pro - Turkish English Dictionary
History

pro

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


Meanings of "pro" in Turkish English Dictionary : 28 result(s)

English Turkish
General
pro n. olumlu bir yan (bir meseleye ait)
pro n. taraftar
pro n. yararlı bir yan (bir meseleye ait)
pro n. profesyonel kimse
pro n. destekleyen fikir
pro n. lehte fikir
pro n. yandaş
pro n. bir meseleye ait yararlı bir yan
pro n. bir meseleye ait olumlu bir yan
pro n. taraflar
pro n. uzman
pro n. usta
pro adj. lehte
pro adj. profesyonel
pro adj. önce
pro adj. yanında
pro adj. yerine geçen
pro adj. ön
pro adj. önceki
pro adv. lehinde
pro prep. için
pro prep. zarfında
pro prep. yerinde
Law
pro adj. lehinde
Medical
pro n. pro
Slang
pro n. fahişe
pro n. orospu
British Slang
pro n. fahişe

Meanings of "pro" in English Turkish Dictionary : 2 result(s)

Turkish English
Medical
pro pro n.
pro pro- pref.

Meanings of "pro" with other terms in English Turkish Dictionary : 258 result(s)

English Turkish
General
quid pro quo n. taviz
quid pro quo n. mukabele
pro forma n. proforma fatura
quid pro quo n. karşılık (verilen bir şeye)
quid pro quo n. karşılık
pro- n. yanlısı
pro- n. taraftarı
pro and anti n. yanlılar ve karşıtlar
pro-bono work n. kamu hayrına yapılan iş
protesters chanting pro-terrorist slogans n. terör örgütü lehine slogan atan göstericiler
pro-western n. batı taraftarı/destekçisi
pro-western n. batı sempatizanı
pro-environment message n. çevre yanlısı mesaj
pro-caliphate movement n. hilafetçilik hareketi
pro-arguments n. destekleyici argümanlar
pro-argument and counter argument n. destekleyici ve eleştirel argüman
pro-argument and counter argument n. destekleyici ve karşı argüman
pro-southern n. güneyli yaşama yancısı
pro-am n. yarı profesyonel
pro/am n. yarı profesyonel
pro am n. yarı profesyonel
semi-pro n. yarı profesyonel
pro- adj. -in tarafını tutan
pro-life adj. kürtaj karşıtı
pro bono adj. karşılıksız yapılan
pro-change adj. değişim yanlısı
pro-german adj. alman yanlısı
pro-reform adj. reform yanlısı
pro-sex adj. seksi destekleyen
pro-sex adj. seks yanlısı
pro-government campaign adj. hükümet yanlısı kampanya
pro-caliphate adj. hilafetçi
pro-caliphate adj. halifeliğin sürdürülmesinden yana olan
pro-government adj. hükümet yanlısı
pro-kurdish adj. kürt yanlısı
pro rata adv. oranlı olarak
pro rata adv. mütenasiben
pro forma adv. şekle uyarak
pro rata adv. nispetle
pro temp adv. geçici olarak
pro tem adv. geçici olarak
pro and con adv. lehte ve aleyhte
per pro curationem adv. namına
pro rata adv. nispet olarak
pro forma adv. geçici olarak
pro tempore adv. geçici olarak
per pro adv. namına
pro tempore adv. iğreti
pro rata adv. uygun olarak
pro rata adv. oranla
pro tem adv. iğreti
pro and con adv. lehte ve aleyhte olarak
pro forma adv. formalite icabı
pro rata adv. oranlı (olarak)
pro- prep. yerine
pro- pref. için
pro- pref. ileri
pro- pref. vekil
pro- pref. destekçisi
pro- pref. savunucusu
pro- pref. yanlısı
p.r.n. (pro re nata) abrev. ihtiyaç oldukça
p.r.n. (pro re nata) abrev. gerekirse
p.r.n. (pro re nata) abrev. duruma göre
p.t. (pro tempore) abrev. geçici
Proverb
when the going gets weird, the weird turn pro dünya değişip garipleştiğinde önceden normal standartların dışında olanlar başarılı olma şansı yakalar
when the going gets weird, the weird turn pro dünya tuhaflaştıkça tuhaf olanlar öne çıkar
Colloquial
pro tip n. profesyonel tavsiye
pro tip n. uzman tavsiyesi
pro tip n. uzman taktiği
president pro tem n. senato başkanlığına vekaleten başkanlık eden geçici senatör
president pro tem n. geçici dönem başkanı
pro hac vice expr. bu defaya mahsus
unus pro omnibus, omnes pro uno expr. birimiz hepimiz için hepimiz birimiz için
every con has a pro expr. her şerde bir hayır vardır
Idioms
turn pro v. belirli bir spor dalında profesyonelleşmek
Speaking
I can go pro if I stick with it expr. üstüne düşersem profesyonel olabilirim
Trade/Economic
pro-poor growth n. yoksullara yönelik büyüme
ultra-pro-trade-biased growth n. aşırı ticareti artırıcı yönlü büyüme
quid pro quo n. bedel
unaudited interim pro forma transaction balance sheet n. denetlenmemiş ara proforma işlem bilançosu
pro-labor n. emekçi yanlısı
pro rota n. eşitliği sağlayarak
pro-rata share n. garame payı
pro forma balance sheet n. geçici bilanço
pro forma invoice n. geçici fatura
pro forma statement n. fiktif bilanço
quid pro quo n. karşılık
pro rata temporis n. kıst usulü
pro rata temporis n. kıst-el-yevm
pro-rata basis n. kıst usulü
pro forma account n. kesin olmayan hesap
pro rata temporis n. müddetle mütenasip
pro rata basis n. oransal esas
pro rata sharing n. orantılı paylaşım
pro rata rule n. orantılı olma kuralı
pro forma invoice n. ön fatura
pro forma balance sheet n. ön bilanço
special pro-rate agreement n. özel prorasyon anlaşması
pro forma balance sheet n. proforma bilançosu
pro forma invoice n. proforma
pro forma account n. proforma hesap
pro forma invoice n. proforma fatura
pro forma bill n. proforma senet
pro forma balance sheet n. proforma bilanço
pro forma working capital statement n. proforma işletme sermayesi ayarlaması
pro forma n. proforma
pro forma n. proforma/taslak
pro-forma invoice n. pro-forma fatura
pro forma working capital value n. proforma işletme sermayesi değeri
pro-competition policy n. rekabettten yanlısı politika
pro-trade biased growth n. ticareti artırıcı yönlü büyüme
pro forma statement n. tahmini bilanço
pro-trade production effect n. ticarete yönelik üretim etkisi
pro-trade consumption effect n. ticarete yönelik tüketim etkisi
pro forma statement n. tahmini beyan
pro-trade consumption effect n. ticareti artırıcı tüketim etkisi
pro forma balance sheet n. tahmini bilanço
pro-trade production effect n. ticareti artırıcı üretim etkisi
pro forma adj. geçici
pro forma adj. ihzari
pro-labor adj. işçi yanlısı
pro-union adj. sendika yanlısı
pro rata temporis adj. sürelerle oranlı
pro forma adv. biçimsel olarak
pro forma adv. geçici olarak
pro rata adv. oranlı olarak
pro rata adv. orantılı olarak
pro rota adv. oransal olarak
per pro prep. vekaleten imzaya yetkili olarak
pro rota expr. belirli bir oranda
pro rata expr. belirli bir oranda
pro forma expr. öngörülen
pro rata temporis expr. kısmi süreyle orantılı
pro and con expr. lehinde ve aleyhinde
pro rata basis expr. oransal esasa göre
pro forma expr. şekil bakımından
pro forma expr. tahmini olarak
per pro expr. vekaleten imza
Law
pro bono case n. adli yardım davaları
pro-junta gang n. cunta yanlısı çete
pro bono case n. finansman olanakları bulunmayan müvekkillere verilen ücretsiz avukatlık hizmeti
judge pro tem n. geçici yetkili yargıç
judge pro tem n. geçici yargıç
nunc pro tunc n. geriye dönük geçerlilik
pro and con n. lehte veya aleyhte
pro and con n. lehte ve aleyhte
pro active unit n. sokak suçlarıyla mücadele birimi
in dubio pro reo n. şüpheden sanığın faydalanması
pro bono adj. hayır amaçlı
pro se expr. kendi adına
pro se expr. kendi başına
pro se expr. kendisini temsilen
Politics
pro-peace n. barış yanlısı
pro-coup mindset n. darbeci zihniyet
pro-democracy n. demokrasi yanlısı
pro-tempore presidency n. geçici dönem başkanlığı
president pro-tempore n. geçici dönem başkanı
pro-poor spending n. fakirler için olan harcamalar
pro-migrant n. göçmen yanlısı
pro-business n. iş dünyası yanlısı
pro-bailout party n. kurtarma yanlısı parti
pro-nuclear n. nükleer yanlısı
pro-nuclear n. nükleer enerji yanlısı (kişi veya kurum)
pro-authority n. otorite yanlısı
pro-active citizenship n. pro-aktif yurttaşlık
pro-war statements n. savaş yanlısı açıklamalar
pro-war rhetoric n. savaş yanlısı açıklama/konuşma/beyanat
pro-war rhetoric n. savaşa kışkırtan konuşma
pro-russian policy n. rus yanlısı politika
pro-war rhetoric n. savaşı kışkırtan konuşma
pro-russian policy n. rusya yanlısı politika
president pro tempore n. senato başkanlığına vekaleten başkanlık eden geçici senatör
pro forma amendment n. şeklen yapılan değişiklik
puid pro quo policy n. quid pro quo politikası
pro-western policy n. batı yanlısı politika
pro-growth v. büyüme yanlısı
pro-state adj. devlet yanlısı
pro-state adj. devlet eğilimli
pro-peace adj. barıştan yana
pro-ikhwan adj. ihvan yanlısı
pro-israel adj. israil yanlısı
pro-pkk adj. pkk yanlısı
pro-shah adj. şah yanlısı
pro-turkey adj. türkiye yanlısı
pro-business adj. ticareti destekleyen
pro-business adj. ticaret yanlısı
pro-turkish adj. türk yanlısı
pro-terror adj. terör yanlısı
pro-soviet adj. (eskiden) sovyetler birliği yanlısı
Insurance
pro rata reinsurance n. bölüşmeli reasürans primlerin reasürör ve sigortacı arasında orantılı olarak paylaştırılması
pro rata n. nisbi esas
Tourism
pro-poor tourism yoksul yanlısı turizm
Media
pro-government media n. yandaş medya
pro-government media n. yandaş basın
Technical
pro fabricate v. üretmek
Computer
gravis analog pro joystick n. gravis örneksel pro oyun çubuğu
photo paper pro n. profesyonel fotoğraf kağıdı
quattro pro for windows n. windows için quattro pro
Medical
pro re nata n. gerekirse
n-terminal pro-brain natriuretic peptide n. n-terminal pro-beyin natriuretik peptid
pro die n. pro die
pro antigene n. proantijen
pro urokinase n. pro ürokinaz
pro-oestrus n. proöstrus
pro-treatment period n. tedavi sonrası dönem
pro parte adv. pro parte
pro re nata adv. ihtiyaç oldukça
pro- pref. pro
pro re nata expr. duruma göre
Biology
ami pro n. ami pro
pro-natal policy n. pro-natalist politika
Social Sciences
pro-gay n. eşcinsellerin haklarını savunan kimse
pro-feminism n. feminizm yanlısı
pro-life n. kürtaj hakkı karşıtı
pro-sex feminism n. seks-pozitif feminizm
pro-sex feminism n. seks yanlısı feminizm
pro-lifers n. yaşam hakkı savunucuları
pro-life n. (kürtaj konusunda) yaşam taraftarı
pro-social silence n. örgüt yararına sessizlik
pro-social silence n. korumacı sessizlik
pro-vaccination n. aşı destekçiliği
pro-vaccination n. aşı yanlılığı
pro-choice adj. kürtaj hakkı yanlısı
pro-choice adj. (kürtaj konusunda) tercih taraftarı
Education
pro-d day n. mesleki gelişim günü
Literature
unus pro omnibus, omnes pro uno n. alexandre dumas'ın üç silahşörler eserinin sloganı olan söz
Linguistics
pro-form n. ön biçim
pro-verb n. öneylem
pro-verb n. fiil/fiilimsi yerine geçen ifade
Sport
golf pro n. profesyonel golfçü
tennis pro n. profesyonel tenisçi
ajpw (all japan pro wrestling) n. profesyonel japon güreş kurumu/federasyonu
Football
all-pro [us] adj. yıldız oyunculardan seçilmiş
Tennis
tennis pro n. profesyonel tenisçi
Latin
pro-justitia n. adalet yanlısı
quid pro quo n. alınan şey karşılığında verilen şey
pro bono n. hayır amacıyla yapılan ücretsiz hizmet
pro tanto n. o ölçüde
quid pro quo n. verilen şey karşılığında alınan şey ya da alınan karşılığında verilen şey
quid pro quo n. verilen şey karşılığında alınan şey
pro-justitia adj. adaletten yana
quid pro quo adj. her şey karşılıklı
per pro adj. vekalet yoluyla yapılan
per pro expr. adına
taciturnitas stulto homini pro sapientia est expr. aptalın suskunluğu bilgelik sanılır
quid pro quo expr. bir şey karşılığında bir şey
quid pro quo expr. bir şey için bir şey
omne ignotum pro magnifico expr. bilinmeyen her şey mükemmel zannedilir
pro tempore expr. geçici olarak
pro tanto expr. o kadar
per pro expr. namına
in dubio pro reo expr. şüphe varsa davalının yararına karar verilir
in dubio pro reo expr. şüpheden sanık istifade eder
ora pro nobis expr. bizim için dua et
p.t. (pro tempore) abrev. geçici olarak
per pro. (per procurationem) abrev. namına
per pro. (per procurationem) abrev. adına