yatmak - Turkish English Dictionary
History

yatmak



Meanings of "yatmak" in English Turkish Dictionary : 59 result(s)

Turkish English
Common Usage
yatmak lie down v.
yatmak go to bed v.
yatmak go to sleep v.
yatmak lie v.
General
yatmak be couched v.
yatmak lay oneself down v.
yatmak bed with v.
yatmak couch v.
yatmak stay in prison v.
yatmak hit the hay v.
yatmak have a screw v.
yatmak repose v.
yatmak go by the board v.
yatmak be in bed v.
yatmak have sex v.
yatmak lie up v.
yatmak rest v.
yatmak be buried v.
yatmak sleep with v.
yatmak repose oneself v.
yatmak become flat v.
yatmak kip v.
yatmak kip down v.
yatmak bang v.
yatmak lie on v.
yatmak recline v.
yatmak hit the sack v.
yatmak indine v.
yatmak doss v.
yatmak turn in v.
yatmak make love v.
yatmak accumb v.
yatmak conk (off) v.
yatmak conk (out) v.
yatmak dwell v.
yatmak sit v.
yatmak sleep v.
yatmak snug v.
Phrasals
yatmak bed down v.
yatmak bunk down v.
yatmak doss down v.
Colloquial
yatmak hit the hay v.
yatmak hit the sack v.
yatmak pack it in v.
Idioms
yatmak bunk down (for the night) v.
yatmak take to one's bed v.
yatmak get your head down v.
yatmak take to bed v.
Technical
yatmak incline v.
yatmak lie v.
Marine
yatmak lie at anchor v.
Slang
yatmak crap out v.
yatmak play hide the pickle v.
yatmak play hide the salami v.
yatmak play hide the sausage v.
yatmak play hide the sausage v.
yatmak get some action v.
yatmak cork off v.
yatmak scrog v.

Meanings of "yatmak" with other terms in English Turkish Dictionary : 500 result(s)

Turkish English
Common Usage
yayılıp yatmak sprawl v.
kuluçkaya yatmak incubate v.
yatağa yatmak go to sleep v.
yatağa yatmak go to bed v.
General
üstüne yatmak impropriation n.
bıçak altına yatmak have an operation v.
yaz uykusuna yatmak aestivate v.
üstünde yatmak repose on v.
çamura yatmak not to pay one's debts v.
hapis yatmak serve v.
kıvrılıp yatmak snuggle down v.
salağa yatmak act the fool v.
yana yatmak list v.
aklı yatmak be convinced of v.
erken yatmak go to bed early v.
yatakta yatmak bunk v.
üzerine yatmak overlie v.
temelinde yatmak underlie v.
kuluçkaya yatmak sit v.
yaz uykusuna yatmak estivate v.
sarılıp yatmak cuddle up v.
altında yatmak lie behind v.
yatmak (yatakta) occupy v.
kış uykusuna yatmak hibernate v.
sırtüstü yatmak lie back v.
pusuya yatmak lurk v.
ardında yatmak lie behind v.
bir şeye aklı yatmak bend to v.
gülmekten yerlere yatmak be doubled up with laughter v.
açıkta yatmak camp out v.
kıvrılıp yatmak roll in v.
yan yatmak gemi careen v.
bir yana yatmak tip v.
yana yatmak lean v.
hasta yatmak lie sick v.
pusuya yatmak waylay v.
gece uykusuna yatmak üzere yatmak go to bed v.
pusuya yatmak ambuscade v.
pusuya yatmak be in ambush v.
ranzada yatmak bunk v.
yana yatmak tilt over v.
bir şeye aklı yatmak bend towards v.
yüzükoyun yatmak welter v.
ayağına yatmak masquerade as v.
erken yatmak keep early hours v.
salağa yatmak feign ignorance v.
pusuya yatmak couch v.
aklına yatmak sound plausible to (somebody) v.
yan gelip yatmak sit back v.
çamura yatmak break one's promise v.
bir yana yatmak (hızla giderken) careen v.
secdeye yatmak prostrate v.
yan yatmak rake v.
sırtüstü yatmak lie on one's back v.
üstüne yatmak appropriate v.
üstüne yatmak not to give back v.
yüzüstü yatmak welter v.
sırt üstü yatmak lie back v.
hastaneye yatmak hospitalize v.
hapis yatmak serve time v.
yana yatmak tip v.
sarılıp yatmak snuggle v.
üstüne yatmak pocket v.
altında yatmak underlie v.
pusuya yatmak ambush v.
eli işe yatmak be skilful v.
arkaya yatmak recline v.
sırt üstü yatmak lie on one's back v.
koyun koyuna yatmak cuddle up together in bed v.
kuluçkaya yatmak (dişi kuş) set v.
altında ... yatmak smack of v.
kuluçkaya yatmak brood v.
pusuya yatmak lie in ambush v.
mağdura yatmak pile on the agony v.
yana yatmak tilt v.
arka üstü yatmak lie on one's back v.
kıvrılıp yatmak snuggle v.
yan yatmak list v.
pusuya yatmak lie in wait for v.
sarınıp yatmak snuggle v.
kuluçkaya yatmak (tavuk) sit v.
mazluma yatmak pile on the agony v.
ayağına yatmak pretend to be v.
yan yatmak tilt v.
pusuya yatmak skulk v.
hapis yatmak be in prison v.
hapis yatmak serve one's time v.
yana yatmak heel v.
yüzükoyun yatmak lie face downwards v.
yan gelip yatmak unwind v.
yan gelip yatmak wind down v.
yoğun bakımda yatmak be in intensive care unit v.
mezarda yatmak lie under the sod v.
aklına yatmak find reasonable v.
aklına yatmak find logical v.
birbirine sokularak yatmak nestle v.
masmavi gökyüzünün altında uzanıp yatmak lie down under blue sky v.
temelinde yatmak lie behind v.
hastanede yatmak be in hospital v.
hastaneye yatmak stay in hospital v.
çıplak yatmak sleep naked v.
geç yatmak sleep late v.
hastanede yatmak stay in hospital v.
aç yatmak sleep hungry v.
kış uykusuna yatmak go into hibernation v.
hastalıktan yatmak be confined to bed (by illness) v.
hastalıktan yatmak bedfast v.
nur içinde yatmak rest in peace v.
hapiste yatmak be in the jail v.
birlikte yatmak sleep together v.
kafayı vurup yatmak hit the sack v.
kol ve bacakları yana açılmış olarak yatmak spread-eagled v.
-in temelinde yatmak underlie v.
-in altında yatmak underlie v.
hastalıktan yatmak sick-abed v.
kol ve bacaklarını yana açarak yatmak spread-eagle v.
yana yatmak lobe v.
kazancının üzerine yatmak rest on one's laurels v.
hapiste yatmak do time v.
kanlar içinde yerde yatmak lie in a pool of blood v.
müebbet hapis yatmak serve a life sentence v.
gripten yatmak sick in bed with the flu v.
sokaklarda yatmak sleep on the streets v.
sokakta uyumak/yatmak sleep on the streets v.
kaldırımda yatmak sleep on the sidewalk v.
yerde yatmak sleep on the ground v.
ameliyat olmak için hastaneye yatmak go in for an operation v.
rol kapmak için bir yönetmenle yatmak sleep with a director to get a part v.
pusuya yatmak scupper v.
pusuya yatmak bushwhack v.
pusuya yatmak lie in wait v.
üstüne yatmak stiff v.
çok geç yatmak go to bed too late v.
kol ve bacaklar yanlara açılmış olarak yatmak lay spread-eagle on the floor v.
hareketsiz yatmak lie still v.
hastaneye yatmak hospitalise v.
hesaba yatmak be deposited into the account v.
düz yatmak lie flat v.
salağa yatmak play stupid v.
kış uykusuna yatmak lie dormant v.
kanlar içinde yatmak welter v.
yan yatmak cant v.
yana yatmak cant over v.
virajda/dönüşte bir yana yatmak career v.
kanepeye yeniden yatmak recouch [obsolete] v.
saklanmak için yere yatmak tapish [obsolete] v.
yana yatmak trip v.
pusuya yatmak await [obsolete] v.
pusuya yatmak embush v.
önüne gelenle yatmak bed–hop v.
hastaneye yatmak go into hospital v.
pusuya yatmak withset [uk/scotland] v.
pusuya yatmak meach [dialect] v.
pusuya yatmak hugger [obsolete] v.
ölü halde yatmak repose v.
arkaya yatmak ligge v.
pusuya yatmak lote v.
pusuya yatmak lurch [uk] v.
(uçarken) sağa yatmak right-bank v.
karanlıkta pusuya yatmak darkle v.
pusuya yatmak derne [scotland] v.
(biriyle) yatmak istemek desire v.
kuluçkaya yatmak (tavuk) ruck [dialect] [obsolete] [uk] v.
yatağa yatmak imbed v.
üstüne yatmak impropriate [obsolete] v.
pusuya yatmak insidiate [obsolete] v.
kuluçkaya yatmak clock [dialect] [uk] v.
kuluçkaya yatmak covey v.
fahişelerle yatmak drab v.
yatağa yatmak couch v.
pusuya yatmak forelay [dialect] v.
açıkta yatmak outlie v.
çadırda yatmak outlie v.
(kararın) bir gece üstüne yatmak sleep v.
geç yatmak sleep in v.
yana yatmak slent [dialect] [uk] v.
kış uykusuna yatmak slumber v.
pusuya yatmak snook v.
(bir şeyin) üstüne yatmak poach v.
kıvrılıp yatmak snudge v.
sarılıp yatmak snuzzle [dialect] [uk] v.
kıvrılıp yatmak snuzzle [dialect] [uk] v.
yüzükoyun yatmak streek v.
akla yatmak subsist v.
üstte yatmak superlie v.
üzerinde yatmak superlie v.
(hapis) yatmak serve v.
kuluçkaya yatmak isteyen broody adj.
Phrasals
aklı yatmak bend to v.
aklı yatmak bend towards v.
aklına yatmak bend to v.
bir şeyin üstüne uzanmak/yatmak lie down on something v.
bir şeye kıvrılıp/sokulup yatmak nestle down (in something) v.
bir şeyin altına/altında uzanmak/yatmak lie down under something v.
bir şeyin üzerine uzanmak/yatmak lie down on something v.
birinin yanına uzanmak/yatmak lie next to someone v.
boylu boyunca yatmak lie down v.
bir şeyin altına/altında uzanmak/yatmak lie down beneath something v.
birbirleriyle yatmak sleep together v.
birinin yanına uzanmak/yatmak lie alongside of someone v.
serilip yatmak lie down v.
sere serpe yatmak lie down v.
yan gelip yatmak lay around v.
yan yatmak heel over v.
yan gelip yatmak laze something away v.
yan gelip yatmak lay about v.
yorgan döşek yatmak be down with v.
bir şeye doğru eğrilmek/yatmak fall toward something v.
yan yana yatmak/uzanmak lay together v.
(bir şeyin) üstünde yatmak repose on (something) v.
(bir şeyin) üstünde yatmak repose upon (something) v.
(birinin/bir şeyin) içinde yatmak rest in (someone or something) v.
dışarı yatmak lay out v.
açık havada yatmak/uzanmak lay out v.
(birinin/bir şeyin) içinde yatmak repose in (someone or something) v.
(bir şeye) uzanmak/yatmak repose in (something) v.
(bir durumda) boylu boyunca yatmak/uzanmak repose in (something) v.
(bir şeyin) içinde ölü olarak yatmak/uzanmak repose in (something) v.
(bir yöne) doğru yatmak lean in (to something) v.
içinde yatmak reside in v.
birinin/bir şeyin içinde yatmak reside in someone or something v.
belli bir süre hapis yatmak serve (something) in (some place) v.
(birine) doğru kıvrılıp yatmak snuggle (up) against (one) v.
(birine) doğru kıvrılıp yatmak snuggle (up) against someone or something v.
(birinin) yanında/yanına yatmak lie with (one) v.
(biriyle) birlikte yatmak/uzanmak lie with (one) v.
(biriyle) yan yana yatmak/uzanmak lie with (one) v.
(biriyle) yatmak lie with (one) v.
birinin yanında/yanına yatmak lie with someone v.
biriyle birlikte yatmak/uzanmak lie with someone v.
biriyle yan yana yatmak/uzanmak lie with someone v.
(biriyle) yatmak lie with someone v.
(birine/bir şeye) sarılıp yatmak nuzzle up (to someone or something) v.
(birine/bir şeye) sarılıp yatmak nuzzle up against (someone or something) v.
yüz üstü yatmak prone out v.
yüzükoyun yatmak prone out v.
sörf tahtasına yatmak/uzanmak prone out v.
(birinin/bir hayvanın) yanında/yanına yatmak lie alongside (of someone or an animal) v.
(birinin/bir hayvanın) yanında/yanına yatmak lie alongside (of someone or an animal) v.
dışarıda yatmak bed out v.
açık alanda yatmak/uyumak bed out v.
aynı odada/çadırda yatmak/kalmak bunk together v.
aynı yatakta yatmak bunk together v.
birlikte yatmak/kalmak bunk together v.
aynı odada/çadırda yatmak/kalmak bunk with v.
aynı yatakta yatmak bunk with v.
birlikte yatmak/kalmak bunk with v.
(biriyle) yatmak cohabit with (someone) v.
ile yatmak couple with v.
(birine/bir şeye) doğru kıvrılıp yatmak cozy up (to someone or something) v.
kıvrılıp yatmak curl up into something v.
kıvrılıp yatmak curl up to something v.
(birinin/bir hayvanın) yanına kıvrılıp yatmak curl up with (someone or an animal) v.
(biriyle/bir hayvanla) kıvrılıp yatmak curl up with (someone or an animal) v.
(biriyle/bir hayvanla) sarılıp yatmak curl up with (someone or an animal) v.
(birinin/bir şeyin) yanına kıvrılıp yatmak curl up with (someone or something) v.
(biriyle/bir şeyle) kıvrılıp yatmak curl up with (someone or something) v.
(biriyle/bir şeyle) sarılıp yatmak curl up with (someone or something) v.
(bir şeyle) kıvrılıp yatmak curl up with (something) v.
-e doğru eğrilmek/yatmak fall toward v.
yanında yatmak butt on v.
sırt üstü yatmak lay back v.
(bir şeyin) kökeninde olmak/yatmak lay behind (something) v.
yanına uzanmak/yatmak lie alongside v.
(birinin/bir şeyin) yanına uzanmak/yatmak lie alongside (someone or something) v.
tembel tembel yatmak lie around v.
yan gelip yatmak lie around v.
boş boş uzanmak/yatmak lie around v.
'-in üstüne uzanmak/yatmak lie down on v.
-in altında uzanıp yatmak lie down under v.
'-in altına/altında uzanmak/yatmak lie down under v.
dışarıda yatmak lie out v.
güneşin altında yatmak lie out v.
(bir şeye/tarafa) doğru yatmak list to (some direction) v.
(biri/bir şey) ayağına yatmak masquerade as (someone or something) v.
(birinin/bir şeyin) yanına kıvrılıp yatmak nestle (up) against (someone or something) v.
(birinin/bir şeyin) yanına kıvrılıp yatmak nestle (up) to (someone or something) v.
yanına kıvrılıp yatmak nestle against v.
-e kıvrılıp/sokulup yatmak nestle down v.
'-e sarılıp yatmak nuzzle up against v.
(bir yerde) kıvrılıp yatmak pad down (somewhere) v.
(bir şey) ayağına yatmak pretend to (something) v.
-in içinde yatmak rest in v.
(bir şeye) uzanmak/yatmak rest on (something) v.
(bir şeyde) yatmak rest on (something) v.
(bir şeye) uzanmak/yatmak rest upon (something) v.
(bir şeyde) yatmak rest upon (something) v.
(birinde/bir şeyde) yatmak rest with (someone or something) v.
(bir cezaevinde belli bir süre) yatmak/ceza çekmek serve (something) in (something or some place) v.
-de hapis yatmak serve in v.
hapis yatmak serve your time v.
(bir şeyin) üzerine yatmak sit on (something) v.
(bir şeyin) üzerine yatmak sit upon (something) v.
'-e doğru yan yatmak slant toward v.
-e doğru kıvrılıp yatmak snuggle against v.
(bir şeyin içine) kıvrılıp yatmak snuggle down (into something) v.
(biriyle/bir şeyle) kıvrılıp yatmak snuggle down with (someone or something) v.
(birine/bir şeye) sokulup yatmak snuggle down with (someone or something) v.
geriye doğru yatmak tip back v.
Phrases
(birine/bir şeye) doğru yan yatmak slant toward (someone or something) v.
(birine/bir şeye) doğru yatmak slant toward (someone or something) v.
birine/bir şeye doğru yan yatmak slant toward someone or something v.
birine/bir şeye doğru yatmak slant toward someone or something v.
Proverb
erken yatmak erken kalkmak insanı sağlıklı, zengin ve akıllı yapar early to bed and early to rise, makes a man healthy, wealthy and wise
korkulu rüya görmektense uyanık yatmak hayırlıdır foresight is better than hindsight
korkulu rüya görmektense uyanık yatmak iyidir better (be) safe than sorry [cliché]
korkulu rüya görmektense uyanık yatmak iyidir better safe than sorry
korkulu rüya görmektense uyanık yatmak iyidir it's better to be safe than sorry
erken yatmak erken kalkmak insanı sağlıklı, zengin ve akıllı yapar early to bed, early to rise (makes a man healthy, wealthy, and wise)
Colloquial
(bir iş) yatmak brick v.
aynı odada/çadırda yatmak/kalmak bunk up v.
aynı yatakta yatmak bunk up v.
birlikte yatmak/kalmak bunk up v.
avantaya yatmak get in on the act v.
boylu boyunca yatmak measure one's length v.
kafayı vurup yatmak crash v.
pusuya yatmak lie in ambush v.
salağa yatmak act a fool v.
salağa yatmak play the daft laddie (scottish) v.
yatağa yatmak bed v.
yere yatmak (çatışmadan korunmak için) duck and cover v.
(gülmekten) yerlere yatmak fall about the place (laughing) v.
gülmekten yerlere yatmak roll about laughing v.
(gülmekten) yerlere yatmak kill yourself (laughing) [uk] v.
gülmekten yerlere yatmak kill (oneself) laughing v.
biriyle yatmak spend the night v.
biriyle yatmak spend the night with somebody/together v.
biriyle yatmak stay the night v.
(biriyle) birlikte olmak/yatmak be with (one) v.
hapis yatmak do/serve time v.
ile yatmak get it off with v.
(biriyle9 yatmak have it away (with someone) v.
ile yatmak have it away with v.
ile yatmak have it off with v.
(biriyle) yatmak sleep with (one) v.
Idioms
(gemi, tekne) yan yatmak be on her beam ends v.
temelinde yatmak lie at the heart v.
salağa yatmak play possum v.
ters tarafa yatmak be caught flat-footed v.
gidip yatmak bunk down (for the night) v.
aynı odada/çadırda yatmak/kalmak bunk (up) together v.
aynı yatakta yatmak bunk (up) together v.
birlikte yatmak/kalmak bunk (up) together v.
aynı odada/çadırda yatmak/kalmak bunk (up) with (someone) v.
aynı yatakta yatmak bunk (up) with (someone) v.
birlikte yatmak/kalmak bunk (up) with (someone) v.
(hastalık yüzünden) evde yatmak down with v.
yorgan döşek yatmak down with v.
güneşin altında yatmak catch a tan v.
akla yatmak stand to reason v.
aklı yatmak embrace an opinion v.
arkasında yatmak lie behind v.
başkasıyla takılmak/yatmak mess around with somebody v.
bıçak altına yatmak go under the knife v.
birisiyle yatmak lie with v.
çırılçıplak uyumak/yatmak sleep in the altogether v.
çırılçıplak uyumak/yatmak sleep in the buff v.
çırılçıplak uyumak/yatmak sleep in the nude v.
çırılçıplak uyumak/yatmak sleep in the raw v.
geç saatlere kadar yatmak have a lie-in v.
gülmekten yerlere yatmak be rolling in the aisles v.
erken yatmak go to bed with the chickens v.
hasta yatmak flat on one's back v.
hastalıktan yatmak sick in bed v.
hastalıktan dolayı yatmak take to one's bed v.
gülmekten yerlere yatmak fall about v.
ötesinde yatmak lie beyond v.
onla bunla yatmak sleep around (with someone) v.
salağa yatmak act the goat v.
salağa yatmak act the fool v.
pusuya yatmak lie in wait for v.
pusuya yatmak lie down in ambush v.
salağa yatmak play the goat v.
salağa yatmak play the fool v.
pusuya yatmak lie in wait v.
tavuk gibi erkenden yatmak go to bed with the chickens v.
temelinde yatmak (neden vb.) be at the bottom of something v.
temelinde yatmak lie at the root of v.
tavşan uykusuna yatmak be out like a light v.
temelinde yatmak (neden vb.) lie at the bottom of something v.
(kurşundan vb korunmak için) yere yatmak hit the deck (us) v.
(birine) saf ayağına yatmak come the raw prawn with someone v.
(kurşundan vb korunmak için) yere yatmak hit the dirt (us) v.
yan gelip yatmak rest on one's laurels v.
(neden olarak) temelinde yatmak be/lie at the bottom of something v.
yorgan döşek yatmak flat on one's back v.
vurup kafayı yatmak hit the sack v.
(birine) salağa yatmak come the raw prawn with someone v.
hapis yatmak pay (one's) dues to society v.
kullanılmadan yatmak catch dust v.
kullanılmadan yatmak collect dust v.
kullanılmadan yatmak gather dust v.
gülmekten yerlere yatmak be in fits v.
(birinin) aklına yatmak sit comfortably (with something) v.
(birinin) aklına yatmak sit easily (with something) v.
(birinin) aklına yatmak sit well (with something) v.
gülmekten yerlere yatmak die laughing v.
yerlere yatmak be laughing one's head off v.
akıl hastanesinde yatmak/yatmış olmak have straws in (one's) hair [obsolete] v.
gidip yatmak cash in (one's) chips v.
içinde dümdüz yatmak lie in v.
avantaya yatmak be in on the act v.
normalden geç yatmak have a late night v.
her zamankinden geç yatmak have a late night v.
gece yatmak için geçe kalmak have a late night v.
geç yatmak have a late night v.
normalden erken yatmak have an early night v.
her zamankinden erken yatmak have an early night v.
gece erkenden yatmak have an early night v.
erken yatmak have an early night v.
normalden geç yatmak have a late night v.
her zamankinden geç yatmak have a late night v.
gece geçten yatmak have a late night v.
geç yatmak have a late night v.
serilip yatmak be down for the count v.
devrilip yatmak be down for the count v.
gidip yatmak cash in chips v.
çocuğuyla/çocuklarıyla birlikte yatmak cosleep v.
(gülmekten) yerlere yatmak fall about the place v.
güzellik uykusuna yatmak get (one's) beauty sleep v.
güzellik uykusuna yatmak get your beauty sleep v.
(her zamankinden) erken yatmak have an early late night v.
normalden erken yatmak have an early late night v.
erkenden yatmak have an early late night v.
(her zamankinden) geç yatmak have a late night v.
normalden geç yatmak have a late night v.
geç yatmak have a late night v.
yere yatmak (bir tehlikeden korunmak için) hit the ground v.
(gülmekten) yerlere yatmak kill yourself v.
boylu boyunca yatmak measure your length [obsolete] v.
mağdura yatmak pile the agony on [uk] v.
mazluma yatmak pile the agony on [uk] v.
kazancının üzerine yatmak rest on your laurels v.
kazancının üzerine yatmak rest on your oars v.
kazancının üzerine yatmak lean on your oars [old-fashioned] [uk] v.
gülmekten yerlere yatmak shake with laughter [uk] v.
yatak döşek yatmak take to bed v.
hastalıktan yatmak take to bed v.
yatak döşek yatmak take to your bed v.
hastalıktan yatmak take to your bed v.
aklına yatmak sit well v.
korkulu rüya görmektense uyanık yatmak iyidir better to be safe than sorry expr.
korkulu rüya görmektense uyanık yatmak iyidir better safe than sorry expr.
Chat Usage
gülmekten yerlere yatmak rofl v.
gülmekten yerlere yatmak rolling on the floor laughing v.
Technical
bir tarafa doğru yatmak indene v.
bir tarafa yatmak bank v.
yana yatmak slant v.
Computer
biriyle yatmak sleep with someone v.
Aeronautic
uçakta bir tarafa yatmak bank v.
(hava aracı) yana doğru yatmak sideslip v.
Marine
yana yatmak careen v.
(gemi) yana yatmak heave a ship down v.
rüzgar tarafına doğru yatmak fetch away v.
rüzgar tarafına doğru yatmak fetch way v.
alargada yatmak lie of v.
alargada yatmak lie off v.
demirli yatmak ride at anchor v.
demirde yatmak lie at anchor v.
demirli yatmak ride at an anchor v.
demirli yatmak lie at an anchor v.
fazla yatmak broach v.
sansabosa yatmak ride easy v.
tek demir üzerinde yatmak ride at a single anchor v.
(gemi) yan yatmak careen v.
yan yatmak (gemi) careen v.
(gemi) bir yana yatmak heel v.
yan yatmak heel v.
yan yatmak lie over v.
yana yatmak bank to v.
yan yatmak list v.
yan yatmak rake v.
bir yana yatmak list v.
Anatomy
(kemik) bir başka bölüme yatmak ride v.
Zoology
delikte kış uykusuna yatmak hole up v.
kuluçkaya yatmak cover v.
Agriculture
(toprak, tahıl) yatmak lodge v.
Literature
kıvrılıp/büzüşüp (bir arada) yatmak lie huddled v.
Hunting
pusuya yatmak still-hunt v.
Sport
kambura yatmak tuck v.
Card
(kart) yatmak go to bed v.
Archaic
ine veya deliğe çekilip kış uykusuna yatmak latibulize v.
ine veya deliğe çekilip kış uykusuna yatmak latibulise v.
pusuya yatmak lower v.
daha uzun süre pusuya yatmak outwait v.
kıvrılıp yatmak snug v.
sarınıp yatmak snug v.
Ornithology
avustralasya'da yaşayan ve kuluçkaya yatmak için çalı çırpıdan tepeler yapan, iri ayaklıgiller familyasına mensup kısa kanatlı kuşlara verilen ad mound-bird n.
avustralasya'da yaşayan ve kuluçkaya yatmak için çalı çırpıdan tepeler yapan, iri ayaklıgiller familyasına mensup kısa kanatlı kuşlara verilen ad mound builder n.
avustralasya'da yaşayan ve kuluçkaya yatmak için çalı çırpıdan tepeler yapan kuşları içeren, tavukgiller takımına mensup bir familya megapodiidae n.
avustralasya'da yaşayan ve kuluçkaya yatmak için çalı çırpıdan tepeler yapan kuşları içeren, tavukgiller takımına mensup bir familya family megapodiidae n.
(kuş) kuluçkaya yatmak cleck [scotland] v.
Slang
hapis yatmak do bird [uk] v.
içerde yatmak do bird [uk] v.
öğle uykusuna yatmak rizzle v.
aptala yatmak act dumb v.
birisinin altına yatmak polish one’s knob v.
birinin altına yatmak get under someone v.
cezasını şartlı tahliye olmadan yatmak flat time v.
hapis yatmak do one's time v.