turn - Turkish English Dictionary
History

turn

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


Meanings of "turn" in Turkish English Dictionary : 244 result(s)

English Turkish
Common Usage
turn n. sıra
turn n. dönüş
turn v. dönmek
turn v. döndürmek
turn v. çevirmek
General
turn n. kıvrım
turn n. değişim
turn n. döngü
turn n. eğilim
turn n. tarz
turn n. viraj
turn n. fırsat
turn n. nöbet
turn n. dolaşma
turn n. amaç
turn n. gezme
turn n. düşünce tarzı
turn n. dönüm
turn n. nevi
turn n. yön
turn n. sapış
turn n. istidat
turn n. değişme
turn n. büklüm
turn n. davranış
turn n. şekil
turn n. deveran
turn n. yönelme
turn n. şok
turn n. yetenek
turn n. muamele
turn n. değişiklik
turn n. korkutma
turn n. sapma
turn n. kabiliyet
turn n. devir
turn n. sapak
turn n. dirsek
turn n. dönme
turn n. biçim
turn n. dönemeç
turn n. döndürme
turn n. kısa yürüyüş
turn n. hamle
turn n. ruh hali
turn n. stil
turn n. atak
turn n. katılım
turn n. (çağın, dönemin) başlaması
turn n. tersine dönme
turn n. tersyüz olma
turn n. bükülme
turn n. burkulma
turn n. tek seferlik gidiş-dönüş
turn n. hamle sırası
turn n. vardiya
turn n. hizmet verme sırası
turn n. bir şeyi biçimlendiren şekil veya kalıp
turn n. gidişat
turn n. mahiyet
turn n. ürkütme
turn n. sarsıntı
turn v. esritmek
turn v. nakletmek
turn v. katılmak
turn v. yapmak
turn v. geçmek
turn v. devretmek
turn v. reddetmek
turn v. kırmak
turn v. aklını çelmek
turn v. yöneltmek
turn v. çevrilmek
turn v. bozulmak
turn v. doğrultmak
turn v. bulandırmak (mide)
turn v. değiştirmek
turn v. dönüştürmek
turn v. körletmek
turn v. bozmak
turn v. kovmak
turn v. devrilmek
turn v. gelmek
turn v. vaz geçirmek
turn v. uygulamak
turn v. olmak
turn v. söndürmek
turn v. yönelmek
turn v. tüymek
turn v. caydırmak
turn v. faydalanmak
turn v. çark etmek
turn v. devirmek
turn v. kesilmek
turn v. çevirmek
turn v. eğilmek
turn v. atlatmak
turn v. açmak
turn v. ekşitmek
turn v. tersyüz etmek
turn v. ekşimek
turn v. bulanmak
turn v. perende atmak
turn v. etkilemek
turn v. saptırmak
turn v. yaşına girmek
turn v. ters dönmek
turn v. kesmek
turn v. burkmak
turn v. sapmak
turn v. yönünü değiştirmek
turn v. sersemlemek
turn v. bakmak
turn v. kıvırmak
turn v. bulandırmak
turn v. döndürmek
turn v. dönmek
turn v. dönüşmek
turn v. dönüş yapmak
turn v. ters yüz etmek
turn v. arkasını dönmek
turn v. (giysi) tersyüz etmek
turn v. satılmak
turn v. bağlı olmak
turn v. (bir şeye çare olarak) kullanmaya başlamak
turn v. danışmak
turn v. taraf değiştirmek
turn v. dikkat kesilmek
turn v. düşman olmak
turn v. başı dönmek
turn v. etrafında dönmek
turn v. tamamlamak
turn v. dökmek
turn v. salmak
turn v. tersine döndürmek
turn v. huzurunu kaçırmak
turn v. fikrini değiştirmek
turn v. (yaşına) basmak
turn v. köşeyi dönmek
turn v. geri çekilmesine neden olmak
turn v. dağıtmak
turn v. tartmak
turn v. kafa yormak
turn v. bükülmek
turn v. döndürerek karıştırmak
turn v. (saat, yaş gibi belirli bir noktaya) gelmek
turn v. (bakışını) çevirmek
turn v. başka tarafa yöneltmek
turn v. uygulamak
turn v. (birini başka birine) düşman etmek
turn v. göndermek
turn v. sevk etmek
turn v. (belirli bir hale) getirmek
turn v. dengesini bozmak
turn v. değiş tokuş etmek
turn v. takas etmek
turn v. kâr etmek
turn v. birdenbire saldırmak
turn v. gidişatını kontrol etmek
turn v. geri gitmek
turn v. kenara çekilmek
turn v. uzak tutmak
turn v. (edebi çalışmayı) ustaca şekillendirmek
turn v. etrafını saracak şekilde eğip bükmek
turn v. söylenen veya yapılan bir şeyi yumuşatmak
turn v. zihinsel olarak dengesizleşmek
turn v. aklını yitirmek
turn v. delirmek
Trade/Economic
turn n. (borsada) al-sat
turn n. bir seferde satılan ürün miktarı
turn n. malların alım-satım-değiştirilme döngüsü
turn n. alışveriş
turn n. nöbet
turn v. al sat yaparak idare etmek
turn v. tedavülde tutmak
turn v. alıp satmak
turn v. (piyasayı) döndürmek
turn v. (bir finansal varlığı diğerine) çevirmek
turn v. (başka bir şey almak için) varlığı elden çıkarmak
Politics
turn v. (düşman ajanının) kendisi için çalışmasını sağlamak
Technical
turn n. saatçi tornası
turn n. bir topuzu veya kolu çevirerek çalıştırılan dolap kapısı mandalı
turn n. torna
turn n. dönüş
turn n. sarım
turn v. (keskin bir nesne) körelmek
turn v. bükmek
turn v. katlamak
turn v. torna tezgahında işlemek
turn v. yuvarlak şekil vermek
Computer
turn n. sarım bobin
Textile
turn n. ortaçağda giyilen gevşek bir deri ayakkabı türü
turn v. tekrar dikmek
Automotive
turn n. dönemeç
turn v. döndürmek
turn v. dönmek
turn v. tornalamak
turn v. tur atmak
Medical
turn n. (hastalıkta) nöbet
turn v. burkulmak
Printing
turn n. ters çevrilmiş basım karakteri
turn n. sonradan elle eklenecek olan parça yerine konan aynı genişlikte geçici baskı elemanı
turn n. geçici parça yerine asıl baskı elemanının yerleştirilmesi
Food Engineering
turn v. (mayalama ile) dönüştürmek
turn v. (sütü) kesmek
turn v. peynirleştirmek
Botanic
turn v. rengi değişmek
turn v. renk değiştirmek
Agriculture
turn v. (alttaki toprak üste gelecek şekilde) sabanla sürmek
Breeding
turn v. otlatmak
turn v. (keçi) yeniden kızışmak
Literature
turn n. kelimelerin sanatsal olarak ifadesi
turn n. süslü ve etkileyici anlatım
turn v. ustaca bir edebi dille aktarmak
Linguistics
turn v. tercüme etmek
turn v. başka sözcüklerle açıklamak
Religious
turn v. dinini değiştirmek
Military
turn v. askerleri başka tarafa yöneltmek
turn v. düşmanın arkasından dolanmak
Sport
turn n. golfte on sekiz delikli oyundaki dokuzuncu delik tamamlandığında gelinen nokta
turn n. krikette sopayla topu yakın tarafa gönderecek şekilde yapılan vuruş
turn n. koşu/yarış parkurunun virajlı kısmı
turn n. artistik patinajda iki eğri arasındaki kavşak noktası
turn n. (güreşte) rakibi sırtından atma hamlesi
turn n. dönüş
turn v. krikette (topu) döndürmek
turn v. jimnastik egzersizleri yapmak
Card
turn n. texas hold'em pokerde masada açılan dördüncü kart
turn n. faro oyununda son üç kartın sırası
Wagering
turn n. kumarda bahisler açıldıktan sonraki hamle
Music
turn n. grupetto
turn n. arka arkaya dört veya daha fazla notadan oluşan müzikal süsleme
Theatre
turn n. kısa tiyatro rolü
turn n. sahnede kısaca görünme
turn n. kamuya açık performans
turn n. piyes
Archaic
turn n. hüner
turn n. hile
turn n. kurnazlık
turn v. yapısını değiştirmek
turn v. başkalaştırmak
turn v. bir konuya yönelmek
turn v. bir konudan uzak durmak
Slang
turn v. (fuhuş) yapmak

Meanings of "turn" with other terms in English Turkish Dictionary : 500 result(s)

English Turkish
Common Usage
turn gray v. ağarmak
turn back v. dönmek
turn into v. dönüşmek
turn off v. kapamak
turn on v. açmak
in turn adv. sırayla
General
left turn lane n. sola dönüş şeridi
turn indicator n. sapma göstergesi
a good turn n. bir iyilik
turn of phrase n. üslup
turn of mind n. zihniyet
turn of phrase n. anlatım tarzı
turn of work n. nöbet
turn of duty n. nöbet
left turn n. sola dönüş
a good turn n. iyilik
turn of mind n. düşünce tarzı
hairpin turn n. keskin viraj
a bad turn n. kötülük
big turn n. büyük dönemeç
turn of work n. vardiya
tight turn n. keskin dönüş
buggin's turn n. dönüşümlü yönetme
buggins's turn n. dönüşümlü yönetme
buggins's turn n. kıdem derecesine göre atanma
buggin's turn n. kıdem derecesine göre atanma
turn of the century n. iki yüzyılın sonu ile başı arasındaki süre
turn of the century n. yeni yüzyılın başlangıcı
360-degree turn n. üçyüz altmış derece dönüş
180-degree turn n. yüz seksen derece dönüş
90-degree turn n. doksan derece dönüş
quarter-turn n. çeyrek dönüş
u-turn n. u dönüşü
turn-off n. tali yol
turn-up n. kıvrık paça
turn-key cost n. teslim fiyatı
turn of the century n. yüzyılın devri
turn-key basis n. anahtar teslimi
turn-up n. paçanın kıvrık kısmı
u-turn n. geriye dönüş
u-turn n. çarketme
reverse turn n. aksi yöne dönüş
reverse turn n. ters tarafa dönüş
turn of the year n. yılın dönümü
turn of the year n. yıl değişimi
turn of the year n. yeni yıla girme
(onions) turn pink n. soğanın pembeleşmesi
u-turn (uk) n. tutum/tavır değiştirme
u-turn (uk) n. döneklik
turn on/off switch n. açma kapama tuşu
turn on/off switch n. açma kapama düğmesi
turn on/off switch n. açma kapama butonu
turn on/off button n. açma kapama tuşu
turn on/off button n. açma kapama düğmesi
turn on/off button n. açma kapama butonu
turn [scottish] n.
turn [scottish] n. vazife
turn [scottish] n. beklenmedik hareket
turn [scottish] n. sürpriz gelişme
turn [scottish] n. uygun şart
turn [dialect] n. karakter
turn [dialect] n. kişilik
turn [obsolete] n. seyahat
turn [obsolete] n. tur
turn [obsolete] n. şerif mahkemesi
turn [obsolete] n. olaylar silsilesi
turn [obsolete] n. ayırt edici özellik
turn-out n. atları hazır at arabası
turn-out n. katılım
turn the trencher n. dönen bir objeyi vaktinde yakalama mantığına dayalı bir oyun
turn-under n. altına katlama
turn-under n. katlanmış olan kısım
turn-under n. kıvrım miktarı
half-turn n. yarım dönüş
handbrake turn n. ani fikir değişikliği
hundred and eighty degree turn n. yüz seksen derecelik dönüş
hundred and eighty degree turn n. ters yöne çevirme
hundred and eighty degree turn n. düşünce veya davranışta ters yönde değişim
turn-around n. tersine çevirme
turn-around n. geri dönüş
turn-around n. etrafında dönme
turn-around n. etrafında dönüş
ill turn n. sertlik
ill turn n. düşüncesizlik
ill turn n. düşmanlık
ill turn n. husumet
ill turn n. kötüleşme
good turn n. iyilik
good turn n. başkasına yardım için yapılan hareket
good turn n. lütuf
good turn n. başkasına yapılan jest
turn [scotland] n. zaruret
star turn n. başrol oyuncusu
star turn n. başrol sahnesi
star turn n. yıldız oyuncuyu ön plana çıkaran performans
star turn n. gösterişli performans
turn away v. başka tarafa yöneltmek
turn to account v. değerlendirmek
turn colorless v. şeffaflaşmak
turn grey v. saçına ak düşmek (saç)
turn something off v. kesmek
turn sour v. bozulmak
turn a hand to v. bir işle uğraşmaya başlamak
turn pink v. pembeleşmek
turn a cartwheel v. yanlamasına takla atmak
turn to v. başvurmak
turn over v. zihninde evirip çevirmek
turn upside down v. başaşağı çevirmek
turn on v. merakını uyandırmak
turn a somersault v. takla atmak
turn up v. kusturmak
turn out v. çıkarmak
turn out v. kovmak
turn in v. ihbar etmek
await one's turn v. sıra beklemek
turn left v. sola dönmek
turn one's head v. gururlandırmak
turn upon v. saldırmak
turn out v. otlatmak için dışarıya çıkarmak
turn inside out v. içini dışına çevirmek
turn down v. yüzünü aşağı çevirmek (iskambil kağıdının)
turn into an unresolved mess v. yılan hikayesine dönmek
turn a somersault v. perende atmak
turn tail v. tüymek
turn somebody adrift v. yüzüstü bırakmak
turn out to be v. çıkmak
turn to v. uzatmak
turn about v. öbür tarafa dönmek
turn pale v. solgunlaşmak
turn over in one's mind v. düşünüp taşınmak
turn towards v. yönelmek
turn to v. dönüştürmek
turn away v. savmak
turn aside v. bir yana dönmek
turn off v. işine son vermek
turn on the light v. ışığı yakmak
turn into an institution v. kurumlaşmak
turn back v. arkaya dönmek
turn red v. kızıllaşmak
turn up v. çevirmek
turn out v. meydana getirmek
turn somebody on v. heyecanlandırmak
speak out of turn v. sırası gelmeden konuşmak
turn one's nose up at something v. burun kıvırmak
turn a deaf ear v. aldırmamak
turn a place into a pond v. göllemek
turn against v. aleyhine dönmek
turn purple v. morlaşmak
turn upside down v. altüst olmak
turn somebody off v. baymak
turn green v. gövermek
turn white v. beyazlaşmak
turn yellow v. sarılaşmak
turn color v. renk değiştirmek
turn off v. elektronik eşyaları kapamak
turn upside down v. altını üstüne getirmek
turn over v. boca etmek
turn over a new leaf v. yeni bir hayata başlamak
turn the tide v. işleri yoluna koymak
turn over in one's grave v. kemikleri sızlamak
turn in v. teslim etmek
turn up one's nose at v. reddetmek
turn a cartwheel v. yanlamasına taklalar atmak
turn out v. yapmak
turn on v. bakmak
not to turn a hair v. tınmamak
turn a deaf ear to v. kulaklarını tıkamak
turn a deaf ear to v. kulak asmamak
turn upside down v. ters çevirmek
turn back v. kovmak
turn up one's nose v. burun kıvırmak
turn an honest penny v. dürüstçe ve alın teri ile para kazanmak
turn out v. üretmek
turn up v. dönmek
turn something out v. boşaltmak
turn up v. vazgeçmek
turn up one's nose v. beğenmemek
turn on v. yakmak
turn up false v. foslamak
turn pale v. sapsarı kesilmek
turn into a bedlam v. yangın yerine dönmek
turn over v. çevirmek
turn up v. gelmek
turn towards mecca v. kıbleye dönmek
take a turn for the worse v. hasta kötüleşmek
turn inside out v. tersine çevirmek
turn down v. elektrikli aletler kısmak
turn about v. evirip çevirmek
turn something to good account v. bir şeyi değerlendirmek
turn green v. yeşermek
turn about v. vazgeçmek
turn something down v. kısmak
turn one's back v. arkasını dönmek
turn pale v. rengi atmak
turn down v. ters dönmek
turn down v. kısmak (radyo/televizyon vb'ni)
turn up v. eksik olmamak
turn on v. elektrik yakmak
turn a hand to v. bir işe el atmak
turn into v. çevirmek
turn down v. kıvırmak
turn somebody on v. heyecanlandırmak (cinsel)
turn cold v. ayaza çekmek
turn on v. bağlı olmak
turn adrift v. başıboş bırakmak
turn in v. içeriye doğru çevirmek
turn up v. damlamak
turn red in the face v. mosmor kesilmek
turn on v. düşman olmak
turn a deaf ear v. kulak ardı etmek
turn into cash v. nakde çevirmek
turn the place upside down v. ortalığı birbirine katmak
turn the paddle v. küreği çevirmek
turn over v. altüst olmak
turn pale v. sararmak
turn to v. aklını vermek
turn up v. açmak
turn round v. çevirmek
turn on v. saldırmak
turn somebody out v. yol vermek
turn up one's nose at v. hor görmek
turn green v. yeşillenmek
turn out v. boşaltmak
turn one's mind v. kafasına takmak
turn to v. yardımını istemek
turn around one's business v. düzlüğe çıkmak
turn on v. esritmek
turn the tide v. olayların gidişini bütünüyle değiştirmek
turn somebody adrift v. ortada bırakmak
turn sour v. kesilmek
turn somebody on v. azdırmak
turn up v. yukarı çevirmek
turn around v. etrafında dönmek
turn up one's nose at v. burun bükmek
not to turn a hair v. kılını kıpırdatmamak
turn away v. dönüp gitmek
turn loose v. serbest bırakmak
turn something up v. paçalarını kıvırmak
turn off v. sözü çevirip cevapsız bırakmak
turn in one's grave v. kemikleri sızlamak
turn up v. varmak
turn someone on v. cinsel olarak tahrik etmek
take a turn for the worse v. kötüleşmek
turn aside v. vazgeçirmek
turn upside down v. altüst etmek
turn a hand v. fiziki iş yapmak
turn over v. alabora olmak
turn down v. tepmek
turn the key v. kilitlemek
turn towards v. tevcih etmek
turn on v. heyecanlandırmak
turn something out v. üretmek
turn up v. sıvamak
turn up v. sesini açmak
turn upside down v. ters dönmek
turn traitor v. hainlik etmek
turn away v. defetmek
turn against v. aleyhine döndürmek
turn over v. dönmek
turn to good purpose v. yararı dokunmak
turn one's hand to v. bir işle uğraşmaya başlamak
turn the tables v. durumu tersine çevirmek
turn the corner v. tehlikeyi atlatmak
turn on v. ilgisini uyandırmak
turn on v. cinsel istek uyandırmak
turn thumbs down on v. kabul etmemek
turn into cash v. paraya çevirmek
turn up v. kapıya dayanmak
turn one's back on v. sırt çevirmek
turn over v. devretmek
turn up the wick v. lambayı açmak
turn something into an investment v. yatırıma dönüştürmek
turn to v. açmak (belirli bir sayfayı)
turn over the management to v. yönetimi devretmek
turn something on v. açmak
turn the scale v. ağır basmak
turn round v. dönmek
turn on v. elektronik eşyaları açmak
turn to v. dikkatini vermek
turn something to one's purpose v. bir şeyden yararlanmak
turn out rotten v. çürük çıkmak
turn off v. yol vermek
turn one's mind to v. kafasına takmak
take a turn for the worse v. işler kötüye gitmeye başlamak
turn out v. olmak
turn black v. kararmak
turn an honest penny v. alın teri ile kazanmak
turn the scales v. sonuca bağlamak
turn back v. kıvırmak
turn basic v. aslına dönmek
turn away v. sapmak
turn as red as a beet v. pancar gibi olmak
turn the scales v. durumu değiştirmek
turn around v. arkaya dönmek
turn the corner v. kritik noktayı atlatmak
turn over a new leaf v. hayatını daha iyi bir yola koymak
turn out v. tersyüz etmek
turn up v. ortaya çıkmak
turn away v. geri çevirmek
turn to account v. kullanmak
turn into v. kesilmek
turn to sugar v. bal vb şekerlenmek
turn down v. ters çevirmek
turn away v. vazgeçmek
turn something up v. sesini açmak
turn to v. çark etmek
turn thumbs up on v. kabul etmek
turn down v. geri çevirmek
turn about v. altüst etmek
turn to v. çevirmek
turn up one's nose at v. beğenmemek
turn up v. bulunmak
turn the tables on v. durumu tersine çevirmek
turn upon v. bağlanmak
take turn v. nöbeti almak
turn out v. kapatmak
not to turn a hair v. kılını bile kıpırdatmamak
not to turn a hair v. aldırış etmemek
turn the wheel hard v. direksiyonu kırmak
turn back v. geri döndürmek
take a turn for the worse v. durumu kötüye gitmeye başlamak
turn down v. kısmak
turn back v. geri çevirmek
turn turtle v. devrilmek
turn someone's head v. birinin başını döndürmek
turn inside out v. içini dışına çıkarmak
turn one's coat v. dönmek
turn round v. çevrilmek
turn out v. katılmak
turn traitor v. hain olmak
turn something off v. kapamak
turn one's hand v. fiziki bir iş yapmak
turn against somebody v. düşman olmak
turn one's eyes away v. gözlerini kaçırmak
turn the corner v. krizi geçirmek
make someone turn in his grave v. mezarında birinin kemiklerini sızlatmak
turn a deaf ear v. kulak asmamak
turn aside v. saptırmak
turn something out v. kesmek
turn something down v. sesini kısmak
turn grey v. kır düşmek
turn off v. lafa boğmak
turn around v. vazgeçmek
have done one's turn v. sırasını savmak
turn yellow v. sararmak
turn one's head v. başını döndürmek
turn out v. çıkmak
turn down v. reddetmek
turn into a mess v. allak bullak olmak
turn over v. teslim etmek
turn somebody against somebody v. düşman etmek
turn on v. açmak (cihaz vb)
turn something into a joke v. şakaya dökmek
turn out v. dışarı atmak
turn one's ankle v. ayak bileğini burkmak
turn into v. dönmek
turn a blind eye v. gözünü kapamak
turn the colour of copper v. bakırlaşmak
turn blue v. mavileşmek
turn upside down v. didiklemek
turn one's stomach v. midesini bulandırmak
turn sour v. ekşimek
turn out to be tasteless v. kabak çıkmak
turn over v. alıp satmak (mal)
turn in v. içine kıvırmak
speak out of turn v. yersiz konuşmak
turn over and over v. evirip çevirmek
turn over v. havale etmek
turn inside out v. ters çevirmek
turn one's hand to v. bir işe el atmak
turn into a mess v. arapsaçına dönmek
turn up false v. fos çıkmak
turn around v. altüst etmek
turn one's stomach v. mide bulandırmak
turn off v. kapatmak
turn to account v. yararlanmak
turn somebody's head v. sarhoş etmek
turn thumbs down on v. reddetmek
turn off v. kesmek
turn into an unresolved mess v. yılan hikayesine döndürmek
turn out v. söndürmek
turn something into a joke v. şakaya bozmak
turn off v. söndürmek
turn over a new leaf v. yeniden başlamak
turn red v. kızarmak
turn loose v. salıvermek
turn over v. devirmek
turn a deaf ear to v. işitmezlikten gelmek
turn red v. kırmızılaşmak
take a turn for the worse v. kötü olmak
turn away from v. yüz çevirmek
turn the trick v. işi halletmek
turn aside v. sapmak
turn the oar v. küreği çevirmek
turn to a threat v. tehdit eder hale gelmek
turn up v. çevirip kaldırmak
turn out to be in the wrong v. haksız çıkmak
turn out v. dışına dönmek
turn adrift v. yüzüstü bırakmak
turn copper v. bakırlaşmak
turn into v. dönüştürmek
turn tail v. toz olmak
turn an honest penny v. namusu ile ekmeğini kazanmak
turn up v. kaldırmak
turn up v. çıkagelmek
turn into an advantage v. avantaja çevirmek
turn inside out v. tersyüz etmek
turn upside down v. devrilmek
turn over v. düşünüp taşınmak
turn something off v. söndürmek
turn into a fool v. ahmaklaşmak
turn grey v. kırlaşmak
turn tail v. kaçmak
turn over v. devrilmek
turn off the light v. ışığı söndürmek
turn gray v. kırlaşmak
turn bad v. bozmak (hava)
turn up v. sapmak
turn back v. geri dönmek
turn under v. altüst etmek
turn sour v. somurtmak
turn the corner v. köşeyi dönmek
turn into cash v. bozdurmak
turn on v. tahrik etmek
turn out v. sonuçlanmak
turn around v. yuvarlanmak
turn up one's nose at v. burun kıvırmak
turn somebody on v. tahrik etmek (cinsel anlamda)
turn scarlet v. kıpkırmızı olmak
turn away v. kovmak
turn one's back on v. dirsek çevirmek
turn to v. değişmek
turn a neat phrase v. hoş bir üslupla yazmak
turn bad v. bozulmak (süt/et/yumurta vb)
turn somebody over to somebody v. teslim etmek
turn down v. bükmek
turn down v. derecesini azaltmak
turn one's nose up at v. burun burmak
turn white v. aklaşmak
turn somebody's head v. başını döndürmek
turn into v. olmak
turn gray v. aklar düşmek
turn into mud v. çamurlaşmak
turn into v. tahavvül etmek
turn one's steps towards v. yönelmek
turn to v. dönüşmek
turn something off v. kapatmak
cause to turn v. dönmesine neden olmak
turn a hand to v. el atmak
turn out to be right v. haklı çıkmak
turn out v. imal etmek
await one's turn v. nöbet tutmak
await one's turn v. nöbet beklemek
turn off the faucet v. musluğu kapatmak
turn out to be clear v. netlik kazanmak
make someone turn into crime v. suça yöneltmek
turn into crime v. suça yönelmek
turn into hell v. cehenneme çevirmek
turn one's eyes away v. bakışlarını kaçırmak
turn it into a problem v. sorun haline getirmek
turn it into a big deal v. sorun haline getirmek
turn it into a big deal v. problem haline getirmek
turn it into a problem v. problem haline getirmek
turn (a group) into a gang v. çeteleştirmek
turn into a meadow v. bayırlaşmak
turn off computer v. bilgisayarı kapatmak
turn a place in a very noisy disordered state v. curcunaya vermek
turn a place in a very noisy disordered state v. curcunaya çevirmek
turn a place in a very noisy disordered state v. curcunaya döndürmek
turn a place in a very noisy disordered state v. ortalığı ellialtıya vermek
turn in v. dağıtmak
turn out v. çoğaltmak
turn up v. keşfetmek
turn against (for one person to another) v. aleyhine dönmek
turn up v. bulmak
not to turn a hair not v. kılını bile kıpırdatmamak
make turn v. dönüş yapmak
turn the light on v. ışık yakmak
someone's world turn black v. dünyası kararmak
turn out v. sonuç vermek
turn one's stomach v. midesini bozmak
turn one's stomach v. midesi bozulmak
turn out be somebody one knows before v. tanış çıkmak
turn out be somebody one knows before v. tanışık çıkmak
turn a fractional number in a whole number v. paydadan kurtarmak
toss and turn v. bir o yana bir bu yana dönmek
toss and turn v. yatakta bir o yana bir bu yana dönmek
turn into a screenplay v. sinemaya aktarmak
turn into a screenplay v. beyaz perdeye aktarmak
(one's hair) turn white v. saçları ağarmak
(one's hair) turn gray v. saçları ağarmak
turn on the power switch v. şalteri kaldırmak
turn into a loss v. zarara dönüşmek
turn one's back (on somebody) v. sırt çevirmek
turn on the water v. suyu açmak
turn into a nightmare v. kabusa dönmek
turn into a nightmare v. kabusa çevirmek
turn off the power switch v. şalteri indirmek
turn off the water v. suyu kapamak
turn off the power v. gücü kesmek