Turkish - English
Turkish - English
German - English
French - English
Spanish - English
English Synonyms
Synonyms
About Us
Tools
Resources
Contact
Login / Register
Turn off the lights
Türkçe
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Synonyms
Tools
About Us
Resources
Contact
Login / Register
EN-TR
Turkish - English
German - English
Spanish - English
French - English
English Synonyms
Turkish - English
French - English
Spanish - English
German - English
History
solid
Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau
Meanings of
"solid"
in Turkish English Dictionary : 185 result(s)
Category
English
Turkish
Common Usage
1
Common Usage
solid
adj.
sağlam
2
Common Usage
solid
adj.
yekpare
3
Common Usage
solid
adj.
sert
4
Common Usage
solid
adj.
katı
5
Common Usage
solid
adj.
katı cisim
General
6
General
solid
n.
üç boyutlu cisim
7
General
solid
n.
sıvı olmayan
8
General
solid
n.
metanet
9
General
solid
n.
katı madde
10
General
solid
n.
tek renk
11
General
solid
n.
sabit renk
12
General
solid
n.
tek renk
13
General
solid
n.
düz renk
14
General
solid
n.
katı (madde)
15
General
solid
adj.
sağlam karakterli
16
General
solid
adj.
eksiksiz
17
General
solid
adj.
kübik
18
General
solid
adj.
som (metal)
19
General
solid
adj.
devamlı
20
General
solid
adj.
tek parça
21
General
solid
adj.
metin
22
General
solid
adj.
bütün
23
General
solid
adj.
türdeş
24
General
solid
adj.
müstahkem
25
General
solid
adj.
birleşik
26
General
solid
adj.
cisimsel
27
General
solid
adj.
masif
28
General
solid
adj.
tam
29
General
solid
adj.
sıkı
30
General
solid
adj.
mücessem
31
General
solid
adj.
fasılasız
32
General
solid
adj.
pek
33
General
solid
adj.
yoğun
34
General
solid
adj.
aralıksız
35
General
solid
adj.
gerçek
36
General
solid
adj.
muteber
37
General
solid
adj.
kunt
38
General
solid
adj.
birlik olan
39
General
solid
adj.
masif (ağaç/tahta)
40
General
solid
adj.
güvenilir
41
General
solid
adj.
katı cisim
42
General
solid
adj.
birbirine bağlı
43
General
solid
adj.
kesintisiz
44
General
solid
adj.
berk
45
General
solid
adj.
esaslı
46
General
solid
adj.
mükemmel
47
General
solid
adj.
som
48
General
solid
adj.
yekpare ve içi dolu (madde)
49
General
solid
adj.
müttefik
50
General
solid
adj.
hemfikir
51
General
solid
adj.
bağlaşık
52
General
solid
adj.
gerekçelendirilmiş
53
General
solid
adj.
sağlam temele dayanan
54
General
solid
adj.
dayanağı olan
55
General
solid
adj.
somut
56
General
solid
adj.
ciddi
57
General
solid
adj.
güvenilir
58
General
solid
adj.
yerleşik
59
General
solid
adj.
maddi olarak güvende
60
General
solid
adj.
kredisi yüksek
61
General
solid
adj.
finansal açıdan iyi
62
General
solid
adj.
gerçek
63
General
solid
adj.
tek renkli
64
General
solid
adj.
sade
65
General
solid
adj.
düz
66
General
solid
adj.
tek tonlu
67
General
solid
adj.
süslenmiş
68
General
solid
adj.
işlenmiş
69
General
solid
adj.
dost canlısı
70
General
solid
adj.
samimi
71
General
solid
adj.
çıkar amaçlı ilişki güden
72
General
solid
adj.
dostane
73
General
solid
adj.
büyük
74
General
solid
adj.
iri
75
General
solid
adj.
devasa
76
General
solid
adj.
kocaman
77
General
solid
adj.
hemfikir
78
General
solid
adj.
oybirliğiyle alınmış
79
General
solid
adj.
muhakeme edebilen
80
General
solid
adj.
mantığa dayalı
81
General
solid
adj.
makul
82
General
solid
adj.
akla yatkın
83
General
solid
adj.
iyice temellendirilmiş
84
General
solid
adj.
ağırbaşlı
85
General
solid
adj.
sağduyulu
86
General
solid
adj.
ihtiyatlı
87
General
solid
adj.
mali açıdan iyi yapılandırılmış
88
General
solid
adj.
kredi geçmişi iyi olan
89
General
solid
adj.
itibarı zedelenmemiş
90
General
solid
adj.
niyetinde ciddi
91
General
solid
adj.
karakteri ciddi olan
92
General
solid
adj.
önemsiz olmayan
93
General
solid
adj.
anlamsız ve boş olmayan
94
General
solid
adj.
tek tonlu
95
General
solid
adj.
yekpare malzemesinin üzerine süslemeler işlenmiş
96
General
solid
adj.
avantajlı koşullarda
97
General
solid
adj.
hoş bir şekilde
98
General
solid
adj.
büyük
99
General
solid
adj.
iri
100
General
solid
adj.
cüsseli
101
General
solid
adj.
(metaller) som
102
General
solid
adj.
tıklım tıklım
103
General
solid
adj.
deliksiz (uyku)
104
General
solid
adj.
zor
105
General
solid
adj.
üç boyutlu cisim
106
General
solid
adj.
üç boyutlu geometrik şekil
107
General
solid
adv.
müttefik olarak
108
General
solid
adv.
oy birliği ile
109
General
solid
adv.
hemfikir olarak
110
General
solid
adv.
iyice
111
General
solid
adv.
sağlamca
112
General
solid
adv.
kırmadan
113
General
solid
adv.
açmadan
114
General
solid
adv.
tamamen
115
General
solid
adv.
tamamıyla
116
General
solid
adv.
sürekli olarak
117
General
solid
adv.
kesintisiz olarak
118
General
solid
adv.
sağlamca
119
General
solid
adv.
iyice
120
General
solid
adv.
emniyetli bir şekilde
121
General
solid
adv.
makul sebeple
122
General
solid
adv.
mantıklı gerekçelere dayanarak
123
General
solid
adv.
koşulsuz
124
General
solid
adv.
hiçbir sınırlama olmaksızın
125
General
solid
adv.
tamamen
126
General
solid
adv.
büsbütün
127
General
solid
adv.
oybirliği ile
128
General
solid
adv.
ittifakla
129
General
solid
adv.
aralıksız olarak
130
General
solid
adv.
boşluksuz şekilde
131
General
solid
adv.
sürekli
132
General
solid
adv.
durmaksızın
Speaking
133
Speaking
solid
n.
iyilik
134
Speaking
solid
n.
yardım
Trade/Economic
135
Trade/Economic
solid
n.
katı cisim
Technical
136
Technical
solid
n.
som
137
Technical
solid
n.
üç boyutlu geometrik şekil
138
Technical
solid
n.
duvar
139
Technical
solid
n.
yığma taş bloğu
140
Technical
solid
n.
sütun
141
Technical
solid
n.
işlenmemiş kömür
142
Technical
solid
n.
çıkarılmamış kömür
143
Technical
solid
n.
tek renk baskı yapan baskı plakası
144
Technical
solid
n.
(yarım ton baskıda) en koyu/yoğun nokta
145
Technical
solid
n.
tek renkli tekstil malzemesi
146
Technical
solid
n.
tek renkli ürün
147
Technical
solid
n.
boşluk veya açıklık içermeyen yapı
148
Technical
solid
n.
tıraşlanmamış, alttan kesilmemiş veya dinamitlemeye hazırlanmamış olup yerinden oynatılmamış kömür
149
Technical
solid
n.
düz renkli baskılar için kullanılan pürüzsüz yüzeyli baskı levhası
150
Technical
solid
n.
noktalı klişe yapılan alanda koyu olan kısım
151
Technical
solid
n.
düz renkli malzeme
152
Technical
solid
adj.
dayanıklı
153
Technical
solid
adj.
kesiksiz
154
Technical
solid
adj.
katı
155
Technical
solid
adj.
rijit
Computer
156
Computer
solid
n.
düz çizgi
157
Computer
solid
n.
solid yazılım prensipleri
158
Computer
solid
n.
solid yazılım geliştirme prensipleri
159
Computer
solid
adj.
dolu
160
Computer
solid
expr.
düz
161
Computer
solid
abrev.
(nesne yönelimli programlamada) tek sorumluluk, açık-kapalılık, liskov ikamesi, arayüz ayrımı ve bağımlılığı tersine çevirme ilkeleri
Automotive
162
Automotive
solid
adj.
katı
Food Engineering
163
Food Engineering
solid
adj.
katı
Gastronomy
164
Gastronomy
solid
n.
katı yiyecek
165
Gastronomy
solid
n.
katı yiyecek
166
Gastronomy
solid
adj.
(yiyecek veya içecek) önemli
167
Gastronomy
solid
adj.
çok doyurucu (yemek veya gıda)
168
Gastronomy
solid
adj.
besleyici (yemek veya gıda)
Biology
169
Biology
solid
adj.
(bağışıklık) güçlü
170
Biology
solid
adj.
(bağışıklık) tam
171
Biology
solid
adj.
dayanıklı (bağışıklık sistemi)
Linguistics
172
Linguistics
solid
n.
bitişik yazılan bileşik sözcük
173
Linguistics
solid
n.
tire içermeyen bileşik sözcük
Sport
174
Sport
solid
n.
iyi oyunculardan oluşan takım
Music
175
Music
solid
adj.
yoğun ve ritmik
176
Music
solid
adj.
etkili ritmi olan
177
Music
solid
adj.
(popüler müzik) harika
178
Music
solid
adj.
(popüler müzik) olağanüstü
179
Music
solid
adj.
(popüler müzik) muhteşem
180
Music
solid
adj.
tok sesli ve güçlü ritmik vuruşlu
181
Music
solid
adj.
her açıdan mükemmel (pop şarkısı)
Printery
182
Printery
solid
adv.
boşluk bırakmadan
183
Printery
solid
adv.
çizgisiz bir şekilde
184
Printery
solid
adv.
(tipografi) boşluksuz
185
Printery
solid
adv.
(tipografi) tiresiz
Meanings of
"solid"
with other terms in English Turkish Dictionary : 500 result(s)
Category
English
Turkish
Common Usage
1
Common Usage
solid wood parquets
n.
masif ahşap parkeler
General
2
General
crystalline solid
n.
kristalin
3
General
solid density
n.
katı yoğunluğu
4
General
solid grease
n.
katıyağ
5
General
solid geometry
n.
katı geometri
6
General
solid residue
n.
katı tortu
7
General
solid tyre
n.
dolma lastik
8
General
solid paraffin
n.
mum
9
General
suspended solid content
n.
askıda madde
10
General
solid color
n.
tek renk
11
General
solid state physics
n.
katı hal fiziği
12
General
domestic solid waste
n.
evsel katı atık
13
General
solid load
n.
rüsup
14
General
solid particle
n.
sert tanecik
15
General
solid colour
n.
düz renk
16
General
solid rocket fuel
n.
katı roket yakıtı
17
General
solid propellant
n.
katı yakıt
18
General
solid fuel
n.
katı yakıt
19
General
solid start
n.
iyi başlangıç
20
General
solid start
n.
sağlam başlangıç
21
General
solid foundation
n.
sabit zemin
22
General
solid foundation
n.
sağlam zemin
23
General
solid background
n.
sağlam altyapı
24
General
solid infrastructure
n.
sağlam altyapı
25
General
solid performance
n.
iyi performans
26
General
solid performance
n.
sağlam performans
27
General
solid food
n.
katı yiyecek
28
General
solid basis
n.
sağlam temeller
29
General
solid bases
n.
sağlam temeller
30
General
a solid understanding
n.
sağlam bir anlayış
31
General
solid gold
n.
som altın
32
General
solid steps
n.
somut adımlar
33
General
solid soap
n.
katı sabun
34
General
solid tissue
n.
sert doku
35
General
solid earth
n.
kara
36
General
solid earth
n.
yeryüzündeki karalar
37
General
solid earth
n.
yeryüzü
38
General
solid earth
n.
kara (yeryüzü)
39
General
solid figure
n.
üç boyutlu şekil
40
General
solid proof
n.
sağlam kanıt
41
General
flat solid
n.
uzunluk ve genişliğine göre ince olan düz eşya
42
General
solid body substance
n.
vücudun katı bölümleri
43
General
solid body substance
n.
vücudun sert bölümleri
44
General
solid green
n.
zümrüt yeşili
45
General
solid measure
n.
bir hacim birimi
46
General
become solid
v.
katılaşmak
47
General
make solid
v.
katılaştırmak
48
General
start a baby on solid food
v.
bebeğe katı mama vermeye başlamak
49
General
build on solid basis
v.
sağlam temeller üzerine kurmak
50
General
build on a solid ground
v.
sağlam bir temele oturtmak
51
General
solid colored
adj.
tek renkli
52
General
rock solid
adj.
taş gibi sağlam
53
General
rock solid
adj.
kırılmaz
54
General
rock solid
adj.
çok sağlam
55
General
solid-colored
adj.
tek renkli
56
General
solid-coloured [uk]
adj.
tek renkli
57
General
solid-looking
adj.
iyi görünümlü
58
General
solid-looking
adj.
kaliteli görünen
59
General
solid-looking
adj.
sağlıklı görünen
60
General
solid-coloured [uk]
adj.
tek renkli
61
General
solid-coloured [uk]
adj.
tümüyle aynı renk olan
62
General
solid-looking
adj.
sağlam görünen
Colloquial
63
Colloquial
solid [us]
n.
iyilik
64
Colloquial
solid [us]
n.
lütuf
65
Colloquial
solid [us]
n.
iyilik
66
Colloquial
solid [us]
n.
lütuf
Idioms
67
Idioms
have a (good/solid/sound/etc.) grasp of/on (something)
v.
iyice kavramak
68
Idioms
have (solid) grasp of something
v.
iyice kavramak
69
Idioms
have a (good/solid/sound/etc.) grasp of/on (something)
v.
tam olarak kapmak
70
Idioms
have (solid) grasp of something
v.
tam olarak kapmak
71
Idioms
have a (good/solid/sound/etc.) grasp of/on (something)
v.
tam olarak idrak etmek
72
Idioms
have (solid) grasp of something
v.
tam olarak idrak etmek
73
Idioms
have a (good/solid/sound/etc.) grasp of/on (something)
v.
iyice anlamak
74
Idioms
have (solid) grasp of something
v.
iyice anlamak
75
Idioms
have a solid grasp of something
v.
bir konuyu iyice kavramak
76
Idioms
get a solid grasp of something
v.
bir konuya tam anlamıyla hakim olmak
77
Idioms
have a solid grasp of something
v.
bir konuya tam anlamıyla hakim olmak
78
Idioms
get a solid grasp of something
v.
bir konuyu iyice kavramak
79
Idioms
have/get a (solid) grasp of something
v.
bir şeyi kavramak
80
Idioms
have/get a (solid) grasp of something
v.
bir şeyi iyi anlamak
81
Idioms
have/get a (solid) grasp of something
v.
bir şeyi kapmak (anlamak)
82
Idioms
have/get a (solid) grasp of something
v.
bir şeyi iyi idrak etmek
83
Idioms
be (as) solid as a rock
v.
kaya gibi olmak
84
Idioms
be (as) solid as a rock
v.
kaya gibi sert/sağlam olmak
85
Idioms
be (as) solid as a rock
v.
dayanıklı olmak
86
Idioms
be (as) solid as a rock
v.
güvenilir olmak
87
Idioms
be (as) solid as a rock
v.
sağlam olmak
88
Idioms
be (as) solid as a rock
v.
güçlü kuvvetli olmak
89
Idioms
be (as) solid as a rock
v.
istikrarlı olmak
90
Idioms
be (as) solid as a rock
v.
dağ gibi olmak
91
Idioms
get a solid grasp of (something)
v.
(bir konuyu iyice) kavramak
92
Idioms
get a solid grasp of (something)
v.
(bir konuya tam anlamıyla) hakim olmak
93
Idioms
get a solid grasp of (something)
v.
(bir şeyi iyi) anlamak
94
Idioms
get a solid grasp of (something)
v.
(bir şeyi) kapmak (anlamak)
95
Idioms
get a solid grasp of (something)
v.
(bir şeyi iyi) idrak etmek
96
Idioms
get a solid grasp on (something)
v.
(bir konuyu iyice) kavramak
97
Idioms
get a solid grasp on (something)
v.
(bir konuya tam anlamıyla) hakim olmak
98
Idioms
get a solid grasp on (something)
v.
(bir şeyi iyi) anlamak
99
Idioms
get a solid grasp on (something)
v.
(bir şeyi) kapmak (anlamak)
100
Idioms
get a solid grasp on (something)
v.
(bir şeyi iyi) idrak etmek
101
Idioms
have a (solid) grasp of something
v.
bir şeyi iyice kavramak
102
Idioms
have a (solid) grasp of something
v.
bir şeyi tam olarak kapmak
103
Idioms
have a (solid) grasp of something
v.
bir şeyi tam olarak idrak etmek
104
Idioms
have a (solid) grasp of something
v.
bir şeyi iyice anlamak
105
Idioms
have a (solid) grasp of something
v.
bir konuya tam anlamıyla hakim olmak
106
Idioms
get a (solid) grasp of something
v.
bir şeyi iyice kavramak
107
Idioms
get a (solid) grasp of something
v.
bir şeyi tam olarak kapmak
108
Idioms
get a (solid) grasp of something
v.
bir şeyi tam olarak idrak etmek
109
Idioms
get a (solid) grasp of something
v.
bir şeyi iyice anlamak
110
Idioms
get a (solid) grasp of something
v.
bir konuya tam anlamıyla hakim olmak
111
Idioms
solid as a rock
adj.
kaya gibi sert/sağlam
112
Idioms
solid as a rock
adj.
kaya gibi dayanıklı
113
Idioms
solid as a rock
adj.
semsert
114
Idioms
solid as a rock
adj.
güvenilir
115
Idioms
as solid as a rock
expr.
kaya gibi sert
116
Idioms
as solid as a rock
expr.
semsert
Speaking
117
Speaking
do me a solid
expr.
bana bir iyilik/güzellik yap
118
Speaking
booked solid
expr.
tamamıyla dolu
Trade/Economic
119
Trade/Economic
solid waste
n.
katı atıklar
120
Trade/Economic
solid fuel cooker
n.
katı yakıtlı pişirici
121
Trade/Economic
solid waste amount
n.
katı atık miktarı
122
Trade/Economic
solid start
n.
özellikle piyasalarda önemli bir olay sonrasındaki günün sabahında meydana gelen durum
123
Trade/Economic
solid structure
n.
sağlam yapı
124
Trade/Economic
solid start
n.
sert başlangıç
Law
125
Law
rock solid evidence
n.
kaya gibi sağlam deliller
126
Law
solid evidence
n.
somut kanıt
127
Law
solid evidence
n.
somut delil
Industry
128
Industry
solid recovered fuel
n.
geri kazanılmış katı yakıt
Technical
129
Technical
suspended solid
n.
askıdaki katı madde
130
Technical
alcohol-insoluble solid matter
n.
alkolde çözünmeyen katı madde
131
Technical
amorphous solid
n.
amorf katı
132
Technical
noncrystalline solid
n.
amorf katı
133
Technical
flammability of solid non-metallic material when exposed to flame source
n.
alev kaynağına maruz kaldığında metalik olmayan katı malzemenin alevlenebilirliği
134
Technical
intermediate solid solution
n.
ara katı çözelti
135
Technical
interstitial solid solution
n.
arayer atomlu katı çözelti
136
Technical
supersaturated solid solution
n.
aşırı doygun katı çözelti
137
Technical
reinforced concrete solid slab
n.
betonarme dolu döşeme
138
Technical
solid volume
n.
boşluksuz hacim
139
Technical
noncrystalline solid
n.
biçimsiz katı
140
Technical
solid-stem
n.
blok gövdeli
141
Technical
reinforced concrete solid floor
n.
betonarme dolu döşeme
142
Technical
solid bifocals
n.
çift mercekli gözlük camı
143
Technical
double solid brake block
n.
çift sıralı yekpare sabo
144
Technical
solid flat extruded sheets of impact-modified polystyrene
n.
darbeye dayanıklı hale getirilmiş tam düz polistiren ekstrüde levhalar
145
Technical
saturated solid solution
n.
doymuş katı çözelti
146
Technical
disordered solid solution
n.
düzensiz katı çözelti
147
Technical
sockets produced by forging or machining (from the solid)
n.
dövme veya talaş kaldırma yoluyla imal edilen soketler
148
Technical
solid line
n.
düz çizgi
149
Technical
solid bond
n.
doğrudan bağlama
150
Technical
solid cable
n.
dolu kablo
151
Technical
ordered solid solution
n.
düzenli katı çözelti
152
Technical
solid web arch
n.
dolgu gövdeli kemer
153
Technical
solid brick
n.
dolu tuğla
154
Technical
extruded solid dielectric insulated power cable
n.
ekstrüzyonla çekilmiş katı dielektrik yalıtımlı güç kablosu
155
Technical
solid flat extruded sheet
n.
ekstrüzyonla hazırlanan düz levha
156
Technical
elastic solid-like state
n.
esnek katı benzeri durum
157
Technical
power cable with extruded solid insulation
n.
ektrüzyonla çekilmiş katı yalıtımlı güç kablosu
158
Technical
gas-solid reactions
n.
gaz-katı tepkimeleri
159
Technical
gas-solid separation
n.
gaz-katı ayırımı
160
Technical
gas-solid separation cyclone
n.
gaz-katı ayırımı siklonu
161
Technical
apparent solid density
n.
görünür katı yoğunluk
162
Technical
brittle solid
n.
gevrek katı
163
Technical
solid tire
n.
havasız lastik (lastik)
164
Technical
hookean solid
n.
hooke yasasına uyan katı
165
Technical
hookean solid
n.
hooke katısı
166
Technical
ideal solid
n.
ideal katı
167
Technical
solid solution
n.
ikiden fazla katı maddenin oluşturduğu homojen karışım
168
Technical
solid error
n.
kalıcı hata
169
Technical
solid ink density
n.
kalıptakı mürekkep yoğunluğu
170
Technical
drawn solid product supplied in coil or on reel
n.
kangal veya makara halinde içi dolu çekilmiş mamul
171
Technical
solid state memory
n.
katıhal bellek
172
Technical
fixed tantalum capacitors with solid electrolyte
n.
katı elektrolitli sabit tantal Kondansatör
173
Technical
capacitor with non-solid electrolyte
n.
katı olmayan elektrolitli kondansatör
174
Technical
solid covering
n.
katı örtü
175
Technical
solid state
n.
katı durum
176
Technical
solid-state bonding
n.
katı durum bağlanması
177
Technical
solid-state sintering
n.
katı durum sinterlemesi
178
Technical
solid-state fusion
n.
katı durum erimesi
179
Technical
solid fuel-burning heater
n.
katı yakıtlı ısıtıcı
180
Technical
solid oxide fuel cells
n.
katı oksit yakıt pilleri
181
Technical
solid carburizing
n.
katı karbonlama
182
Technical
solid electrolyte capacitors chips
n.
katı elektrolitli kondansatör kırmıkları
183
Technical
limited solid solubility diagram
n.
kısıtlı katı çözünürlüklü çizge
184
Technical
solid phase
n.
katı faz
185
Technical
solid fossil fuels
n.
katı fosil yakıtlar
186
Technical
solid-state display devices
n.
katı hal gösterge cihazı
187
Technical
solid insulation material
n.
katı yalıtım malzemesi
188
Technical
method for coding level of contamination by solid particles
n.
katı taneciklerle kirlenme seviyesinin kodlama metodu
189
Technical
solid waste burner
n.
katı atık yakma makinesi
190
Technical
solid electrical insulating material
n.
katı elektrik yalıtım malzemesi
191
Technical
solid sintering
n.
katı toplaklama
192
Technical
solid-state diffusion bonding
n.
katı durumda yayınımlı bağlama
193
Technical
solid-state computer
n.
katı yapılı bilgisayar
194
Technical
solid content
n.
katı içeriği
195
Technical
solid state
n.
katıhal
196
Technical
solid rocket propellant
n.
katı roket sevkedici
197
Technical
solid state photodiode arrays
n.
katı hal fotodiyot dizileri
198
Technical
critical surface tension of solid surface
n.
katı yüzeyin kritik yüzey gerilimi
199
Technical
limited solid solution
n.
kısıtlı katı çözeltisi
200
Technical
solid-phase extraction method
n.
katı-faz ekstraksiyon metodu
201
Technical
solid carburizer
n.
katı karbonlayıcı
202
Technical
solid state physics
n.
katıhal fiziği
203
Technical
solid state display
n.
katıhal ekran
204
Technical
solid-phase reaction
n.
katı evre tepkimesi
205
Technical
solid-state physics
n.
katı durum fiziği
206
Technical
quantities and units of solid state physics
n.
katı hal fiziği büyüklük ve birimler
207
Technical
solid state photodiodes
n.
katı hal fotodiyotları
208
Technical
solid-state display device
n.
katı hal görüntü cihazı
209
Technical
solid-covering substance
n.
katı örtü özdeğı
210
Technical
beads in solid glass or vitreous enamel
n.
katı camda veya vitrifiye emayedeki boncuklar
211
Technical
solid casting
n.
katı döküm
212
Technical
primary solid solution
n.
katı çözelti
213
Technical
solid phase
n.
katı evre
214
Technical
solid fuel burning device
n.
katı yakıt yakma cihazı
215
Technical
solid wastes
n.
katı atıklar
216
Technical
solid phase extraction and derivatization
n.
katı faz özütleme ve türevlendirme
217
Technical
solid-state maser
n.
katı hal maşeri
218
Technical
solid solubility
n.
katı çözünürlük
219
Technical
solid state amplifier
n.
katı hal yükselteci
220
Technical
continuous solid solubility diagram
n.
kesintisiz katı çözletili çizge
221
Technical
aluminum electrolytic capacitors with solid and non solid electrolyte
n.
katı ve katı olmayan elektrolitli aluminyum elektrolitik kondansatörler
222
Technical
solid phase condensation
n.
katı faz yoğuşması
223
Technical
solid solution strengthening
n.
katı çözelti sertleşmesi
224
Technical
solid state device
n.
katıhal aygıtı
225
Technical
solid volume
n.
katı hacim
226
Technical
solid matter/substance
n.
katılaşmış madde
227
Technical
solid connection
n.
kaynaklı bağlantı
228
Technical
solid state component
n.
katı durum bileşeni
229
Technical
electric strength of solid insulating material
n.
katı yalıtım malzemesinin elektrik dayanımı
230
Technical
continuous solid solubility diagram
n.
kesintisiz katı çözünürlük çizgesi
231
Technical
solid solution
n.
katı çözelti
232
Technical
aluminum electrolytic capacitor with non-solid electrolyte
n.
katı olmayan elektrolitli alüminyum elektrolitik kondansatör
233
Technical
solid state
n.
katı hal
234
Technical
solid-state transformations
n.
katı durum dönüşümleri
235
Technical
solid chemicals
n.
katı kimyasallar
236
Technical
solid shrinkage
n.
katı çekinti
237
Technical
solid modelling
n.
katı cisim modellemesi
238
Technical
non-solid electrolyte
n.
katı olmayan elektrolit
239
Technical
solid phase
n.
katı form
240
Technical
solid waste compacting machine
n.
katı atık sıkıştırma makinesi
241
Technical
solid particle content
n.
katı parçacık muhtevası
242
Technical
solid insulating materials
n.
katı yalıtkan malzemeler
243
Technical
solid-phase condensation
n.
katı evre yoğunlaşması
244
Technical
partial solid solubility
n.
kısmi katı çözünürlük
245
Technical
solid food
n.
katı yiyecek
246
Technical
solid insulating material
n.
katı yalıtım malzemesi
247
Technical
room heater fired by solid fuel
n.
katı yakıt yakan soba
248
Technical
solid-state component
n.
katı yapılı bileşen
249
Technical
solid insulating material
n.
katı yalıtkan malzeme
250
Technical
solid carburizing
n.
katı sementasyon
251
Technical
solid state components
n.
katıhal bileşenleri
252
Technical
solid solution hardening
n.
katı çözelti sertleşmesi
253
Technical
solid materials
n.
katı gereçler
254
Technical
solid matter transport
n.
katı madde taşınışımı
255
Technical
solid electrolyte
n.
katı elektrolit
256
Technical
solid in suspension
n.
katı süspansiyon
257
Technical
solid mineral fuel
n.
katı mineral yakıt
258
Technical
solid fuel burning device
n.
katı yakıt yakma ocağı
259
Technical
solid ink density
n.
katı mürekkep yoğunluğu
260
Technical
solid-fuel rocket
n.
katı yakıtlı roket
261
Technical
solid sintering
n.
katı sinterleme
262
Technical
solid electrical insulating material
n.
katı elektriksel yalıtkan malzeme
263
Technical
continuous solid solubility
n.
kesintisiz katı çözünürlüğü
264
Technical
solid precipitation
n.
katı çökelimi
265
Technical
solid contraction
n.
katı çekmesi
266
Technical
solid waste compactor
n.
katı atık sıkıştırma makinesi
267
Technical
solid-state bond
n.
katı durum bağı
268
Technical
solid suspension
n.
katı süspansiyon
269
Technical
solid glass
n.
katı cam
270
Technical
solid design
n.
katı tasarım
271
Technical
fixed tantalum capacitor with non-solid and solid electrolyte
n.
katı ve katı olmayan elektrolitli sabit tantal kondansatör
272
Technical
solid waste disposal
n.
katı atık uzaklaştırma
273
Technical
solid electrolyte sensors
n.
katı elektrolit algılayıcılar
274
Technical
method for shake extraction of solid waste with water
n.
katı atıkların su ile çalkalanarak ekstraksiyon yöntemi
275
Technical
solid mineral fuels
n.
katı fosil yakıtlar
276
Technical
plastics in solid state/form
n.
katı haldeki plastikler
277
Technical
solid fuel
n.
katı yakıt
278
Technical
unit weight of the solid constituents
n.
katı bileşenlerin birim ağırlığı
279
Technical
solid waste disposal
n.
katı atıkları yok etme
280
Technical
solid matter
n.
katı madde
281
Technical
solid model
n.
katı model
282
Technical
limited solid solubility
n.
kısıtlı katı çözünürlüğü
283
Technical
unlimited solid solubility
n.
kısıtsız katı çözünürlüğü
284
Technical
solid mineral fuels
n.
katı mineral yakıtlar
285
Technical
solid paste adhesive
n.
katı yapıştırıcı
286
Technical
ignitability of solid electrical insulating material
n.
katı elektrik yalıtım malzemesinin ateşlenebilirliği
287
Technical
solid lubricants
n.
katı yağlayıcılar
288
Technical
solid state physics
n.
katıların fiziği
289
Technical
conventional solid
n.
konvansiyonel katı
290
Technical
crystalline solid
n.
kristalin katı
291
Technical
crystalline solid
n.
kristalin
292
Technical
noncrystalline solid
n.
kristalsiz katı
293
Technical
crystalline solid
n.
kristal katı
294
Technical
solid stone
n.
masif taş
295
Technical
solid drum turbine rotor
n.
masif türbin rotoru
296
Technical
solid wood poles
n.
masif ağaç tel direkleri
297
Technical
solid shaft
n.
masif şaft
298
Technical
solid drum rotor
n.
masif rotor
299
Technical
solid type raiding
n.
masif tip korkuluk
300
Technical
solid steel
n.
masif çelik
301
Technical
solid rotor
n.
masif rotor
302
Technical
nominal total solid matter percentage
n.
nominal toplam katı madde yüzdesi
303
Technical
eutectic solid
n.
ötektik solid
304
Technical
non-fluxed solid solder
n.
pastasız katı lehim
305
Technical
constant mass solid
n.
sabit kütleli katı
306
Technical
solid ground
n.
sağlam zemin
307
Technical
solid coupling
n.
sabit kavrama
308
Technical
solid coupling
n.
sabit kaplin
309
Technical
solid material
n.
sağlam malzeme
310
Technical
liquid-to-solid transformation
n.
sıvı-katı dönüşümü
311
Technical
liquid solid reactions
n.
sıvı-katı tepkimeleri
312
Technical
solid and corrugated fibre-board
n.
sert ve oluklu mukavva
313
Technical
solid bronze
n.
sert bronz
314
Technical
resistivity of solid planar material
n.
sert düzlemsel malzemenin direnci
315
Technical
liquid crystal and solid-state display devices
n.
sıvı kristal ve katı hal- görüntü cihazları
316
Technical
solid abrasive
n.
sert aşındırıcı
317
Technical
solid planar material
n.
sert düzlemsel malzeme
318
Technical
solid asphalt
n.
sert asfalt
319
Technical
liquid aerosols and solid particles
n.
sıvı aerosoller ve katı parçacıklar
320
Technical
liquid and solid chemicals
n.
sıvı ve katı kimyasal maddeler
321
Technical
random solid solution
n.
seçkisiz katı çözelti
322
Technical
ceramic solid solutions
n.
seramik katı çözeltiler
323
Technical
solid bituminous materials
n.
sert bitümlü malzemeler
324
Technical
liquid crystal and solid-state display devices
n.
sıvı kristal ve katı hal gösterge cihazları
325
Technical
liquid in glass solid-stem thermometer
n.
sıvılı cam çubuk termometre
326
Technical
solid material
n.
sedimanlar
327
Technical
solid pipe
n.
sert boru
328
Technical
solid body
n.
sert kısım
329
Technical
liquid-to-solid transition sivik su
n.
sıvıdan katıya geçiş
330
Technical
solid particle concentration in compressed air
n.
sıkıştırılmış havadaki katı parçacık derişimi
331
Technical
liquid crystal and solid-state display devices
n.
sıvı kristal ve katıhal gösterme cihazları
332
Technical
liquid crystal and solid-state display device
n.
sıvı kristal ve katı hal gösterge cihazı
333
Technical
solid cable
n.
som kablo
334
Technical
water-solid ratio
n.
su-katı oranı
335
Technical
solid rock
n.
som kayaç
336
Technical
solid-state excitation unit
n.
statik ikaz ünitesi
337
Technical
solid rod
n.
som çubuk
338
Technical
solid conductor
n.
som iletken
339
Technical
solid plain bearing
n.
som kaymalı yatak
340
Technical
water solid ratio
n.
su-katı oranı
341
Technical
solid coupling
n.
solit kavrama
342
Technical
solid die
n.
tek parça kalıp
343
Technical
solid conductor
n.
tek parça iletken
344
Technical
solid pattern
n.
tek parça model
345
Technical
solid flat extruded sheet
n.
tam düz polistiren ekstrüde levha
346
Technical
total solid matter
n.
toplam katı madde
347
Technical
solid propeller
n.
tek parça pervane
348
Technical
solid angle
n.
tam açı
349
Technical
total suspended solid matter
n.
toplam askıda katı madde
350
Technical
solid wire
n.
tek telli direnç
351
Technical
complete solid solution
n.
tam katı çözelti
352
Technical
solid cutters
n.
tek parça kesiciler
353
Technical
solid block
n.
tek parça yan blok
354
Technical
terminal solid solution
n.
uçsal katı çözelti
355
Technical
solid angle
n.
üçten fazla düzlemin bir nokta üzerinde oluşturdukları açı
356
Technical
long solid-stem thermometer
n.
uzun çubuk termometre
357
Technical
solid geometry
n.
uzay geometri
358
Technical
solid-state detector
n.
yarıiletkenli algılayıcı
359
Technical
solid conductor
n.
yekpare iletken
360
Technical
solid roller bucket dissipater
n.
yekpare yuvarlak uçlu enerji kırıcı
361
Technical
half-hard drawn solid round aluminium wire
n.
yarı sert çekilmiş som alüminyum tel
362
Technical
solid stem mercury in glass clinical thermometer
n.
yekpare cam gövdeli cıvalı klinik termometresi
363
Technical
solid-forged rotor
n.
yekpare dövme rotor
364
Technical
semi-solid bituminous material
n.
yarı katı bitümlü malzeme
365
Technical
substitutional solid solution
n.
yer değişimli katı çözelti
366
Technical
semi-solid bituminous material
n.
yarı katı bitümlü madde
367
Technical
semi-solid coating materials
n.
yarı katı kaplama malzemeleri
368
Technical
solid stem mercury-in-glass
n.
yekpare cam gövdeli ve cıvalı
369
Technical
solid constituents of soil
n.
zeminin katı bileşenleri
370
Technical
solid measure
n.
bir hacim ölçüsü
371
Technical
solid of least resistance
n.
eşleniği diğer katı cisimlere nazaran daha az direnç gösteren katı cisim
372
Technical
solid of least resistance
n.
akışkanda hareket ederken nispeten az dirençle karşılaşan katı madde
373
Technical
filtrate solid particles
v.
katı partikülleri filtre etmek
374
Technical
solid webbed
adj.
dolu gövdeli
375
Technical
solid fuelled
adj.
katı yakıtlı
376
Technical
solid-mounted
adj.
sabit monte edilmiş
377
Technical
solid-mount
adj.
sabit monte edilmiş
378
Technical
semi-solid
adj.
yarı katı
379
Technical
solid-drawn
adj.
ıslah çeliğinden çıkarılan
380
Technical
solid-drawn
adj.
ıslah çeliğinden alınan
381
Technical
solid-state
adj.
(katı cisim kaynaklı) elektrik/manyetik özellikleri kullanan
382
Technical
solid-state
adj.
(katı cisim kaynaklı) optik özelliklerden faydalanan
383
Technical
solid-state
adj.
yarı iletken cihazlar kullanan
384
Technical
solid-drawn
adj.
spiral haddeleme işlemi ile ısıtılmış katı bir çubuktan elde edilen (kaynaksız boru)
Computer
385
Computer
solid bond
n.
doğrudan bağlama kablo
386
Computer
solid color
n.
düz renk
387
Computer
solid diamond
n.
düz elmas
388
Computer
solid bar
n.
kalın çubuk
389
Computer
solid frame
n.
kalın çerçeve
390
Computer
solid b/w
n.
kesin s/b
391
Computer
solid black and white
n.
kesin siyah ve beyaz
392
Computer
solid state disk
n.
katı hal diski
393
Computer
solid-state device
n.
katıhal aygıtı
394
Computer
solid-state physics
n.
katıhal fiziği
395
Computer
solid-state drive
n.
katı hal diski
396
Computer
pantone solid
n.
pantone temel renkleri
397
Computer
solid-state drive (ssd)
n.
katı hal sürücüsü
398
Computer
double solid
adj.
çift kalın
399
Computer
solid-state
adj.
katıhal
400
Computer
inkjet solid
expr.
inkjet katı
Informatics
401
Informatics
solid bond
n.
doğrudan bağlama
402
Informatics
solid-state physics
n.
katıhal fiziği
403
Informatics
solid-state relay
n.
katıhal röle
404
Informatics
solid-state camera
n.
katıhal kamerası
405
Informatics
solid angle
n.
katı açı
406
Informatics
solid-state device
n.
katıhal aygıtı
407
Informatics
solid state
n.
katı durum
408
Informatics
solid-state laser
n.
katıhal lazer
409
Informatics
solid error
n.
onulmaz hata
410
Informatics
solid modeling
n.
üç boyutlu modelleme
411
Informatics
solid-state memory
n.
yarıiletken bellek
Telecom
412
Telecom
solid bond
n.
doğrudan bağlama
413
Telecom
solid state data recorder
n.
katı hal veri deposu
414
Telecom
solid-state scanning
n.
katı hal taraması
415
Telecom
solid-state device
n.
yarı iletkenli cihaz
Electric
416
Electric
solid dielectric insulated power cable
n.
katı dieletrik yalıtımlı güç kablosu
417
Electric
solid tantalum electrolyte capacitor
n.
katı tantal elektrolitli çip kondansatör
418
Electric
solid state electronics
n.
katı hal elektroniği
Mechanic
419
Mechanic
solid tools
n.
yekpare takımlar
Textile
420
Textile
solid down coat
n.
anorak kaban
421
Textile
friction coefficient of yarn to solid material
n.
ipliğin katı maddeye sürtünme katsayısı
422
Textile
moving yarn in contact with a solid material
n.
katı madde ile temas ve hareket halindeki iplik
423
Textile
solid ring
n.
yekpare bilezik
Architecture
424
Architecture
solid newel
n.
sarmal merdiven kenarlarının birleştirildiği merdiven direği
425
Architecture
solid newel
n.
döner merdiven direği
426
Architecture
solid newel
n.
merdiven kovasından farklı olarak döner merdivenlerin uç bölümlerinin içine inşa edildiği merdiven direği
Construction
427
Construction
interstitial solid solution
n.
arayer katı eriyiği
428
Construction
casting solid
n.
dolu döküm
429
Construction
gypsum solid partition block
n.
dolu gövdeli alçı bölme blok
430
Construction
ordered solid solution
n.
düzenli katı çözelti
431
Construction
solid brick
n.
fabrika tuğlası
432
Construction
solid content
n.
katı madde oranı
433
Construction
solid vulcanized material
n.
katı vulkanize malzeme
434
Construction
solid solubility
n.
katı çözünürlük
435
Construction
residential independent boilers fired by solid fuel
n.
katı yakıtlı konut tipi kat kaloriferi
436
Construction
solid putty
n.
som macun
437
Construction
substituional solid solution
n.
yeralan katı eriyiği
Lighting
438
Lighting
colour solid
n.
renk katısı
Woodworking
439
Woodworking
preservative-treated solid wood
n.
emprenye edilmiş masif ahşap
440
Woodworking
preservative-treated solid wood
n.
koruyucu ile emprenye edilmiş masif ahşap
441
Woodworking
solid wood panels
n.
masif ahşap levhalar
442
Woodworking
solid lamparquet products
n.
masif laminat parke ürünleri
443
Woodworking
solid timber and glued laminated timber
n.
masif ahşap ve yapıştırılmış tabakalı ahşap
444
Woodworking
solid wood overlay flooring elements
n.
masif ahşap yer döşeme elemanları
445
Woodworking
solid wood parquet
n.
masif ahşap parke
446
Woodworking
natural durability of solid wood
n.
masif ahşabın doğal dayanıklılığı
447
Woodworking
solid oak
n.
masif meşe
448
Woodworking
oak solid hardwood
n.
meşe masif parke
449
Woodworking
solid pre-assembled hardwood board
n.
önceden birleştirilmiş (masif) sert ahşap tahta/pano
450
Woodworking
solid pre-assembled hardwood board
n.
önceden hazırlanmış sert ağaç levha
451
Woodworking
solid wood overlay flooring elements with an interlocking system
n.
rabıtalı (bindirmeli-geçmeli) masif ahşap yer döşemesi elemanları
452
Woodworking
solid wood
n.
sert ahşap
Dyeing
453
Dyeing
solid green
n.
zümrüt yeşili
Automotive
454
Automotive
solid copper chg
n.
bakır silindir kapak contası
455
Automotive
solid tire
n.
dolgu lastik
456
Automotive
solid rivet
n.
dolu gövdeli perçin
457
Automotive
solid pushrod
n.
dolu tip itici çubuk
458
Automotive
solid brake drum
n.
döküm demir fren kampanası
459
Automotive
solid brake disc
n.
düz fren diski
460
Automotive
solid tire
n.
dolgu lastik
461
Automotive
solid tyre
n.
dolgu teker
462
Automotive
solid section type seal
n.
dolu kesitli keçe
463
Automotive
industrial solid tire
n.
endüstriyel dolgu lastik
464
Automotive
solid injection
n.
havasız püskürtme
465
Automotive
solid injection
n.
havasız püskürtme
466
Automotive
conical base solid tire
n.
janta konik oturan dolgu lastik
467
Automotive
solid dome piston
n.
içi dolu bombe başlı piston
468
Automotive
secondary air solid state relay
n.
ikincil hava püskürtme düzeni rölesi
469
Automotive
cylindrical base solid tire
n.
janta düz oturan dolgu lastik
470
Automotive
solid double white line
n.
kesintisiz çift beyaz çizgi
471
Automotive
single solid white line
n.
kesintisiz tek beyaz çizgi
472
Automotive
solid state ignition
n.
katı halli ateşleme
473
Automotive
solid state controller
n.
katı halli kontrolör
474
Automotive
solid state regulator
n.
katı halli regülatör
475
Automotive
solid propellant
n.
katı itici yakıt
476
Automotive
solid oxide fuel cell
n.
katı oksit yakıt hücresi
477
Automotive
solid phase pressure forming
n.
katı hal basınçlı şekillendirme
478
Automotive
rubber solid tire
n.
kauçuk dolgu lastik
479
Automotive
solid state electronics
n.
katı hal elektroniği
480
Automotive
non-rubber solid tire
n.
kauçuk olmayan dolgu lastik
481
Automotive
crystalline solid electrolyte
n.
kristal katı elektrolit
482
Automotive
solid paint
n.
mat boya
483
Automotive
solid paint
n.
opak boya
484
Automotive
solid paint
n.
opak boya
485
Automotive
explosive solid
n.
patlayıcı madde
486
Automotive
solid state electronics
n.
sabit durum elektroniği
487
Automotive
solid blow
n.
sert vuruş
488
Automotive
cylindrical and conical base rubber solid tyres
n.
silindirik ve konik tabanlı kauçuk dolgu lastikler
489
Automotive
solid height
n.
yay sıkışma yüksekliği
490
Automotive
solid-state
adj.
katı halli
Traffic
491
Traffic
solid yellow line
n.
devamlı (kesintisiz/fasılasız) sarı yol çizgisi
492
Traffic
double solid yellow line
n.
yan yana iki devamlı sarı yol çizgisi
493
Traffic
solid double yellow line
n.
kesintisiz çift sarı çizgi
494
Traffic
single solid yellow line
n.
kesintisiz tek sarı çizgi
Railway
495
Railway
solid wheel
n.
monoblok tekerlek
496
Railway
solid core insulator
n.
som nüveli izolatör
Aeronautic
497
Aeronautic
solid fuel
n.
katı roket yakıtı
498
Aeronautic
solid fuel
n.
katı roket yakıtı
Marine
499
Marine
total mass of suspended solid
n.
asılı malzemenin toplam kütlesi
500
Marine
suspended solid
n.
asılı haldeki katı madde
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of solid
×
Term Options
Correct / Suggest
French English Dictionary
Spanish English Dictionary
German English Dictionary
English Synonyms Dictionary
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy