seam - Turkish English Dictionary
History

seam

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


Meanings of "seam" in Turkish English Dictionary : 42 result(s)

English Turkish
Common Usage
seam n. dikiş
seam n. dikiş yeri
General
seam n. kırışıklık
seam n. maden damarı
seam n. iki tahtanın yan yana birleştiği çizgi
seam n. yara izi
seam n. kırışık
seam v. tırmıklamak
seam v. dikiş gibi iz bırakmak
seam v. faça yapmak
seam v. çatlamak
seam v. ters ilmikle örmek
Technical
seam n. bağlantı yeri
seam n. çatlak (döküm)
seam n. dikiş yeri
seam n. ek yeri
seam n. ince tabaka
seam n. kaynak
seam n. katman
seam n. kömür damarı
seam n. eski bir ingiliz tahıl ölçü birimi
seam n. eski bir ingiliz cam ölçü birimi
seam v. dikmek
Textile
seam n. elbise veya kumaşın dikiş hattı ile dış kenarları arasında kalan ve genelde içe katlanan bölümü
seam n. yalancı ek yeri
seam n. tek parça kumaştan yapılıp yanlış kenarı boyunca katlanarak oluşturulan yalancı ek yeri
seam n. örgü kumaşta ters örgü sırası veya desen dikişleri ile oluşturulan yalancı ek yeri
Construction
seam n. kaynak
seam n. derz
Marine
seam n. armuz
Mining
seam n. maden damarı
Medical
seam n. damar (yüzey hatası)
Food Engineering
seam n. dikiş
Gastronomy
seam n. dikiş, dikiş yeri
Geography
seam n. damar
seam n. tabaka
seam n. yatak
Sport
seam n. (krikette) topun çevresindeki çift sıra dikiş
seam v. (kriket topu) dikişleri üzerinde sekerek yön değiştirmek
seam v. (kriket) topu dikişleri üzerinde sektirerek atmak
seam adj. (krikette) topu atan oyuncunun atış sırasında top üzerindeki dikiş çemberi kullanmasına ait
seam adj. (krikette) topu atan oyuncunun atış sırasında top üzerindeki dikiş çemberi kullanması ile ilgili

Meanings of "seam" with other terms in English Turkish Dictionary : 190 result(s)

English Turkish
General
seam allowance n. dikiş payı
seam [dialect] n. yük hayvanının dayanabileceği yük miktarı
seam [dialect] n. yük beygirine yüklemek için uygun veya standart olan ağırlık
seam [dialect] n. yük beygirinin standart yük kapasitesini belirten çeşitli birimlere verilen ad
seam [obsolete] n. makine yağı
seam [obsolete] n. gres
seam [obsolete] n. donyağı
seam [obsolete] n. iç yağı
seam [obsolete] n. domuz yağı
seam lace n. at arabalarının ek yerlerini ve kenarlarını kapatan dantel
seam together v. tutturmak
seam together v. birbirine dikmek
seam together v. dikmek
seam up v. dikmek
Phrasals
seam with v. -ile dikmek
seam (something) with (something) v. (bir şeyi bir şeyle) dikmek
seam (something) with (something) v. (bir şeyi bir şeyle) tutturmak
seam (something) with (something) v. (bir şeyle bir şeyin) etrafında bir şerit/çizgi oluşturmak
seam (something) with (something) v. (bir şeyle bir şey) boyunca bir çizgi yaratmak
seam (something) with (something) v. (bir şeyle bir şeyde) bir şerit/çizgi oluşturmak
Idioms
a rich seam of information n. bilgi damarı
a rich seam of information n. zengin bilgi kaynağı
rich seam n. zengin bir konu
rich seam n. çok yönlü bir konu
seam-squirrel n. pire
seam-squirrel n. çarşafları/kıyafetleri saran bir bit
seam-squirrels n. bitler
seam-squirrels n. pireler
in a good seam adj. finansal durumu iyi giden
Technical
inside groove seam n. alttan kenetli ek
arc seam sensing n. ark dikiş algılaması
butt seam n. alın eki
arc seam sensing n. ark dikişi algılaması
joint seam n. ağızda kaba kalıp izi
(seam) piping n. ara biye
oscillation with seam sensing n. ark dikiş algılamalı osilasyon
longitudinal seam welding machine n. boy dikiş kaynak makinesi
lapped seam n. bindirme ek
double-lock seam n. çift kıvrımlı ek
area adjacent to the weld seam of steel tubes n. çelik borularda kaynak dikişine bitişik bölge
seam welding n. dikiş kaynaklaması
pressure test on resistance seam welds n. direnç dikiş kaynaklarının basınç deneyi
standing seam n. dik kıvırma ek
seam strength n. dikiş dayanımı
straight seam pipe n. düz dikişli boru
seam and projection weld n. dikiş ve projeksiyon kaynağı
seam welding n. dikiş biçimli kaynak
seam-welded tube n. dikiş kaynaklı boru
seam weld n. dikiş kaynağı
seam welding n. dikiş kaynağı yapma
seam-welded tubes n. dikiş kaynaklı borular
blank seam n. ebüşör katlanması
flanged seam n. flanşlı ek
blank seam n. kaba kalıp izi
welded seam n. kaynaklı dikiş
ultrasonic testing of the area adjacent to the weld seam of welded steel tubes n. kaynaklı çelik tüplerin kaynak dikişine bitişik alanlarının ultrasonik muayenesi
girth seam n. kemer dikişi
welding seam n. kaynak dikişi
lock seam n. kilitli ek
blind seam n. kör dikiş
girth seam n. kuşak dikişi
coal seam n. kömür damarı
overlock seam n. overlok dikiş
rivet seam n. perçin dikişi
riveted seam n. perçinli ek
riveted seam n. perçinli bağlantı
seam of silt n. silt damarı
radiographic testing of the weld seam of submerged arc-welded steel tubes n. tozaltı-ark kaynağıyla kaynak edilmiş çelik boruların kaynak dikişinin radyografik muayenesi
plunger seam n. taşmış kalıp izi
butt seam n. uç uca ek
mash resistance seam weld n. yumuşak dirençli dikiş kaynağı
lock seam n. metal levhanın üst üste bindirilmiş kenarlarının katlanmasıyla yapılan ek yeri
seam blast n. kayalardaki çatlak ve yarıklara barut koyarak gerçekleştirilen patlama
seam set n. (metal levhalarda, deri malzemelerde) çatlakları ve dikiş yerlerini düzleştirmek için kullanılan aletler
Computer
circular weld seam n. dairesel kaynak dikişi
curved seam n. eğri dikiş
curvilinear weld seam n. eğri kaynak dikişi
weld seam length n. kaynak dikiş boyu
Mechanic
seam welding n. dikiş kaynağı
mash seam weld n. ezme dikiş kaynağı
Textile
back seam n. arka dikişi
back shoulder seam n. arka omuz dikişi
centre back seam n. arka orta dikişi
back side seam n. arka yan dikişi
waist seam n. bel dikişi
partition seam n. bölme dikişi
assembly seam n. birleştirme dikişi
puckering seam n. büzgü dikişi
gathered self-bound seam n. büzgülü self-bound dikiş
double lapped seam machine n. conta makinesi
seam slippage n. dikiş açılması
seam pocket n. cep dikişi
seam tape n. dikiş yeri bandı
seam gauge n. dikiş yeri ölçer
seam ripper n. dikiş açma makinesi
seam ripper n. dikiş sökme aleti
seam thickness n. dikiş kalınlığı
seam length n. dikiş uzunluğu
seam quality n. dikiş kalitesi
seam width n. dikiş genişliği
seam appearance n. dikiş görünüşü
seam end n. dikiş sonu
seam taping n. dikişe şerit geçirme
seam slippage n. dikiş açılması
seam edge n. dikiş kenarı
seam efficiency n. dikiş randımanı
seam pucker n. dikiş büzülmesi
seam allowance n. dikiş payı
seam strength n. ek yeri mukavemeti
maximum force to seam rupture n. en büyük dikiş kopma kuvveti
flat fell seam n. flat-fell dikiş yeri
french seam n. fransız dikişi
breast seam n. göğüs dikişi
faulty seam n. hatalı dikiş
two thread abutted seam sewing machine n. iki iplik top başı overlook makinesi
inside leg seam n. iç paça dikişi
curved seam n. kavisli dikiş yeri
waistband seam n. kemer dikişi
seam margin n. kenar dikişi
arched seam n. kavisli dikiş
armhole seam n. kol evi dikişi
sleeve seam n. kol dikişi
flat fell seam n. kollu kot
seam tensile properties of fabrics n. kumaşların dikiş gerilme özellikleri
flat fell seam n. kollu kot dikişi
facing seam n. mostra
facing seam n. mostra dikişi
shoulder seam n. omuz dikişi
overlock seam n. overlok dikiş
princess seam n. prenses dikişi
dart seam n. pens dikişi
allowance (seam) n. paylerans (dikiş)
allowance seam n. paylerans dikiş
facing seam n. pervaz dikişi
raglan seam n. reglan dikiş
empire seam n. robalı dikiş
seam roll n. sırt tahtası
self-bound seam n. self-bound dikiş
fancy seam n. süs dikişi
mock french seam n. taklit fransız dikişi
reinforcing seam n. takviye dikiş
one thread abutted seam sewing machine n. tek iplik top başı overlok makinesi
one thread abutted seam sewing machine n. tek iplik top başı overlook makinesi
top sleeve seam n. üst kol dikişi
lapped seam n. üst üste bindirilmiş dikiş yeri
side seam n. yan dikiş
bulk seam n. yığma dikiş
zigzag seam n. zigzag dikiş
felled seam n. kumaş birleştirme dikişi
felled seam n. punto dikişi
felled seam n. teyel dikiş
seam presser n. kırışıklıkları gidermek için kullanılan terzi ütüsü
seam-free adj. dikişsiz
Construction
longitudinal seam n. boyuna ek
face seam n. cephe eki
caulked seam n. kalafatlı ek
grooved seam n. kenetli ek
clay seam n. kil damarı
standing seam roof n. kenet çatı
Automotive
dorsal seam n. sırt çizgisi
arc seam weld n. ark dikiş kaynağı
seam sealing n. birleşme yeri yalıtımı
seam weld n. dikiş kaynağı
seam screw n. dikiş vidası
resistance seam welding n. direnç dikiş kaynağı
resistance mash seam welding n. dirençli ezme dikiş kaynağı
french seam n. fransız dikişi
mash seam weld n. ezme dikiş kaynağı
body seam n. kaporta dikişi
valve weld seam n. supap kaynak dikişi
inflation control seam n. şişme kontrol yeri
Aeronautic
block seam n. blok dikişi
cross seam n. çapraz dikiş
double w seam n. çift w dikişi
diagonal seam n. diyagonal dikiş çapraz dikiş
french-fell seam n. fransız dikişi
Marine
monk's seam n. normalde yalnızca iki sıra dikişle birleştirilen iki yelken bezinin birleştiği yerde yapılan ekstra orta dikiş
monk seam n. normalde yalnızca iki sıra dikişle birleştirilen iki yelken bezinin birleştiği yerde yapılan ekstra orta dikiş
parcel a seam v. katranlı yelken bezi ile örtmek
Mining
seam drilling n. delik açma (yer altı madeninde}
seam thickness n. damar kalınlığı
flat seam n. düz damar
coal seam n. kömür damarı
flat seam n. tek kenetli ek
Medical
surgical seam n. cerrahi dikiş
Food Engineering
double seam n. kenet
Agriculture
seam presser n. saban izlerini gidermek için kullanılan ağır silindir
Tobacco
seam adhesion v. ütülemek
Geology
coal seam n. kömür seviyesi
Sport
seam bowler n. (krikette) topu dikişleri üzerinde sektirerek yön değiştirmesini sağlayan hızlı atıcı