ilk - Turc Anglais Dictionnaire
Historique

ilk



Sens de "ilk" dans le Dictionnaire Turc-Anglais : 3 résultat(s)

Anglais Turc
General
ilk n. çeşit
ilk n. tip
ilk n. tür

Sens de "ilk" dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 73 résultat(s)

Turc Anglais
Common Usage
ilk preliminary adj.
ilk initial adj.
ilk first adj.
General
ilk precursor n.
ilk the very first n.
ilk initiative adj.
ilk primordial adj.
ilk early adj.
ilk pristine adj.
ilk maiden adj.
ilk primal adj.
ilk opening adj.
ilk former adj.
ilk initiatory adj.
ilk primitive adj.
ilk premier adj.
ilk beginning adj.
ilk original adj.
ilk elementary adj.
ilk primary adj.
ilk first adj.
ilk top adj.
ilk prime adj.
ilk proto- adj.
ilk prelusive adj.
ilk archical [obsolete] adj.
ilk elementar [obsolete] adj.
ilk virgin adj.
ilk debut adj.
ilk in chief adj.
ilk inauguratory adj.
ilk pioneer adj.
ilk prima adj.
ilk primatial adj.
ilk primigenial adj.
ilk primigenial adj.
ilk primigenious adj.
ilk primitial [obsolete] adj.
ilk primo adj.
ilk primogenial adj.
ilk primordiate adj.
ilk primus adj.
ilk pristinate [obsolete] adj.
ilk preambulary adj.
ilk preambular adj.
ilk preambulous [obsolete] adj.
ilk precedential adj.
ilk prelim (preliminary) adj.
ilk prelim. (preliminary) adj.
ilk preludial adj.
ilk premiere adj.
ilk prescientific adj.
ilk inaugural adj.
ilk forwardmost adj.
ilk founding adj.
ilk freshman adj.
ilk soon adj.
ilk immediate adj.
ilk before time adv.
ilk fore adv.
ilk prot- pref.
Idioms
ilk the first string n.
Trade/Economic
ilk primary adj.
ilk prime adj.
Technical
ilk preliminary adj.
Computer
ilk default adj.
Medical
ilk first-line adj.
Food Engineering
ilk primer adj.
Chemistry
ilk alpha adj.
Marine Biology
ilk precorser n.
Linguistics
ilk initial adj.
Abbreviation
ilk elem adj.
Slang
ilk prelim (preliminary) adj.

Sens de "ilk" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 500 résultat(s)

Turc Anglais
Common Usage
ilk harf initial n.
ilk önce firstly adv.
ilk olarak first of all adv.
ilk önce first of all adv.
General
ilk önce transmitting n.
ilk örnek prototype n.
ilk ağız first person n.
ilk ad forename n.
ilk kat first floor n.
bir sanat eserinin vücud bulmadan önce yaratıcı insan zekasında kazandığı ilk form eidola n.
ilk on top ten n.
ilk çocuk firstling n.
ilk göz ağrısı first child n.
ilk meni semenarche n.
paskalya'dan önce gelen büyük perhiz süresinin ilk çarşambası ash wednesday n.
sosyeteye ilk kez tanıtılan delikanlı debutant n.
ilk doz initial dose n.
ilk ay first month n.
ilk an first moment n.
sosyeteye ilk kez tanıtılan genç kız debutante n.
ilk çocukluk eğitimi early childhood education n.
ilk fırsatta at the first opportunity n.
ilk adım approach n.
ilk dönem first period n.
hareketin ilk kuralı first law of motion n.
roma takviminde ayın ilk günü kalends n.
sosyeteye ilk defa giren kız debutante n.
rahibelerin ilk adından önce kullanılan unvan sister n.
ilk çocuk firstborn n.
toplum önüne ilk çıkış debut n.
ilk günah original sin n.
gemi için ilk sefer maiden voyage n.
sınıf veya önem bakımından ilk sırada premier n.
ilk çağlardan kalma antique n.
ilk boş yer sayacı next available position counter n.
ilk göz ağrısı puppy love n.
bir şeyin gelişimindeki ilk dönemler incunabula n.
ilk deneme baptism n.
ilk sayfa splash page n.
ilk göz ağrısı first love n.
ilk çocuk eigne n.
yapılması gereken ilk şey the first thing to be done n.
yeni bir tiyatro oyununun ilk temsili premier n.
ilk takım first team n.
ilk mektup first epistle n.
ilk ödeme down payment n.
gece yarısından sonraki ilk saatler the small hours n.
ilk doğan hayvan firstling n.
ilk evlat firstborn n.
ilk ışık first light n.
ilk çıkış (sahneye) debut n.
ilk dönem prime n.
ilk insan primitive man n.
sosyeteye ilk kez davet edilen kız deb n.
ilk kuzen first cousin n.
haberi ilk verme (gazete) scoop n.
ilk adım first step n.
ilk boş tutanak next available record counter n.
hayatın ilk belirdiği zaman proterozoic n.
ilk söz gambit n.
ilk okuma kitabı primer n.
gecenin ilk nöbeti first watch n.
ilk okuma first reading n.
ilk insanların yaptığı sanat eseri artifact n.
ilk taslak rough sketch n.
ilk insanların yaptığı sanat eseri artefact n.
ilk evre primordium n.
avrupa toplulukları ilk derece mahkemesi court of first instance of the european communities n.
ilk neden first cause n.
ilk dizgi galley proof n.
roma takviminde ayın ilk günü calends n.
ilk isim forename n.
1800’e kadar ilk çalışmalar early works to 1800 n.
ilk insan primitive n.
ortaçağın ilk yarısı the dark ages n.
ilk eğitim primary education n.
ilk cet primogenitor n.
hastalara bakan hemşirenin ilk adından veya ilk adıyla soyadından önce kullanılan unvan sister n.
ilk müdahale ekibi first responder n.
ilk taslak rough draft n.
ilk bölüm the first part n.
matbaanın ilk zamanlarında basılmış kitaplar incunabulum n.
ilk defa sahne alma debuting n.
(iskambilde) ilk oynama hakkı lead n.
ilk ad christian name n.
ilk haritalar early maps n.
ilk sonuç firstling n.
bir genç kızın sosyeteye ilk defa takdimi debut n.
ilk an first instance n.
avrupalılarla ilk ilişki first contact with europeans n.
ilk kırk top forty n.
ölçümün ilk vuruşu downbeat n.
ilk yardım çantası first aid kit n.
birkaç kelimenin baş harflerinin veya ilk hecelerinin birleşmesiyle meydana gelen kelime acronym n.
yılın ilk ayı january n.
ilk örnek archetype n.
ilk doğan eigne n.
ilk çağlar antiquity n.
bir şeyin gelişiminin ilk evreleri incunabulum n.
ilk baskı first edition n.
ilk taslak first draft n.
yeni doğan aydan itibaren geçen günlerin yılın ilk gününe eklenen sayısı epact n.
karaya ilk ayak basış landfall n.
ilk girişim maiden effort n.
ilk yirmi top twenty n.
ilk görüşte aşk love at first sight n.
özellikle ilk insanların meydana getirdiği sanat eseri artifact n.
ingilizler tarafından kuzey amerika'da kurulmuş ilk yerleşim yeri jamestown n.
ilk uçuş maiden flight n.
matbaanın ilk zamanlarında basılmış kitaplar incunabula n.
ilk izlenim first impression n.
ilk çeyrek first quarter n.
yeryüzünde yaşamın başlangıcı olduğu varsayılan ilk yaşam biçimi eobiont n.
tevratın ilk beş kitabı pentateuch n.
ilk başta son derece mantıklı gelen sonrasında anlamsızlaşan düşünce epiphanot n.
ilk elli top fifty n.
sahneye ilk çıkış debut n.
ilk adım beginning n.
doğumdan sonraki ilk süt colostrum n.
ineğin doğumdan sonraki ilk sütü beestings n.
sayfadaki ilk veya son kelime (sözlük) catchword n.
bir uçağın halka ilk tanıtımı roll out n.
ilk yarı first half n.
ilk adım initiative n.
ilk adet (regl) menarche n.
ilk 10 top 10 n.
ilk saat first hour n.
ilk göz ağrısı sweetheart n.
ilk göz ağrısı old or first love n.
ilk hıristiyanlık devirlerinde bir yahudi hıristiyan mezhebi üyesi nazarene n.
ilk kırkım hogget n.
ilk seviye first level n.
ilk durum first instance n.
ilk aşk calf love n.
ilk an initial moment n.
ilk etap first phase n.
ilk görüşme first date n.
ilk görüşme first interview n.
ilk teslim first delivery n.
ilk çağlar primeval days n.
ilk algılama first intention n.
ilk çağlar ancient times n.
ilk örnek first example n.
tarihte işitme engelliler için ilk ücretsiz okulu açan abd'li eğitimci gallaudet n.
ilk fırsatta at the earliest opportunity n.
ilk saldırı onset n.
ilk yıl first year n.
ilk yardım merkezi first aid center n.
bir kadına ilk randevusunda tecavüz edilmesi date rape n.
ilk hareket bobini booster coil n.
ilk başvuru first application n.
tohumdan çıkan ilk yaprak cotyledon n.
ilk üç incili (matta/markos ve luka) takip eden gelenek synoptic tradition n.
sosyeteye ilk kez çıkan genç kız debutante n.
sahneye ilk kez çıkış debut n.
ilk beliriş debut n.
ilk yardım dolabı first aid cabinet n.
ilk görüş first sight n.
sayfadaki ilk veya son kelime guideword n.
ilk tasar working plan n.
ilk el first hand n.
ilk ürün first product n.
ilk boya katı first coat n.
ilk örtü first coat n.
ilk dolum filling n.
ilk doldurma filling n.
ilk kez kullanan first-time user n.
ilk adım toe-hold n.
ilk çağ first age n.
ismin ilk harfleri initials n.
sabahın ilk saatleri cockcrow n.
sosyeteye ilk defa çıkan kız debutante n.
ilk adımlar elements n.
ilk vuruş kickoff n.
bir öğünün ilk yemekleri starters n.
ilk hareket starting n.
ilk yardım ekibi first aid crew n.
ayın ilk haftası the first week of the month n.
ilk iktisap maliyeti historical cost n.
ilk taksit pey akçesi handsel n.
ilk beş first five n.
ilk beş top five n.
ilk üç top three n.
ilk üç first three n.
ilk cinsel deneyim first sexual experience n.
ilk yardım first aid n.
bir şeyin ilk biçimi original n.
ilk tur first round n.
ilk raund first round n.
ilk doğan çocuk first-born child n.
gündemin ilk maddesi the first item on the agenda n.
yılın ilk yarısı first half of the year n.
gündemin ilk sırası the first item on the agenda n.
bilinen ilk çalışma first known study n.
yangına ilk müdahale eden itfaiye eri front line firefighter n.
dünyada bir ilk a first in the world n.
ilk oyununu oynayan aktris debutante n.
sosyeteye ilk tanıtılış debut n.
ilk 100 top 100 n.
ilk yüz top 100 n.
okuldaki ilk gün first day at school n.
ilk merci first instance n.
ilk modeller early models n.
ilk on yıllık dilim first decade n.
ilk on yıl first decade n.
ilk günkü heyecan excitement on the first day n.
ilk kurşun first bullet n.
ilk evcil hayvanın ismi name of first pet n.
ilk evcil hayvanın adı name of first pet n.
kitabın ilk baskısı first edition of the book n.
ilk on the top ten n.
yılın ilk yarısı the first half of the year n.
senenin ilk yarısı the first half of the year n.
ilk üyeler first members n.
akşamın ilk saatleri early evening n.
koç zodyak'ın ilk burcudur aries is the first sign of the zodiac n.
yeni/ilk günkü durumu fresh state n.
müsait/kalkacak olan ilk tren first train available n.
müsait/kalkacak olan ilk uçak first plane available n.
bulduğum ilk uçak first plane available n.
bulduğum ilk tren first train available n.
ilk seçenek first choice n.
ilk seçenek first option n.
resim sergisinin ilk günü vernissage n.
hayatın ilk aşamaları early life stage n.
hayatın ilk evreleri early life stage n.
yaşamın ilk yılları early life stage n.
hayvanlara ait ilk izler the first ever animal trails n.
herhangi bir ilimde ilk çalışma propaedeutics n.
herhangi bir ilimde ilk çalışma propaedeutic n.
ilk muayene first inspection n.
ilk muayene first examination n.
gezinin ilk ayağı the first leg of the journey n.
ilk tahminler early estimates n.
(dergi vb) ilk sayı first issue n.
ilk arayan first caller n.
okulun ilk günü the first day of school n.
ilk doğan/doğmuş çocuk first-born child n.
ilk ciddi atak first serious attack n.
ilk ciddi saldırı first serious attack n.
ilk harf first letter n.
listedeki ilk isim the first name on the list n.
ilk soru first question n.
ilk beş ülke first five countries n.
ilk dans the first dance n.
ilk 100 sayfa first hundred pages n.
yangına ilk müdahale aracı first responder vehicle n.
ilk müdahale aracı first responder vehicle n.
ilk oluşmuş hali earliest formed n.
türünün ilk örneği first of its kind n.
sekizinci yüzyılın ilk yirmi yılı first two decades of the eighth century n.
ilk deneyim baptism n.
ilk üçe giremeyen at also ran n.
bir yerin (ilk) yerlisi autochthon n.
haftanın ilk günü the first day of the week n.
haftanın ilk iş günü the first business day of the week n.
haftanın ilk çalışma günü the first business day of the week n.
ilk adımlar first steps n.
ilk albüm fırst album n.
ilk çiçek first flower n.
ineğin doğumdan sonraki ilk sütü beastings n.
özellikle ilk insanların meydana getirdiği sanat eseri artefact n.
ilk vuruş kick-off n.
uzaya giden ilk kişi the first person to go to space n.
uzaya giden ilk insan the first person to go to space n.
aya ilk ayak basan kişi first person to set foot on the moon n.
aya ilk ayak basan kişi first person to step foot on the moon n.
aya ilk ayak basan kişi first person to step on the moon n.
bir şeyi ilk defa yapan kişi first timer n.
birinin ilk çalışmaları/eserleri one's earlier works n.
ilk grup first group n.
ilk buluşma first date n.
ilk buluşma first meeting n.
kitabı mukaddes'in ilk kitabı genesis n.
bir konu için ilk yapılan ya da ilk söylenen şey first mentioned n.
ilk 12 top-12 n.
ilk çeyrek quarter 1 (q1) n.
ilk yardım eğitimi first aid training n.
ilk bakış first glance n.
dünyanın ilk 1 milyar yılı için kullanılan bir terim early earth n.
ilk çeyrek ay sembolü first quarter moon symbol n.
ilk milletler first nations n.
1892'de üretilmiş ilk piknik tüpü markası primus stove n.
ilk ağızdan tercüme first-person interpreting n.
ilk ağızdan tercüme direct speech interpreting n.
şükran gününden sonraki ilk pazartesi günü cyber monday n.
ilk hafta first week n.
ilk gün first day n.
yılın ilk günü the first day of the year n.
senenin ilk günü the first day of the year n.
ilk şekil initial shape n.
ilk biçim initial shape n.
temel ilk yardım basic first aid n.
ilk düzeltme zamanı time to first fix n.
ilk tamire kadar geçen süre time-to-first-fix n.
ilk seks deneyimi first sex experience n.
akademik bir makalede ilk cümle attention getter n.
ilk karşılaşma first encounter n.
ilk karşılaşma first touch n.
abd'de şükran günü'nden sonraki ilk cuma günü kutlanan gün boyunca tüketicilerin hemen hemen tüm ürünleri son derece indirimli fiyatlarla aldıkları gün black friday n.
günün ilk yarışı the first race of the day n.
birisinin topluma ilk defa tanıtılması debut n.
ilk kez gebe kalan kadın primigravida n.
musevi takviminde yılın ilk ayı abib n.
ilk aday first candidate n.
akadya'ya yerleşmiş ilk fransız sakinler acadian n.
bebeğin ilk çıkardığı ses (agu) babble n.
hindu takviminin ilk ayı caitra n.
roma takviminde ayın ilk günü calendal n.
ilk gösterimi sorunlu olan tiyatro oyununun tekrar oynanması takeover n.
m.ö. ilk bin yılda taoizm'in felsefi temellerinin altını çizmek için yazılmış çince bir metin tao te ching n.
noel öncesi dört haftanın ilk pazar günü advent sunday n.
ön/ilk haber advance n.
ilk olarak sir walter scott'ın abbotsford'daki evi için yapılan, 1820 ve 1830'lu yılların abartılı gotik mimarisi abbotsford period n.
ilk harfini büyük yazmak capitalise n.
hindu takviminin ilk ayı chait n.
sayılabilir bir serinin ilk elemanı number 1 n.
ilk evre new n.
yılın genellikle tatil olarak kutlanan ilk günleri new year n.
yılın ilk günü new year's n.
yılın ilk günü new years day n.
önüne çıkan ilk kişi the next man n.
bir serinin veya çiftin genellikle ilk üyesi this n.
ilk intiba initial impression n.
ilk intiba first impression n.
yapılacak ilk şey first order of business n.
yapılması gereken ilk şey first order of business n.
ilk çare first resort n.
ilk kullanıcı early adopter n.
ilk zamanlar early days n.
ilk günler early days n.
ilk kez köln'de üretilmiş bir çeşit parfüm eau-de-cologne n.
ilk türk-islam devletleri early turkish-islamic states n.
ilk devre embryo n.
ilk evre embryo n.
(sergilenecek bir şeyi) ilk defa gösterme unveiling n.
(heykelin) ilk defa göstermek unveiling n.
zombie'nin ilk ve hobo'nun son hecesinin birleşiminden oluşturulan bir sözcük zobo n.
insanların hepsi veya çoğunun soyundan geldiği ilk kadın eve n.
ailenin ilk çocuğundan sonra doğan çocuk laterborn n.
ailenin ilk çocuğundan sonra doğan çocuk later-born n.
mandela'nın çok ırklı güney afrika'nın ilk başkanı olduğu 1994 yılı civarında doğan nesil madiba generation [south africa] n.
bir şeyin ilk evresi maidenhead [obsolete] n.
ilk kullanım maidenhead [obsolete] n.
bir kitabın ilk baskısına olan düşkünlük bibliophilism n.
tatilden sonraki ilk okul günü olan pazartesi black monday n.
bazı ülkelerde tatil olan, paskalya sonrası ilk pazartesi günü black monday [obsolete] n.
ilk yaratılan şey matter [obsolete] n.
yaratılışın ilk ürünü matter [obsolete] n.
boksörlerin yaptığı ilk vuruş serisi lead n.
ilk oyuncu leader n.
ilk yarışmacı leader n.
ilk oyuncu leadoff n.
ilk oyuncu lead-off n.
ilk göz ağrısı querida n.
pazartesi sendromuna neden olan haftanın ilk iş günü blue monday n.
ilk maaş handsel n.
ilk ödeme handsel n.
yılbaşında sonra hediyelerin verildiği ilk pazartesi günü handsel monday n.
böceklerde, çokayaklılarda, kabuklularda ve bazı eklembacaklılarda görülen, alt çenenin arkasındaki ağız uzuvlarının ilk veya ikinci çifti maxillae n.
mayıs ayının ilk gününün sabahında görülen ve birtakım doğaüstü özellikler atfedilen çiylenme may dew n.
genellikle bahar şenliği olarak ve bazı ülkelerde ise işçi bayramı olarak kutlanan mayıs ayının ilk günü mayday n.
belirli bir disiplinin kuramsal veya ilk ilkeleri metaphysics n.
ilk ad ile soyadı arasındaki isim middle name n.
ilk haftasonu first weekend n.
tüm kelimelerinin ilk harflerinin büyük harf olduğu metin proper case n.
bilardoda topları dağıtan ilk vuruş break-off n.
ilk kullanım break-in n.
ilk deneyim break-in n.
bir konu hakkında ilk kez yayın yapan kimse broacher n.
gelişimin ilk aşaması bud n.
ilk turda kapalı olarak dağıtma (poker) hole n.
halk dansı düzeninde kişinin ilk konumu home n.
(güneş saati veya eski bir pandüllü saat gibi) ilk veya ilkel zaman ölçüm cihazı horologe n.
güneybatı abd'deki ilk ispanyol misyonerlerin kullandığı stilde olan mission n.
ölçülebilir iki kümeden ilkinin ikincisini kapsadığı durumda ilk kümenin ölçümünün ikincisinden daha az veya ona eşit olması monotonicity n.
ilk kez 18. yüzyılda londra'da basılan ve çocuk masalları derlemesi olan the tales of mother goose adlı eserin hayali yazarı mother goose n.
bozulmamış ilk durumuna getirme repristination n.
mülkün ilk sahibi reversionary n.
ilk adım move n.
uzaklaşmak için ilk adım move n.
ingiltere'nin george adındaki ilk üç kralının hüküm sürdüğü döneme ait mobilya tarzı georgian style n.
ilk vaka first instance n.
(bir şeyin gelişmeye başladığı) ilk dönem dark age n.
sahneye ilk kez çıkan kimse debutant n.
ilk kez yaşanan bir olayın ve sahnenin yaşanmış gibi hatırlanması durumu déjàvu n.
organizmanın ilk hali germ n.
ilk hareket getaway n.
üniversitenin yıldız takımında yarışabilme süresini uzatmak için okula ilk yılın ortasında kaydolan sporcu grayshirt n.
ilk plan ground plan n.
ilk başlangıç ground zero n.
ilk adım oncome [scotland] n.
ilk aşamalar oncoming n.
kitabın ilk bölümü opening n.
dönüş yeri ilk çıkış yerinden farklı olan bir gidiş dönüş bileti open-jaw n.
ilk ona giren yarışmacı runner-up n.
ilk ona giren yarışmacılar runners-up n.
ilk dokunuş first touch n.
ilk aşama impriming [obsolete] n.
ilk etap impriming [obsolete] n.
avustralya'ya ilk göç edenlerden her biri old hand [australia] n.
sosyeteye ilk kez giren genç kız ingenue n.
ilk çocuğun doğurulduğu ortalama yaş average age of women who bear their first child n.
ortalama ilk çocuğu doğurma yaşı average age of women who bear their first child n.
(hristiyanlığın ilk dönemlerinde) milenyalizm akımı millennialism n.
barbut oyuncusunun yeni bahislerden sonra attığı ilk zarlar come-out n.
bazı trenlerde engellilere, yaşlılara ve hamile kadınlara ayrılan ilk vagon courtesy coach n.
ilk göz ağrısı dowsabel [obsolete] n.
seyahatte çeşitli makyaj ve ilk yardım malzemelerinin taşındığı küçük el çantası dressing case n.
(hindistan) bazı ödül unvanlarının ilk bölümü padma [india] n.
ilk olarak çözülmesi gereken sorun paramount issue n.
ilk seçilen şey pick n.
ilk tercih pick n.
bölgeye ilk yerleşenler pioneer n.
ilk yerleşimci pioneer n.
ekvatoru ilk kez geçişi ritüellerle kutlanmış denizci polliwog n.
ekvatoru ilk kez geçişi ritüellerle kutlanmış denizci pollywog n.
ilk olarak on altıncı yüzyılda ortaya çıkan bir maya destanı popol vuh n.
turnuvayı ilk aşamalarda kaybedenler arasında düzenlenen yarışma consolation n.
turnuvayı ilk aşamalarda kaybedenler arasında düzenlenen müsabaka consolation game n.
ilk görüşte sırılsıklam aşık olma coup de foudre n.
ilk ışığın aydınlatamadığı alanı aydınlatmak için yansıtılan ışık crosslight n.
ilk adımlar inroads n.
ilk teşebbüsler inroads n.
ilk adım introduction [obsolete] n.
ilk ders introduction [obsolete] n.
ciro edilebilir evrakın eksiksiz halde hamiline ilk teslimi issue n.
hindistan'da belirli ödüllerin adının ilk kısmı padma n.
ilk bakış peep n.
filizdeki ilk üç yapraktan elde edilen çay pekoe n.
ilk yapışkanlı posta pulu penny black n.
yarışmada ilk üçe girme place n.
(viski yapım sürecinde) fermente tahıl lapasının ilk damıtımı poteen n.
ilk örnek sampler [obsolete] n.
yangında itfaiyenin ilk müdahalesi fire alarm n.
ilk yardım uygulaması first aid n.
ilk yardım tedavisi first aid n.
ilk ortaya çıkış first appearance n.
ilk defa piyasaya sürme first appearance n.
ilk adım first base n.
ilk girişim first base n.
ilk evre first base n.
ilk basamak first base n.
rakibe karşı elde edilen ilk avantaj first blood n.
rakibe karşı ilk fırsat first blood n.
ilk bakış first blush n.
ilk izlenim first blush n.
ilk yerleşimcilerin soyundan gelen aile first family n.
ilk aşama first step n.
ilk hareket first step n.
ilk ürün firstborn n.
ilk sonuç firstborn n.
ilk mamul firstborn n.
alınan ilk netice firstborn n.
türünün ilk örneği olan şey firstling n.
ilk hasat firstling n.
ilk ürün firstling n.
ilk meyve firstling n.
ilk olma firstness n.
ilk oyun foregame n.
ilk plan foregame n.
ilk strateji foregame n.
ilk ad ile soyadı arasındaki isim forename n.
zaman diliminin ilk veya en erken kısmı forepart n.
ilk bölüm forepart n.
(şarapların damıtılma işleminde) içkinin ilk toplanan ve yüksek oranda fuzel yağı içeren bölümü foreshot n.
ilk ve orta çağ ingilteresi'nde düzenli ödeme (kira, haraç) gavel n.
ilk baskı fotoğraftakiler original n.
bir şeye ilk kez başlama origination n.
bir şeyi ilk kez başlatma origination n.
ilk sıra primary n.
derisidikenlilerde ilk çıkan plaka primary n.
günün ilk saati prime n.
yeniayın ilk ortaya çıkışı prime of the moon n.
ilk çocuğunu doğuran kimse primipara n.
ilk çocuğunu karnında taşıyan kimse primipara n.
ilk meyve primitiae n.
hasattan alınan ilk mahsul primitiae n.
ilk doğan çocuk olma primogenitive [obsolete] n.
ilk doğan çocuk olma primogenitureship n.
ilk ilke primordial n.
ilk unsur primordial n.
ilk durum principle [obsolete] n.
ilk izlenim preapprehension n.
ilk kez dinleme hakkı preaudience n.
ilk kez dinleme ayrıcalığı preaudience n.
ilk sayfalar preliminaries [uk] n.
ilk proje taslağı preliminary prospectus n.
ilk mahsul premices [obsolete] n.
(hasattan elde edilen) ilk meyveler premices [obsolete] n.
(anlatı, hikaye serisinde) ilk bölüm premiere n.
temlik senedine ait ilk bölüm premises n.
devir senedinde ilk bölüm premises n.
temlik senedine ait ilk bölüm premisses n.
devir senedinde ilk bölüm premisses n.
ilk ad prename n.
ilk işgalci preoccupant n.
ilk seçimi yapma ayrıcalığı preoption n.
efkaristiya ayinine ait ilk bölüm preparation n.
sosyeteye ilk kez çıkan genç kız presentee n.