Turkish - English
Turkish - English
German - English
French - English
Spanish - English
English Synonyms
Synonyms
About Us
Tools
Resources
Contact
Login / Register
Turn off the lights
Türkçe
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Synonyms
Tools
About Us
Resources
Contact
Login / Register
EN-TR
Turkish - English
German - English
Spanish - English
French - English
English Synonyms
Turkish - English
French - English
Spanish - English
German - English
History
mark
Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau
Meanings of
"mark"
in Turkish English Dictionary : 186 result(s)
Category
English
Turkish
Common Usage
1
Common Usage
mark
n.
iz
2
Common Usage
mark
n.
işaret
3
Common Usage
mark
v.
işaretlemek
General
4
General
mark
n.
nişan
5
General
mark
n.
bellik
6
General
mark
n.
emare
7
General
mark
n.
nişane
8
General
mark
n.
yer
9
General
mark
n.
leke
10
General
mark
n.
alman markı
11
General
mark
n.
şöhret
12
General
mark
n.
puan
13
General
mark
n.
numara
14
General
mark
n.
yara yeri
15
General
mark
n.
mark
16
General
mark
n.
standart
17
General
mark
n.
çizik
18
General
mark
n.
hedef
19
General
mark
n.
belirti
20
General
mark
n.
not
21
General
mark
n.
şiar
22
General
mark
n.
norm
23
General
mark
n.
spor başlama çizgisi
24
General
mark
n.
alamet
25
General
mark
n.
not (derste)
26
General
mark
n.
damga
27
General
mark
n.
kalıntı
28
General
mark
n.
dağ
29
General
mark
n.
liyakat
30
General
mark
n.
eser
31
General
mark
n.
ün
32
General
mark
n.
belgi
33
General
mark
n.
(okulda) not
34
General
mark
n.
im
35
General
mark
n.
marka
36
General
mark
n.
belirteç
37
General
mark
n.
çizgi
38
General
mark
n.
röper
39
General
mark
n.
belirtke
40
General
mark
n.
yara izi
41
General
mark
n.
gaye
42
General
mark
n.
hedef
43
General
mark
n.
(iki ülke arasındaki) sınır
44
General
mark
n.
(yarışta) başlangıç noktası
45
General
mark
n.
isabet
46
General
mark
n.
dikkat
47
General
mark
n.
sahiplik, üretim yeri veya kalite bildiren isim, logo veya herhangi bir işaret
48
General
mark
n.
sahiplik belirtmek için hayvanın kulağına atılan çentik veya postuna yapılan işaret
49
General
mark
n.
imza yerine geçen işaret (haç, çizgi)
50
General
mark
n.
önem
51
General
mark
n.
öne çıkma
52
General
mark
n.
fark etme
53
General
mark
n.
belirgin özellik
54
General
mark
n.
onaylanmış kalite standardı
55
General
mark
n.
kalıcı etki
56
General
mark
n.
13 şilin ve 4 peniye eşdeğer bir ingiliz ve iskoç para birimi
57
General
mark
n.
avrupa ülkelerinde özellikle altın ve gümüşte kullanılan, 227 gram'a eşdeğer çeşitli ağırlık birimlerine verilen ad
58
General
mark
n.
gaz ocağının üzerinde bulunan sıcaklık ayarlarından biri
59
General
mark
n.
belirli bir modelin varyasyonlarından birini ifade etmekte kullanılan bir sözcük
60
General
mark
n.
konum bildirmesi veya rehberlik yapması için konmuş şey
61
General
mark
n.
gezginlere bulundukları yeri bildirmeye yarayan belirgin nesne
62
General
mark
n.
havaya atılan hedefi vuracak kimsenin hedefin serbest bırakılması için verdiği talimat
63
General
mark
n.
olayların gerçek yüzü
64
General
mark
n.
doğru ve gerçek olma
65
General
mark
n.
ağaç kütüğündeki sahiplik belirten damga
66
General
mark
n.
postanın üzerinde yer alan ve genellikle postanenin ismini ve postalanma saatini belirten resmi işaret
67
General
mark
n.
genellikle olumlu yönde olan kalıcı veya güçlü izlenim
68
General
mark
n.
liyakat değerlendirmesi
69
General
mark
n.
derecelendirme
70
General
mark
n.
bir oyuncunun sahnedeki veya setteki önceden belirlenmiş konumunu gösteren bant parçası veya tebeşir çizgisi
71
General
mark
n.
çeşitli depolama ortamına zamanlama veya sayım amaçlı basılan veya çentik olarak atılan küçük bir işaret
72
General
mark
n.
seviye
73
General
mark
n.
Alman markı
74
General
mark
n.
para
75
General
mark
v.
damga vurmak
76
General
mark
v.
numaralamak
77
General
mark
v.
etiketlemek
78
General
mark
v.
puanlamak
79
General
mark
v.
çizmek
80
General
mark
v.
not vermek
81
General
mark
v.
marke etmek
82
General
mark
v.
damgalamak
83
General
mark
v.
mimlemek
84
General
mark
v.
markalamak
85
General
mark
v.
yazmak
86
General
mark
v.
dikkat etmek
87
General
mark
v.
belirtmek
88
General
mark
v.
damgasını vurmak
89
General
mark
v.
hesaba katmak
90
General
mark
v.
dikkate almak
91
General
mark
v.
imlemek
92
General
mark
v.
işaretlemek
93
General
mark
v.
göstermek
94
General
mark
v.
not atmak
95
General
mark
v.
işaret koymak
96
General
mark
v.
(ölüm yıldönümü vb) anmak
97
General
mark
v.
kutlamak
98
General
mark
v.
notlandırmak
99
General
mark
v.
yoklama defterine işaretlemek
100
General
mark
v.
yoklama almak
101
General
mark
v.
leke bırakmak
102
General
mark
v.
açıklamak
103
General
mark
v.
fark etmek
104
General
mark
v.
farkına varmak
105
General
mark
v.
dikkat etmek
106
General
mark
v.
göz önüne almak
107
General
mark
v.
göz önünde bulundurmak
108
General
mark
v.
doğal izler bırakmak
109
General
mark
v.
farklı olmasını sağlamak
110
General
mark
v.
sivriltmek
111
General
mark
v.
ayırt edici özellik olmak
112
General
mark
v.
(bir şeye) dikkati çekmek
113
General
mark
v.
belirgin bir izlenim edinmek
114
General
mark
v.
sınırlarını çizmek
115
General
mark
v.
işaretleyerek seçmek
116
General
mark
v.
işaretlercesine seçmek, tayin etmek veya mahkum etmek
117
General
mark
v.
gözlemlemek
118
General
mark
v.
ayakları ilerlemeden yürürcesine hareket ettirmek
119
General
mark
v.
mekanik ve basmakalıp şekilde davranmak
120
General
mark
v.
gelişmeleri beklerken ilerlemeyi geçici olarak durdurmak
121
General
mark
v.
avın kaçtığı ya da gizlendiği yeri görüp akılda tutmak
122
General
mark
v.
çizgi veya sınırla ayırmak
123
General
mark
v.
çizgi ile ayırıyormuş gibi sınırını çizmek
124
General
mark
v.
iz bırakmak
125
General
mark
v.
ile işaretlemek
126
General
mark
v.
yıldönümü olmak
127
General
mark
v.
(dönüm noktası) olmak
128
General
mark
v.
öne çıkmak
129
General
mark
v.
(sınav kağıdı, ödev) okumak
130
General
mark
v.
markaja almak
Colloquial
131
Colloquial
mark
n.
enayi
132
Colloquial
mark
n.
safdil
133
Colloquial
mark
n.
keriz
134
Colloquial
mark
n.
saf
135
Colloquial
mark
n.
hırsızlık veya dolandırıcılık için seçilen kurban
136
Colloquial
mark
n.
soyulacak/dolandırılacak kurban
137
Colloquial
mark
n.
soymak/dolandırmak için göze kestirilen kurban
Trade/Economic
138
Trade/Economic
mark
n.
alamet
139
Trade/Economic
mark
n.
çizgi
140
Trade/Economic
mark
n.
damga
141
Trade/Economic
mark
n.
işaret
142
Trade/Economic
mark
n.
marka
143
Trade/Economic
mark
n.
finlandiya'nın 1999'a kadar tedavülde kalan temel para birimi
144
Trade/Economic
mark
n.
danzig serbest şehri'nin 1919-1923 yıllarında kullandığı temel para birimi
145
Trade/Economic
mark
v.
fiyat etiketi koymak
Politics
146
Politics
mark
n.
bir topluluğun özgür üyelerinin ortak malı olan toprak parçası
Industry
147
Industry
mark
n.
genellikle bir serinin parçası olan ürün veya cihazın spesifik bir modeli
Technical
148
Technical
mark
n.
marka
Computer
149
Computer
mark
n.
im
150
Computer
mark
expr.
imle
151
Computer
mark
expr.
işaretle
Automotive
152
Automotive
mark
n.
işaret
153
Automotive
mark
n.
model numarası
Marine
154
Marine
mark
n.
şamandra
155
Marine
mark
n.
suyun derinliğini belirtmek için ölçüm kordonuna çeşitli aralıklarla yerleştirilmiş düğüm veya parça
156
Marine
mark
n.
açık denize giden yük gemilerinin yan kısımlarının tam ortasında bulunan ve yaz sezonu yük çizgisini gösteren işaret
Logic
157
Logic
mark
n.
(mantıkta) ayırt edici vasıf
Marine Biology
158
Marine Biology
mark
n.
üreme halkası
Zoology
159
Zoology
mark
n.
atın kesici dişlerinin taç yüzeyinde bulunan ve zamanla aşınması sebebiyle yaş tahmini yapılmasına imkan veren dar ve derin oyuk
Linguistics
160
Linguistics
mark
n.
belirti
Religious
161
Religious
mark
n.
dört incil yazarından biri
162
Religious
mark
n.
markos incili
163
Religious
mark
n.
dört incil'den ikincisi
Geography
164
Geography
mark
n.
illinois eyaletinde yerleşim yeri
Military
165
Military
mark
n.
(abd ordusunda) üretimdeki bir askeri ekipmanın edinilme sırasını göstermek için bir numara ile birlikte kullanılan adlandırma
166
Military
mark
v.
ayakları ilerlemeden yürürcesine hareket ettirmek
Sport
167
Sport
mark
n.
ulaşılan veya elde edilen nokta
168
Sport
mark
n.
rekor
169
Sport
mark
n.
(bowlingde) tek atışta bütün lobutların devrilmesi
170
Sport
mark
n.
(bowlingde) ikinci atışta bütün lobutların devrilmesi
171
Sport
mark
n.
(çim topu oyununda) sahada sabit duran, iki tarafından basık bir top
172
Sport
mark
n.
(bowlingde) bir kuka türü
173
Sport
mark
n.
(ragbide) kendi 22 m'lik sahasında duran bir oyuncunun rakip tarafından ileriye doğru atılan bir topu yakalaması ve "mark" diye bağırarak serbest vuruş yapmaya hak kazanması
174
Sport
mark
n.
(avustralya futbolunda) serbest vuruş hakkı verilmesi ile sonuçlanan, en az 10 m'lik bir mesafeden yapılan vuruşla gelen topu yakalama
175
Sport
mark
n.
(boksta) sporcunun diz altı şortunun belirlediği ve midesine denk gelen sınıra veya bu sınırın üstüne yumruk atma
176
Sport
mark
n.
(ragbide) serbest vuruşun veya penaltı vuruşunun yapılabildiği nokta
177
Sport
mark
v.
markaja almak
178
Sport
mark
v.
rekor kırmak
179
Sport
mark
v.
(rakip takımın oyuncusuna karşı) defans yapmak
180
Sport
mark
v.
(birinin golf topunu) egzersiz sahasından alıp yerine bir işaret bırakmak
Football
181
Football
mark
n.
(avustralya futbolunda) serbest vuruş hakkı verilmesi ile sonuçlanan, en az 10 m'lik bir mesafeden yapılan vuruşla gelen topu yakalama
Card
182
Card
mark
v.
kartın arkasına veya ucuna hile amacıyla belirsiz bir işaret koymak
Archaic
183
Archaic
mark
n.
küçük bir bölge veya prenslik türü
Slang
184
Slang
mark
n.
dolandırıcının gözüne kestirdiği kurban
185
Slang
mark
n.
keriz
186
Slang
mark
n.
kolay aldanan kimse
Meanings of
"mark"
in English Turkish Dictionary : 2 result(s)
Category
Turkish
English
General
1
General
mark
german mark
n.
2
General
mark
mark
n.
Meanings of
"mark"
with other terms in English Turkish Dictionary : 500 result(s)
Category
English
Turkish
Common Usage
1
Common Usage
leave a mark
v.
iz bırakmak
General
2
General
high water mark
n.
suyun en çok yükseldiği nokta
3
General
skid mark
n.
patinaj izi
4
General
quotation mark
n.
tırnak işareti
5
General
a bad mark
n.
kırık not
6
General
call mark
n.
kütüphanelerde bir kitabın üzerindeki ait olduğu rafı gösteren damga
7
General
hall mark
n.
özellik
8
General
question mark
n.
soru işareti
9
General
cue mark
n.
geçme işareti
10
General
low water mark
n.
alçak su seviyesi
11
General
slash mark
n.
taksim
12
General
bench mark
n.
denektaşı
13
General
bench mark
n.
röper noktası
14
General
skid mark
n.
fren izi
15
General
german mark
n.
mark
16
General
high water mark
n.
azami kabarma göstergesi
17
General
a bad mark
n.
zayıf not
18
General
bad mark
n.
zayıf
19
General
black mark
n.
alınkarası
20
General
interrogation mark
n.
soru işareti
21
General
sea mark
n.
deniz işareti
22
General
bad mark
n.
kırık
23
General
slash mark
n.
taksim işareti
24
General
bench mark
n.
seviye işareti
25
General
bench mark
n.
röper
26
General
mark sense card
n.
işaret algılama kartı
27
General
hitting the mark
n.
isabet
28
General
mark sensing
n.
işaret algılama
29
General
deutsche mark
n.
alman markı
30
General
bench mark
n.
ölçüt
31
General
a bad mark
n.
kötü not
32
General
demerit mark
n.
uyarı
33
General
high water mark
n.
azami kabarma esnasında suyun ulaştığı düzeyi belirten gösterge
34
General
exclamation mark
n.
nida işareti
35
General
d mark
n.
alman markı
36
General
question mark
n.
soru imi
37
General
mark reader
n.
im okuyucu
38
General
exclamation mark (i)
n.
ünlem işareti (i)
39
General
bench mark
n.
kıstas
40
General
punctuation mark
n.
noktalama işareti
41
General
identification mark
n.
marka
42
General
registered trade mark
n.
müseccel marka
43
General
year mark
n.
yıllık marka
44
General
check mark
n.
puantaj
45
General
german mark
n.
alman markı
46
General
finnish mark
n.
finlandiya markkası
47
General
diacritical mark
n.
vurgu imi
48
General
exam mark
n.
sınav notu
49
General
strawberry mark
n.
yüzdeki kırmızı leke
50
General
boundary mark
n.
sınır işareti
51
General
assay mark
n.
ayar damgası
52
General
black mark
n.
kara leke
53
General
brush mark
n.
fırça izi
54
General
deletion mark
n.
silme imi
55
General
diacritical mark
n.
ayırıcı işaret
56
General
diacritical mark
n.
belirtici işaret
57
General
diacritical mark
n.
harf imi
58
General
registered trade mark
n.
tescilli ticari marka
59
General
finger mark
n.
parmak izi
60
General
black-and-blue mark
n.
morluk
61
General
low-water mark
n.
alçak su seviyesi işareti
62
General
low-water mark
n.
bir şeyin en alçak noktası
63
General
high-water mark
n.
suyun azami kabarma noktası
64
General
high-water mark
n.
doruk
65
General
high-water mark
n.
en üstün başarı düzeyi
66
General
plate-mark
n.
özellik
67
General
plate-mark
n.
nitelik
68
General
post mark
n.
posta pulu
69
General
manufacturer's mark
n.
yapımcı firma işareti
70
General
quotation mark
n.
tırnak imi
71
General
birth mark
n.
doğum lekesi
72
General
bullet mark
n.
kurşun izi
73
General
track mark
n.
iğne izi
74
General
bite mark
n.
ısırık izi
75
General
hoof mark
n.
toynak izi
76
General
an identifying mark on the suspect
n.
şüphelinin üzerinde kimlik tespitinde yardımı dokunabilecek bir işaret (dövme/ben vb)
77
General
distinguishing mark
n.
ayırt edici işaret
78
General
word mark
n.
sözcük işareti
79
General
word mark
n.
kelime işareti
80
General
figurative mark
n.
temsili işaret
81
General
mark-up
n.
fiyat artışı
82
General
mark-ups
n.
zamlar
83
General
mark-up
n.
alış ve satış fiyatları arasındaki fark
84
General
passing mark
n.
ders geçme notu
85
General
pass mark
n.
ders geçme notu
86
General
speech mark
n.
tırnak işareti
87
General
mark I helmet
n.
çelik savaş başlığı
88
General
mark I helmet
n.
çelik savaş miğferi
89
General
teeth mark
n.
diş izi
90
General
order mark (school, brit)
n.
(okulda verilen) ufak ceza
91
General
letter with accent mark
n.
şapkalı harf
92
General
mark up
n.
düzeltme veya açıklama amacıyla bir kağıdın üzerine not düşme
93
General
oil mark
n.
yağ izi
94
General
thumb mark
n.
başparmak izi
95
General
town mark
n.
şehrin adını gösteren posta damgası
96
General
a man of mark
n.
dikkat çeken, ünlü kişi
97
General
length mark
n.
uzunluk işareti
98
General
witch's mark
n.
cadı damgası
99
General
hall-mark
n.
tanımlayıcı işaret
100
General
hall-mark
n.
tanımlayıcı nişan
101
General
question mark
n.
bilinmeyen şey
102
General
question mark
n.
gizemli şey
103
General
question mark
n.
muamma
104
General
question mark
n.
(sporcu gibi) kondisyonu, başarısı veya yeteneği şüpheli olan kimse
105
General
minute mark
n.
kronolojik, coğrafi veya matematiksel dakikaları ifade etmek için kullanılan işaret
106
General
ripple mark
n.
dalgalı yüzeydeki dairesel çıkıntı
107
General
plague mark
n.
veba izi
108
General
plague mark
n.
tedavi edilemeyen bir hastalığın izi
109
General
pug mark
n.
ayak izi
110
General
pug mark
n.
vahşi memeliye ait ayak izi
111
General
shilling mark
n.
şilin ile peniyi ayıran virgül
112
General
mark up
v.
fiyatını yükseltmek
113
General
mark up
v.
fiyatını artırmak
114
General
mark down
v.
kaydetmek
115
General
toe the mark
v.
kurallara uymak
116
General
hit the mark
v.
tahmini doğru olmak
117
General
mark a new epoch
v.
çığır açmak
118
General
mark somebody up
v.
notunu yükseltmek
119
General
get a mark
v.
not almak
120
General
mark so as not to forget
v.
mim koymak
121
General
mark out
v.
planlamak
122
General
mark up
v.
zam yapmak
123
General
make a mark
v.
nişan koymak
124
General
mark down
v.
fiyat düşürmek
125
General
make one's mark
v.
isim yapmak
126
General
mark somebody down
v.
notunu kırmak
127
General
mark down
v.
not etmek
128
General
mark an era
v.
çığır açmak
129
General
be up to the mark
v.
istenilen derecede olmak
130
General
mark time
v.
yerinde saymak
131
General
be wide of the mark
v.
hedeften uzak olmak
132
General
miss the mark
v.
tahmini yanlış çıkmak
133
General
mark up
v.
fiyatları yükseltmek
134
General
overstep the mark
v.
aşırı gitmek
135
General
make one's mark
v.
adından söz ettirmek
136
General
hit the mark
v.
rast gelmek
137
General
hit the mark
v.
hedefi vurmak
138
General
mark a man
v.
adam tutmak
139
General
give a mark
v.
not vermek
140
General
mark out
v.
sınırlarını çizmek
141
General
mark out
v.
seçip ayırmak
142
General
mark time
v.
beklemek
143
General
mark down
v.
düşürmek
144
General
make one's mark
v.
ün kazanmak
145
General
cause to hit the mark
v.
rast getirmek
146
General
overshoot the mark
v.
aşırılığa kaçmak
147
General
leave a mark on
v.
üzerinde işaret bırakmak
148
General
mark something up
v.
fiyatını artırmak
149
General
overstep the mark
v.
su koyvermek
150
General
overstep the mark
v.
çok ileri gitmek
151
General
mark down
v.
ucuzlatmak
152
General
mark out
v.
ayırmak
153
General
make one's mark
v.
damgasını vurmak
154
General
mark up
v.
çizmek
155
General
leave a mark
v.
yer etmek
156
General
mark up
v.
yükseltmek
157
General
get a poor mark
v.
zayıf almak
158
General
overstep the mark
v.
çok olmak
159
General
hit the mark
v.
başarmak
160
General
mark down
v.
fiyatını indirmek
161
General
miss the mark
v.
ıskalamak
162
General
overstep the mark
v.
çizmeyi aşmak
163
General
hit the mark
v.
isabet ettirmek
164
General
overstep the mark
v.
haddini aşmak
165
General
hit the mark
v.
isabet etmek
166
General
mark out
v.
planını yapmak
167
General
mark something up
v.
zam yapmak
168
General
overstep the mark
v.
çizgiyi aşmak
169
General
mark off
v.
sınırlarını çizmek
170
General
miss the mark
v.
hedefi tutturamamak
171
General
leave one's mark on
v.
damgasını vurmak
172
General
get low mark
v.
düşük not almak
173
General
mark down one's price
v.
fiyatını indirmek
174
General
mark down the price
v.
fiyatı indirmek
175
General
mark down the price
v.
fiyatı düşürmek
176
General
mark down one's price
v.
fiyatını düşürmek
177
General
overshoot the mark
v.
aşırı gitmek
178
General
make a mark
v.
iz bırakmak
179
General
leave a mark
v.
iz çıkarmak
180
General
make a mark
v.
iz çıkarmak
181
General
mark down the prices
v.
fiyatları aşağı çekmek
182
General
mark down the price
v.
fiyatı aşağı çekmek
183
General
mark down the prices
v.
fiyatları düşürmek
184
General
get bad mark
v.
kırık not almak
185
General
get poor mark
v.
kırık not almak
186
General
get low mark
v.
kırık not almak
187
General
get poor mark
v.
zayıf not almak
188
General
get low mark
v.
zayıf not almak
189
General
get bad mark
v.
zayıf not almak
190
General
mark up the price
v.
fiyatı yükseltmek
191
General
mark up price
v.
fiyat yükseltmek
192
General
mark up price
v.
fiyat arttırmak
193
General
mark up the price
v.
fiyatı artırmak
194
General
mark up the price
v.
fiyatı arttırmak
195
General
make one's mark in history
v.
tarihe damgasını vurmak
196
General
leave one's mark in history
v.
tarihe damgasını vurmak
197
General
mark down the price
v.
fiyatı (aşağı) çekmek
198
General
mark up
v.
(fiyat) zam yapmak
199
General
mark up
v.
artırmak
200
General
mark down
v.
indirmek
201
General
make speeches to mark the meaning and importance of the day
v.
günün anlam ve önemini belirten konuşmalar yapmak
202
General
leave one's mark
v.
belleklere kazınmak
203
General
leave one's mark
v.
kalıcı iz bırakmak
204
General
just enough off the mark
v.
ucu ucuna kaçırmak
205
General
just enough off the mark
v.
ıskalamak
206
General
leave a question mark over minds
v.
kafalarda soru işareti yaratmak
207
General
put a question mark in the minds
v.
kafalarda soru işareti yaratmak
208
General
raise a question mark in minds
v.
kafalarda soru işareti yaratmak
209
General
make one's mark
v.
şöhret kazanmak
210
General
get a high mark
v.
yüksek not almak
211
General
leave a negative mark
v.
olumsuz bir iz bırakmak
212
General
leave a negative mark
v.
olumsuz iz bırakmak
213
General
mark someone absent
v.
yok yazmak
214
General
mark a new period of
v.
yeni bir döneme işaret etmek
215
General
put a question mark in the minds
v.
kafalarda soru işareti bırakmak
216
General
get a bad mark
v.
kötü bir not almak
217
General
get a bad mark
v.
zayıf bir not almak
218
General
score high mark
v.
yüksek not/puan almak
219
General
put a check mark on
v.
tik atmak
220
General
get poor mark
v.
düşük not almak
221
General
re-mark
v.
yeniden işaretlemek
222
General
make one's mark
v.
amacına ulaşmak
223
General
make one's mark
v.
şöhret elde etmek
224
General
hall-mark
v.
alamet-i farikasını meydana getirmek
225
General
hall-mark
v.
belirleyici özelliklerini göstermek
226
General
hall-mark
v.
ayırıcı özellik olmak
227
General
date-mark
v.
tarih ve yer işareti eklemek
228
General
beside the mark
adj.
alakasız
229
General
of mark
adj.
meşhur
230
General
beside the mark
adj.
münasebeti olmayan
231
General
beside the mark
adj.
konu dışı
232
General
of mark
adj.
ehemmiyetli
233
General
below the mark
adv.
istenilen derecede değil
234
General
on the mark
adv.
isabetli
235
General
up to the mark
adv.
en ince noktasına kadar
236
General
good mark
interj.
aferin
Phrasals
237
Phrasals
mark out
v.
ayıklamak
238
Phrasals
mark up
v.
bir şeyin fiyatını yükseltmek
239
Phrasals
mark up
v.
fiyatını yükseltmek
240
Phrasals
mark down
v.
fiyatını düşürmek
241
Phrasals
mark down
v.
fiyatını indirmek
242
Phrasals
mark with
v.
ile işaretlemek
243
Phrasals
mark off
v.
sınırla ayırmak
244
Phrasals
mark out
v.
sınırlarını çizmek
245
Phrasals
mark off
v.
sınırlarını çizmek
246
Phrasals
mark up
v.
zam yapmak
247
Phrasals
mark something in
v.
(x/a vb ile) işaretlemek
248
Phrasals
mark (someone or something) off
v.
(birinin/bir şeyin) notunu düşürmek
249
Phrasals
mark (someone or something) off
v.
(birinin/bir şeyin) puanını düşürmek
250
Phrasals
mark someone or something off
v.
birini/bir şeyi listeden çıkarmak
251
Phrasals
mark someone or something off
v.
birinin/bir şeyin adını silmek
252
Phrasals
mark someone or something off
v.
birini/bir şeyi listeden silmek
253
Phrasals
mark someone or something off
v.
birini/bir şeyi listeden kaldırmak
254
Phrasals
mark someone or something off
v.
birini/bir şeyi işaretlemek
255
Phrasals
mark someone or something off
v.
birini/bir şeyi listede bir şeyin göstergesi olarak işaretlemek
256
Phrasals
mark someone or something out
v.
birini/bir şeyi listeden çıkarmak
257
Phrasals
mark someone or something out
v.
birinin/bir şeyin adını silmek
258
Phrasals
mark someone or something out
v.
birini/bir şeyi listeden silmek
259
Phrasals
mark someone or something out
v.
birini/bir şeyi listeden kaldırmak
260
Phrasals
mark someone or something out
v.
birini/bir şeyi işaretlemek
261
Phrasals
mark someone or something out
v.
birini/bir şeyi listede bir şeyin göstergesi olarak işaretlemek
262
Phrasals
mark off
v.
işaretlemek
263
Phrasals
mark off
v.
ismini listede bir şeyin göstergesi olarak işaretlemek
264
Phrasals
mark off
v.
isminin yanına bir işaret koymak
265
Phrasals
mark off
v.
listeden çıkarmak
266
Phrasals
mark off
v.
listeden silmek
267
Phrasals
mark off
v.
listeden kaldırmak
268
Phrasals
mark off
v.
notunu/puanını düşürmek
269
Phrasals
mark up
v.
işaretlemek
270
Phrasals
mark up
v.
işaret koymak
271
Phrasals
mark up
v.
işaretle belirtmek
272
Phrasals
mark off
v.
ölçüleri düzeltmek için işaretlemek veya çizmek
273
Phrasals
mark off
v.
(dökümü) makine ile işleme ve yerleştirme için işaretlemek
274
Phrasals
mark off
v.
(giysi boyası) koyu alanlardan açık alanlara akmak
275
Phrasals
mark out
v.
sınıflandırmak
276
Phrasals
mark out
v.
tasnif etmek
277
Phrasals
mark someone down
v.
birine düşük puan vermek
278
Phrasals
mark someone down
v.
birinden puan kırmak
279
Phrasals
mark someone down
v.
birinin puanını kırmak/düşürmek
280
Phrasals
mark something down
v.
bir şeyi kağıda yazmak
281
Phrasals
mark something down
v.
bir şeyin fiyatını düşürmek
282
Phrasals
mark (someone or something) as (something)
v.
(birini/bir şeyi bir şey) olarak etiketlemek
283
Phrasals
mark (someone or something) as (something)
v.
(birini/bir şeyi bir şey) olarak işaretlemek
284
Phrasals
mark (someone or something) as (something)
v.
(birinin/bir şeyin listedeki) isminin yanına (bir şey) işareti koymak
285
Phrasals
mark (someone or something) as (something)
v.
(birini/bir şeyi) listeden (bir şey) olarak işaretlemek
286
Phrasals
mark (someone or something) as (something)
v.
(birinin/bir şeyin bir şey) olduğunu göstermek
287
Phrasals
mark (someone or something) as (something)
v.
(birinin/bir şeyin bir şey) olduğunun göstergesi olmak
288
Phrasals
mark (someone or something) as (something)
v.
(birinin/bir şeyin bir şey) olduğunun kanıtı olmak
289
Phrasals
mark (someone or something) as (something)
v.
(birini/bir şeyi bir şey) olarak görmek
290
Phrasals
mark (someone or something) as (something)
v.
(birini/bir şeyi bir şey) olarak yaftalamak
291
Phrasals
mark (someone or something) down as (something)
v.
(birinin/bir şeyin listedeki) isminin yanına (bir şey) işareti koymak
292
Phrasals
mark (someone or something) down as (something)
v.
(birini/bir şeyi) listeden (bir şey) olarak işaretlemek
293
Phrasals
mark (someone or something) down as (something)
v.
(birinin/bir şeyin bir şey) olduğunu göstermek
294
Phrasals
mark (someone or something) down as (something)
v.
(birinin/bir şeyin bir şey) olduğunun göstergesi olmak
295
Phrasals
mark (someone or something) down as (something)
v.
(birinin/bir şeyin bir şey) olduğunun kanıtı olmak
296
Phrasals
mark (someone or something) down as (something)
v.
(birini/bir şeyi bir şey) olarak görmek
297
Phrasals
mark (someone or something) down as (something)
v.
(birini/bir şeyi bir şey) olarak yaftalamak
298
Phrasals
mark (someone or something) with (something)
v.
(birini/bir şeyi bir şeyle) işaretlemek
299
Phrasals
mark (someone or something) with (something)
v.
(birine/bir şeye bir şeyle) işaret koymak
300
Phrasals
mark (someone or something) with (something)
v.
(birine/bir şeye) bir işaret koymak
301
Phrasals
mark (someone or something) with (something)
v.
(birine/bir şeye bir şey) işareti koymak
302
Phrasals
mark (something) in (something)
v.
(bir şeyi bir şeyle) işaretlemek
303
Phrasals
mark as
v.
olarak işaretlemek
304
Phrasals
mark as
v.
olarak imlemek
305
Phrasals
mark in
v.
ile işaretlemek
Phrases
306
Phrases
at the six-month mark
expr.
altıncı ayda
Colloquial
307
Colloquial
near to the mark
adj.
kabul sınırını aşmış
308
Colloquial
close to the mark
adj.
kabul sınırını aşmış
309
Colloquial
god save the mark!
expr.
aman tanrım!
310
Colloquial
up to the mark
expr.
durumu normal
311
Colloquial
near to the mark
expr.
hemen hemen doğru
312
Colloquial
close to the mark
expr.
hemen hemen doğru
313
Colloquial
on your mark-get set-go!
expr.
hazır ol . . . başla!
314
Colloquial
up to the mark
expr.
her zamanki gibi
315
Colloquial
up to the mark
expr.
iyi
316
Colloquial
on my mark
expr.
işaretimle
317
Colloquial
right on mark
expr.
kesinlikle doğru
318
Colloquial
beside the mark
expr.
konuyla ilgisiz
319
Colloquial
beside the mark
expr.
konuyla alakasız
320
Colloquial
beside the mark
expr.
konu dışı
321
Colloquial
god save the mark!
expr.
ne diyeceğimi bilemiyorum!
322
Colloquial
beside the mark
expr.
söz konusu değil
323
Colloquial
beside the mark
expr.
söz konusu edilemez
324
Colloquial
on your mark-get set-go
expr.
yerlerinize . . . hazır . . . başla!
325
Colloquial
mark you [old-fashioned]
exclam.
unutma ki
326
Colloquial
mark you [old-fashioned]
exclam.
dikkatini çekerim ki
327
Colloquial
mark you [old-fashioned]
exclam.
hesaba katmak gerek ki
328
Colloquial
mark you [old-fashioned]
exclam.
bilmek gerek ki
329
Colloquial
mark you [old-fashioned]
exclam.
göz ardı etmemek gerek ki
330
Colloquial
mark you [old-fashioned]
exclam.
göz önünde bulundurmak gerek ki
331
Colloquial
on your mark
exclam.
yerlerinize/yerinize
332
Colloquial
on your mark
exclam.
yerlerinizi/yerinizi alın
333
Colloquial
on your mark
exclam.
hazır olun
334
Colloquial
on your mark
exclam.
yerlerinize/yerinize geçin
335
Colloquial
on your mark
exclam.
başlama pozisyonunuzu alın
336
Colloquial
on your mark
exclam.
başlama pozisyonuna geçin
337
Colloquial
on your mark
exclam.
başlamaya hazır olun
Idioms
338
Idioms
a black mark (against somebody)
n.
kara leke
339
Idioms
there’s a question mark (hanging) over somebody/something
n.
bir kişi/şey hakkında soru işaretinin olması
340
Idioms
a black mark (against somebody)
n.
itibarını zedeleme
341
Idioms
there’s a question mark (hanging) over somebody/something
n.
akılda şüpheler olması
342
Idioms
a black mark (against somebody)
n.
adını lekeleme
343
Idioms
a black mark (against somebody)
n.
kötü şöhret
344
Idioms
a black mark (against somebody)
n.
(birinin) adının çıkması
345
Idioms
a black mark beside (one's) name
n.
mimlenme
346
Idioms
a black mark beside (one's) name
n.
kara leke
347
Idioms
beauty mark
n.
burnun alt kenarındaki veya dudak üstündeki ben
348
Idioms
black mark beside someone's name
n.
adındaki kara leke
349
Idioms
late off the mark
n.
müdahalede geç kalma
350
Idioms
an indelible mark
n.
silinmez bir iz
351
Idioms
indelible mark
n.
silinmez iz
352
Idioms
easy mark
n.
kolayca kandırılan kimse
353
Idioms
easy mark
n.
kolayca oyuna getirilen kimse
354
Idioms
easy mark
n.
kolay lokma
355
Idioms
spot on the mark
n.
tam isabet
356
Idioms
spot on the mark
n.
tamamen doğru
357
Idioms
spot on the mark
n.
kesinlikle doğru
358
Idioms
spot on the mark
n.
harfiyen doğru
359
Idioms
spot on the mark
n.
tam olarak doğru
360
Idioms
spot on the mark
n.
nokta atışı
361
Idioms
spot on the mark
n.
mükemmel şekilde isabetli
362
Idioms
spot on the mark
n.
eksiksiz
363
Idioms
spot on the mark
n.
kusursuz
364
Idioms
a black mark
n.
kara bir leke
365
Idioms
a black mark
n.
uzun süren olumsuz etki
366
Idioms
a black mark
n.
bir hatanın gölgesi/olumsuz etkisi
367
Idioms
a black mark against (one)
n.
(birinin) üzerinde kara bir leke
368
Idioms
a black mark against (one)
n.
(birinin) itibarını zedeleyen olumsuz etki
369
Idioms
a black mark against (one)
n.
(birinin) ismini lekeleyen bir hata
370
Idioms
a black mark against someone
n.
birinin üzerinde kara bir leke
371
Idioms
a black mark against someone
n.
birinin itibarını zedeleyen olumsuz etki
372
Idioms
a black mark against someone
n.
birinin ismini lekeleyen bir hata
373
Idioms
a black mark against someone
n.
kara leke
374
Idioms
a black mark against someone
n.
itibarını zedeleme
375
Idioms
a black mark against someone
n.
adını lekeleme
376
Idioms
a black mark against someone
n.
kötü şöhret
377
Idioms
a black mark against someone
n.
birinin adının çıkması
378
Idioms
a question mark
n.
bir soru işareti
379
Idioms
a question mark
n.
kafalardaki bir soru işareti
380
Idioms
a question mark
n.
belirsizlik
381
Idioms
a question mark
n.
bilinmezlik
382
Idioms
a question mark
n.
bir şüphe
383
Idioms
a question mark
n.
tam olarak emin olmama
384
Idioms
a question mark hangs over somebody/something
n.
biri/bir şey hakkında akıllardaki şüphe
385
Idioms
a question mark hangs over somebody/something
n.
biri/bir şey hakkında soru işareti
386
Idioms
a question mark hangs over somebody/something
n.
biri/bir şey hakkında bir şüphe/kuşku
387
Idioms
a question mark hanging over somebody/something
n.
biri/bir şey hakkında akıllardaki şüphe
388
Idioms
a question mark hanging over somebody/something
n.
biri/bir şey hakkında soru işareti
389
Idioms
a question mark hanging over somebody/something
n.
biri/bir şey hakkında bir şüphe/kuşku
390
Idioms
a question mark over somebody/something
n.
biri/bir şey hakkında akıllardaki şüphe
391
Idioms
a question mark over somebody/something
n.
biri/bir şey hakkında soru işareti
392
Idioms
a question mark over somebody/something
n.
biri/bir şey hakkında bir şüphe/kuşku
393
Idioms
beauty mark
n.
güzellik beni
394
Idioms
beauty mark
n.
yüzde bulunan küçük, belirgin ve karakteristik ben
395
Idioms
black mark
n.
mimlenme
396
Idioms
black mark
n.
başarısızlık göstergesi
397
Idioms
black mark
n.
kötü şöhret
398
Idioms
black mark
n.
adının çıkması
399
Idioms
black mark
n.
olumsuz intiba
400
Idioms
black mark beside name
n.
mimlenme
401
Idioms
black mark beside name
n.
kara leke
402
Idioms
black mark beside name
n.
adındaki kara leke
403
Idioms
black mark beside one's name
n.
mimlenme
404
Idioms
black mark beside one's name
n.
kötü şöhret
405
Idioms
black mark beside one's name
n.
kara leke
406
Idioms
black mark beside one's name
n.
birinin adındaki kara leke
407
Idioms
black mark beside one's name
n.
birinin adına düşen gölge
408
Idioms
black mark beside one's name
n.
birinin adının kötüye çıkması
409
Idioms
question mark over
n.
(bir şey) hakkında soru işareti
410
Idioms
question mark over
n.
(bir şey) hakkında belirsizlik
411
Idioms
question mark over
n.
(bir şey) hakkında kuşku
412
Idioms
mark a point
v.
(bilardoda) başarılı vuruş yapmak
413
Idioms
mark time
v.
oyalanmak
414
Idioms
mark a point
v.
(krikette) iyi bir koşu yapmak
415
Idioms
mark time
v.
ertelemek
416
Idioms
mark time
v.
hiçbir yere varmamak
417
Idioms
mark time
v.
(asker) olduğu yerde ilerlemeksizin uygun adım atmak
418
Idioms
mark time
v.
geçici olarak iş durdurmak
419
Idioms
toe a mark
v.
kurala uymak
420
Idioms
toe a mark
v.
söyleneni yapmak
421
Idioms
toe a mark
v.
emirlere uymak
422
Idioms
toe a mark
v.
sorumluluğunu yerine getirmek
423
Idioms
toe the mark
v.
yarış veya maçın başlamasına hazır olduğunu göstermek için ayak veya elle başlama çizgisine dokunmak
424
Idioms
mark (one's) card
v.
tüyo vermek
425
Idioms
mark (one's) card
v.
bir konuda gizli bilgi vermek
426
Idioms
mark (one's) card
v.
bir konuyla ilgili uyarmak
427
Idioms
mark (one's) card
v.
bir konuya dikkatini çekmek
428
Idioms
mark someone's card
v.
tüyo vermek
429
Idioms
mark someone's card
v.
bir konuda gizli bilgi vermek
430
Idioms
mark someone's card
v.
bir konuyla ilgili uyarmak
431
Idioms
mark someone's card
v.
bir konuya dikkatini çekmek
432
Idioms
make one's mark
v.
adını yazdırmak
433
Idioms
fall short of the mark
v.
beklentileri karşılayamamak
434
Idioms
make one's mark
v.
başarısını kanıtlamak
435
Idioms
get off the mark
v.
bir maçta ilk sayıyı yapmak
436
Idioms
get off the mark
v.
bir maçta ilk golü atmak
437
Idioms
toe the mark
v.
bekleneni yapmak
438
Idioms
mark time
v.
bir şey yapmadan beklemek/oyalanmak
439
Idioms
mark someone for life
v.
birini hayatı boyunca unutamayacağı bir şekilde etkilemek
440
Idioms
bring up to the mark
v.
belli bir standarda getirmek
441
Idioms
leave one's mark on someone
v.
birisi üzerinde iz bırakmak
442
Idioms
fall short of the mark
v.
beklentilerin altında kalmak
443
Idioms
fall short of the mark
v.
beklentilerin altında olmak
444
Idioms
fall wide of the mark
v.
beklenilenden çok uzakta olmak/kalmak
445
Idioms
hit the mark
v.
büyük ikramiye kazanmak
446
Idioms
bring up to the mark
v.
belli bir düzeye getirmek
447
Idioms
be wide of the mark
v.
beklenilenden çok uzakta olmak/kalmak
448
Idioms
bring up to the mark
v.
doğru seviyeye getirmek
449
Idioms
leave its mark on
v.
damgasını vurmak
450
Idioms
leave one's mark on
v.
damgasını vurmak
451
Idioms
be quick off the mark
v.
hemen/derhal müdahale etmek
452
Idioms
mark down
v.
fiyat kırmak
453
Idioms
overstep the mark
v.
haddini aşmak
454
Idioms
toe the mark
v.
emirlere uymak
455
Idioms
fall wide of the mark
v.
hedeften/amaçtan çok uzakta olmak
456
Idioms
be wide of the mark
v.
hedeften/amaçtan çok uzakta olmak
457
Idioms
be wide of the mark
v.
ıskalamak
458
Idioms
overshoot the mark
v.
ileri gitmek
459
Idioms
leave its mark on something
v.
izlerini bırakmak
460
Idioms
mark the occasion
v.
kutlamak
461
Idioms
be an easy mark
v.
kolay lokma olmak
462
Idioms
leave an indelible mark
v.
silinmez bir iz bırakmak
463
Idioms
toe the mark
v.
söyleneni yapmak
464
Idioms
hit the mark
v.
turnayı gözünden vurmak
465
Idioms
make one's mark
v.
üne kavuşmak
466
Idioms
be slow off the mark
v.
(müdahale etmede) ağır kalmak
467
Idioms
hit the something mark
v.
-e seviyesine gelmek/yükselmek
468
Idioms
make one's mark
v.
ünlü olmak
469
Idioms
walk the chalk mark
v.
katı bir şekilde uymak
470
Idioms
walk the chalk mark
v.
katı bir şekilde yerine getirmek
471
Idioms
be wide of the mark
v.
hatalı olmak
472
Idioms
be wide of the mark
v.
kusurlu olmak
473
Idioms
be wide of the mark
v.
doğruluktan/gerçeklikten uzak olmak
474
Idioms
be wide of the mark
v.
yanlış olmak
475
Idioms
be wide of the mark
v.
haksız olmak
476
Idioms
be wide of the mark
v.
uzaktan yakından alakası olmamak
477
Idioms
fall wide of the mark
v.
hatalı olmak
478
Idioms
fall wide of the mark
v.
kusurlu olmak
479
Idioms
fall wide of the mark
v.
doğruluktan/gerçeklikten (çok) uzak olmak
480
Idioms
fall wide of the mark
v.
(tamamen) yanlış olmak
481
Idioms
fall wide of the mark
v.
(tamamen) haksız olmak
482
Idioms
fall wide of the mark
v.
uzaktan yakından alakası olmamak
483
Idioms
mark something with a white stone
v.
bir şeyi şanslı saymak
484
Idioms
mark something with a white stone
v.
bir şeyi mutluluk verici olarak düşünmek
485
Idioms
mark something with a white stone
v.
bir şeyi olumlu olarak düşünmek/hatırlamak
486
Idioms
mark something with a white stone
v.
bir şey aklında olumlu bir yer etmek
487
Idioms
mark something with a white stone
v.
bir şeyi olumlu tanımlamak
488
Idioms
mark something with a white stone
v.
bir şeyi şanslı olarak düşünmek/hatırlamak
489
Idioms
mark something with a white stone
v.
bir şeyi şanslı/uğurlu olarak tanımlamak
490
Idioms
mark something with a white stone
v.
bir şey hakkında hoş/güzel düşünceleri olmak
491
Idioms
mark something with a white stone
v.
bir şeyi hoş/güzel hatırlamak
492
Idioms
mark something with a white stone
v.
bir şeyi olumlu/şanslı olarak kodlamak
493
Idioms
be off the mark
v.
hatalı olmak
494
Idioms
be off the mark
v.
yanlış olmak
495
Idioms
be close to the mark
v.
hedefe neredeyse ulaşmış olmak
496
Idioms
be close to the mark
v.
hedefe yaklaşmak
497
Idioms
be close to the mark
v.
hemen hemen/neredeyse doğru olmak
498
Idioms
be close to/near the mark
v.
neredeyse/hemen hemen doğru olmak
499
Idioms
be close to/near the mark
v.
yaklaşık olarak doğru olmak
500
Idioms
be close to/near the mark
v.
hedefe neredeyse ulaşmış olmak
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of mark
×
Term Options
Correct / Suggest
French English Dictionary
Spanish English Dictionary
German English Dictionary
English Synonyms Dictionary
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy