History

zor durumda

Meanings of "zor durumda" in English Turkish Dictionary : 43 result(s)

	Category	Turkish	English
General
1	General	zor durumda	hard-set adj.
2	General	zor durumda	hard-pressed adj.
3	General	zor durumda	in a tight squeeze adv.
4	General	zor durumda	in a bad fix adv.
5	General	zor durumda	on the spot adv.
6	General	zor durumda	at a push adv.
Colloquial
7	Colloquial	zor durumda	in a box adj.
8	Colloquial	zor durumda	up the creek expr.
9	Colloquial	zor durumda	out on a limb expr.
10	Colloquial	zor durumda	in bad expr.
11	Colloquial	zor durumda	on the spot expr.
12	Colloquial	zor durumda	in a spot expr.
Idioms
13	Idioms	zor durumda	in a pickle adj.
14	Idioms	zor durumda	batting on a sticky wicket adj.
15	Idioms	zor durumda	in chancery adj.
16	Idioms	zor durumda	in a sticky situation adv.
17	Idioms	zor durumda	in a squeeze expr.
18	Idioms	zor durumda	in a fix expr.
19	Idioms	zor durumda	in a tight spot expr.
20	Idioms	zor durumda	at bay expr.
21	Idioms	zor durumda	in dire straits expr.
22	Idioms	zor durumda	in a tough spot expr.
23	Idioms	zor durumda	out on a limb expr.
24	Idioms	zor durumda	in a cleft stick expr.
25	Idioms	zor durumda	in at the deep end expr.
26	Idioms	zor durumda	in a bad spot expr.
27	Idioms	zor durumda	at a pinch expr.
28	Idioms	zor durumda	in a pinch expr.
29	Idioms	zor durumda	at a pinch expr.
30	Idioms	zor durumda	at a push expr.
31	Idioms	zor durumda	in a pinch expr.
32	Idioms	zor durumda	in a (tight) corner expr.
33	Idioms	zor durumda	in a corner expr.
34	Idioms	zor durumda	in a tight corner expr.
35	Idioms	zor durumda	in a tight spot expr.
36	Idioms	zor durumda	in the cart [obsolete] expr.
37	Idioms	zor durumda	in the lurch expr.
38	Idioms	zor durumda	on a sticky wicket [uk/australia] expr.
39	Idioms	zor durumda	up a stump expr.
Slang
40	Slang	zor durumda	up poo creek (without a paddle) adj.
41	Slang	zor durumda	in the suds expr.
42	Slang	zor durumda	in a hole [uk/australia] expr.
British Slang
43	British Slang	zor durumda	up the swanny expr.

Meanings of "zor durumda" with other terms in English Turkish Dictionary : 123 result(s)

	Category	Turkish	English
General
1	General	zor ve tehlikeli bir durumda desteksiz olma	out on a limb n.
2	General	zor durumda başvurulacak çare	refuge n.
3	General	zor durumda olan kimse	hard case n.
4	General	zor durumda bırakan şey	disadvantage n.
5	General	çok zor bir durumda olmak	be in desperate straits v.
6	General	çok zor bir durumda olmak	be in dire straits v.
7	General	zor durumda bırakmak	leave someone in a difficult situation v.
8	General	çok zor bir durumda olmak	be in a bad way v.
9	General	zor durumda olmak	be in a tight corner v.
10	General	zor durumda kalmak	be stuck in a difficult situation v.
11	General	zor bir durumda olmak	be up a gum tree v.
12	General	zor durumda kalmak	hard up v.
13	General	çok zor bir durumda olmak	be at bay v.
14	General	zor durumda bırakmak	strand v.
15	General	zor durumda bırakılmak	be put on the spot v.
16	General	zor durumda bırakmak	put someone in a tight spot v.
17	General	zor durumda bırakmak	leave someone in a tight spot v.
18	General	zor durumda bırakmak	leave someone in the lurch v.
19	General	zor durumda bırakmak	leave in the lurch v.
20	General	zor durumda olmak	be on the hook v.
21	General	zor durumda bırakılmak	be put in an awkward position v.
22	General	zor durumda olmak	be in a difficult situation v.
23	General	zor durumda olmak	be in an awkward situation v.
24	General	zor durumda bırakılmak	sack v.
25	General	zor durumda kalmak	land [uk] v.
26	General	çözmesi zor bir durumda olmak	hard put v.
27	General	zor durumda olan	hard-set adj.
28	General	zor veya kötü durumda	in a pretty pickle adv.
29	General	zor bir durumda	up a tree adv.
30	General	zor veya kötü durumda	in a fine pickle adv.
Phrasals
31	Phrasals	(zor, karmaşık bir durumda) yol göstermek	steer through (something) v.
Phrases
32	Phrases	çok zor durumda	between the hammer and the anvil expr.
33	Phrases	zor/güç bir durumda	at a disadvantage expr.
Colloquial
34	Colloquial	zor durumda olmak	be up the pole [old-fashioned] [uk] v.
35	Colloquial	çok zor bir durumda olmak	be up against it v.
36	Colloquial	zor durumda olmak	be in a hole v.
37	Colloquial	zor durumda olmak	do it tough v.
38	Colloquial	bugün hepimiz (zor durumda olan o bir grup insandan biriyiz)	today, we are all (some group of people) expr.
39	Colloquial	bugün hepimiz (zor durumda olan o bir grup insanla) özdeşiz	today, we are all (some group of people) expr.
40	Colloquial	bugün hepimiz (zor durumda olan o bir grup insanın) acısını/yaşadıklarını hissediyoruz	today, we are all (some group of people) expr.
41	Colloquial	çok zor bir durumda	up against it expr.
Idioms
42	Idioms	zor durumda kalmak	run the gantlet v.
43	Idioms	zor durumda kalmak	run the gauntlet v.
44	Idioms	zor durumda bırakmak	leave one in the lurch v.
45	Idioms	zor durumda cesaret göstermek	fear no colors v.
46	Idioms	zor durumda bırakmak	leave twisting in the wind v.
47	Idioms	zor bir durumda kimse söylemeden bir şeyi yapmak	carry the message to garcia v.
48	Idioms	birine zor bir iş vererek onu zor durumda bırakmak	throw somebody in at the deep end v.
49	Idioms	birini zor durumda bırakmak	leave somebody in the lurch v.
50	Idioms	birini zor durumda bırakmak	leave somebody in a lurch v.
51	Idioms	birini çok zor bir durumda bırakmak	leave somebody to twist in the wind v.
52	Idioms	çok zor bir durumda olmak	be up shit creek v.
53	Idioms	çok zor bir durumda olmak	be up against the wall v.
54	Idioms	çok zor bir durumda olmak	be up shit creek without a paddle v.
55	Idioms	çok zor bir durumda kalmak	be up against the wall v.
56	Idioms	çok zor bir durumda olmak	be up the creek without a paddle v.
57	Idioms	çok zor bir durumda olmak	be up the creek v.
58	Idioms	geçmişte yapmış olduğu hatalar yüzünden zor durumda olmak	be (batting) on a sticky wicket v.
59	Idioms	mali yönden zor durumda olmak	be in queer street v.
60	Idioms	zor durumda olmak	be out on a limb v.
61	Idioms	zor durumda olmak	be in a hole v.
62	Idioms	zor durumda olmak	hard put v.
63	Idioms	zor durumda olmak	have a hard time v.
64	Idioms	zor durumda olmak	be in a bind v.
65	Idioms	zor durumda bırakmak	put someone in an awkward position v.
66	Idioms	zor durumda olmak	be on the hook v.
67	Idioms	zor durumda olmak	be in a tight spot v.
68	Idioms	zor durumda olmak	be in deep water v.
69	Idioms	zor durumda bırakmak	place someone in an awkward position v.
70	Idioms	zor durumda olmak	be in a tough spot v.
71	Idioms	zor durumda olmak	be in a jam v.
72	Idioms	zor durumda kalmak	be in the cart v.
73	Idioms	zor durumda terketmek	leave high and dry v.
74	Idioms	zor durumda terketmek	leave in the lurch v.
75	Idioms	zor durumda olmak	be behind the eight ball v.
76	Idioms	zor durumda bırakmak	pull the carpet (out) from under (one's) feet v.
77	Idioms	zor durumda bırakmak	pull the carpet/rug out from under somebody’s feet v.
78	Idioms	zor, üzücü, talihsiz, kötü bir durumda eğlenceli bir yan bulmak	see the funny side of something v.
79	Idioms	zor/güç bir durumda olmak	be at a disadvantage v.
80	Idioms	zor bir durumda olmak	be in a sticky situation v.
81	Idioms	içinden çıkılması zor bir durumda olmak	be in a sticky situation v.
82	Idioms	zor durumda bırakılmak	be left in the lurch v.
83	Idioms	zor bir durumda tek başına bırakılmak	be left in the lurch v.
84	Idioms	zor bir durumda olmak	be (batting) on a sticky wicket [uk] v.
85	Idioms	zor bir durumda olmak	be in a cleft stick v.
86	Idioms	zor durumda olmak	be under the cosh [uk] v.
87	Idioms	çok zor bir durumda olmak	be up a creek (without a paddle) v.
88	Idioms	çok zor bir durumda olmak	be up the creek (without a paddle) v.
89	Idioms	zor durumda olmak/zor duruma düşmek	be in a fix v.
90	Idioms	zor durumda olmak/zor duruma düşmek	get in a fix v.
91	Idioms	zor durumda olmak	be hard-pressed v.
92	Idioms	zor durumda olmak	get into a (tight) spot v.
93	Idioms	sıkıntılı/zor bir durumda olmak	get into a fix v.
94	Idioms	zor bir durumda soğukkanlılığını korumak	whistle past the graveyard v.
95	Idioms	(biriyle/bir şeyle) ilgili zorluk yaşamak/zor durumda olmak	have a hard time with (someone or something) v.
96	Idioms	zor durumda olmak	have your back to the wall v.
97	Idioms	zor durumda olmak	have your back against the wall v.
98	Idioms	(birini) zor durumda bırakmak	leave (one) in a lurch v.
99	Idioms	çok zor bir durumda bırakmak	leave to twist in the wind v.
100	Idioms	çok zor bir durumda bırakmak	leave twisting in the wind v.
101	Idioms	(birini) zor durumda bırakmak	place (one) in an awkward position v.
102	Idioms	(birini) zor durumda bırakmak	put (one) in an awkward position v.
103	Idioms	zor durumda bırakmak	put in an awkward position v.
104	Idioms	zor durumda kalmak	be left to twist in the wind v.
105	Idioms	çok zor bir durumda	in desperate straits adj.
106	Idioms	içinden çıkılması zor bir durumda	in a sticky situation adv.
107	Idioms	güç/zor durumda	in a tough bind expr.
108	Idioms	kötü/zor durumda	on its knees expr.
109	Idioms	zor bir durumda soğukkanlılığını koruma	whistling past the cemetery expr.
110	Idioms	zor durumda olmak	up the creek without a paddle expr.
111	Idioms	zor bir durumda soğukkanlılığını koruma	whistling past the graveyard expr.
112	Idioms	zor/tehlikeli bir durumda	in at the deep end expr.
113	Idioms	içinden çıkılması zor ve garip bir durumda	over a barrel expr.
114	Idioms	biri çok zor durumda	one's number is up expr.
115	Idioms	mali yönden zor durumda	in queer street [uk] expr.
Speaking
116	Speaking	senin yüzünden onlara karşı zor durumda kaldım	I am out on a limb for you with them expr.
Slang
117	Slang	zor/güç bir durumda olmak	be in a pickle v.
118	Slang	zor/güç bir durumda olmak	get in a pickle v.
119	Slang	zor durumda olan	boned adj.
120	Slang	çok zor bir durumda	up a creek (without a paddle) expr.
121	Slang	çok zor bir durumda	up the creek (without a paddle) expr.
122	Slang	çok zor bir durumda	up shit creek (without a paddle) expr.
123	Slang	çok zor bir durumda	up shit's creek (without a paddle) expr.