snap - Turkish English Dictionary
History

snap

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


Meanings of "snap" in Turkish English Dictionary : 200 result(s)

English Turkish
General
snap n. kapma
snap n. zencefilli bisküvi
snap n. kolay iş
snap n. sürpriz
snap n. çat sesi
snap n. çıt
snap n. şipşak fotoğraf
snap n. şipşak resim
snap n. ısırmaya çalışma (köpek)
snap n. şak
snap n. çıtırdama
snap n. çıtçıt
snap n. anlık şey
snap n. çok kolay iş
snap n. gayret
snap n. çarpma sesi
snap n. enerji
snap n. ani şey
snap n. parmak şıklatma
snap n. ağzıyla kapmaya çalışma
snap n. şak sesi
snap n. kuvvet
snap n. gevrek bir bisküvi
snap n. ısırma
snap n. kopma
snap n. kopça
snap n. fermejüp
snap n. çıtırtı
snap n. az miktar
snap n. ufak miktar
snap n. parça
snap n. zerre
snap n. aniden kapma
snap n. birden yakalama
snap n. aniden kavrama
snap n. bir şeye birden tutunma
snap n. ani hareket
snap n. ani parçalanma
snap n. ani yırtılma
snap n. ani ayrılma
snap n. sert konuşma
snap n. tersleme
snap n. ağza laf tıkama
snap n. delikanlı
snap n. dost
snap n. genç adam
snap n. ahbap
snap n. aniden bastıran soğuk
snap n. şipşak fotoğraf
snap n. cam kaldırma kıskacı
snap n. aslanağzı
snap n. atiklik
snap n. çeviklik
snap n. dinçlik
snap n. enerji
snap n. akıllılık
snap n. uyanıklık
snap n. zekilik
snap n. keskin zekalılık
snap n. sivri dillilik
snap n. aniden serbest bırakma
snap n. birden salma
snap n. kısa süre
snap n. kısa zaman aralığı
snap n. kısa sürede tamamlanması gereken görev
snap n. fazla zaman almayan görev
snap n. çekiç
snap n. yapışkanlı etiket
snap v. parlamak (göz)
snap v. pat diye söylemek
snap v. çıtırdamak
snap v. şıklatmak
snap v. koparmak
snap v. şaklatmak (kırbacı)
snap v. ısırmak
snap v. kapmak
snap v. kırılmak
snap v. kütürdetmek
snap v. terslemek
snap v. şap diye ses çıkarmak (sert bir rüzgarda dalgalanan bayrak gibi)
snap v. şaklatmak
snap v. çarparak kapamak
snap v. çatırdamak
snap v. çat diye kapanmak
snap v. şaklamak
snap v. çıkışmak
snap v. ısırmaya çalışmak
snap v. havada kapmak
snap v. patlamak
snap v. şipşak fotoğraf çekmek
snap v. şakırdatmak (parmaklarını)
snap v. kızgın bir şekilde söylemek
snap v. ters bir şekilde söylemek
snap v. parlamak (öfke ile)
snap v. kıpırdamak
snap v. aniden hareket etmek
snap v. boşalmak
snap v. rahatlamak
snap v. stresini boşaltmak
snap v. birden kapmak
snap v. birden almak
snap v. çalmak
snap v. yürütmek
snap v. hacılamak
snap v. cebe indirmek
snap v. kendine ayırmak
snap v. kendi kullanımına almak
snap v. terslemek
snap v. lafı ağzına tıkmak
snap v. (konuşmayı) bölmek
snap v. sertçe yanıtlamak
snap v. ikiye ayırmak
snap v. kısaltmak
snap v. yarmak
snap v. aniden belirli bir şekle getirmek
snap v. aniden şeklini değiştirmek
snap v. birdenbire yönünü değiştirmek
snap v. hafifçe vurmak
snap v. hafif darbe uygulamak
snap v. vurarak harekete geçirmek
snap v. doğaçlama yapmak
snap v. anlık sergilemek
snap v. hazırlıksız yakalanmak
snap v. (kurşunu) gelişigüzel atmak
snap v. (hattı) çırpı ipiyle kaydırmak
snap v. (gözler) parıldamak
snap v. (gözler) ışıldamak
snap v. şipşak fotoğrafını çekmek
snap adj. ani
snap adj. aniden yapılan
snap adj. kolay
snap adj. beklenmedik
snap adj. çat çat eden
snap adj. anlık
snap adj. hızlı
snap adj. acele
snap adj. ivedi
snap adj. oldu bittiye gelen
snap adj. apar topar
snap adj. birleşen
snap adj. bir araya gelen
snap adj. birbirine geçen
snap adj. bağlanan
snap adv. şipşak
snap adv. çat diye
snap interj. haydaa
snap interj. tüh
snap interj. iki şeyin benzerliğine dikkat çekmek için kullanılan bir ünleme
Colloquial
snap n. çocuk oyuncağı
snap n. kek iş
snap n. tereyağından kıl çeker gibi elde edilen şey
snap n. çantada keklik
snap n. çok basit
snap n. lüp
snap n. şipşak fotoğraf
snap v. delirmek
snap v. çıldırmak
Idioms
snap v. delirmek
snap v. dellenmek
snap v. çıldırmak
snap v. cozutmak
snap v. tozutmak
snap v. balatayı sıyırmak
snap v. kafayı yemek/çizmek
snap v. aklını yitirmek/kaçırmak
snap v. fıttırmak
Technical
snap n. çıt sesi
snap n. snap çıt çıt el presi
snap n. snap çıt çıt basma aleti
snap n. yuvarlak çekiç balığı
snap v. kopmak
snap v. kırmak
snap v. çıtlamak
snap v. şapırdamak
snap v. tıkırdamak
snap v. birleşmek
Computer
snap v. (ikonu, pencereyi) hızlıca kaydırmak
snap expr. yasla
snap expr. uydur
Telecom
snap v. (taramak için) dijital cihaz kullanmak
Botanic
snap n. soyulmuş meyve
snap n. olgunlaşmış pamuk çiçeği
snap n. taze fasulye
Agriculture
snap v. (mısır, pamuk) saplarını kırarak hasat etmek
Military
snap v. (silah) ateş almamak
snap v. (silah) patlamamak
snap v. (silah) şiddetli ses çıkarmak
snap v. (tabanca) tetiği çekerek boşaltmak
Sport
snap n. (amerikan futbolunda) topu oyun çizgisinin gerisinden atarak oyun başlatma
snap v. (amerikan futbolunda topu) oyun çizgisinin gerisinden oyuna sokmak
Football
snap n. futbol topunu bacak arasından gönderme
snap n. (kanada futbolu) pivot pozisyonu
snap v. (futbol topunu) elle hızlıca oyuna sokmak
Card
snap n. snap kart oyunu
snap interj. snap kart oyunu esnasında söylenen sözcük
Music
snap n. noktalı notanın daha kısa notayı takip ettiği bir ritim tekniği
Archaic
snap n. para kazanma yöntemi
snap n. para getirecek yol
Slang
snap n. çocuk oyuncağı
snap n. çok kolay iş

Meanings of "snap" with other terms in English Turkish Dictionary : 398 result(s)

English Turkish
Common Usage
snap at v. çemkirmek
General
cold snap n. aniden gelen soğuk hava
snap decision n. ani karar
cold snap n. ani soğuk
cold snap n. havanın aniden soğuması
snap decision n. çabuk karar
snap shot n. şipşak
snap judgment n. anlık karar/hüküm
snap decision n. anlık karar
snap blade knife n. falçata
snap beans n. taze fasulye
snap off knife n. maket bıçağı
snap off knife n. falçata
snap [obsolete] n. kar payı
snap [obsolete] n. kazanç payı
snap [dialect] n. ayak üstü atıştırmalık
snap [dialect] n. çabucak yenen yemek
snap [dialect] n. madencinin öğlen yemeği
snap line n. çırpı ipi
snap-brim n. esnek kenarlı bir şapka modeli
snip snap n. sapan
snip snap n. mancınık
snip-snap n. kırpıntı
snip-snap n. makas kesikleri
snip-snap n. hazır cevap
snip-snap n. yerinde verilen cevap
snap out of something v. üzülmemek için kendini zorlamak
snap up v. kapmak
snap up v. hemen satın almak
snap at v. ağzıyla kapmaya çalışmak
snap up v. yakalamak
have a snap v. kestirmek
snap at v. terslemek
snap up v. havada kapmak
snap off v. kırmak
snap up v. hemen kabul etmek
snap at v. ısırmaya çalışmak (köpek)
snap up v. kapışmak
snap out v. pat diye söylemek
snap off v. koparmak
snap into the slot v. yuvasına oturtmak
snap one's fingers at v. hiçe saymak
snap finger at someone v. birine parmak şıklatmak
snap shut v. aniden kapamak
make a snap decision v. anlık bir karar vermek
hold a snap election v. erken seçime gitmek
hold a snap election v. erken seçim yapmak
snap on v. kolayca takılıp çıkarılmak
snap (one's) fingers v. parmağını şaklatmak
snap (one's) fingers v. parmağını şıklatmak
snap (one's) fingers v. parmak şıklatmak
snap one's fingers v. parmaklarını şaklatmak
snap at v. çemkirmek
snap up v. aniden bölmek
snap up v. birden kesmek
snap up v. aniden araya girmek
snap up v. müdahale etmek
snip-snap v. kibirlenmek
snip-snap v. kurumlanmak
snip-snap v. makas sesi çıkarmak
snap-in adj. kolayca takılan
snap-in adj. kolayca oturtulan
snap-in adj. yerine takılan
snap-in adj. kolayca bağlanan
snap-in adj. birleştirilen
snap-on adj. takıp çıkartılan
snap-on adj. geçmeli
snap-on adj. yerine oturtulan
snap-on adj. yerine takılan
snap-on adj. çıtçıtlı
snap-on adj. çıtçıtlarla takılan
snip-snap adj. kurumlu
snip-snap adj. kibirli
snip-snap adj. sivri dilli
snip-snap adj. iğneleyici
in a snap adv. çabucak
in a snap adv. hemen
in a snap adv. hemencecik
snip-snap adv. kurumlanarak
snip-snap adv. kibirli bir şekilde
snip-snap adv. kırparak
snip-snap adv. makasla keserek
snip-snap adv. makas ile parçalayarak
oh snap interj. hayda!
oh snap interj. allah allah!
snap [uk] [australia/new zealand] interj. iki kişinin aynı anda söylediği şeyden sonra ifade edilen bir ünleme
Phrasals
snap off v. aniden ısırıp koparmak
snap into (something) v. hemen (bir pozisyona, duruma) geçmek
snap into (something) v. anında (bir moda) girmek
snap into (something) v. hızlıca (bir vaziyete) geçmek
snap into (something) v. anında (bir vaziyet) almak
snap into (something) v. (bir şeye) tam oturtmak
snap into (something) v. (bir şeye) cuk diye oturtmak
snap into (something) v. (bir şeye) cuk oturtmak
snap into (something) v. (bir şeye) şıp diye oturtmak/takmak
snap into (something) v. hemen (bir pozisyona, duruma) geçirmek
snap into (something) v. anında (bir moda) girmesini sağlamak
snap into (something) v. hızlıca (bir vaziyete) geçirmek
snap into (something) v. anında (bir vaziyet) aldırmak
snap something into something v. bir şeyi bir şeye tam oturtmak
snap something into something v. bir şeyi bir şeye cuk diye oturtmak
snap something into something v. bir şeyi bir şeye cuk oturtmak
snap something into something v. bir şeyi bir şeye şıp diye oturtmak
snap something in v. bir şeyi bir şeye tam oturtmak
snap something in v. bir şeyi bir şeye cuk diye oturtmak
snap something in v. bir şeyi bir şeye cuk oturtmak
snap something in v. bir şeyi bir şeye şıp diye oturtmak
snap into something v. bir şeye tam oturmak
snap into something v. bir şeye cuk diye oturmak
snap into something v. bir şeye cuk oturmak
snap into something v. bir şeye şıp diye oturmak
snap into something v. cuk diye yuvaya girmek/oturmak
snap off v. kolayca çıkmak
snap off v. kolayca yerinden sökülmek
snap off v. pıt/çıt diye çıkmak
snap off v. pıt/çıt diye yerinden sökülmek
snap off v. çıt diye kırılmak
snap off v. kolayca kırılmak
snap off v. kırılıvermek
snap off v. çıt diye kırmak
snap off v. kırıvermek
snap off v. çıkarıvermek
snap off v. yerinden söküvermek
snap off v. pıt/çıt diye çıkarmak
snap off v. pıt/çıt diye yerinden sökmek
snap off v. elektronik bir aleti kapatmak
snap off v. televizyonu, radyoyu, telsizi kapatmak
snap off v. kapatmak
snap on v. şıp diye takılmak
snap on v. şıp diye takılıp çıkarılmak
snap on v. kolayca takılmak
snap on v. kolayca takılıp çıkarılmak
snap on v. şıp diye oturtmak/takmak
snap on v. yerine oturtmak
snap on v. cuk diye oturtmak
snap on v. elektronik bir aleti açmak
snap on v. televizyonu, radyoyu, telsizi açmak
snap on v. açmak
snap onto (something) v. tık diye takılmak
snap onto (something) v. kolay takılıp çıkarılmak
snap onto (something) v. tık diye oturtmak/takmak
snap onto (something) v. yerine oturtmak
snap onto (something) v. cuk diye oturtmak
snap (one) out of (something) v. (birini) bir duygu durumundan çıkarmak/kurtarmak
snap (one) out of (something) v. (birinin bir şeyini) geçirmek
snap something out of something v. bir şeyi bir şeyden pat diye çıkarmak
snap somethingout v. bir şeyi bir şeyden pat diye çıkarmak
snap out of something v. bir şeyden aniden kurtulmak
snap out of something v. bir durumdan aniden çıkmak/kurtulmak
snap out of something v. bir durumdan bir anda çıkmak
snap out of something v. bir şeyden hemen iyileşmek
snap out of v. aniden/bir anda kurtulmak
snap out of v. bir anda/aniden çıkmak
snap out of v. hemen iyileşmek
snap out of something v. bir şeyden iyileşmek
snap out of something v. bir şeyi atlatmak
snap in v. şıp diye oturmak
snap in v. çıt diye yerini bulmak
snap in v. tam oturmak
snap in v. şıp diye oturtmak
snap in v. çıt diye yerine sokmak
snap in v. tam oturtmak
snap something up v. bir şeyin hepsini/tamamını satın almak
snap something up v. bir şey satın alıp tüketmek/bitirmek
snap something up v. bir şeyi kapış kapış almak/kapışmak
snap something up v. bir şeyi havada kapmak
snap to v. dikkat kesilmek
snap to v. dikkat etmek
snap to v. uymaya başlamak
snap to v. uygunluk sağlamak
snap back v. çabucak iyileşmek
snap back v. hemencecik ayağa kalkmak
snap back v. çabucak sağlığına kavuşmak
Phrases
with a snap expr. çat diye
Colloquial
be a snap [us] v. şıp diye olmak
be a snap [us] v. hemencecik olmak
be a snap [us] v. kolay bir iş olmak
snap somebody out of it v. birini depresyondan/mutsuzluktan kurtarmak
snap somebody out of it v. birini depresyondan/mutsuzluktan çıkarmak
snap to it! expr. acele et!
snap it up! expr. acele et!
snap to it! expr. çabuk ol!
snap it up! expr. çabuk ol!
snap it up! expr. elini çabuk tut!
oh snap! expr. hadi ordan!
snap to it! expr. elini çabuk tut!
oh snap! expr. hadi/yok ya!
oh snap! expr. hay allah!
snap! expr. pişti!
oh snap! expr. tüh!
snap out of it expr. şu durumdan çık
snap out of it expr. kötü/mutsuz halinden çık
snap out of it expr. çık şu kafadan
Idioms
a cold snap n. aniden gelen soğuk hava
a cold snap n. ani soğuk
snap course n. çerez ders
snap course n. geçmesi kolay ders
snap course n. çocuk oyuncağı ders
snap course n. çok kolay ders
snap course n. kolay ve çaba gerektirmeyen üniversite dersi
snap someone's head off v. birine bağırmak
snap someone's head off v. birinin yüzüne bağırmak
snap someone's head off v. birini bozmak
snap someone's head off v. bağırıp çağırmak
snap into place like a clockwork v. cuk diye oturmak
snap one's fingers at v. dikkate almamak
snap to attention v. dikkat kesilmek
snap to attention v. hazırola geçmek
snap one's fingers at v. hor görmek
snap one's fingers at v. hiçe saymak
snap someone's head off v. paylamak
snap someone's head off v. yüzüne bağırmak
snap into it v. (bir işe vb) kendini vermek
snap (one's) fingers v. (birine) göre yaşamak
snap (one's) fingers v. (birinin) kararlarına göre yaşamak
snap (one's) fingers v. (biri) ne derse/yaparsa onu takip etmek
snap (one's) fingers v. (birinin) parmağında oynatmasına izin vermek
snap (one's) fingers at (someone or something) v. nanik yapmak
snap somebody's head off v. birine bağırıp çağırarak karşılık vermek
snap somebody's head off v. birini bozmak
snap somebody's head off v. birinin yüzüne bağırmak
snap somebody's head off v. birini paylamak
snap somebody's head off v. birini terslemek
snap somebody's head off v. birine ters bir cevap/karşılık vermek
snap somebody's head off v. birine çıkışmak
snap somebody's head off v. birine bağırıp çağırarak karşılık vermek
snap somebody's head off v. birini bozmak
snap somebody's head off v. birinin yüzüne bağırmak
snap somebody's head off v. birini paylamak
snap somebody's head off v. birini terslemek
snap somebody's head off v. birine ters cevap/karşılık vermek
snap somebody's head off v. birine çıkışmak
snap head off v. bağırıp çağırmak
snap head off v. paylamak
snap head off v. yüzüne bağırmak
snap head off v. terslemek
snap head off v. çıkışmak
snap head off v. bozmak
snap your fingers v. parmak şıklatmak
snap your fingers v. parmağını şıklatmak
snap your fingers v. dikkate almamak
snap your fingers v. hiçe saymak
snap your fingers v. umursamamak
snap off one's head v. sertçe konuşmak
snap off one's head v. tersleyerek konuşmak
snap off one's head v. kabaca konuşmak
snap off one's head v. saygısızca konuşmak
snap off one's nose v. sertçe konuşmak
snap off one's nose v. tersleyerek konuşmak
snap off one's nose v. kabaca konuşmak
snap off one's nose v. saygısızca konuşmak
snap at someone's heels v. yetişmek (rekabet/mücadele)
snap into place like a clockwork expr. cuk oturdu
not a snap expr. hiç
not a snap expr. katiyen
Speaking
it's a snap expr. çantada keklik
it's a snap expr. çocuk işi
it's a snap expr. çok kolay
it's a snap expr. çocuk oyuncağı
snap out of it expr. kendine gel
snap out of it expr. toparla kendini
Trade/Economic
snap judgment n. gıyabi karar
Law
snap judgment n. gıyap kararı
Politics
snap election n. erken seçim
snap (supplemental nutrition assistance program) n. ek beslenme yardımı programı
Technical
snap-action mechanism n. ani hareket mekanizması
snap action n. ani hareket mekanizması
snap cap n. basma kafa
flat snap gauge n. düz çatal mastar
snap switch n. döner düğme
snap through buckling n. flambaj yoluyla ayrılma
snap flask n. geçme derece
snap-action control n. hızlı kapama kontrolü
snap hook n. kanca
snap blister n. kılıf ambalaj
snap-on coupling n. kolay bağlantı
snap clutch n. mandallı kavrama
snap flask n. menteşeli derece
snap flask n. parçalı derece
rivet snap n. perçin baskısı
snap temper n. peşleme meneviş
rivet snap n. perçin baskı
snap switch n. rotatif anahtar
snap ring pliers n. segman pensesi
snap generator n. snap üreteci
snap roll n. seri tono
snap gauge n. sürgülü mastar
snap clutch n. sustalı kavrama
snap ring n. tutucu halka
snap ring n. tespit segmanı
double snap gauge n. uçları yassı gösterge
snap hook n. yaylı kanca
snap lock n. yaylı anahtar
snap switch n. yaylı anahtar
snap lock n. yaylı kilit
snap ring groove n. yay segman yuvası
snap ring n. yaylı segman
wins manager snap-in wizard n. wıns yöneticisi eklenti sihirbazı
snap ring n. emniyet segmanı
snap tool n. snap çıt çıt el presi
snap tool n. snap çıt çıt basma aleti
snap-in v. araya girmek
snap-on lid v. geçmeli kapak
snap fit adj. esneyerek kilitlenen
snap-fit adj. esneyerek kilitlenen
snap-fit adj. kavrayarak yerleşen/takılan
Computer
snap-in gallery n. ek bileşen galerisi
help on snap-in n. ek bileşenle ilgili yardım
snap-in n. ek bileşen
snap shot button n. fotoğraf çekme butonu
igmp snap-in n. igmp eklentisi
snmp snap-in n. snmp ek bileşeni
snap point n. kenetleme noktası
snap (subnetwork access protocol) n. alt ağ erişim protokolü
snap (scalable network application package) n. ölçeklenebilir ağ uygulama paketi
snap (symbolic network analysis program) n. sembolik ağ analiz programı
snap to expr. düğmeye git
remove snap-in expr. eklenti kaldır
snap to grid expr. kılavuza uydur
objects snap to grid expr. nesneler kılavuz çizgilerinde
snap to grid expr. kılavuza ayarla
snap to grid expr. kılavuzlara daya
snap to expr. sığdırılacak yer
snap to shape expr. şekle uydur
snap to default expr. varsayılan düğmeye git
Informatics
snap-in n. yardımcı program takısı
Electric
miniature snap-on coaxial connector series smb n. itip çekmeli minyatür smb serisi koaksiyel konektör
Mechanic
snap gage n. çeneli mastar
caliper snap gauge n. uçları düz olan sabit kalibreli ölçü aleti
snap ring n. yaylı tutturma bileziği
snap riveting n. yuvarlak başlı perçinleme
Textile
body with snap crotch n. alttan çıtçıtlı body
snap fastener n. çıt çıt
snap fastener n. çıtçıt
snap fasteners n. çıt çıt
snap ring n. sekman
snap brim n. kaldırılıp indirilebilen şapka kenarı
snap brim n. esnek şapka kenarı
snap brim n. fedora şapka
snap brim n. keçeden yapılan esnek kenarlı erkek şapkası
snap-brim hat n. fedora şapka
snap-brim hat n. keçeden yapılan esnek kenarlı erkek şapkası
Automotive
snap switch n. aç kapa anahtar
snap fastener n. çıtçıt
snap ring n. emniyet segmanı
snap-splice connector n. geçmeli konnektör
snap ring n. gergi rondelası
fire brigade snap hook n. itfaiyeci karabina kancası
snap blade n. maket bıçağı
snap ring n. segman
spiral snap ring n. spiral segman
snap-in adj. bastırılarak oturtulan
Food Engineering
snap freezing n. sıvıya daldırarak dondurma
Gastronomy
brandy snap n. silindir şeklinde tatlı bir bisküvi
brandy snap n. konyakla tatlandırılmış zencefilli bisküvi
ginger snap n. zencefilli çörek
Statistics
snap reading method n. atlamalı okuma yöntemi
Marine Biology
snap swivel n. fırdöndü
Botanic
snap bean n. taze fasulye
snap bean n. fasulye bitkisi
snap pea n. tatlı bir bezelye türü
snap pea n. yenebilir tatlı bezelye
sugar snap pea n. yenebilir tatlı bezelye
snap pea n. yenebilir tatlı bezelye
sugar snap pea n. yuvarlak taneli yenebilir bir bezelye çeşidi
sugar snap pea n. gevrek yeşil bezelye
sugar snap peas n. sultani bezelyeye benzer bir bezelye
Forestry
snap willow n. gevrek söğüt
Fishery
snap hook n. balıkçılık klipsi
snap hook n. balık klipsi
Meteorology
cold snap n. soğuk hava dalgası
cold snap n. soğuk dönem
Military
snap roll n. hızlı tono
snap report n. ön rapor
half snap roll n. seri yarım tono
Hunting
snap shooting n. ani atış
snap cap n. boşa tetik düşürürken silahı koruyacak şekilde yapılmış özel fişek
snap shot n. nişan alınmadan yapılan gelişigüzel atış
Sport
snap pass n. bilek pası
snap down n. çift dalma
snap ring n. (dağcılıkta) karabina kanca
snap shot n. ani gol
snap shot n. beklenmedik gol
snap shot n. beklenmedik atış
snap shot n. (hokeyde) bir tür bilek vuruşu
snap shot n. hokey sopasının hızlı hızlı ilerletilmesi ile yapılan vuruş
snap (up) v. (krikette vurucuyu) sertçe yakalamak
Football
snap back v. geri pas atmak
Music
scotch snap n. kısa vuruşlu bir notayı uzun vuruşlu bir notanın takip ettiği ritim
Entomology
snap beetle n. takla böceği
snap bug n. takla böceği
Slang
snap one's cookies v. kusmak
snap cookies v. kusmak
pmoys (put me on your snap(chat)) expr. beni snap(chat)'inde paylaşır mısın
pmoys (put me on your snap(chat)) expr. beni snap(chat)'ine koyar mısın
pmoys (put me on your snap(chat)) expr. beni snap(chat)'inde paylaşsana
pmoys (put me on your snap(chat)) expr. beni hikayende paylaşsana
pmoys (put me on your snap(chat)) expr. beni snap(chat)'ine koysana