Turco - Inglés
Turco - Inglés
Alemán - Inglés
Francés - Inglés
Español - Inglés
Inglés Sinónimo
Sinónimo
Sobre nosotros
Herramientas
Recursos
Contacto
Iniciar sesión / Registrarse
Apagar las luces
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Sinónimo
Herramientas
Sobre nosotros
Recursos
Contacto
Iniciar sesión / Registrarse
EN-TR
Turco - Inglés
Alemán - Inglés
Español - Inglés
Francés - Inglés
Inglés Sinónimo
Turco - Inglés
Francés - Inglés
Español - Inglés
Alemán - Inglés
Historia
görüntüsü
Significados de
"görüntüsü"
con otros términos en diccionario inglés turco: 183 resultado(s)
Categoría
Turco
Inglés
General
1
General
bilgisayar görüntüsü
computer vision
n.
2
General
görüntüsü net televizyon
high definition television
n.
3
General
robot görüntüsü
robot vision
n.
4
General
ayna görüntüsü
mirror symmetry
n.
5
General
video kaydı/ görüntüsü
video footage
n.
6
General
kamera görüntüsü
footage
n.
7
General
gökyüzünün gün ışığındaki görüntüsü
wild blue yonder
n.
8
General
gökyüzünün gün ışığındaki görüntüsü
blue air
n.
9
General
görsel bir algıya benzer bir anı görüntüsü
memory picture
n.
10
General
saçta doğal ışıltı ve kontrast görüntüsü yaratan boyama tekniği
highlighting
n.
11
General
ay'ın yüzeyinin görüntüsü
moonscape
n.
12
General
ay'ın yüzeyinin görüntüsü
lunarscape
n.
13
General
şöminede odun yanıyormuş görüntüsü veren bir gazlı şömine
gas log
n.
14
General
girintili yüzey görüntüsü
rubbing
n.
15
General
dokulu yüzey görüntüsü
rubbing
n.
16
General
görüntüsü olup gerçekliği olmayan şey
fantom
n.
17
General
pirinç gibi metallere altın görüntüsü vermek için uygulanan bir cila
ormolu varnish
n.
18
General
(hanedan armaları) yeniay görüntüsü
plenitude
n.
19
General
aktörün bilgisayar destekli sanal görüntüsü
synthespian
n.
20
General
görüntüsü vermek
appears like
v.
21
General
görüntüsü vermek
looks like
v.
22
General
tarihi görüntüsü vermek
historicize
v.
23
General
tarihi görüntüsü vermek
historicise
v.
24
General
tarihi eser görüntüsü vermek
historicize
v.
25
General
eski eser görüntüsü vermek
historicise
v.
26
General
eski eser görüntüsü vermek
historicize
v.
27
General
tarihi eser görüntüsü vermek
historicise
v.
28
General
video kaydı/ görüntüsü yayınlamak
feature video footage
v.
29
General
zihinsel görüntüsü olmayan
imageless
adj.
30
General
gerçek dışı görüntüsü yansıyan
phantasmagoric
adj.
Phrasals
31
Phrasals
sesi, görüntüsü gelmek
come through
v.
Colloquial
32
Colloquial
otorite/yetki havası/görüntüsü
air of authority
n.
33
Colloquial
ekran görüntüsü
screenie
n.
Idioms
34
Idioms
(bir şeyin) kuş bakışı görünümü/görüntüsü/manzarası
a bird’s-eye view (of something)
n.
35
Idioms
tam bir sağlıklı kişi portresi/görüntüsü çizmek/vermek
be the picture of health
v.
36
Idioms
tam bir mutlu kişi portresi/görüntüsü çizmek/vermek
be the picture of happiness
v.
37
Idioms
görüntüsü bile tiksindirmek/iğrendirmek
hate the sight of (someone or something)
v.
38
Idioms
görüntüsü bile iğrenç gelmek/tiksinç gelmek
hate the sight of (someone or something)
v.
39
Idioms
görüntüsü bile tiksindirici gelmek/hasta etmek
hate the sight of (someone or something)
v.
40
Idioms
görüntüsü tiksindirmemek
bear the sight of (someone or something)
v.
41
Idioms
görüntüsü bile tiksindirmek
not bear the sight of (someone or something)
v.
42
Idioms
görüntüsü bile iğrendirmek
not bear the sight of (someone or something)
v.
43
Idioms
görüntüsü bile iğrenç gelmek
not bear the sight of (someone or something)
v.
44
Idioms
görüntüsü midesini bulandırmak
not bear the sight of (someone or something)
v.
45
Idioms
kendine zengin/aristokrat görüntüsü vermek
put on the dog
v.
46
Idioms
kendine zengin/aristokrat görüntüsü vermek
put on the ritz
v.
47
Idioms
görüntüsü pek güzel değil
not much to look at
expr.
Trade/Economic
48
Trade/Economic
farklı gruplara eşit şekilde davranıldığı görüntüsü veren tarafsız uygulamaların, gerçekte bir grubu diğerine karşı kayıran veya diğer gruba nazaran mağdur eden etkiler doğurması ve bu olumsuz etkilerin işletme gerekleri ile açıklanamaması
disparate impact
n.
49
Trade/Economic
hastanın bilgisayarlı tomografi görüntüsü
patient's cat scan
n.
50
Trade/Economic
hastanın bilgisayarlı tomografi görüntüsü
patient's cat scan image
n.
51
Trade/Economic
fiyatı manipüle etmek için aktif ticaret görüntüsü yaratmak amacıyla yapılmış bir dizi işlem
daisy chain
n.
Media
52
Media
arşiv görüntüsü
archive footage
n.
53
Media
arşiv görüntüsü
file footage
n.
54
Media
arşiv görüntüsü
stock footage
n.
Technical
55
Technical
aydınlık alan görüntüsü
bright field image
n.
56
Technical
dallantı görüntüsü
dendritic morphology
n.
57
Technical
elektron optik görüntüsü
electron optical image
n.
58
Technical
ekran görüntüsü
display image
n.
59
Technical
elektron görüntüsü
electron image
n.
60
Technical
elektron mikroskobu görüntüsü
electron micrograph
n.
61
Technical
fresnel görüntüsü
fresnel image
n.
62
Technical
griölçek görüntüsü
grayscale image
n.
63
Technical
görünge görüntüsü
spectral image
n.
64
Technical
karanlık alan görüntüsü
dark field image
n.
65
Technical
kart görüntüsü
card image
n.
66
Technical
kırılma görüntüsü geçiş sıcaklığı
fracture appearance transition temperature
n.
67
Technical
kırınım görüntüsü
diffractogram
n.
68
Technical
mikroskop görüntüsü fotoğrafı
photomicrograph
n.
69
Technical
örgü görüntüsü
lattice image
n.
70
Technical
radar görüntüsü
radarimage
n.
71
Technical
radar görüntüsü
radar picture
n.
72
Technical
sayısal kırınım görüntüsü
digital diffractogram
n.
73
Technical
ses görüntüsü
sound image
n.
74
Technical
tüm ayrıntısıyla ekrana yansıtılan şiddet görüntüsü
graphic violence
n.
75
Technical
yapı görüntüsü
structure image
n.
76
Technical
metalik yüzeyin elektron mikroskobu görüntüsü
metallograph
n.
77
Technical
emar görüntüsü
mri
n.
78
Technical
üç boyutlu uzayda bir nesnenin görüş hattı araya giren bir nesneyle kapatıldığındaki görüntüsü
occlusion
n.
79
Technical
televizyon görüntüsü üzerine bindirilmiş yazılı mesaj
graphic
n.
80
Technical
röntgen görüntüsü
röntgenogram
n.
81
Technical
fotografik emülsiyon sırasında üretilen yıldızcık görüntüsü
star
n.
Computer
82
Computer
arka plan görüntüsü
background image
n.
83
Computer
art görüntüsü
art image
n.
84
Computer
ayna görüntüsü
mirror image
n.
85
Computer
bit eşlemi görüntüsü
bit map display
n.
86
Computer
bilgisayar görüntüsü
computer vision
n.
87
Computer
dynsrc görüntüsü
dynsrc image
n.
88
Computer
ekran görüntüsü tuşu
prt scn
n.
89
Computer
ekran görüntüsü
screen shot
n.
90
Computer
ekran görüntüsü tuşu
prnt scrn
n.
91
Computer
ekran görüntüsü yakalama
screen capture
n.
92
Computer
ekran görüntüsü yakalama
screen grab
n.
93
Computer
ekran görüntüsü yakalama yazılımı
screen capture software
n.
94
Computer
ekran görüntüsü tuşu
prt scr key
n.
95
Computer
ekran görüntüsü tuşu
print screen key
n.
96
Computer
ekran görüntüsü
screenshot
n.
97
Computer
ekran görüntüsü tuşu
print scrn key
n.
98
Computer
frontpage görüntüsü
frontpage image
n.
99
Computer
gem görüntüsü
gem image
n.
100
Computer
gif görüntüsü
gif image
n.
101
Computer
jpeg görüntüsü
jpeg image
n.
102
Computer
kart görüntüsü
card image
n.
103
Computer
kayan yazı görüntüsü
marquee display
n.
104
Computer
klasörleri düzeylendirilmiş görüntüsü
outline views of folders
n.
105
Computer
küçük resim görüntüsü
thumbnail image
n.
106
Computer
ön yükleme görüntüsü
boot image
n.
107
Computer
pcx görüntüsü
pcx image
n.
108
Computer
resim görüntüsü
picture display
n.
109
Computer
sistem anlık görüntüsü
system snapshot
n.
110
Computer
video görüntüsü
video image
n.
111
Computer
xbm görüntüsü
xbm image
n.
112
Computer
bilgisayarla oluşturulmuş hareketli insan görüntüsü
virtual human
n.
113
Computer
özellikle iş yerinde bilgisayarda oyun oynadığını gizlemek için kullanılan ekran görüntüsü
boss screen
n.
114
Computer
dosya görüntüsü
ghost
n.
115
Computer
sabit disk görüntüsü
ghost
n.
116
Computer
ekran görüntüsü almak
screenshot
v.
117
Computer
düşük çözünürlükte tarama görüntüsü ile ilgili
low-resolution
adj.
Informatics
118
Informatics
anlık durum görüntüsü
snapshot
n.
Electric
119
Electric
çekirdek görüntüsü
core image
n.
Television
120
Television
televizyon görüntüsü
television picture
n.
Construction
121
Construction
parlak alan görüntüsü
bright field image
n.
Furniture
122
Furniture
antika görüntüsü vermek
pickle
v.
Aeronautic
123
Aeronautic
trafik bilgisinin kokpit görüntüsü
cockpit display of traffic information
n.
Mining
124
Mining
uydu görüntüsü
satellite image
n.
Medical
125
Medical
asma kabağı görüntüsü
calebash image
n.
126
Medical
calebasse görüntüsü
calebash image
n.
127
Medical
ile uzun aks siyatik sinir görüntüsü
long-axis sciatic nerve scan
n.
128
Medical
fetüs gelişimini ve vücut organlarını incelemek için kullanılan ultrason görüntüsü
echogram
n.
129
Medical
bekaret görüntüsü sağlamak için yapılan himen ameliyatı
hymenoplasty
n.
130
Medical
sistografide elde edilen röntgen görüntüsü
cystogram
n.
131
Medical
diskografiyle elde edilen röntgen görüntüsü
discogram
n.
Psychology
132
Psychology
duyusal intiba ile harmanlanmış hafıza görüntüsü
tied image
n.
133
Psychology
ayna görüntüsü algıları
mirror-image perceptions
n.
134
Psychology
gerçek veya mevcut olmayıp uydurulan bir şeyin zihinsel görüntüsü
mental image
n.
135
Psychology
hatırlanan nesne görüntüsü
idea
n.
Dentistry
136
Dentistry
dental volumetrik tomografi görüntüsü
dental volumetric tomography image
n.
Optics
137
Optics
iris görüntüsü
iris image
n.
138
Optics
ters psödohipopyon görüntüsü
inverted pseudo-hypopyon appearance
n.
139
Optics
renk akışı görüntüsü sunan bir alet
chromatrope
n.
Printing
140
Printing
aşındırma için jelatin görüntüsü olan taneli bakır fotogravür plakası
mold
n.
Physics
141
Physics
ayna görüntüsü
mirror image
n.
142
Physics
mıknatıs görüntüsü
magnetic image
n.
143
Physics
parçacık vb. oluşumların ayna görüntüsü ile etkileşiminde davranış simetrisi göstermesi
parity
n.
144
Physics
aynalar yardımıyla çizgi film görüntüsü oluşturan silindir oyuncak
praxinoscope
n.
145
Physics
sonar görüntüsü
sonograph
n.
146
Physics
sonar deniz tabanı görüntüsü
sonograph
n.
Chemistry
147
Chemistry
floresan-kristalimsi görüntüsü olan, tiyonol ve tiyonin arasında kalan bir ara madde
thionoline
n.
148
Chemistry
molekülleri birbirinin ayna görüntüsü olması dışında aynı özellikleri taşıyan iki izomer barındıran kimyasal bileşiklerdeki izomerizm
optical isomerism
n.
149
Chemistry
moleküldeki atomların uzamsal diziliminde farklılık gösteren ve ayna görüntüsü olmayan bir tür izomer
diastereoisomer
n.
150
Chemistry
moleküldeki atomların uzamsal diziliminde farklılık gösteren ve ayna görüntüsü olmayan bir tür izomer
diastereomer
n.
151
Chemistry
kiral molekülünün ayna görüntüsü ile ilgili
handed
adj.
152
Chemistry
soldaki başka bir enantiyomorfik yapıyla ayna görüntüsü oluşturan (kristal yapı)
right-handed
adj.
153
Chemistry
soldaki başka bir enantiyomorfik yapıyla ayna görüntüsü oluşturan kristal yapıda yüzeyi olan
right-handed
adj.
Marine Biology
154
Marine Biology
birbirinin ayna tersi görüntüsü olan iki parçaya ayrılmış gövdesi çekirdek içeren bir köprü ile birleşen ve dikenli bir dış yüzeye sahip olan, desmidiaceae familyasına mensup tek hücreli tatlısu alglerine verilen ad
desmid
n.
Astronomy
155
Astronomy
büyükayı takımyıldızı'nın küçük bir alanının hubble uzay teleskobu ile elde edilmiş görüntüsü
hubble deep field
n.
156
Astronomy
gök cisminin gökyüzündeki düz görüntüsü
disc [uk]
n.
157
Astronomy
gök cisminin gökyüzündeki düz görüntüsü
disk [us]
n.
Botanic
158
Botanic
bitkilerde sıcak veya hastalık göstergesi olan yanık görüntüsü
scorching
n.
Religious
159
Religious
isa'nın görüntüsü
vernacle [obsolete]
n.
160
Religious
(roma katolik kilisesi'nde) isa'nın yüzünün görüntüsü
vernicle [obsolete]
n.
161
Religious
efsaneye göre isa'nın yüzünün bir kumaş üzerindeki görüntüsü
veronica
n.
Military
162
Military
radar görüntüsü
radar imagery
n.
163
Military
tasarlanan harita görüntüsü
projected map display
n.
164
Military
televizyon görüntüsü
television imagery
n.
165
Military
bir nesnenin farklı bir dizi çalışma bandından eşzamanlı elde edilen görüntüsü
multi-spectral imagery
n.
Sport
166
Sport
küreğin su yüzeyinde oluşturduğu girdap görüntüsü
puddle
n.
Art
167
Art
(armacılık) yürüyen bir aslanın yandan görüntüsü
leopard
n.
168
Art
bekleyen aslan görüntüsü
leopard
n.
169
Art
leopar görüntüsü
leopard
n.
Music
170
Music
ayna görüntüsü gibi ters çalınabilen (kanon, fug)
mirror
adj.
Theatre
171
Theatre
tiyatroda kapı ya da pencere görüntüsü yaratmakta kullanılan tahta
thickness piece
n.
Cinema
172
Cinema
çekim görüntüsü
footage
n.
173
Cinema
kesikli veya aralıklı bir hareket görüntüsü malta haçı şeklinde bir kamera düzeneği
maltese cross
n.
174
Cinema
sahnenin bir kısmının bloke edilip daha sonra başka bir çekim görüntüsü ile değiştirildiği sinema filmi efekti
matte
n.
175
Cinema
filmlerde veya televizyonda kullanılmak üzere tutulan kamera görüntüsü
file footage
n.
176
Cinema
ekran görüntüsü
screencap
n.
Photography
177
Photography
dış mekan görüntüsü (manzara vb.)
nature
n.
178
Photography
bir nesnenin başka nesne üzerine aktarılan görüntüsü
autograph
n.
Archaic
179
Archaic
geniş şehir görüntüsü sunan optik bir alet
panopticon
n.
Slang
180
Slang
eğildiğinde kıyafetten çıkan popo çatalı görüntüsü
plumber's smile
n.
181
Slang
tesisatçı gibi eğilerek çalışan kişilerle özdeşleşmiş kıyafetten görünen popo çatalı görüntüsü
plumber's smile
n.
182
Slang
eğildiğinde kıyafetten çıkan popo çatalı görüntüsü
working man’s smile
n.
183
Slang
tesisatçı gibi eğilerek çalışan kişilerle özdeşleşmiş kıyafetten görünen popo çatalı görüntüsü
working man’s smile
n.
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of görüntüsü
×
Term Options
Corregir / Sugerir
Francés Inglés Diccionario
Español Inglés Diccionario
Alemán Inglés Diccionario
Inglés Sinónimo Diccionario
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy