ağaçtan - Turc Anglais Dictionnaire

ağaçtan

Sens de "ağaçtan" dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 4 résultat(s)

Turc Anglais
General
ağaçtan arborous adj.
ağaçtan arborical adj.
ağaçtan arboreal adj.
ağaçtan tree adj.

Sens de "ağaçtan" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 54 résultat(s)

Turc Anglais
General
çubuk (demirden/ağaçtan yapılmış) rod n.
Nor should the candidate countries fix the measuring rod so high up that it is no longer possible to jump over it.
Aday ülkeler ölçüm çubuğunu üzerinden atlanamayacak kadar yükseğe de sabitlememelidir.

More Sentences
türlü işlerde kullanılan ağaçtan uzun ve geniş kap hull n.
hayvanların su içtikleri taş veya ağaçtan oyma kap watering hole n.
bu ağaçtan alınan kereste kauri n.
ağaçtan yapılmış gereç treen n.
birçok ağaçtan oluşan manzara treescape n.
ağaçtan düşen gevşek dal widow-maker n.
croton cinsi bir ağaçtan elde edilen reçine mexican lac n.
ağaçtan düşmüş meyve shedder n.
ağaçtan meyve aşırmak scrumping v.
ağaçtan meyve aşırmak scrump v.
ağaçtan inmek climb down the tree v.
ağaçtan yapılmak be made from wood v.
dalı ağaçtan testereyle kesmek saw the branch off of the tree v.
ağaçtan (terebentin, bitki özü) çıkarmak milk v.
(ağaçtan lateks veya özsuyu almak için) delik açarak kap takmak cup v.
ağaçtan toplamak pull v.
ağaçtan yapılmış wooden adj.
ağaçtan yapılmış lignified adj.
ağaçtan elde edilmiş treen [obsolete] adj.
sert ağaçtan yapılmış hard adj.
Phrasals
(meyveler ağaçtan) düşmek fall off v.
Proverb
ağaçtan maşa (abdaldan paşa) olmaz never send a boy to do a man's job
her ağaçtan kaşık olmaz never send a boy to do a man's job
Technical
malezya'daki artocarpus kunstleri türü ağaçtan elde edilen kaba lif terap n.
bir ağaçtan yaşını gösteren halkaların elde edildiği bir kesit almayı sağlayan boş bir burgu borer n.
bir ağaçtan yaşını gösteren halkaların elde edildiği bir kesit almayı sağlayan boş bir burgu accretion borer n.
Construction
(ağaçtan veya çelikten) profil bölme stud partition n.
Woodworking
hindistan'a özgü aporosa cinsi ağaçtan elde edilen düzgün taneli sert kereste kokra n.
filipinler'e özgü bir ağaçtan elde edilen kırmızımsı kahverengi kereste tanguile n.
ağaçtan inşa etmek tree v.
(ağaçtan) bilezik almak belt v.
sert ağaçtan yapılmış hard wood adj.
sert ağaçtan yapılmış hardwood adj.
Marine
sert ağaçtan yapılmış, güverte bitişiğindeki ağır kaplama upper strake n.
Chemistry
(bir ağaçtan) terebentin özütmek turpentine v.
Botanic
abd'nin güneyinde yetişen, özodunu koyu kırmızı olan küçük bir ağaçtan elde edilen kereste tisswood (persea borbonia) n.
abd'nin güneyinde yetişen, özodunu koyu kırmızı olan küçük bir ağaçtan elde edilen kereste red bay (halesia carolina) n.
orta amerika'da yetişen virola cinsi ağaç ve bu ağaçtan elde edilen kereste banak n.
filipinler'de yetişen bir ağaçtan elde edilen elemi reçinesi manila elemi n.
amerika'ya özgü kavak cinsinden olan, tohumları üzerinde pamuksu tüyler olan birkaç ağaçtan biri whitewood n.
batı hint adaları'na özgü guttiferae familyasından olan bir ağaçtan elde edilen bir reçine hog gum n.
teksas ve meksika'da yetişen ve porlieria cinsine mensup olup guaiacum cinsi ağaçlarla yakından akraba olan bir ağaçtan elde edilen reçineli sıvı guaiacum n.
güneydoğu abd'ye özgü, beyaz çiçekli orta boy bir ağaçtan elde edilen, sık taneli pembemsi sert bir kereste opossum wood n.
Agriculture
(terebentin keresteliğinde) yaklaşık 5000 ağaçtan oluşan çalışma birimi crop n.
budağı ağaçtan koparmak unsnag v.
boylarına göre ayrılmadan ağaçtan toplanmış (meyve) tree-run adj.
Forestry
çatallanmış ağaçtan kesilen tomruk schoolmarm n.
çatallanmış ağaçtan kesilen tomruk schoolma'am n.
guaiacum cinsi ağaçtan elde edilen odun pockwood n.
Military
ağaçtan ya da çalıdan oluşan çit hedge n.
Music
ağaçtan yapılmış nefesli çalgı woodwind n.
Mythology
ağaçtan inerek insanları yediği söylenen hayali bir yaratık drop bear [australia] n.
Archaic
ağaçtan elde edilen öz tree n.