Historique

güvenilir

Sens de "güvenilir" dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 97 résultat(s)

	Catégorie	Turc	Anglais
Common Usage
1	Common Usage	güvenilir	confidential adj.
2	Common Usage	güvenilir	safe adj.
3	Common Usage	güvenilir	credible adj.
4	Common Usage	güvenilir	trustworthy adj.
5	Common Usage	güvenilir	reliable adj.
6	Common Usage	güvenilir	dependable adj.
General
7	General	güvenilir	trusty n.
8	General	güvenilir	tried adj.
9	General	güvenilir	creditworthy adj.
10	General	güvenilir	creditable adj.
11	General	güvenilir	calculable adj.
12	General	güvenilir	unsuspicious adj.
13	General	güvenilir	certain adj.
14	General	güvenilir	authentic adj.
15	General	güvenilir	bankable adj.
16	General	güvenilir	unfailing adj.
17	General	güvenilir	straight adj.
18	General	güvenilir	staunch adj.
19	General	güvenilir	trusting adj.
20	General	güvenilir	sure adj.
21	General	güvenilir	good adj.
22	General	güvenilir	stalwart adj.
23	General	güvenilir	trustful adj.
24	General	güvenilir	solid adj.
25	General	güvenilir	trusty adj.
26	General	güvenilir	stable adj.
27	General	güvenilir	secure adj.
28	General	güvenilir	stanch adj.
29	General	güvenilir	regular adj.
30	General	güvenilir	steady adj.
31	General	güvenilir	trig adj.
32	General	güvenilir	responsible adj.
33	General	güvenilir	trusted adj.
34	General	güvenilir	confiding adj.
35	General	güvenilir	dependable adj.
36	General	güvenilir	as steady as a rock adj.
37	General	güvenilir	faithful adj.
38	General	güvenilir	believable adj.
39	General	güvenilir	authoritative adj.
40	General	güvenilir	gilt-edged adj.
41	General	güvenilir	right-hand adj.
42	General	güvenilir	honest adj.
43	General	güvenilir	trustable adj.
44	General	güvenilir	assuring adj.
45	General	güvenilir	accreditable adj.
46	General	güvenilir	aefauld adj.
47	General	güvenilir	true adj.
48	General	güvenilir	unfailable [obsolete] adj.
49	General	güvenilir	unfallible adj.
50	General	güvenilir	wholesome adj.
51	General	güvenilir	bona-fide adj.
52	General	güvenilir	faithworthy adj.
53	General	güvenilir	bread-and-butter adj.
54	General	güvenilir	yeomanly adj.
55	General	güvenilir	o.k. adj.
56	General	güvenilir	obligable adj.
57	General	güvenilir	ok adj.
58	General	güvenilir	okay adj.
59	General	güvenilir	rock-steady adj.
60	General	güvenilir	dewy-eyed adj.
61	General	güvenilir	feckful [scotland] adj.
62	General	güvenilir	sauf adj.
63	General	güvenilir	deadly adj.
64	General	güvenilir	secret adj.
65	General	güvenilir	sicker [scotland] adj.
66	General	güvenilir	single adj.
67	General	güvenilir	foursquare adj.
68	General	güvenilir	solid adj.
69	General	güvenilir	soothful adj.
70	General	güvenilir	stand-up adj.
71	General	güvenilir	super adj.
72	General	güvenilir	superficial adj.
73	General	güvenilir	sure-footed adj.
74	General	güvenilir	on the square adv.
75	General	güvenilir	rh (right-hand) abrev.
Colloquial
76	Colloquial	güvenilir	regular [usa] adj.
Idioms
77	Idioms	güvenilir	cast-iron adj.
78	Idioms	güvenilir	of word adj.
79	Idioms	güvenilir	solid as a rock adj.
80	Idioms	güvenilir	true as steel adj.
81	Idioms	güvenilir	as true as steel expr.
82	Idioms	güvenilir	all wool and a yard wide expr.
83	Idioms	güvenilir	all wool and no shoddy expr.
84	Idioms	güvenilir	all wool and no shoddy expr.
85	Idioms	güvenilir	as good as (one's) word expr.
Trade/Economic
86	Trade/Economic	güvenilir	trustworthy adj.
87	Trade/Economic	güvenilir	sound adj.
Law
88	Law	güvenilir	credible adj.
89	Law	güvenilir	calculable adj.
90	Law	güvenilir	gilt edged adj.
Technical
91	Technical	güvenilir	fool proofing n.
92	Technical	güvenilir	foolproofing n.
93	Technical	güvenilir	reliable adj.
94	Technical	güvenilir	infallible adj.
95	Technical	güvenilir	firm adj.
96	Technical	güvenilir	failsafe adj.
Archaic
97	Archaic	güvenilir	unsuspect [scotland] adj.

Sens de "güvenilir" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 246 résultat(s)

	Catégorie	Turc	Anglais
General
1	General	güven ve güvenilir kişiler	trust and trustees n.
2	General	güvenilir kimse	trusty n.
3	General	güvenilir bir politikacı	a safe politician n.
4	General	güvenilir kişi	salt of the earth n.
5	General	güvenilir kişi	trustee n.
6	General	güvenilir kaynak	reliable source n.
7	General	güvenilir olma	trustworthiness n.
8	General	güvenilir olma	authenticity n.
9	General	güvenilir kimse	stand-by n.
10	General	güvenilir yardımcı	henchman n.
11	General	güvenilir adam	reliable man n.
12	General	güvenilir alan	safe area n.
13	General	güvenilir şahıs	confidential person n.
14	General	en güvenilir adam	right hand man n.
15	General	güvenilir bilgi	reliable information n.
16	General	güvenilir dost	trusted friend n.
17	General	güvenilir çözüm	reliable solution n.
18	General	güvenilir ve çalışkan kimse	trouper n.
19	General	güvenilir arkadaş	reliable friend n.
20	General	güvenilir arkadaş	trustworthy friend n.
21	General	güvenilir dost	trustworthy friend n.
22	General	güvenilir dost	reliable friend n.
23	General	güvenilir insan	reliable person n.
24	General	güvenilir kimse	reliable person n.
25	General	güvenilir birey	reliable person n.
26	General	içeriden alınmış güvenilir bilgi	hot tip n.
27	General	güvenilir bilgi kaynağı	bible n.
28	General	güvenilir kimse	regular n.
29	General	güvenilir ve çalışkan kimse	trooper n.
30	General	güvenilir kaynaktan elde edilen haber	authentic information n.
31	General	güvenilir olmama	untrust n.
32	General	(siyasi kuruluşta) çalışkan ve güvenilir işçi	wheel horse n.
33	General	ağır veya uzun süreli kullanımda güvenilir çalışan şey	workhorse n.
34	General	güvenilir olma	faithworthiness n.
35	General	sadık ve güvenilir bir destekçi olan kadın	henchwoman n.
36	General	sadık ve güvenilir bir yandaş olan kadın	henchwoman n.
37	General	güvenilir çalışan	yeoman n.
38	General	çalışkan ve güvenilir işçi	yeoman n.
39	General	hedefe ulaştıran basit ve güvenilir yol	open sesame n.
40	General	güçlü, istikrarlı ve güvenilir şey	rock n.
41	General	güvenilir olmayan kaynaklardan alınan bilgi	rumint n.
42	General	güvenilir kaynak	good authority n.
43	General	etkili ve güvenilir kullanım becerisi	control n.
44	General	güvenilir alternatif	credible alternative n.
45	General	güvenilir vatandaş	prudhomme n.
46	General	güvenilir kimse	standby n.
47	General	güvenilir kaynak	standby n.
48	General	güvenilir tercih	standby n.
49	General	güvenilir unsur	suresby n.
50	General	birşeyin güvenilir olduğunu temin etmek	vouch for v.
51	General	son derece güvenilir olmak	be as good as one's bond v.
52	General	güvenilir kaynaktan bilgi almış olmak	be reliably informed v.
53	General	güvenilir bir kaynaktan öğrenmek	know from a reliable source v.
54	General	(hayali bir karakteri) tanıtarak güvenilir kılmak	establish v.
55	General	bir kimseyi veya kuruluşu güvenilir veya kabul edilebilir olarak işaretlemek	whitelist v.
56	General	çok güvenilir olmak	overtrow v.
57	General	güvenilir olmak	serve v.
58	General	güvenilir ve inançlı	foursquare adj.
59	General	çok güvenilir	as good as gold adj.
60	General	çok güvenilir (şey)	authoritative adj.
61	General	en güvenilir	securest adj.
62	General	kadar güvenilir	as secure as adj.
63	General	gibi güvenilir	as secure as adj.
64	General	güvenilir olmayan	untrusting adj.
65	General	savaşta kullanılmak suretiyle güvenilir ve etkili olduğu gösterilmiş	battle tested adj.
66	General	doğru olmayan bilgi veya kusurlu muhakemeye dayanan, bu nedenle güvenilir olmayan	spurious adj.
67	General	aşırı güvenilir	ultrareliable adj.
68	General	güvenilir olmayan	unassured adj.
69	General	gösterişli olmayıp güvenilir ve çalışkan olan	blue-collar adj.
70	General	güvenilir kabul edilen bir kitaba göre doğru veya tavsiye edilebilir	book adj.
71	General	finansal olarak güvenilir olmayan	high-risk adj.
72	General	güvenilir ve doğru olmayan	hollow-hearted adj.
73	General	yanıltıcı şekilde güvenilir olan	misconfident adj.
74	General	kritik durumda güvenilir olan	money adj.
75	General	oldukça güvenilir	quite safe adj.
76	General	çok güvenilir	well-trusted adj.
77	General	güvenilir kaynaktan gelen	in adj.
78	General	güvenilir bilgi almış	inspired adj.
79	General	güvenilir görüş bildiren	inspired adj.
80	General	sistematik, kesin ve güvenilir	clocklike adj.
81	General	güvenilir kaynaktan alınan	inside adj.
82	General	güvenilir duran	plausible adj.
83	General	görünüşte güvenilir olan	presumable adj.
84	General	güvenilir bir şekilde	reliably adv.
85	General	güvenilir bir şekilde	trustingly adv.
86	General	güvenilir bir şekilde	confidingly adv.
87	General	güvenilir bir şekilde	creditably adv.
88	General	güvenilir bir şekilde	credibly adv.
89	General	güvenilir olmayan bir şekilde	untrustingly adv.
90	General	güvenilir bir şekilde	trustworthily adv.
91	General	güvenilir kaynaktan	on good authoritarian adv.
92	General	güvenilir bir biçimde	faithfully adv.
93	General	güvenilir bir biçimde	authentically adv.
94	General	güvenilir bir şekilde	trustily adv.
95	General	güvenilir bir şekilde	yeomanly adv.
96	General	eldeki kanıtlara dayanarak güvenilir	credibly adv.
97	General	güvenilir bir şekilde	stanchly adv.
Phrasals
98	Phrasals	güvenilir hale getirmek	sure up v.
99	Phrasals	(bir şeyin) güvenilir olduğunu temin etmek	vouch for (something) v.
Phrases
100	Phrases	sözüne güvenilir	word is good expr.
101	Phrases	güvenilir/nüfuzlu bir konumda	on the inside expr.
102	Phrases	güvenilir bir mercideki	on the inside expr.
Proverb
103	Proverb	güvenilir olduğunu bildiğin insanlardan başkasına güvenmemelisin	it's a foolish sheep that makes the wolf his confessor expr.
Colloquial
104	Colloquial	dürüst ve güvenilir insan	a good egg n.
105	Colloquial	en güvenilir yardımcı	someone's right hand n.
106	Colloquial	güvenilir dost	true-penny n.
107	Colloquial	güvenilir dost	truepenny n.
108	Colloquial	güvenilir bir kaynak	a reliable source n.
109	Colloquial	güvenilir kimse	regular fellow n.
110	Colloquial	güvenilmeyen bir kuruluşu temsil eden güvenilir kişi	front man n.
111	Colloquial	bir kuruluşu temsil ederek kötü imajını saklayan daha güvenilir kişi	front man n.
112	Colloquial	en güvenilir arkadaş	ride or die n.
113	Colloquial	güvenilir adam	nice guy n.
114	Colloquial	güvenilir adam	right guy n.
115	Colloquial	güvenilir kimse/şey	war horse n.
116	Colloquial	güvenilir kimse	champ n.
117	Colloquial	(bir şey, iş, amaç için) güvenilir kişi	go-to girl n.
118	Colloquial	güvenilir bilgi	drum [australia] n.
119	Colloquial	suç örgütünün güvenilir ortağı	crony n.
120	Colloquial	güvenilir asistan	friday n.
121	Colloquial	(bir şey, iş, amaç için) güvenilir	go-to adj.
122	Colloquial	sözüne güvenilir	squeaky-clean adj.
123	Colloquial	çok güvenilir	true blue expr.
124	Colloquial	sağlam/güvenilir bir kaynaktan	from a reliable source expr.
125	Colloquial	(internette gördüğün) bir şeye inanmadan önce güvenilir kaynakları araştır	dyor (do your own research) expr.
Idioms
126	Idioms	güvenilir biri	a good scout n.
127	Idioms	hiçbir güvenilir tarafı olmama	more holes than Swiss cheese [us] n.
128	Idioms	güvenilir liman	drug of choice n.
129	Idioms	güvenilir kişi	a safe pair of hands n.
130	Idioms	güvenilir kimse	good ole boy n.
131	Idioms	güvenilir kimse	good old boy n.
132	Idioms	güvenilir bir çift el	a safe pair of hands n.
133	Idioms	güvenilir arkadaş	good ole boy n.
134	Idioms	güvenilir arkadaş	good old boy n.
135	Idioms	on iki güvenilir adam	twelve good men and true n.
136	Idioms	dürüst, güvenilir, doğru insanlardan oluşan jüri	twelve good people and true n.
137	Idioms	yaşlı fakat cana yakın, güvenilir, yardımsever kimse	an oldie but (a) goodie n.
138	Idioms	yaşlı fakat cana yakın, güvenilir, yardımsever kimse	oldie but goodie n.
139	Idioms	kibar ve güvenilir kimse	a good egg [old-fashioned] n.
140	Idioms	her işe bakan/koşan güvenilir adam	a man friday n.
141	Idioms	birçok alanda yardımcı olan güvenilir adam	a man friday n.
142	Idioms	her işe bakan/koşan güvenilir kız	a girl friday n.
143	Idioms	birçok alanda yardımcı olan güvenilir kız	a girl friday n.
144	Idioms	sırtını dayayacak güvenilir biri	a pillar of strength n.
145	Idioms	sırtını dayayacak güvenilir biri	a tower of strength n.
146	Idioms	güvenilir eller	a safe pair of hands [uk] n.
147	Idioms	durumu sakin ve güvenilir bir şekilde kontrol altında tutma/kontrol altına alma	a steady hand on the tiller [uk] n.
148	Idioms	sırtını dayayacak güvenilir biri	a tower of strength n.
149	Idioms	sırtını dayayacak güvenilir biri	a pillar of strength n.
150	Idioms	çok güvenilir kimse	caesar's wife n.
151	Idioms	güvenilir asistan/sekreter/yardımcı	girl/man friday n.
152	Idioms	güvenilir adam	regular brick n.
153	Idioms	güvenilir bilgi	the good oil [australia/canada] n.
154	Idioms	çok güvenilir olmak	be beyond suspicion v.
155	Idioms	hiçbir güvenilir tarafı olmamak	have more holes than swiss cheese [us] v.
156	Idioms	bilgiyi güvenilir bir kaynaktan almış olmak	have it on good authority v.
157	Idioms	güvenilir/itimat edilir olmak	be on the square v.
158	Idioms	elinin altında birçok güvenilir fırsat	have many strings to (one's) bow v.
159	Idioms	çok güvenilir olmak	be beyond suspicion v.
160	Idioms	çok güvenilir olmak	be above suspicion v.
161	Idioms	güvenilir olmak	be (as) solid as a rock v.
162	Idioms	güvenilir olmak	be (as) sound as a dollar v.
163	Idioms	çok güvenilir olmak	be above suspicion v.
164	Idioms	çok güvenilir olmak	be beyond suspicion v.
165	Idioms	çok güvenilir olmak	be as straight as a die [uk/australia] v.
166	Idioms	bilgiyi güvenilir bir kaynaktan almış olmak	have something on good authority v.
167	Idioms	bir şeyi güvenilir bir kaynaktan öğrenmek	have something on good authority v.
168	Idioms	çok güvenilir	(as) honest as the day is long adj.
169	Idioms	sonuna kadar güvenilir	(as) honest as the day is long adj.
170	Idioms	dağ gibi güvenilir	(as) steady as a rock adj.
171	Idioms	çok güvenilir	(as) straight as an arrow [uk/australia] adj.
172	Idioms	çok güvenilir	honest as the day is long [old-fashioned] adj.
173	Idioms	sonuna kadar güvenilir	honest as the day is long [old-fashioned] adj.
174	Idioms	çok güvenilir	sound as a dollar adj.
175	Idioms	çok güvenilir	as sound as a dollar expr.
176	Idioms	güvenilir bir yatırım	like money in the bank expr.
177	Idioms	güvenilir kaynaktan	from the horse's mouth expr.
Speaking
178	Speaking	sözüne güvenilir	someone's word is good expr.
Trade/Economic
179	Trade/Economic	abd’deki milli banka kanunundan önceki bankaların verdiği güvenilir olmayan kağıt para	red dog n.
180	Trade/Economic	büyük ve güvenilir şirket	blue chip company n.
181	Trade/Economic	güvenilir kişi	trust n.
182	Trade/Economic	güvenilir üçüncü kuruluş	trusted third party n.
183	Trade/Economic	güvenilir (banka müşterisi vb)	creditworthy n.
184	Trade/Economic	güvenilir banka	reliable bank n.
185	Trade/Economic	güvenilir senet	gilt edged bill n.
186	Trade/Economic	güvenilir senet	prime bill n.
187	Trade/Economic	güvenilir ölçüm testi	reliable measurement test n.
188	Trade/Economic	güvenilir öngörü	reliable forecast n.
189	Trade/Economic	güvenilir hisse senedi	blue chip n.
190	Trade/Economic	güvenilir olma	faithful representation n.
191	Trade/Economic	güvenilir hisse senedi	blue chip stock n.
192	Trade/Economic	köklü ve güvenilir bir şirketin hisse senedi	blue chip stock n.
193	Trade/Economic	değerli ve güvenilir hisse senedi	blue-chip stock n.
194	Trade/Economic	(muhasebede) ilgili taraflara finansal verilerin güvenilir olduğuna dair garantiler veren hizmet	limited review n.
195	Trade/Economic	(yönetici, çalışan, danışman) güvenilir birinden elde edilip borsada işlem gören tahvillerin fiyatını etkileyen bilgi	inside information [us] n.
196	Trade/Economic	kısa vadeli güvenilir hisse senetleri	shorts n.
Law
197	Law	güvenilir olduğu düşünüldüğünden özel ayrıcalıklar tanınan hükümlü	trusty n.
198	Law	güvenilir olduğu düşünüldüğünden özel ayrıcalıklar tanınan hükümlü	trustee n.
199	Law	güvenilir şahit	credible witness n.
200	Law	güvenilir oy pusulası	voting trust certificate n.
201	Law	bilinen, güvenilir ve izinli kişi veya kuruluşların listesi veya koleksiyonu	whitelist n.
202	Law	(ingiltere'de) yeterince güvenilir olarak nitelendirilen (açık cezaevi sınıfı)	Category d adj.
Politics
203	Politics	güvenilir kaynaklar	reliable sources n.
204	Politics	güvenilir ve uygun fiyatlı enerji	reliable and affordable energy n.
205	Politics	önemli bir konu hakkında hazırlanmış güvenilir rapor	white paper n.
Institutes
206	Institutes	(kanada'da) tıbbi amaçlarla kullanılması için güvenilir bir ortamda saf kenevir temin edip kar amacı gütmeyen kuruluş	compassion club [canada] n.
Technical
207	Technical	güvenilir alet	reliable instrument n.
208	Technical	güvenilir kalibrasyon faktörleri	accurate calibration factors n.
209	Technical	güvenilir güç	prime power n.
210	Technical	güvenilir bir biçimde	dependably adv.
Computer
211	Computer	güvenilir bir şekilde veri tutamayan blok	bad block n.
212	Computer	güvenilir kaynaklar	trusted sources n.
213	Computer	güvenilir alet	reliable instrument n.
214	Computer	güvenilir kişiler	trusted people n.
215	Computer	güvenilir adresler listesi	whitelist n.
216	Computer	güvenilir işlem	trusted computing n.
Informatics
217	Informatics	güvenilir alet	reliable instrument n.
218	Informatics	güvenilir bilişim kuruluşu	trusted computing base n.
219	Informatics	güvenilir üçüncü şahıs	trusted third party n.
220	Informatics	güvenilir hizmet	reliable service n.
221	Informatics	hızlı ve güvenilir (yazılım veya donanım)	enterprise-class adj.
Telecom
222	Telecom	güvenilir hesaplama tabanı	trusted computing base n.
Construction
223	Construction	kesinlikle güvenilir değil	unreliable as hell n.
Marine
224	Marine	güvenilir tasarım	reliable design n.
Food Engineering
225	Food Engineering	sağlıklı ve güvenilir gıdalar	healthy and safe foods n.
226	Food Engineering	genellikle güvenilir kabul edilen	generally recognized as safe adj.
Statistics
227	Statistics	güvenilir sonuç çıkarımı	fiducial inference n.
228	Statistics	güvenilir süreç	honest process n.
229	Statistics	güvenilir dağılım	fiducial distribution n.
Social Sciences
230	Social Sciences	sosyal mesafenin zorunlu olduğu dönemde fiziksel temas kurulmasında bir sakınca olmayan sınırlı sayıda insandan oluşan güvenilir çevre	social bubble n.
History
231	History	(ingiltere'de) birtakım hapishanelerin etrafında yer alıp güvenilir mahkumların belirli kısıtlamalar altında yaşayabileceği mahalle	the rules n.
Religious
232	Religious	kutsal metinlerden veya güvenilir bir dini kaynaktan alınan bölüm	text n.
Environment
233	Environment	azami güvenilir kapasite	maximum dependable capacity n.
234	Environment	güvenilir su	safe water n.
235	Environment	güvenilir emniyetli taşıma	safe secure transport n.
Geography
236	Geography	güvenilir yağış değerleri	dependable rainfall values n.
Slang
237	Slang	güvenilir biri	a good sort n.
238	Slang	yardımsever ve güvenilir kişi	diamond geezer n.
239	Slang	güvenilir arkadaş	goombah n.
240	Slang	güvenilir olmayan kimse	phony-baloney n.
241	Slang	güvenilir olmayan kimse	phonus balonus n.
242	Slang	casuslar arası iletişimi yürüten güvenilir aracı	cutout n.
British Slang
243	British Slang	yardımsever ve güvenilir kimse	brick n.
Modern Slang
244	Modern Slang	güvenilir arkadaş	accountabilibuddy n.
245	Modern Slang	güvenilir/sadık kimse	alobam n.
Star Wars
246	Star Wars	güvenilir trikker'in silahları & cephanesi	trusty trikker's guns & ammo n.