coast - Turc Anglais Dictionnaire
Historique

coast

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


Sens de "coast" dans le Dictionnaire Turc-Anglais : 35 résultat(s)

Anglais Turc
Common Usage
coast n. sahil
coast n. kıyı
coast n. deniz kıyısı
coast n. deniz kenarı
General
coast n. kızak için uygun yokuş
coast n. tenha yer (mecazi)
coast n.
coast n. deniz kenarı
coast n. deniz kıyısı
coast n. sahil
coast n. kıyı
coast n. kızakla yokuştan kayma
coast n. vücudun yan tarafı
coast n. görüş alanına giren yer
coast v. yokuş aşağı kaymak veya inmek (kayak veya bisikletle)
coast v. pedal çevirmeden bisiklet sürmek
coast v. yuvarlanmak
coast v. yokuş aşağı salıvermek
coast v. kızakla yokuştan kaymak
coast v. kıyı boyu limanlar arasında ticaret yapmak
coast v. sahil boyunca gitmek
coast v. vites boşta gitmek
coast v. yanaşmak
coast v. beleşten ilerlemek
coast v. vurdurmak
coast v. (zenginlik, ün sayesinde) fazla çaba göstermeden yükselmek
coast v. tereyağından kıl çeker gibi ilerlemek
Marine
coast n. denizle karanın yaptığı sınır
coast n. kenar
coast n. kıyı
coast v. kıyı boyunca gitmek
coast v. sahil boyunca gitmek
Geography
coast n. kıyı
coast n. sahil
coast n. abd'nin pasifik kıyısı

Sens de "coast" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 271 résultat(s)

Anglais Turc
General
midnight sun coast n. gavle'den finlandiya sınırına kadar isveç'in doğu kıyısı
sunshine coast n. güneş ışığı kıyısı
coast guard n. sahil koruma
wild coast n. güney afrika'da east london'la port shepstone arasındaki sahil şeridi
longitudinal coast n. boyuna kıyı
sea coast n. deniz kenarı
dolphin coast n. güney afrika'da durban kentinden kuzeyde tugela nehrinin döküldüğü yere kadar olan sahil şeridi
alluvial coast n. alüvyonlu sahil
coral coast n. mercan kıyısı
coromandel coast n. hindistan'ın güneydoğu kıyıları
ria coast n. rialı kıyı
black sea coast  n. karadeniz kıyısı 
malabar coast n. güneybatı hindistan'da karnataka ile kerala eyaletlerinin kıyısı
ivory coast n. fildişi sahili
skeleton coast n. iskelet kıyısı
low coast n. alçak kıyı
hibiscus coast n. güney afrikan'nın port sheptone yakınlarındaki kıyı bölgesi
turquoise coast n. turkuaz kıyı
aegean sea coast  n. ege denizi kıyısı 
coromandel coast n. coromandel kıyısı
gulf coast n. kuzeyde cedar key ile güneyde marco adası arasında, florida'nın batı kıyı şeridi
dolphin coast n. yunusbalığı kıyısı
coast line n. sahil şeridi
sea coast n. deniz kıyısı
ivory coast n. afrika'nın atlantik kıyısındaki ülke
marlin coast n. marlin kıyısı
sea coast n. sahil
midnight sun coast n. gece yarısı güneşi kıyısı
malabar coast n. malabar kıyısı
space coast n. uzay kıyısı
ivory coast n. fildişi kıyısı
hibiscus coast n. amberçiçeği kıyısı
coral coast n. tunus'un kuzey kıyıları
slave coast n. köle kıyısı
the ivory coast n. fildişi kıyısı
kona coast n. kona kıyısı
the ivory coast n. fildişi sahili
coast guards n. sahil muhafaza
aegean sea coast n. ege sahili
coast road n. sahil yolu
ivory coast n. fil dişi sahilleri
coast protection n. kıyı koruması
west coast n. batı yakası
east coast n. doğu yakası
the south coast n. güney sahili
off the coast of somalia n. somali açıkları
coast guard n. sahil koruma görevlisi
coast [obsolete] n. bölge
coast [obsolete] n. alan
coast [obsolete] n. ülke sınırı
coast [obsolete] n. ülke sınırındaki toprak
coast [obsolete] n. pusulada nokta
coast [obsolete] n. yön
sea-coast n. deniz kenarı
sea-coast n. okyanus kıyısı
drive on coast (highway) v. arabayla sahilden gitmek
have a coast v. kıyısı olmak
live in a city with no coast v. denize kıyısı olmayan bir kentte yaşamak
have a coast on v. denize kıyısı olmak
coast [obsolete] v. yanından geçmek
coast [obsolete] v. yanından geçerek ilerlemek
coast [obsolete] v. birlikte ilerlemek
coast [obsolete] v. yanından ilerlemek
coast [obsolete] v. sınırında olmak
coast [obsolete] v. bitişiğinde olmak
coast [obsolete] v. baştan başa geçmek
coast [obsolete] v. (ülkenin) her yerini gezmek
coast [obsolete] v. bir şeye göre yerini belirlemek
coast [obsolete] v. pusuladaki noktalarla işaretlemek
coast [obsolete] v. (hareket eden biriyle) yan yana gitmek
coast-to-coast adj. kıyıdan kıyıya ulaşan
coast-to-coast adj. kıyıdan kıyıya seyahat eden
off the coast of black sea adv. karadeniz açıkları
on the southern coast of the peninsula adv. yarımadanın güney kıyısında
off the coast of prep. sahillerine yakın
Phrasals
coast along v. fazla çaba göstermeden ya da ilerleme kaydetmeye çalışmadan bir işi yapmak
coast along v. (bir yere doğru) süzülmek
Phrases
the coast is clear expr. kimse yok
the coast is clear expr. meydan boş
on the east coast expr. doğu kıyısında
Colloquial
the coast [usa] n. pasifik okyanusu boyunca yer alan bölge
the coast [usa] n. pasifik okyanusu yakınındaki bölge
gold coast n. zengin mahallesi
gold coast n. bir şirketin merkezindeki yönetim ofisi
coast to coast adv. ülkenin bir başından diğer başına
coast to coast adv. ülkenin bir kıyısından öbür kıyısına
coast to coast adv. ülke genelinde
coast to coast adv. ülke çapında
Idioms
left coast n. abd'nin batı yakası
left coast n. pasifik kıyısı
left coast n. batı yakası
left coast n. sol yaka
run down a coast v. kıyı boyunca yelken açmak
coast-to-coast adj. kıyıdan kıyıya
the coast is clear expr. asayiş berkemal
coast-to-coast expr. atlantik'ten pasifik'e
the coast is clear expr. ortalık süt liman
the coast is clear expr. tehlike geçti
from coast to coast expr. ülke çapında
from coast to coast expr. ülke genelinde
from coast to coast expr. (basketbolda) sahanın bir ucundan bir ucuna
from coast to coast expr. (basketbolda) sahanın bir ucundan diğer ucuna
Speaking
the coast is clear! expr. tehlike yok!
Trade/Economic
coast-trade n. kabotaj
coast-wise shipping permit n. kabotaj yükleme permisi
coast guard n. sahil koruma
coast waiter n. kıyı ticaretinde malların karaya çıkarılmasını veya nakliyesini denetleyen gümrük memuru
ivory coast franc n. fildişi sahili'nin resmi para birimi
ivory coast franc n. fildişi sahili'nin temel para birimi
coast-wise adj. kabotaj
Politics
trucial coast n. birleşik arap emirliklerinin geçmişteki adı
coast state n. kıyı devleti
coast guard command n. sahil güvenlik komutanlığı
Institutes
european border and coast guard agency n. avrupa sınır ve sahil güvenlik teşkilatı
coast and geodetic survey n. abd ticaret bakanlığı harita dairesi
european border and coast guard agency n. avrupa sınır ve sahil güvenlik ajansı
united states coast guard (uscg) n. birleşik devletler sahil güvenliği (bdsg)
command of coast guard n. sahil güvenlik komutanlığı
coast guard command n. sahil güvenlik komutanlığı
Tourism
turquoise coast n. türkiye'nin güney sahilinde tatil bölgesi
Technical
coast-down test n. boşta yavaşlama deneyi
coast down time n. boşta yavaşlama süresi
coast clutch solenoid n. kavrama boşlama solenoidi
sandy coast n. kumlu sahil
coast guard cutter n. sahil güvenlik teknesi
coast guard n. sahil muhafaza
coast protection n. sahil koruması
coast guard n. sahil güvenlik
coast erosion n. sahil erozyonu
coast down v. süzülüp inmek
Construction
coast line n. kıyı kenar çizgisi
coast road n. korniş yol
Automotive
coast brake n. gaz kesme frenlemesi
coast clutch solenoid n. kavrama boşlama selenoidi
coast clutch solenoid n. kavrama boşalma selenoidi
tooth coast n. tahriksiz yüz
coast side n. tahriksiz taraf
vehicle should coast smoothly expr. araç düzgün akmalıdır
Marine
down coast n. aşağı kıyı
shingle coast n. çakıl kıyı
gravel coast n. çakıllı sahil
bold coast n. denizden dik olarak yükselen kara parçası
natural coast n. doğal kıyı
retrograding coast n. erozyonla geriye doğru çekilen kıyı
advancing coast n. gelişen sahil
retreating coast n. geri çekilen kıyı
fjord coast n. haliç kıyısı
advancing coast n. ilerleyen sahil
coast law n. kıyı kanunu
rocky coast n. kayalık kıyı
coast line n. kıyı çizgisi
fault coast n. kıyı fayı
gulf coast n. körfez kıyısı
sand and gravel coast n. kum ve çakıllı kıyı
sandy coast n. kumlu kıyı
sand coast n. kum kıyısı
mangrove coast n. mangrove bitkisinin yetiştiği kıyı
neutral coast n. nötür kıyı
coast guard boat n. sahil güvenlik botu
coast guard n. sahil muhafızı
coast guards n. sahil güvenlik memurları
coast guards n. sahil güvenlik görevlilileri
coast guard navigation center n. sahil güvenlik seyir merkezi
artificial coast n. yapay sahil
semi-natural coast n. yarı doğal kıyı
us coast guard n. abd sahil güvenlik teşkilatı
u. s. coast guard n. abd sahil güvenlik teşkilatı
Parasitology
east coast fever n. manda hastalığı
Veterinary
east coast fever n. teileriyoz
east coast fever n. sığır, manda, koyun gibi hayvanlarda parazit kaynaklı bir ateşli hastalık
Physics
coast down yokuş aşağı inmek
Zoology
coast rat n. afrika köstebek faresi
coast rat n. geniş yuvalar kazabilen bir güney afrika kemirgeni
Botanic
coast white cedar n. ak servi
coast white cedar n. beyaz servi
coast redwood n. californiya sekoyası
coast banksia n. hanımeli
pacific coast mahogany n. honduras maunu
pacific coast mahogany n. khaya
coast banksia n. kurtkulağı
coast redwood n. sahil sekoyası
coast redwood n. servigiller familyasının sekoya cinsinden dev yapılı monotipik bir ağaç
coast white cedar n. abd'nin doğu kıyılarında yetişen yavaş büyüyen orta boy bir sedir ağacı
coast banksia (banksia integrifolia) n. avustralya hanımeli
coast banksia (banksia integrifolia) n. silindir şeklinde sarı hoş kokulu çiçekleri olan çalımsı bir ağaç
coast tarweed n. yıldızçiçeği familyasına ait, kuzey ve güney amerika'da yetişen çiçek veren bir bitki
coast tarweed (madia sativa) n. yemeklik yağ üretiminde kullanılan, güney amerika'ya özgü yapışkan ve bezeye benzer yaprakları olan bir ot
coast cottonwood (hibiscus tiliaceus) n. plaj hatmisi
coast cottonwood (hibiscus tiliaceus) n. tropik kıyılarda yaygın olarak bulunan, hafif sert kerestesinden kano yapılan, lifleri ile halat ve kalafat üretilen çalımsı bir ağaç
coast polypody n. deri yaprak
coast boykinia n. kuzey amerika'ya özgü, beyaz çiçekli bir bitki
coast rhododendron n. kuzey amerika'nın pasifik kıyılarında yetişen, kahverengi benekli pembe çiçekleri olan orta boy bir ormangülü
coast lily (lilium maritinum) n. abd'nin pasifik kıyılarında yetişen turuncu çiçekli bir zambak
coast cottonwood (hibiscus tiliaceus) n. eski dünya'nın tropikal kıyı bölgelerine özgü çalımsı bir ağaç
coast live oak n. kuzey amerika'ya özgü çalımsı, yaprak dökmeyen bir meşe
coast coral tree (erythrina caffra) n. afrika mercan ağacı
Forestry
west coast hemlock n. kuzey amerika'nın batısına özgü, kaliteli ahşap veren ve yaprak dökmeyen iri bir ağaç
History
gold coast n. bugünkü gana'da bulunan eski bir ingiliz kolonisi
grain coast n. afrika'da, bugünkü liberya'ya karşılık gelen tarihi bir bölge
Environment
wild coast n. vahşi kıyı
Geography
adélie coast n. adelie toprağı
na pali coast n. hawaii'deki kauai adasının batısında bir sahil
caird coast n. antartika'da bir sahil bölgesi
low coast n. alçak kıyı
slave coast n. batı afrika'nın kıyı şeridi
longitudinal coast n. boyuna kıyı
transverse coast n. enine kıyı
kona coast n. hawaii adasının güneybatı kısmı
coast waters n. kıyı suları
alluvial coast n. lığ yığıntılı kıyı
ria coast n. riah kıyı
rugged coast n. tırtıllı kıyı
high coast n. yüksek kıyı
skeleton coast n. walvis körfezi'yle angola sınırı arasında kalan namibya'nın çöl kıyısı
atlantic coast n. atlantik kıyıları
east coast n. abd'nin doğu kıyısı
barbary coast n. barbary sahili
barbary coast n. kaliforniya'da eski bir kırmızı ışık bölgesi
gold coast n. avustralya'nın queensland eyaletinde şehir
palm coast n. florida eyaletinde şehir
sunshine coast n. avustralya'nın queensland eyaletinde şehir
ivory coast n. fildişi sahilleri
mosquito coast n. miskito sahili
mosquito coast n. orta amerika'da bir bölge
miskito coast n. miskito sahili
miskito coast n. orta amerika'da bir bölge
gold coast n. afrika'da bir bölge
gulf coast n. meksika körfezi kıyısı
murman coast n. kuzeybatı rusya'da bir sahil bölgesi
murmansk coast n. kuzeybatı rusya'da bir sahil bölgesi
barbary coast n. san francisco'da kumar salonları ve genelevleri ile tanınan eski bir kıyı mahallesi
coast mountains n. kuzey amerika'nın pasifik kıyısı boyunca görülen bir dağ sırası
coast range n. kuzey amerika'nın pasifik kıyısı boyunca görülen bir dağ sırası
coast ranges n. kuzey amerika'nın pasifik kıyısı boyunca görülen bir dağ sırası
pacific coast n. pasifik kıyısı
pacific coast n. pasifik okyanusu kıyısı
pacific coast n. pasifik sahili
Geology
atlantic-type coast n. atlantik-tipi kıyı
longitudinal-type coast n. boyuna-tip kıyı
dalmation-type coast n. dalmasyon-tipi kıyı
Military
united states coast guard n. abd sahil güvenlik teşkilatı
gendarmerie and coast guard academy n. jandarma ve sahil güvenlik akademisi
coast and geodetic survey map n. kıyı ve jeodezik ölçüm haritası
coast artillery corps n. kıyı topçu sınıfı
coast artillery n. kıyı topçusu
coast artillery district n. kıyı topçusu bölge komutanlığı
coast defence n. kıyı savunması
coast-in point n. kıyı giriş noktası
coast guard boat n. sahil güvenlik botu
coast guard officer n. sahil güvenlik subayı
coast guard ship n. sahil koruma gemisi
coast guard and security teams n. sahil güvenlik ve emniyet timleri
turkish coast guard command n. sahil güvenlik komutanlığı
coast guard command n. sahil güvenlik komutanlığı
coast guard n. sahil güvenlik
the coast guard reserve n. sahil güvenlik ihtiyat teşkilatı
Basketball
coast-to-coast n. sahanın bir ucundan ötekine atılan pas
go coast-to-coast n. savunma ribaundunu alan oyuncunun topu dripling ile hücum sahasına kadar götürmesi
coast-to-coast n. sahanın bir ucundan diğerine atılan şut
Music
east coast rap n. doğu yakası hip hop müziği
east coast rap n. doğu yakası rap müziği
Slang
hoo-ha (east coast slang) n. kuku
faded (west coast slang) adj. kafayı bulmuş
faded (west coast slang) adj. kafası güzel
faded (west coast slang) adj. sarhoş
coast to coast expr. savunma ribaundunu alan oyuncunun topu dripling ile hücum sahasına kadar götürmesi
coast to coast expr. sahanın bir ucundan diğer ucuna hücum ederek basket atma
Anthropology
coast salish n. abd'nin pasifik kıyılarında yaşayan salish halkına mensup kimse
Star Wars
apalist coast n. apalis kıyısı
sanctuary coast n. sığınak kıyısı
sanctuary coast starport n. sığınak kıyısı yıldız limanı