Turco | Inglés | |||
---|---|---|---|---|
Common Usage | ||||
Common Usage | bisikletçi | cyclist n. | ||
You are said to be a keen and energetic cyclist. Sizin hevesli ve enerjik bir bisikletçi olduğunuz söyleniyor. More Sentences |
||||
General | ||||
General | bisikletçi | bicyclist n. | ||
Hideo turned the steering wheel sharply to avoid the bicyclist. Hideo bisikletliden kaçmak için direksiyonu sertçe çevirdi. More Sentences |
||||
General | bisikletçi | biker n. | ||
Tom is a biker. Tom bir bisikletçidir. More Sentences |
||||
Automotive | ||||
Automotive | bisikletçi | cyclist n. | ||
This cyclist is injured. Bu bisikletçi sakatlandı. More Sentences |
||||
Sport | ||||
Sport | bisikletçi | cyclist n. | ||
The cyclist caused the whole peloton to crash. Bisikletçi tüm pelotonun kaza yapmasına neden oldu. More Sentences |
||||
Sport | bisikletçi | biker n. | ||
An innocent biker was shot by an arrogant soldier on that street. Masum bir bisikletçi, kibirli bir asker tarafından o sokakta vuruldu. More Sentences |
||||
General | ||||
General | bisikletçi | rider n. | ||
General | bisikletçi | bicycler n. | ||
General | bisikletçi | bicycle repairer n. | ||
General | bisikletçi | bicycle dealer n. | ||
General | bisikletçi | velocipedist n. | ||
General | bisikletçi | wheeler n. | ||
General | bisikletçi | roadie n. | ||
General | bisikletçi | pedal pusher [uk] n. | ||
General | bisikletçi | pedaler n. | ||
General | bisikletçi | pedaller n. | ||
Sport | ||||
Sport | bisikletçi | wheel man n. |
Turco | Inglés | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
General | yarışta ana gruptan ayrılan bisikletçi grubu | gruppetto n. | ||
General | kasksız (bisikletçi, motosikletçi) | unhelmeted adj. | ||
General | kask takmamış (bisikletçi, motosikletçi) | unhelmeted adj. | ||
Colloquial | ||||
Colloquial | vücudunu saran/likralı kumaştan bisikletçi kıyafeti giymiş orta yaşlı adam | mamil (middle-aged man in lycra) n. | ||
Sport | ||||
Sport | bisikletçi ayakkabısı | cycling shoes n. | ||
Sport | fransa bisiklet turu'nda tüm etaplar sonucunda birinci olan bisikletçi tarafından giyilen sarı forma | yellow jersey n. | ||
Sport | (bisiklet yarışında) görevi takımın başarılı üyelerini desteklemek olan bisikletçi | domestique n. | ||
Sport | bisikletçi tulumu | skinsuit n. |