zero - Turco Inglés Diccionario
Historia

zero

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


Significados de "zero" en diccionario turco inglés : 21 resultado(s)

Inglés Turco
Common Usage
zero n. sıfır
General
zero n. sıfır noktası
zero n. hiçlik
zero n. yazının sıfır derecesi
zero n. hiç
zero n. 0
zero n. en düşük nokta
zero n. (göstergede) sıfır
zero n. sıfır (derece)
zero v. sıfırlamak
zero adj. sıfır
Technical
zero n. mutlak sıfır noktası
zero n. sıfır
Linguistics
zero n. sıfır
zero adj. boş
zero adj. sıfır (biçimbirim)
zero adj. dilde işlev üstlendiği halde yüzey yapıda görünmeyen (morfem)
Meteorology
zero adj. azami irtifası en fazla 16 metre (52 feet) olarak belirlenmiş
zero adj. azami yatay görüşü 55 metre (180 feet) olarak sınırlandırılmış
Hunting
zero n. ateşli silahın hedefi vurmasını sağlayan görüş düzeneği
Wagering
zero n. rulet tekerleğinde 0 sayısına ayrılmış bölüm

Significados de "zero" con otros términos en diccionario inglés turco: 500 resultado(s)

Inglés Turco
Common Usage
generation zero n. z kuşağı
General
aleph zero n. alef sıfır
zero hour n. operasyon başlama saati
left zero punching n. solda sıfırlı delgi
left divisor of zero n. soldan sıfır böleni
zero sum game n. sıfır toplamlı oyun
zero sum game n. toplamı sıfır olan oyun
electrical zero n. elektriksel sıfır
zero value n. sıfır değer
zero point n. ölü nokta
zero point n. nötr nokta
zero population growth n. sıfır nüfus artışı
zero point n. sıfır noktası
zero error n. sıfır hata
zero-base budgeting n. sıfır tabanlı bütçeleme
zero-point emergence n. sıfır noktasından doğuş
zero-sum n. sıfır toplam
zero-sum n. sıfır sonuç
leading zero n. öndeki sıfır
size zero n. sıfır beden
zero tolerance principle n. sıfır tolerans ilkesi
zero-g environment n. yerçekimsiz ortam
zero-gravity environment n. yerçekimsiz ortam
zero car n. öncü araç
zero-sum game n. iki tarafın da aynı oranda kazanması veya kaybetmesi
zero beginner n. yeni başlayan
zero hour n. önemli an
zero hour n. belirleyici an
zero hour n. zamanda belirleyici bir nokta
zero hour n. gece yarısı
zero hour n. saatin 00:00'ı gösterdiği zaman
ground zero n. yoğun faaliyetin merkezi
ground zero n. şiddetli değişimin kökeni
ground zero n. ilk başlangıç
ground zero n. roket hedefi
zero-sum game n. bir tarafın kazanırken diğer tarafın kaybetmesi
zero in on v. yoğunlaşmak
set to zero v. sıfırlamak
be set to zero v. sıfırlanmak
zero in v. sıfırlamak
zero in on v. bütün gayretini tek noktaya toplamak
score zero on the exam v. sıfır çekmek
receive zero on the exam v. sıfır çekmek
receive zero on the exam v. sıfır almak
score zero on the exam v. sıfır almak
receive zero on the exam v. sınavda sıfır çekmek
plunge to below zero v. sıfırın altına düşmek
drop to below zero v. sıfırın altına düşmek
equal to zero v. sıfıra eşitlemek
non zero adj. sıfırdan farklı
below zero adv. sıfırın altında
Phrasals
zero in on something v. bütün dikkatini bir şey üzerinde toplamak
zero in on something v. dikkat kesilmek
zero in v. ateşgücünü belli bir hedef mevkiine odaklamak
zero in v. tekrar eden atışlarla hedefi ya da görüşü tutturmak
zero in v. dikkatle bir noktaya yönelmek
zero in v. iyice yaklaşmak
zero out v. sıfıra indirmek
zero out v. fonlamayı keserek( bütçeyi ya da bütçedeki bir kalemi) çıkarmak
zero out v. tamamen kaldırmak (bir şeyi)
zero out v. tümüyle çıkarmak (bir şeyi)
zero in v. görüşünü bir şeye odaklamak
zero in v. bakış açısını bir şeye odaklamak
zero in v. görüş hattını bir şeye yöneltmek
zero in v. bakışını bir şeye kilitlemek
zero in v. bütün dikkatini bir şeye vermek
zero in v. -e odaklanmak
zero in (on someone or something) v. direkt olarak (birine/bir şeye) dönük olmak
zero in (on someone or something) v. direkt (birini/bir şeyi) hedeflemek
zero in (on someone or something) v. (birine/bir şeye) odaklanmak
zero in (on someone or something) v. (birini/bir şeyi) odağına almak
zero in (on someone or something) v. (birini/bir şeyi) hedefine almak
zero in v. -i hedef almak
zero in v. -e doğrultmak
zero in v. -e yöneltmek
zero in v. -e odaklamak
zero in v. doğruca bir şeyi hedef almak
zero in v. -e yaklaşmak
zero in v. -e yakınlaşmak
zero in v. -e kilitlenmek
4. zero in on v. -e kilitlenmek
zero in on (something) v. görüşünü (bir şeye) odaklamak
zero in on (something) v. bakış açısını (bir şeye) odaklamak
zero in on (something) v. görüş hattını (bir şeye) yöneltmek
zero in on (something) v. bakışını (bir şeye) kilitlemek
zero in on (something) v. (bir şeye) iyice yaklaşmak
zero in on (something) v. (bir şeye) çok yaklaşmak
zero in on (something) v. (bir şeye) adım adım yaklaşmak
zero in on (something) v. bütün dikkatini (bir şeye) vermek
zero in on (something) v. (bir şeye) odaklanmak
zero out v. sıfırlamak
zero out v. sıfıra getirmek
zero out v. fonlamayı kesmek
Phrases
zero-touch adj. el değmeden
zero-touch expr. dokunmadan
starting from zero expr. sıfırdan başlayarak
from zero to hero expr. sıfırdan zirveye
Colloquial
zero in v. (bir sorunun, durumun) üstesinden gelmek için dikkatini toplamak
Idioms
zero-sum game n. biri kazanırken diğerinin kaybettiği durum/oyun
batting zero n. elde var sıfır
zero tolerance n. sıfır tolerans
a zero-sum game n. bir tarafın kazancının rakibin kaybına eşit olduğu durum
a zero-sum game n. sıfır toplamlı oyun
patient zero n. bir sorunla ilk karşılaşan
patient zero n. bir sorunu/problemi ilk kez yaşayan
go from zero to hero v. sıfırdan zirveye çıkmak
go from zero to hero v. şansı dönmek
go from zero to hero v. en dipten zirveye yükselmek
zero dark thirty expr. gecenin bir körü
zero dark thirty expr. gün doğmadan
zero dark thirty expr. sabah olmadan
Trade/Economic
zero-balance account n. anlaşmaya bağlı olarak karşılığı olmayan hesaba çek keşide etme
zero rate mortgage n. bedelsiz ipotek
zero-sum game n. bir tarafın kazanmasının diğer tarafın kaybetmesine bağlı olduğu oyun
zero-sum game n. bir tarafın kazancının diğerinin kaybı olması
zero economic profits n. ekonomik kazançların sıfır olması
deep discount and zero coupon bonds n. ıskontolu kuponsuz tahviller
zero-rating n. katma değer vergisi uygulanmayan mallar
zero-coupon bonds n. kuponsuz tahviller
zero bond n. kuponsuz tahviller
zero funds gap n. sıfır fon açığı
zero-based budget n. sıfır esaslı bütçe
zero-sum competition n. sıfır toplamlı rekabet
zero coupon bonds n. sıfır kuponlu tahviller
zero transport cost n. sıfır taşımacılık maliyeti
zero balance n. sıfır bakiye
zero-based budgets n. sıfır tabanlı bütçeler
zero elasticity n. sıfır esneklik
zero tariff n. sıfır
zero-based budget n. sıfır bazlı bütçe
zero interest policy n. sıfır faiz politikası
zero base budgetting n. sıfır tabanlı bütçeleme
zero-sum game n. sıfır toplamlı oyun
zero balance account n. sıfır bakiyeli hesap
zero based production n. sıfır tabanlı üretim
zero-base budgeting n. sıfır temelli bütçeleme
zero-sum game n. sıfır toplamlı oyun
zero-inflated poisson model n. sıfır değer ağırlıklı poisson modeli
zero based budget n. sıfır bazlı bütçe
zero-defect policy n. sıfır hata politikası
zero growth n. sıfır büyüme
zero rate of import duty n. sıfır oranlı ithalat vergisi
zero-coupon bond n. sıfır kuponlu tahvil
zero tariff n. sıfır gümrük tarifesi
zero rate of duty n. sıfır vergi oranı
zero bond n. sıfır kuponlu tahvil
zero economic growth n. ülkenin kişi başına düşen gelirinin kayda değer bir artış göstermemesi durumu
zero rate mortgage n. yalnız faiz ödemesi yapılan ipotek
zero generation n. z kuşağı
zero coupon security n. faiz ödemesi gerektirmek yerine yazılı değerinin çok altından satış gören tahvil
zero coupon security n. sıfır kuponlu tahvil
zero-coupon security n. faiz ödemesi gerektirmek yerine yazılı değerinin çok altından satış gören tahvil
zero-coupon security n. sıfır kuponlu tahvil
zero-coupon security n. faiz ödemesi gerektirmek yerine yazılı değerinin çok altından satış gören tahvil
zero-coupon security n. sıfır kuponlu tahvil
zero-hours contract n. sıfır süreli sözleşme
zero-rating n. mallar için kdv'nin sıfır olarak belirlenmesi süreci
zero-rating n. malların katma değer vergisini için belirlenen sıfır oranı
zb (zero balancing) n. iskelet yapısına müdahale edilerek yapılan tedavi
zpg (zero population growth) n. sıfır nüfus artışı
zero-sum game n. bir tarafın kazanırken diger tarafın aynı oranda kaybetmesi
manufacture something at zero-cost v. sıfıra maletmek
produce something at zero-cost v. sıfıra maletmek
zero-rate v. katma değer vergisinden muaf tutulmak
zero-interest adj. sıfır faizli
zero-rated adj. vergisiz
zero-rate adj. vergisiz
zero-base adj. ihtiyaç veya maliyet açısından gerekçelendirilmiş (harcama kalemi)
zero-coupon adj. hamiline faiz ödetmeyen ve yazılı değerinin altında satılan
zero-coupon adj. sıfır kuponlu (tahvil)
zero-rated adj. sıfır oranlı (vergi)
zero-rated adj. satıcının vergiyi geri talep edebilmesine rağmen alıcının kdv ödemediği (ürün)
zero-sum adj. kazancın kayıpla eşdeğer olduğu durumla ilişkili
zero-sum adj. kazanç ve kaybın birbirine eşit olduğu durumda olan
Law
zero based adj. sıfır tabanlı
Politics
zero-sum game n. kazananı olmayan oyun
zero problem with neighbours n. komşularla sıfır sorun
policy of zero problems with the neighbours n. komşularla sıfır sorun politikası
zero tolerance policy n. sıfır hoşgörü politikası
ground zero n. sıfır noktası (ikiz kulelerin bulunduğu yer)
zero problem policy n. sıfır sorun politikası
zero option n. sıfır opsiyon
zero option n. sıfır seçeneği
zero option n. bir tür nükleer silahsızlanma anlaşması
Industry
zero defects n. kusursuz performans amacına vurgu yapan toplam kalite yönetimi prensibi
zero defects n. ürünleri ‘ilk seferinde doğru yap’ yaklaşımı ile üretmeyi amaçlayan iş felsefesi
Technical
zero index carrier return n. aynı satırda satırbaşı
desired ground zero n. arzu edilen yer sıfır noktası
zero based linearity n. alt değer doğrusallığı
one-to-zero ratio n. bire sıfır oranı
zero level n. dayanak düzeyi
zero-loss peak n. enerji yitimsiz doruk
zero-loss electrons n. enerji yitimsiz elektronlar
actual ground zero n. gerçek yer düzeyi
actual ground zero n. gerçek yer sıfır noktası
zone of zero stress n. gerilimsiz bölge
zero bar n. gerilmesiz çubuk
zero-expansion glass n. genleşmez cam
zero position n. hareketsiz durum
zero adjustment n. hassas ayarlama
zero adjustment n. hatasız ayarlama
zero-level address n. hazır adres
binary zero n. ikili tabanda sıfır
zero air voids unit weight n. katı birim ağırlık
floating zero n. kayan sıfır
zero hour n. kritik nokta
measurement of quartz crystal unit parameters by zero phase technique in a pi-network n. kuvartz kristal birimi parametrelerinin bir şebekede sıfır faz tekniği ile ölçülmesi
mechanical zero n. mekanik sıfır
absolute zero n. mutlak sıfır noktası
absolute zero n. mutlak sıfır
zero conductor n. nötr iletken
zero point n. nötr nokta
zero point n. ölü nokta
leading zero n. öncül sıfır
zero error of a measuring instrument n. ölçme aygıtının sıfır hatası
zero of a measuring instrument n. ölçme aygıtının sıfırı
ground zero n. patlama merkezi
absolute zero n. saltık sıfır
absolute zero n. salt sıfır
zero-order light n. sapmasız ışık
zero-order laue zone n. sapmasız laue bölgesi
zero width non-joiner n. sıfır genişlik ayırıcı
zero decarburization n. sıfır karbonsuzlaşma
zero point energy n. sıfır noktası erki
zero energy thermonuclear apparatus n. sıfır erkeli termonükleer aygıt
zero mean n. sıfır ortalamalı
zero level n. sıfır düzeyi
zero elimination n. sıfırları eleme
zero error n. sıfır hatası
non-zero-sum game n. sıfır toplamsız oyun
zero stockline n. sıfır yük hattı
zero bit insertion n. sıfır bitini araya sokma
zero setting n. sıfıra kurma
equal-zero indicator n. sıfır sonuç göstergesi
zero power level n. sıfır güç düzeyi
zero order reaction n. sıfır düzenli tepkime
zero-field emission n. sıfır alan emisyonu
zero point n. sıfır noktası
pole zero plot n. sıfır kutup çiziti
zero condition n. sıfır durumu
zero-point entropy n. sıfır nokta antropisi
zero moment n. sıfır moment
zero output n. sıfır çıktı
zero current n. sıfır akımı
zero clearance n. sıfır boşluk
zero-field emission n. sıfır alan salımı
zero amplitude n. sıfır genlik
zero emission technology n. sıfır emisyon teknolojisi
zero gravity n. sıfır yer çekimi
zero-sum n. sıfır toplam
zero octane n. sıfır oktan
zero suppression n. sıfırların kaldırılması
suppressed zero scale n. sıfırsız ölçek
zero width joiner n. sıfır genişlik birleşirici
near-zero n. sıfıra yakın
nonreturn-to-zero code n. sıfıra dönüşsüz kod
zero-address instruction n. sıfır adres komutu
zero compression n. sıfır sıkışımı
zero phase technique n. sıfır faz tekniği
zero adjustment n. sıfır ayarı
zero pressure governor n. sıfır basınç regülatörü
zero-level address n. sıfır düzey adres
zero code suppression n. sıfır kodlarını yok etme
zero resistance n. sıfır direnç
zero voltage n. sıfır voltaj
zero voltage n. sıfır gerilim
zero gravity n. sıfır yerçekimi
zero state n. sıfır durumu
zero sum game n. sıfır-toplamlı oyun
zero adjustment n. sıfır noktası ayarı
zero potential n. sıfır potansiyeli
zero governor n. sıfır basınç ayarlayıcısı
zero method n. sıfır yöntemi
zero bias n. sıfır polarlama
zero suppression n. sıfır inikliği
zero output signal n. sıfır çıktı işareti
zero/proportional regulator n. sıfır/eşit basınç regülatörü
suppressed zero range n. sıfırsız erim
zero compression n. sıfır kompresyonu
zero value n. sıfır değer
zero point energy n. sıfır noktası enerjisi
zero-g device n. sıfır yerçekimi aleti
zero shift n. sıfır kayması
zero position n. sıfır konumu
zero crossing rate n. sıfırdan geçiş sayısı
return to zero encoding n. sıfıra dönüşümlü kodlama
zero level n. sıfır seviyesi
zero clearance n. sıfır klerans
zero defect n. sıfır bozukluk
zero shear n. sıfır makaslama
zero drift n. sıfır noktası sapması
zero-access storage n. sıfır erişimli bellek
zero suppression n. sıfır silme
zero load n. sıfır yük
instrument with suppressed zero n. sıfırı içermeyen alet
zero error n. sıfır hata
zero crossing n. sıfırdan geçiş
zero excess n. sıfır aşırılığı
elevated zero range n. sıfırlı erim
zero beat n. sıfır girişimi
zero hour n. sıfır saati
zero amplitude n. sıfır genişlik
zero elevation n. sıfır yüksekliği
zero emission vehicle n. sıfır emisyonlu taşıt
zero-sum n. sıfır sonuç
non-zero sum game n. sıfır-toplamsız oyun
zero synchronization n. sıfır konumlaması
point zero n. yer sıfır noktası
zero stage n. eksenel kompresörün ön tarafına kurulan kompresör kanatçıklarda bir kademe ayarı
zed (zero energy development) n. sıfır net enerji tüketimine sahip bina
zero fill v. sıfır doldurmak
zero fill v. sıfırla doldurmak
zero-valent adj. diğer elementlerle tepkimeye girmeyen
bipolar nonreturn to zero adj. kutupsal sıfıra dönüşsüz
bipolar return to zero adj. kutupsal sıfıra dönüşlü
return to zero bipolar adj. sıfıra dönüşlü çift kutuplu
return to zero unipolar adj. sıfıra dönüşlü tek kutuplu
non-return to zero unipolar adj. sıfıra dönüşsüz tek kutuplu
non-return to zero unipolar bipolar adj. sıfıra dönüşsüz tek çift kutuplu
non-return-to-zero adj. sıfıra dönüşümsüz
zero valent adj. sıfır değerlikli
return to zero unipolar bipolar adj. sıfıra dönüşlü tek çift kutuplu
non-return to zero bipolar adj. sıfıra dönüşsüz çift kutuplu
zero-dimensional adj. sıfır boyutlu
zero-beat adj. vurusuz
Computer
zero error n. alt değer hatası
zero-address instruction n. adressiz komut
zero based linearity n. alt değer doğrusallığı
zero-based linearity n. alt değer doğrusallığı
digit zero n. basamak sıfır
slashed zero n. eğik çizgili sıfır
floating zero n. kayan sıfır
zero shift error n. kayma yanılgısı
bipolar return to zero signalling n. kutupsal sıfıra dönüşlü sinyalleşme
bipolar non-return to zero signalling n. kutupsal sıfıra dönüşsüz sinyalleşme
mechanical zero n. mekanik sıfır
zero suppression n. ön sıfırları atma
leading zero n. önce gelen sıfır
leading zero n. öndeki sıfır
automatic zero button n. otomatik sıfırlama düğmesi
return to zero encoding n. sıfıra dönüşümlü kodlama
zero picture n. sıfır gösterimi
elevated zero range n. sıfırlı erim ölçme aleti
zero space n. sıfır boşluk
pole-zero plot n. sıfır-kutup çiziti
division by zero n. sıfıra bölme
zero elimination n. sıfırları eleme
zero-day protection n. sıfır gün koruması
zero suppress n. sıfır gösterme
zero code suppression n. sıfır kodunu yok etme
page zero n. sıfırıncı sayfa
instrument with suppressed zero n. sıfırı içermeyen alet
zero-day attack n. sıfır gün saldırısı
zero divide n. sıfıra bölüm
zero-bit insertion n. sıfır bitini araya sokma
zero suppression n. sıfır silme
zero state n. sıfır durumu
zero suppression n. sıfır inikliği
zero output n. sıfır çıktı
pole zero plot n. sıfır kutup çiziti
zero-hour attack n. sıfır saat saldırısı
zero values n. sıfır değerleri
zero output signal n. sıfır çıktı işareti
zero suppression n. sıfırlanıl kaldırılması
zero condition n. sıfır durumu
non-zero sum game n. sıfır-toplamsız oyun
non-return-to-zero code n. sıfıra dönüşsüz kod
zero compression n. sıfır sıkışımı
zero compression n. sıfır kompresyonu
all-zero filter n. tüm sıfırlı süzgeç
vga zero ws ram n. vga sıfır bekleme zamanlı ram
zero fill v. sıfırla doldurmak
zero fill v. sıfır doldurmak
bipolar nonreturn to zero adj. kutupsal sıfıra dönüşsüz
nonreturn-to-zero adj. sıfıra dönüşümsüz
non-return to zero unipolar adj. sıfıra dönüşsüz tek
bipolar return to zero expr. kutupsal sıfıra dönüşlü
zero suppress expr. sıfır bastır
allow zero expr. sıfır olmasına olanak sağla
vga zero ws rom expr. vga sıfır bekleme zamanlı rom
Informatics
zero index carrier return n. aynı satırda satırbaşı
zero-state response n. başlangıç koşulsuz tepki
zero-input response n. başlangıç koşulu tepkisi
two-person zero-sum game n. iki kişilik sıfır toplamlı oyun
floating zero n. kayan sıfır
zero terminal n. nötr tel ucu
leading zero n. öndeki sıfır
zero-state response n. salt girdi tepkisi
zero level n. referans düzeyi
zero knowledge proof n. sır vermeyen tanıt
suppressed-zero scale n. sıfırsız ölçek
zero suppression n. sıfırların kaldırılması
zero matrix n. sıfır matris
non-return-to-zero code n. sıfıra dönüşsüz kod
zero-address instruction n. sıfır adresli komut
zero code suppression n. sıfır kodunu yok etme
zero-bit insertion n. sıfır biti sokuşturma
suppressed-zero range n. sıfırsız erim
zero-input response n. sıfır girdili tepki
non-zero sum game n. sıfır toplamsız oyun
zero position n. sıfır konumu
zero defect adj. sıfır kusurlu
return to zero adj. sıfıra dönüşlü
Telecom
zero byte time slot interchange n. sıfır baytlı zaman dilimi değiş tokuşu
zero dispersion slope n. sıfır dağılımlı eğim
zero set n. sıfır kümesi
zero transmission level point n. sıfır iletim seviye noktası
zero code suppression n. sıfır kodlarını yok etme
zero level address n. sıfır seviye adresi
zero beat n. sıfır vuruş
zero power level n. sıfır güç düzeyi
zero-dispersion wavelength n. sıfır dağılımlı dalga boyu
zero level decoder n. sıfır seviyeli kod çözücü
zero-bit insertion n. sıfır bitin ilave edilmesi
zero compression n. sıfır sıkıştırma
Electric
electrical zero n. elektriksel sıfır
zero method n. sıfır yöntemi
zero resistance n. sıfır direnç
zero potential n. sıfır potansiyeli
zero potential n. sıfır gerilim
zero potential n. sıfır gizilgüç
Construction
under zero impressed irradiance n. sıfır ışıma etkisi altında
Automotive
zero gap ring n. boşluksuz segman
advanced technology partial zero emission vehicle n. ileri teknolojili kısmen sıfır emisyonlu araç
partial zero emission vehicle n. kısmen sıfır emisyonlu araç
zero absolute pressure n. mutlak basınç ölçeğinde sıfır değer
absolute zero n. mutlak sıfır
zero lash n. sıfır boşluk
zero offset steering n. sıfır direksiyon kayıklığı
zero emission vmt n. sıfır emisyonla katedilen yol
zero emission vehicle n. sıfır emisyonlu araç
zero emission motorcycle n. sıfır emisyonlu motosiklet
zero emission bus n. sıfır emisyonlu otobüs
zero keel n. süspansiyon ayaksız tasarım
zero emission vehicle (zev) n. sıfır emisyonlu araç
zero-emission adj. çevreyi kirletmeyen (motorlu taşıt)
zero-emission adj. sıfır emisyonlu
Aeronautic
actual ground zero n. gerçek yer düzeyi
zero mode a n. sıfır mod a
zero fuel weight n. uçağın yakıtsız, fakat diğer bütün yüklerin yüklenmiş hali
zero fuel mass n. yakıtsız ağırlık
balance station zero n. müracaat sathı
zero-zero adj. hava aracındaki yolcuyu sıfır yükseklik ve sıfır hızda fırlatabilen
zero-zero adj. atmosfer koşullarının azami irtifayı ve görüşü sıfıra indirmesi ile karakterize edilen
zero-zero adj. atmosfer koşulları tarafından sıfıra indirgenen
Petrol
zero-carbon energy carriers n. karbonsuz enerji taşıyıcıları
Medical
patient zero n. hastalığı ilk yayan kişi
reference zero for the calibration of audiometric equipment n. odiyometrik cihazların kalibrasyonu için referans sıfır
zero order kinetics n. sıfır derece kinetiği
zero balancing n. (alternatif tıpta) iskelet yapısına müdahale edilerek yapılan tedavi
Psychology
physiological zero n. fizyolojik sıfır
absolute zero n. mutlak sıfır
zero population growth n. sıfır nüfus artışı
zero-order correlation n. sıfır sıralı korelasyon
non-zero-sum game n. toplamı sıfırsız oyun
zero-sum game n. toplamı sıfırlı oyun
Food Engineering
absolute zero n. mutlak sıfır
zero damped adj. sıfır sönümlü
Math
aleph zero n. alef sıfır
zero plus n. artı
zero of a function n. fonksiyonun sıfıryeri
multiple zero n. katlı sıfıryeri
multiple zero n. katlı kök
right zero divisor n. sağ sıfır böleni
non-zero covector n. sıfırdan farklı bir kovaryant vektör
zero angle n. sıfır açısı
zero divisor n. sıfır böleni
zero element n. sıfır öğe
left zero divisor n. sol sıfır böleni
zero number n. sıfır sayısı
order of a zero n. sıfırın mertebesi
zero function n. sıfır fonksiyonu
zero plus n. sıfır ve üstü pozitif
zero vector n. sıfır vektörü
left divisor of zero n. soldan sıfır böleni
zero element n. yutan eleman
non-zero locally quasinilpotent compact-friendly operator n. yerel yarınilpotent ompakt-yakın sıfırdan farklı operatör
zero point n. koordinat sisteminde referans alınan sabit nokta
zero point n. orijin
non-zero finitely generated adj. sıfırdan farklı sonlu üretilmiş
Statistics
log-zero-poisson distribution n. log-sıfır-poisson dağılımı
zero sum game n. sıfır toplamlı oyun
Physics
instantaneous center of zero velocity n. ani dönme merkezi
zero line n. başlangıç çizgisi
zero-point entropy n. saltık sıfır dağıntısı
zero-point energy n. saltık sıfır erkesi
zero beat n. sıfır vuru
zero gravity n. sıfır yer çekimi
zero-concentration n. sıfır konsantrasyon
zero-point entropy n. sıfır noktası entropisi
zero-power reactor n. sıfır-güçlü reaktör
zero beat n. sıfır batman
zero-point energy n. sıfır noktası enerjisi
zero sequence n. sıfır dizisi
zero line n. sıfır çizgisi
zero gravity n. sıfır yerçekimi
zero-concentration n. sıfıra yakın konsantrasyon
zero method n. ölçüm aparatının göstergesi sıfırda kalacak şekilde uygulanan bir ölçme yöntemi
zero point adj. ölçekte sıfır noktası ile ilişkili
zero point adj. sıcaklıkta mutlak sıfır noktası ile ilişkili