v.	çok iyi bir iş çıkarmak
44	Idioms	make good money v.	çok para kazanmak
45	Idioms	make good money v.	iyi para kazanmak
46	Idioms	make a good fist of doing something v.	iyi bir iş çıkarmak
47	Idioms	make someone look good v.	iyi/olumlu/başarılı göstermek
48	Idioms	make good as a teacher v.	iyi bir öğretmen olmak
49	Idioms	make a good fist of something v.	iyi bir iş çıkarmak
50	Idioms	make good money v.	iyi para yapmak
51	Idioms	make good time v.	iyi/hızlı yol almak
52	Idioms	make good as a teacher v.	öğretmen olarak başarılı olmak
53	Idioms	make a good fist of v.	olumlu bir harekette bulunmak
54	Idioms	make good (at something) v.	sonuca ulaşmak/başarmak
55	Idioms	make something good v.	yoluna sokmak
56	Idioms	make good on something v.	(bir borcu) geri ödemek
57	Idioms	make a good fist of (something) [uk] v.	(bir şeyi) iyi yapmak
58	Idioms	make a good fist of (something) [uk] v.	(bir işi) yapma girişiminde iyi olmak
59	Idioms	make a good fist of (something) [uk] v.	iyi (bir iş) yapmak
60	Idioms	make a good fist of (something) [uk] v.	iyi bir iş çıkarmak
61	Idioms	make good weather of it [obsolete] v.	olumsuz hava koşullarıyla iyi baş etmek
62	Idioms	make good weather of it [obsolete] v.	olumsuz hava koşullarına iyi ayak uydurmak
63	Idioms	make good weather of it v.	(bir gemi için) fırtınayla iyi baş etmek
64	Idioms	make one's marble good v.	başarılı olmak
65	Idioms	make one's marble good v.	başarıya ulaşmak
66	Idioms	make one's marble good v.	doğru olanı yapmak
67	Idioms	make a good job of something v.	(bir şeyde) iyi iş çıkarmak
68	Idioms	make (one) look good v.	(birini) iyi/olumlu/başarılı göstermek
69	Idioms	make (one) look good v.	(birini) daha etkileyici/çekici/güzel göstermek
70	Idioms	make a good fist of (something) v.	(bir şeyi) iyi yapmak
71	Idioms	make a good fist of (something) v.	iyi bir iş çıkarmak
72	Idioms	make good (something) v.	(bir şeyi) tazmin etmek
73	Idioms	make good (something) v.	(bir hatayı) düzeltmek
74	Idioms	make good (something) v.	(bir zararı) ödemek/karşılamak
75	Idioms	make good (something) v.	(bir şeyi) telafi etmek
76	Idioms	make good (something) v.	(sözünü) tutmak
77	Idioms	make good (something) v.	(dediğini) yapmak
78	Idioms	make good (something) v.	(bir şeyi) yerine getirmek
79	Idioms	make good (something) v.	(bir şeyi) başarmak
80	Idioms	make good (something) v.	(bir şeyin) başarıyla üstesinden gelmek
81	Idioms	make good (something) v.	(bir şeyi) becermek
82	Idioms	make good as v.	olarak başarılı olmak
83	Idioms	make good as (something) v.	(bir şey) olarak başarılı olmak
84	Idioms	make good on (something) v.	(sözünü) tutmak
85	Idioms	make good on (something) v.	(dediğini) yapmak
86	Idioms	make good on (something) v.	(bir şeyi) yerine getirmek
87	Idioms	make good something v.	bir şeyi tazmin etmek
88	Idioms	make good something v.	bir hatayı düzeltmek
89	Idioms	make good something v.	bir zararı ödemek/karşılamak
90	Idioms	make good something v.	bir şeyi telafi etmek
91	Idioms	make good something v.	sözünü tutmak
92	Idioms	make good something v.	dediğini yapmak
93	Idioms	make good something v.	bir şeyi yerine getirmek
94	Idioms	make good your escape v.	kaçmayı başarmak
95	Idioms	make look good v.	iyi/olumlu/başarılı göstermek
Speaking
96	Speaking	you make a good point expr.	iyi bir noktaya temas ettin
97	Speaking	you make a good point expr.	iyi bir nokta yakaladın
Trade/Economic
98	Trade/Economic	make good use of one's money v.	parasını iyi değerlendirmek
Marine
99	Marine	make a good board v.	alabildiğine orsa giderken düz bir çizgi üzerinde hareket etmek
100	Marine	make good weather v.	(gemi) fırtınaya bir şekilde dayanmak
101	Marine	make good or bad weather v.	bir gemiyi fırtınada iyi kötü abramak