skinny - Turkish English Dictionary
History

skinny

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


Meanings of "skinny" in Turkish English Dictionary : 46 result(s)

English Turkish
Common Usage
skinny adj. sıska
skinny adj. cılız
General
skinny n. canlı cenaze
skinny n. haber
skinny n. mahrem dedikodu
skinny n. gıybet
skinny n. çıplaklık
skinny adj. derimsi
skinny adj. kürdan gibi
skinny adj. çırpı gibi
skinny adj. püf desen uçacak
skinny adj. kuru
skinny adj. eli sıkı
skinny adj. kemik torbası
skinny adj. iskelet gibi
skinny adj. çöp gibi
skinny adj. bir deri bir kemik
skinny adj. tazı gibi
skinny adj. değnek gibi
skinny adj. çok zayıf
skinny adj. cimri
skinny adj. kemikleri sayılan
skinny adj. deriye ait
skinny adj. deri gibi
skinny adj. deri özellikli
skinny adj. zarımsı
skinny adj. zar yapılı
skinny adj. yetersiz
skinny adj. niteliksiz
skinny adj. az
skinny adj. kalitesiz
skinny adj. minimal
skinny adj. asgari
skinny adj. normalden az
skinny adj. pinti
skinny adj. çıplak
skinny adj. sade
skinny adj. anadan üryan
Colloquial
skinny adj. (gıda/içki) az yağlı
Textile
skinny adj. (kıyafet) daracık
skinny adj. (kıyafet) dapdar
skinny adj. (kıyafet) vücudu tamamen saran
Food Engineering
skinny adj. yağsız süt ile yapılan
skinny adj. yağsız sütten yapılan
Slang
skinny n. bakımsız tarzan
skinny n. içeriden sızdırılan gizli bilgi

Meanings of "skinny" with other terms in English Turkish Dictionary : 39 result(s)

English Turkish
General
skinny person n. çiroz
skinny-dipping n. çıplak yüzme
a skinny kid n. cılız bir çocuk
skinny-dip n. çıplak dalış
skinny-dip n. çıplak yüzme
skinny-dipper n. çıplak yüzücü
skinny-dipper n. çıplak dalan kimse
be skinny v. kemikleri sayılmak
skinny-dip v. çıplak yüzmek
tall and skinny adj. kikirik
swarthy and skinny adj. karga gibi
too skinny adj. (gereğinden fazla) fazla zayıf
Phrases
the skinny [usa] n. işin aslı
the skinny [usa] n. gizli gerçek
Colloquial
give the skinny on v. bildirmek
give the skinny on v. haber vermek
a little skinny expr. biraz sıska
Idioms
as skinny as a beanpole expr. bir deri bir kemik
skinny as a beanpole expr. bir deri bir kemik
as skinny as a beanpole expr. çok zayıf
skinny as a beanpole expr. çok zayıf
skinny as a beanpole expr. kemik torbası gibi
as skinny as a beanpole expr. kemik torbası gibi
Speaking
look how skinny you are expr. ne kadar da zayıflamışsın böyle
Textile
skinny fit n. dar kesim
skinny jeans n. dar kesim kot
skinny leg n. dar paça
Slang
the skinny n. içeriden alınan bilgi
the skinny n. bir şeyin iç yüzü
skinny-ass n. kuru göt
skinny-ass n. kuru götlü
the (hot) skinny n. gerçek bilgi
the (hot) skinny n. kesin bilgi
the (hot) skinny n. en doğru bilgi
the (hot) skinny n. tam bilgi
the (hot) skinny n. doğru dürüst bilgi
(hot) skinny n. içeriden alınan bilgi
(hot) skinny n. içeriden sızan haber
British Slang
what's the skinny? expr. ne var ne yok?