tekil - Turkish English Dictionary
History

tekil



Meanings of "tekil" in English Turkish Dictionary : 17 result(s)

Turkish English
Common Usage
tekil singular adj.
General
tekil particular adj.
tekil individual adj.
tekil monic adj.
tekil singular adj.
tekil single adj.
tekil isolated adj.
tekil nondual adj.
tekil odd [dialect] adj.
tekil sing (singular) adj.
tekil sing. (singular) adj.
Technical
tekil singular adj.
Computer
tekil burst adj.
Construction
tekil monolithic adj.
Math
tekil singular adj.
Linguistics
tekil singular adj.
Latin
tekil egregius adj.

Meanings of "tekil" with other terms in English Turkish Dictionary : 144 result(s)

Turkish English
General
tekil veri individual data n.
tekil sayı singular number n.
tekil-dizge unisystem n.
tekil olay singular event n.
shall yardımcı fiilinin geçmiş zaman kipinde ikinci tekil şahsı should n.
tekil sayılabilen isimler singular countable nouns n.
birinci tekil şahıs çeviri first-person interpreting n.
birinci tekil şahıs çeviri direct speech interpreting n.
mezun (tekil) alum n.
tekil konuşma acroasis n.
birinci tekil şahıs zamirini sıkça kullanan kimse me n.
tekil konuşma monology [obsolete] n.
tekil sayı singular n.
tekil sayıyı ifade eden çekim singular n.
tekil sözcük singular n.
tekil önerme singulars n.
tekil terim singulars n.
tekil isim singular adj.
(eskiden londra'da) tekil şarkıların eklendiği sahne oyunlarına ait veya bu tür oyunlarla ilgili illegitimate [obsolete] adj.
(eskiden londra'da) tekil şarkıların eklendiği sahne oyunlarında oynayan veya bu tür oyunlar yapan illegitimate [obsolete] adj.
tekil olarak singularly adv.
Proverb
tekil ve saçma durumlar için konulan kurallara uyulmasını beklemek de saçmadır hard cases make bad laws
Trade/Economic
tekil ifadeler çoğul ifadeleri, çoğul ifadeler ise tekil ifadeleri de kapsayacak şekilde anlaşılacaktır words importing the singular shall include the plural and vice versa n.
tekil bilanço unconsolidated balance sheet n.
tekil bazda işletme stand- alone entity n.
tekil bazda on a stand-alone basis expr.
Law
tekil yararlanma hakkı estate in severalty n.
Industry
evrensel tekil tanımlama numarası (ettn) universally unique identifier (uuid) n.
Advertising
tekil kullanıcı unique user n.
tekil ziyaretçi unique visitor n.
Technical
tekil tarama modeli single survey model n.
tekil kuvvet single force n.
tekil olmayan matris nonsingular matrix n.
tekil çözüm singular solution n.
tekil yük concentrated load n.
tekil nokta singular point n.
tekil yük single load n.
tekil pissu havalandırma borusu individual vent n.
tekil sayrılık idiopathy n.
tekil olmayan nonsingular adj.
tekil olmayan non-singular adj.
Computer
tekil artı unary plus n.
tekil kip burst mode n.
tekil ziyaretçi unique visitor n.
tekil eksi unary minus n.
tekil kullanıcı single-user adj.
tekil olmayan non-burst adj.
Informatics
tekil matris singular set n.
tekil matris singular matrix n.
tekil kip burst mode n.
tekil nokta singular point n.
tekil çözüm singular solution n.
Telecom
tekil ziyaretçi unique visitor n.
Construction
tekil kristal single crystal n.
tekil yük point load n.
tekil temel individual footing n.
tekil temel spread footing n.
tekil temel column footing n.
tekil kazık single pile n.
tekil temel pad foundation n.
tekil temel isolated footing n.
tekil dağılımlı monodisperse adj.
Marine
cauchy tekil noktası cauchy’s singular point n.
tekil değer ayrışması singular value decomposition n.
tekil nokta dağılım yöntemi singular point distribution method n.
Medical
tekil gebelik singleton pregnancy n.
Psychology
tekil temsiller single representations n.
Math
tekil nokta acnode n.
hareketli tekil nokta movable singularity n.
tekil nokta isolated point n.
tekil fonksiyon singular function n.
tekil çözüm singular solution n.
tekil pertürbasyon teorisi singular perturbation theory n.
tekil olmayan dönüşüm nonsingular transformation n.
tekil olmayan dizey nonsingular matrix n.
tekil olmayan matris nonsingular matrix n.
tekil integral singular integral n.
tekil nokta singular point n.
tekil olmayan matris non-singular matrix n.
tekil matris singular matrix n.
yalıtık tekil nokta isolated singular point n.
cebirsel yüzey üzerinde bir tür tekil nokta pinch point n.
eğri üzerindeki tekil nokta singular point in a curve n.
tekil nokta ile ilgili acnodal adj.
tekil olmayan non-singular adj.
tekil olmayan nonsingular adj.
Logic
tekil unsur particular n.
tekil alt sınıf particular n.
tekil önerme singular proposition n.
tekil terim singular term n.
Statistics
tekil değer ayrışımı singular value decomposition n.
tekil değer ayrışması singular value decomposition n.
tekil ağırlıklandırma tasarımı singular weighing design n.
tekil olmayan dağılım non-singular distribution n.
tekil dağılım singular distribution n.
kontrole ve deney koşuluna tabi, tekil farklılıkları ortadan kaldırmak amacıyla eşleştirilmiş denek çiftlerinin bağımlı değişkenlerinin ölçümü ile ilgili olan (deney) matched-pairs design n.
Physics
tekil dalga soliton n.
sabit hızda yayılım yaparken şeklini koruyarak kendi kendini güçlendiren tekil dalga soliton wave n.
Chemistry
tekil kristaller boyunca transcrystalline adj.
tekil kristallerin içinden transcrystalline adj.
Biology
tekil kromozom monosom n.
bileşik organizmayı oluşturan tekil bireylerin her biri zoon n.
gövdeleri boncuk dizisine benzeyecek şekilde gevşek bir şekilde birleşmiş tekil hücrelerden oluşan bir mantar veya küf türü bead mold n.
tekil yaşayan (organizma) solitary adj.
Botanic
bitki iletim sisteminin bir damarını oluşturan tekil hücrelerden biri vessel element n.
seri düzende bitki gövdesini oluşturan tekil yapısal birimlerden her biri phytomer n.
Education
tekil tarama modeli single screening model n.
Linguistics
birinci tekil şahıs first-person singular n.
birinci tekil veya çoğul şahıs first person n.
ikinci tekil şahıs second-person singular n.
tekil konuşma monologue n.
tekil kelime individual word n.
tekil karşıtlık isolated opposition n.
tekil sözcük individual word n.
üçüncü tekil şahıs third-person singular n.
cinsiyetsiz tekil zamir neopronoun n.
tekil sözcük biçimi singular form n.
tekil sözcük biçimi singulative n.
tekil sözcük yapısı singulative n.
have (birinci ve ikinci tekil şahıs) ha [dialect] [uk] v.
have (birinci ve ikinci tekil şahıs) ha' [dialect] [uk] v.
tekil ekleyici singulative adj.
tekil-dönüşlü mono-reflexive adj.
(arapçada çoğul isim) tekil halinden ünlü seslerindeki farklılıkla ayırt edilen broken adj.
ikinci tekil şahsa göre çekimli (zamir, fiil) intimate adj.
fiilleri üçüncü tekil şahıs haline getiren son ek -es suf.
eski ingilizcede 3. tekil şahıs çekim eki -eth suf.
(eski ingilizcede) tekil ikinci kişi zamiri eki -st suf.
Philosophy
insan kişiliğine özgü tekil rasyonel bileşen subsistence n.
Environment
tekil dalga solitary wave n.
Geography
(özellikle porto riko'da) karstik bir bölgedeki tekil, dik kenarlı ve konik bir kireçtaşı tepesi pepino n.
Geology
eşdeğer tekil yük equivalent point load n.
tekil ters çözüm tekniği individual inversion technique n.
tekil ve eşzamanlı ters çözüm individual and simultaneous inversion n.
Archaic
shall fillinin ikinci tekil şahıs çekimi shalt n.
tekil nesne singular n.
'can' yardımcı fiilinin ikinci tekil şahıs için kullanılan biçimi (eski) canst v.
to be fiilinin ikinci tekil şahısta şimdiki zaman çekimi art v.
olmak fiilinin ikinci tekil kişi çekimi bist [dialect] v.
tekil hale getirmek single v.
ikinci tekil şahıs eki -est suf.
Engineering
her bir tekil alt kümesi açık olan discrete adj.
Entomology
vücudu boyunca tekil kıllara sahip olan hermafrodit toprak ve tatlı su halkalı solucanları oligochaete n.
Star Wars
tekil yönetim rule of one n.