Historia

şiddetli

Significados de "şiddetli" en diccionario inglés turco : 145 resultado(s)

	Categoría	Turco	Inglés
Common Usage
1	Common Usage	şiddetli	acute adj.
2	Common Usage	şiddetli	severe adj.
3	Common Usage	şiddetli	violent adj.
General
4	General	şiddetli	goriness n.
5	General	şiddetli	poignant adj.
6	General	şiddetli	keen adj.
7	General	şiddetli	exquisite adj.
8	General	şiddetli	rude adj.
9	General	şiddetli	gusty adj.
10	General	şiddetli	hard adj.
11	General	şiddetli	towering adj.
12	General	şiddetli	deep adj.
13	General	şiddetli	intense adj.
14	General	şiddetli	tempestuous adj.
15	General	şiddetli	harsh adj.
16	General	şiddetli	stinging adj.
17	General	şiddetli	virulent adj.
18	General	şiddetli	stormy adj.
19	General	şiddetli	rigorous adj.
20	General	şiddetli	torrential adj.
21	General	şiddetli	round adj.
22	General	şiddetli	sharp adj.
23	General	şiddetli	impetuous adj.
24	General	şiddetli	high adj.
25	General	şiddetli	stern adj.
26	General	şiddetli	sore adj.
27	General	şiddetli	driving adj.
28	General	şiddetli	spanking adj.
29	General	şiddetli	excruciating adj.
30	General	şiddetli	extreme adj.
31	General	şiddetli	passionate adj.
32	General	şiddetli	stark adj.
33	General	şiddetli	strong adj.
34	General	şiddetli	rigid adj.
35	General	şiddetli	vehement adj.
36	General	şiddetli	intensive adj.
37	General	şiddetli	vicious adj.
38	General	şiddetli	splitting adj.
39	General	şiddetli	burning adj.
40	General	şiddetli	drastic adj.
41	General	şiddetli	furious adj.
42	General	şiddetli	ferocious adj.
43	General	şiddetli	heavy adj.
44	General	şiddetli	profound adj.
45	General	şiddetli	bitter adj.
46	General	şiddetli	slashing adj.
47	General	şiddetli	frenetic adj.
48	General	şiddetli	flash adj.
49	General	şiddetli	smart adj.
50	General	şiddetli	sweeping adj.
51	General	şiddetli	forceful adj.
52	General	şiddetli	boisterous adj.
53	General	şiddetli	strict adj.
54	General	şiddetli	trenchant adj.
55	General	şiddetli	hot adj.
56	General	şiddetli	intemperate adj.
57	General	şiddetli	flaming adj.
58	General	şiddetli	bad adj.
59	General	şiddetli	fierce adj.
60	General	şiddetli	violent adj.
61	General	şiddetli	severest adj.
62	General	şiddetli	severer adj.
63	General	şiddetli	thunderous adj.
64	General	şiddetli	dire adj.
65	General	şiddetli	stiff adj.
66	General	şiddetli	wild adj.
67	General	şiddetli	blistering adj.
68	General	şiddetli	fiercest adj.
69	General	şiddetli	astringent adj.
70	General	şiddetli	brutal adj.
71	General	şiddetli	consuming adj.
72	General	şiddetli	tearing adj.
73	General	şiddetli	acharné adj.
74	General	şiddetli	rabious adj.
75	General	şiddetli	adstringent adj.
76	General	şiddetli	afflictive adj.
77	General	şiddetli	agonising adj.
78	General	şiddetli	ranty adj.
79	General	şiddetli	terrible adj.
80	General	şiddetli	tiger-footed adj.
81	General	şiddetli	animose [obsolete] adj.
82	General	şiddetli	unsparring adj.
83	General	şiddetli	untemperate adj.
84	General	şiddetli	extended adj.
85	General	şiddetli	violous adj.
86	General	şiddetli	boistous adj.
87	General	şiddetli	hard-edged adj.
88	General	şiddetli	hardhanded adj.
89	General	şiddetli	hardrock adj.
90	General	şiddetli	wroth adj.
91	General	şiddetli	hash [dialect] adj.
92	General	şiddetli	breme [obsolete] adj.
93	General	şiddetli	bruising adj.
94	General	şiddetli	gothic adj.
95	General	şiddetli	great adj.
96	General	şiddetli	grievous adj.
97	General	şiddetli	grill adj.
98	General	şiddetli	hefty adj.
99	General	şiddetli	roarming [dialect] adj.
100	General	şiddetli	roily adj.
101	General	şiddetli	roisterly adj.
102	General	şiddetli	round adj.
103	General	şiddetli	royal adj.
104	General	şiddetli	devilish adj.
105	General	şiddetli	inexorable adj.
106	General	şiddetli	combustious [obsolete] adj.
107	General	şiddetli	salt adj.
108	General	şiddetli	searing adj.
109	General	şiddetli	seething adj.
110	General	şiddetli	foul adj.
111	General	şiddetli	foul adj.
112	General	şiddetli	sledgehammer adj.
113	General	şiddetli	spreathed [dialect] adj.
114	General	şiddetli	strengthy adj.
115	General	şiddetli	super adj.
116	General	şiddetli	superhot adj.
117	General	şiddetli	vehemently adv.
Colloquial
118	Colloquial	şiddetli	like billyo adv.
119	Colloquial	şiddetli	like billy-oh adv.
120	Colloquial	şiddetli	like billyo adv.
121	Colloquial	şiddetli	like billy-o adv.
Idioms
122	Idioms	şiddetli	bone-crunching adj.
123	Idioms	şiddetli	bone-crunching adj.
Law
124	Law	şiddetli	grave adj.
Technical
125	Technical	şiddetli	turbulent adj.
126	Technical	şiddetli	violent adj.
127	Technical	şiddetli	severe adj.
128	Technical	şiddetli	stringent adj.
Marine
129	Marine	şiddetli	stern adj.
Zoology
130	Zoology	şiddetli	homoeothermal adj.
131	Zoology	şiddetli	homoiothermal adj.
Linguistics
132	Linguistics	şiddetli	strong adj.
Geography
133	Geography	şiddetli	torrent adj.
134	Geography	şiddetli	torrentuous adj.
Meteorology
135	Meteorology	şiddetli	nimbose adj.
Latin
136	Latin	şiddetli	atrox adj.
137	Latin	şiddetli	atrox adj.
Archaic
138	Archaic	şiddetli	wood adj.
139	Archaic	şiddetli	dure adj.
140	Archaic	şiddetli	oragious [obsolete] adj.
141	Archaic	şiddetli	frenetical adj.
142	Archaic	şiddetli	strengthful adj.
Slang
143	Slang	şiddetli	aggro adj.
144	Slang	şiddetli	like buggery [uk] expr.
British Slang
145	British Slang	şiddetli	chronic adj.

Significados de "şiddetli" con otros términos en diccionario inglés turco: 500 resultado(s)

	Categoría	Turco	Inglés
Common Usage
1	Common Usage	ani ve şiddetli rüzgar	squall n.
General
2	General	şiddetli tropik fırtına	typhoon n.
3	General	şiddetli kötüleme	vituperation n.
4	General	şiddetli geçimsizlik	severe conflict n.
5	General	en şiddetli kısım (saldırı/azarlama/baskı vb'nin)	brunt n.
6	General	şiddetli rekabet	tug of war n.
7	General	şiddetli hücum	onslaught n.
8	General	şiddetli tavsiye	exhortation n.
9	General	şiddetli arzu	appetency n.
10	General	güçlü ve şiddetli dalga	roust n.
11	General	şiddetli rüzgar	strong wind n.
12	General	şiddetli ve ani çekiş	jerk n.
13	General	şiddetli yağmur	driving rain n.
14	General	şiddetli tartışma	donnybrook n.
15	General	şiddetli ve ani yağmur	waterspout n.
16	General	şiddetli akıntı	shoot n.
17	General	şiddetli arzu	craving n.
18	General	kısa süren şiddetli rüzgar	scud n.
19	General	şiddetli yağma	pelt n.
20	General	şiddetli rüzgar	fresh breeze n.
21	General	şiddetli yağmur	deluge n.
22	General	şiddetli darbe	bash n.
23	General	birden saplanan şiddetli sancı	twinge n.
24	General	şiddetli yağmur	downpour n.
25	General	şiddetli nabız	feverish pulse n.
26	General	kısa ve şiddetli yağış	flurry n.
27	General	şiddetli rüzgar	gale n.
28	General	şiddetli araştırma ve gezme arzusu	wanderlust n.
29	General	şiddetli rüzgar	blast n.
30	General	şiddetli sarsıntı	concussion n.
31	General	şiddetli ve sert rüzgar	tempest n.
32	General	şiddetli acı	agony n.
33	General	uğultu (şiddetli rüzgarın çıkardığı)	bluster n.
34	General	ekvatorun 40* ile 50* arasındaki kuzey ve güney enlemlerinde şiddetli rüzgarların görüldüğü bölgeler	roaring forties n.
35	General	şiddetli arzu	urge n.
36	General	şiddetli istek	thirst n.
37	General	şiddetli bir şekilde azarlama	lambasting n.
38	General	çok şiddetli arzu	lust n.
39	General	şiddetli saldırı	onslaught n.
40	General	şiddetli geçimsizlik	irreconcilable difference n.
41	General	şiddetli nöbet	paroxysm n.
42	General	şiddetli yağmur	heavy rain n.
43	General	şiddetli yağmur	heavy rainfall n.
44	General	şiddetli fırtına	tropical storm n.
45	General	ani ve şiddetli ağrı	pang n.
46	General	şiddetli karın ağrısı	cramp n.
47	General	şiddetli sancı	throe n.
48	General	sudan'da görülen şiddetli kum fırtınası	haboob n.
49	General	şiddetli çarpışma	smash up n.
50	General	şiddetli bir alkış	a thunderous applause n.
51	General	şiddetli gürültü	deafening noise n.
52	General	şiddetli gürültü	loud noise n.
53	General	şiddetli ışık	harsh light n.
54	General	şiddetli hava akımı	blast n.
55	General	şiddetli ağrı	acute pain n.
56	General	şiddetli istek	anxiety n.
57	General	şiddetli vuruş	bang n.
58	General	şiddetli sağanak	thunder squall n.
59	General	şiddetli sağanak	thundersquall n.
60	General	şiddetli yağmur	torrential rain n.
61	General	şiddetli yağmur	lashing rain n.
62	General	şiddetli yağmur	pouring rain n.
63	General	şiddetli protesto	a vehement protest n.
64	General	şiddetli ağız kavgası	a knock-down drag-out fight n.
65	General	şiddetli geçimsizlik nedeniyle boşanma	high-conflict divorce n.
66	General	şiddetli duygu	emotion n.
67	General	şiddetli istek	urge n.
68	General	şiddetli saldırılar	violent attacks n.
69	General	şiddetli fırtına	fierce storm n.
70	General	şiddetli fırtına	severe storm n.
71	General	şiddetli fırtına	ferocious storm n.
72	General	şiddetli fırtına	violent storm n.
73	General	şiddetli bulantı ve kusma	severe nausea and vomiting n.
74	General	şiddetli/ağır/sert hava şartları	extreme weather conditions n.
75	General	şiddetli geçimsizlik	irreconcilable differences n.
76	General	şiddetli çatışma	violent conflict n.
77	General	şiddetli çekişme	violent conflict n.
78	General	şiddetli yanık	severe burn n.
79	General	şiddetli cinsel istek	concupiscence n.
80	General	şiddetli saldırı	fierce attack n.
81	General	şiddetli şefkat	fierce compassion n.
82	General	şiddetli hırs	burning ambition n.
83	General	atom bombasında patlayan malzemenin genişlemesini geciktiren, ve daha şiddetli bir patlamayı mümkün kılan bir nötron reflektörü	tapmer n.
84	General	şiddetli tavsiye	adhortation n.
85	General	çok şiddetli sağanak yağmur	cataract n.
86	General	(bir şeyin) en şiddetli noktası	teeth n.
87	General	şiddetli olma	terribleness n.
88	General	şiddetli istek	thirstiness n.
89	General	şiddetli istek	hungriness n.
90	General	en şiddetli an	throes n.
91	General	ani ve şiddetli kriz	tumult n.
92	General	şiddetli fırtına	violent storm n.
93	General	şiddetli ızdırap	agony n.
94	General	şiddetli bir saldırıya maruz bırakma	banging n.
95	General	şiddetli bir şekilde çıkışma	upbraiding n.
96	General	(japonya'da) şiddetli amerikan karşıtlığı	kenbei n.
97	General	arka arkaya tekmelerle yapılan şiddetli bir saldırı	kicking n.
98	General	şiddetli ağrı	excruciation n.
99	General	bir uç organdan, sinapstan veya merkezden geçen eşzamanlı veya ardışık şiddetli sinir uyarıları	volley n.
100	General	şiddetli rüzgarın taşıdığı şey	blast n.
101	General	şiddetli fakat geçici sevda	mash n.
102	General	şiddetli darbe	whap n.
103	General	şiddetli darbe	whop n.
104	General	çok hızlı ve şiddetli hareket eden şey	wildfire n.
105	General	şiddetli fırtına	blow n.
106	General	şiddetli azarlama	blowing up n.
107	General	şiddetli azarlama	blowing-up n.
108	General	sert ve şiddetli kavga	maul n.
109	General	şiddetli azarlama	hell n.
110	General	şiddetli ve heyecanlı aktivite	hell n.
111	General	şiddetli ve heyecanlı etkinlik	hell n.
112	General	çok şiddetli savaşan kimse	hell-kite n.
113	General	çok şiddetli savaşan kimse	hell-rooster n.
114	General	kısa süreli şiddetli hastalık	brash [scotland] n.
115	General	şiddetli egzersiz sonucu nefes nefese kalma	breathing n.
116	General	şiddetli hareket	breenge n.
117	General	şiddetli hareket	breinge n.
118	General	şiddetli şok	buffet n.
119	General	şiddetli sarsıntı	buffet n.
120	General	güçlü rüzgarlar nedeniyle çok şiddetli ve tehlikeli hale gelmiş deniz	high sea n.
121	General	şiddetli ruhsal çöküntü dönemi	hump [uk] n.
122	General	insanların yüksek sesli rock müzik eşliğinde kendilerini çılgınca ve şiddetli bir şekilde oradan oraya savurdukları bir dans şekli	mosh n.
123	General	afyon gibi uyuşturucular için şiddetli istek duyma	yen n.
124	General	şiddetli dayak	lounder n.
125	General	şiddetli düşüş	mucker n.
126	General	şiddetli başarısızlık	mucker n.
127	General	şiddetli çöküş	mucker n.
128	General	avustralya'da görülen şiddetli fırtına	burster n.
129	General	şiddetli spazm	gird n.
130	General	ani ve şiddetli ağrı	gird n.
131	General	şiddetli kınama	riot act n.
132	General	şiddetli çekişme	clash n.
133	General	şiddetli çatışma	clash n.
134	General	şiddetli meydan okuma	clash n.
135	General	şiddetli değişimin kökeni	ground zero n.
136	General	şiddetli yağış	gulch [dialect] [uk] n.
137	General	şiddetli dayak	once-over n.
138	General	şiddetli taşkın	onslaught n.
139	General	şiddetli haykırış	roar n.
140	General	şiddetli bağırış	roar n.
141	General	şiddetli eleştiri	roast n.
142	General	şiddetli iniş çıkışlar veya dalgalanmalar ile karakterize süreç	roller coaster n.
143	General	şiddetli ihtiras	ruff [obsolete] n.
144	General	hakaret veya saygısızlığın yarattığı şiddetli öfke	ruffled feathers n.
145	General	şiddetli basınç	implosion n.
146	General	şiddetli tazyik	implosion n.
147	General	ani ve şiddetli kargaşa	incident [uk] n.
148	General	şiddetli tepki verme eğilimi	instability n.
149	General	şiddetli kriz	combustion n.
150	General	şiddetli cinsel istek	concupy n.
151	General	şiddetli şok	concussation n.
152	General	şiddetli çalkantı	concussation n.
153	General	şiddetli muamele	dole [obsolete] n.
154	General	şiddetli yağmur	douse n.
155	General	şiddetli yağmur	dowse n.
156	General	ani ve şiddetli rüzgar	drow n.
157	General	şiddetli gıda yokluğu	famine n.
158	General	hastalığın en şiddetli dönemi	climax n.
159	General	şiddetli ruhsal bozukluk	feeling n.
160	General	şiddetli darbe	paddywhack [obsolete] n.
161	General	şiddetli saldırı	saliaunce [obsolete] n.
162	General	kum taşıyan şiddetli rüzgar	sandblast n.
163	General	şiddetli ve ani nöbet	convulsion n.
164	General	şiddetli cezalarıyla bilinen bir ispanyol tarikatının üyesi	disciplinant n.
165	General	iki grup arasındaki şiddetli anlaşmazlık	divide n.
166	General	şiddetli yanıt	firestorm n.
167	General	şiddetli partizanlık	flag waving n.
168	General	şiddetli partizanlık	flag-waving n.
169	General	şiddetli tutku	flame n.
170	General	şiddetli istek duyan kimse	flame n.
171	General	ani ve şiddetli kriz	flaw [obsolete] n.
172	General	şiddetli yağış	flood n.
173	General	şiddetli ve boğuk ses	flump n.
174	General	aleni ve şiddetli tartışma	paroxysm [obsolete] n.
175	General	aleni ve şiddetli anlaşmazlık	paroxysm [obsolete] n.
176	General	şiddetli ve ani darbe	plump n.
177	General	(yağmur) şiddetli yağış	plunge n.
178	General	şiddetli duygu değişimlerinin yaşandığı durum	rollercoaster n.
179	General	tutkulu, şiddetli ve genellikle öfke içeren bir duygunun sergilenmesi	scene n.
180	General	şiddetli saldırı	siserara [dialect] n.
181	General	şiddetli saldırı	siserary [dialect] n.
182	General	şiddetli top mermisi patlaması	crump n.
183	General	şiddetli olma	freneticism n.
184	General	mani kaynaklı meydana gelen şiddetli ve ani nöbet	frenzy n.
185	General	ani ve şiddetli rüzgar	fret [obsolete] n.
186	General	şiddetli çiseleme	skew [dialect] [uk] n.
187	General	şiddetli çarpma	slam n.
188	General	şiddetli azarlama	slap down n.
189	General	(yelken) havada asılıyken şiddetli şekilde sarsılma veya dalgalanma	slatting n.
190	General	şiddetli patlama	sling n.
191	General	şiddetli yağmurların geniş bir yarığı aşındırması ile oluşan ve genellikle su bulundurmayan derin hendek	sluit [africa] n.
192	General	şiddetli dayak	beatdown n.
193	General	şiddetli fırtına	maelstrom n.
194	General	şiddetli esmek	storm v.
195	General	şiddetli bir şekilde hücum etmek	storm v.
196	General	şiddetli bir şekilde azarlamak	lambast v.
197	General	çarpa çarpa şiddetli ve gürültülü bir şekilde koşmak	crash v.
198	General	şiddetli bir şekilde hücum ederek bir yeri fethetmek	storm v.
199	General	şiddetli olmak	rage v.
200	General	şiddetli esmek	rush v.
201	General	baskının en şiddetli kısmını çekmek	bear the brunt of v.
202	General	şiddetli bir şekilde fışkırtmak	spew out v.
203	General	şiddetli azarlamak	dress down v.
204	General	-e karşı şiddetli ilgi duymak	take an eager interest in v.
205	General	şiddetli eleştiri almak	be severely criticized v.
206	General	şiddetli yağmur yağmak	pour with rain v.
207	General	(yağmur) şiddetli yağmak	pour with rain v.
208	General	yağmur şiddetli yağmak	rain come down hard v.
209	General	şiddetli bir biçimde sarsmak	zing v.
210	General	şiddetli veya telaşlı bir eylemde bulunmak	whack (up) v.
211	General	şiddetli veya telaşlı bir hareket yapmak	whack (up) v.
212	General	şiddetli sözlü saldırıda bulunmak	blister v.
213	General	(şiddetli rüzgar, kar) elektrik tellerini sarsmak	gallop v.
214	General	şiddetli saldırıya uğramak	rip v.
215	General	inletecek kadar şiddetli acı yaşamak	groan v.
216	General	şiddetli şekilde düşmek	gulch [dialect] [uk] v.
217	General	şiddetli şekilde rahatsız etmek	murder v.
218	General	şiddetli itirazlarla karşı karşıya gelmek	oppose [obsolete] v.
219	General	şiddetli esmek	overblow v.
220	General	şiddetli şekilde alt etmek	overlay [obsolete] v.
221	General	şiddetli patlama veya gürültüyle şaşırtmak	blast v.
222	General	bir şeye şiddetli arzu duymak	fiend v.
223	General	şiddetli ve boğuk bir sesle yerleştirmek	flump v.
224	General	şiddetli şekilde düşmek	flump down v.
225	General	daha şiddetli esmek	outstorm v.
226	General	şiddetli protestolar yapmak	scream v.
227	General	şiddetli patlamak	crump v.
228	General	ceza olarak şiddetli acı çekmek	smart v.
229	General	daha şiddetli hale gelmek	smarten v.
230	General	gürültülü ve şiddetli biçimde burundan solumak	snuff v.
231	General	(bağlayarak) fırtınaya veya şiddetli hücumlara karşı dirençli hale getirmek	snug v.
232	General	şiddetli şekilde dövmek	soak v.
233	General	şiddetli (deprem/kalp krizi vb)	massive adj.
234	General	ince şiddetli	keen adj.
235	General	çok şiddetli tedavi uygulanarak gelişimi durdurulmuş	jugulated adj.
236	General	daha şiddetli	waxier adj.
237	General	şiddetli (rüzgar/darbe)	strong adj.
238	General	şiddetli derecede acımasız	wrothful adj.
239	General	çok şiddetli	splitting adj.
240	General	çok şiddetli yağan (yağmur)	torrential adj.
241	General	şiddetli (söz)	intemperate adj.
242	General	şiddetli (rüzgar)	spanking adj.
243	General	şiddetli (sancı)	sharp adj.
244	General	en şiddetli	waxiest adj.
245	General	şiddetli (duygu)	strong adj.
246	General	şiddetli tartışmalara yol açabilen (konu)	explosive adj.
247	General	şiddetli (rüzgar)	rough adj.
248	General	şiddetli (fırtına vb)	gustful adj.
249	General	hakkında şiddetli tartışmalar yapılan (konu)	explosive adj.
250	General	en şiddetli	sharpest adj.
251	General	şiddetli (eleştiri vb)	blistering adj.
252	General	şiddetli (ağrı)	excruciating adj.
253	General	şiddetli bir şekilde yıkıcı	cataclysmal adj.
254	General	şiddetli bir şekilde yıkıcı	cataclysmic adj.
255	General	daha az şiddetli hale getirilmiş	tempered adj.
256	General	şiddetli bir haykırışla söylenen	yelled adj.
257	General	şiddetli bir haykırışla söylenen	shouted adj.
258	General	aşırı şiddetli	knockdown-dragout adj.
259	General	ani veya şiddetli patlamalarla karakterize olan	vesuvian adj.
260	General	kışın şiddetli hava koşulları nedeniyle tahrip olmuş	winter-beaten adj.
261	General	kışın şiddetli hava koşullarından etkilenmiş	winter-beaten adj.
262	General	şiddetli ve gürültülü esen	blusterous adj.
263	General	çok şiddetli	bold adj.
264	General	çok şiddetli	hellacious adj.
265	General	şiddetli algılar yaratan	mind-expanding adj.
266	General	oldukça şiddetli	high-voltage adj.
267	General	şiddetli olmayan	moderate adj.
268	General	şiddetli yırtılma sesine benzer	rending adj.
269	General	şiddetli ve aralıksız yağmurdan sonra çamurlaşmış (at yarışı pisti)	muddy adj.
270	General	şiddetli yırtılma sesine benzer	ripping adj.
271	General	(acı) çok şiddetli	grinding adj.
272	General	ani ve şiddetli	griping adj.
273	General	şiddetli olmayan	gustless adj.
274	General	aşırı şiddetli	overacute adj.
275	General	fazla şiddetli	overviolent adj.
276	General	şiddetli cinsel istek ile ilişkili	concupiscential [obsolete] adj.
277	General	eylem veya duygu açısından şiddetli	fierce adj.
278	General	şiddetli yağış görülen	pluviose adj.
279	General	düzenli ve şiddetli yağış alan	pluviose adj.
280	General	şiddetli yağmura ait	pluvious adj.
281	General	şiddetli yağmur ile ilişkili	pluvious adj.
282	General	şiddetli açlık duyan	sharp-set adj.
283	General	şiddetli yorgunluk sebebiyle karnının altındaki kas telleri büzülmüş olan	sinew-shrunk adj.
284	General	gürültülü ve şiddetli	slam-bang adj.
285	General	şiddetin ve özellikle şiddetli ölümün sansasyonel tasviri ile nitelenen	snuff adj.
286	General	şiddetli ve agresif yöntemler içeren	spiky adj.
287	General	şiddetli esen	gusty adj.
288	General	şiddetli (rüzgar)	keen adj.
289	General	şiddetli bir şekilde	stringently adv.
290	General	şiddetli bir şekilde	bigly adv.
291	General	şiddetli bir şekilde	consumingly adv.
292	General	şiddetli bir şekilde	burningly adv.
293	General	şiddetli bir şekilde	excruciatingly adv.
294	General	şiddetli bir halde	with a vengeance adv.
295	General	şiddetli bir şekilde	frenetically adv.
296	General	şiddetli biçimde	intensely adv.
297	General	şiddetli bir şekilde	gustily adv.
298	General	şiddetli bir biçimde	virulently adv.
299	General	şiddetli bir biçimde	severely adv.
300	General	aşırı derecede öfkeli/şiddetli biçimde	rabidly adv.
301	General	şiddetli biçimde	rabidly adv.
302	General	şiddetli bir şekilde	toweringly adv.
303	General	şiddetli bir biçimde	violently adv.
304	General	şiddetli bir şekilde	agonizingly adv.
305	General	çok şiddetli durumlarda	in severe cases adv.
306	General	şiddetli bir şekilde	enlargedly adv.
307	General	şiddetli bir şekilde	untemperately adv.
308	General	şiddetli bir şekilde	mainly [obsolete] adv.
309	General	ani ve şiddetli bir faaliyette olacak şekilde	off adv.
310	General	(yağmur, yağış) çok şiddetli	in sheets adv.
311	General	şiddetli bir şekilde	flamingly adv.
312	General	şiddetli bir biçimde	shrewdly adv.
313	General	şiddetli bir çarpmayla	slam adv.
314	General	kar çok şiddetli	the snow is very heavy expr.
Phrasals
315	Phrasals	yanından şiddetli/çok hızlı bir şekilde geçmek	whip by v.
316	Phrasals	çekmek/saldırmak (şiddetli bir şekilde)	tear at v.
317	Phrasals	(birini) sürekli veya şiddetli azarlamak	set at v.
318	Phrasals	(birini veya bir şeyi) devamlı veya şiddetli eleştirmek	set at v.
319	Phrasals	(birini) şiddetli eleştirmek	whale away at (someone) v.
320	Phrasals	(birini) şiddetli eleştirmek	whale into (someone) v.
321	Phrasals	(birini) şiddetli eleştirmek	whale on (someone) v.
322	Phrasals	(organizasyonu, etkinliği) şiddetli rüzgar nedeniyle iptal etmek	wind off v.
323	Phrasals	yoğun/şiddetli mücadele vermek	battle out v.
324	Phrasals	yoğun/şiddetli bir savaş vermek	battle out v.
325	Phrasals	şiddetli bir şekilde sarsılmak	bucket about [uk] v.
326	Phrasals	şiddetli veya gürültülü bir şekilde ortaya çıkmak	burst forth v.
327	Phrasals	(birinin/bir şeyin) üzerine şiddetli yağmur yağmak	lash down on (someone or something) v.
Colloquial
328	Colloquial	uzun ve şiddetli konuşma	earbash n.
329	Colloquial	şiddetli tartışma	bloodletting n.
330	Colloquial	engel olunamayan çok yüksek sesli ve şiddetli hapşırık	juggersnot n.
331	Colloquial	şiddetli anlaşmazlık/geçimsizlik	blowout n.
332	Colloquial	şiddetli münakaşa	blowout n.
333	Colloquial	şiddetli kavga	blowout n.
334	Colloquial	şiddetli anlaşmazlık/geçimsizlik	blowout n.
335	Colloquial	şiddetli anksiyete	horror n.
336	Colloquial	şiddetli ve kontrol edilemeyen gülme patlamaları	hysterics n.
337	Colloquial	şiddetli baş ağrısı	pounding headache n.
338	Colloquial	uzun ve şiddetli bir şekilde konuşmak	earbash v.
339	Colloquial	acil ve şiddetli bir şekilde cezalandırmak	short sharp shock v.
340	Colloquial	şiddetli yağmur yağmak	chuck it down v.
341	Colloquial	şiddetli dayak atmak	womp v.
342	Colloquial	şiddetli yağmur yağıyor	it's chucking it down [uk] expr.
Idioms
343	Idioms	şiddetli yağan, taşkın veya sel halinde şey	niagara n.
344	Idioms	büyük bir/şiddetli arzu	burning desire n.
345	Idioms	büyük bir/şiddetli istek	burning desire n.
346	Idioms	çok şiddetli savaş	a pitched battle n.
347	Idioms	şiddetli mücadele	a pitched battle n.
348	Idioms	şiddetli bir patlama	quite the blast n.
349	Idioms	şiddetli baş ağrısı	splitting headache n.
350	Idioms	şiddetli yangın	five-alarm fire n.
351	Idioms	şiddetli yangın	three-alarm fire n.
352	Idioms	şiddetli arzu/istek	yearning desire n.
353	Idioms	aşırı şiddetli kavga	knock-down-drag-out n.
354	Idioms	aşırı şiddetli tartışma	knock-down-drag-out n.
355	Idioms	aşırı şiddetli kavga/mücadele	knockdown drag-out fight n.
356	Idioms	kafasına şiddetli bir darbe almak/yemek	get (one's) bell rung v.
357	Idioms	kendinden geçecek/yere yığılacak kadar şiddetli bir yumruk yemek	get (one's) bell rung v.
358	Idioms	kafasına şiddetli bir darbe almak/yemek	ring (one's) bell v.
359	Idioms	kendinden geçecek/yere yığılacak kadar şiddetli bir yumruk yemek	ring (one's) bell v.
360	Idioms	en ağır/zor/şiddetli kısmına katlanmak	bear the brunt of something v.
361	Idioms	saldırının en şiddetli kısmını yaşamak	take the brunt of something v.
362	Idioms	şiddetli yağmur yağmak	pour with rain v.
363	Idioms	saldırının en şiddetli kısmını yaşamak	bear the brunt of something v.
364	Idioms	yoğun/şiddetli biçimde eleştirmek	be in full cry v.
365	Idioms	şiddetli olmak (ses)	part (one's) hair v.
366	Idioms	çok şiddetli yağmur yağmak	rain like a cow pissing on a flat rock v.
367	Idioms	şiddetli bir yarış içine girmek	cut one another's throats v.
368	Idioms	şiddetli yağmur yağmak	be chucking (it) down [uk] v.
369	Idioms	şiddetli yağmur yağmak	pour rain v.
370	Idioms	şiddetli şekilde horlamak	saw wood v.
371	Idioms	şiddetli ve ani bir hücum yaparak (birini/bir şeyi/bir yeri) almak	take (someone, something, or some place) by storm v.
372	Idioms	şiddetli ve ani bir hücumla (birini/bir şeyi/bir yeri) ele geçirmek	take (someone, something, or some place) by storm v.
373	Idioms	şiddetli ve ardı arkası kesilmeyen (çekişme)	cat-and-dog adj.
374	Idioms	aşırı şiddetli	knock-down-and-drag-out adj.
375	Idioms	muharebenin en şiddetli yerinde	in the thick of the battle expr.
376	Idioms	mücadelenin en şiddetli zamanında	in the thick of the fight expr.
377	Idioms	şiddetli husumet içerisinde	at daggers drawn [uk/australia] expr.
378	Idioms	yoğun/şiddetli biçimde eleştiren	in full cry expr.
379	Idioms	şiddetli akmakta	in spate [uk] expr.
380	Idioms	şiddetli akmakta	in (full) spate [uk] expr.
381	Idioms	aşırı şiddetli (kavga/tartışma)	knock-down drag-out expr.
Trade/Economic
382	Trade/Economic	şiddetli enflasyon	virulent inflation n.
383	Trade/Economic	şiddetli engellilik ödeneği	severe disablement allowance n.
384	Trade/Economic	şiddetli durgunluk	depression n.
385	Trade/Economic	şiddetli talep	strong demand n.
386	Trade/Economic	toplam talep veya toplam arzdaki şiddetli değişme	shocks n.
387	Trade/Economic	ani ve şiddetli artış	spike n.
Law
388	Law	şiddetli geçimsizlik	incompatibility of temperament n.
389	Law	şiddetli anlaşmazlık	incompatibility of temperament n.
390	Law	korkunç, şiddetli ve pornografik film	video nasty [uk] n.
Politics
391	Politics	şiddetli sosyal gerginlik dönemi	convulsion n.
Insurance
392	Insurance	şiddetli fırtına	tempest n.
Media
393	Media	şiddetli eleştiri	a demolition job [uk] n.
Technical
394	Technical	hafif ve şiddetli kütle darbesi	soft and heavy body impact n.
395	Technical	şiddetli yağmur	torrent n.
396	Technical	şiddetli sağanak	thunder squall n.
397	Technical	şiddetli geri itme	backlash n.
398	Technical	şiddetli karıştırma	vigorous stirring n.
399	Technical	şiddetli yağış	heavy rainfall n.
400	Technical	yüksek şiddetli karbon	high intensity carbon n.
401	Technical	manyetik fırtınaların şiddetli aşamalarında görülen ciddi radyo sinyali kaybı	blackout n.
402	Technical	daha şiddetli yapmak	intensify v.
403	Technical	şiddetli biçimde çarpmak	rap v.
Construction
404	Construction	hava basıncı altında şiddetli yağmura bütün dış duvar sistemlerinin dayanımının belirlenmesi	determination of the resistance of external wall systems to driving rain under pulsating air pressure n.
Marine
405	Marine	ani ve şiddetli fırtına	squall n.
406	Marine	çok şiddetli afet	extreme-severity disaster n.
407	Marine	çok şiddetli felaket durumunda yapılacak mali destek yasaları	laws for special financial support for extreme severity disaster n.
408	Marine	dayanıklı kumaştan yapılan ve şiddetli fırtınalarda kullanılan yelken	storm spinnaker n.
409	Marine	şiddetli kar yağışı	heavy snowfall n.
410	Marine	şiddetli fırtına	severe storm n.
411	Marine	şiddetli çalkantı	turbulence n.
412	Marine	şiddetli yağışlı tayfun	typhoon with heavy precipitation n.
413	Marine	yerel şiddetli yağış	local severe rainfall n.
414	Marine	şiddetli fırtına	living gale n.
415	Marine	şiddetli rüzgarlar	guns n.
416	Marine	şiddetli rüzgar	pirie n.
417	Marine	(geminin) şiddetli bir biçimde bir şeye çarpmasını engellemek	fend off a boat v.
418	Marine	şiddetli rüzgarda yelkenleri açarak gitmek	crack on v.
419	Marine	suya çok şiddetli çarpmak	pitchpole v.
Medical
420	Medical	şiddetli veya tedavi edilemez zihinsel bozukluk	acromania n.
421	Medical	şiddetli, akut fiziksel yaralanmaların tedavisinde uzmanlaşmış doktor	traumatologist n.
422	Medical	şiddetli, akut fiziksel yaralanmaların tedavisinde uzmanlaşmış sağlık uzmanı	traumatologist n.
423	Medical	şiddetli zihinsel, duygusal stres veya fiziksel yaralanmadan etkilenen bireylerde travmanın tedavisi	traumatology n.
424	Medical	bebeklerde şiddetli solunum yolu enfeksiyonlarına sebep olan bulaşıcı ve yaygın bir virüs	respiratory syncytial virus n.
425	Medical	hafif şiddetli klinik bulgular	mild clinical findings n.
426	Medical	hastalığın en şiddetli dönemi	fastigium n.
427	Medical	imiquimoda bağlı şiddetli genital ülserasyon	severe genital ulceration induced by imiquimod n.
428	Medical	migren ve migrene bağlı şiddetli başağrısı tedavisinde kullanılan bir ilaç	triptan n.
429	Medical	orta şiddetli bel ve bacak ağrısı	mild low-back and leg pain n.
430	Medical	periorbital ve frontotemporal yerleşimli şiddetli ağrı	periorbital and frontotemporal severe pain n.
431	Medical	prematür ve şiddetli ateroskleroz gelişimi	development of premature and severe atherosclerosis n.
432	Medical	şiddetli ağrı	twinge n.
433	Medical	şiddetli hemoptizi	severe hemoptysis n.
434	Medical	şiddetli ağrı	throe n.
435	Medical	şiddetli beyin hasarı	severe brain damage n.
436	Medical	şiddetli karın ağrısı ve kusma	severe abdominal pain and vomiting n.
437	Medical	şiddetli ağrı	throes n.
438	Medical	şiddetli toksisite bulgusu	severe toxicity sign n.
439	Medical	şiddetli acı	anguish n.
440	Medical	şiddetli ağrı	violent pang n.
441	Medical	şiddetli sancı	throe n.
442	Medical	şiddetli ve ani nöbet	paroxysm n.
443	Medical	şiddetli bel ağrısı	severe low back pain n.
444	Medical	şiddetli kas seğirmesi	trepidation n.
445	Medical	şiddetli titreme	severe shivering n.
446	Medical	şiddetli hipotansiyon	severe hypotension n.
447	Medical	şiddetli nonalkolik steatohepatit	severe non-alcoholic steatohepatitis n.
448	Medical	şiddetli preeklamptik ve normotensif gebe	severe pre-eclamptic and normotensive patient n.
449	Medical	şiddetli eklem ve adale ağrıları veren ateşli ve bulaşıcı hastalık	dengue n.
450	Medical	şiddetli sancı	sharp ache n.
451	Medical	şiddetli hiperfosfatemi ve hiperürisemi	severe hyperphosphatemia and hyperuricemia n.
452	Medical	şiddetli böbrek tutulumu	severe renal involvement n.
453	Medical	şiddetli ağrı	grip n.
454	Medical	şiddetli baş dönmesi	severe dizziness n.
455	Medical	şiddetli sancı	violent pang n.
456	Medical	şiddetli sıtma	jungle fever n.
457	Medical	şiddetli lezyonlar	severe lesions n.
458	Medical	şiddetli göğüs ve skapüler bölge ağrısı	severe pain in the chest and scapula n.
459	Medical	şiddetli toksisite belirtisi	severe toxicity sign n.
460	Medical	şiddetli sancı	grip n.
461	Medical	şiddetli göz yaşartıcı	severe lachrymator n.
462	Medical	şiddetli metabolik dekompansasyon	severe metabolic decompensation n.
463	Medical	şiddetli sancı	twinge n.
464	Medical	şiddetli metabolik asidoz	severe metabolic acidosis n.
465	Medical	şiddetli ağrı	intense pain n.
466	Medical	şiddetli baş ağrısı	severe headache n.
467	Medical	şiddetli lokal deri reaksiyonları	severe local skin reactions n.
468	Medical	şiddetli böbrek tutulumu	severe kidney involvement n.
469	Medical	şiddetli ağrı	sharp ache n.
470	Medical	şiddetli kaşıntı ve eritemli reaksiyon	severely pruritic and erythematous reaction n.
471	Medical	şiddetli sancı	acute pain n.
472	Medical	şiddetli klinik seyir gösteren enfeksiyon	infection with severe clinical manifestation n.
473	Medical	şiddetli geç diskinezi	severe tardive dyskinesia n.
474	Medical	şiddetli acı	sharp ache n.
475	Medical	şiddetli kronik obstrüktif akciğer hastalığı hasta	patient with severely chronic obstructive lung disease n.
476	Medical	şiddetli hiperbilirübinemi	severe hyperbilirubinemia n.
477	Medical	topuk altındaki fasya bağ dokusunun zedelenmesi sonrası şiddetli topuk ağrıları ile karakterize bir rahatsızlık	plantar fasciitis n.
478	Medical	uzun süreli tedavi edilmemiş şiddetli/ağır hipotiroid	long-standing severe untreated hypothyroidism n.
479	Medical	çok şiddetli tedavilerle hastalığı durdurmaya çalışma	jugulation n.
480	Medical	şiddetli açlık hissi	boulimia n.
481	Medical	hamileliğin genellikle ilk üç ayında görülen şiddetli ve inatçı kusma	hyperemesis gravidarum n.
482	Medical	aşırı şiddetli olma	hyperacuteness n.
483	Medical	akciğerlerin veya boğazın veya kulakların veya idrar yollarının şiddetli enfeksiyonu için kullanılan bir ilaç markası	rocephin® n.
484	Medical	şiddetli uykusuzluğu tedavi etmek ve anesteziye yardımcı olmak için kullanılan bir benzodiazepin	flunitrazepan n.
485	Medical	epilepsi nöbetinin şiddetli formu	gelastic n.
486	Medical	(hastalığı) çok şiddetli tedavilerle hastalığı yavaşlatmak	jugulate [rare] v.
487	Medical	şiddetli derecede kabız olmak	obstipate v.
488	Medical	bağırsak tıkanmasıyla şiddetli kabızlığa neden olmak	obstipate v.
489	Medical	aşırı şiddetli	hyperacute adj.
490	Medical	hızlı ve şiddetli etki eden (hastalık)	deadly adj.
Psychology
491	Psychology	şiddetli kaygı	severe anxiety n.
492	Psychology	annelerini kaybeden ve yerini tutacak uygun birini bulamayan bebeklerde meydana gelen şiddetli depresyon	anaclitic depression n.
493	Psychology	düşük şiddetli mani	hypomania n.
494	Psychology	şiddetli duygu patlamaları ve duyusal ve motor işlev bozuklukları ile karakterize bir ruhsal bozukluk	hysterical neurosis n.
Mental Health
495	Mental Health	şiddetli kişilik bölünmesi ile karakterize bir şizofreni türü	disorganized type schizophrenia n.
496	Mental Health	şiddetli kişilik bölünmesi ile karakterize bir şizofreni türü	hebephrenic schizophrenia n.
Dentistry
497	Dentistry	dişlerdeki şiddetli mobilite ve kırmızı şiş dişeti şikayeti	complaint of severe mobility of the teeth with the red and swollen gingiva n.
Physiology
498	Physiology	rahimde şiddetli kasılma ve servikal dilatasyon ile karakterize edilen doğum süreci	transition n.
499	Physiology	şiddetli sinir hastalığı	face-ache n.
500	Physiology	şiddetli tepki vermeyen	inirritable adj.