oyuk - Turkish English Dictionary
History

oyuk



Meanings of "oyuk" in English Turkish Dictionary : 75 result(s)

Turkish English
Common Usage
oyuk hollow n.
oyuk cavity n.
General
oyuk hollowed n.
oyuk socket n.
oyuk alcove n.
oyuk hollowed out n.
oyuk gouge n.
oyuk burrow n.
oyuk dent n.
oyuk sinus n.
oyuk cavern n.
oyuk antrum n.
oyuk vein n.
oyuk excavation n.
oyuk pocket n.
oyuk bore n.
oyuk breach n.
oyuk chase n.
oyuk pit n.
oyuk fillister n.
oyuk fold n.
oyuk groove n.
oyuk hole n.
oyuk canal n.
oyuk cavitation n.
oyuk enclosure n.
oyuk recession n.
oyuk channel n.
oyuk check n.
oyuk berry [dialect] n.
oyuk holk [dialect] [uk] n.
oyuk holler n.
oyuk lisne n.
oyuk depression n.
oyuk impressure [obsolete] n.
oyuk puka [hawaii] n.
oyuk sink n.
oyuk slot n.
oyuk smeuse [obsolete] n.
oyuk concave adj.
oyuk gouged adj.
oyuk holler adj.
oyuk inflated adj.
oyuk concave [obsolete] adj.
oyuk concavous adj.
oyuk incut adj.
oyuk cored adj.
oyuk hol abrev.
Colloquial
oyuk ding n.
Technical
oyuk niche n.
oyuk cut-out n.
oyuk cutout n.
oyuk hole n.
oyuk pit n.
oyuk bore n.
oyuk cavity n.
oyuk vacuity n.
oyuk trench n.
oyuk hollow n.
oyuk spud n.
oyuk cannulate adj.
Mechanic
oyuk recess n.
Construction
oyuk crater n.
oyuk niche n.
Automotive
oyuk hollow n.
Medical
oyuk compression n.
oyuk cannulated adj.
Anatomy
oyuk crypt n.
oyuk fosse n.
oyuk fossulate adj.
Geography
oyuk dell [obsolete] n.
Geology
oyuk cave n.
Music
oyuk cutaway n.
Archaic
oyuk antre n.
oyuk delve n.

Meanings of "oyuk" with other terms in English Turkish Dictionary : 183 result(s)

Turkish English
General
yalnız bir ucu açık oyuk yer caecum n.
duvarda oyuk (heykel vb için) niche n.
oyuk olan veya oyuk sayılabilen şeylerin boşluğu domestic n.
duvarda oyuk alcove n.
heykel için özellikle duvarda bir oyuk niche n.
heykel veya benzeri için oyuk niche n.
içi oyuk şaft quill n.
(duvarda) oyuk recess n.
oyuk damlalık throat n.
yalnız bir ucu açık oyuk yer cecum n.
içi boş oyuk cavity n.
içi oyuk kütük hollow log n.
mazgallı yapıda yer alan oluk veya oyuk castellation n.
içi oyuk dekoratif bir top witch ball n.
avustralya'ya özgü bir tarafı düz diğer tarafı oyuk bumerang kiley n.
oyuk kaya mandlestone n.
duvardaki oyuk habitacle [obsolete] n.
zeminde yumuşak malzeme ile dolmuş oyuk hole n.
böceklerin tahtada açtığı oyuk gallery n.
parazit böceklerin deride açtığı oyuk gallery n.
oyuk yüzey depression n.
oyuk açan kimse rutter n.
dilli anahtarda içi oyuk kısım pipe n.
eski silahların kilidinde yer alan oyuk bölüm pan n.
yamaçta bulunan oyuk correi n.
dağ eteğinde bulunan oyuk correi n.
yerde doğal oyuk veya çukur seed n.
(dekor amaçlı) oyuk yüzey sinkage n.
oyuk açmak burrow v.
oyuk oyuk olmak pit v.
oyuk kazmak burrow v.
oyuk hale gelmek cavern out v.
(bir şeyin) yüzeyinin altında oyuk açmak mine v.
içi oyuk olmak hollow v.
oyuk açmak honeycomb v.
oyuk oyuk olmak honeycomb v.
çamurda oyuk açmak mud v.
oyuk açmak open v.
oyuk hale getirmek paddle (in) v.
yüzeyinde oyuk veya yarıklar açmak plough v.
yüzeyinde oyuk veya yarıklar açmak plow v.
içi oyuk hollowed adj.
taşıma yüzeyi oyuk (at nalı) seated adj.
çevresi oyuk fossulate adj.
oyuk bir şekilde cavernously adv.
oyuk bir biçimde hollowly adv.
oyuk biçimde concavely adv.
boşluk, oyuk anlamı veren ön ek cel- pref.
Phrasals
yarık ya da oyuk açmak tear up v.
bir şeyin içerisine oyuk açmak hollow something out v.
(bir şeyi bir şeyle) oyuk oyuk yapmak pock (something) with (something else) v.
Phrases
yüzü oyuk oyuk been bobbing for fries expr.
Colloquial
çok zayıf insanların köprücük kemikleri üzerinde oluşan oyuk saltcellar [uk] n.
Industry
oyuk platin uçla yapılan termokoter işlemi paquelin's thermocautery n.
Technical
oyuk yarık reigle n.
oyuk kanal reigle n.
alt yüzü v-biçimi oyuk takoz v-block n.
basınçlı oyuk izolatör pressurized hollow insulator n.
duvarda oyuk alcove n.
içi oyuk şaft hollow shaft n.
içi oyuk mil quill n.
içi oyuk vida hollow screw n.
oyuk dökümler hollow castings n.
oyuk iğ tahriği hollow spindle drive n.
oyuk bilyalı yatak grooved ball bearing n.
oyuk açma makinesi mitering machine n.
oyuk muylu hollow trunnion n.
oyuk kabakütük high bloom n.
oyuk katot tüpü hollow cathode tube n.
oyuk maça hollow core n.
oyuk kaynağı cavity source n.
oyuk korozyonun değerlendirilmesi evaluation of pitting corrosion n.
oyuk dingil tapası hollow axle plug n.
oyuk burgu hollow drill n.
oyuk frezesi slot cutter n.
oyuk desteği spacer strip n.
oyuk pervaz cavetto n.
oyuk kiriş hollow beam n.
oyuk çubuk hollow bar n.
oyuk açıcı groover n.
oyuk artıuç hollow anode n.
oyuk zımba socket punch n.
oyuk iğ hollow spindle n.
oyuk katod hollow cathode n.
oyuk dingil hollow axle n.
oyuk açma goughing n.
oyuk bilya hollow ball n.
oyuk koni meme metodu hollow cone nozzle method n.
oyuk matkap hollow drill n.
oyuk (lastik) tread n.
oyuk korozyonu pitting corrosion n.
oyuk kaynağı groove weld n.
oyuk uç female end n.
oyuk katot hollow cathode n.
yeniden oyuk açma (piston) regrooving n.
(metal yapımında) nesne etrafından geçen oyuk bouge n.
lambrilemeyle açılan oyuk dado n.
oyuk yüzeyinde kabartmalı tasarımı olan kıymetli bir taş cuvette n.
oyuk yüzeyinde kabartmalı tasarımı olan kıymetli bir taş curvette n.
oyuk yüzeyinde kabartmalı tasarımı olan kıymetli bir taş chevee n.
büyük metal klişe gövdesi veya stereotip/elektrikli klişe tabanında boşluk ya da oyuk bölüm core n.
oyuk stereotip klişe tertibatı core n.
ağaç keskisi kullanarak oyuk açmak gouge v.
oyuk açmak slot v.
marangoz rendesinde oyuk açmak: (kitap veya kağıt kenarlarını) makine ile düzeltmek plough v.
(marangoz rendesinde) oyuk açma işlemi yapmak plough v.
marangoz rendesinde oyuk açmak: (kitap veya kağıt kenarlarını) makine ile düzeltmek plow v.
(marangoz rendesinde) oyuk açma işlemi yapmak plow v.
Textile
oyuk yaka scope neck n.
oyuk pile hollow pleat n.
u oyuk double scope neck n.
Architecture
oyuk pervaz cavetto n.
sivri oyuk quirk n.
Construction
basınçlı oyuk cam izolatör hollow pressurized glass insulator n.
basınçsız oyuk cam izolatör hollow unpressurized glass insulator n.
basınçsız oyuk seramik izolatör hollow unpressurized ceramic insulator n.
basınçlı oyuk seramik izolatör hollow pressurized ceramic insulator n.
duvarda oyuk niche n.
duvarda oyuk alcove n.
kanalın eklüz kapaklarının arkasına yapılmış olup kapak uçlarının girdiği oyuk içeren sütun hollow quoin n.
mağara ağzına benzeyen boş oyuk grotto n.
oyuk pervaz gorge n.
oyuk taşlanmış hollow-ground adj.
Woodworking
içi oyuk kütükten yapılan kap gum [dialect] [us] n.
Automotive
kesici takımlarda talaşın dışarıya taşınarak atıldığı oyuk flute n.
oyuk ispit hollow spoke n.
oyuk dingil hollow axle n.
Medical
dudağın üstü ile burun arası oyuk philtrum n.
oyuk içi endocavity n.
Anatomy
oyuk (bedende) recess n.
vücutta yer alan doğal oyuk cavum n.
dirsek kıvrımında yer alan oyuk chelidon n.
alt çene kemiğinin ortasında yer alan küçük bir oyuk mandibular notch n.
elmacık kemerinin başlangıç kısmındaki şakak kemiğinde yer alan ve altçene kondilinin yerleştiği derin oyuk glenoid fossa n.
kürek kemiğinin başında bulunan ve kol kemiğinin başı ile bir araya gelerek omuz eklemini oluşturan oyuk glenoid fossa n.
organizmanın gövdesinde yer alan içi sıvı dolu kese veya oyuk reservoir n.
kaburgaların arasında sinir ve kan damarlarının geçtiği bir oyuk costal groove n.
Dentistry
içi oyuk dişte kullanılan dolgu plug n.
Printing
kabartma baskısı için kullanılan oyuk taş yüzey lithotype n.
abartma baskısı için kullanılan oyuk taş yüzeyde yapılan baskı lithotype n.
oyuk bloktan yapılan baskı cut n.
Statistics
oyuk şeklinde yiv glyph n.
Physics
oyuk dünya teorisi hollow earth theory n.
Chemistry
oyuk katot lambası hollow cathode lamp n.
Biology
küçük oyuk locule n.
Marine Biology
(denizkestanesine ait dış çıkıntıların çevresinde görülene benzer) sığ oyuk scrobicula n.
(denizkestanesine ait dış çıkıntıların çevresinde görülene benzer) sığ oyuk scrobicule n.
Zoology
bir hayvanın açtığı oyuk tunnel n.
vücudu sağlam ve dikenli plakalarla kaplı, geceleri oyuk kazan bir memeli armadillo n.
atın kesici dişlerinin taç yüzeyinde bulunan ve zamanla aşınması sebebiyle yaş tahmini yapılmasına imkan veren dar ve derin oyuk mark n.
derin oyuk yaratmak delve v.
Botanic
polen tanesinin dış yüzeyinde bulunan oyuk ya da boşluk lacuna n.
polen tanesinin dış yüzeyinde bulunan oyuk ya da boşluk lacune n.
orkide çiçeğinin üst kısmındaki erkek organında bulunan bir oyuk androclinium n.
orkide çiçeğinin üst kısmındaki erkek organında bulunan bir oyuk clinandrium n.
ortadan oyuk dik apotek lirella n.
oyuk marjinli (yaprak) daedalous adj.
Forestry
böceklerin kerestede açtığı oyuk pinhole n.
Fishery
balinaların yağını çıkarmak gövdelerine yapılan oyuk şeklindeki kesi scarf n.
balinaların yağını çıkarmak gövdelerine yapılan oyuk şeklindeki kesi scarph n.
balinaların yağını çıkarmak gövdelerine oyuk şeklinde kesi yapmak scarf v.
Environment
(su kanalı) toprakta açılan bir oyuk ve içinde arasından su sızabilecek taşlardan oluşan blind adj.
Geography
okyanus tabanındaki derin ve dik vadi benzeri oyuk trench n.
okyanus tabanındaki derin ve dik vadi benzeri oyuk oceanic abyss n.
okyanus tabanındaki derin ve dik vadi benzeri oyuk deep n.
altı oyuk kıyı undercut bank n.
iç oyuk georama n.
dağ, nehir, uçurum gibi yer şekillerinde görülen keskin hatlı oyuk veya viraj rincon n.
uçurumda yer alan keskin oyuk rincon [dialect] n.
Geology
billurcuklarla kaplı oyuk druse n.
organizmalarca kazılan u-şekilli oyuk diplocraterion n.
oyuk kaya amygdaloid n.
genleşen gazların volkanik kayalarda oluşturduğu oyuk lithophysa n.
(kalkerli kayaçlarda) boru şeklinde oyuk sand pipe n.
Military
19. yüzyılda kullanılan ve tabanı oyuk olan konik biçimli bir mermi miniéball n.
Hunting
filintadaki kilidin oyuk kısmı touchpan n.
filintadaki kilidin oyuk kısmı pan n.
oyuk uçlu çekirdek hollow point n.
Art
oyma işinin çentikli veya oyuk kısmı incavo n.
Music
gövdesi oyuk (gitar) hollowbody adj.
gövdesi oyuk (gitar) hollow body adj.
Reptiles
toprakta oyuk açıcı küçük memelilerle beslenen bir yılan gopher snake (pituophis melanoleucus) n.
Star Wars
oyuk dağı mount hollow n.