weave - Turkish English Dictionary
History

weave

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


Meanings of "weave" in Turkish English Dictionary : 55 result(s)

English Turkish
Common Usage
weave n. dokuma
weave n. örme
weave v. dokumak
weave v. örmek
General
weave n. örgü
weave n. örme
weave n. dokuma
weave n. mevcut saça postişlerin takıldığı bir saç modeli
weave n. postiş
weave n. dokuma yöntemi
weave n. dokuma şekli
weave n. dokuma modeli
weave n. dokuma deseni
weave v. zikzak çizmek
weave v. atkılamak
weave v. icat etmek
weave v. karıştırmak
weave v. kurmak
weave v. yapmak
weave v. katmak
weave v. serpiştirmek
weave v. zikzak yapmak
weave v. dokumak
weave v. örmek
weave v. sarmak
weave v. bükmek
weave v. kıvırmak
weave v. dolamak
weave v. ileri sürmek
weave v. önermek
weave v. (başka bir unsuru) karmaşık bir bütüne dahil etmek
weave v. araya sıkıştırmak
weave v. araya sokmak
weave v. (saça) postiş takmak
weave v. defalarca gidip gelmek
weave v. mekik dokumak
weave v. çalkalanarak veya sallanarak bir yandan öbür yana hareket etmek
weave v. aralıksız ve hareketli bir şekilde bir yandan öbür yana hareket etmek
Irregular Verb
weave v. wove/weaved - woven/weaved
Industry
weave v. dokuma tezgahında çalışmak
Technical
weave n. dokuma
weave n. örme
weave n. bir beyaz perdeye yansıtılan görüntünün yana doğru yavaşlatılmış hareketi
weave v. dokumak
weave v. örmek
weave v. (ağ, tuzak) örmek
weave v. (hasır gibi esnek bir malzemeyi) ağ gibi örerek (sepet gibi bir eser) yapmak
weave v. ileriye hareket ederken bir yandan öbür yana yalpalamak veya sallanmak
Electric
weave v. elektrik kaynağındaki iletim hattı boyunca bir elektrodu ileri geri hareket ettirerek bir kaynağı yaymak
Textile
weave n. bağlama
weave n. örme
Veterinary
weave v. (ahırdaki bir atın) başı boynu ve vücudu ileri geri sallamak
Zoology
weave v. (atlarda) gergince sallanmak ve ağırlık merkezini değiştirmek
Sport
weave v. (boksör) rakibin darbelerinden kaçarak rakibe doğru veya rakipten uzağa hareket etmek
Entomology
weave v. (örümcek) ağ örmek

Meanings of "weave" with other terms in English Turkish Dictionary : 85 result(s)

English Turkish
General
gold weave n. altın örgü
hair weave n. postiş
hair weave n. ek saç
be a weave of so many things v. her tarakta bezi olmak
weave carpet v. halı dokumak
weave rug v. halı dokumak
weave a rug v. kilim dokumak
weave in and out of traffic v. trafikte araçların arasından geçerek ilerlemek
weave in and out of traffic v. trafikte makas yaparak gitmek
duck and weave v. aşağı yukarı eğilip kalkarak hareket etmek
Phrasals
weave something into something v. ayrı bölümlerden bir hikaye oluşturmak
weave around v. dolanıp durmak
weave something into something v. ipliği örerek kumaş haline getirmek
weave something into something v. örmek
weave around v. yalpalamak
weave from v. -den örmek
weave (something) from (something) else v. (bir malzemeden bir şey) örmek
weave (something) from (something) else v. (bir malzemeden bir şey) dokumak
weave (something) from (something) else v. (bir bilgiden) bir hikaye uydurmak
weave (something) from (something) else v. (bir bilgiden) bir hikaye oluşturmak
weave (something) from (something) else v. (bir bilgiden) bir hikaye yaratmak
weave (something) from (something) else v. (bir bilgiden) bir hikaye çıkarmak/meydana getirmek
weave (something) from (something) else v. (bir bilgiden) bir şey oluşturmak
weave (something) from (something) else v. bir bilgiden yola çıkarak bir hikaye yazmak
weave something from something v. iplikten kumaş dokumak
weave something from something v. ufak bir bilgiden bir hikaye yazmak/oluşturmak
weave something from something v. duyulan bir şeyden/varsayımdan yola çıkarak bir hikaye uydurmak
weave (something) into (something) else v. (bir şeyin) içine (bir şey) dokumak
weave (something) into (something) else v. (bir şeyin) içine (bir şey) işlemek
weave (something) into (something) else v. (bir şeyleri) bir araya getirip (bir şey) oluşturmak
weave (something) into (something) else v. (bir şeyleri) bir araya getirip (bir şey) haline getirmek
weave in and out v. arasından geçerek ilerlemek
weave in and out v. makas yaparak gitmek
weave into v. (bir şey) örmek
weave into v. ayrı bölümlerden bir hikaye oluşturmak
weave through (something) v. (bir şeylerin) arasından geçerek ilerlemek
weave through (something) v. (bir şeylerin) arasından makas yaparak gitmek
Colloquial
bob and weave v. eskiv hareketi yapmak
bob and weave v. (boks) başı sağa sola ve aşağı yukarı doğru hareket ettirerek darbeden kaçınmak
bob and weave v. (yumruğu) savuşturmak
Idioms
weave (one's) magic v. yeteneğini/becerisini konuşturmak
weave a spell (over somebody) [uk] v. (birine karşı) yeteneğini/becerisini sergilemek
weave a spell (over somebody) [uk] v. (birini) büyülemek
bob and weave v. vücudu hızlıca aşağı yukarı ve sağa sola hareket ettirmek
weave your magic v. yeteneğini/becerisini konuşturmak
weave a spell (over somebody) [uk] v. yeteneğini/becerisini konuşturmak
Technical
weave bead n. dikiş boncuğu
weave bead n. kaynak boncuğu
weave welding n. örgü kaynak
basket weave n. sepet örgüsü
basket weave n. (radyo) sepet örgü bobin sargısı
basket weave n. radyoda kullanılan bir bobin sargı tipi
Electric
plain weave n. düz örgü
Textile
taffeta weave n. tafta dokuma
tapestry weave n. dolgu ipliklerinin çözgü ipliklerini gizlediği dokuma
tapestry weave n. örgü ipliklerinin kenardan kenara uzandığı makineyle goblen dokuma yöntemi
tapestry weave n. el yapımı goblende kullanılan örgü
twill weave n. fitilli kumaş
twill weave n. kabarık çapraz dokuma
dobby weave n. armürlü dokuma
plain weave n. bezayağı
double weave n. çift dokuma
weave pattern n. desen raporu
weave   n. dokuma tarzı  
plain weave n. düz dokuma
tabby weave n. düz dokuma
leno weave n. gaze dokuma
towel weave n. havlu dokuma
satin weave n. saten dokuma
v-weave n. sırtı dokuma
tricot weave n. triko örme
v-weave n. v-dokuma balık
v-weave n. v-dokuma balık sırtı dokuma
jacquard weave n. karmaşık desenli kumaş
open weave n. açık örgü
folk weave n. seyrek dokunmuş bir kumaş türü
weave in the woof v. atkılamak
weave   v. dokumak  
loose-weave adj. seyrek dokunmuş
Automotive
weave in and out of traffic v. makas atmak
Traffic
weave through traffic v. trafikte makas yapmak
Marine
weave [obsolete] v. (gemiye veya yolcularına) el sallayarak işaret etmek
Basketball
five man weave n. 5 oyuncu ile yapılan örme
Printery
weave dandy roll n. dokumalı egütör valsi
Star Wars
fleuréline weave n. fleuréline örgüsü