gözetim

Significados de "gözetim" en diccionario inglés turco : 36 resultado(s)

	Categoría	Turco	Inglés
Common Usage
1	Common Usage	gözetim	surveillance n.
That house is under 24-hour surveillance. Şu ev 24 saat gözetim altında. More Sentences
2	Common Usage	gözetim	supervision n.
As for disarmament, this is currently taking place on a voluntary basis under NATO supervision. Silahsızlanmaya gelince bu şu anda NATO gözetiminde gönüllülük esasına göre gerçekleşmektedir. More Sentences
General
3	General	gözetim	custody n.
There are still strange cases of people committing suicide while in police custody. Polis gözetimindeyken intihar eden insanlarla ilgili hala garip vakalar var. More Sentences
4	General	gözetim	oversight n.
Parliament has secured significant concessions on transparency, on consultation and on oversight. Parlamento şeffaflık, istişare ve gözetim konularında önemli tavizler elde etmiştir. More Sentences
5	General	gözetim	care n.
Dan placed his daughter, Linda, under the care of a psychiatrist. Dan, kızı Linda'yı bir psikiyatristin gözetimi altına verdi. More Sentences
6	General	gözetim	observation n.
After the operation he stays under observation. Ameliyattan sonra gözetim altında kalacak. More Sentences
7	General	gözetim	supervision n.
Now, they are being destroyed under the supervision of the weapons inspectors. Şimdi silah denetçilerinin gözetimi altında imha ediliyorlar. More Sentences
8	General	gözetim	surveillance n.
Is it innovation in surveillance that will enable us to uncover sleepers in the future? Gelecekte uyuyanları ortaya çıkarmamızı sağlayacak olan şey gözetim alanındaki yenilikler mi? More Sentences
Trade/Economic
9	Trade/Economic	gözetim	supervision n.
Now, they are being destroyed under the supervision of the weapons inspectors. Şimdi, silah denetçilerinin gözetimi altında imha ediliyorlar. More Sentences
10	Trade/Economic	gözetim	surveillance n.
What is at stake here is not just a move to a little more surveillance, but a whole new type of state monitoring. Burada söz konusu olan sadece biraz daha fazla gözetim değil, yepyeni bir devlet gözetimi türüdür. More Sentences
Law
11	Law	gözetim	custody n.
Tom is still in police custody. Tom hala polis gözetiminde. More Sentences
Politics
12	Politics	gözetim	surveillance n.
What is at stake here is not just a move to a little more surveillance, but a whole new type of state monitoring. Burada söz konusu olan sadece biraz daha fazla gözetim değil, tamamen yeni bir devlet gözetimi türüdür. More Sentences
13	Politics	gözetim	supervision n.
Now, they are being destroyed under the supervision of weapons inspectors. Şimdi silah denetçilerinin gözetimi altında imha ediliyorlar. More Sentences
Common Usage
14	Common Usage	gözetim	watch n.
15	Common Usage	gözetim	observance n.
General
16	General	gözetim	observance n.
17	General	gözetim	watching n.
18	General	gözetim	guard n.
19	General	gözetim	ward n.
20	General	gözetim	superintendence n.
21	General	gözetim	watch n.
22	General	gözetim	monitoring n.
23	General	gözetim	tutelage n.
24	General	gözetim	monitorship n.
25	General	gözetim	observancy [obsolete] n.
26	General	gözetim	guardianship n.
27	General	gözetim	cognisance n.
28	General	gözetim	cognizance n.
29	General	gözetim	presidence n.
30	General	gözetim	superintendency n.
31	General	gözetim	supervisal n.
32	General	gözetim	supravision [obsolete] n.
Insurance
33	Insurance	gözetim	oversight n.
34	Insurance	gözetim	monitoring n.
Military
35	Military	gözetim	auspices n.
Archaic
36	Archaic	gözetim	lustration n.

Significados de "gözetim" con otros términos en diccionario inglés turco: 172 resultado(s)

	Categoría	Turco	Inglés
General
1	General	gözetim ve denetim	supervision n.
The official veterinarian has a central role in the overall supervision and inspection system. Resmi veteriner hekim, genel gözetim ve denetim sisteminde merkezi bir role sahiptir. More Sentences
Construction
2	Construction	gözetim sistemleri	surveillance systems n.
Tom disabled Mary's video surveillance system. Tom, Mary'nin video gözetim sistemini devre dışı bıraktı. More Sentences
General
3	General	gözetim memuru	probation officer n.
4	General	ev sahibi ülkenin gözetim ve denetim yetkisine sahip olması	home country control principle n.
5	General	gözetim devleti	supervision state n.
6	General	eşlik eden (koruma/gözetim için)	escort n.
7	General	gözetim altında koruma	sentinelling n.
8	General	çocukların gözetim gerektirmeden kendi sıralarında yapabilecekleri ödev	seatwork n.
9	General	gözetim bakım	custody n.
10	General	gözetim hizmeti	surveillance service n.
11	General	gözetim mekanizması	surveillance mechanism n.
12	General	gözetim denetimi	surveillance audit n.
13	General	gözetim teknolojisi	surveillance technology n.
14	General	gözetim altında koruma	sentineling n.
15	General	görünmeden gözetim	panopticism n.
16	General	görülmeden gözetim	panopticism n.
17	General	gözetim ve hukuk sistemlerinin eksikliği nedeniyle genel düzeni bozan davranışların sergilendiği yer veya durum	wild west n.
18	General	gözetim faaliyeti yürüten kuruluş	survey n.
19	General	sıkı bir gözetim altında tutmak	keep a close watch on v.
20	General	şartlı tahliyeden sonra gözetim altında olmak	be on probation v.
21	General	gözetim altında tutmak (bir yeri)	cover v.
22	General	gözetim tarafından izlenmek ya da korunmak	be sentinelled v.
23	General	gözetim altında tutmak	guard v.
24	General	gözetim başlatmak	start a surveillance v.
25	General	(birini) belirli bir faaliyetten men etmeden gözetim altında tutmak	graylist v.
26	General	gözetim altında tutmak	follow v.
27	General	gözetim altında tutmak	survey v.
28	General	gözetim altına tutulan	sentineled adj.
29	General	gözetim altında korunan	sentineled adj.
30	General	gözetim altında	under custody adj.
31	General	gözetim altına tutulan	sentinelled adj.
32	General	gözetim altında korunan	sentinelled adj.
33	General	gözetim altında olan	tended to adj.
34	General	gözetim altındaki	attended adj.
Phrasals
35	Phrasals	gözlem, gözetim altına almak	place under v.
36	Phrasals	gözetim altına almak	stake out v.
37	Phrasals	birini/bir şeyi gözetim altına almak	stake someone/something out v.
Idioms
38	Idioms	gözetim altında tutmak	keep a close watch on v.
39	Idioms	sıkı bir gözetim altında tutmak	keep a close eye on v.
40	Idioms	gözetim altında tutulmamak	be left to (one's) own devices v.
41	Idioms	gözetim altında tutulmamak	be left to (one's) own resources v.
42	Idioms	(birini/bir şeyi) gözetim altında tutmak	keep (a) close watch on (someone or something) v.
43	Idioms	gözetim altında tutmak	keep (close) watch v.
44	Idioms	(birini/bir şeyi) gözetim altında tutmak	keep (close) watch over (someone or something) v.
45	Idioms	gözetim altında tutmak	keep a (close) watch v.
46	Idioms	(birini/bir şeyi) gözetim altında tutmak	keep a close eye on (someone or something) v.
47	Idioms	birini/bir şeyi gözetim altında tutmak	keep a close eye/watch on somebody/something v.
48	Idioms	-i gözetim altında tutmak	keep watch on v.
49	Idioms	birini/bir şeyi gözetim altında tutmak	keep watch on someone or something v.
50	Idioms	(birini/bir şeyi) sürekli gözetim altında tutmak	not take (one's) eyes off (someone or something) v.
51	Idioms	(yakın) gözetim altında	under (close) scrutiny adj.
52	Idioms	gözetim altında tutulmayan	left to (one's) own devices adj.
53	Idioms	gözetim altında tutulmayan	left to your own devices adj.
Trade/Economic
54	Trade/Economic	bağımsız gözetim şirketi	independent audit company n.
55	Trade/Economic	bankacılık düzenlemeleri ve gözetim uygulamaları komitesi	committee on banking regulations and supervisory practices n.
56	Trade/Economic	düzenleyici gözetim komitesi	regulatory oversight committee n.
57	Trade/Economic	düzenleyici gözetim kurulu	regulatory oversight committee n.
58	Trade/Economic	emeklilik gözetim merkezi	pension monitoring center n.
59	Trade/Economic	finansal istikrar gözetim konseyi	financial stability oversight council n.
60	Trade/Economic	gözetim kurulu	supervisory board n.
61	Trade/Economic	gözetim önlemi	surveillance measures n.
62	Trade/Economic	gözetim belgesi	inspection certificate n.
63	Trade/Economic	gözetim şirketi	inspection company n.
64	Trade/Economic	gözetim hesabı	custody account n.
65	Trade/Economic	gözetim hakkı	safe custody n.
66	Trade/Economic	günlük gözetim	daily monitoring n.
67	Trade/Economic	gözetim altında bulundurma	custody n.
68	Trade/Economic	gözetim kurulu	supervisory committee n.
69	Trade/Economic	gözetim raporu	superintendence report n.
70	Trade/Economic	gözetim altında bulundurma durumu	custodianship n.
71	Trade/Economic	gözetim verisi	monitoring data n.
72	Trade/Economic	gözetim hesabı	custodian account n.
73	Trade/Economic	halka açık şirketler muhasebe gözetim kurulu	public company accounting oversight board n.
74	Trade/Economic	mali istikrar gözetim konseyi	financial stability oversight council n.
75	Trade/Economic	piyasa gözetim yapısının uygulanması	enforcement of the structure of the market surveillance n.
76	Trade/Economic	piyasa gözetim yapısının uygulanması	enforcement of the structure of the market n.
77	Trade/Economic	piyasa gözetim sistemi	market surveillance system n.
78	Trade/Economic	uluslararası gözetim şirketleri	international surveillance companies n.
79	Trade/Economic	yasa ile finansal i̇stikrar gözetim kurumu	financial stability oversight board n.
Law
80	Law	gözetim hücresi	watch cell n.
81	Law	gözetim görevlisinin ihmali sonucu suçlunun firar etmesi	negligent escape n.
82	Law	gözetim altına alma kararı	custodial sentence n.
83	Law	gözetim altına alma	detainer n.
84	Law	hapis cezası veya yakın gözetim içermeyen (taşımayan) hüküm/mahkumiyet kararı	noncustodial sentence n.
85	Law	idari gözetim	administrative detention n.
86	Law	intihar riskini artıran eşyadan arındırılmış gözetim hücresi	ligature-free suicide watch cell n.
87	Law	maden gözetim memuru	berghmaster n.
88	Law	maden gözetim memuru	barmaster n.
89	Law	özel hayatın gizliliği ve kişisel özgürlükleri gözetim kurulu	privacy and civil liberties oversight board n.
90	Law	(abd) dış istihbarat gözetim mahkemesi	foreign intelligence surveillance court n.
91	Law	yoğun gözetim ve takip programı	issp (intensive supervision and surveillance programme) n.
92	Law	dış istihbarat gözetim yasası	fisa n.
93	Law	yabancı istihbaratı gözetim kanunu	fisa n.
94	Law	gözetim altına almak	take under supervision v.
95	Law	(birini) belirli bir faaliyetten men etmeden gözetim altında tutmak	greylist v.
96	Law	gözetim altında tutmak	stakeout v.
97	Law	(abd) dış istihbarat gözetim mahkemesi	f.i.s.c. abrev.
Politics
98	Politics	bölgesel gözetim	regional surveillance n.
99	Politics	çift taraflı gözetim	bilateral surveillance n.
100	Politics	çok yönlü ve iki yönlü gözetim	multilateral and bilateral surveillance n.
101	Politics	çok yönlü gözetim	multilateral surveillance n.
102	Politics	düzenleyici gözetim	regulatory oversight n.
103	Politics	ekonomik gözetim	economic surveillance n.
104	Politics	etkin gözetim	effective oversight n.
105	Politics	gözetim çerçevesi	oversight framework n.
106	Politics	gözetim çerçevesi	surveillance framework n.
107	Politics	ihtiyati gözetim	prudential oversight n.
108	Politics	iki taraflı gözetim	bilateral surveillance n.
109	Politics	iki taraflı gözetim konusunda karar	decision on bilateral surveillance n.
110	Politics	makro-ihtiyati gözetim	macroprudential supervision n.
111	Politics	makro-ihtiyati gözetim	macroprudential oversight n.
112	Politics	küresel gözetim	global surveillance n.
113	Politics	stratejik gözetim	strategic oversight n.
114	Politics	uygun gözetim	appropriate oversight n.
115	Politics	üye ülkelerin politikaları üzerinde iki taraflı gözetim kararı	decision on bilateral surveillance over members' policies n.
116	Politics	(abd'de) dış istihbarat gözetim yetkisi talep eden prosedürleri oluşturmak ve dış istihbarat gözetim mahkemesini kurmak için oluşturulan yasa	foreign intelligence surveillance act n.
Institutes
117	Institutes	gözetim, korunma, kota ve tarife kontenjanı dairesi	department of surveillance, safeguard, quota and tariff quota n.
118	Institutes	tekstil gözetim ve korunma önlemleri dairesi	department of surveillance and safeguard measures on textiles n.
Insurance
119	Insurance	emeklilik gözetim merkezi	pension monitoring center n.
120	Insurance	gözetim verisi	monitoring data n.
121	Insurance	günlük gözetim	daily monitoring n.
Technical
122	Technical	teknik gözetim önlemleri	technical surveillance countermeasures n.
123	Technical	gözetim işaretleri	supervisory signals n.
124	Technical	sabit gözetim hatası	constant observation error n.
125	Technical	uzaktan gözetim	remote surveillance n.
126	Technical	vibrasyon ve genleşme gözetim sistemi	vibration and expansion monitoring system n.
Computer
127	Computer	gözetim programı	monitor program n.
128	Computer	gözetim saati	watchdog timer n.
129	Computer	gözetim bilgisayarı	monitor station n.
130	Computer	gözetim yazılımı	monitoring software n.
131	Computer	havaalanı gözetim radarı	airport surveillance radar n.
Informatics
132	Informatics	gözetim sistemi	supervisory system n.
133	Informatics	gözetim programı	supervisory program n.
134	Informatics	gözetim işaretleri	supervisory signals n.
135	Informatics	gözetim hizmetleri	supervisory services n.
136	Informatics	ileri yönde gözetim	forward supervision n.
Telecom
137	Telecom	gözetim komitesi	surveillance committee n.
Television
138	Television	yakın gözetim sistemi	surveillance system n.
Automotive
139	Automotive	otomatikleştirilmiş trafik gözetim ve kontrolü	automated traffic surveillance and control n.
Aeronautic
140	Aeronautic	birincil gözetim radarı	primary surveillance radar n.
141	Aeronautic	gözetim analiz destek sistemi	surveillance analysis support system n.
142	Aeronautic	havaalanı gözetim radarı	airport surveillance radar n.
143	Aeronautic	ikincil gözetim radarı	secondary surveillance radar n.
144	Aeronautic	ikili ikincil gözetim radar kapsamı	duplicated secondary surveillance radar coverage n.
145	Aeronautic	mod s ikincil gözetim radarı	mode s secondary surveillance radar n.
146	Aeronautic	otomatik bağımlı gözetim	automatic dependent surveillance n.
147	Aeronautic	tüm amaçlar için yapılmış eurocontrol gözetim veri değişimi	all-purpose structured eurocontrol surveillance information exchange n.
Medical
148	Medical	gözetim hizmetleri	oversight services n.
149	Medical	pazarlama sonrası gözetim	post marketing surveillance n.
150	Medical	ruhsatlandırılmış tıbbı ürünlerin piyasadaki ömrü boyunca güvenilirliğine ilişkin yakın denetleme ve sürekli gözetim	Farmakovijilans n.
Psychology
151	Psychology	tam gözetim kurumları	total institution n.
Forestry
152	Forestry	orman koruma ve gözetim zinciri	fsc (forest stewardship council) chain of custody n.
Social Sciences
153	Social Sciences	gözetim toplumu	surveillance society n.
Education
154	Education	(massachusetts'deki devlet liselerinde) öğrencinin kendi hızında ve bireysel gözetim eşliğinde üstlendiği ders modüllerinden her biri	contract n.
Environment
155	Environment	gözetim zinciri	chain of custody n.
Military
156	Military	hedef gözetim ve saldırı radar sistemi	surveillance target and attack radar system n.
157	Military	müşterek gözetim ve hedef saldırı radar sistemi	joint surveillance and target attack radar system n.
158	Military	sahra tıbbi gözetim kartı	field medical card n.
159	Military	sahra tıbbi gözetim kaydı	field medical record n.
160	Military	uçak gözetim ve kontrolü	aircraft monitoring and control n.
161	Military	yerel alanlar için bilgi ve gözetim sistemi	supervisory and information system for local areas n.
162	Military	gözetim uçağı	spyplane n.
Sport
163	Sport	ulusal electronic yaralanma gözetim sistemi	national electronic injury surveillance system (neiss) n.
Engineering
164	Engineering	gözetim altında bulunan bölge	survey n.
Slang
165	Slang	gözetim evi	hoosegow n.
166	Slang	gözetim evi	hoosgow n.
Aeronautics
167	Aeronautics	gözetim uçağı	snooper n.
Star Wars
168	Star Wars	askeri gözetim komitesi	military oversight comittee n.
169	Star Wars	naboo sistemi gözetim üssü	naboo system observation post n.
170	Star Wars	organa gözetim kampı	organa surveillance camp n.
171	Star Wars	radra gözetim üssü	radra surveillance post n.
172	Star Wars	trohlu gözetim üssü	trohlu observation post n.