yerine geçen - Turkish English Dictionary
History

yerine geçen



Meanings of "yerine geçen" in English Turkish Dictionary : 9 result(s)

Turkish English
General
yerine geçen successor n.
yerine geçen pro adj.
yerine geçen succeeding adj.
yerine geçen superseding adj.
yerine geçen substitutive adj.
yerine geçen off the hooks adj.
yerine geçen for prep.
Technical
yerine geçen substituent adj.
Food Engineering
yerine geçen substitute n.

Meanings of "yerine geçen" with other terms in English Turkish Dictionary : 69 result(s)

Turkish English
Common Usage
yerine geçen kimse substitute n.
General
yerine geçen kimse surrogate n.
yerine geçen kimse incomer n.
yerine geçen kimse replacement n.
aslının yerine geçen şey ersatz n.
başkasının yerine geçen kimse (geçici bir süre için) substitute n.
yerine geçen kimse supply n.
bir şeyin satın alınmasında para yerine geçen belge token n.
yemin yerine geçen söz affirmation n.
(başka bir şeyin) yerine geçen placeholder n.
amirinin yerine geçen otel veya restoran çalışanı relief n.
imza yerine geçen işaret (haç, çizgi) mark n.
(at yarışında) başka atın yerine geçen at ring-in [australia] n.
geçici olarak yolun belirli bir kısmının yerine geçen dolambaçlı yol detour n.
japonya'da para yerine geçen gümüş külçe goltschut n.
başkasının yerine geçen kimse pinch hitter n.
duygusal olarak baba yerine geçen kimse father figure n.
duygusal olarak baba yerine geçen kimse father-figure n.
araçlarda geleneksel aynaların yerini alan ayna yerine geçen kameralar digital mirrors n.
havuzun boyunu geçen derinlikteki yerine atlamak/girmek go off the deep end v.
havuzun boyunu geçen derinlikteki yerine atlamak/girmek jump off the deep end v.
başkasının yerine geçen (geçici bir süre için) substitute adj.
yerine geçen kimse olmayan unsucceeded adj.
yerine geçen kimse repl (replacement) abrev.
Idioms
ikinci yedek oyuncu (oyuna ilk çıkan oyuncunun yerine geçen oyuncunun da değiştirilmesi sonucu oyuna üçüncü sırada giren yedek oyuncu) third string n.
Trade/Economic
yeni şartlarda öncekinin yerine geçen finansman refinance n.
binden sigorta poliçesinin yerine geçen nota insurance n.
mevduat yerine geçen senet deposit currency n.
para yerine geçen sikke token n.
para yerine geçen ticari senet banker's note n.
tam veya kısmi tazminat yerine geçen bir satış komisyonu ile on commission adv.
Law
ölünün yerine geçen halef personal representative n.
para yerine geçen banknot çıkaran banka bank of issue n.
tutuklama ve tutuklama yerine geçen koruma tedbirleri arrest n.
yeminli bir beyanın yerine geçen ifade affirmation n.
susma hakkının yerine geçen muafiyet use immunity n.
kendi aleyhine tanıklık etmeyi reddetme hakkının yerine geçen muafiyet use immunity n.
Politics
gönülden geçen aday yerine kazanma şansı en yüksek olan kötünün iyisi adaya oy verme strategic voting n.
gönülden geçen aday yerine kazanma şansı en yüksek olan kötünün iyisi adaya oy verme strategic voting n.
Technical
elmas yerine geçen maddeler diamond subtitutes n.
nikel yerine geçen metaller nickel substitutes n.
Petrol
yerine geçen yakıt surrogate fuel n.
Mining
başka yerden getirilip genellikle var olan bir maden veya kayacın yerine geçen maden guest n.
Medical
anne sütü yerine geçen ürünlerin pazarlanması ile ilgili uluslararası yasa international code for marketing of breast-milk substitutes n.
anne sütü yerine geçen ürünler breast-milk substitutes n.
diz eklemi yerine geçen implantlar knee joint replacement implants n.
eklem yerine geçen implantlar joint replacement implants n.
kan yerine geçen maddeler blood substitutes n.
"kan yerine geçen madde blood substitute
Dentistry
gerçek dişin yerine geçen diş pontic n.
Physiology
birbiri yerine geçen reciprocal adj.
Food Engineering
yağ yerine geçen fat replacer n.
Chemistry
benzer konumlarda olan birbirinin yerine geçen iki gruba sahip türev anlamı veren bir ön ek meta- pref.
alifatik hidrokarbon zincirinin ucundaki iki metil grubunun yerine geçen iki aldehit grubu içeren anlamı veren son ek -dial suf.
Biology
kılıf yerine geçen sapların uç kısmındaki meristem doku hücrelerinin dış tabakaları mantle n.
Linguistics
fiil/fiilimsi yerine geçen ifade pro-verb n.
Archaeology
sayı yerine geçen harfler ile tarihi kaydetme chronogram n.
Baseball
kale koşucusunun yerine geçen yedek oyuncu pinch runner n.
aynı pozisyonda birbirinin yerine geçen birden fazla oyuncu platoon n.
Card
iskambil vb. oyunlarda para yerine geçen fiş check n.
herhangi bir kart yerine geçen joker veya boş kart mistigris n.
herhangi bir kart yerine geçen joker veya boş kart ile oynanan poker mistigris n.
Wagering
(at yarışında) başka atın yerine geçen at ring in [australia] n.
Art
doğal formu sadeleştiren, simgeleyen veya yerine geçen temsil convention n.
Printery
baskıda hatalı sayfanın yerine geçen yeni sayfa cancel n.
Latin
ifanın yerine geçen edim datio in solutum n.
Slang
para yerine geçen şey funny money n.
sadece belli bir yerde para yerine geçen fiş, pul, bilet funny money n.
(trende) yasal mesai süresini doldurmuş mürettebatın yerine geçen refakat personeli dogcatcher n.