Turc - Anglais
Turc - Anglais
Allemand - Anglais
Français - Anglais
Espagnol - Anglais
Anglais Synonymes
Synonymes
A propos de nous
Outils
Ressources
Contact
Ouvrir session / Souscrivez-vous
Éteindre les lumières
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Synonymes
Outils
A propos de nous
Ressources
Contact
Ouvrir session / Souscrivez-vous
EN-TR
Turc - Anglais
Allemand - Anglais
Espagnol - Anglais
Français - Anglais
Anglais Synonymes
Turc - Anglais
Français - Anglais
Espagnol - Anglais
Allemand - Anglais
Historique
cross
Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau
Sens de
"cross"
dans le Dictionnaire Turc-Anglais : 146 résultat(s)
Catégorie
Anglais
Turc
Common Usage
1
Common Usage
cross
n.
çarmıh
2
Common Usage
cross
n.
haç
3
Common Usage
cross
n.
çarpı
4
Common Usage
cross
v.
karşıya geçmek
5
Common Usage
cross
adj.
çapraz
General
6
General
cross
n.
ıstavroz
7
General
cross
n.
geminin veya uçağın rotasına aykırı esen (rüzgar)
8
General
cross
n.
hile
9
General
cross
n.
cefa
10
General
cross
n.
gam
11
General
cross
n.
çapraz işareti
12
General
cross
n.
musibet
13
General
cross
n.
put
14
General
cross
n.
elem
15
General
cross
n.
istavroz
16
General
cross
n.
keder
17
General
cross
n.
melez
18
General
cross
n.
salip
19
General
cross
n.
artı işareti
20
General
cross
n.
çile
21
General
cross
n.
dert
22
General
cross
n.
çarpı işareti
23
General
cross
n.
istavroz parça
24
General
cross
n.
kırma
25
General
cross
n.
mukabil
26
General
cross
n.
haç benzeri şövalye arması
27
General
cross
n.
haç benzeri şövalye arması takan kimse
28
General
cross
n.
hanedanlık armalarında kullanılan bir figür
29
General
cross
n.
adil olmayan rekabet
30
General
cross
n.
hileli durum
31
General
cross
n.
sahtekarlık
32
General
cross
n.
yasa dışı uygulamalar
33
General
cross
v.
çapraz çizgiler çizmek
34
General
cross
v.
üstüne çizgi çizmek
35
General
cross
v.
karşılaşmak
36
General
cross
v.
atlatmak
37
General
cross
v.
engellemek
38
General
cross
v.
haç işareti yapmak
39
General
cross
v.
geçmek
40
General
cross
v.
kavuşturmak (kolları)
41
General
cross
v.
çaprazlaştırmak
42
General
cross
v.
bozmak
43
General
cross
v.
geçişmek
44
General
cross
v.
üst üste atmak
45
General
cross
v.
kesiştirmek
46
General
cross
v.
geçirmek
47
General
cross
v.
kesişmek
48
General
cross
v.
kızmak
49
General
cross
v.
geçmek (karşıdan karşıya)
50
General
cross
v.
melezlemek
51
General
cross
v.
darılmak
52
General
cross
v.
çizmek
53
General
cross
v.
(karşıya) geçmek
54
General
cross
v.
karşıdan karşıya geçmek
55
General
cross
v.
öbür tarafına geçmek
56
General
cross
v.
çakışmak
57
General
cross
v.
melez ırk üretmek
58
General
cross
v.
-e karşı gelmek
59
General
cross
v.
çizgi çizmek
60
General
cross
v.
falcının eline bozuk para koymak
61
General
cross
v.
(şans getirmesi için) parmaklarını çapraz yapmak
62
General
cross
v.
doğru söylediğini göstermek için kalbinin üzerinde çarpı işareti yapmak
63
General
cross
v.
ata binmek
64
General
cross
v.
bacaklarını açarak binmek
65
General
cross
adj.
küskün
66
General
cross
adj.
gücenik
67
General
cross
adj.
kızgın
68
General
cross
adj.
ters
69
General
cross
adj.
huysuz
70
General
cross
adj.
öfkeli
71
General
cross
adj.
çaprazlama
72
General
cross
adj.
aykırı
73
General
cross
adj.
dargın
74
General
cross
adj.
hilekar
75
General
cross
adj.
titiz
76
General
cross
adj.
aksi
77
General
cross
adj.
kesişen
78
General
cross
adj.
küs
79
General
cross
adj.
zıt
80
General
cross
adj.
düzenbaz
81
General
cross
adj.
hırçın
82
General
cross
adj.
huysuzlanmış
83
General
cross
adj.
karşıt
84
General
cross
adj.
bir taraftan öbür tarafa geçen
85
General
cross
adv.
paralel olmayan
86
General
cross
adv.
çaprazlamasına
87
General
cross
prep.
boyunca
Trade/Economic
88
Trade/Economic
cross
n.
çapraz işlem
89
Trade/Economic
cross
v.
aşmak
Technical
90
Technical
cross
n.
istavroz parçası
91
Technical
cross
n.
ikili müstakil devre iletkenleri arasındaki bir elektrik kontağı
92
Technical
cross
n.
maden giriş katı
93
Technical
cross
n.
melanj
94
Technical
cross
n.
kruva
95
Technical
cross
v.
çaprazlamak
96
Technical
cross
v.
karşıdan karşıya geçmek
97
Technical
cross
adj.
çapraz
98
Technical
cross
adj.
karşıt
Computer
99
Computer
cross
n.
çapraz kesişme
Telecom
100
Telecom
cross
v.
(telefon hatlarını) paralel bağlamak
Textile
101
Textile
cross
n.
haç şeklinde dikilmiş deri parçası
Aeronautic
102
Aeronautic
cross
n.
düz uçuş
103
Aeronautic
cross
n.
uçak ve uçuş koşulları için en uygun sürat ve yükseklikteki uçuş
Marine
104
Marine
cross
v.
(yelken) direğe bağlamak
105
Marine
cross
v.
başka geminin pruvaları önündeki yolu kesmek
Medical
106
Medical
cross
n.
çapraz direnç
Biology
107
Biology
cross
n.
melezleme
108
Biology
cross
n.
çaprazlama
109
Biology
cross
adj.
melezlenmiş
110
Biology
cross
adj.
çaprazlanmış
111
Biology
cross
adj.
çekinik karakteri heterozigot olarak taşıyan
Astronomy
112
Astronomy
cross
n.
güneyhaçı (takımyıldızı)
Agriculture
113
Agriculture
cross
v.
daha önceden sürülmüş araziyi sürmek
Religious
114
Religious
cross
n.
çarmıha germe
115
Religious
cross
n.
hazreti isa'nın çarmıha gerilmesi ve ölümü
116
Religious
cross
n.
hazreti isa'nın ölümü yoluyla kurtuluş müjdesi
117
Religious
cross
n.
dini seremonilerde kullanılan haçlı asa
118
Religious
cross
n.
hristiyanlık
119
Religious
cross
n.
hristiyan
120
Religious
cross
v.
üzerinde haç işareti yapmak
121
Religious
cross
v.
kutsamak
Geography
122
Geography
cross
n.
irlanda'da yerleşim yeri
123
Geography
cross
n.
wisconsin eyaletinde yerleşim yeri
124
Geography
cross
n.
kamerun, nijerya ve gine'den geçen bir nehir
Sport
125
Sport
cross
n.
kros
126
Sport
cross
v.
(at yarışı veya poloda) başka atın geçtiği yoldan geçmek
127
Sport
cross
v.
başka atın daha önce geçtiği yolda ilerlemek
Football
128
Football
cross
n.
orta
129
Football
cross
v.
(topu) sağ veya sol kanattan saha ortasına atmak
Boxing
130
Boxing
cross
n.
kroşe
Card
131
Card
cross
v.
(euchre oyununda) çevrilen karttan farklı bir rengin kozu olarak adlandırmak
Music
132
Music
cross
v.
çaprazlama yapmak
Theatre
133
Theatre
cross
n.
tiyatro sahnesinin bir tarafından öbür tarafına doğru hareket etme
Archaic
134
Archaic
cross
n.
madeni para üstündeki haç şeklindeki baskı
135
Archaic
cross
n.
üzerinde haç şeklinde baskı olan madeni para
136
Archaic
cross
n.
kesişim
137
Archaic
cross
adv.
bir yandan öbür yana
138
Archaic
cross
adv.
karşıdan karşıya
139
Archaic
cross
adv.
karşıya
140
Archaic
cross
adv.
bir baştan öbür başa
141
Archaic
cross
adv.
tersine
142
Archaic
cross
adv.
aksi yönde
143
Archaic
cross
adv.
elverişsiz bir şekilde
144
Archaic
cross
adv.
zararlı bir şekilde
Slang
145
Slang
cross
n.
hileli maç
146
Slang
cross
n.
hileli oyun
Sens de
"cross"
avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 500 résultat(s)
Catégorie
Anglais
Turc
Common Usage
1
Common Usage
cross-examine
v.
çaprazlama sorgulamak
2
Common Usage
get/be cross (with somebody)
v.
küsmek
3
Common Usage
be cross
v.
küsmek
General
4
General
cross slide
n.
çapraz kızak
5
General
cross reference
n.
dipnot
6
General
crooked cross
n.
gamalı haç
7
General
cross sectional data
n.
enlemesine veri
8
General
cross haul
n.
halatla yükleme
9
General
cross border
n.
sınır ötesi
10
General
the cross
n.
haç hristiyanlığın simgesi
11
General
cross fire
n.
yaylım ateşi
12
General
cross talk
n.
tartışma
13
General
cross vault
n.
haç tonoz
14
General
papal cross
n.
papalık haçı
15
General
the cross
n.
put
16
General
calvary cross
n.
kalvari haçı
17
General
cross word
n.
çapraz bulmaca
18
General
cross purposes
n.
çelişen amaçlar
19
General
cross eye
n.
şaşılık
20
General
cross site scripting
n.
siteler arası betik çalıştırma
21
General
cross reference
n.
çapraz ilgi
22
General
patriarchal cross
n.
patrik haçı
23
General
cross correlation
n.
çaprazilinti
24
General
cross breeding
n.
melez ırk yetiştirme
25
General
hot cross bun
n.
çörek
26
General
cross ply
n.
çapraz kat
27
General
cross breeding
n.
birbirinden farklı iki hayvan türünü çiftleştirme
28
General
cross section
n.
transeksiyon
29
General
cross site scripting
n.
siteler ötesi betik çalıştırma
30
General
red cross
n.
kızılhaç
31
General
red cross
n.
kızıl haç
32
General
cross haul
n.
halatla yükleme (kamyonla vb)
33
General
tau cross
n.
haç
34
General
cross purposes
n.
aykırılık
35
General
cross action
n.
mukabil dava
36
General
the red cross
n.
kızılhaç
37
General
cross talk
n.
cızırtı
38
General
cross spar
n.
uçurtmalarda ortaya dik olarak gelen çıta
39
General
cross covariance
n.
çaprazdeğişinti
40
General
cross current
n.
çapraz akım
41
General
cross level
n.
tekerlek eğriliği
42
General
victoria cross
n.
kahramanlık nişanı
43
General
the cross
n.
haç
44
General
maltase cross
n.
malta haçı
45
General
double cross
n.
aldatma
46
General
the sign of the cross
n.
haç işareti
47
General
cross breeding
n.
melezleme
48
General
cross foreign exchange rate
n.
çapraz döviz kuru
49
General
cross word
n.
bulmaca
50
General
cross examination
n.
sorguya çekme
51
General
cross boundary communication
n.
sınır ötesi haberleşme
52
General
cross boundary communication
n.
sınır ötesi iletişim
53
General
cross section
n.
kesit
54
General
cross reference
n.
gönderme
55
General
cross street
n.
çapraz yanyol
56
General
cross street
n.
enine yol
57
General
cross section
n.
enkesit
58
General
cross section
n.
enine kesit
59
General
cross-reference
n.
iç gönderme
60
General
cross-country
n.
kros
61
General
criss-cross diagonals
n.
çift çapraz diyagonaller
62
General
cross-cultural studies
n.
kültürlerarası çalışmalar
63
General
cross-section
n.
ortalama
64
General
cross-country
n.
kayak krosu
65
General
cross-reference
n.
kitapta gönderme
66
General
cross-purposes
n.
aykırılık
67
General
cross-docking
n.
çapraz yükleme
68
General
cross-roads
n.
kavşak
69
General
cross-country tyre
n.
arazi lastiği
70
General
cross-ball
n.
orta
71
General
cross-section study
n.
yatay inceleme
72
General
cross-country
n.
kros kayağı
73
General
cross reference
n.
çapraz-başvuru
74
General
cross-country skiing
n.
kros kayağı
75
General
cross-country running
n.
kros koşusu
76
General
cross-country race
n.
kır koşusu
77
General
cross-country
n.
kır koşusu
78
General
cross-purposes
n.
yanlış anlama
79
General
cross-sectional paper
n.
milimetrik kağıt
80
General
cross-roads
n.
dörtyolağzı
81
General
cross-arm
n.
çapraz kol
82
General
cross-eye
n.
göz kayması
83
General
cross-country skiing
n.
kayak krosu
84
General
cross-grid
n.
çapraz ızgara
85
General
cross-section
n.
profil
86
General
cross-cousin marriage
n.
akraba evliliği
87
General
cross examination
n.
çapraz sınama
88
General
cross-examine
n.
çapraz sorgu
89
General
cross-language information retrival
n.
dillerarası bilgi geri alma
90
General
cross-reference
n.
gönderme
91
General
cross-section
n.
arakesit
92
General
cross-bench
n.
parlementoda bağımsızların oturacak yerleri
93
General
cross-dominance
n.
çapraz baskınlık
94
General
cross-cultural communication
n.
kültürlerarası iletişim
95
General
cross-purposes
n.
zıtlık
96
General
multi-discipline and cross sectors
n.
çok disiplinli ve etkileşimli sektörler
97
General
cross participation
n.
karşılıklı katılım
98
General
cross-dominance
n.
her iki elini de kullanma
99
General
cross-examination
n.
sorgu
100
General
cross-cultural communication
n.
kültürler arası iletişim
101
General
cross stitch chart
n.
kanaviçe şema
102
General
cross stitch patterns
n.
kanaviçe örnekleri
103
General
cross-country skiing
n.
kır kayağı
104
General
red cross doctor
n.
kızılhaç doktoru
105
General
red cross blood center
n.
kızılhaç kan merkezi
106
General
stations of the cross
n.
çarmıh durakları
107
General
cross-cultural awareness
n.
kültürler arası farkındalık
108
General
inverted cross
n.
ters haç
109
General
cross rhyme
n.
çapraz kafiye
110
General
true cross
n.
hz. isa'nın gerildiği çarmıhın kalıntıları olduğuna inanılan parçalara verilen ad
111
General
cyclo cross
n.
bisiklet krosu
112
General
descent from the cross
n.
isa'nın çarmıhtan indirilmesi
113
General
cross-guard
n.
balçak
114
General
tau cross
n.
tau haçı
115
General
cross scheduling
n.
çapraz programlama
116
General
british red cross
n.
i̇ngiliz kızılhaçı
117
General
a cross from the left/right
n.
soldan orta
118
General
market cross
n.
pazar kurularak tebligatların verilmesi veya ilamların okunması gibi faaliyetlerin yürütüldüğü haç şeklinde bina
119
General
snowboard cross
n.
bir tür snowboard yarışı
120
General
millrind cross
n.
hanedan armalarında kullanılan bir tür haç
121
General
cross moline
n.
hanedan armalarında kullanılan bir tür haç
122
General
lorraine cross
n.
lorraine haçı
123
General
lorraine cross
n.
sahip olduğu dikey çubuğun orta noktasının üzerinde ve altında olmak üzere iki adet enine çubuk içeren haç
124
General
cross of lorraine
n.
lorraine haçı
125
General
cross of lorraine
n.
sahip olduğu dikey çubuğun orta noktasının üzerinde ve altında olmak üzere iki adet enine çubuk içeren haç
126
General
double cross
n.
kazanma
127
General
double cross
n.
galibiyet alma
128
General
double cross
n.
kazanmak için uğraşma
129
General
double cross
n.
didinip durma
130
General
double cross
n.
kazanmaya çalışma
131
General
double cross
n.
yenilgiyi kabul etmeme
132
General
cross section
n.
başkesit
133
General
cross section
n.
başkesit
134
General
cross [scotland]
n.
piyasa
135
General
cross [obsolete]
n.
(nesne üzerindeki) çapraz parça
136
General
cross bottony
n.
(hanedan armalarında) kolları yonca oluşturan haç
137
General
cross estoile
n.
(hanedan armalarında) kollarının uçları yıldız ışını gibi olan haç
138
General
cross file
n.
zımpara taşı düzeltme eğesi
139
General
cross fire
n.
çapraz ateş
140
General
cross fire
n.
hararetli atışma
141
General
cross fire
n.
kıran kırana laf dalaşı
142
General
cross fire
n.
çatışmalı durum
143
General
cross fitche
n.
alt kolu sivri olan haç
144
General
cross double fitché
n.
kollarının uçları iki sivri uca ayrılan haç
145
General
cross purpose
n.
gülünç fikir kombinasyonlarının oluşturulduğu bir soru cevap oyunu
146
General
cross stroke
n.
bir şeyi keserek üzerinden geçen çizgi
147
General
cross talk [uk]
n.
hazırcevaplık
148
General
cross-check
n.
çapraz kontrol yapma
149
General
cross-check
n.
çapraz kontrol aracı
150
General
cross-classification
n.
çapraz sınıflandırma
151
General
cross-division
n.
aynı anda birden fazla özelliğe göre sınıflandırma
152
General
cross-crosslet
n.
(hanedan armalarında) kollarının uçları artı şeklinde olan haç
153
General
cross-index
n.
çapraz indeks oluşturan not veya not dizisi
154
General
cross-pollination
n.
farklı unsurların birbirini etkilemesi
155
General
cross-purpose
n.
diğer bir amaca aykırı amaç
156
General
cross-purpose
n.
karşı amaç
157
General
cross-purpose
n.
amaçlanan konudan farklı ve saçma mevzu
158
General
cross-purpose
n.
soru ve cevapların gülünç fikir kombinasyonları içerdiği bir oyun
159
General
cross-question
n.
çapraz incelemeye tabi tutulan soru
160
General
cross-questioning
n.
çapraz incelemeye tabi tutma
161
General
cross-reading
n.
çapraz okuma
162
General
saint andrew's cross
n.
aziz andrew haçı
163
General
saint andrew's cross
n.
x şeklinde haç işareti
164
General
saint andrew's cross
n.
aziz andreas haçı
165
General
st. andrew's cross
n.
aziz andrew haçı
166
General
st. andrew's cross
n.
x şeklinde haç işareti
167
General
st. andrew's cross
n.
aziz andreas haçı
168
General
st. anthony's cross
n.
tau haçı
169
General
st. anthony's cross
n.
(yunanca) tau harfine benzer bir haç
170
General
cross each other
v.
karşılaşmak
171
General
cross one's legs
v.
bacak bacak üstüne atmak
172
General
(something) to never cross (one's) mind
v.
aklının ucundan geçmemek
173
General
cross legs
v.
ayak ayak üstüne atmak
174
General
cross oneself
v.
istavroz çıkarmak
175
General
cross off
v.
listeden silmek
176
General
be cross with
v.
dargın olmak
177
General
cross one's fingers
v.
şans dilemek
178
General
cross out
v.
karalamak
179
General
cross out
v.
çizdirmek
180
General
be cross with somebody about something
v.
kızmak
181
General
be cross with one's luck
v.
bahtına küsmek
182
General
cross swords with
v.
ağız kavgası etmek
183
General
cross over
v.
karşıya geçmek
184
General
cross over
v.
üzerinden geçmek
185
General
cross over
v.
karşıdan karşıya geçmek
186
General
cross the respect line
v.
saygı sınırını aşmak
187
General
be cross
v.
kızmak
188
General
double cross
v.
aldatmak
189
General
be cross
v.
sinirlenmek
190
General
cross something out
v.
karalamak
191
General
be cross with somebody
v.
kızmak
192
General
cross swords with
v.
ile kavga etmek
193
General
cross with somebody
v.
kızmak
194
General
be cross
v.
darılmak
195
General
cross off
v.
adını listeden çıkarmak
196
General
cross the line
v.
sınırı aşmak
197
General
cross one's mind
v.
hatırına gelmek
198
General
cross over
v.
üstünden geçirmek
199
General
cross one's t's
v.
özen göstermek
200
General
cross with somebody about something
v.
kızmak
201
General
cross out
v.
listeden silmek
202
General
cross swords with
v.
biriyle atışmak
203
General
cross of
v.
üstünü çizmek
204
General
cross one's arms
v.
kollarını kavuşturmak
205
General
be cross
v.
küsmek
206
General
cross over
v.
üzerinden geçirmek
207
General
cross out
v.
çizmek
208
General
cross the rubicon
v.
dönülmeyecek bir karar vermek
209
General
cross of
v.
silmek
210
General
cross the styx
v.
ölmek
211
General
cross something off
v.
karalamak
212
General
cross over
v.
üstünden geçmek
213
General
cross under
v.
altından geçmek
214
General
cross swords with
v.
ile çekişmek
215
General
cross the frontier
v.
sınırı geçmek
216
General
cross out
v.
üstünü çizerek iptal etmek
217
General
cross out
v.
silmek
218
General
cross one's legs
v.
ayak ayak üstüne atmak
219
General
cross under
v.
altından geçirmek
220
General
become cross
v.
titizlenmek
221
General
cross oneself
v.
haç çıkarmak
222
General
cross one's mind
v.
aklından geçmek
223
General
cross off
v.
üstünü çizip çıkarmak
224
General
cross somebody's hand
v.
rüşvet vermek
225
General
cross somebody's path
v.
işini bozmak
226
General
cross somebody's path
v.
yolunu kesmek
227
General
cross one's mind
v.
aklına gelmek
228
General
cross diagonally
v.
çapraz geçmek
229
General
cross the line
v.
çizgiyi geçmek
230
General
cross the bridge
v.
köprüyü geçmek
231
General
serve at cross purposes
v.
aynı amaca hizmet etmemek
232
General
serve at cross purposes
v.
farklı amaçlara hizmet etmek
233
General
cross the border
v.
yurt dışına çıkış yapmak
234
General
cross swords
v.
ağız dalaşına girmek
235
General
cross the mountains
v.
dağları aşmak
236
General
cross the ocean
v.
okyanusu aşmak
237
General
cross someone's path
v.
yolları kesişmek
238
General
cross someone's path
v.
yolu kesişmek
239
General
(someone's path) cross with someone else
v.
yolu kesişmek
240
General
(someone's path) cross with someone else
v.
yolları kesişmek
241
General
cross out
v.
üstünü çizmek
242
General
be cross-examined
v.
sorgulanmak
243
General
be at cross-purposes
v.
farklı amaçlara hizmet etmek
244
General
be at cross-purposes
v.
farklı amaçlarda olmak
245
General
be slightly cross-eyed
v.
gözü kaymak
246
General
be at cross-purposes
v.
yanlış anlamak
247
General
double-cross
v.
kancıklık etmek
248
General
cross-fertilize
v.
dışarıdan etkilemek
249
General
cross-fertilize
v.
çaprazlama döllemek
250
General
double-cross
v.
sırtından vurmak
251
General
cross into
v.
-e girmek
252
General
double-cross
v.
kazıklamak
253
General
double-cross
v.
dolandırmak
254
General
double-cross
v.
kazık atmak
255
General
cross-dress
v.
karşı cinsin giydiği elbiseleri giymek
256
General
cross into
v.
-e geçmek
257
General
double-cross
v.
ihanet etmek
258
General
cross-examine
v.
sıkıştırmak
259
General
cross-question
v.
sorgulamak
260
General
look cross-eyed at
v.
yan gözle bakmak
261
General
double-cross
v.
ikiyüzlülük etmek
262
General
cross-examine
v.
sorguya çekmek
263
General
double-cross
v.
aldatmak
264
General
sit cross-legged
v.
bağdaş kurmak
265
General
sit cross-legged
v.
bağdaş kurarak oturmak
266
General
sit cross-legged
v.
bağdaş kurarak oturmak
267
General
cross the line
v.
fazla ileri gitmek
268
General
cross the border illegally
v.
yasadışı yollardan sınırı geçmek
269
General
cross the border illegally
v.
yasadışı yollarla sınırdan geçmek
270
General
put a cross
v.
çarpı koymak
271
General
cross the limits
v.
sınırları aşmak
272
General
feel cross with
v.
dargın hissetmek
273
General
cross the sea
v.
denizi aşmak
274
General
cross the sea
v.
deniz aşmak
275
General
go through a cross-examination
v.
sorgudan geçmek
276
General
go through a cross-examination
v.
sorgulanmak
277
General
cross-examine someone
v.
birisini çapraz sorguya çekmek
278
General
cross-examine someone
v.
birisini çapraz sorgulamak
279
General
wait for a permission to cross the border
v.
sınırdan geçmek için izin beklemek
280
General
cross the border
v.
sınırı geçmek
281
General
cross state lines
v.
eyalet sınırlarını aşmak
282
General
sit in a cross-legged position
v.
bağdaş kurarak oturmak
283
General
be cross examined
v.
çapraz sorguya alınmak
284
General
be cross examined
v.
çapraz sorguya çekilmek
285
General
make a cross-border operation
v.
sınır ötesi operasyon yapmak
286
General
perform a cross-border operation
v.
sınır ötesi operasyon yapmak
287
General
cross the road
v.
yolun karşısına geçmek
288
General
be cross
v.
asabı bozulmak
289
General
cross-fertilise
v.
çaprazlama döllemek
290
General
cross-fertilise
v.
dışarıdan etkilemek
291
General
cross the ball into the penalty area
v.
ceza sahasına orta yapmak
292
General
cross the bridge
v.
köprüden geçmek
293
General
criss-cross the bosphorus
v.
boğazı/iki yönlü/gidiş geliş/karşılıklı geçmek
294
General
get/be cross (with somebody)
v.
birine küsmek
295
General
cross the river
v.
nehrin karşısına geçmek
296
General
look cross-eyed
v.
şaşı bakmak
297
General
look cross
v.
sinirli bakmak
298
General
be cross with somebody
v.
küsmek
299
General
cross your legs
v.
bacak bacak üstüne atmak
300
General
do a thing on the cross
v.
namussuzca davranmak
301
General
take up the cross
v.
mesih'e olan sevgiden sebat etmek
302
General
take up the cross
v.
acı ve eziyete sabretmek
303
General
cross the street
v.
caddeden karşıdan karşıya geçmek
304
General
cross the street
v.
sokaktan karşıdan karşıya geçmek
305
General
cross (up)
v.
aldatmak
306
General
cross (up)
v.
ihanet etmek
307
General
cross (up)
v.
sırtını dönmek
308
General
cross (up)
v.
arkadan vurmak
309
General
cross examine
v.
çapraz sorguya çekmek
310
General
cross examine
v.
detaylarıyla sorgulamak
311
General
cross-check
v.
(verilere, raporlara) çapraz kontrol uygulamak
312
General
cross-file
v.
karşı baskı olmadan baskı uygulayarak eğeleme yapmak
313
General
cross-index
v.
çapraz atıfta bulunmak
314
General
cross-index
v.
(değişken veya alt girişten) ana girişe atıfta bulunmak
315
General
cross-index
v.
(metin gövdesini, atfı veya belgeyi) çapraz atıflarla sunmak
316
General
cross-index
v.
çapraz atıf işlevi görmek
317
General
cross-index
v.
çapraz atıf olarak sunulmak
318
General
cross-link
v.
çapraz bağlarla bağlamak
319
General
cross-link
v.
çapraz bağlar oluşturmak
320
General
cross-match
v.
(bir şeyi) birden fazla liste ya da gruptaki ilgili elemanlarla eşleştirmek
321
General
cross-pollinate
v.
birbirini etkilemek
322
General
cross-pollinate
v.
birbirine ilham vermek
323
General
cross-refer
v.
çapraz atıfta bulunmak
324
General
cross-refer
v.
bir yerdeki konuya başka yerdeki notla atıfta bulunmak
325
General
cross-reference
v.
çapraz atıfta bulunmak
326
General
cross-reference
v.
bir konudan başka konuya atıfta bulunmak
327
General
cross-reference
v.
çapraz gönderim yapmak
328
General
cross-section
v.
çapraz kesit halinde göstermek
329
General
cross-section
v.
çapraz kesit haline getirmek
330
General
cross-section
v.
çapraz kesitlere bölmek
331
General
cross-train
v.
çapraz antrenman yapmak
332
General
cross-train
v.
çapraz antrenman yaptırmak
333
General
cross-train
v.
farklı sporlarda antrenman yapmak
334
General
cross-train
v.
(birine) farklı beceri alanlarında eğitim vermek
335
General
as cross as two sticks
adj.
siniri tepesinde
336
General
cross with
adj.
kavgalı
337
General
cross bred
adj.
melez
338
General
as cross as two sticks
adj.
huysuz
339
General
cross breed
adj.
melez
340
General
cross domain
adj.
etki alanları arası
341
General
cross sectional
adj.
kesitsel
342
General
cross eyed
adj.
şaşı
343
General
cross country
adj.
ülkeyi boydan boya geçen
344
General
cross legged
adj.
bacak bacak üstüne atmış
345
General
cross linguistic
adj.
farklı dillere ait
346
General
cross shaped
adj.
haç biçimi
347
General
cross shaped
adj.
haç biçimli
348
General
cross shaped
adj.
haçsı
349
General
cross-eyed
adj.
şaşı
350
General
cross-country
adj.
bir uçtan öbür uca
351
General
cross-legged
adj.
bağdaş kurmuş
352
General
cross-eyed
adj.
şaşkaloz
353
General
cross-dressing
adj.
karşı cinsin giydiği kıyafetleri giyen
354
General
cross-grained
adj.
huysuz
355
General
criss-cross
adj.
çapraz çizgili
356
General
cross-examined
adj.
çapraz sorgulamaya tabi tutulmuş
357
General
cross-examined
adj.
çapraz sorgulanmış
358
General
cross-grained
adj.
ters
359
General
cross-country
adj.
ülkeyi baştan başa kateden
360
General
cross-country
adj.
yoldan geçmeyen
361
General
cross-grained
adj.
aksi
362
General
cross-cultural
adj.
kültürler arası
363
General
cross-country
adj.
araziden geçen
364
General
sitting cross-legged
adj.
bağdaş
365
General
cross-governmental
adj.
hükümetlerarası
366
General
cross-continental
adj.
kıtalar arası
367
General
cross-continental
adj.
kıta aşırı
368
General
cross-referenced
adj.
çapraz referansla ilişkilendirilen
369
General
cross-referenced
adj.
çapraz referanslandırılmış
370
General
cross-national
adj.
iki veya daha fazla millete dair
371
General
cross-continental
adj.
kıtalararası
372
General
cross-national
adj.
iki veya daha fazla millet ile ilgili
373
General
cross-matched
adj.
çapraz karşılaştırılmış
374
General
cross-matched
adj.
çapraz karşılaştırma
375
General
cross-shaped
adj.
haç şeklinde
376
General
shaped like cross
adj.
haç şeklinde
377
General
cross-listed
adj.
çapraz listenen
378
General
cross-looking
adj.
sinirli sinirli bakan
379
General
under the cross
adj.
çaprazın altında
380
General
cross-woven
adj.
çapraz örülmüş
381
General
cross-armed
adj.
kollar birbirine kavuşturulmuş şekilde
382
General
cross-cutting
adj.
normalde birbirinden bağımsız veya farklı çıkarlara sahip tarafları birbirine bağlama
383
General
cross-dressed
adj.
karşı cinse özgü kıyafetler giymiş
384
General
cross-eyed
adj.
çılgın
385
General
cross-eyed
adj.
kafası karışık
386
General
cross-eyed
adj.
hatalı
387
General
cross-eyed
adj.
anlaşılmaz
388
General
cross-eyed
adj.
karman çorman
389
General
cross-grained
adj.
çapraz tanecikli
390
General
cross-grained
adj.
lifleri çapraz şekilde uzanan
391
General
cross-town [us] [canada]
adj.
kasaba boyu
392
General
at cross purposes
adv.
birbirinin maksadına aykırı
393
General
on the cross
adv.
verev
394
General
on the cross
adv.
çaprazlama
395
General
on the cross
adv.
ters
396
General
cross-legged
adv.
bağdaş kurarak
397
General
in cross direction
adv.
çaprazına
398
General
in cross direction
adv.
dikine yönde
399
General
cross-border
adv.
sınır ötesi
400
General
cross-country
adv.
kırsal kesim boyunca
401
General
cross-country
adv.
doğrudan kırdan geçerek
402
General
cross-
pref.
birinden diğerine anlamı veren ön ek
403
General
cross-
pref.
-e karşı anlamı veren ön ek
404
General
cross-
pref.
haç benzeri şekil anlamı veren ön ek
Phrasals
405
Phrasals
cross someone up
v.
birisini engellemek
406
Phrasals
cross someone up
v.
birisinin tekerine çomak sokmak
407
Phrasals
cross from some place to some place
v.
bir yerden bir yere geçmek
408
Phrasals
cross someone up
v.
birisine sorun yaratmak
409
Phrasals
cross someone up
v.
birisinin planlarını altüst etmek
410
Phrasals
cross over into some place
v.
(sınırdan vb geçerek) bir yere girmek
411
Phrasals
cross over into some place
v.
(sınırı/köprüyü/nehri vb geçerek) bir yerden bir yere geçmek /gitmek
412
Phrasals
cross over
v.
sınır, bariyer ya da toprak parçası aşarak bir yerden bir yere gitmek
413
Phrasals
cross over
v.
geçmek
414
Phrasals
cross over
v.
kat etmek
415
Phrasals
cross over
v.
bulunduğun alanla bağlantılı başka bir alana geçip başarılı olmak
416
Phrasals
cross over
v.
alan değiştirmek
417
Phrasals
cross over
v.
alan değiştirmesine neden olmak
418
Phrasals
cross over
v.
başka bir alan geçişe ön ayak olmak
419
Phrasals
cross over
v.
(din, parti) değiştirmek
420
Phrasals
cross over
v.
(hüsnütabir) ölmek
421
Phrasals
cross over
v.
öte dünyaya göçmek
422
Phrasals
cross over
v.
hakkın rahmetine kavuşmak
423
Phrasals
cross with
v.
bir araçla bir yerden bir yere geçmek
424
Phrasals
cross with
v.
araçla aşmak
425
Phrasals
cross with
v.
araçla geçmek
426
Phrasals
cross something with something
v.
bir araçla bir yerden bir yere geçmek
427
Phrasals
cross something with something
v.
araçla aşmak
428
Phrasals
cross something with something
v.
araçla geçmek
429
Phrasals
cross something with something
v.
iki hayvanı çiftleştirmek
430
Phrasals
cross something with something
v.
iki türü melezlemek
431
Phrasals
cross (one) (up)
v.
(birini) küçümsemek
432
Phrasals
cross (one) (up)
v.
(birine) meydan okumak
433
Phrasals
cross (one) (up)
v.
(birine) kafa tutmak
434
Phrasals
cross (one) (up)
v.
(birine) ters gitmek
435
Phrasals
cross (one) (up)
v.
(birini) kızdırmak
436
Phrasals
cross someone or something off (of) something
v.
birini/bir şeyi listeden/kayıttan çıkarmak
437
Phrasals
cross someone or something off (of) something
v.
birini/bir şeyi listeden/kayıttan silmek
438
Phrasals
cross someone or something off (of) something
v.
birinin/bir şeyin üstünü çizip listeden/kayıttan çıkarmak
439
Phrasals
cross someone or something off (of) something
v.
birinin/bir şeyin listede/kayıtta üstünü karalamak
440
Phrasals
cross someone or something off
v.
birini/bir şeyi listeden/kayıttan çıkarmak
441
Phrasals
cross someone or something off
v.
birini/bir şeyi listeden/kayıttan silmek
442
Phrasals
cross someone or something off
v.
birinin/bir şeyin üstünü çizip listeden/kayıttan çıkarmak
443
Phrasals
cross someone or something off
v.
birinin/bir şeyin listede/kayıtta üstünü karalamak
444
Phrasals
cross someone or something out
v.
birini/bir şeyi (listeden/kayıttan) çıkarmak
445
Phrasals
cross someone or something out
v.
birini/bir şeyi (listeden/kayıttan) silmek
446
Phrasals
cross someone or something out
v.
birinin/bir şeyin üstünü çizmek
447
Phrasals
cross someone or something out
v.
birinin/bir şeyin üstünü karalamak
448
Phrasals
cross over something
v.
(bir şeyin) karşısına geçmek
449
Phrasals
cross over something
v.
(bir şeyden) karşıya geçmek
450
Phrasals
cross over something
v.
(bir şeyin) üzerinden geçirmek
451
Phrasals
cross over something
v.
(bir şeyi) aşmak
452
Phrasals
cross over something
v.
sınırı, nehri, dağı geçmek
453
Phrasals
cross someone
v.
birini engellemek
454
Phrasals
cross someone
v.
birinin tekerine çomak sokmak
455
Phrasals
cross someone
v.
birinin planlarını altüst etmek
456
Phrasals
cross someone
v.
birine sorun yaratmak
457
Phrasals
cross swords (with somebody)
v.
(biriyle) bozuşmak
458
Phrasals
cross swords (with somebody)
v.
(biriyle) hasım olmak
459
Phrasals
cross swords (with somebody)
v.
(biriyle) takışmak
460
Phrasals
cross swords (with somebody)
v.
(biriyle) ağız dalaşına girmek
461
Phrasals
cross swords (with somebody)
v.
(biriyle) atışmak
462
Phrasals
cross swords (with somebody)
v.
(biriyle) külahları değişmek (?)
463
Phrasals
cross swords with (one)
v.
(biriyle) bozuşmak
464
Phrasals
cross swords with (one)
v.
(biriyle) hasım olmak
465
Phrasals
cross swords with (one)
v.
(biriyle) takışmak
466
Phrasals
cross swords with (one)
v.
(biriyle) ağız dalaşına girmek
467
Phrasals
cross swords with (one)
v.
(biriyle) atışmak
468
Phrasals
cross swords with (one)
v.
(biriyle) külahları değişmek (?)
469
Phrasals
cross up
v.
oyuna getirmek
470
Phrasals
cross up
v.
kafa tutmak
471
Phrasals
cross up
v.
ters gitmek
472
Phrasals
cross up
v.
kızdırmak
473
Phrasals
cross up
v.
kazık atmak
474
Phrasals
cross up
v.
karıştırmak
475
Phrasals
cross up
v.
birbirine karıştırmak
476
Phrasals
cross up someone
v.
birini engellemek
477
Phrasals
cross up someone
v.
birinin tekerine çomak sokmak
478
Phrasals
cross up someone
v.
birinin planlarını altüst etmek
479
Phrasals
cross up someone
v.
birine sorun yaratmak
Phrases
480
Phrases
cross the t
v.
savaş gemilerini bir geminin pruvası diğerininkini geçecek şekilde manevra etmek
481
Phrases
cross one's heart
v.
doğru söylediğini kanıtlamak için kalbinin üstünde çarpı işareti yapmak
482
Phrases
cross that bridge later
expr.
o sorunu daha sonra düşünürüz
483
Phrases
cross that bridge later
expr.
o konuyu daha sonra düşünürüz
484
Phrases
police line do not cross
expr.
polis hattı geçmeyiniz
Proverb
485
Proverb
cross the stream where it is shallowest
işleri mümkün olan en kolay yoldan yapmak
486
Proverb
cross the stream where it is shallowest
kolayına bakmak
487
Proverb
don't cross that bridge till you come to it
dereyi görmeden paçaları sıvama
488
Proverb
don't cross that bridge till you come to it
ortada fol yok yumurta yokken telaş yapma
489
Proverb
don't cross that bridge till you come to it
doğmamış çocuğa don biçme
490
Proverb
don't cross that bridge till you come to it
zamanı gelmeden endişelenme
491
Proverb
don't cross that bridge till you come to it
henüz olmamış bir şey için canını sıkma
492
Proverb
don't cross that bridge till you come to it
o zaman gelince düşünürsün
493
Proverb
don't cross that bridge till you come to it
zamanı gelince düşünürsün
Colloquial
494
Colloquial
cross-eyed drunk
n.
zom
495
Colloquial
cross-eyed drunk
n.
küfelik
496
Colloquial
cross-eyed drunk
n.
zil zurna sarhoş
497
Colloquial
cross-eyed drunk
n.
zurna gibi
498
Colloquial
cross-eyed drunk
n.
körkütük sarhoş
499
Colloquial
cross-eyed drunk
n.
dut gibi sarhoş
500
Colloquial
cross the line
v.
çizgiyi aşmak
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of cross
×
Term Options
Proposer une traduction/Corriger
Français Anglais Dictionnaire
Espagnol Anglais Dictionnaire
Allemand Anglais Dictionnaire
Anglais Synonymes Dictionnaire
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy