Turc - Anglais
Turc - Anglais
Allemand - Anglais
Français - Anglais
Espagnol - Anglais
Anglais Synonymes
Synonymes
A propos de nous
Outils
Ressources
Contact
Ouvrir session / Souscrivez-vous
Éteindre les lumières
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Synonymes
Outils
A propos de nous
Ressources
Contact
Ouvrir session / Souscrivez-vous
EN-TR
Turc - Anglais
Allemand - Anglais
Espagnol - Anglais
Français - Anglais
Anglais Synonymes
Turc - Anglais
Français - Anglais
Espagnol - Anglais
Allemand - Anglais
Historique
üstünlük
Sens de
"üstünlük"
dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 92 résultat(s)
Catégorie
Turc
Anglais
Common Usage
1
Common Usage
üstünlük
supremacy
n.
2
Common Usage
üstünlük
superiority
n.
General
3
General
üstünlük
precedence
n.
4
General
üstünlük
edge
n.
5
General
üstünlük
mastery
n.
6
General
üstünlük
whip hand
n.
7
General
üstünlük
ascendency
n.
8
General
üstünlük
better
n.
9
General
üstünlük
preference
n.
10
General
üstünlük
eligibility
n.
11
General
üstünlük
predominance
n.
12
General
üstünlük
strike
n.
13
General
üstünlük
spirit
n.
14
General
üstünlük
quality
n.
15
General
üstünlük
virtue
n.
16
General
üstünlük
primacy
n.
17
General
üstünlük
superiority
n.
18
General
üstünlük
odds
n.
19
General
üstünlük
distinction
n.
20
General
üstünlük
altitude
n.
21
General
üstünlük
preeminence
n.
22
General
üstünlük
beat
n.
23
General
üstünlük
ascendancy
n.
24
General
üstünlük
dominance
n.
25
General
üstünlük
championship
n.
26
General
üstünlük
head start
n.
27
General
üstünlük
excellence
n.
28
General
üstünlük
upper hand
n.
29
General
üstünlük
overweight
n.
30
General
üstünlük
lordship
n.
31
General
üstünlük
noblesse
n.
32
General
üstünlük
preponderance
n.
33
General
üstünlük
class
n.
34
General
üstünlük
whip
n.
35
General
üstünlük
vantage
n.
36
General
üstünlük
hegemony
n.
37
General
üstünlük
supereminence
n.
38
General
üstünlük
transcendence
n.
39
General
üstünlük
wondrousness
n.
40
General
üstünlük
advantage
n.
41
General
üstünlük
transcendency
n.
42
General
üstünlük
predomination
n.
43
General
üstünlük
pre-eminence
n.
44
General
üstünlük
charter
n.
45
General
üstünlük
priority
n.
46
General
üstünlük
high ground
n.
47
General
üstünlük
ascendance
n.
48
General
üstünlük
paramountcy
n.
49
General
üstünlük
ultimateness
n.
50
General
üstünlük
ascendant
n.
51
General
üstünlük
ascendent
n.
52
General
üstünlük
ascendence
n.
53
General
üstünlük
exuperance
n.
54
General
üstünlük
majority [obsolete]
n.
55
General
üstünlük
weather gauge
n.
56
General
üstünlük
masterdom
n.
57
General
üstünlük
maysterdome [obsolete]
n.
58
General
üstünlük
mickey
n.
59
General
üstünlük
gree [scotland]
n.
60
General
üstünlük
overhand [dialect]
n.
61
General
üstünlük
overhand
n.
62
General
üstünlük
overrule
n.
63
General
üstünlük
favor
n.
64
General
üstünlük
favour
n.
65
General
üstünlük
favorableness
n.
66
General
üstünlük
favourableness
n.
67
General
üstünlük
primeness
n.
68
General
üstünlük
principality
n.
69
General
üstünlük
precedency
n.
70
General
üstünlük
precellence [obsolete]
n.
71
General
üstünlük
precellency [obsolete]
n.
72
General
üstünlük
predominancy
n.
73
General
üstünlük
prepollence
n.
74
General
üstünlük
preponderancy
n.
75
General
üstünlük
preponderation
n.
76
General
üstünlük
prerogative [obsolete]
n.
77
General
üstünlük
signality
n.
78
General
üstünlük
superexcellence
n.
79
General
üstünlük
supremity [obsolete]
n.
80
General
üstünlük
surpassingness [obsolete]
n.
81
General
üstünlük
superlative
adj.
82
General
üstünlük
godlike
adj.
Colloquial
83
Colloquial
üstünlük
jump
n.
84
Colloquial
üstünlük
leg up
n.
Idioms
85
Idioms
üstünlük
a cutting edge
n.
Trade/Economic
86
Trade/Economic
üstünlük
priority
n.
Politics
87
Politics
üstünlük
precedence
n.
88
Politics
üstünlük
supremacy
n.
89
Politics
üstünlük
superiority
n.
Technical
90
Technical
üstünlük
advantage
n.
Philosophy
91
Philosophy
üstünlük
transcendentness
n.
Archaic
92
Archaic
üstünlük
preheminence
n.
Sens de
"üstünlük"
avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 275 résultat(s)
Catégorie
Turc
Anglais
General
1
General
aşırı üstünlük
supereminence
n.
2
General
karşılaştırmalı üstünlük derecesi
degree
n.
3
General
üstünlük sağlayan şey
advantage
n.
4
General
üstünlük duygusu
superiority complex
n.
5
General
good ve well´in üstünlük derecesi
better
n.
6
General
en üstünlük
supremacy
n.
7
General
üstünlük sağlama
outmaneuvering
n.
8
General
askeri üstünlük
military superiority
n.
9
General
en üstünlük derecesi
superlative
n.
10
General
üstünlük sağlama çabası
one upmanship
n.
11
General
üstünlük ilişkisi
superiority relation
n.
12
General
üstünlük derecesini gösterme
comparison
n.
13
General
üstünlük sağlama
outmanoeuvring
n.
14
General
klinik üstünlük
clinical superiority
n.
15
General
belirgin üstünlük
decisive advantage
n.
16
General
üstünlük sağlayan yer
advantage ground
n.
17
General
üstünlük doktrini
paramountcy
n.
18
General
ahlaki üstünlük
the moral high ground
n.
19
General
üstünlük sağlama
upmanship
n.
20
General
üstünlük sağlama çabası
upmanship
n.
21
General
sürekli üstünlük taslama
upmanship
n.
22
General
zafer veya üstünlük rekabeti
battle
n.
23
General
üstünlük sağlayan yer
vantage ground
n.
24
General
savaş veya yarışta üstünlük
mastery
n.
25
General
rakibe karşı üstünlük fırsatını tepme
let-off
n.
26
General
sosyal üstünlük
heraldry [obsolete]
n.
27
General
üstünlük taslama
hoity-toity [obsolete]
n.
28
General
üstünlük mücadelesi
grapple
n.
29
General
avantajlı üstünlük
odds-on
n.
30
General
üstünlük sağlamak için başkasının dengesini bozma
oneupmanship
n.
31
General
rakibe üstünlük sağlama amaçlı bilgi kullanımı ve yönetimi
information warfare
n.
32
General
üstünlük taslama
condescendence
n.
33
General
üstünlük taslama
condescent
n.
34
General
üstünlük pozisyonu
drivers seat
n.
35
General
rakibe karşı kazanılan üstünlük
drop
n.
36
General
sosyal üstünlük
consequence [obsolete]
n.
37
General
üstünlük sağlayan şey
favor
n.
38
General
üstünlük sırası
precedency
n.
39
General
toprağa bağlı kazanılan feodal üstünlük hakkı
seigniory
n.
40
General
toprağa bağlı kazanılan feodal üstünlük hakkı
seigniory in gross
n.
41
General
toprağa bağlı kazanılan feodal üstünlük hakkı
seignory
n.
42
General
sözde üstünlük
pretention
n.
43
General
ahlaki üstünlük
moral superiority
n.
44
General
bir ülkenin uzay çalışmalarında kurduğu üstünlük
space superiority
n.
45
General
üstünlük bildirme sıfatı
superlative
n.
46
General
üstünlük bildirme zarfı
superlative
n.
47
General
üstünlük mücadelesinde olan kimse
superman
n.
48
General
üstünlük sağlamak
have the whip hand of
v.
49
General
üstünlük sağlamak
outflank
v.
50
General
üstünlük sağlamak
outmaneuver
v.
51
General
üstünlük sağlamak
overtop
v.
52
General
üstünlük sağlamak
outclass
v.
53
General
geçmek (üstünlük açısından)
surpass
v.
54
General
üstünlük sağlamak
overtower
v.
55
General
üstünlük sağlamak
get the whip hand of
v.
56
General
üstünlük sağlamak
outmanoeuvre
v.
57
General
üstünlük sağlamak
get the whip hand of somebody
v.
58
General
küresel üstünlük kurmak
achieve global superiority
v.
59
General
küresel üstünlük kurmak
establish global superiority
v.
60
General
-e karşı üstünlük elde etmek
gain an advantage over
v.
61
General
-e karşı üstünlük sağlamak
gain an advantage over
v.
62
General
üstünlük derecesini göstermek
compare
v.
63
General
üstünlük sağlamak
lead
v.
64
General
(rütbeyi) öne sürerek üstünlük göstermek
throw
v.
65
General
gizli bir şekilde üstünlük sağlamak
steal a march
v.
66
General
üstünlük elde etmek
pull
v.
67
General
üstünlük sağlamak
have the best
v.
68
General
üstünlük taslamak
lord
v.
69
General
hile ile üstünlük sağlamak
gleek [obsolete]
v.
70
General
üstünlük kurmak
ride
v.
71
General
'-e karşı üstünlük sağlamak
one up
v.
72
General
üstünlük taslamak
condescend
v.
73
General
üstünlük sağlayan
favouring
v.
74
General
üstünlük sağlayan
favoring
v.
75
General
Öncelik/ üstünlük tanımak
accord precedence (over)
v.
76
General
zeka veya öngörüyle (başkasına) üstünlük sağlamak
outguess
v.
77
General
atışta üstünlük sağlamak
outshoot
v.
78
General
üstünlük sağlamak
outtrump
v.
79
General
üstünlük sağlamak
outwing
v.
80
General
üstünlük sağlamak
preempt
v.
81
General
üstünlük kazanmak
preempt
v.
82
General
üstünlük taslayan
superior
adj.
83
General
üstünlük derecesi gösteren
comparative
adj.
84
General
üstünlük sağlayan
outmaneuvering
adj.
85
General
üstünlük derecesini gösteren
comparative
adj.
86
General
üstünlük sağlayan
outmanoeuvring
adj.
87
General
üstünlük/avantaj sağlayan
advantageous
adj.
88
General
üstünlük taslayan
hightoned
adj.
89
General
üstünlük taslayan
high-toned
adj.
90
General
(üstünlük açısından) geçilemez
unbetterable
adj.
91
General
(üstünlük açısından) geçilmemiş
unbettered
adj.
92
General
üstünlük sağlanamaz
unvanquishable
adj.
93
General
rakibe üstünlük sağlayan
competitive
adj.
94
General
tüm konularda üstünlük gösteren
pancratic
adj.
95
General
(sıfat, zarf) üstünlük bildiren
superlative
adj.
96
General
(sıfat, zarf) üstünlük bildirenler grubuna ait olan
superlative
adj.
97
General
üstünlük göstererek
superior
adv.
98
General
üstünlük taslayarak
superlatively
adv.
99
General
sıfatlara ve zarflara üstünlük derecesi vermek için kullanılan son ek
-er
suf.
100
General
üstünlük derecesi
superl.
abrev.
Phrasals
101
Phrasals
rakibe karşı üstünlük fırsatını tepmek
let off
v.
102
Phrasals
üstünlük sağlamak
beat out
v.
103
Phrasals
üstünlük sağlamak
beat out
v.
104
Phrasals
(birine veya bir şeye) karşı üstünlük elde etmek
gain dominion over (someone or something)
v.
105
Phrasals
üstünlük kazanmak
gain dominion over (someone or something)
v.
106
Phrasals
(birine bir şeyde) üstünlük sağlamak
school (one) (in something)
v.
107
Phrasals
(üstünlük) peşinde olmak
go after (something)
v.
108
Phrasals
(bir şeyle birine) üstünlük taslamak
lord (something) over (one)
v.
109
Phrasals
-de üstünlük sağlamak
school in
v.
Phrases
110
Phrases
(birine/bir şeye) üstünlük sağlama
the better of (someone or something)
n.
111
Phrases
(birine/bir şeye) üstünlük sağlama
better of someone
n.
Colloquial
112
Colloquial
sürekli üstünlük taslama
one-upmanship
n.
113
Colloquial
üstünlük sağlama
one-upmanship
n.
114
Colloquial
üstünlük sağlama
verbal one-upmanship
n.
115
Colloquial
üstünlük taslama
head trip
n.
116
Colloquial
üstünlük taslayan kimse
hot stuff
n.
117
Colloquial
kadınlara üstünlük taslayan ve agresif davranan erkek
mcp (male chauvinist pig)
n.
118
Colloquial
üstünlük taslayan kimse
ego-tripper
n.
119
Colloquial
'-e karşı üstünlük
leg up on
n.
120
Colloquial
(birine) karşı üstünlük
leg up on (one)
n.
121
Colloquial
(birine/bir şeye) karşı üstünlük elde etmek
have one up on (someone or something)
v.
122
Colloquial
(birine/bir şeye) karşı üstünlük sağlamak
have one up on (someone or something)
v.
123
Colloquial
(birine) karşı üstünlük sağlayacak (bir şeyi) olmak
have (something) on (one)
v.
124
Colloquial
birine üstünlük tanımak
spot someone (something)
v.
125
Colloquial
birine üstünlük tanımak
spot someone (something)
v.
126
Colloquial
üstünlük elde etmek
have (one) up
v.
127
Colloquial
üstünlük sağlamak
have (one) up
v.
128
Colloquial
üstünlük sağlamış
one-up
adj.
Idioms
129
Idioms
üstünlük taslayarak konuşma
a plum in (one's) mouth [brit]
n.
130
Idioms
bilgi-birikimiyle karşısındakilere üstünlük taslayan
intellectual bully
n.
131
Idioms
üstünlük taslayarak konuşma
a plum in your mouth [uk]
n.
132
Idioms
(biri/bir şey) üzerinde hakimiyet/üstünlük kurma
a tight rein on (someone or something)
n.
133
Idioms
(birine/bir şeye) karşı üstünlük
an advantage over (someone or something)
n.
134
Idioms
(birine/bir şeye) karşı üstünlük
the advantage over (someone or something)
n.
135
Idioms
(birine/bir şeye) karşı üstünlük
an edge on (someone or something)
n.
136
Idioms
(birine/bir şeye) karşı üstünlük
the edge on (someone or something)
n.
137
Idioms
(birine/bir şeye) karşı üstünlük
an edge over (someone or something)
n.
138
Idioms
(birine/bir şeye) karşı üstünlük
the edge over (someone or something)
n.
139
Idioms
üstünlük taslama
ego trip
n.
140
Idioms
üstünlük taslama
one-upmanship
n.
141
Idioms
üstünlük sağlama çabası
one-upmanship
n.
142
Idioms
(birine/bir şeye) karşı üstünlük
precedence over (someone or something)
n.
143
Idioms
(birine/bir şeye) üstünlük sağlamak
have the better of (someone or something)
v.
144
Idioms
avantaj/üstünlük elde etmek
get the bulge on (someone or something)
v.
145
Idioms
(birine veya bir şeye karşı) üstünlük yakalamak
get the advantage over (someone or something)
v.
146
Idioms
(birine veya bir şeye karşı) üstünlük yakalamak
have the advantage over (someone or something)
v.
147
Idioms
birine üstünlük sağlamak
have the upper hand on someone
v.
148
Idioms
birine üstünlük sağlamak
get the upper hand on someone
v.
149
Idioms
üstünlük taslamak
queen it over
v.
150
Idioms
üstünlük kazanmak
have the edge over
v.
151
Idioms
üstünlük kazanmak
get the edge over
v.
152
Idioms
üstünlük sağlamak
get the edge over
v.
153
Idioms
üstünlük taslamak
put on airs
v.
154
Idioms
üstünlük kazanmak
get an edge over
v.
155
Idioms
üstünlük sağlamak
have the edge over
v.
156
Idioms
üstünlük taslamak
lord it over
v.
157
Idioms
üstünlük sağlamak
have an edge over
v.
158
Idioms
üstünlük kazanmak
have an edge over
v.
159
Idioms
üstünlük kazanmak
gain an edge over
v.
160
Idioms
üstünlük taslamak
ride the high horse
v.
161
Idioms
üstünlük sağlamak
get an edge over
v.
162
Idioms
üstünlük taslamak
act superior
v.
163
Idioms
(birine diğerine göre) üstünlük sağlamak/vermek
give (one) an edge on (someone or something)
v.
164
Idioms
(birine diğerine göre) üstünlük sağlamak/vermek
give (one) the edge on (someone or something)
v.
165
Idioms
(birine/bir şeye) karşı üstünlük elde etmek
get one up on (someone or something)
v.
166
Idioms
(birine/bir şeye) karşı üstünlük sağlamak
get one up on (someone or something)
v.
167
Idioms
(birine başka birine karşı) avantaj/üstünlük kazandırmak
give (one) a jump on (someone or something)
v.
168
Idioms
(birine başka birine karşı) avantaj/üstünlük kazandırmak
give (one) the jump on (someone or something)
v.
169
Idioms
(birine) (bir şeye/birine) karşı üstünlük vermek
give (one) the inside track
v.
170
Idioms
üstünlük taslamak
be above (oneself)
v.
171
Idioms
üstünlük taslamak
get above yourself
v.
172
Idioms
üstünlük taslamak
be above yourself
v.
173
Idioms
üstünlük taslamak
assume airs
v.
174
Idioms
-e karşı üstünlük elde etmek
gain dominion over
v.
175
Idioms
'-e karşı üstünlük kazanmak
gain dominion over
v.
176
Idioms
(birine karşı) üstünlük sağlamak
get the upper hand (over somebody)
v.
177
Idioms
(birine karşı) üstünlük sağlamak
have the upper hand (over somebody)
v.
178
Idioms
(birine karşı) üstünlük sağlamak
gain the upper hand (over somebody)
v.
179
Idioms
(birine karşı) üstün çıkmak/üstünlük sağlamak
get/have/gain the upper hand (over somebody)
v.
180
Idioms
(birine/bir şeye karşı) üstün çıkmak/üstünlük sağlamak
get the upper hand on (someone or something)
v.
181
Idioms
üstünlük sağlamak
get the whip hand
v.
182
Idioms
(biri üstünde) üstünlük sağlamak
get/have/hold the whip hand (over somebody)
v.
183
Idioms
üstünlük sağlamak
get/have/hold the whip hand
v.
184
Idioms
(birine karşı) üstünlük sağlamak
get/have/hold the whip hand (over somebody)
v.
185
Idioms
(birine/bir şeye) karşı üstünlük kazanmak
have an edge over (someone or something)
v.
186
Idioms
(birine/bir şeye) karşı üstünlük sağlamak
have an edge over (someone or something)
v.
187
Idioms
(birine/bir şeye) karşı üstünlük kazanmak
have the edge over (someone or something)
v.
188
Idioms
(birine/bir şeye) karşı üstünlük sağlamak
have the edge over (someone or something)
v.
189
Idioms
avantaj/üstünlük elde etmek
have the bulge on
v.
190
Idioms
avantaj/üstünlük elde etmek
get the bulge on
v.
191
Idioms
üstünlük sağlamak
have the whip hand
v.
192
Idioms
üstünlük sağlamak
hold the whip hand
v.
193
Idioms
(birine) üstünlük taslamak
lord it over (one)
v.
194
Idioms
(birine) üstünlük taslamak
queen it over (one)
v.
195
Idioms
üstünlük sağlanmış
aced
adj.
196
Idioms
üstünlük yok
honours are even
expr.
197
Idioms
üstünlük sağlanmadı
honours are even
expr.
198
Idioms
üstünlük sağlama
better of
expr.
Speaking
199
Speaking
kimsenin kimseye üstünlük sağlayacağı bir avantaj değildir bu.
it costs a candle nothing to light another candle
expr.
Trade/Economic
200
Trade/Economic
ayırıcı üstünlük
differential advantage
n.
201
Trade/Economic
ayrıcalıklı üstünlük
distinctive competency
n.
202
Trade/Economic
hizmette üstünlük
excellence of service
n.
203
Trade/Economic
kalitede üstünlük
excellence of quality
n.
204
Trade/Economic
karşılaştırmalı üstünlük teorisi
comparative advantages theory
n.
205
Trade/Economic
karşılaştırmalı üstünlük
comparative advantage
n.
206
Trade/Economic
karşılaştırmalı üstünlük
comparative advantages
n.
207
Trade/Economic
karşılaştırmalı üstünlük
comparative advantage
n.
208
Trade/Economic
karşılaştırmalı üstünlük kuramı
comparative advantage theory
n.
209
Trade/Economic
karşılaştırmalı üstünlük kanunu (teorisi)
law of comparative advantage
n.
210
Trade/Economic
mutlak üstünlük
absolute advantage
n.
211
Trade/Economic
mukayeseli üstünlük
comparative advantage
n.
212
Trade/Economic
mutlak üstünlük
absolute advantage
n.
213
Trade/Economic
rekabetçi üstünlük
competitive advantage
n.
214
Trade/Economic
sürdürülebilir rekabetçi üstünlük
sustainable competitive advantage
n.
Law
215
Law
federal üstünlük
federal supremacy
n.
216
Law
karşılaştırmalı üstünlük
comparative advantage
n.
217
Law
üstünlük koşulu
supremacy clause
n.
218
Law
üstünlük ilkesi
supremacy principle
n.
Politics
219
Politics
bir devletin diğerleri üzerinde belirgin bir üstünlük kurması
hegemony
n.
220
Politics
karşılaştırmalı üstünlük
comparative advantage
n.
221
Politics
üstünlük yanlısı
supremacist
n.
222
Politics
yasamayla ilgili üstünlük
legislative supremacy
n.
223
Politics
(politika veya uluslararası ilişkilerde) karşıt hiziplerin niyetlerini gizli tutarak üstünlük elde etmeye çalışması
guessing game
n.
Insurance
224
Insurance
tekne üstünlük hükmü
hull paramount clause
n.
225
Insurance
üstünlük hükmü
paramount clause
n.
Technical
226
Technical
sayıca üstünlük
prevalence
n.
227
Technical
miktarca üstünlük
prevalence
n.
Psychology
228
Psychology
hayali üstünlük
illusory superiority
n.
229
Psychology
üstünlük kompleksi
superiority complex
n.
230
Psychology
üstünlük duyguları
superiority feelings
n.
231
Psychology
üstünlük yanılsaması
dunning kruger effect
n.
232
Psychology
üstünlük vehmi
illusory superiority
n.
233
Psychology
üstünlük arayışı
striving for superiority
n.
234
Psychology
yanıltıcı üstünlük
illusory superiority
n.
Biology
235
Biology
(daha önceki bir tarihte geçerli bir şekilde yayınlanmış olması nedeniyle) üstünlük hakkı
priority
n.
Social Sciences
236
Social Sciences
etnik dinsel üstünlük
ethno-religious superiority
n.
237
Social Sciences
eril üstünlük inancı
phallocentrism
n.
Literature
238
Literature
“gunga din" şiirinde de anlatılan, beyaz olmayanlara karşı hem üstünlük hem de şefkat duyma durumu
kiplingism
n.
Linguistics
239
Linguistics
en üstünlük derecesi
superlative degree
n.
240
Linguistics
sıfatların üstünlük dereceleri
superlative forms of adjectives
n.
241
Linguistics
üstünlük derecesi
superlative
n.
242
Linguistics
üstünlük derecesi
comparative degree
n.
243
Linguistics
üstünlük derecesi
the superlative
n.
244
Linguistics
üstünlük derecesi
the comparative
n.
245
Linguistics
üstünlük karşılaştırması
upward comparison
n.
246
Linguistics
zarfların karşılaştırılması ve üstünlük dereceleri
comparative and superlative forms of adverbs
n.
247
Linguistics
üstünlük derecesi belirten sıfat veya zarf
comparative
n.
248
Linguistics
sıfat veya zarfın üstünlük dereceleri
degrees of comparison
n.
249
Linguistics
en üstünlük bildiren sözcük
superlative
n.
250
Linguistics
(sıfat veya zarfı) üstünlük derecesine göre oluşturmak
compare
v.
251
Linguistics
üstünlük derecesini gösteren (sıfat veya zarfların)
comparative
adj.
252
Linguistics
üstünlük derecesi belirten
equative
adj.
253
Linguistics
sıfat ve zarflara en üstünlük derecesi veren son ek
-est
suf.
Military
254
Military
stratejik üstünlük
strategic advantage
n.
255
Military
düşman kuvvetlerin müdahalesi olmadan bir bölgede deniz harekatı yapılabilmesi ile nitelenen üstünlük
maritime superiority
n.
256
Military
düşman kuvvetlerin müdahalesi olmadan bir bölgede deniz harekatı yapılabilmesi ile nitelenen üstünlük
maritime supremacy
n.
257
Military
üstünlük sağlamak
overwing
v.
Sport
258
Sport
sayısal üstünlük
numerical superiority
n.
259
Sport
rövanş veya şampiyonluk maçı gibi tarafların üstünlük mücadelesi verdiği karşılaşma
match game
n.
260
Sport
rakibine üstünlük sağlamaya çalışan sporcu
cutie
n.
Boxing
261
Boxing
boksörün kendini savunmasız bir pozisyonda göstererek rakibine atak için fırsat vermesi ve sonrasında karşı atağa geçerek üstünlük sağlamasına dayalı bir teknik (muhammed ali tarafından geliştirilmiş)
rope-a-dope
n.
Archaic
262
Archaic
üstünlük taslamak
prime
v.
Slang
263
Slang
birine karşı sahip olunan avantaj/üstünlük
drop
n.
Modern Slang
264
Modern Slang
sebepsiz yere her yerde/herkes üzerinde üstünlük kurmaya çalışma
alpha bitch syndrome
n.
265
Modern Slang
üstünlük duygusu
alpha complex
n.
266
Modern Slang
üstünlük kompleksi
alpha complex
n.
267
Modern Slang
grup halinde oynanan oyunlarda bir oyuncunun grup içerisinde üstünlük/liderlik sağlamaya çalışması
alpha gaming
n.
268
Modern Slang
üstünlük duygusu
alpha male complex
n.
269
Modern Slang
üstünlük kompleksi
alpha male complex
n.
270
Modern Slang
üstünlük kurma takıntısı
alpha male complex
n.
271
Modern Slang
üstünlük kompleksi
alpha male syndrome
n.
272
Modern Slang
üstünlük kurma takıntısı
alpha male syndrome
n.
273
Modern Slang
diğerleri üzerinde üstünlük kurmaya çalışma
alphaing
n.
Star Wars
274
Star Wars
bıçak-28 üstünlük savaşçısı
blade-32 superiority fighter
n.
275
Star Wars
model iv üstünlük-sınıfı yıldız savaşçısı
mark vi supremacy-class starfighter
n.
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of üstünlük
×
Term Options
Proposer une traduction/Corriger
Français Anglais Dictionnaire
Espagnol Anglais Dictionnaire
Allemand Anglais Dictionnaire
Anglais Synonymes Dictionnaire
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy