tamamen - Turco Inglés Diccionario
Historia

tamamen



Significados de "tamamen" en diccionario inglés turco : 232 resultado(s)

Turco Inglés
Common Usage
tamamen exactly adv.
tamamen completely adv.
tamamen absolutely adv.
General
tamamen ex adj.
tamamen teetotal adj.
tamamen utter adj.
tamamen mature adj.
tamamen definite adj.
tamamen fast adj.
tamamen pure adj.
tamamen full adj.
tamamen precious adj.
tamamen unbelieving adj.
tamamen flat-out adj.
tamamen abject adj.
tamamen hool [dialect] adj.
tamamen hyper adj.
tamamen omnipotent [obsolete] adj.
tamamen ingrained adj.
tamamen cleverly [dialect] adj.
tamamen through and through adv.
tamamen all adv.
tamamen in toto adv.
tamamen to the finger tips adv.
tamamen purely adv.
tamamen de adv.
tamamen right adv.
tamamen thro adv.
tamamen quite adv.
tamamen richly adv.
tamamen downright adv.
tamamen roundly adv.
tamamen down the line adv.
tamamen stark adv.
tamamen plenty adv.
tamamen altogether adv.
tamamen diametrically adv.
tamamen all the way adv.
tamamen out adv.
tamamen in its entirety adv.
tamamen without reserve adv.
tamamen precisely adv.
tamamen definitely adv.
tamamen up to the hilt adv.
tamamen at large adv.
tamamen totally adv.
tamamen in the highest degree adv.
tamamen inextenso adv.
tamamen precise adv.
tamamen clean adv.
tamamen heart and soul adv.
tamamen wide adv.
tamamen boots and all adv.
tamamen fair adv.
tamamen out and out adv.
tamamen sheer adv.
tamamen chock adv.
tamamen up adv.
tamamen simply adv.
tamamen whole adv.
tamamen neck and crop adv.
tamamen without reservation adv.
tamamen perfectly adv.
tamamen bodily adv.
tamamen as a whole adv.
tamamen thru adv.
tamamen down to the ground adv.
tamamen properly adv.
tamamen dead adv.
tamamen hollow adv.
tamamen clear adv.
tamamen outright adv.
tamamen the whole way adv.
tamamen inly adv.
tamamen in full adv.
tamamen throughout adv.
tamamen starkly adv.
tamamen through adv.
tamamen thru and thru adv.
tamamen well adv.
tamamen bang adv.
tamamen utterly adv.
tamamen truly adv.
tamamen fully adv.
tamamen all over adv.
tamamen off adv.
tamamen sheerly adv.
tamamen thoroughly adv.
tamamen entirely adv.
tamamen toto adv.
tamamen wholly adv.
tamamen bang on adv.
tamamen to the core adv.
tamamen flatly adv.
tamamen bang-on adv.
tamamen all-out adv.
tamamen out-and-out adv.
tamamen completely adv.
tamamen finally adv.
tamamen flat out adv.
tamamen on the whole adv.
tamamen decidedly adv.
tamamen in a complete manner adv.
tamamen abundantly adv.
tamamen radically adv.
tamamen teetotally adv.
tamamen to a crum adv.
tamamen to a turn adv.
tamamen total adv.
tamamen algates [brit] adv.
tamamen all hollow adv.
tamamen allthing [obsolete] adv.
tamamen all to [obsolete] adv.
tamamen unrelievedly adv.
tamamen just adv.
tamamen even adv.
tamamen up adv.
tamamen black adv.
tamamen whole hog adv.
tamamen whole-hog adv.
tamamen hale [dialect] adv.
tamamen blind adv.
tamamen hand and foot adv.
tamamen bone adv.
tamamen broad adv.
tamamen buck adv.
tamamen hook line and sinker adv.
tamamen gainly [dialect] adv.
tamamen rigid adv.
tamamen dinkum [australia] adv.
tamamen diametrically adv.
tamamen barking adv.
tamamen down-the-line adv.
tamamen due adv.
tamamen in high and low adv.
tamamen (all) to pieces adv.
tamamen fatly adv.
tamamen plain adv.
tamamen dog adv.
tamamen plum adv.
tamamen preciso adv.
tamamen root-and-branch adv.
tamamen pressly [obsolete] adv.
tamamen slam [dialect] adv.
tamamen slam-bang adv.
tamamen slap adv.
tamamen solid adv.
tamamen solid adv.
tamamen solidly adv.
tamamen spang adv.
tamamen stane [dialect] adv.
tamamen stock adv.
tamamen streets adv.
tamamen good and expr.
tamamen by the square [obsolete] expr.
Phrases
tamamen quite the (most something) expr.
tamamen rump and stump expr.
tamamen well and truly expr.
tamamen in and out expr.
tamamen backward and forward expr.
tamamen backwards and forwards expr.
Colloquial
tamamen out-and-out adj.
tamamen totes adv.
tamamen totes adv.
tamamen full sesh [california] adv.
tamamen sure as shooting adv.
tamamen every inch a something expr.
tamamen right down the line expr.
tamamen but good expr.
tamamen every inch the something expr.
tamamen for fair expr.
tamamen a hundred percent expr.
tamamen one hundred percent expr.
tamamen all ends up expr.
tamamen all ends up expr.
tamamen as sin expr.
Idioms
tamamen head-to-foot adj.
tamamen head-to-toe adj.
tamamen to the teeth adv.
tamamen forty ways from sunday adv.
tamamen (as) clean as a whistle adv.
tamamen head to toe adv.
tamamen to sticks adv.
tamamen first and last expr.
tamamen head over heels expr.
tamamen lock stock and barrel expr.
tamamen down to the t expr.
tamamen to a t expr.
tamamen from head to toe expr.
tamamen up one side and down the other expr.
tamamen from head to foot expr.
tamamen lock, stock and barrel expr.
tamamen in one's heart of hearts expr.
tamamen good and expr.
tamamen far and away expr.
tamamen for good and all expr.
tamamen to the backbone expr.
tamamen neck and crop expr.
tamamen to a fare-thee-well expr.
tamamen to the gills expr.
tamamen up to the gills expr.
tamamen forty ways to sunday expr.
tamamen a hundred per cent expr.
tamamen one hundred per cent expr.
tamamen as the day is long expr.
tamamen like a book expr.
tamamen from the bottom up expr.
tamamen by the run expr.
tamamen six ways to sunday expr.
tamamen to the marrow expr.
Speaking
tamamen tout à fait [french] adv.
Trade/Economic
tamamen fully adv.
Law
tamamen absolutely adv.
Technical
tamamen entirely adv.
tamamen altogether adv.
tamamen wholly adv.
tamamen thoroughly adv.
Latin
tamamen toto caelo adv.
tamamen toto coelo adv.
Archaic
tamamen thoroughstitch [obsolete] adv.
tamamen thorough-stitch adv.
tamamen groundly adv.
tamamen soothlich adv.
tamamen soothly adv.
tamamen to point adv.
Slang
tamamen totus porcus v.
tamamen flat-ass adv.
tamamen totes adv.
tamamen mondo [california] adv.
tamamen the pants off (of) expr.
British Slang
tamamen big style expr.
Modern Slang
tamamen all the way the hell expr.

Significados de "tamamen" con otros términos en diccionario inglés turco: 500 resultado(s)

Turco Inglés
Common Usage
tamamen ödemek pay up v.
General
tamamen doyurma sating n.
bir yazıda anlatılmak istenen konuyu tamamen karşılayan ifade thesis statement n.
hareketin tamamen durması deadlock n.
tamamen yakılmış kurban holocaust n.
tamamen ayırma complete isolation n.
eski isim hallerinden kısmen ya da tamamen çıkmış fiiller nounal n.
görünümünü tamamen değiştirme makeover n.
sorumluluğu tamamen kendisinde olma sole discretion n.
tamamen yıkılma ruination n.
tamamen bağlı olma total dependency n.
tamamen yasaklama complete ban n.
tamamen yeni başlayan absolute beginner n.
-i tamamen tiye alan a complete and utter pisstake of n.
gerçeği anlamış kişi/tamamen aydınlanmış birey fully realized person n.
-in tamamen/büsbütün/tam anlamıyla sıkıcılığı the sheer boredom of n.
tamamen şans işi lucky dip n.
tamamen pasifleştirme depassivation n.
kurşun çekirdeğin etrafında tamamen bakır kaplama olan mermi full metal jacket n.
alkolden tamamen uzak duran kimse rechabite n.
fikirleri tamamen kavramsal olan, gerçek olmayan kimse notionist n.
bir şeyi tamamen yeni versiyonu ile değiştirme reinvention n.
tamamen tesadüf sheer coincidence n.
tamamen içerme encompassment n.
tamamen yakma exustion n.
özellikle şahinlerin göğsünde bulunan tamamen uzamış tüyler mail [obsolete] n.
deoksiribonükleik asit ve temel proteinlerden meydana geldiği düşünülen ve tamamen farklılaşmış bir kromozomun ipliğini saran hafif renkli bir dış tabaka matrix n.
geçmişi veya herhangi bir şeye dayalı olmayıp tamamen yeni yapılmış şey whole cloth n.
bir şeye kendini tamamen adamış kimse whole-hogger [us] n.
tamamen anlama hold n.
tamamen gelişmiş bir bölgeye sahip eyalet build-out n.
tamamen gelişmiş bir bölgeye sahip eyalet buildout n.
alevlerin tamamen yok ettiği adak holocaust n.
tamamen sahibi tarafından elle yazılmış vasiyet holographic testament n.
hedefine ulaşmada tamamen başarılı olan şey home run n.
dini yaşama kendini adayıp kısmen veya tamamen inzivada yaşayan insan topluluğu monastery n.
tamamen yok olma oblivion n.
engellerin tamamen kaldırılması obstacle clearing n.
engellerin tamamen etkisiz hale getirilmesi obstacle clearing n.
tutumun tamamen tersine çevrilmesi right-about n.
bakış açısının tamamen tersine çevrilmesi right-about n.
politikanın tamamen tersine çevrilmesi right-about n.
tamamen kaplayan şey overcover n.
sikkenin izleri tamamen silinememiş olan orijinal tarihinin üzerine konulan yeni tarih overdate n.
izleri tamamen silinememiş olan orijinal tarihinin üzerine yeni tarihi basılan sikke overdate n.
insanlara kendilerinden tamamen farklı durum veya bakış açılarını deneyimlemeyi öğreterek kişilerarası farkındalığı artırmayı amaçlayan bir yöntem consciousness-raising n.
kısıtlamaların tamamen veya kısmen ortadan kaldırılması sonucu oluşan serbest davranış disinhibition n.
cesareti tamamen yitirme dismayedness n.
belirli bir konuda tamamen anlaşmaya varanlar dittoheads n.
tamamen yanıp kül olma concremation n.
tamamen örten şey coverall n.
tamamen kuruma dryout n.
tamamen aynı unsurlar parallel n.
(benzin deposu) tamamen doldurma fill-up n.
(benzin deposu) tamamen doldurma fill-up n.
erek dilin kaynak dil üzerindeki politik, ideolojik ve ekonomik etkisini hiçe sayıp, tamamen kaynak dil odaklı yapılan çeviri translatese n.
tamamen geçmişe ait olma preteriteness n.
tamamen yok oluş slaughter n.
baskın güce tamamen boyun eğmiş kimse slave n.
bir şeyi tamamen ıslatıp temizleyen sıvı miktarı soakage n.
tamamen bitirmek go through with v.
tamamen mahrum etmek denudate v.
tamamen aynı görüşte olmak be solidly for v.
tamamen bitirmek finish up v.
saldırıyı tamamen püskürtmek beat off the attack v.
tamamen yanıp kendi kendine sönmek burn out v.
tamamen durmak come to a dead stop v.
tamamen kurumak dry out v.
tamamen ikna etmek sweep someone off one's feet v.
tamamen yazmak write up v.
bir borcu tamamen ödemek pay off v.
tamamen ödemek pay scot and lot v.
tamamen değiştirmek transmute v.
tamamen başarısız olmak get nowhere v.
tamamen yanmak burn up v.
(hastalık) tamamen gelişmek become full blown v.
tamamen aynı fikirde olmak see eye to eye v.
hükümsüz kılmak (tamamen/kısmen) vitiate v.
tamamen içine geçmek interpenetrate v.
tamamen yok etmek wipe off the map v.
tamamen ödemek pay in full v.
tamamen yerleşmek settle permanently in (a country) v.
tamamen ödemek pay off v.
tamamen değiştirmek transmute into v.
birbirinin tamamen zıttı olmak be poles apart v.
tamamen yok olmak die out v.
tamamen ödemek pay down v.
(borcunu) tamamen ödemek pay off v.
tamamen memnun bırakmak give full satisfaction v.
tamamen ayık olmak sober as a judge v.
tamamen çözmek solve completely v.
bir manevrayı tamamen iptal etmek knock it off v.
yaptıklarının tamamen bilincinde olmak be fully aware of one's actions v.
tamamen değiştirmek restructure v.
tamamen değiştirmek change completely v.
tamamen sarmak (alevler vb) engulf v.
tamamen ıslanmak sop v.
tamamen ıslatmak soak through v.
tamamen ıslatmak sop v.
tamamen ıslanmak soak through v.
tamamen ters düşmek contrast sharply with v.
tamamen farkında olmak appreciate v.
(arı/karınca kolonisi) kovan veya yuvayı tamamen terk etmek abscond v.
kendini tamamen vermek abandon v.
tamamen alt etmek laipse v.
tamamen yenmek smite hip and thigh v.
tamamen kırmak to-break v.
(olumsuz anlamda) tamamen değişmek transmogrify v.
tamamen anlamak embrace v.
çevresini tamamen dolaşmak encompass [obsolete] v.
tamamen açık olmak yaw v.
tamamen teslim olmak let [obsolete] v.
tamamen boşlamak hang v.
tamamen geçmek blanket v.
tamamen bitirmek mate [obsolete] v.
(hafızadan) tamamen silmek wipe v.
tamamen tüketmek whack [uk] v.
tamamen bitirmek whack [uk] v.
tamamen yenmek wop v.
tamamen mağlup etmek wop v.
tamamen bozguna uğratmak wop v.
tamamen saklamak blot v.
tamamen içine alan bir maddeye batırmak merge [obsolete] v.
tamamen saran bir maddenin içinde kaybolmak merge [obsolete] v.
tamamen açığa vurmak wreak v.
tamamen dışa vurmak wreak v.
tamamen serbest bırakmak wreak v.
(bir şeye) tamamen kendini adamak breathe v.
(eskiden new england ve galler'de nişanlı çiftlere özgü bir gelenek) tamamen giyinik olarak aynı yatakta uyumak bundle v.
hafızadan tamamen çıkarmak obliterate v.
akıldan tamamen çıkarmak obliterate v.
galip gelip tamamen gözden düşürmek destroy v.
tamamen kaplamak overcover v.
tamamen bastırmak overquell v.
zihni tamamen meşgul etmek devour v.
zihni tamamen işgal etmek devour v.
tamamen işgal etmek dissolve v.
tamamen yakmak adure v.
suyunu tamamen çekmek drain v.
tamamen örtmek cover up v.
(gölü, bataklığı) tamamen kurutmak drain v.
tamamen yanmış olmak incinerate v.
tamamen yanmak incinerate v.
tamamen dolmak pack v.
borcunu tamamen ödemek pony v.
tamamen işgal etmek involve v.
tamamen öğütmek contriturate v.
tamamen toz haline getirmek contriturate v.
tamamen hakim olmak control v.
tamamen söndürmek outquench v.
(ipliği) tamamen döndürmek outspin v.
tamamen anlatmak outtell v.
tamamen tüketmek outweary v.
tamamen kalifiye hale getirmek perfect v.
(kumaşı) tamamen açmak scutch v.
tamamen kavramak seize v.
(birinin zihnini) tamamen ele geçirmek ince bir şeyle bağlamak seize v.
tamamen tatmin etmemek short v.
tamamen penetre etmek sink v.
tamamen itibarsızlaştırmak slaughter v.
tamamen harap etmek smash up v.
tamamen yok etmek spike v.
tamamen doldurmak stive v.
tamamen doldurmak supply v.
tamamen tüylenmiş fully fledged adj.
tamamen sağır deaf as a post adj.
tamamen farklı disparate adj.
birbirine tamamen benzeyen twin adj.
zarar görmekten veya yaralanmaktan tamamen korunmuş invulnerable adj.
tamamen silinmiş obliterated adj.
tamamen saçmalık full of shit adj.
tamamen açılmış full blown adj.
tamamen çıplak buck naked adj.
tamamen yünlü all wool adj.
tamamen anlaşılmaz utterly inconceivable adj.
tamamen yasal perfectly legal adj.
tamamen büyümüş full grown adj.
tamamen ödenmiş fully paid adj.
tamamen yıkanıp temizlenmiş abluted adj.
tamamen ortadan kaldırılmış wiped out adj.
tamamen çıplak entirely naked adj.
tamamen çıplak completely naked adj.
tamamen ödenmiş paid off adj.
tamamen kapatılmış (borç) paid off adj.
tamamen doldurulmuş fully loaded adj.
tamamen dolu fully loaded adj.
tamamen yüklü fully loaded adj.
tamamen bozulmuş shot to pieces adj.
tamamen bozulmuş shot to hell adj.
tamamen yeni completely new adj.
tamamen yünlü all-wool adj.
tamamen çıplak buck-naked adj.
tamamen açık (belirgin) crystal-clear adj.
tamamen belirgin crystal-clear adj.
tamamen açmış full-blown adj.
-e tamamen karşı dead set against adj.
-e tamamen dalmış lost in adj.
tamamen uyanık wide-awake adj.
tamamen hakedilmiş well-deserved adj.
tamamen farklı contrary adj.
tamamen uyanık wide awake adj.
tamamen kör completely blind adj.
tamamen kör stone-blind adj.
tamamen öğütülmüş whole ground adj.
tamamen yerine getirilmiş perfected adj.
tamamen yapılmış perfected adj.
tamamen olgun fully matured adj.
tamamen bağımsız entirely independent adj.
tamamen yanmış burnt down adj.
tamamen giyinik fully dressed adj.
tamamen çıplak in the altogether adj.
biyolojik olarak tamamen bozunabilen/gübreleşebilen compostable adj.
biyolojik olarak tamamen bozunabilen/gübreleşebilen biodegradable adj.
tamamen yanlış completely wrong adj.
tamamen karşıt diametrical adj.
tamamen feshedici diriment adj.
tam/tamamen camlı fully glazed adj.
tamamen ingilizce kullanan all-english adj.
tamamen yanlış totally false adj.
tamamen uygunsuz totally inappropriate adj.
tamamen yeni entirely new adj.
tamamen rahatlamış completely at ease adj.
tamamen kusursuz just perfect adj.
tamamen aynı mahiyette olan tautoousian adj.
tamamen açık agape adj.
tamamen simetrik totally symmetric adj.
tamamen temiz ultraclean adj.
tamamen gizli ultrasecret adj.
tamamen farklı unconsolidated adj.
tamamen dolu awash adj.
tamamen faydalanılmayan (makine veya tesis) underemployed adj.
tamamen dürüst olmayan underhonest adj.
tamamen yerine getirilmemiş unperfected adj.
tamamen yoksun bankrupt adj.
tamamen muhtaç bankrupt adj.
tamamen açılmış wide adj.
tamamen idealist visionary adj.
tamamen kurgusal visionary adj.
sağlığına tamamen kavuşmuş better adj.
(hayvan) tamamen gelişmiş big adj.
ışığı tamamen absorbe eden black adj.
tamamen kendini adamış (kimse) whole-hog adj.
farklı iki kültürün alışkanlıklarının ve değerlerinin kaynaşması ve her ikisinin de tamamen asimile olmaması ile karakterize edilen marginal adj.
tamamen açılmış (göz) wide adj.
tamamen soyut quodlibetic adj.
tamamen gelişmiş blow adj.
tamamen fiziksel değişim içeren bir süreçten kaynaklanan mechanical adj.
tamamen fiziksel değişim içeren bir süreç sonucu oluşan mechanical adj.
tamamen fiziksel değişim içeren bir süreç ile ilişkili mechanical adj.
tamamen doğru olan word-perfect adj.
tamamen itaatkar wormlike adj.
tamamen itaatkar wormy adj.
tamamen bastırılmış broken adj.
tamamen saf hyperpure adj.
kendini tamamen kaptırmış gaga adj.
tamamen kurumuş (ağaç ürünü) gizzen [scotland] adj.
tamamen kurumuş (ağaç ürünü) gizzened [scotland] adj.
tamamen yok edilebilir obliterable adj.
tamamen imha edilebilir obliterable adj.
aklın tamamen ötesinde obscene adj.
tamamen doğru right-on adj.
ağzı tamamen açık ringent adj.
tamamen kullanıma hazır fully operational adj.
tamamen yeni grassroot adj.
tamamen yeni grassroots adj.
tamamen işlenmemiş green adj.
(at) belirli bir işlev için tamamen olgunlaşmamış green adj.
tamamen aynı identikit adj.
tamamen aynısı numerically identical adj.
tamamen aynısı quantitatively identical adj.
izleri tamamen silinememiş olan orijinal tarihinin üzerine yeni tarihi basılan (sikke) overdated adj.
(koleksiyon pulu) tamamen uydurma ve herhangi bir ülkeye ait olmayan illegal adj.
tamamen zıt diametral [obsolete] adj.
tamamen karşıt diametral [obsolete] adj.
tamamen zıt diametric adj.
tamamen karşıt diametric adj.
tamamen birbirine geçmiş interlinking adj.
tamamen harcanmış gone adj.
tamamen engellenmiş close-barred adj.
tamamen mantıklı close adj.
tamamen renklendirilmiş double-dyed adj.
tamamen kurumuş dried-out adj.
tamamen kabul edilebilir olmayan incorrect adj.
tamamen gelişmiş in-depth adj.
tamamen gelişmiş culminant adj.
tamamen ruhsal platonic adj.
tamamen emilmiş saturated adj.
tamamen sıra dışı flakey adj.
tamamen tanınan bir sınıfa ait ordinary adj.
bir kuruluşun standart, kural veya taleplerine tamamen uyan organization adj.
bir kuruluşun standart, kural veya taleplerine tamamen uyan organisation adj.
tamamen harici outward adj.
(yemek) tamamen pişmiş pukka adj.
tamamen aynı self-same adj.
tamamen gölgede olan shadeful adj.
tamamen kapatılmış smothered adj.
tamamen kapalı smothered adj.
tamamen denk düşen square adj.
tamamen kör stock-blind adj.
tamamen uyuşturmayan subnarcotic adj.
tamamen profesyonel olmayan subprofessional adj.
tamamen doyurulmamış subsaturated adj.
tamamen mahrem olarak in absolute privacy adv.
tamamen farklı olarak disparately adv.
tamamen aralarında kalmak üzere in absolute privacy adv.
kısmen ya da tamamen partially or wholly adv.
tamamen kendi takdirinde at one’s sole discretion adv.
mümkün olduğunca tamamen as fully as possible adv.
tamamen uzanmış vaziyette at full stretch adv.
kısmen veya tamamen partly or wholly adv.
tamamen aksine quite the contrary adv.
tamamen doğru just so adv.
kısmen veya tamamen in whole or in part adv.
tamamen doğru bang on adv.
neredeyse tamamen almost wholly adv.
tamamen giyinik halde all standing adv.
tamamen benzer şekilde homogeneously adv.
tamamen yok olarak off adv.
tamamen örtüşerek on all fours adv.
tamamen kavrayarak inly adv.
tamamen saçma yo-ho-ho interj.
tamamen doğru bang on interj.
tüm, tamamen anlamları veren ön ek toti- pref.
tamamen anlamı veren ön ek hol- pref.
tamamen anlamı veren ön ek holo- pref.
(belirli bir tür veya sınıfın) tamamen içinde yer almayan anlamına gelen bir ön ek demi- pref.
tamamen anlamı veren ön ek per- pref.
tamamen anlamı veren ön ek dis- pref.
tamamen zıt poles asunder expr.
Phrasals
tamamen tüketmek eat out v.
tamamen ortadan kaldırmak rub out v.
tamamen yok etmek crush out v.
tamamen söküp ayırmak shell out v.
aklından tamamen çıkmak blank on (something) v.
aklından tamamen çıkmak blank on v.
tamamen okumak read over v.
tamamen yok olmak leak away v.
(bir şeyi bir yerden) tamamen çıkarmak/silmek/yok etmek obliterate someone or something from something v.
tamamen/çırılçıplak soyunmak strip down to (something) v.
tamamen/çırılçıplak soymak strip down to (something) v.
birini tamamen soymak strip someone or something down to something v.
birini tamamen/çırılçıplak soymak strip someone or something down to something v.
birini tamamen soymak strip someone or something down v.
birini tamamen/çırılçıplak soymak strip someone or something down v.
yüzeyini tamamen ıslatmak wet someone or something down v.
tamamen ıslatmak drench in v.
birini/bir şeyi tamamen ıslatmak/sırılsıklam etmek drench someone or something in something v.
birini/bir şeyi tamamen ıslatmak/sırılsıklam etmek drench someone or something with something v.
sınırlı bir alanın yüzeyini tamamen kaplamak fill in v.
tamamen kıvırcık olmak frizz up v.
tamamen kıvırcık hale getirmek frizz up v.
(birini/bir şeyi birinden/bir şeyden) tamamen tecrit etmek seal (someone or something) off from (someone or something) v.
(birini bir şeyi birinden/bir şeyden) tamamen izole etmek seal (someone or something) off from (someone or something) v.
(birini/bir şeyi birinden/bir şeyden) tamamen yalıtmak seal (someone or something) off from (someone or something) v.
bir şeye tamamen yayılmak/nüfuz etmek diffuse through something v.
kötü düşünceleri kafasından tamamen atmak/çıkarmak purge away v.
tamamen kaldırmak (bir şeyi) zero out v.
birinin bir şeye dikkatini tamamen vermesini sağlamak immerse (someone) in (something) v.
birini/bir şeyi bir sıvıyla tamamen ıslatmak saturate someone or something with something v.
birini/bir şeyi tamamen bir şey içinde bırakmak saturate someone or something with something v.
tamamen soymak strip to (something) v.
tamamen soyunmak strip to something v.
tamamen temizlemek/silmek wipe out v.
bir şeyi tamamen birine/bir şeye devretmek vest something in someone or something v.
-i tamamen birine vermek vest in v.
(bir şey) tamamen ıslanmak splatter up (something) v.
(bir şeyi) tamamen ıslatmak splatter up (something) v.
tamamen/düzgünce karıştırmak whip through v.
içine tamamen karıştırmak/yedirmek whip through v.
tamamen yayılmak lance through v.
tamamen ezmek mash up v.
bir şeyin içindekileri tüketip tamamen boşaltmak deplete something of something v.
tamamen kararmak blacken out v.
hiçbir iz bırakmadan tamamen yok etmek wipe off v.
(kendini) tamamen (bir şeye) vermek absorb (oneself) in (something) v.
tamamen dahil olmak wrap up v.
tamamen konsantre olmak bear down v.
(bir şeye) tamamen konsantre olmak bear down on (something) v.
tamamen tüketmek burn through v.
tamamen tüketmek burn up v.
birini/bir şeyi tamamen satın almak buy someone or something out v.
(bölgeyi) tamamen kalkındırmak build out v.
(birine/bir şeye) tamamen karşı olmak/çıkmak come down on (someone or something) v.
(birinin/bir şeyin) tamamen karşısında olmak come down on (someone or something) v.
(bir şeyden) tamamen farklı olmak contrast to (something) v.
(bir şeye) tamamen zıt olmak contrast to (something) v.
-in içindekileri tüketip tamamen boşaltmak deplete of v.
(bir şeyi) tamamen sarmak engulf in (something) v.
tamamen dolmak chock up v.
tamamen yok etmek rub out v.
tamamen paslanmak rust up v.
tamamen aşınmak rust up v.
tamamen oksitlenmek rust up v.
tamamen ısıtmak heat through v.
(birini/bir şeyi bir şeyden/bir yerden) tamamen çıkarmak obliterate (someone or something) from (something or some place) v.
(birini/bir şeyi bir şeyden/bir yerden) tamamen silmek/yok etmek obliterate (someone or something) from (something or some place) v.
-den tamamen çıkarmak obliterate from v.
'-den tamamen silmek/yok etmek obliterate from v.
ile tamamen ıslatmak saturate with v.
-den tamamen tecrit etmek seal off from v.
-den tamamen izole etmek seal off from v.
-den tamamen yalıtmak seal off from v.
(birini/bir şeyi) tamamen ıslatmak soak (someone or something) through v.
(birini/bir şeyi bir şeyle) tamamen ıslatmak soak (someone or something) with (something) v.
(bir şeyi) tamamen değiştirmek turn (something) upside down v.
üstünü tamamen örtmek cover over v.
Phrases
tamamen farklı bir durum/olay something else entirely v.
tamamen başka bir şey something else entirely v.
tamamen ezberlemek have something down v.
sanki tamamen (bir şeymiş) gibi for all the world as if (someone or something) expr.
sanki tamamen (bir şeymiş) gibi for all the world as if/though... expr.
sanki tamamen (bir şeymiş) gibi for all the world like somebody/something expr.
işin gerçeği ise bundan tamamen farklı/bunun tamamen tersi nothing could be further from my mind, thoughts, the truth expr.
tamamen yalan there's not a scintilla of truth in it expr.
tamamen kendi takdirinize kalmış it's totally at your discretion expr.
tamamen kendi takdirine bağlı olarak at its sole discretion expr.
tamamen şans eseri by sheer luck expr.
tamamen yanlış değil not far off expr.
tamamen yanlış değil not far off expr.
tamamen yanlış değil not far out expr.
tamamen yanlış değil not far wrong expr.
seni/sizi tamamen hezimete uğrattık all your base are belong to us expr.
seni/sizi tamamen hezimete uğrattık all your base are belong to us expr.
tamamen kendi takdirinize kalmış it's totally up to your discretion expr.
seni/sizi tamamen hezimete uğrattık ba abrev.
Proverb
tamamen çözülmeden problemi ortadan kalkmış sayma never halloo before you are out of the woods
tamamen çözülmeden problemi ortadan kalkmış sayma never halloo until you are out of the woods
tamamen çözülmeden problemi ortadan kalkmış sayma never whistle till you are out of the woods
tamamen çözülmeden problemi ortadan kalkmış sayma never whistle until you are out of the woods
Colloquial
bir durumun tamamen arkasında olma ten toes down n.
tamamen tesadüf complete coincidence n.
tamamen çıplak görüntüler frontal nudity n.
ya tamamen başarıyla ya da tamamen başarısızlıkla sonuçlanacak durum all or nothing n.
ya tamamen başarıyla ya da tamamen başarısızlıkla sonuçlanacak durum all or nothing n.
satın alınan bir işletmenin parasını (tamamen veya bir kısım) çıkarması/amorti etmesi earn-out n.
bir zamanlar ünlü olup sonrasında tamamen unutulmuş kimse ozymandias n.
tamamen unutulmak be over and done with v.
tamamen iyileşmek make a full recovery v.
tamamen bitmek be over and done with v.
tamamen sona ermek be over and done with v.
tamamen anlamak get into one's head v.
bir alanı/salonu tamamen doldurmak pack them in v.
bir alanı/salonu tamamen doldurmak pack them in v.
bir alanı/salonu tamamen doldurmak pack the house v.
bir şeyi tamamen reddetmek want none of it v.
bir şeyi tamamen reddetmek want none of that v.
(birini) tamamen geride bırakmak knock the starch out of (one) v.
bir şeyi tamamen sömürmek milk it dry v.
bir şeyi tamamen bitirmek/tüketmek milk it dry v.
bir şeyi tamamen sömürmek milk something dry v.
bir şeyi tamamen bitirmek/tüketmek milk something dry v.
tamamen kendisiyle ilgilenmek be all about (someone, something, or oneself) v.
'-in tamamen farkında olmak be well aware that... v.
'-den tamamen haberi olmak be well aware that... v.
'-den tamamen haberdar olmak be well aware that... v.
tamamen yenmek whoop v.
tamamen mağlup etmek whoop v.
tamamen bozguna uğratmak whoop v.
tamamen delirmek be barking mad v.
tamamen delirmek be barking [uk] v.
parası, yiyeceği, kaynakları tükenmek/tamamen bitmek be cleaned out v.
tamamen (bir şey olmak) be so much/many (something) v.
tamamen bir şey olmak be so much/many something v.
tamamen çözümlenmek cinch v.
tamamen katılmak couldn't agree more v.
tamamen aynı fikirde olmak/hemfikir olmak couldn't agree more v.
tamamen aynı görüşte olmak couldn't agree more v.
tamamen aynı görüşü/fikri paylaşmak couldn't agree more v.
satın alınan bir işletmenin parasını (tamamen veya bir kısım) çıkarmak/amorti etmek earn out v.
tamamen aşina hale gelmek gen up [uk] v.
(stok, mal) tamamen tüketmek clean out v.
tamamen başka nother [dialect] adj.
tamamen çıplak wearing (one's) birthday suit adj.
tamamen çıplak in your birthday suit adj.
tamamen çıplak wearing your birthday suit adj.
tamamen ıvır zıvır no-brow adj.
tamamen odaklanmış all adj.
tamamen kör stone blind adj.
tamamen ayık stone sober adj.
tamamen ayık cold sober adj.
tamamen ayık stone-cold sober adj.
tamamen çıplak bare-assed adj.
tamamen gereksiz totally unnecessary adj.
tamamen uyuşturulmuş drugged up to the eyeballs adj.
tamamen çürümüş far gone adj.
tamamen bozulmuş far gone adj.
tamamen gitmiş far gone adj.
tamamen sarhoş mickey finished [dated] adj.
tamamen dolu full to the gills adj.
tamamen bozulmuş gone moggy [south africa] adj.
tamamen saçmalık full of hops adj.
tamamen kullanılmamış unmilked adj.
tamamen tükenmiş tapped out adj.
tamamen bitmiş over with adj.
tamamen doğru all right adj.
tamamen hazır all set adj.
(bir şey yapmak için) her şey/tamamen hazır (all) set adj.
tamamen ıslak/ıslanmış all wet adj.
tamamen bitmiş over with adj.
tamamen doğru all right adj.