ilkel - Turco Inglés Diccionario
Historia

ilkel



Significados de "ilkel" en diccionario inglés turco : 48 resultado(s)

Turco Inglés
Common Usage
ilkel primitive adj.
General
ilkel embryonic adj.
ilkel early adj.
ilkel primordial adj.
ilkel crude adj.
ilkel rude adj.
ilkel primal adj.
ilkel inductive adj.
ilkel rudimental adj.
ilkel primary adj.
ilkel rudimentary adj.
ilkel primeval adj.
ilkel elemental adj.
ilkel scurrile adj.
ilkel elementary adj.
ilkel aboriginal adj.
ilkel primitive adj.
ilkel preliminary adj.
ilkel visceral adj.
ilkel primaeval adj.
ilkel naïve adj.
ilkel natural adj.
ilkel archaic adj.
ilkel elemental adj.
ilkel uncultivated adj.
ilkel robust adj.
ilkel cutcha [hinglish] adj.
ilkel peasanty adj.
ilkel primatial adj.
ilkel primigenial adj.
ilkel primitial [obsolete] adj.
ilkel primogenial adj.
ilkel primordiate adj.
ilkel pristinate [obsolete] adj.
ilkel sloven adj.
ilkel protogenic adj.
ilkel subhuman adj.
Phrases
ilkel run-of-the-mine adj.
ilkel run-of-mine adj.
Technical
ilkel primitive adj.
ilkel initial adj.
Medical
ilkel embryous adj.
Physiology
ilkel protopathic adj.
Math
ilkel primitive adj.
Biology
ilkel lowly adj.
Archaic
ilkel roynish adj.
Slang
ilkel neandertal adj.
ilkel neanderthal adj.

Significados de "ilkel" con otros términos en diccionario inglés turco: 376 resultado(s)

Turco Inglés
General
ilkel insan troglodyte n.
ilkel din primitive religion n.
küçük ilkel at eohippus n.
ilkel bir toplum a primitive society n.
ilkel refleks primitive reflex n.
ilkel insan troglodytes n.
ilkel özelliklerin yeniden belirmesi reversion n.
ilkel solucanlar primitive worms n.
ilkel toplum primitive society n.
ilkel benlik id n.
ilkel toplumlar primitive societies n.
ilkel nesne primitive object n.
ilkel yaşam primitive life n.
ilkel birikme primitive accumulation n.
ilkel çağ primitive age n.
ilkel güdü primitive drive n.
ilkel kabile primitive tribe n.
ilkel dikiliş primal posture n.
ilkel dikilme primal posture n.
ilkel duruş primal posture n.
aborjin kültürünü ilkel ve egzotik bulma aboriginalism n.
ilkel topluluk primitive community n.
eski tarzda, ilkel yoyo bandalore n.
ilkel kabileleri inceleyen bilim agriology n.
medeniyet eli değmemiş vahşi ve ilkel yaşam koşulları natural state n.
ilkel durum nature n.
insanlığın ilkel hali nature n.
ilkel ve demode görüşlere ve eylemlere bağlılık gösterme veya savunma neanderthalism n.
ilkel kültür primitive culture n.
ilkel ve basit malzeme fodder n.
ilkel tahta kanca halibut hook n.
ilkel ve kaba davranış troglodytism n.
ilkel andaç quipo n.
ilkel kabile horde n.
(güneş saati veya eski bir pandüllü saat gibi) ilk veya ilkel zaman ölçüm cihazı horologe n.
ilkel ve yıkık dökük mesken humpy [australia] n.
ilkel haline dönme retrogress n.
zihinsel süreçlerin meydana geldikten hemen sonra ilkel hafıza aracılığıyla gözlemlenmesi retrospection n.
ilkel dönem dark age n.
ilkel yapıların amaçsızlığı dysteleology n.
ilkel silah primitive weapon n.
ilkel güdülerin tatminine yönelik davranış consummatory behaviour n.
(on dokuzuncu yüzyılda) ilkel yürüyüş yarışı pedestrianism n.
ilkel deri sıyırma aleti flesher n.
bir büyük bir de küçük tekerleği bulunan ilkel bir bisiklet türü ordinary n.
ilkel ve vahşi çığlık primal scream n.
ilkel şey primitive n.
ilkel düşünce primitive n.
ilkel metodist primitive n.
ilkel dönem sanatçısı primitive n.
ilkel dönem sanat eseri primitive n.
ilkel yöntemlerle yapılan süsleme primitive n.
ilkel uygulamalar primitivism n.
ilkel prosedürler primitivism n.
ilkel sanatçı tarzı primitivism n.
ilkel konut shebang n.
ilkel tür slip n.
ilkel topluluk society n.
ilkel form prototype n.
ilkel insan subhuman n.
daha ilkel bir ifade biçimine geçme substitution n.
(ilkel kabilelerde) üfleyerek ok atılan boru sumpit n.
(ilkel kabilelerde) üfleyerek ok atılan boru sumpitan n.
bir süre için ilkel şartlar içinde yaşamak rough it v.
ilkel haline dönmek revert v.
göçebe ve ilkel yaşamak horde v.
ilkel haline geri dönmek revert v.
ilkel şartlarda yaşamak siwash v.
kendi klasmanından daha ilkel horse adj.
erişilmesi zor dağlık bölgede ilkel yaşam süren mountainous [obsolete] adj.
afrika'da ortaya çıkmış ilkel bir taş alet kültürüne ait oldowan adj.
afrika'da ortaya çıkmış ilkel bir taş alet kültürü ile ilgili oldowan adj.
ilkel olarak primally adv.
ilkel bir şekilde, ilk çağlarla ilgili olarak primevally adv.
ilkel anlamı veren ön ek archi- pref.
ilkel anlamı veren ön ek arch- pref.
ilkel evrede anlamına gelen ön ek pre- pref.
Colloquial
ilkel herif honyock n.
Idioms
daha ilkel bir toplumun yaşam tarzını benimsemek go native v.
doğadaki gibi ilkel konumda in a state of nature expr.
en ilkel organizmadan insana kadar gelişen evrim süreci from goo to you, by way of the zoo expr.
Trade/Economic
ilkel mallar primary commodities n.
ilkel üretim metodu primitive production method n.
ilkel sermaye birikimi primitive capital accumulation n.
ilkel ürünler primary products n.
ilkel maddeler basic crops n.
ilkel ham maddeler unprocessed raw materials n.
ilkel ekonomi primitive economy n.
ülkeler arasında malın malla değiştirilmesi esasına dayanan ilkel bir ticaret şekli all-or-none underwriting n.
Technical
ilkel mıknatıslanma palaeomagnetism n.
ilkel mıknatıslanma paleomagnetism n.
ilkel basınç initial compression n.
ilkel zamanölçer horologue n.
ilkel dosya primitive file n.
ilkel kütük primitive file n.
ilkel formlu kristallerin yüzlerine ikincil formlar oluşturmak amacıyla uygulanan katman azaltma işlemi decrement n.
ilkel formlu kristallerin yüzlerine ikincil formlar oluşturmak amacıyla uygulanan katman azaltma işlemi decrescence n.
ilkel daire primitive circle n.
ilkel düzlem primitive plane n.
Computer
ilkel ad primitive n.
ilkel dosya primitive file n.
ilkel nesne primitive object n.
ilkel yapılar primitive constructs n.
ilkel kütük primitive file n.
(nesneye) ilkel değer atamak box v.
Informatics
ilkel veri tipi primitive data type n.
Electric
ilkel bir tür sonar asdic n.
Mechanic
sürtünme yolu ile ateş yakmaya yarayan ilkel bir alet fire drill n.
Textile
ilkel papaz cüppesi paenula n.
Construction
yığma taşlardan meydana gelen ilkel bir köprü türü clapper bridge n.
Automotive
ilkel arazi lastiği pedrail n.
ilkel arazi lastikli cihaz pedrail n.
Marine
esasen tatlı suda yaşayan bir ilkel kabuklu takımı arthropomata n.
Mining
eskiden mıknatıs ve ilkel pusula olarak da kullanılmış bir tür manyetik taş lodestone n.
Medical
ilkel ur blastoma n.
ilkel trofoblast trophectoderm n.
ilkel gözeler primitive cells n.
sempatik sinir hücrelerini yapan ilkel hücre sympathicoblast n.
Anatomy
ilkel yetişkin omurgalılarda ve gelişkin omurgalı embriyolarında toplardamar cardinal vein n.
ilkel yetişkin omurgalılarda ve gelişkin omurgalı embriyolarında toplardamarlar cardinal veins n.
ilkel evresinde bulunan organ primordium n.
çeşitli ilkel hayvanlarda üst çene ucu gnathion n.
ilkel vücut perienteron n.
erken omurgalı embriyosunun ön beyninde ilkel bölünmemiş boşluk prosocele n.
erken omurgalı embriyosunun ön beyninde ilkel bölünmemiş boşluk prosocoel n.
erken omurgalı embriyosunun ön beyninde ilkel bölünmemiş boşluk prosocoele n.
ilkel segment protovertebra n.
(türler veya türlerin belirli bir özelliği) ilkel hale dönüşmek degenerate v.
Psychology
ilkel kabileleri inceleyen kişi agriologist n.
ilkel imaj primordial image n.
ilkel süperego primitive superego n.
ilkel savunmalar ur defenses n.
ilkel refleksler primitive reflexes n.
ilkel duygulanım boşalımları primitive affect discharge n.
ilkel idealleştirme idealisation n.
ilkel idealleştirme idealization n.
ilkel idealleştirme idealisation n.
Physiology
ilkel dışderi epiblast n.
ilkel dışderi ectoblast n.
Printing
ilkel bir tür döner baskı cihazı type-revolving press n.
Math
ilkel geometri elementary geometry n.
ilkel kök primitive root n.
i̇lkel fonksiyon antiderivative n.
ilkel koordinat eksenleri primitive axes of coordinate n.
Geometry
düzlemi ilkel düzlemin eksenine eğik olan daire oblique circle n.
Logic
ilkel ve önceden tanımlanmış sembollerle ifade edilen kanıtlanmamış bir teoremin türetilmesini engelleyen (matematiksel tanım) noncreativity n.
Physics
ilkel elektroskobun içindeki ipe asılmış topçuk pithball n.
Chemistry
kimyasal elementlerin varsayımsal ilkel formu olduğu varsayılan ön madde protyl n.
kimyasal elementlerin varsayımsal ilkel formu olduğu varsayılan ön madde protyle n.
Biology
organik gelişimin daha ilkel formlara gerileme safhası cataplasis n.
organizmanın ilkel hali ancestor n.
ilkel embriyonik beyinde ön beyin ve orta beynin geliştiği bölge archencephalon n.
içi boş ilkel blastula formu archiblastula n.
prokaryotik bakteriler, mavi-yeşil algler ve çeşitli ilkel patojenlerden oluşan bir alem kingdom monera n.
prokaryotik bakteriler, mavi-yeşil algler ve çeşitli ilkel patojenlerden oluşan bir alem kingdom prokaryotae n.
prokaryotik bakteriler, mavi-yeşil algler ve çeşitli ilkel patojenlerden oluşan bir alem prokayotae n.
çekirdeksiz protoplazmanın atası olduğu varsayılan ilkel kütle moneron n.
sahip olunan yüksek niteliklerden ilkel hale geçme durumu retrogression n.
bazı embriyonik formlarda ilkel hücre germogen n.
embriyonik hücrelerin ilkel güç kazanması infection n.
bazı omurgasızlarda ilkel yapıdaki arka bölüm metasoma n.
penis veya klitorise denk ilkel organ phallus n.
ilkel çorba primordial soup n.
ilkel kordalı hayvan protochordate n.
(ilkel omurgalılarda) ana gövdede dış yüzey synangium n.
daha ilkel bir türe dönmek throw back v.
ilkel haline dönmek retrogress v.
iki ilkel germ tabakası ile ilgili ectental adj.
tek bir yapısal modeli bulunan (ilkel işçi karınca) monomorphic adj.
tek bir yapısal modeli bulunan (ilkel işçi karınca) monomorphous adj.
ilkel yapıda lower adj.
bazı basit veya ilkel hayvanların gövdesini oluşturan jelatinimsi malzemeye ait sarcode adj.
bazı basit veya ilkel hayvanların protoplazmasına ait sarcode adj.
ilkel kordalılara ait veya ilgili protochordate adj.
ilkel kordalı (hayvan) protochordate adj.
ilkel yapıda olan protomorphic adj.
temel niteliğindeki ilkel form olan prototypical adj.
ilkel anlamı veren ön ek archaeo- pref.
ilkel anlamı veren ön ek archeo- pref.
Marine Biology
gövdesinin alt kısmının küçük veya ilkel oluşuyla ayırt edilen küçük eklembacaklı kabuklu hayvan laemodipod n.
gövdesinin alt kısmı küçük veya ilkel olup genellikle beş çift bacağı olan bir eklembacaklı kabuklu sınıfı laemodipoda n.
kabuk, solungaç kapağı vb. yapıların ilkel kısmı nucleus n.
gömleklilerde mide vb. organları içeren ilkel bir kitle nucleus n.
besin zincirindeki en ufak ve ilkel yaratıklar plankton n.
ilkel canlı procaryote n.
güney amerika'nın tropikal bölgelerinde bulunan büyük bir ilkel tatlı su balığı arapaima n.
güney amerika'nın tropikal bölgelerinde bulunan büyük bir ilkel tatlı su balığı pirarucu (arapaima gigas) n.
dış segmentasyonu olmayan ve çok kanallı larvalara benzeyen küçük ilkel deniz solucanı archiannelid n.
esasen tatlı suda yaşayan ilkel bir kabuklu sınıfı branchiopoda n.
esasen tatlı suda yaşayan ilkel bir kabuklu sınıfı subclass branchiopoda n.
kuzey amerika'nın durgun sularında görülen uzun gövdeli, etçil, ilkel bir tatlı su balığı grindle n.
ilkel köpekbalıklarının bulunduğu bir familya family hexanchidae n.
gitar biçimindeki ilkel vatozlardan oluşan bir familya rhinobatidae n.
gitar biçimindeki ilkel vatozlardan oluşan bir familya family rhinobatidae n.
ilkel kemikli balıkgiller takımına mensup balık rhomboganoid n.
ilkel kemikli balıkgiller takımıyla eş kapsamlı olan bir takım rhomboganoidei n.
ilkel bir tür deniz yumuşakçası coat-of-mail shell n.
ilkel bir tür deniz yumuşakçası polyplacophore n.
ilkel bir tür deniz yumuşakçası sea cradle n.
mississippi vadisinde görülen, kürek şeklinde uzun burunlu ilkel bir balık duckbill n.
en ilkel teleost balıkları içeren geniş bir takım order isospondyli n.
ilkel bir kabuklu takımı pectostraca n.
(ilkel kemikli balıklarda) üst çeneyi oluşturan yapı supramaxilla n.
gövdesinin alt kısmı küçük veya ilkel olup genellikle beş çift bacağı olan eklembacaklı kabuklulardan olan laemodipodous adj.
ilkel kemikli balıklar takımından olan balık holostean adj.
Astronomy
ilkel kara delik primordial black hole n.
ilkel gezegen primordial planet n.
ilkel yıldız primordial star n.
ilkel gaz bulutları primordial gas cloud n.
ilkel kütle ayrımı primordial mass segregation n.
ilkel kütle segregasyonu primordial mass segregation n.
çekirdeğinde ufak bir ilkel kara delik barındıran varsayımsal yıldız hawking star n.
Zoology
soyu tükenmiş monoplacophora sınıfından ilkel bir yumuşakça neopilina n.
erken senozoikte soyu tükenmiş küçük ilkel türleri içeren memelilerin alt sınıfı allotheria n.
ilkel kemikli balıkgiller holostei n.
ilkel maymunlar prosimiae n.
ilkel kemikli balıklar holostei n.
ilkel çenesiz omurgalı hayvanların larvaları ammocoete n.
ilkel çenesiz omurgalı hayvanların larvaları ammocete n.
ilkel çenesiz omurgalı hayvanların larvaları ammocoetes n.
kuzey amerika'nın pasifik kıyılarında görülen, yaşayan en ilkel kemirgen sewellel n.
ilkel ayakları olan hayvan apod n.
ilkel ayakları olan hayvan apode n.
ilkel bir yüzgeç formu archipterygium n.
kabuklu yemiş veren ilkel bir ağaç cinsi bartle frere n.
kabuklu yemiş veren ilkel bir ağaç cinsi genus bartle-frere n.
kabuklu yemiş veren bartle-frere cinsi ilkel ağaç green dinosaur n.
çoğu türünün soyunun tükenmiş olduğu ilkel bir termit cinsi mastotermes n.
çoğu türünün soyunun tükenmiş olduğu ilkel bir termit cinsi genus mastotermes n.
ilkel termitlerden oluşan bir familya mastotermitidae n.
ilkel termitlerden oluşan bir familya family mastotermitidae n.
yeni zelanda ilkel kurbağalarının bulunduğu bir cins leiopelma n.
yeni zelanda ilkel kurbağalarının bulunduğu bir cins genus leiopelma n.
yeni zelanda ilkel kurbağalarının bulunduğu bir cins genus liopelma n.
yeni zelanda ilkel kurbağalarının bulunduğu bir cins liopelma n.
yeni zelanda ilkel kurbağaları leiopelmatidae n.
yeni zelanda ilkel kurbağaları family leiopelmatidae n.
yeni zelanda ilkel kurbağaları family liopelmidae n.
yeni zelanda ilkel kurbağaları liopelmidae n.
ilkel bir yeni zelanda kurbağası liopelma hamiltoni n.
(bazı toynaklı ve etoburlarda insan köprücük kemiğine denk gelen) ilkel kemik clavicle n.
(bazı toynaklı ve etoburlarda insan köprücük kemiğine denk gelen) ilkel kemik clavicula n.
bazı ilkel omurgalılarda bulunan dördüz yumrucuklardan her biri optic lobe n.
kuzey amerika'nın pasifik kıyılarında görülen, yaşayan en ilkel kemirgen aplodontia rufa n.
bazı parazit ilkel kabukluları içine alan yapay bir hayvan sınıflandırması poecilopoda n.
ilkel segment protosomite n.
ilkel metamer protosomite n.
ilkel primat subprimate n.
(ilkel hayvan) çiftleşmek clasp v.
ilkel krustaselere ait entomostracan adj.
ilkel krustaseler ile ilgili entomostracan adj.
ilkel krustaseler ile ilgili entomostracous adj.
(böcek) kısa veya ilkel kanatlı brachypterous adj.
Botanic
ilkel yaprakçık cataphyll n.
sap, kök veya yaprak olarak bölümlerine ayrılmamış ilkel bitki gövdesi thallus n.
pasifikteki yüksek yağışlı tropik bölgelerde yetişen çok büyük yapraklı ilkel bir eğrelti otu angiopteris n.
pasifikteki yüksek yağışlı tropik bölgelerde yetişen çok büyük yapraklı ilkel bir eğrelti otu giant fern (angiopteris evecta) n.
tohumsuz bitkilerdeki ilkel ksilem hadrome n.
ilkel bir bitkinin gelişimi sırasında geçirebileceği filogenetik veya ontogenetik değişikliklerin tümü metamorphosis n.
paleozoyik çağa ait ilkel bitkileri içeren bir familya rhyniaceae n.
paleozoyik çağa ait ilkel bitkileri içeren bir familya family Rhyniaceae n.
ilkel organ incept n.
yaprak dökmeyen, yosun benzeri ilkel ve sporlu bir bitki club-moss n.
mezozoik dönemde yaygın olan ilkel tropik bir açık tohumlular takımı cycadales n.
mezozoik dönemde yaygın olan ilkel tropik bir açık tohumlular takımı order cycadales n.
tohumlu bitkilerde önçim benzeri ilkel gametofit prothallium n.
sap, kök veya yaprak olarak bölümlerine ayrılmamış ilkel bitki gövdesine benzeyen thalliform adj.
sap, kök veya yaprak olarak bölümlerine ayrılmamış ilkel bitki gövdesi ile ilgili thalline adj.
sap, kök veya yaprak olarak bölümlerine ayrılmamış ilkel bitki gövdesini oluşturan thalline adj.
ilkel ve melez kökenli (gül) old-fashioned adj.
ilkel ve melez kökenli (gül) old-fashioned adj.
Agriculture
öküz sabanından önce kullanılan ilkel bir tür basit döner saban hog plow n.
tek koltuklu ilkel bir tür atlı saban sulky rake n.
Fishery
olta kancası yerine kullanılmış ilkel bir tür alet gorge n.
olta kancası yerine kullanılmış ilkel bir alet gorge hook n.
somon yakalamaya yarayan ilkel bir tuzak putcheon n.
somon yakalamaya yarayan ilkel bir tuzak putcher [dialect] [uk] n.
Social Sciences
(ilkel kabilede) büyücü hekim leaf doctor n.
(ilkel kabilede) büyücü leaf doctor n.
(ilkel kabilede) büyücü hekim witch doctor n.
(ilkel kabilede) büyücü witch doctor n.
(ilkel kabilede) büyücü hekim jujuman n.
(ilkel kabilede) büyücü jujuman n.
(ilkel kabilede) büyücü hekim root doctor n.
(ilkel kabilede) büyücü root doctor n.
(ilkel kabilede) büyücü hekim conjure man n.
(ilkel kabilede) büyücü conjure man n.
(ilkel kabilede) büyücü hekim obeahaman n.
(ilkel kabilede) büyücü obeahaman n.
ilkel insan subman n.
(insan) ilkel degenerous adj.
(nesil veya çağ) ilkel degenerous adj.
Literature
edebiyatta var olan, medeniyetin yozlaştırmadığı ve erdemli nitelikler taşıyan ilkel insan kavramı noble savage n.
toplumsal gelişim ve medeniyet tarafından yozlaştırılamamış ilkel asil noble savage n.
History
ilkel kabilelerde sihirbaz medicine man n.
ilkel andaç quipu n.
yapı olarak dövene benzeyen ilkel bir silah flail n.
Archaeology
ilkel topluluklarda görülen, ölüyü ağaç dalları arasına veya içi boş ağaç gövdesine defnetme uygulaması tree burial n.
paleolitik çağ'da java'da yaşamış ilkel bir insan türü trinil man n.
paleolitik çağ'da java'da yaşamış ilkel bir insan türü java man n.
orta avrupa'da iskeleti bulunan ve kaba taşçağında yaşamış olan ilkel insan neandertal n.
orta avrupa'da iskeleti bulunan ve kaba taşçağında yaşamış olan ilkel insan neanderthal n.
uzun tüylü kuyruğu ve her kanadında üç pençe parmağı olan soyu tükenmiş ilkel bir kuş cinsi archaeornis n.
jurassic veya erken kretase dönemde yaşamış ilkel sürüngen benzeri fosilleşmiş bir kuş altsınıfı subclass archaeornithes n.
jurassic veya erken kretase dönemde yaşamış ilkel sürüngen benzeri fosilleşmiş bir kuş altsınıfı archaeornithes n.
eolitik dönemde ilkel alet yapımında kullanılan bir taş eolith n.
ilkel bir insan türü boxgrove man n.
dik duran iki ayaklı ilkel primat memeliler familyası hominian n.
neandertallere benzeyip afrika'da yaşayan bir ilkel hominid homo rhodesiensis n.
geç pleistosen çağda yaşayıp soyu tükenmiş bir ilkel hominid homo soloensis n.
clovis kültürüne ait yaprak biçimli ve sivri ilkel alet clovis point n.
ilkel toplulukların saban yerine kullandığı bir tür sivri ahşap sopa digging stick n.
ilkel insan primitive person n.
Religious
ahşaptan oyulmuş ilkel tanrı temsili xoanon n.
ilkel baptist hard-shell n.
ilkel metodizm primitive methodism n.
ilkel kabile şifacısı bir şaman tarafından yapılan tedavi shamanic healing n.
ilkel baptistler ile ilgili hard-shell adj.
ilkel baptistlere ait hard-shell adj.
ilkel baptistler ile ilgili hard-shelled adj.
ilkel baptistlere ait hard-shelled adj.
ilkel dine inanan heathen adj.
Philosophy
ilkel birikim primitive accumulation n.
Geology
(amerikan jeolojisinde) ilkel dönem alt bölümü potsdam group n.
ilkel zaman precambrian n.
ilkel zaman pre-cambrian n.
ilkel zaman ile ilgili pre-cambrian adj.
Military
özel amaçla inşa edilen ilkel bir ordu yapısı hut n.
ilkel bir tüfek çeşidi snaphance n.
ilkel bir tüfek çeşidi snaphaunce n.
ilkel bir tüfek çeşidi snaphaan n.
Art
ilkel sanat primitive art n.
ilkel sanat uygulamaları primitivism n.
ilkel sanatçı özellikleri primitivism n.
ilkel sanat eseri primitivism n.
Music
caz müziğinde ilkel çalgılara yer veren bir çalgılama yöntemi jungle style n.
ilkel bir üflemeli çalgı pandean pipe n.
ilkel bir üflemeli çalgı pandean pipes n.
ilkel bir üflemeli çalgı pipes of pan n.
ilkel bir üflemeli çalgı pan's pipes n.
Photography
ilkel renkler primitive colours n.
Mythology
canavar typhon'un babası olan ilkel bir tanrı. tartarus n.
Archaic
yulaf sapından yapılmış ilkel bir üflemeli müzik aleti oat n.
Reptiles
kafatasının şakak bölgesinde açıklığı olmayan ilkel bir sürüngen anapsid n.
kafatasının şakak bölgesinde açıklığı olmayan ilkel bir sürüngen anapsid reptile n.
arjantin'de bulunmuş ilkel bir dinozor herrerasaur n.
arjantin'de bulunmuş ilkel bir dinozor herrerasaurus n.
edaphosaurus ve dimetrodonu içine alan ilkel bir canlı takımı order pelycosauria n.
Entomology
campodea türünün çeşitli ilkel ve kanatsız böcekleri campodeid n.
kanatsız ve gözsüz ilkel böcek telsontail n.
kınkanatlılar takımının biri ilkel olan dört tarsal eklemli böceklerden oluşan bir bölümü tetramera n.
kınkanatlılar takımının biri ilkel olan dört tarsal eklemli böceklerden oluşan bir bölümü pseudotetramera n.
kıl kuyruklular takımından herhangi bir ilkel kanatsız böcek thysanuran n.
ilkel kanatsız böcekler thysanuran insect n.
ilkel kanatsız böcekler thysanuron n.
ilkel böceklerde kanat arkasında bulunan üç damardan her biri anal vein n.
iki çift zarlı kanadı olan büyük, ilkel ve yırtıcı bir sucul böcek odonate n.
küçük, kanatsız, ilkel bir böcek türü firebrat n.
ilkel solucanları içeren bir alt sınıf scolecida n.
ilkel solucanları içeren bir alt sınıf scolecomorpha n.
kanatsız böcekler altsınıfından olan küçük boyutlu ve kanatsız ilkel böceklerle ilgili wingless adj.
Slang
ilkel, kaba veya kalın kafalı kimse neandertal n.
ilkel, kaba veya kalın kafalı kimse neanderthal n.
Anthropology
(ilkel kabilede) büyücü hekim sangoma [south africa] n.
assam'ın himalaya bölgesinde yaşayan ilkel bir halk dafla n.
(yabani otları) ilkel çapayla temizlemek sarcle v.
ilkel çapayla ekip biçmek sarcle v.
erken dönemdeki ilkel insana ait veya ilgili protohuman adj.
Paleontology
nesli tükenmiş ilkel bir omurgalı takımı conodonta n.
nesli tükenmiş ilkel bir omurgalı takımı conodontophorida n.
nesli tükenmiş ilkel bir omurgalı takımı order conodonta n.
nesli tükenmiş ilkel bir omurgalı takımı order conodontophorida n.
permiyen döneme özgü bir ilkel canlı takımı pelycosauria n.
arjantin'de bulunan ilkel bir dinozor pisanosaur n.
arjantin'de bulunan ilkel bir dinozor pisanosaurus n.
eosen döneminde yaşamış ilkel bir balina perucetus n.