pilot - Turco Inglés Diccionario

pilot

Significados de "pilot" en diccionario turco inglés : 47 resultado(s)

Inglés Turco
Common Usage
pilot n. pilot
This is where we need to make pilots mandatory.
Pilotları zorunlu hale getirmemiz gereken yer burası.

More Sentences
General
pilot v. pilotluk yapmak
Alan Shepard was the first American to pilot a spacecraft.
Alan Shepard bir uzay aracına pilotluk yapan ilk Amerikalıydı.

More Sentences
pilot v. uçak kullanmak
He knows how to pilot a plane.
Uçak kullanmayı biliyor.

More Sentences
pilot v. kullanmak
He knows how to pilot a plane.
Bir uçağı nasıl kullanacağını biliyor.

More Sentences
Telecom
pilot n. pilot
One of the first pilot arrangements in terms of a tripartite agreement was among cities.
Üçlü bir anlaşma açısından ilk pilot düzenlemelerden biri şehirler arasındaydı.

More Sentences
Automotive
pilot n. pilot
Besides, it is a pilot programme and we need to see how it progresses.
Ayrıca, bu bir pilot programdır ve nasıl ilerlediğini görmemiz gerekmektedir.

More Sentences
Marine
pilot n. pilot
This is where we need to make pilots mandatory.
Pilotları zorunlu hale getirmemiz gereken yer burasıdır.

More Sentences
General
pilot n. havacı
pilot n. uçucu
pilot n. deney
pilot n. rehber
pilot n. deneme
pilot n. yedek
pilot n. kılavuz
pilot n. pilot dalgası
pilot n. uçurtma uçuran kimse
pilot v. kılavuzluk etmek
pilot v. kullanmak (uçak)
pilot v. yol göstermek
pilot adj. deneme niteliğinde olan
pilot adj. kontrol
pilot adj. öncü
pilot adj. örnek
Media
pilot n. dizinin ilk bölümü
Technical
pilot n. pilot kaptan
pilot n. (havşa gibi çeşitli aletlerin ucundaki) silindirik kılavuz çıkıntısı
pilot n. kılavuz çubuğu
pilot n. kılavuz elemanı
pilot n. (başka bir mekanizmayı harekete geçiren) yardımcı mekanizma
pilot n. daha büyük bir tünelin başında yapılan nispeten küçük kazı
pilot n. kılavuz ışığı
pilot n. pusula hatasını tespit eden alet
Computer
pilot n. pilot sinyali
pilot n. pilot dalgası
Television
pilot n. deneme yayını
Transportation
pilot v. motorlu araç sürmek
pilot v. motorlu araç operatörlüğü yapmak
Railway
pilot n. davar kovan
pilot n. lokomotif mühendisi
Marine
pilot n. dümenci
pilot n. gemileri limanlara sokup çıkarmada yol gösterme yetkisine sahip kimse
pilot n. kılavuz
pilot n. (su araçlarında) uzman kaptan
pilot v. gemiye kılavuzluk etmek
pilot v. gemiyi kıyı sularında kılavuzlamak
Marine Biology
pilot n. kuzey amerika'nın kuzeyinde ve sibirya'da yaşayan, sırtı bronz olan bir beyaz balık
Sport
pilot n. beyzbol takımı yöneticisi

Significados de "pilot" en diccionario inglés turco : 49 resultado(s)

Turco Inglés
Common Usage
pilot pilot n.
Operators that are prepared to participate in these voluntary agreements may be regarded as pilots of a sort.
Bu gönüllü anlaşmalara katılmaya hazır olan operatörler bir tür pilot olarak kabul edilebilir.

More Sentences
Telecom
pilot pilot n.
Furthermore, liberalisation now also extends to include the pilots.
Dahası, serbestleşme artık pilotları da kapsıyor.

More Sentences
Automotive
pilot pilot n.
This text is bad news for pilots, too.
Bu metin pilotlar için de kötü bir haber.

More Sentences
Marine
pilot pilot n.
I would have no objection to this if railwaymen were selected and paid in the same way as pilots are.
Demiryolcuların pilotlarla aynı şekilde seçilmesi ve ücretlendirilmesi halinde buna hiçbir itirazım olmaz.

More Sentences
General
pilot navigator n.
pilot flyer n.
pilot flier n.
pilot birdman n.
pilot aircraftman n.
pilot flyboy n.
pilot airman n.
pilot aviator n.
pilot aeroplanist n.
pilot aircraftsman n.
pilot jockey n.
pilot manbird n.
pilot skipper n.
Colloquial
pilot blah n.
pilot bobo n.
pilot crashed adj.
pilot crunk adj.
pilot krunk adj.
pilot cut adj.
pilot drunk back adj.
pilot bashed adj.
pilot basted adj.
pilot batted adj.
pilot bats adj.
pilot batty adj.
pilot aced adj.
Technical
pilot aeroplanist n.
pilot aviator n.
Automotive
pilot flyboy n.
Aeronautic
pilot captain n.
pilot airman n.
pilot loadsman n.
Slang
pilot blue n.
pilot boiled adj.
pilot bonkers adj.
pilot on the blink adj.
pilot bunked adj.
pilot crumped adj.
pilot crumped out adj.
pilot barreled (up) adj.
pilot bashed adj.
pilot busted adj.
pilot milled adj.
pilot smashed out of (one's) mind adj.
Modern Slang
pilot airplane driver n.

Significados de "pilot" con otros términos en diccionario inglés turco: 355 resultado(s)

Turco Inglés
General
yardımcı pilot copilot n.
I'm the copilot.
Ben yardımcı pilotum.

More Sentences
pilot kabini cockpit n.
The badly burnt pilot was still in the cockpit.
Berbat bir şekilde yanmış pilot hâlâ pilot kabinindeydi.

More Sentences
pilot uygulama pilot scheme n.
There is now a pilot scheme that has at last got going and I hope it will be a great success.
Nihayet bir pilot uygulama başlatıldı ve umarım büyük bir başarı elde edilir.

More Sentences
yardımcı pilot co-pilot n.
The co-pilot assisted the main pilot in controlling the aircraft.
Yardımcı pilot, uçağın kontrolünde ana pilota yardımcı oluyordu.

More Sentences
pilot olmak become a pilot v.
Robert had always dreamed of becoming a pilot.
Robert hep pilot olmayı hayal etmişti.

More Sentences
pilot olmak be a pilot v.
Yesterday I went to see Robert, whose father is a pilot.
Dün Robert'i görmeye gittim, hani babası pilot olan.

More Sentences
Politics
pilot proje pilot project n.
Article 129 provides, of course, the possibility of introducing pilot projects.
Madde 129, elbette pilot projelerin başlatılması imkanını sağlamaktadır.

More Sentences
Technical
kadın pilot aviatrix n.
Amelia Earhart was an aviatrix.
Amelia Earhart bir kadın pilottu.

More Sentences
pilot proje pilot project n.
In addition, a separate budget has been proposed for pilot projects.
Buna ek olarak, pilot projeler için ayrı bir bütçe önerilmiştir.

More Sentences
yardımcı pilot copilot n.
Tom is my copilot.
Tom benim yardımcı pilotum.

More Sentences
yardımcı pilot co-pilot n.
Both the pilot and the co-pilot are dead.
Hem pilot hem de yardımcı pilot öldü.

More Sentences
Telecom
pilot proje pilot project n.
It is a European pilot project, and has nothing in common with the US model.
Bu bir Avrupa pilot projesidir ve ABD modeliyle hiçbir ortak yanı yoktur.

More Sentences
General
pilot deneyi pilot experiment n.
kaptan pilot chief pilot n.
pilot bölge pilot area n.
pilot mahalli cockpit n.
baş pilot chief pilot n.
pilot balon pilot balloon n.
pilot hatası pilot's error n.
pilot kabini cabin n.
pilot paraşüt pilot parachute n.
pilot alevi (şofben, fırın vb'nde) pilot light n.
pilot bölge development area n.
pilot proje pilot scheme n.
pilot dalgası pilot n.
amatör pilot amateur pilot n.
pilot kalem (marka) pilot pen n.
öğretmen pilot instructor pilot n.
pilot ceketi flight jacket n.
lisanslı pilot a licensed pilot n.
zor uçuş koşullarında pilotu destekleyen bir diğer pilot wingmate n.
pilot bölge testing ground n.
pilot koltuk bucket seat n.
pilot kararlar pilot judgments n.
pilot şapkası pilot hat n.
cesur pilot brave pilot n.
pilot faaliyet pilot program n.
(gemi, pilot) dümen tutmak guide v.
(gemi, pilot) seyretmek guide v.
(gemi, pilot) rota vermek guide v.
Colloquial
pilot bölüm a pilot n.
pilot olmak be as pissed as a newt v.
pilot olmak be out of it v.
pilot olmuş blue around the gills adj.
pilot olmuş green around the gills adj.
pilot olmuş belted adj.
pilot olmuş blown away adj.
pilot (sarhoş) chucked adj.
pilot (sarhoş) cooked adj.
pilot (sarhoş) corkscrewed adj.
pilot (sarhoş) corkscrewed up adj.
pilot (sarhoş) corked up adj.
pilot (sarhoş) corked (up) adj.
pilot (sarhoş) corky adj.
pilot (sarhoş) corned adj.
pilot (sarhoş) creamed adj.
pilot olmuş balmy adj.
pilot (sarhoş) corkscrewed adj.
Idioms
(uyuşturucudan vb) pilot gibi uçmak be flying high v.
pilot gibi olmak be higher than a kite v.
pilot gibi olmak be out of this world v.
pilot olmak be out of (one's) face v.
pilot olmak be out of (one's) skull v.
pilot olmuş higher than a kite adj.
pilot olmuş off your face adj.
pilot olmuş off one's face expr.
pilot gibi (sarhoş/kafası güzel) as high as a kite expr.
pilot olmuş out of (one's) face expr.
pilot olmuş out of (one's) skull expr.
pilot olmuş out of your box [uk] expr.
pilot olmuş out of your tree expr.
Trade/Economic
amatör pilot amateur pilot n.
lisanslı pilot qualified pilot n.
pilot çalışma pilot study n.
pilot üretim pilot production n.
pilot bölgesi pilot region n.
pilot ortak lead partner n.
Politics
seçilmiş pilot yerel yönetimler selected pilot local governments n.
F16 savaş uçağının tasarımını yapan bir grup pilot ve mühendisten oluşan grup fighter mafia n.
Insurance
hava yolu nakil pilot lisansı air line transport pilots license n.
ticari pilot lisansı commercial pilots licence n.
Tourism
pilot bölge pilot region n.
Technical
kadın pilot airwoman n.
baş pilot chief pilot n.
bir balon veya hava gemisinin pilot veya navigatörü aeronaut n.
elektronik otomatik pilot electronic autopilot n.
iki pilot koltuğu arasındaki panel pedestal n.
koordinatların pilot tarafından girilmesi present position entering n.
otomatik pilot robot pilot n.
otomatik pilot automatic pilot n.
oto pilot auto pilot n.
pilot taşıyıcı pilot carrier n.
pilot tüpü gage tube n.
pilot regülatör pilot controller n.
pilot matkabı pilot drill n.
pilot matkap pilot drill n.
pilot ışığı pilot light n.
pilot genişletici pilot reamer n.
pilot kaptan pilot n.
pilot sistem pilot system n.
pilot lambası pilot lamp n.
pilot alev pilot flame n.
pilot havası pilot air n.
pilot kazık surveyor's stake n.
pilot valf pilot valve n.
pilot işaretleri pilot signals n.
pilot elektrodu pilot electrode n.
pilot lamba pilot lamp n.
pilot modeli pilot model n.
pilot ölçekli aerobik kompostlama deneyi pilot scale aerobic composting test n.
pilot dalga pilot wave n.
pilot tüpü pilot tube n.
pilot tesis pilot plant n.
pilot koşum pilot running n.
pilot kumandalı emniyet vanası pilot-operated safety valve n.
pilot havası devresi pilot air line n.
pilot müdahalesi pilot action n.
pilot alıcısı pilot receiver n.
pilot bölmesi camı canopy n.
pilot ikaz pilot exciter n.
pilot eğiticisi link trainer n.
pilot yakıt püskürtme enjektörü pilot injection valve n.
pilot kumandalı rahatlatma vanası pilot-operated relief valve n.
pilot şalter pilot switch n.
pilot lamba pilot light n.
pilot işletim pilot running n.
pilot şerit pilot tape n.
pilot alev uygulamalı radyant ısı kaynağı radiant heat source with application of pilot flame n.
pilot ve astronotların giydiği hızlanma etkisini azaltacak takım g-suit n.
pilot yakıcı pilot burner n.
pilot röle pilot relay n.
şofben pilot alevi pilot light n.
yardımcı pilot valf auxiliary pilot valve n.
yardımcı pilot first officer n.
pilot hücre pilot cell n.
pilot tesirli pilot-operated adj.
Computer
alan giriş pilot kontrol nesnesi field entry pilot control object n.
pilot dalgası pilot n.
pilot dalga pilot wave n.
pilot koşum pilot running n.
pilot işletim pilot running n.
pilot alıcısı pilot receiver n.
pilot model pilot model n.
pilot şerit pilot tape n.
pilot sinyali pilot n.
pilot sistem pilot system n.
pilot modeli pilot model n.
Telecom
iki pilot uygulamalı düzenleme two-pilot regulation n.
pilot dalga pilot wave n.
pilot zaman toleransı pilot time tolerance n.
pilot frekans pilot frequency n.
Electric
elektronik otomatik pilot electronic autopilot n.
pilot elektrotu pilot electrode n.
pilot taşıyıcı pilot carrier n.
Radio
pilot işaretleri pilot signals n.
Automotive
pilot yatak pilot bearing n.
pilot mil pilot shaft n.
pilot rulman pilot bearing n.
pilot devre pilot circuit n.
pilot meme pilot jet n.
pilot mil pilot shaft n.
pilot püskürtme pilot injection n.
pilot üretim pilot production n.
pilot valf pilot valve n.
pilot valf silindiri pilot valve bushing n.
pilot valf pistonu pilot valve plunger n.
Railway
pilot kılavuz pilotman n.
Aeronautic
kadın pilot airwoman n.
devlet tarafından bir nakliye uçağını uçurma yetkisi verilmiş lisanslı pilot transport pilot n.
açılabilen pilot mahalli penceresi dv window n.
baş pilot chief pilot n.
birinci pilot first pilot n.
birinci pilot senior pilot n.
havayolu taşımacılığı pilot lisansı airline transport pilot license n.
havayolu taşımacılığı pilot lisansı airline transport pilot certificate n.
hususi pilot private pilot n.
ikinci pilot co-pilot n.
ikinci pilot second pilot n.
ikinci pilot copilot n.
kaptan pilot first pilot n.
kaptan pilot pilot in command n.
kadın pilot aviatrix n.
kıdemli pilot senior pilot n.
kontrolör pilot veri haberleşme hattı controller pilot data link communications n.
kontrolör pilot direkt haberleşmesi direct controller pilot communication n.
küremsi pilot yeri bubble canopy n.
örtülü pilot mahalli enclosed cockpit n.
otomatik pilot auto-pilot n.
otomatik pilot gyropilot n.
otomatik pilot autopilot n.
ön pilot mahalli front cockpit n.
pilot kabini crew station n.
pilot kabini aydınlatma lambası flood light n.
pilot hava raporu pilot weather report n.
pilot hatası pilot error n.
pilot rozeti flight badge n.
pilot inisiyatifi pilot’s discretion n.
pilot lisansı pilot’s license n.
pilot mahalli örtüsü cockpit enclosure n.
pilot ruhsatı pilot license n.
pilot mahalli koltuk kaportası cockpit cowling n.
profesyonel pilot professional pilot n.
pilot mahalli kapağı cockpit canopy n.
pilot kabini ses kaydedicisi cockpit voice recorder n.
pilot tüpü impact tube n.
pilot üretim pilot production n.
pilot mahalli üst kapağı cockpit hood n.
pilot mahalli lambası cockpit lamp n.
pilot insiyatifi pilot discretion n.
pilot paraşüt pilot parachute n.
pilot ruhsatı pilot certificate n.
pilot tatbik krokisi pilot’s trace n.
pilot tarafından talep edilen uçuş seviyesi requested flight level n.
pilot kabininin arkasından kuyruğa kadar olan sırt deck n.
pilot pusulası pilot's compass n.
pilot hatası cockpit error n.
pilot mahalli kanopisi cockpit canopy n.
pilot mahalli cockpit n.
pilot gece görüş gözlüğü aviator's night vision goggle n.
pilot mahalli koltuk fırlatma ünitesi cockpit capsule n.
pilot eğitimi pilot training n.
pilot fırlatma iskemlesi hot seat n.
pilot bilgi dosyası pilot’s information file n.
pilot sandalyelerinin muayenesi dual ejection test n.
pilot hatası pilot's error n.
pilot bağı harness n.
pilot mahalli crew station n.
pilot sandalyesinin alçaktan veya yerden fırlatılması ground level ejection n.
ruhsatlı pilot branch pilot n.
saydam pilot yeri kubbesi canopy n.
sorumlu kaptan pilot kararı decision of pilot in command n.
sorumlu pilot pilot–in-command n.
sorumlu kaptan pilot pilot in command n.
ticari pilot ruhsatı commercial pilot certificate n.
temel ticari pilot lisansı basic commercial pilot licence n.
ticari pilot eğitimi commercial pilot training n.
ticari pilot lisansı commercial pilot certificate n.
ticari pilot sertifikası commercial pilot license n.
ticari pilot ruhsatı commercial pilot license n.
ticari pilot lisansı commercial pilot licence n.
ticari pilot sertifikası commercial pilot certificate n.
ticari pilot lisansı commercial pilot license n.
tam görüşlü pilot mahalli full-view cockpit n.
uçuş pilot basıncı flight pilot pressure n.
uçuştan sorumlu öğrenci pilot trainee pilot in charge n.
usta pilot stunt pilot n.
yardımcı pilot first officer n.
zor uçuş koşullarında pilotu destekleyen bir diğer pilot wingman n.
kadın pilot aviatress n.
yalnızca pilot gücüyle hareket eden bir uçak aviette n.
pilot veya otomatik pilotun iniş yolunu takip etmesini sağlayan bilgiler elevation guidance n.
kadın pilot birdwoman n.
hava sürtünmesinin yüksek hızlı uçaktan fırlatılan bir pilot üzerindeki zarar verici etkisi windblast n.
buz üzerinde uçuş yapabilen pilot ice master n.
buz üzerinde uçuş yapabilen pilot ice pilot n.
misafir pilot guest pilot n.
konuk pilot guest pilot n.
gösteri uçuşu yapan pilot grubu circus n.
gösteri uçuşu yapan pilot grubu flying circus n.
baş paraşütçü ile pilot arasındaki bilgi aktarımı yapan uçak mürettebatı mensubu dropmaster n.
özel pilot lisansı private pilot licence n.
özel pilot lisansı private pilot licence (ppl) n.
(pilot) kırsal bölgelerdeki turne sırasında gösteri uçuşu yapmak veya yarışa katılmak barnstorm v.
(pilot veya uçağa) telsiz iletişimle yol göstermek vector v.
pilot müdahalesi olmadan yukarı aşağı veya ileri geri gitmek hunt v.
(uçak veya pilot) iniş lupu yapmak ground-loop v.
(pilot) uçak veya planörün burnunu yan rüzgara doğru çevirmek crab v.
(eskiden) hava aracı kontağının açıldığını ve motorun pervaneyi döndürmeye hazır olduğunu belirten pilot komutu contact expr.
Marine
pilot merdiveni embarkation ladder n.
pilot çarmıhı embarkation ladder n.
pilot merdiveni pilot ladder n.
pilot çarmıhı pilot ladder n.
pilot gemilerine belirli sularda kılavuz izni veren yetki veya komisyon branch n.
Mining
pilot galeri pilot heading n.
Medical
pilot balonu pilot balloon n.
Statistics
pilot araştırma pilot survey n.
Physics
pilot dalga teorisi pilot wave theory n.
pilot dalga kuramı pilot wave theory n.
Marine Biology
oto-pilot autopilot n.
pilot balina blackfish n.
(özellikle faroe adaları'nda) pilot balina grind n.
(özellikle faroe adaları'nda kullanılır) pilot balina grind whale n.
pilot balina pothead n.
pilot balina social whale n.
Education
pilot öğretmeni pilot instructor n.
Meteorology
pilot balon gözlemi pilot balloon observation n.
pilot balon gözlemi pibal n.
pilot raporu pirep n.
pilot raporu pilot report n.
pilot balon pilot balloon n.
Military
askeri pilot air force pilot n.
baş pilot senior pilot n.
cayro pilot gyro pilot n.
çok sayıda düşman uçağı düşürmüş pilot ace n.
hava kontrolörü-pilot telefon konuşması telebrief n.
kol uçuşunda 2 veya 3 numarada uçan pilot wing man n.
komutan pilot command pilot n.
mekanik pilot mechanical pilot n.
otomatik pilot durumu coupled mode n.
pilot mahalli cockpit n.
pilot kafile pilot group n.
pilot yeri alt kapağı bağlantı yerleri access hatch attachments n.
seyrüseferci pilot pilot navigator n.
tecrübeli pilot skilled pilot n.
pilot yüzbaşı flight lieutenant n.
hava pilot yüzbaşı flight lieutenant n.
Sport
amerikan tekerlekli sandalye pilot birliği american wheelchair pilot association (awpa) n.
pilot takım feeder team n.
pilot takım farm team n.
pilot takım nursery club n.
Baseball
pilot takıma atanan beyzbol oyuncusu hired hand n.
Cinema
pilot kopya pilot print n.
Archaic
kırsal bölgelerde turne ve gösteri uçuşu yapan pilot birliği flying circus n.
Reptiles
siyah pilot yılan pilot snake n.
Slang
hava muharebesinde düşman pilot gomer n.
henüz tek başına uçmamış pilot adayı dodo n.
gösteriş yapan pilot space cadet n.
(içip) pilot olmak be on the blink v.
pilot olmak pull a daniel boone v.
pilot lisansını almak get (one's) wings v.
pilot gibi olmak be out of (one's) head v.
pilot (uyuşturucu kullanımından dolayı) kite v.
pilot gibi olmak be as high as a kite v.
pilot olmuş blotto adj.
pilot olmuş blotted adj.
pilot (sarhoş) blown adj.
pilot (sarhoş) blown up adj.
pilot olmuş blown away adj.
pilot olmuş blowed adj.
pilot olmuş blowed away adj.
pilot (sarhoş) bunked adj.
pilot (sarhoş) clobbered adj.
pilot (sarhoş) comboozelated adj.
pilot (olmuş) wasted adj.
pilot (olmuş) drunk as a skunk adj.
pilot olmuş cut adj.
pilot olmuş damaged adj.
pilot olmuş sloshed to the ears adj.
pilot olmuş sloshed adj.
pilot olmuş foxy adj.
pilot olmuş giffed adj.
pilot olmuş blowed (away) adj.
pilot olmuş blowed adj.
pilot olmuş shot-up adj.
pilot olmuş shot-away adj.
pilot olmuş balmed adj.
pilot olmuş monolithic [dated] adj.
pilot olmuş (as) high as the sky adj.
pilot olmuş blottoed adj.
pilot olmuş blotto adj.
pilot olmuş blown (out) adj.
pilot olmuş doped to the gills expr.
Star Wars
bestine pilot'un kulübü bestine pilot's club n.
klon pilot asker clone trooper pilot n.
labirent (pilot kanıtlama alanı) the maze (pilot proving ground) n.