grip - Turc Anglais Dictionnaire
Historique

grip

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


Sens de "grip" dans le Dictionnaire Turc-Anglais : 83 résultat(s)

Anglais Turc
Common Usage
grip n. kavrama
grip v. kavramak
General
grip n. pençe
grip n. el bagajı
grip n. tutamak
grip n. idare
grip n. künde
grip n. hakim olma
grip n. tutuş
grip n. idrak
grip n. kontrol
grip n. sıkı tutma
grip n. etkileme
grip n. tutak
grip n. kavrama şekli
grip n. sap
grip n. toka
grip n. anlama
grip n. el
grip n. tutma şekli
grip n. kulp
grip n. tutma
grip n. sıkıca tutma
grip n. yakalama
grip n. yol tutuş
grip n. kavrayış gücü
grip n. kavrayış tarzı
grip n. (gizli cemiyetin) birbirlerini tanımak için kullandıkları özel tokalaşma şekli
grip n. soğukkanlılık
grip n. yardımsever kimse
grip n. ilginç kimse
grip n. hayranlık uyandıran kimse
grip n. kameraman
grip n. çanta
grip v. sıkmak
grip v. idrak etmek
grip v. anlamak
grip v. tutmak
grip v. etkilemek
grip v. etkilenmek
grip v. çekmek
grip v. sıkıştırmak
grip v. sıkıca tutmak
grip v. yakalamak
grip v. dikkatini çekmek
grip v. sıkı tutmak
grip v. sımsıkı tutmak
grip v. ilgisini çekmek
grip v. yapışmak
grip v. (biriyle) el sıkışmak
grip v. kavrayarak tutturmak
grip v. kavrayarak bağlamak
grip v. (biriyle) hoş vakit geçirmek
grip v. sarmak
grip v. (yol) kavramak
Trade/Economic
grip v. sıkıca tutmak
Tourism
grip n. valiz
grip n. seyahat çantası
Technical
grip n. kulp
grip n. tutak
grip n. yakalama
grip n. perçinli bağlantıdaki perçinin iki başı arasındaki metalin toplam kalınlığı
grip n. dekor değiştirici
grip v. kavramak
grip v. simsıkı tutmak
grip v. sımsıkı tutmak
grip v. tutamak
Computer
grip expr. kavra
Textile
grip n. tutma
grip n. çan ipini kaplayan örgülü yün kumaş
Automotive
grip n. elcik
grip n. yol tutuş
grip v. tutmak
Medical
grip n. sancı
grip n. şiddetli ağrı
grip n. şiddetli sancı
grip n. grip
Botanic
grip n. yoğurtotu
Hunting
grip n. kabza
grip n. silahın tetik eliyle tutulan kısmı
Sport
grip n. top, raket tutma şekli
Cinema
grip n. sahneyi değiştirmeye yardımcı olan görevli
grip n. setleri ve sahneyi ayarlayan film yapım ekibi üyesi

Sens de "grip" dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 9 résultat(s)

Turc Anglais
Common Usage
grip flu n.
General
grip grippe n.
grip influenza n.
Medical
grip influenza n.
grip flu n.
grip grippe n.
grip grip n.
Sport
grip handgrip n.
Slang
grip wog n.

Sens de "grip" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 265 résultat(s)

Anglais Turc
General
pistol grip n. tabanca kabzası
pistol grip n. kabza
pistol grip n. tabanca sapı
money grip n. para tutacağı
kirby grip n. tel toka
hair grip n. tel toka
grip strength n. kavrama gücü
grip [dialect] [uk] n. küçük hendek
grip [dialect] [uk] n. oluk
grip [obsolete] n. kartal başlı aslan gövdeli ejderha
grip car n. teleferik
phone grip n. telefonu daha rahat tutmak için arkasına yapıştırılan aparat
lose one's grip v. eli kaymak/kurtulmak
lose one's grip v. tutunamamak
get a grip v. tutunmak
get a grip v. kavramak
get a grip v. anlamak
lose one's grip v. artık işlerin üstesinden gelememek
get a grip v. sıkı tutmak
get a grip on v. anlamak
grip someone's imagination v. alıp götürmek
lose one's grip v. ipin ucunu kaçırmak
come to grip with v. ilgelenecek yeni bir meşgale bulmak
come to grip with v. bir şeyle ilgilenmeye başlamak
(fear) grip someone v. korku sarmak
hand grip v. gömme tutamak
get a grip v. dizginleri ele almak
get a grip v. dizginleri ele geçirmek
get a grip v. yeniden ele geçirmek
get a grip v. denetimini ele geçirmek
get a grip on the situation v. durumu kontrol altına almak
be in the grip of recession v. (ekonomik) gerilemenin pençesinde olmak
grip someone by v. bileğinden tutmak/yakalamak
grip [dialect] [uk] v. siper kazmak
grip [dialect] [uk] adj. el dolusu
grip [dialect] [uk] adj. elle tutulabilecek miktarda
in the grip of prep. kontrolünde
in the grip of prep. bir şeyin pençesinde
Colloquial
keep a tight grip v. sıkı denetim altında bulundurmak
keep a firm grip v. sıkı denetim altında bulundurmak
get a grip expr. gerçekçi ol
get a grip on yourself! expr. kendine hakim ol!
get a grip on yourself expr. sakinleş
Idioms
grip on (something) n. (bir şeyi) sıkıca tutma
grip on (something) n. (bir şeye) sıkıca tutunma
grip on (something) n. (bir şeyi) sıkı tutma
grip on (something) n. (bir şeyi) sıkıca kavrama
grip on (something) n. (bir konuyu/kavramı) iyi kavrama
grip on (something) n. (bir konuyu/kavramı) iyi öğrenme/anlama
a grip on something n. bir şeyi sıkıca tutma
a grip on something n. bir şeye sıkıca tutunma
a grip on something n. bir şeyi sıkı tutma
a grip on something n. bir şeyi sıkıca kavrama
a grip on something n. bir konuyu iyice kavrama
a grip on something n. bir konuyu iyice öğrenme/anlama
a grip on oneself n. duygularını kontrol altında tutma
a grip on oneself n. duygularına hakim olma
get a new grip on life v. hayata yeni bir anlam katmak
have a grip on something v. bir şeye hakim olmak
keep a firm grip on someone v. birini yakın markaja almak
in the grip of v. boyunduruğu altında olmak
keep a firm grip on someone v. birini sıkı denetim altında tutmak
grip someone's attention v. birinin dikkatini çekmek
take a firm grip on someone v. birini sıkı kontrol altına almak
take a firm grip on someone v. birini sımsıkı yakalamak/tutmak/kavramak
keep a tight grip on someone v. birini sıkı denetim altında tutmak
keep a tight grip on someone v. birini yakın markajına almak
get a grip on v. birileri veya bir şey üzerinde hakimiyet kurmak
have a grip on v. birileri veya bir şey üzerinde hakimiyet kurmak
keep a firm grip on someone v. birini yakın markajına almak
keep a tight grip on someone v. birini yakın markaja almak
have a grip on something v. bir şeyi kontrolü altında tutmak
lose one's grip on someone v. birisi üzerindeki hakimiyetini yitirmek
take a firm grip on someone v. biri üzerinde hakimiyet kurmak
grip someone's attention v. dikkatini çekmek
free from its grip v. kıskacından kurtarmak
be in the grip of the crisis v. krizin pençesinde olmak
have a grip on the game v. maça hakim olmak
lose one's grip v. kontrolünü kaybetmek
in the grip of v. kontrolü altında olmak
get a grip on oneself v. kendine hakim olmak
have a grip on oneself v. kendine hakim olmak
have a firm grip on (someone or something) v. (birinin/bir şeyin) ensesine yapışmak
have a firm grip on (someone or something) v. (birinin/bir şeyin) ensesinden sıkıca tutmak
have a firm grip on (someone or something) v. (birini/bir şeyi) sıkıca tutmak
have a firm grip on (someone or something) v. (birinin/bir şeyin) üstüne sıkıca abanmak
have a firm grip on (someone or something) v. (birinin/bir şeyin) üstünde tam kontrol sağlamak
have a firm grip on (someone or something) v. (birini/bir şeyi) sıkı kontrol altına almak
get a grip on yourself v. kendini tutmak
get a grip on yourself v. kendini kontrol altında tutmak
get a grip on yourself v. kontrolünü kaybetmemek
get a grip on yourself v. duygularını frenlemek
get a grip on yourself v. sakin kalmak
get a grip on yourself v. kontrollü davranmak
take a grip on yourself v. kendini tutmak
take a grip on yourself v. kendini kontrol altında tutmak
take a grip on yourself v. kontrolünü kaybetmemek
take a grip on yourself v. duygularını frenlemek
take a grip on yourself v. sakin kalmak
take a grip on yourself v. kontrollü davranmak
be in the grip of v. (bir sıkıntının) pençesinde olmak
be in the grip of v. (bir sıkıntının) kıskacında olmak
be in the grip of v. (bir sıkıntı) yakasına çökmüş olmak
have a tight grip on (someone or something) v. (biri/bir şey) üzerinde sıkı hakimiyet kurmak
have a tight grip on (someone or something) v. (biri/bir şey) sıkı kontrolü altında olmak
have a tight grip on (someone or something) v. (birini/bir şeyi) sıkı kontrol altına almak
have a tight grip on (someone or something) v. (biri/bir şey) üzerinde tam kontrol sağlamak
lose (someone's or something's) grip v. (birinin/bir şeyin) kontrolünü kaybetmek
lose (someone's or something's) grip v. (birinin/bir şeyin) üzerindeki hakimiyetini kaybetmek
lose (someone's or something's) grip v. (birini/bir şeyi) artık tutamamak/kontrol edememek
lose (someone's or something's) grip v. bir konudaki yeteneğini kaybetmek
lose (someone's or something's) grip v. bir konuya olan hakimiyetini kaybetmek
lose one's grip v. bir konudaki yeteneğini kaybetmek
lose one's grip v. bir konuya olan hakimiyetini kaybetmek
lose one's grip v. sakinliğini yitirmek
lose one's grip v. soğukkanlılığını kaybetmek
lose one's grip v. kontrolden çıkmak
lose one's grip v. çileden çıkmak
lose one's grip v. iradesini kaybetmek
keep a firm grip on (someone or something) v. (birini/bir şeyi) sıkıca tutmak
keep a firm grip on (someone or something) v. (birini/bir şeyi) sıkı sıkı tutmak
keep a firm grip on (someone or something) v. (birini/bir şeyi) sıkıca kavramak
keep a firm grip on (someone or something) v. (birini/bir şeyi) sıkıca yakalamak
keep a firm grip on (someone or something) v. (birini/bir şeyi) yakın markajına almak
keep a firm grip on (someone or something) v. (birini/bir şeyi) sıkı denetim altına almak
keep a firm grip on (someone or something) v. (birini/bir şeyi) yakın markaja almak
keep a firm grip on (someone or something) v. (birini/bir şeyi) sıkı kontrol altına almak
get a grip of (oneself) v. (kendini) tutmak
get a grip of (oneself) v. duygularına hakim olmak
get a grip of (oneself) v. (kendine) hakim olmak
get a grip of (oneself) v. (kendini) kontrol altında tutmak
get a grip of (oneself) v. kontrolünü kaybetmemek
get a grip of (oneself) v. sakin olmak
get a grip on something v. bir şeyi kontrolü altında tutmak
get a grip on something v. bir şeye hakim olmak
get/take a grip/hold on yourself v. kendini tutmak
get/take a grip/hold on yourself v. kendini kontrol altında tutmak
get/take a grip/hold on yourself v. kontrolünü kaybetmemek
get/take a grip/hold on yourself v. kendine hakim olmak
get/take a grip/hold on yourself v. sakin kalmak/olmak
grip (one's) attention v. (birinin) dikkatini çekmek
keep a firm grip on v. -i yakın markajına almak
keep a firm grip on v. '-i yakın markaja almak
keep a firm grip on v. '-i sıkı denetim altında tutmak
keep a firm grip on v. '-i sıkıca tutmak
keep a firm grip on v. '-i sıkı sıkı tutmak
keep a firm grip on v. '-i sıkıca yakalamak/kavramak
keep a tight grip on (someone or something) v. (birini/bir şeyi) yakın markajına almak
keep a tight grip on (someone or something) v. (birini/bir şeyi) yakın markaja almak
keep a tight grip on (someone or something) v. (birini/bir şeyi) sıkı denetim altında tutmak
keep a tight grip on (someone or something) v. (birini/bir şeyi) dizginlemek
keep a tight grip on (someone or something) v. (birini/bir şeyi) kontrol altından tutmak
lose (one's) grip on (someone or something) v. (birini/bir şeyi) bırakmak
lose (one's) grip on (someone or something) v. (birini/bir şeyi) tutmayı bırakmak
lose (one's) grip on (someone or something) v. (birinden/bir şeyden) eli kaymak/kurtulmak
lose (one's) grip on (someone or something) v. (birine/bir şeye) tutunamamak
lose (one's) grip on (someone or something) v. (birini/bir şeyi) tutamamak
lose (one's) grip on (something) v. (bir şeyi) anlayamaz/ayırt edemez hale gelmek
lose (one's) grip on (something) v. (bir şey) algısını kaybetmek
lose your grip v. ipin ucunu kaçırmak
lose your grip v. artık işlerin üstesinden gelememek
lose your grip v. kontrolünü kaybetmek
lose your grip v. bir konudaki yeteneğini kaybetmek
lose your grip v. bir konuya olan hakimiyetini kaybetmek
lose your grip v. hakimiyetini yitirmek
take a firm grip on v. -i sıkı kontrol altına almak
take a firm grip on v. -i sımsıkı yakalamak/tutmak/kavramak
take a firm grip on v. üzerinde hakimiyet kurmak
take a firm grip on (someone or something) v. (birini/bir şeyi) sıkıca yakalamak/tutmak/kavramak
take a firm grip on (someone or something) v. (birini/bir şeyi) sımsıkı yakalamak/tutmak/kavramak
take a firm grip on (someone or something) v. (birini/bir şeyi) sıkı kontrol altına almak
take a firm grip on (someone or something) v. (biri/bir şey) üzerinde hakimiyet kurmak
take a firm grip on (someone or something) v. (birinin/bir şeyin) kontrolünü ele almak/geçirmek
take a grip on (oneself) v. kendini toparlamak
take a grip on (oneself) v. kendine hakim olmak
in the grip of something expr. bir şeyin pençesinde
in the grip of (something) expr. (bir şeyin) pençesinde/pençelerinde
Speaking
get a grip on yourself expr. kendini topla
get a grip on yourself expr. kendini toparla
have a grip on yourself! expr. kendine hakim ol
get a grip on expr. sıkı tutun
Technical
vise-grip wrench n. ayarlı pense
vise grip pliers n. ayarlı pense
bulldog grip n. buldok maşa
zinc grip n. çinko tutgacı
fork grip n. çatallı maşa
bulldog grip n. çeneli maşa
socket hand grip n. geçmeli tornavida
dummy grip n. gaz kolu (motorsiklet)
cable grip n. kablo çorabı
mantle grip n. karter kavraması
grip tilter n. kıskaçlı eğici
grip strength n. kavrama gücü
slip grip n. kayar tutucu
grip surface n. kavrama yüzeyi
vibration at the grip surface n. kavrama yüzeylerindeki titreşim
control stick grip n. levye kabzası
mantle grip n. muhafaza kavraması
vice grip n. mengene
blind grip n. perde tutamağı
vise-grip wrench n. papağan anahtar
vice grip n. pense
socket hand grip n. soket tornavida
grip tape n. kavrama bandı
grip-tape n. yapışkanlı zımpara kağıdı
grip height n. kavrama yüksekliği
Computer
size grip n. boyutlandırma tutacağı
Electric
cable grip n. kablo maşası
cable grip n. kablo çorabı
Automotive
twist grip n. yivli deseni olan, vites ayarlamaya yarayan döndürmeli gidon tutamağı
twist-grip n. vites değiştirmeye yarayan gidon tutamağı
body vice-grip n. ayarlı kaporta pensesi
grip wrench n. ayarlı pense
longitudinal grip n. boylamasına yol tutuş
grip control system n. çekiş kontrol düzeni
wet grip n. ıslak yol tutuş
cable grip n. kablo çekme çorabı
welder's lock-grip pliers n. kaynakçı pensesi
fixed grip n. sabit tutuş
assist grip n. tutamak
long-nose self-grip pliers n. uzun burunlu ayarlı pense
lateral grip n. yanal tutunma
Marine
bulldog grip n. kerye
Medical
dabney grip n. dabney gribi
band grip n. kıskaç
Botanic
grip grass n. yoğurtotu
grip grass n. dil kanatan
Fishery
butt grip n. kamış dayama
Military
grip safety n. kabza emniyeti
grip safety system n. kabza emniyet tertibatı
spade grip n. makineli tüfek kabzası
pistol grip n. tabanca kabzası
Hunting
grip safety n. kabza emniyeti
grip screw n. kabza kapak vidası
ring grip piate n. sağ kabza kapağı
left grip plate n. sol kabza kapağı
grip safety n. silahın ateşlenebilmesi için tetik eliyle sıkılaması gereken ek emniyet tertibatı
pistol grip n. tüfeklerde tabanca sapı benzeri kabza
Sport
leg grip n. bacak kapma
regular grip n. düz tutuş
contra grip n. karşı oyun
mixed grip n. karışık tutuş
hook grip n. kapalı tutuş
arm grip n. kol çekme
contra grip n. kontra oyun
illegal grip n. kural dışı tutuş
racket handle grip n. raket tutuşu
reserve grip n. ters tutuş
correct the grip v. tutuş şeklini düzeltmek
Weight Lifting
close grip n. dar tutuş
wide grip n. geniş tutuş
Cinema
key grip n. set amiri
Slang
grip [dialect] n. bol miktar
in the grip of the grape adj. sarhoş
in the grip of the grape adj. şarap çarpmış
in the grip of the grape adj. şaraptan sarhoş olmuş
in the grip of the grape adj. alkolün/şarabın etkisi altında
in the grip of the grape expr. sarhoş
in the grip of the grape expr. şarap çarpmış
in the grip of the grape expr. şaraptan sarhoş olmuş
Modern Slang
a grip n. çok
a grip n. büyük miktarda
Wrestling
scissor grip n. makaslama
scissors grip n. makaslama
Star Wars
force grip n. güç pençesi/tutuşu