ill - Turco Inglés Diccionario
Historia

ill

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


Significados de "ill" en diccionario turco inglés : 96 resultado(s)

Inglés Turco
Common Usage
ill adj. hasta
General
ill n. illet
ill n. sorun
ill n. rahatsızlık
ill n. zarar
ill n. dert
ill n. garaz
ill n. fenalık
ill n. bela
ill n. hastalık
ill n. kötülük
ill n. sayrı
ill n. itham eden şey
ill n. karalayıcı şey
ill n. iftira niteliğindeki şey
ill n. şer
ill n. günahkarlık
ill adj. sağlıksız
ill adj. zararlı
ill adj. hain
ill adj. aksi
ill adj. haksız
ill adj. ahlaksız
ill adj. uğursuz
ill adj. acı
ill adj. ters
ill adj. talihsiz
ill adj. kerih
ill adj. düzensiz
ill adj. sert
ill adj. keyifsiz
ill adj. rahatsız
ill adj. çirkin
ill adj. hasta
ill adj. fena
ill adj. kötü
ill adj. marazlı
ill adj. midesi bulanmış
ill adj. uğraşmaya değmeyecek kadar zor
ill adj. anlamsız
ill adj. kabul edilen bir standarda uymayan
ill adj. oldukça kusurlu
ill adj. oldukça yetersiz
ill adj. oldukça hatalı
ill adj. kalitesiz
ill adj. ayıplı
ill adj. kaba
ill adj. yontulmamış
ill adj. kaba saba
ill adj. dost canlısı olmayan
ill adj. hasım
ill adj. düşman
ill adj. sert
ill adj. zalim
ill adj. acımasız
ill adj. gaddar
ill adv. rahatsız bir şekilde
ill adv. anca
ill adv. zorla
ill adv. ucu ucuna
ill adv. keyifsizce
ill adv. huzursuzca
ill adv. kötü biçimde
ill adv. düşmanca
ill adv. kötü niyetli bir şekilde
ill adv. suçlar şekilde
ill adv. karalayıcı bir şekilde
ill adv. iftira atacak şekilde
ill adv. ayıplanacak şekilde
ill adv. ancak büyük güçlükler çekerek
ill adv. dezavantajlı bir şekilde
ill adv. elverişsiz bir şekilde
ill adv. şanssız bir şekilde
ill adv. kusurlu bir şekilde
ill adv. etkisiz bir şekilde
ill adv. hatalı bir şekilde
ill adv. nefret ederek
Colloquial
ill adj. sıkıcı
ill adj. donuk
Technical
ill adj. fena
ill adj. kötü
Geography
ill n. fransa'da bir nehir
Ottoman Turkish
ill adj. muallel
Archaic
ill adj. beceriksiz
ill adj. çaylak
ill adj. eli işe yakışmaz
ill adj. etkisiz
Slang
ill adj. havalı
ill adj. şahane
ill adj. olağanüstü
ill adj. inanılmaz
ill adj. mükemmel
ill adj. çok iyi
ill adj. akılalmaz
ill adj. ulu
ill adj. yüce

Significados de "ill" con otros términos en diccionario inglés turco: 500 resultado(s)

Inglés Turco
Common Usage
ill luck n. talihsizlik
ill luck n. şanssızlık
ill-shaped adj. biçimsiz
ill-tempered adj. aksi
ill-tempered adj. hırçın
General
ill humor n. aksi mizaç
ill will n. kötü niyet
ill omen n. uğursuzluk
ill luck n. uğursuzluk
ill temper n. huysuzluk
ill blood n. soğukluk
nursing of old and ill persons n. yaşlı hasta bakımı
ill luck n. terslik
ill temper n. hırçınlık
ill naturedness n. huysuzluk
ill will n. husumet
house of ill fame n. genelev
ill breeding n. terbiyesizlik
ill health n. hastalık
ill will n. garez
ill nature n. huysuzluk
mentally ill offenders n. akıl hastalarının suçları
house of ill repute n. genelev
ill luck n. aksilik
mentally ill in literature n. edebiyatta akıl hastalığı
ill fortune n. bahtsızlık
ill blood n. dargınlık
house of ill repute n. randevu evi
ill luck n. kötü talih
being ill-omened n. düztabanlık
ill-thought n. zayıf fikir
ill-humor n. ters huy
ill-humour n. somurtgan mizaç
ill-thought n. üzerinde çok fazla düşünülmeden oluşturulmuş fikir
ill-communication n. iletişimsizlik
ill-gotten food n. haram lokma
ill-humour n. huysuz mizaç
ill-gotten gains n. haram lokma
ill-thought n. dayanaksız fikir
ill-gotten gain n. haram kazanç
ill fortune n. makus kader
ill fate n. makus kader
ill gotten gains n. haksız kazanç
ill gotten gains n. haram mal
ill fate n. makus talih
ill luck n. makus talih
ill-gotten gain n. yasadışı kazanç
ill-founded rumours n. asılsız dedikodu
ill conduct n. kötü davranış
ill-wisher n. kötü niyetli kimse
ill-wisher n. kötülük isteyen kimse
ill-humor n. huysuz mizaç
ill-humor n. somurtgan mizaç
ill luck n. kör talih
ill-humour n. ters huy
ill feeling n. kin
ill feeling n. nefret
ill feeling n. düşmanlık
ill effect n. kötü etki
ill effect n. olumsuz etki
ill feeling n. buğuz
ill temper n. aksilik
ill temper n. kötü huy
ill speech n. kötü konuşma
ill-usage n. istismar
ill-usage n. kötüye kullanım
ill ease n. huzursuzluk
ill ease n. tedirginlik
ill ease n. sıkıntı
ill ease n. rahatsızlık
ill fame n. kötü şöhretli
ill humor n. huysuzluk
ill humor n. canı sıkkınlık
ill repute n. kötü şöhret
ill turn n. sertlik
ill turn n. düşüncesizlik
ill turn n. düşmanlık
ill turn n. husumet
ill turn n. kötüleşme
ill-being n. fakirlik
ill-being n. düşük yaşam standardı
ill-being n. sağlığın bozuk olması
ill-use n. kötüye kullanma
ill-use n. kötü kullanım
ill-will n. kötü niyet
ill-will n. düşmanlık
ill-will n. husumet
wish somebody ill v. beddua etmek
feel ill v. hasta olmak
fall ill v. şifayı kapmak
fall ill v. hastalığa yakalanmak
fall ill v. hastalanmak
take ill v. hastalanmak
not to allow anybody to speak ill of someone v. toz kondurmamak
become ill v. rahatsızlanmak
become ill v. hasta olmak
get ill v. hastalanmak
get ill v. hasta olmak
be taken ill v. hasta olmak
make ill v. hasta etmek
speak ill for v. biri için olumsuz bir puan olmak
ill treat v. kötü davranmak
fall ill v. hasta olmak
feign ill v. sayrımsamak
think ill of v. kötümsemek
be taken ill v. yatağa düşmek
feel ill v. hasta hissetmek
fall ill v. yatağa düşmek
become mentally ill v. ruhen yıkılmak
make somebody ill v. hasta etmek
become ill v. hastalanmak
ill treat v. hırpalamak
sham ill v. hasta numarası yapmak
speak ill of v. hakkında kötü konuşmak
be ill v. hasta olmak
take ill v. yatağa düşmek
speak ill of v. kötülemek
bode ill v. kötü olmak
fall ill v. hasta düşmek
make ill v. vurmak
fall ill v. rahatsızlanmak
be taken ill v. hastalanmak
think ill of somebody v. hakkında kötü düşünmek
get ill v. hastalığa yakalanmak
appear to be ill v. hasta görünmek
be not ill v. hasta olmamak
think ill of v. hakkında kötü düşünmek
think ill of someone v. birisi hakkında kötü düşüncelere sahip olmak
speak ill of someone v. birini kötülemek (adını apaçık zikrederek)
harbor ill will (towards) v. garezi olmak
harbor ill will (towards) v. kin beslemek
harbor ill will (towards) v. kin gütmek
harbor ill will (towards) v. kin duymak
be ill-tempered v. huysuz olmak
be ill-treated v. horlanmak
be ill-fitting v. bol gelmek
get ill-tempered v. hırçınlaşmak
ill-treat v. hor kullanmak
ill-treat v. üvey evlat muamelesi yapmak
ill-treat v. hırpalamak
ill-use v. hırpalamak
ill-use v. hor kullanmak
ill-treat v. kötü davranmak
suit ill v. uygun düşmemek
suit ill v. uygun olmamak
look ill v. hasta görünmek
harbor ill-will against v. kötü niyet beslemek
harbor ill-will against v. kötü niyet gütmek
speak ill of v. (hakkında) ileri geri konuşmak
be ill suited v. uygun olmamak
be seriously ill v. ağır hasta olmak
be ill off v. kötü durumda olmak
be ill off v. kıtlık içinde olmak
be ill off v. maddi sıkıntı yaşamak
ill-use v. (birine) kötü davranmak
ill-use v. (birine) kaba davranmak
ill omened adj. uğursuz
of ill repute adj. kötü şöhretli
ill equipped adj. belirli bir iş için gerekli donanımlara sahip olmayan
ill fated adj. talihsiz
ill mannered adj. terbiyesiz
ill humoured adj. huysuz
ill at ease adj. huzursuz
ill starred adj. talihsiz
ill tempered adj. huysuz
ill natured adj. huysuz
ill at ease adj. içi rahat olmayan
ill humored adj. huysuz
ill defined adj. tam tanımlanmamış
ill at ease adj. endişeli
a little bit ill adj. biraz hasta
ill disposed adj. kötü huylu
ill with fear adj. korkmuş
ill advised adj. tedbirsiz
ill equipped adj. yetersiz olarak teçhiz edilmiş
of ill fame adj. adı çıkmış
ill favored adj. çirkin
ill equipped adj. belli bir iş için gerekli donanımlara sahip olmayan
of ill repute adj. adı çıkmış
ill bred adj. terbiyesiz
very ill adj. çok hasta
ill matched adj. yakışmayan
ill assorted adj. yakışmayan
ill-bred adj. edepsiz
ill-natured adj. huysuz
ill-bred adj. terbiye görmemiş
ill-spent adj. hiç yere harcanmış
ill-sorted adj. uyumsuz
ill-judged adj. yanlış
ill-tempered adj. hırçın
ill-defined adj. eksik tanımlanmış
ill-humored adj. kötü huylu
ill-disposed adj. düzensiz
ill-mannered adj. terbiyesiz
ill-prepared adj. kötü hazırlanan
ill-considered adj. düşüncesizce
ill-advised adj. düşüncesiz
ill-treated adj. hırpalanmış
ill-mannered adj. edepsiz
ill-natured adj. serkeş
ill-used adj. gerektiği gibi kullanılmayan
ill-natured adj. aksi
ill-conceived adj. eksik planlanmış
ill-gotten adj. haksız
ill-bred adj. kötü huylu
ill-adapted adj. uygun olmayan
ill-advised adj. sakıncalı
ill-fated adj. şanssız
ill-bred adj. terbiyesiz
ill-timed adj. yersiz
ill-bred adj. görgüsüz
ill-starred adj. bahtı kara
ill-starred adj. bahtsız
ill-spent adj. müsrifçe harcanmış
ill-used adj. kötü kullanılan
ill-mannered adj. görgüsüz
ill-judged adj. tedbirsiz
ill-humored adj. huysuz
ill-behaved adj. yaramaz
ill-humoured adj. kötü huylu
ill-timed adj. zamansız
ill-advised adj. mahzurlu
ill-timed adj. mevsimsiz
ill-founded adj. asılsız
ill-fated adj. talihsiz
ill-spent adj. boşa harcanmış
ill-humored adj. aksi
ill-spent adj. tutarsızca harcanmış
ill-advised adj. yanlış
ill-proportioned adj. endazesi bozuk
ill-omened adj. talihsiz
ill-timed adj. sırasız
ill-treated adj. kötü kullanılmış
ill-bred adj. kaba
ill-proportioned adj. biçimsiz
ill-adjusted adj. kötü ayarlanmış
ill-judged adj. düşüncesiz
ill-considered adj. aptalca
ill-humoured adj. somurtgan
ill-omened adj. düztaban
ill-prepared adj. kötü hazırlanmış
ill-disposed adj. kötü huylu
ill-planned adj. kötü planlanmış
ill-judged adj. yanlış tasarlanmış
ill-defined adj. tam olarak açıklanmamış
ill-adapted adj. uymayan
ill-advised adj. akılsız
ill-defined adj. iyi tanımlanmamış
ill-natured adj. zalim
ill-mannered adj. kaba
ill-omened adj. musibet
ill-natured adj. ters
ill-conditioned adj. öfkeli
ill-starred adj. kara bahtlı
ill-humoured adj. aksi
ill-omened adj. uğursuz
ill-treated adj. hor kullanılmış
ill-mannered adj. küstah
ill-intentioned adj. kötü niyetli
ill-boding adj. uğursuz
ill-starred adj. meşum
ill-affected adj. kötü niyetli
ill-natured adj. kötü huylu
ill-assorted adj. uyumsuz
ill-fated adj. başarısızlığa mahkum
ill-defined adj. eğreti tanımlanmış
ill-timed adj. vakitsiz
ill-tempered adj. huysuz
ill-gotten adj. haram
ill-starred adj. talihsiz
ill-pleased adj. hoşnutsuz
ill-omened adj. netameli
ill-natured adj. sert
ill-conceived adj. yanlış düşünülmüş
ill-fated adj. uğursuz
ill-humoured adj. huysuz
ill-judged adj. yanlış düşünülmüş
ill-defined adj. tam tanımlanmamış
ill-affected adj. kötü huylu
ill-equipped adj. belli bir iş için gerekli donanımlara sahip olmayan
ill-omened adj. meşum
ill-favored adj. çirkin
ill-matched adj. uyumsuz
ill-favoured adj. çirkin
ill-fated adj. bahtsız
ill-pleased adj. memnuniyetsiz
ill-omened adj. şanssız
ill-fated adj. bahtı kara
ill-omened adj. bahtı kara
ill posed adj. kötü konumlanmış
ill-starred adj. şanssız
ill-natured adj. kaba
ill-fed adj. gıdasız
ill-fed adj. yetersiz beslenmiş
ill-fed adj. eksik beslenmiş
ill-fed adj. az beslenmiş
ill timed adj. yersiz
ill timed adj. münasebetsiz
ill timed adj. vakitsiz
ill-timed adj. münasebetsiz
ill of adj. -den hasta
ill with adj. -den hasta
ill gotten adj. yasadışı kazanılmış
ill gotten adj. haram kazanılmış
ill gotten adj. haksız kazanılmış
ill-gained adj. haksız kazanılmış
ill-gained adj. haksız yollarla elde edilmiş
ill-minded adj. kötü fikirli
ill-minded adj. kötü niyetli
ill-disposed adj. kötü niyetli
ill-disposed adj. kötü fikirli
ill-bred adj. seviyesiz
ill-bred adj. hödük
ill-informed adj. eksik bilgilendirilmiş
ill-informed adj. yeterli bilgi sahibi olmayan
ill-conditioned adj. uygun olmayan
ill-conditioned adj. uymaz
ill-conditioned adj. uygunsuz
ill-conditioned adj. kötü durumda
ill-famed adj. kötü şöhretli
ill-famed adj. kötü tanınmış
ill-hearted adj. fesat
ill-hearted adj. kötü kalpli
ill-calculated adj. yanlış hesaplanmış
ill-fitted adj. uygun/münasip olmayan
ill-suited adj. yakışmayan
ill-suited adj. uygun/münasip olmayan
ill-fitted adj. yakışmayan
ill-treated adj. kötü muamele görmüş
ill-treated adj. suistimale uğramış
ill-humored adj. somurtgan
violently ill adj. ölümcül hasta
deadly ill adj. ölümcül hasta
ill-concealed adj. aşikar
ill-concealed adj. bariz
ill-concealed adj. saklanamayan
ill-guided adj. yanlış yönlendirilmiş
ill-guided adj. yanlış yola saptırılmış
ill-disciplined adj. disiplinsiz
ill-structured adj. iyi yapılandırılmamış
ill-trained adj. yetersiz eğitim almış
ill-trained adj. az eğitimli
ill-trained adj. idmansız
ill-trained adj. az idmanlı
ill-phrased adj. yanlış ifade edilmiş
ill-phrased adj. hatalı ifade edilmiş
ill-fitting adj. uygunsuz
very seriously ill adj. oldukça ağır hasta olan
very seriously ill or injured adj. oldukça ağır hasta veya yaralı olan
ill-kempt adj. dağınık
ill-balanced adj. Dengesiz
ill [dialect] adj. (hayvan) vahşi
ill-affected [obsolete] adj. hasta
ill-affected [obsolete] adj. rahatsız
ill-chosen adj. (ifade) uygunsuz ve nezaketsiz
ill-considered adj. tedbir alınmamış
ill-considered adj. enine boyuna düşünülmemiş
ill-disguised adj. kötü bir şekilde gizlenmiş
ill-disguised adj. beceriksizce saklanmış
ill-equipped adj. kötü hazırlanmış
ill-favored adj. sakıncalı
ill-favored adj. gücendirici
ill-favored adj. üzücü
ill-favored adj. nahoş
ill-favored adj. uygunsuz
ill-favoured adj. saldırgan
ill-favoured adj. sakıncalı
ill-favoured adj. kötü
ill-favoured adj. nahoş
ill-fitting adj. uyumsuz
ill-got adj. dürüst olmayan şekilde elde edilmiş
ill-got adj. yasa dışı şekilde elde edilmiş
ill-got adj. haksız şekilde elde edilmiş
ill-looking adj. kötü görünümlü
ill-looking adj. göze hoş görünmeyen
ill-looking adj. şeytani görünümlü
ill-looking adj. kötü niyetli görünen
ill-looking adj. sağlıksız görünen
ill-natured adj. kötü niyetli
ill-proportioned adj. şekilsiz
ill-proportioned adj. kaba saba
ill-sorted [scotland] adj. hoşnutsuz
ill-sorted [scotland] adj. memnuniyetsiz
ill-starred adj. feci
ill-motivated adj. hatalı yönelimli
ill-conceived adj. kötü tasarlanmış
ill-defined adj. belli belirsiz
ill-tempered adj. sinir bozucu
ill-defined adj. net tanımlanmamış
in ill repair adv. kötü durumda
in ill part adv. olumsuz bir şekilde
for good or ill adv. sonuç ne olursa olsun
ill-naturedly adv. huysuz bir şekilde
ill-naturedly adv. zalimce
ill-temperedly adv. huysuz bir şekilde
ill-humoredly adv. huysuz bir şekilde
in ill part adv. avantajsız bir biçimde
in ill part adv. uymayarak
ill-humouredly adv. huysuz bir şekilde
ill [dialect] [uk] adv. çok önemli derecede
ill [dialect] [uk] adv. ciddi şekilde
Phrases
he teaches ill who teaches all expr. her şeyi öğreten kötü öğretendir
the cure is worse than the ill expr. kaş yapayım derken göz çıkarmak
Proverb
it's an ill wind that blows nobody good her işte bir hayır vardır
it is an ill wind that blows no good her işte bir hayır vardır
it's ill waiting for dead men's shoes mirasa konmak için ölmesini beklemek
it's ill waiting for dead men's shoes birinin malında gözü olmak
it's ill waiting for dead men's shoes ölmeden mezara sokmak
it's ill waiting for dead men's shoes ölmeden mezara koymak
it's an ill bird that fouls its own nest sadece aptal bir insan yaşadığı yeri çöplüğe çevirip berbat eder
never speak ill of the dead ölünün arkasından konuşulmaz
never speak ill of the dead ölenin arkasından konuşulmaz
never speak ill of the dead ölünün arkasından konuşma
better untaught than ill taught yanlış bilmektense hiç bilmemek iyidir
better untaught than ill taught yanlış bilmektense hiç bilmemek daha iyidir
never speak ill of the dead ölünün arkasından kötü söz söylenmez
never speak ill of the dead ölünün arkasından kötü söyleme
never speak ill of the dead ölünün arkasından kötü söz söyleme
it's an ill wind that blows nobody any good birinin felaketi diğerinin selametidir
it's an ill wind that blows nobody good birinin felaketi diğerinin selametidir
it's an ill wind her işte bir hayır vardır
it's an ill wind her şerde bir hayır vardır
it's an ill wind birinin felaketi diğerinin selametidir
it's an ill wind that blows no good her işte bir hayır vardır
it's an ill wind that blows no good her şerde bir hayır vardır
it's an ill wind that blows no good birinin felaketi diğerinin selametidir
it's an ill wind that blows no one any good her işte bir hayır vardır
it's an ill wind that blows no one any good her şerde bir hayır vardır
it's an ill wind that blows no one any good birinin felaketi diğerinin selametidir
it's ill striving against the stream boşuna çabalamanın/uğraşmanın/mücadele etmenin faydası yok
it's ill striving against the stream ne yapsam/yapsak nafile
it's ill striving against the stream ne yapsak değiştiremeyiz
it's ill striving against the stream yapacak bir şey yok
it's ill striving against the stream boşa kürek çekmenin faydası yok
it's ill striving against the stream akıntıya karşı kürek çekmenin/yüzmeye çalışmanın faydası yok
you shouldn't speak ill of the dead ölenin arkasından konuşulmaz
you shouldn't speak ill of the dead ölünün arkasından konuşulmaz
you shouldn't speak ill of the dead ölünün arkasından kötü söz söylenmez
you shouldn't speak ill of the dead ölünün arkasından konuşma
you shouldn't speak ill of the dead ölünün arkasından kötü söyleme
you shouldn't speak ill of the dead ölünün arkasından kötü söz söyleme
Colloquial
house of ill repute n. genelev
house of ill fame n. genelev
ill-gotten gain n. haksız kazanç
house of ill fame n. kerhane
house of ill repute n. kerhane
house of ill repute n. randevu evi
house of ill fame n. randevu evi
take ill v. hasta olmak
deserve ill of v. daha beterini hak etmek
augur ill v. hayra alamet olmamak
augur ill v. kötüye delalet etmek
augur ill v. kötüye işaret olmak
be ill-disposed to doing v. yapmaya sıcak bakmamak/isteksiz olmak
be ill-disposed to doing v. soğuk/mesafeli durmak
ill-at-ease adj. hoşnutsuz
ill-at-ease adj. huzursuz
ill-at-ease adj. endişeli
ill-at-ease adj. içi rahat olmayan
ill-at-ease adj. rahatsız
ill-dressed adj. rüküş
ill-at-ease adj. tedirgin
don't speak ill of the dead expr. ölenin ardından konuşulmaz
don't speak ill of the dead expr. ölenin ardından konuşma
what's worse than ill luck? expr. kötü şanstan daha kötü ne var?
Idioms
bird of ill omen n. gittiği yere uğursuzluk getiren kişi
ill-gotten gains n. haram mal
ill-gotten gains n. haram para
ill-gotten gains n. haksız kazanç
bird of ill omen n. meymenetsiz
bird of ill omen n. uğursuz kişi
ill feeling n. kin
ill feeling n. nefret
ill feeling n. düşmanlık
ill feeling n. öfke
ill feeling n. kızgınlık
ill feeling n. anlaşmazlık
ill feelings n. kin
ill feelings n. nefret
ill feelings n. düşmanlık
ill feelings n. öfke
ill feelings n. kızgınlık
ill feelings n. anlaşmazlık
hear ill v. suçlanmak
do one an ill turn v. birisine zarar vermek
ill-disposed to doing something v. bir şeyi yapmaya sıcak bakmamak/isteksiz olmak
do one an ill turn v. birisine kötülük etmek
sort ill with v. bağdaşmamak
take ill v. hastalanmak
take ill v. hasta olmak
fall ill v. fenalık geçirmek
be ill at ease (with) v. huzursuz olmak
fall ill v. fenalaşmak
fall ill v. fenalık gelmek
be ill at ease (with) v. endişeli olmak
fall ill v. hasta düşmek
take ill v. hastalık kapmak
fall ill v. kötüleşmek
ill-disposed to doing something v. soğuk/mesafeli durmak
can ill afford v. (sonu kötü olacak bir şeyin yapılmasını) göze alamamak