distress - Turc Anglais Dictionnaire
Historique

distress

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


Sens de "distress" dans le Dictionnaire Turc-Anglais : 70 résultat(s)

Anglais Turc
Common Usage
distress n. sıkıntı
distress v. üzmek
General
distress n. sefalet
distress n. kahır
distress n. bun
distress n. üzüntü
distress n. endişe
distress n. zaruret
distress n. tehlikeli bir durum
distress n. elem
distress n. dert
distress n. zor bir durum
distress n. ıstırap
distress n. keder
distress n. haciz
distress n. ızdırap
distress n. tehlike
distress n. felaket
distress n. iç sıkıntısı
distress n. zayıflık
distress n. güçsüzlük
distress n. dermansızlık
distress n. zayıflama
distress n. güç kaybetme
distress n. yeni başlayan arıza
distress n. zorluklar
distress n. canı yanma
distress n. fiziki acı
distress v. kahretmek
distress v. üzmek
distress v. sıkmak
distress v. ıstırap vermek
distress v. el koymak
distress v. sıkıntı vermek
distress v. acı vermek
distress v. haczetmek
distress v. endişelendirmek
distress v. sıkıntıya sokmak
distress v. endişe uyandırmak
distress v. eskitmek
distress v. zorlamak
distress v. baskı yapmak
distress v. kısıtlamak
distress v. rahatsız etmek
distress v. üzüntüye boğmak
distress adj. zararına
distress adj. yok pahasına
distress adj. elden çıkarılan malları içeren
distress adj. zararına satılanları içeren
Trade/Economic
distress n. bir borcun veya tazminatın ödenmesi için borçlunun eşyalarının haczedilmesi
distress n. haciz
distress n. rehin
distress adj. (mal) elden çıkarmak
distress adj. zararına satmak
distress adj. yok pahasına satmak
Law
distress n. dert
distress n. haczedilmiş mal
distress n. haczetme
distress n. hapsedilen eşya
distress n. sıkıntı
distress v. haczetmek
Technical
distress n. tehlike
distress v. (eskitmek için) kasten lekelemek
distress v. (antika görünüm vermek için) şeklini bozmak
Transportation
distress n. (gemi veya hava aracı) acil yardım gereken durum
Marine
distress n. tehlike
Medical
distress n. detres
distress n. distres
distress n. (yaralanma veya hastalık sonucu) vücutta fonksiyon bozukluğu
distress n. vücutta huzursuzluk

Sens de "distress" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 148 résultat(s)

Anglais Turc
General
distress signal n. imdat sinyali
state of distress n. çekinceli durum
distress signal n. imdat işareti
source of distress n. üzüntü kaynağı
state of distress n. tehlikeli durum
distress call n. imdat çağrısı
distress signal n. imdat çağrısı
source of the distress call n. acil yardım çağrısının kaynağı
distress rocket n. imdat fişeği
distress signal n. tehlike sinyali
distress call n. s.o.s
distress [obsolete] n. germe
distress [obsolete] n. kısıtlama
distress [obsolete] n. sınırlama
distress [obsolete] n. kısıtlılık
distress [obsolete] n. baskı
distress [obsolete] n. zorlanma
distress [obsolete] n. zorlamama
distress [obsolete] n. zorunluluk
distress oneself v. canını sıkmak
be in great distress v. dünya zindan olmak
hide the distress one suffered v. kan kusup kızılcık şerbeti içtim demek
distress greatly v. iliğini kemirmek
cause great distress v. kan kusturmak
feel distress v. acı çekmek
hide one's distress or sorrow v. acısını içine gömmek
cause distress v. üzüntü vermek
conceal one's distress v. üzüntüsünü gizlemek
cause someone distress v. üzüntü vermek
alleviate one's distress v. acısını hafifletmek
relieve one's distress v. acısını hafifletmek
ease one's distress v. acısını hafifletmek
cause distress v. sıkıntı yaratmak
be in distress v. sıkıntıda olmak
be in distress v. tehlikede olmak
send a distress signal v. imdat çağrısı göndermek
pick up a distress call v. imdat çağrısı almak
distress [obsolete] v. (savaşta) bozguna uğratmak
distress [obsolete] v. tarumar etmek
distress [obsolete] v. hezimete uğratmak
distress [obsolete] v. bunaltmak
distress [obsolete] v. alt etmek
distress [obsolete] v. istila etmek
in distress adv. tehlikede
Colloquial
a distress call n. imdat çağrısı
Idioms
a damsel in distress n. bir erkeğin yardımına ihtiyaç duyan kadın
a damsel in distress n. başı dertte bir küçük hanım
Trade/Economic
distress cargo n. düşük navlun tarifesi ile taşınan kargo gemi tam yükünü alamadığı zamanlarda
economic distress n. ekonomik sıkıntı
distress merchandise n. fiyatı düşürülmüş mal
distress warrant n. haciz müzekkeresi
distress warrant n. haciz kararı
distress freight n. gemi tam yüklü değilken uygulanan düşük navlun tarifesi
distress selling n. ihtiyaçtan satma
financial distress n. mali sıkıntı
economic distress n. mali kriz
distress merchandise n. muhataralı mal
distress merchandise n. sürümü çabuklaştırmak için fiyatı düşürülmüş mal
ship in distress n. tehlike içindeki gemi
distress freight n. zaruret navlunu
Law
wrongful distress n. başkasına ait bir şeyi haksız olarak alıkoyma
distress warrant n. eşyayı alıkoyma emri
distress warrant n. eşyayı alıkoyma müzekkeresi
distress damage feasant n. gayrimenkulün uğradığı zarara karşı hapis hakkı
warrant of distress n. haciz müzekkeresi
abuse of distress n. haczedilen hayvanın veya taşınır malın kötüye kullanımı
distress warrant n. haciz müzekkeresi
abstract of distress n. haczedilen malların kullanılması
wrongful distress n. hapis hakkının kötüye kullanılması
abuse of distress n. hapis hakkının kötüye kullanılması
emotional distress n. manevi zarar
economic distress n. müzayaka
distress damage feasant n. otlayan hayvanların vermiş olduğu zarara karşı hapis hakkı
Technical
distress wave n. alarm dalgası
distress wavelength n. alarm dalga boyu
distress signal n. imdat çağrı işareti
distress frequency n. imdat çağrı frekansı
distress light n. yardım çağırmak amacıyla kullnılan tehlike fişeği
Telecom
global maritime distress and safety system n. küresel deniz tehlike ve emniyet sistemi
distress calls n. tehlike çağrıları
distress and urgency n. tehlike ve acil durum
distress signal n. sos çağrısı
distress signal n. mayday
gmdss (global marine distress and safety system) abrev. küresel deniz tehlike ve güvenlik sistemi
Electric
distress wave n. alarm dalgası
distress wavelength n. alarm dalga boyu
distress signal n. imdat çağrı işareti
distress frequency n. imdat çağrı frekansı
Aeronautic
distress phase of rescue n. arama kurtarma çalışmasının tehlikeli anı
distress phase n. tehlike hali
Marine
marine distress n. deniz tehlikesi
distress signals n. gemi yardım çağrıları
distress cargo n. gemi tamamen dolmadığında düşük tarife ile taşınan navlun
distress signals n. imdat çağrıları
port of distress n. kaçış limanı
global maritime distress and safety system n. küresel deniz tehlike ve güvenlik sistemi
distress merchandise n. muhataralı mal
port of distress n. tehlike limanı
distress alert n. tehlike mesajı
distress radiobeacons n. (seyrüsefer) acil pozisyon gösterme radyo sinyali
distress freight n. zaruret navlunu
distress beacons n. (seyrüsefer) acil pozisyon gösterme radyo sinyali
Medical
adult respiratory distress syndrome n. ıslak akciğer
severe respiratory distress n. ağır solunum yetmezliği
moral distress n. ahlaki sıkıntı
acute respiratory distress syndrome n. akut solunum sıkıntısı sendromu
acute respiratory distress syndrome n. akut solunum yetersizliği
ards (acute respiratory distress syndrome) n. akut solunun sıkıntısı sendromu
severe respiratory distress n. ciddi solunum sıkıntısı
adult respiratory distress syndrome n. erişkin solunum sıkıntısı sendromu
adult respiratory distress syndrome n. erişkinde sıkıntılı solunum sendromu
fetal distress n. fetal distres
oleic-acid mediated acute respiratory distress syndrome n. oleik asit ile oluşturulan akut respiratuar distres sendromu
neonatal respiratory distress n. neonatal solunum sıkıntısı
shortness of breath and respiratory distress n. nefes darlığı ve solunum sıkıntısı
respiratory distress syndrome n. respiratuvar distres sendromu
respiratory distress syndrome of the newborn n. respiratuvar distres sendromu
respiratory distress syndrome of the newborn n. respiratuar distres sendromu
respiratory distress syndrome n. respiratuar distres sendromu
respiratory distress n. respiratuvar distres
rds (respiratory distress syndrome) n. solunum sıkıntısı sendromu
differential diagnosis of respiratory distress n. solunum sıkıntısının ayırıcı tanısı
respiratory distress n. solunum bozukluğu
respiratory distress syndrome n. solunum güçlüğü sendromu
newborn with respiratory distress n. solunum güçlüğü olan yenidoğan
neonatal respiratory distress syndrome n. yenidoğanın respiratuar distres sendromu
adult respiratory distress syndrome n. yetişkinde solunum güçlüğü sendromu
Psychology
emotional distress n. duygusal sıkıntı
fetal distress n. fetal sıkıntı
mental distress n. ruhi baskı
psychological distress n. ruhi baskı
psychological distress n. stres
mental distress n. stres
Pathology
adult respiratory distress syndrome n. akut solunum sıkıntısı sendromu
adult respiratory distress syndrome n. akciğer iltihabı sonucu ciğerlerde sertleşme ve öksürük ile karakterize edilen akut akciğer hasarı
infant respiratory distress syndrome n. bebek respiratuvar distres sendromu
infant respiratory distress syndrome n. prematüre bebeklerde görülen bir akciğer hastalığı
fetal distress n. fetüste anormal kalp ritmiyle tespit edilen rahatsızlık hali
foetal distress n. fetüste anormal kalp ritmiyle tespit edilen rahatsızlık hali
fetal distress syndrome n. fetal distres sendromu
Literature
damsel in distress n. başı dertte olan genç kadın
damsel in distress n. yardıma ihtiyaç duyan kadın
Military
distress phase n. felaket safhası
distress communication n. imdat muhaberesi
global maritime distress and safety system n. küresel deniz imdat ve güvenlik sistemi
distress communication n. tehlike muhaberesi
distress radio frequency n. telsiz imdat frekansı
Abbreviation
ards (acute respiratory distress syndrome) n. akut solunum sıkıntısı sendromu