differentiate something

Sens de "differentiate something" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 24 résultat(s)

	Catégorie	Anglais	Turc
Phrasals
1	Phrasals	differentiate between (someone or something and someone or something else) v.	(biriyle/bir şeyle birini/bir şeyi) ayırt etmek
The tiny human being is now also able to differentiate between colors. Bu küçük insan artık renkleri de ayırt edebiliyor. More Sentences
2	Phrasals	differentiate between (someone or something and someone or something else) v.	(birini/bir şeyi birinden/bir şeyden) ayırmak
We must be able to differentiate between objects and situations. Nesneler ve durumlar arasında ayırım yapabilmeliyiz. More Sentences
3	Phrasals	differentiate (someone or something) from (someone or something) v.	(birini/bir şeyi birinden/bir şeyden) ayırt etmek
4	Phrasals	differentiate (someone or something) from (someone or something) v.	(birini/bir şeyi birinden/bir şeyden) ayırmak
5	Phrasals	differentiate (someone or something) from (someone or something) v.	(birini/bir şeyi birinden/bir şeyden) farklılaştırmak
6	Phrasals	differentiate (someone or something) from (someone or something) v.	(birinin/bir şeyin birinden/bir şeyden) ayırt edilebilir olmasını sağlamak
7	Phrasals	differentiate (someone or something) from (someone or something) v.	(birinin/bir şeyin birinden/bir şeyden) farklı olmasını sağlamak
8	Phrasals	differentiate between (someone or something and someone or something else) v.	(biriyle/bir şeyle biri/bir şey) arasında fark görmek
9	Phrasals	differentiate between (someone or something and someone or something else) v.	(biriyle/bir şeyle biri/bir şey) arasında ayrım yaratmak
10	Phrasals	differentiate between (someone or something and someone or something else) v.	(biriyle/bir şeyle biri/bir şey) arasında fark oluşturmak
11	Phrasals	differentiate between (someone or something and someone or something else) v.	(birini/bir şeyi birinden/bir şeyden) farklı hale getirmek
12	Phrasals	differentiate between (someone or something and someone or something else) v.	(biriyle/bir şeyle birini/bir şeyi) ayırt edilebilir hale getirmek
13	Phrasals	differentiate (someone or something) from (someone or something else) v.	(birini/bir şeyi başka birinden/bir şeyden) ayırt etmek
14	Phrasals	differentiate (someone or something) from (someone or something else) v.	(birini/bir şeyi başka birinden/bir şeyden) ayırmak
15	Phrasals	differentiate (someone or something) from (someone or something else) v.	(birini/bir şeyi başka birinden/bir şeyden) farklılaştırmak
16	Phrasals	differentiate (someone or something) from (someone or something else) v.	(birinin/bir şeyin başka birinden/bir şeyden) ayırt edilebilir olmasını sağlamak
17	Phrasals	differentiate (someone or something) from (someone or something else) v.	(birinin/bir şeyin başka birinden/bir şeyden) farklı olmasını sağlamak
18	Phrasals	differentiate between (someone or something) v.	(birini/bir şeyi) ayırt etmek
19	Phrasals	differentiate between (someone or something) v.	(biriyle/bir şeyle biri/bir şey) arasında fark görmek
20	Phrasals	differentiate between (someone or something) v.	(birini/bir şeyi) ayırmak
21	Phrasals	differentiate between (someone or something) v.	(biriyle/bir şeyle biri/bir şey) arasında ayrım yaratmak
22	Phrasals	differentiate between (someone or something) v.	(biriyle/bir şeyle biri/bir şey) arasında fark oluşturmak
23	Phrasals	differentiate between (someone or something) v.	(birini/bir şeyi birinden/bir şeyden) farklı hale getirmek
24	Phrasals	differentiate between (someone or something) v.	(biriyle/bir şeyle birini/bir şeyi) ayırt edilebilir hale getirmek